13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2003 SALI HABERLER Sezer, Erdoğan, Özkök ve Gül, bölgeye Türk askeri gönderilmesi konusunu ele alacak Köşk'te Irakdoruğu Dışişleri ve Genelkur- may'ın hazırladığı değer- lendirmelerin gözden geçirile- ceği zirvede, Türk askerleri- nin görev yapma olasılığı bu- lunan bölgelere gönderilen in- celeme heyetinden gelecek ilk bilgiler de değerlendirilecek. Zirveden sonra gözler 21 Ağustos'taki BM Güvenlik Konseyi'ne çevrilecek. Se- zer'in, toplantınm beklenmesi yönünde tavır alabileceği belir- tiliyor. Hükümet, zirve sonucu- na göre 22 Ağustos'ta toplana- cak Milli Güvenlik Kurulu'nda da karar aldırmayı amaçlıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı AbdullahGül. ABD'nin Irak'a asker gönderilmesi yönündeki istemini de- ğerlendirecek. Çankaya Köşkü'nde yapılacak zirvede Irak'a asker gön- derümesine ilişkin yapılan ınceleme- ler sunulacak. Irak'a asker gönderil- mesi konusunda Genelkurmay'dan ABD'li askeri yetkililere gönderilen sualnamenin yanıtının gelmesiyle ay- nntılann belli olması bekleniyor. As- ker gönderilmesi yönünde karar alın- ması durumunda yapılacak hazırlık- lar da dikkate alınarak durumun, 22 Ağustos'ta Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) son kez değerlendirileceği dile getiriliyor. Hükümet, alacağı ka- ran 1 Mart öncesinde olduğu gibi ge- ciktirmek de istemediğinden, zirve- Pştrol-lş'ten TÜPRAŞ için dava • ANKARA (ANKA) - Petrol- Iş, TÜPRAŞ'ın sahşına ilişkin ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Ankara Idare Mahkemesi'nde dava aç- tı. Petrol-Iş Genel Sekreteri Mustafa Çavdar, özelleştirme işlemlerine karşı yasal zeminde her türlü girişimde bulunmayı doğal görevleri olarak gördük- lerini belirterek bu tür uygula- malarla kamu şirketlerinin ya- bancı tekellere karşı güçsüzleş- tirilmeye çalışıldığını söyledi. Saıtayi ünetimi yüzde 1.9 aıftı • ANKARA (ANKA) - Sana- yi üretiminde, haziran ayı so- nu itibanyla önceki bir yıllık döneme göre yüzde 9.1 ora- mnda artış sağlandığı bildiril- di. Temmuz 2002 - Haziran 2003 arasındaki dönemi kap- sayan son 1 yılda, Temmuz 2001 - Haziran 2002 dönemi- ne göre imalat sanayiinde yüzde 10.6, elektrik ve gaz sektöründe de yüzde 6.4 arttış sağlandı. Üretim, madencilik sektöründe ise yüzde 12.8 ge- riledi. imalat sanayii alt sek- törlerinde yıllık bazda en yük- sek üretim artışı yüzde 46.6 ile taşıt araçlan ve karoseri imalatında kaydedildi. FuekNlezam: Yüzde 1.97 • ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Akaryaİat ürünlerinden fueloilin perakende satış fiyatı- na yüzde 1.97 oranında zam yapıldı. Akaryakıt Ana Dağı- tım Şirketleri Derneği'nden (ADER) yapılan açıklamaya göre, yanndan geçerli olmak üzere, îstanbul'un Avnıpa yakasında 6 numara fueloil fıyatı 456 bin liradan 465 bin liraya yükseltildi. Rmhkçılar destek istiyor • GtRESUN (AA) - FÎSKO- BÎRLÎK Yönetim Kurulu Baş- kanı Salih Erdem, 2003 ürünü findığın taban fiyatına verile- cek destekle ilgili tartışmala- nn hasata iki gün kala devam ettiğini, bu belirsizliğin de üreticiyi endişelendirdiğini be- lirtti. Findığın yüzde 60'a ya- kınının pazara indiği eylül ve ekim aylannda, mutlaka des- teklenmesi gerektiğini kayde- den Erdem, destekleme alım- ları yapılmazsa son 5 yıldır ol- duğu gibi üreticinin mağdur olacağını söyledi. CHP'li Koç, asker gönderme için BM kararının gerekliliğine işaret etti: HiçbirMehmet'inNecefte işi yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili HahikKoç. Genelkur- may 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyüka- nrt'ın, Irak'a asker gönderme konusunda- ki "Kapmıızdaki yangma kayıtsız kalama- yız" sözlerini, "İrak'ta yangm varsa, bu yangmı önce çıkaranlar düşünsün" diye değerlendirdi. Koç, dün motorlu taşıtlardan ek vergi alınmasını içeren düzenlemeyle ilgili Ana- yasa Mahkemesi'ne CHP'nin dilekçesini verdikten sonra gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. "Hiçbir Mehmet'in NecefçöOerin- de işi yok" diyen Koç, Türkiye'nin, ancak BM kararlan çerçevesinde konuyu değer- lendirebileceğini söyledi. Koç şunlan kaydetti: "Bu > < angmısöndür- mek Türkiye'nin sorunu değiL Yangını çı- karan ortada. Yanguu çıkaran, şu anda ba- takiıkta. Bu bataklıkta beraber boğul- mamızın gereği yok. Eğer çok merakhlar- sa kendiyakmJanndan başlayabilbier 1rak'ta yangm söndürmeye göndermeye. Hükümet için söylüyorum bunu." nin ardından konuyu Bakanlar Kuru- lu'nda da ele alacak. Irak'a asker gönderilmesi konu- sunun ele alınacağı zirve bugün sa- at 15.00'te Çankaya Köşkü'nde Se- zer başkanlığında yapılacak. Top- lantıda. Dışişleri ve Genelkurmay'ın hazırladığı değerlendirmeler gözden geçınlecek. ABD'nin asker istemi- nin ardından Türk askerlerinin görev yapma olasılığı bulunan bölgelere gönderilen inceleme heyetinden ge- lecek ilk bilgiler de toplantıda değer- lendirilecek. Heyet raporları sunulacak Bölgeye gönderilen heyetin, özel- likle savaş sonrasında istikrann sağ- lanamadığı SaddamHüseyinyanlıla- nnın yaşadığı Felluce, Bakuba ve Bağdat çevresinde yaşayan Sünnı hal- kın Türk askerinin bölgede görev yap- masına bakışlannı belirlemesi bekle- niyor Heyetin, bölgedeki aşiret reis- leri ve halk önderlerinden edinecek- leri ilk izlenimi Ankara'ya ileterek hü- kümetin asker gönderme yönünde vereceği karan kolaylaştırması bek- leniyor. Bu heyetin aynı zamanda, bölgeye asker gönderilmesi durumun- da yapılacak çalışmalan anlatacağı ve Türk bırliklerinin işgal amacıyla değıl. bölge halkmnı ihtiyaçlarının giderilmesine yardımcı olmak ama- cıyla geleceği mesajının verilmesi amaçlanıyor. Daha önce Başbakanlık'ta yapılan toplantıda Genelkurmay'ın hazırladı- ğı politik ve askeri değerlendirme hü- kümete sunulmuştu. ABD istemin- deki belirsizlikler nedeniyle karar al- makta zorlanan hükümet, Genelkur- may a "siyasi direktif" vererek kap- samlı bir çalışma yapmasını istedı. Direktifin ardından Genelkurmay, ABD'li muhataplarına bir sualname göndererek çeşitli sorular sordu. Bu soruların yanıtlannın gelmesinin ar- dından hazırlanacak kapsamlı değer- lendirme hükümete sunulacak. Konular netltk kazanacak ABD'ye gönderilen sualnamede Türkiye'den istenen asker sayısı, Türk birliklerinin görev yapacağı bölge. birliklere lojistık desteğin nasıl sağ- lanacağı, görev alınacak sektörün ko- mutası, Türkiye'nin Irak'ın merkezi otoritesinin oluşmasında yapacağı katkı gibi konulann netleşmesi bek- leniyor. ABD'li yetkilılerin, general düzeyinde üç karargâhta irtıbat suba- yı bulunduruhnasına ilişkin istemınin de bu sualnamedeki sorulann yanıt- lanması sonucunda karar verilecek. Dışişleri Bakanı Gül, Irak'a asker gönderilmesi konusunda yapılacak zirveye ilişkin soruları yanıtladı. Şu anda bir şey söylemek için erken ol- duğunu anlatan Gül, konunun Ba- kanlar Kurulu'nda da ele alınacağı- nı kaydetti. ABD'ye, Türk birliklen- nin nerede, nasıl göre\ r yapacaklan gi- bi birçok soru sorulduğunu anlatan Gül, yanıt beklediklerini dile getirdi. Üç önemli toplantı Irak'a hangi koşullarda ne kadar asker gönderileceği konusunda hü- kümetin beklentisı üç önemli toplan- tıda odaklaruyor. Partisinin MKYK toplantısında "Devktzinesinde mut- laka bir karar alınnıalı. Her kafadan ayrı ses çıkmamah. Zirveden bir ka- rar çıkar ve bu halka anlanlır" diyen Başbakan Erdoğan, Genelkurmay ile sağladıklan görüş birlığine Cumhur- başkanı'nın onayuıı isteyecek. Zir- veden sonra gözler 21 Ağustos'taki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse- yi toplantısına çevrilecek. Bugünkü zirvede Cumhurbaşkanı'nın, BM Gü- venlik Konseyı toplantısının beklen- mesi yönünde tavır alabileceği de be- lirtiliyor. Ağustos ayı Milli Güvenlik Kurulu toplantısı da BM Güvenlik Konseyi'nin hemen ardından 22 Ağus- tos tarihinde gerçekleştirilecek. Hü- kümet, üçlü zirveden çıkacak sonu- ca göre Milli Güvenlik Kurulu'nda da karar aldırmayı amaçlıyor. MGK'nin ana gündem maddesinin Irak'la ilgi- li gelişmeler olabileceği belirtiliyor. Bakanlar Kurulu da bugün Köşk'tekı zırvenın ardından akşam da Bakanlar Kurulu'nun toplanaca- ğı öğrenildi. Saat 17.00"de başlayacak toplantıda, Çankaya Köşkü'nde ya- pılan değerlendirmeler, aynntılı ola- rak masaya yahnlırken, tezkereye iliş- kin genel tutum belirlenecek. Tek kutuplu dünyada uluslararası hukukun işlevinin tartışıldığı oturumda konuşan aydınlanma temsilcilerinden Jürgen Habermas, "Global olarak dünyaya hâkim olan bir süper gücün, kendi ahlaki argümanlannı uluslararası hukukun yerine geçirdiği bir dönemde. uluslararası ilişkilerin anayasallaştınlması projelerine mi bağlı kalmalıyız" diye sordu. Soldan sağa loanna Kuçuradi, Avrupa Paıiamentosu üyesi Gianni \ atinıo, Jürgen Habermas, Önay Sözer ve Ganalı Kwasi YViredu. Habermas, Bush hükümetinin uluslararası anlaşmaları hiçe saydığını vurguladı: ABD hukuktanımıyorNENA ÇALtDİS/ÖZGÜR ERBAŞ Aydınlamanın önemli temsilcile- rinden filozof Jürgen Habermas, irak'ta yaşanan olaylarda ABD'nin gösterdiği tavır için, sadece kendi yet- kisiyle "insani" müdahalelerde bu- lunmaya karar veren bir ülkenin. "ken- di ulusal çıkarlanm, paylaşılan ulus- lararası ortak çıkarlardan ayırt edip edemediğinden" hiçbir zaman emin olunamayacağını söyledi. ABD'nin uluslararası hukukun öncüsü olduğu- nu belirten Habermas. "Bush hükü- nıeti. Roma Arüaşması'nı ve uluslara- rası hukuku görmezden geüyor. Oy- sa ABD 80 \ilbovnnca uluslararası hu- kukun getişmesinde sürükleyici oldu. ABD, uluslararası hukukta ilkesel ola- rak değişiklikyapmaya çahşıyor. Llu- sal çıkarlar ön plana çıkıyor, üstünlük kazamyor r> diye konuştu. Uluslararası çatışmada imaj 21. Dünya Felsefe Kongresi kapsa- mında dün gerçekleşen ve Önay Se- zer'in yönettıği "FelsefeninRolü: Ay- dınlanma, Postmodern Düşünce ve DiğerPerspektifler' başlıklı ana otu- ruma, Almanya'dan Jürgen Haber- mas, Italya'dan Gianni Vattimo ve Gana'dan Kwasi VViredu katıldı. Otu- rumda "Uluslararası Hukukun Ge- leceği" konulu bir konuşma yapan Habermas, yeni dünya düzeninde bu- DUNYA FELSEFE KONCRESI'NDE BUCUN 'dobatizasyon veKültürel Kim- Hk': In-SukCİıa(Kore), VusufÖr- nek (Türkıye). Başkan: Adaman- tia PolHs (ABD) (11.00-12.50 / Anadolu). 'Türkiye'deFebefe': Tü- ten Anğ(Türbye), Ze>nepDavran (Türiaye), MyrtoDragona-.Monac- hou (Yunanistan), AMKaratay (Tür- kiye), H. Tepe (Türkiye), Stelios gün için asıl sorunun, "Uraslararası adaktin mümkün oiup olmadığı''ndan çok "uluslararası hukukun bu tür bir adaleti sağlanıak için doğru olup ol- madıgı" olduğunu söyledi. "Ulusla- rarası hukukun arnk önemi var mı"* sorusunun da tartışıhnası gerektiğini ifade eden Habermas, "Global ola- rak dünyaya hâkim olan bir süper gü- cün, kendi ahlaki argümanlannı ulus- lararası hukukun yerine geçirdiği bir dönemde, uluslararası ilişkilerin ana- yasaUaştinhnası projelerine mi bağh kalmahyız" diye konuştu. Uluslara- rası çatışmalann ünajının da değişti- ğini anlatan Habermas, artık "suçhı devletler", "başansız devletler" ve "uluslararası terorizm" şeklinde 3 yeni kavramın ortaya çıktığını \ıırgu- İadı. Habermas, ABD'nin Irak'a mü- dahalesine de değınerek şunlan söy- ledi: "Irak'taki yetkisiz müdahale, Vlnidakis (Yunanistan). Oturum Başkanı: BetülÇotüksöken (14.00 -15.50 ' Anadolu). •Terorizm, Sa- vaşveSiyasal^ddetEtiği': LLang- lois (Kanada). Melissa Burchard (ABD), Maria Dimitrova (Bulga- ristan), Leva Lapûıska (Larviya), JobnMcGuirefKuzey Kore). (09.00 - 10.50/Dohnabahçe-G) uhıslararası hukuk konusundaki po- Utikalar yönünden ilke düzeyinde de- ğisim göstermektedir. Paxamerikan pohtikasının hâlâ uluslararası barışı korumaya yönelik olduğunu kabul edelim. Ancak. sadece kendi yetkish- le insani müdahalelerde bulunmaya ka- rar veren bir ülke hakkında. hiçbir zaman şundan emin olunamaz: "Aca- ba kendi uhısal çıkarlanm paylaşılan uluslararası ortak çıkarlardan ayırt edebiüyor mu? Hem global hem de ye- rel alanda halklann \ aranna uygula- nacak bir tek taraflıük, bu alanda ku- raDarm bulunmaması açtsmdan yeter- sizdh"" dedi. Diyalog eksikliğl Panele Gana'dan katılan Wirendu ise 'Afrika Felsefesinin Kültürler Arası Diyaloğundaki Rolü ve Afrika Bakış Açısı' konuşmasında bugünün çeşitli sorunlannın diyalog eksikli- ğindenkaynaklandığını belirtti. Wi- rendu, bugüne kadar A\Tupa'daki felsefe tarihinde siyah insanlar hak- kmda hiç ama hiçbir şey söylenme- diğini belirtti. Heideger ve Nietzsc- he uzmanı olan Vattimo ise "De- mokrasi Çağmda Felsefenin Sonu" başlıklı konuşmasında felsefi türle- rin yoğun bir anlamı olan olaylara na- sıl yansıdığının anlattı. Pünya yeniden sekîllendi 'Eşitsiziik, YoksuDukveGdişnıe: Fel- sefi Perspektifler" konulu oturuma. ABD'den katılan Robert Bernasconi ve ThomasPogge'nin yanı sua Buda- peşte Marksizm Okulu'nun önemli temsilcilerinden Agnes HeDer da bi- rertebliğ sundu. Bernasconi'nin *yok- sulluğun felsefesi \e felsefenin yoksul- luğu" temalı sunumunda ABD'nin "Uhısal GüvenBk Belgesi"nin açık- lanmasınnı ardından dünyanın yeni- den şekillendiğini anlattı. Agnes Heller ise modern ahlakın iki temelı olarak nitelediği, "iyi ahlakh insan ve Ki anayasa"nuı dünyada na- sıl gerçekleşebileceğini içeren bir su- num yaptı. Pogge ise dünya nüfusu- nun yüzde 16 'sının dünyadaki gelirin yüzde 81 'ini aldığuıı. nüfusun yüzde 46'lık bölümünün ise gelınn yüzde 14"lük dilimiyle geçinmeye çalıştığı- nı dile getirdi. SALI ORHAN BURSALI Kapkaç, Çok Doğal Gazetemizin Pazar günkü manşeti "Kapkaç korkusu"ydu. Alper Turgut ve Ozan Yay- man'ın haberleri, toplumsal dokumuzun nasıl li- me lime dağıldığını gözler önüne seriyor. Sadece Istanbul'da yılda 70 bin hırsızlık (her 100 kentliye 0.7 düşer) kayıtlara geçiyor. Kent- lerde 4 milyon resmi+gayri resmi işsizin kol gez- diği ortamda bu çok doğal değil mi? Apartmanın eski kapıcısının kocası da su da- ğıtıcılığı yaparken işinden oldu ve şimdi doğal çevrecilik yapıyor (çöplerde işe yarar malzeme- leri çeşitlerine göre ayınp satıyor). Aileyi kadın ayakta tutuyor, evlere temizliğe giderek. Birçoklan için, kapkaç çeteciliğine giden yol- da son durak veya son çare çöp bidonları. Sayı- lan ne kadar çoğaldı. Siyasal ve ekonomik vurgunculuğun, banka, ihale ve hazine hırsızlığının tükettiği, milyonlan işsiz bıraktığı, yeni iş alanlan açamadığı, Türki- ye'yi Avrupa'nın kıyısında parya olarak tuttuğu bu alçak düzenin içinden hâlâ çıkabilmiş değiliz. Uzun süredir bilinen, devletçe veya ilgili ku- rumlarca göz yumulduğu ortaya çıkan Imar'daki en büyük vurgunun maliyeti bile henüz hesapla- namıyoıi • • • AKP, para olmadığı, sıkı denetim altında oldu- ğu için harcayamıyor ve harcatamıyor. Yarın neler yapabileceklerini bilmiyoruz. Şim- dilik görünen, AKP'nin devlete ve bütün kurum- lanna yerleşme biçimleriyle ve bütün kesimleriy- le, "Sıra bizde!" işaretini verdiğidir. Bütün kad- rolan ve sempatizanları böyle bir bekleyiş için- dedir. Maliye Bakanı'nın zayıf etik karnesinden tutun (zilyetli arsası), davalı çok sayıda millervekiline ve yönetim tarzlarına kadar görünümleri umut verici midir? Bu yoksul millet, şimdi de AKP'lile- rin mi çuvallarını dolduracak? Bunları yaşayıp göreceğiz. • • • Meclis Soruşturma Komisyonu'nun hazırladığı rapor göstermelik mi kalacak, siyasal pazarlık- larda mı kullanılacak, yoksa gerçekten bütün sorumlular hesaplannı Yüce Divan'da verecek- ler mi? Imar Bankası'nın denetlenmesinden sorumlu, ayıplı raporlannın yanı sıra vurdumduymazlıkla- rıyla soygunun büyümesine neden olan bütün görevli memurlann da, varsa BDDK dahil, çanla- nna ot tıkanacak mı? Bütün banka soygunlarmda denetim görevi üstlenerek büyük paralar kazanan sözde dene- tim şirketlerinin ve sahiplerinin, sorumlulannın defterlen dürülecek ve bir daha iş hayatına çıka- mayacak duruma gelebilecekler mi? Yoksa, soygunun hep su yüzünde kalan bu aracılan, yeni soygunlarda kullanılmak üzere el altında yaşatılmaya devam mı edilecekler? Bazılar diyor ki devr-i sabık mı yaratılmak is- teniyor? Batınlmış bir ülkenin sorumlusu olmazsa, ne- yin sorumlusu bulunacak? Hukuksuzlukların, vurgunların hesabını sor- mamanın, vermemenin tek anlamı olabilir: Yeni vurgunlara kapıları açık tutmak! Meclis'te siyasal ahlaksızlığın doruğa vur- duğu an, DSP'nin gözetiminde, ANAP ile DYP'nin birbirierini aklaması ve Yüce Divan'dan kurtarmasıydı. Hesap verebilirlik, her yerde ve konumda, si- yasetin birinci ahlak koşulu olamadığı sürece, bu ülke bataktan çıkamaz. Ve bağınr dururuz: Polis nerede, uyuyor mu, kapkaççılar kenti esir aldı! Bir önlem isteriz: Nüfus başına düşen polis sayısı ne kadar az, daha fazla polis, her mahal- leye karakol! • • • En büyük onur kırıcı olay bence sokaktaki kapkaççılık, evlerdeki hırsızlık değil. Insanların iş bulamamasıdır. İş bulamayan insanların, en alt düzeyde biyo- lojik yaşamlarını sürdürecek minimum bir sosyal güvenceden yoksul olmalarıdır. Kapkaççılığa karşı cezalar yetersizmiş! Insanların onurundan, ahlakından, düzene uyumundan, başkasının emeğine, malına canına saygısından, ancak onları asgari ölçülerde yaşa- tabileceğimiz zaman bahsedebiliriz. Yoksa gerisi palavradır. Hazine talan edilir; hortumcu düzenin en say- gın bireyleri olarak itibar görür ve ortalıkta dola- şır durur; hortumculuktan nasiplenen utanmaz kalemşorlar, temiz toplum için cesurca çalışan insanlara köşelerinden çamur atmayı sürdürebi- lirken... Bu düzenin zavallı ürünleri olan sokaktakilere ceza vermeye yanaşmak bile ne hakka uyar ne adalete ne de vicdana! obursali@cumhuriyet.com.tr SÜRMENE ASLİ\T HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 2003 249 Davacı Tedaş Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı aleyhine açılan kamulaştırma bedelınin tespiti %e taşınmazın ıdare adına tapuya tescılı davasında: Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 SK'la değişik 10 ve 19. maddesı uyannca tensiben verilen ara karan gereğince; Trabzon ili. Sürmene ilçesi, Ftndıcak köyünde kain ve sınıılan doğusu yol. batısı sahibi senet, kuzeyi yol, güneyi lsmail oğlu Hasan Akkol olan ve davalı Mus- tafa Yavuz'un zilyedı ve malikı bulunduğu, 507.69 m2 yiizölçümündeki taşınmazın hat altına isabet eden 114 14 m2'lik kısmının 68. 848.000.-TL. bedel ile Te- daş Genel Müdürlüğü lehine kamulaştınldığı bu ne- denle hat altına isabet eden belırtilen kamulaştırma bedeli ile irtifak hakkı olarak Tedaş Genel Müdürlüğü adına tapuya tescili için işbu davanın mahkememizde açıldığı, yapılacak yargılama sonunda belirlenecek kamulaştıram bedelinin 4650 SK'nun gereğince ilgili- ler adına mahkemece belirlenecek Sürmene Zıraat Bankası şubesine yatınlmasuıa ve bedelİB yatınlması ile taşınmazın ıdare adına tesciline karar verileceği, konuya ve taşınmaz mahn değerine ilişkin tüm sa\Tin- ma ve delillerin ilan tarihinden ıtıbaren 10 gün ıçmde mahkemeye yazılı olarak bıldirmeleri gerektiği, hak sahiplerinin son ilan tarihinden itibaren bir ay içinde itiraz etmedikleri takdirde. kamulaştırma bedelinin zih'ede ödeneceği hususu, Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 SK'la değişik 10 ve 19 maddesı uyannca ilanen tebliğ olunur. Basuı: 36090
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear