Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 AĞUSTOS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
fcü
u
3
£
•2
AtçiarDermi!
ESekironik posta: denjzsom@cumhuriyetcom.tr Tef: 0.212,512 05 05 Fate: 0.212.512 44 97
- Terminatör, Kalifomiya'ya
vali adayı olmuş...
"Bağdat Valiliği daha çok
yakışırdı!"
KöylerdeTaşımalı eğitimle
bazı köy okulla-
n kapatılmıştı.
Şimdj kapanan
okulların satışı
gündemde. Ancak bu
okullarının bazılan ba-
ğış yoluyla köy tüzel ki-
şiliğine geçmişti. Köylü
vatandaşın eğrtime kat-
kı amacıyla bağışladığı
araziler şimdi başkala-
nna satılacak. Köy ye-
rinde, satışın ne değeri
olur diye düşünebilirsi-
niz. Bir kere tarım alanı
olarak değeri vardır.
Daha da önemlisi, köy-
lerde arazilerin el değiş-
tirmesi çatışmalara va-
racak denli anlam taşı-
yor olabilir.
K
ızı küçükyaştatürbanasokmuşlar. Kıza, tür-
banı namus olarak öğretmişler, türbanın Tan-
n buyruğu olduğunu söylemişler. Yabancıla-
ı ' ra saçının bir telini gösterirse cehennemde
cayır cayır yanmakla korkutmuşlar. Türbandan vaz-
geçmemek için kız çocuğunu okuldan almışlar. Der-
ken kıza görücü gelmiş, kızı evlendirmeye karar ver-
mişler. Okuldan aldıklan kızı, çocuk yaşta evlendirmiş-
ler.
Bütün bunlarda kızın karar verme hakkı yok.
Kıza "örtün" diyorlar örtünüyor...
Kıza "okuldan aynl" diyorlar aynlıyor...
Kıza "evlen" diyorlar evleniyor.
Zavallı çocuk!
Hakkıncfaki kararfann hep başkalan tarafından ve-
rildiği zavallı kız çocuğu, hayatının en korkulu anını ise
evlendiği sırada yaşıyor.
Kız, evlenmek için camide imamın karşısındaolma-
sı gerekirken, salonda bir masanın kenanna oturuyor.
Gâvur amcaKafası kanşıyor. Gözleri imamı anyor, bulamıyor. ima-
mın yerinde bir amca oturuyor. Amcanın çevresine de
başka amcalar yerleşiyor.Ve içlerinden biri gâvur.
Gâvura, amca mı desin, dayı mı desin bilemiyor. Ni-
kâh kıyılıyor. Kız çocuğu, delikanlının kansı oluyor. Ko-
cası olan erkek henüz elini bile tutmamışken, Gâvur
amca yerinden kalkıp kızın yanına geliyor.
Kız tedirgin oluyor.
Gâvur amca elini uzatıp, kızın elini tutuyor.
Kız elini geri çekmeye çalışıyor...
Gâvur amca, kızın elini yakalamış, bırakmıyor.
Gâvur amca kuvvetli...
Kızın elini kendine doğru çekiyor.
Kız, kolunu aşağıya doğru indiriyor...
Gâvur amca da başını eğiyor...
Gâvur amca ile türbanlı çocuk el ele kalıyor...
Eli bir yabancı erkeğin eline değmemiş kız çocuğu
ile bir erkek hem de gâvur bir erkek el ele duruyor...
Türbanlı kız elini kurtarmaya çalışırken, gâvur am-
ca son bir hamle yapıyor ve kızın elini öpüyor.
Gâvur amcanın dudaklan kızın beyaz tenine küçük
bir öpücük konduruyor...
Kızın hayatı karanyor...
Kendisine öğretilen bütün değerler aitüst oluyor:
Saçının telini korurken elinin tenini bir gâvura kaptın-
yor. Bundan sonrası için kıza yardımcı olmak gereki-
yor. Gâvur amcayı hak dinine döndürmek, sünnet et-
tikten sonra imam nikâhıyla aileden biriyle baş göz
edip üvey de olsa amca yapmak gerekiyor...
Yoksa, bütün bunlar siyasi bir gösteri miydi?
Türban bu gösterinin vazgeçilmez bir parçası mıy-
dı? Başını örtüp elini namahreme ve hatta gâvura tut-
turarak kız çocuklannı yıllardır hep böyle mi kullandı-
lar?
Fındık
Kabuklu Meyve-
ler Konseyi
Kongre Başkanı
Cüneyd Zapsu,
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'a "Altın
Fındık Ödülü" vermiş...
Ayşe Meral de şöyle de-
miş: "Bu ödül, 'körler
sağırlar, birbirini ağıriar,
deyişini aklıma getirdi.
Ülkenin altın ürünü fın-
dığı bakıra çeviren AKP
hükümetine bence en
gerçek ödülü, Ordu'da
fındık üreticileri, yaptık-
lan mitingle verdi."
SESSİZSEDASIZ(!)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku'' yahoo.com
Sonradan görmeler ülkeyi tımarhaneye çevirdi:
Ortalık "ne oldum delisi" dolu!
Bilen varsa söylesin: Ne yapmalıyız?
"Bir bilen varsa söylesin" diyor
Nüket Erdoğan ve devam ediyor:
u
Üç maymunun oynandığı bir ül-
kede yaşıyoruz. Kimsegörmüyor, duy-
muyor, konuşmuyor ama iliklerimize
kadar yalana battık. Hatta gerçekle ya-
lanı hanmanladık. Hırsızlık, rüşvet, ken-
di çıkannı herşeyin üstünde tutma biz-
zat hırsızlann da beylik lafı oldu.
Çifte standart uygulamalar, hainle-
rin, çıkarcıların alkışlanması, ağzına
gelen hersaçmalığı dillendirmesini pa-
ra gücü ile sağlayanlar, vicdanını cüz-
danına koyanlar, suçüstü olup akla-
nanlar, aklandıkça palazlananlar... Par-
lamenter sistemin babadan oğluna
geçtiği, geçemiyorsa parlamenter ba-
balann oğullannı, torunlannı zengin et-
tiği, yalandan kim ölmüş dercesine si-
yasilerin bir gün öyle bir gün böyle
konuşmalan... Rüşvetin belgesi yok-
tur diyenlerin yaşamı boyunca bunu
yaşantıları ile belgelendirmeleri... Hal-
kın emeği ile birikimlerinin talan edil-
mesinin, ortak mallarımız ki bunların
başında ormanlar gelir, gözü açıklığı
ile övünen bakanlann ve onların seç-
menleri tarafından deve edilmek isten-
mesi... Başörtüsü hükümetinin 'kör
parmağım gözüne' oyununu anlayan-
iara 'Atatürkçülüğü istismar edenler'
deyişini... Eğitimdefırsat eşitliğinin yok
olmasının sorun olmaktan çıkıp daha
da derinleştirilmeye çalışılması...
Bütün bunlar gülünç ama, biz gül-
müyoruz çok üzülüyoruz... Ne yapma-
lıyız?" Sorunun yanıtı "bir şeyler yap-
malıyız" olmalı!
Emperyalizm Kilidi
TURKKAYAATAOV
ABD, devletlerin çoğunu ve
devlet konumunda olmayan
birimleri birbiriyle bağlantılı ve
karmaşık kurumlar ve rejimler
çerçevesinde "kilitlemiştir";
konuya bu açıdan bakıldığın-
da, Amerika yalnız askeri ve
ekonomik yönlerden en güç-
lü devlet olmakla da kalmıyor.
B. Ecevit başbakanken "Eli-
miz, kolumuz bağlanmış" de-
mişti. Atatürk ve Inönü yılla-
nnda bir başbakanımız böyle
bir şeysöyler miydi? Kilidin ilk
sürgüsü bağrımıza "demok-
rasişehidi" A, Menderes sa-
yesinde sokulmuştu.
Bugün vanlan noktada ABD
dünyaya bir kilit takmıştır. Je-
opolitik yönden en ileri nokta-
larda. Sovyetler'in eski top-
raklarında şimdi askeri üsleri
var.
Bir yandan BM'ye sırt çevi-
rirken, diplomasiyi dilediği gi-
bi kullanıyor. Politika sanatı
Machiavelli den mülhem
yaygın tekelci sermayesi, ge-
niş mali olanakları, tüketimi
aşan üretim yeteneği, silah ve
istihbarat hizmetinde yüksek
teknolojisi ve McDonald's'tan
Madonna modasına "kültü-
rel" etkisi var. Ulus-ötesi dev
şirketlerle kapitalizm idealini
her köşeye taşıyor. Tekelci
sermaye bu arada kendi "de-
mokrasi" anlayışını da ihraç
ediyor.
Askeri bakımdan tek süper
güç oluşu bir yana, dünya
ekonomisi G-3/7 ya da AB ve
Uzakdoğu'nun varlığıyla "üç-
lüymüş" gibi görünse de, eko-
nomik üçgenin en tepesinde
gene ABD oturuyor. Atlantik
ve Pasifik okyanuslanna her
zamankinden daha egemen.
Bu durumuyla, dünyanın gör-
düğü en hegemonik, tüm
öğeleriyle emperyalist devle-
ti.
AB ve Uzakdoğu kendi yö-
resel çıkarlannı korumak iste-
seler de, küresel serbest pa-
zarı kendi için kullanmak
ABD'nin hedefıdir. M. Fox'un
yazdığı gibi, amacı, "herhan-
gi bir bölgenin kendi kendine
yeterli olabilmesi için her tür-
lü oluşumu engellemekîir".
ABD kendi dilediğince ege-
men olamayacağı bir küresel-
leşmenin sonunda, 1929'lar-
dakine benzer bir ekonomik
bunalım görüyor.
"Sovyet Şeytanı" göçtü; sı-
ra öteki "şeytanlann" yok edil-
mesinde. Her yer küresel ABD
hegemonyasına teslim edildi-
ğinde, kilidin tüm sürgüleri ka-
panmış olacak.
ÇİZGlLlK KÂMİL HASARACI kamilmasaraciı mynet.com
fıflfct...
r
HARBt SEMİH POROY semihporoy <ı yahoo.com
BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇİ bulutbebekt: hotmail.com
BORNOVA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'IVDEN
2003,852 Esas
Hakim: Aziz Akta$oğlu 26484
Kâtip: EmineBolel 1608
1. Izmir ili Bornova ilçesi Ergene (Kızılay) Mahallesi 33 4 pafta
435 ada 442 parselde kayıtlı olup tapuda bina vasfmda olan 125.50
m2 yüzölçümlü taşmmaz olup; taşınmazın tamamı Bomova Beledi-
yesi tarafindan kamulaştınlmasına karar verilmiştir.
2. Taşınmaz üzennde hak sahibi olanlann mahkemece kendileri-
ne tebligat yapılması durumunda tebligat gününden; tebligat yapıla-
mayanlann ıse mahkemece işbu gazete ilanı ile yapılacak ilan tari-
hinden itibaren 30 gün içinde kamulaştınna işlemine karşı idari yar-
gıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası
açabilecekleri davalarda husumetin Bornova Belediye Başkanlığı'na
yönelmesı gerektiği:
3. Belirtilen 30 günlük süre içinde idari yargıda kamulaştırma iş-
leminin iptali davası açanlann dava açtıklannı ve yüiütmenın dur-
durulması karan aldıklannı mahkememıze belgelendirmediklerı
takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit
edilen kamuJaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma
yapan idare adına tescil edileceği;
4. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi
adına Bornova Vakıflar Bankası Şubesi'ne hak sahibi adına yatınla-
cağı;
5. Hak sahiplerinin konuya ve taşınmaz malm değerine ilişkin
tüm savunma ve delıllerinı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde
mahkememizin 2003'852 Esas sayılı dosyasına yazılı olarak bildir-
meleri gerektiği ihtar olunur. Basın: 38418
KEDt LEVO APTÜUKA aptull(a hotmail.com
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12 Ağustos tcıvu.ntunıtas-arikan.com
ZARA KADASTRO MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 2000.17
Davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafindan davalı Alime Bediı-
hanoğlu, Necla Uçar, Mahir Baki Bedirhanoğlu, Hatice L'çar, Leyla
Eyigüler. Doğan Bedirhanoğlu. Mihriban Çakmak, Nuran Pire. Nu-
ray Koç, Nazmiye Bedirhanoğlu ve Seher Bedirhanoğlu aleyhine
mahkememize açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık du-
ruşması sırasında verilen ara karan gereğince; Dahili davalılar Zara
Ke%enlı kö>ünden Doğan Bedirhanoğlu ve Nuran Pıre, tüm arama-
lara rağmen bulunamamış ve mahkememizden duruşma için çıkartı-
lan davetiyeler kendilerine tebliğ edilememiş olduğundan. 7201 sa-
yılı Tebligat Kanunu'nun 29. maddesi gereğince dahili davalılar Zara
Kevenli köjünden Doğan Bedirhanoğlu ve Nuran Pire'ye ılanen teb-
ligat yapılmasına karar verildiğinden. adı geçenin 12.09.2003 tari-
hinde mahkememizde yapılacak duruşmada hazır bulunmaları için
bu ilanın kendilerine ilan tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı ilan
olunur. Basın: 33709
RUS V£LİAHTIN/N TAU'HSİZUGU
19O4 'TE 8U6ÜM, ÇA££V/Ç ALEKSİ DOSMt/ŞTU. SON
SûS Ç4RI S. NİKOLrf 'NfN TEK ERKEK ÇOCUĞU
OLAN ALEKSİ, T7IH77N VARİSfYDf- AHO4K, TALtH-
M(sr/. ULEKS/, ÇOK ENDEG. SÖRÛLEN BÎ*
HASTALtK YÜZÛNDEN MUrSUZ OLAC^/CJ/^
Bü M/4ST&İ./K, /JEMOF'LfYPl. EN KÛÇÖK
~ K4M4M/4 8'LE GÜÇLÛKZ.E
' ÇOGÜ <£Z ÖLÛM TEHLtKESıYH
yA GELİMİYO&PU. 8U KOMUM,
UMUT KLESİLİHCE, ÜNUJ KEf/f fZA£PUTrH'rN(Ş*Ğ-
£V4) GİZÜ GÜÇLE&NE BİLE BAŞVU&ULUYOZ&Ü.
v'/Ç ALEKSİ. 14- yAÇfNDAYKEN BOLÇEy/KLEK m-
SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN
Esas >o: 2003 270
Davacı Tedaş Genel Müdürlüğü vekilı tarafından davalı ale>hıne açılan kamulaştırma bedelının tespiti ve taşınmazın idare adına tapuya tescili
davasında: Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 SK'la değışik 10 \e 19. maddesı ujarınca tensiben verilen ara karan gereğince; Trabzon ili. Sünmene
ilçesi, Soğuksu Mahallesi, yol cıvan mevkımde kaın tapunun pafta no 26-28J. ada 464. parsel 13'de kayıtlı 1400 m2 yuzölçümündeki taşınmazın
27.46 m2'sı plon yeri olarak 97.10 m3 irtifak hakkı tesısi, Of Yeniay ENH'nın Tedaş Genel Müdürlüğü adına çok acele tapuya tescili \e bedel
tespıtı için ışbu da\anın mahkememizde açıldığı. yapılacak yargılama sonunda belirlenecek kamulaştırma bedelınm 4650 SK'nun gereğince ilgı-
liler adına mahkemece belirlenecek Sürmene Ziraat Bankası şubesıne yatırılmasına ve bedelin yatınlması ile taşınmazın idare adına tescılıne ka-
rar verileceği, konuya \e taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillenn ilan tanhınden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı ola-
rak bildirmelen gerektiğı. hak sahiplerinin son ilan tarihinden itibaren bir ay içinde itıraz etmedıkleri takdirde, kamulaştırma bedelinin zilyede
ödeneceğı hususu. Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 SK'la değışik 10 ve 19. maddesi uyannca ılanen tebliğ olunur. Basın: 36182
GÖRÜS
MERİÇ VE1İDEDEOGLU
Sevr'i AnıP,
Anımsatmak
Lozan'ın 80. yıl kutPmalan, birçok konuda uyu-
şamayan kişileri bir araya getirerek anlaşmalannı
sağladı; bu kişiler, Lo^n'ı anlatan, günümüze ta-
şıyan, bugünden Loz^ı'a bakarak gerçekçi değer-
lendirmeler ortaya koyan bu etkinliklere hep bir
ağızdan veryansın etfi'er
-
Kutlamalan anlams^- yersiz, gereksiz görüp sert
bir dille eleştirenler y^ımda, "nostaljik" bulup ha-
fife alanlar da vardı...
Peki, Sevr'in yıldönJmle
nncle ne yapmalıyız?
Osmanlı Devleti'nin Türk halkının yaşamına son
veren Sevr Antlaşması'nın imzalandığı her 10
Ağustos'ta, bu belgayi anımsatarak, günümüz
dünyasının koşullannda yeniden ele aJıp değer-
lendirmemiz gerekmez rni?
Dönemin "Mütareke Başını" bile Sevr'in koşul-
lannın ağıriığına dayanamamış, içlerinden kimisi 10
Ağustos'un "ulusalyss günü" olarak ilan edilme-
sini önermiş...
Osmanlı ile biriikte yenilen öteki ülkelerie bu den-
li ağır antlaşmalar im^alanniamış olmasını ve bu
antlaşmalann başında yer alan 26 maddelik Bir-
leşmiş Milletler llkeleri ıÇİnde neden "Osmanlı Dev-
leti'nin parçalanması gerekliliğinden" söz edildi-
ğini, günümüz bakış açısından değeriendirmenin
hiçbir anlamı olmaz m'?
Bu yolla, yenikler arasında yalnızca Osmanlı
Devleti'ni dünya ülkelenyle karşı karşıya getirme-
nin amacını yeniden ortaya koymanın bir değeri
yok mudur?
83 yıl önce Ortadoğu'da bir ülkenin parampar-
ça edilmesinin sonuçlannın, günümüz Ortadoğu-
su'nda benzer duruma düşürülen bir ülke ile bağ-
lantılan tartışılamaz mı?
Sevr, "ölü doğmuş bir belgedir" diyenlere, Lo-
zan'datartışılan hermaddenin Sevr'e dayanılarak
ortaya konduğunu söylemesek de, bu "ölü bel-
ge "ye günümüzde can vermeye çalışanlann oldu-
ğunu anımsatmak gerekmez mi?
Sevr'in onaylanmadığmı ileri sürenlere gereken
yanıtın Mondros Silah Bırakışması'nda bulundu-
ğunu belirtip, Sevr'in bir bakıma, Mondros'un ay-
nntılaria yeniden yazılması olduğunu örneklerie or-
taya koymanın bir sakıncası mı olur?
30 Ekim 1918'de Mondros Silah Bırakışması im-
zalanmasının üzerinden henüz birkaç saat geç-
mişken, Musul'un işgal edilmesi, bu işgal hızının
tüm Osmanlı topraklannda sürdürülmesi ve so-
nunda 16 Mart'ta Istanbul'un işgali hep Mond-
ros'a göre gerçekleştirilmişti; bu paylaşımın bütün
dünyaya ilanı için de Sevr'e gidilmişti.
Mondros'un, koşullan ve sonuçlan kadar nasıl
kotanldığı da önemlidir. Irak Cephesi'nde tutsak
edildikten sonra Büyükada'da oturtulan bir Ingiliz
generalinin girişimi ve onun politikacı dostlannın
ağzından aldığı verilerle hazırianan bu yıkıcı söz-
leşmenin metni, bir ülkeye "bend" olan ve ülkele-
rini de "uydu" durumuna getiren politikacılann ese-
ridir bir bakıma; dolayısıyla bu politikacılann tutum-
larının irdelenmesinin ve uydu'luğun sonuçlannın
ele alınmasının uyancı bir etkisi olamaz mı?
Mondros'la gerçekleştirilenlerin, Sevr ile kalıcı bir
duruma gelmesini önleyen gücün, Atatûrk'ün ön-
derliğindeki Anadolu olduğunu anımsatmakta sa-
kınca olabilir mi?
Paris yakınlanndaki Sevr Porselen Fabrikası'nda
imzalanan Sevr Antlaşması, Mondros sözleşme-
siyle birlikte her 10 Ağustos'ta anımsatılıp güncel-
leştirilerek toplumun bilincine yazılmalıdır, şimdi
bu bilinçlenmeye her zamankinden daha çok ge-
reksinmemiz var.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAH
SOLDANSAĞA:
17Kuzeygök-
kürede bir ta- ^
kımyıldızı. 2/ 2
Eskiden ko- 3
yunvekeçile-
rin sayım ver-
gisine verilen 5
ad... Bir pey- 6
gamber.3/Bir -.
nota... Vişne
ile kirazın 8
melezlenme- 9
siyle elde edi-
len meyve. 4/ Kap
ağırhğı... Kale hen- 1
deği. 5/Içedoğmay- 2
la akla gelen yaratı- 3
cıduygu... îlkeltop- 4
luluklarda doğaüstü 5
güçlere verilen ad. 6/ 6
Bir tür erkek deve... 7
Delikanlı,yiğitkim- 8
se. 7/"Derlitoplu, u- 9 .
fak tefek" ömeklerinde olduğu gibi, anlatımı güç-
lendirmek için sesçe benzer sözcüklerin üst üste
kullanılmasına verilen ad. 8/ "Göl sanardık ne
zaman dalsak — gözlerine" (F.N. Çamlıbel)... Çe-
vik. 9/Yaylı bir pensle tutturulmuş küpe, iğne gi-
bi takılara verilen ad... Yiyecek bulamayan, yok-
sul kimse.
YÜKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Güneş'in her iki yanında parlak noktalar halin-
de beliren atmosfer ışık olayı. 2/Madenleri yont-
mada kullarulan çelik araç... Sakat kimse. 3/Ra-
don elementinin simgesi... lzmir'in bir ilçesi. 4/
Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim... Ege
Bölgesi'nde taze san incire verilen ad. 5/Buynık...
Adun durum eklerinden biri. 6/Güzel kokulu bir
ka^aın cinsi. II "Sana ibret gerek ise / Gel göre-
sin bu —'leri" (Yunus Emre)... Atın en yavaş ve
doğal yürüyüşü. 8/Fin hamamı... Dolma yapmak
için hazırlanan kanşun. 9/Anlaşılması, çözülme-
si ya da içinden çıkılması güç.olan.
OLİVETTİ CRF 3108 T MODEL BC 65486 SERİ
NO'LU YAZAR KASAMI2IN RUHSATI
KAYBOLMUŞTUR. HÜKÜMSÜZDCR.
ÇINAR HALICILK A.Ş.
Gazi Cniversıtesi 1İBF Işletme diplomamı
kaybettirn.Hükümsüzdür.
HÜRÜBOZKURT