Catalog

SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli PB B PB B B B B B 31 32 29 32 34 36 37 36 Sınop Y 27 Adana PB 37 Samsun Y 27 Mersın PB 33 Trabzon Y 26 Dıyarbakır B 38 Giresun Ankara _Y 26 Şanhurfa B 39 B 28 Mardin B 36 Eskışehır PB 29 Siırt Konya B 37 PB 29 Hakkân B 33 Sıvas Y 26 Van B 29 Zonguldak Y 26 Antaiya B 39 Kars Yurüun kjzey kesımle- n ıle Doğu Akdenız parça- lı bulutiu. Batı Karadenz kıyılan Ona ve Doğu Ka- radenız. Iç A^adolu'nun kuzeydoğusu ue Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağa- nak ve gok guruttuıu sa- öanak yağışlt, dığer yefier 3i bulutlu ve açık geçe- cek Kuzeydoğu Kesımle- inde sıcaklrk bıraz azala- cak dığeryerterdeonem- lı t>r değışıklık dmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih Y Y Y PB B PB PB Y Y 25 27 25 23 24 27 28 27 ?R Bertin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y B B Y Y PB Y B 24 34 34 30 33 30 32 34 Zürih Y 29 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre Şam ti B Y PB Y Y Y A A 2b 28 14 35 28 17 17 34 36 Açık ulutlu t Çok bu utL • R Vagrrurlu JjKanı i Sulu kar i Gok guruttülu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK M Baştarafi 1. Sayfada Ne çare, efendimizın bakkal dükkânı ışletenlere özgü bir üslupla devleti yönettiği kısa süre sonra bir kez daha anlaşıldı. ABD'nin Irak'a Türk askeri ıstedığini soyledi. Ay- nı gün Dışişleri Bakanı Gül'den "tekzip yedi". Amerika'nın "resmen asker taiebinde bulunma- dığını" söyleyen Gül'e göre "gayriresmiistişareler sürüyordu. Washington ziyaretinde konu somutla- şacaktı". Gül yalanladı yetmedi, yeni ABD Dışişleri Söz- cüsü Ptıil Reeker de konunun Ankara'da askerler arası görüşmelerde gündeme geldığıni soyledi. Geçen cuma iki Amerikalı Orgeneral Abizaid ile Jones Ankara'daki görüşmelerde konuya değin- mışler. Anlaşılan bu bılgiyı alan RTE, altını üstünü incelemeden oldu da bitti maşallah diye ortaya fır- ladı: Amerika Irak'ta Türk askeri ıstiyorrrr! RTE'nin sırtında küfe yok ya; yalanlamalar sıra- lanınca "istedi" sözcüğünü "istişareye" çeviriver- di. • • • AKP kadrolarına göre Irak'a Türk askerinı ABD istedi. Büyükelçi Pearson a göre iki ülke arasın- dakı ilişkileri iyileştirmek amacıyla VVashington'a gönderilen Müsteşar Uğur Ziyal'ın, ABD'ye sun- duğu paketin ilk maddesi Irak'a asker göndermek, ikinci maddesi komşumuzda köprüler inşa etmek! Asker göndermeyi içeren hükümetin ABD'ye sunduğu öneri paketı basında yer aldı, yalanlan- madı. Hatta -medyamızda bıle- oh ne âlâ, Irak'a asker gönderiyoruz diye alkışlanır gibi oldu. RTE'nın gözü; ABD'nin ikinci tezkereden kay- naklanan öfkesini geçiştirme, birçeşitözürdileme, hatta kendini affettirmekten başka bir şey görmü- yor. Ne ki; Amerika, onca dostluğu onarma çabala- nna karşın askerlerimizin başına çuval geçinmek, hafif dayak fasıllı, bol küfürlü bir eylemle yanıt ver- di. Hükümet çuval eylemıni -Gül'ün dediği gıbi- "O olay artık geride kaldı" diye degerlendiriyor ol- malı ki, Irak'a asker göndermeye can atıyor. Hükümet, Amerikan bencilliğini simgeleyen bir açıklamayı sineye çekiyor. Elçi Pearson Kuzey I- rak dışında "istikrar sağlanamayan -genelde he- men hergün işgale karşı kanlı eylemlerin sergilen- diği bölgelerde- görevyapacak askerfere gereksin- diklerini" açık açık söylüyor. Üstelik biz istemedik, mademki siz önerdiniz, buyrun belalı yörede benim yerime siz ölün, der- cesine. Başımızdaki hükümet bir ay sonrasını göreme- yen bir hükümet. Amerika gibi diplomasi hokka- bazı bir ülke, yanlış adımlar atmakta artık ustala- şan bizimkilerle kedinin fareyle oynadığı gibi oynu- yor. Pearson'un açıklaması, UğurZiyal'la iletilen öne- rinin nereye varacağını kestirmekten aciz bir hü- kümetin son macerası! "Çıkmaz sokak politikalan" bakın ne hallere dü- şürdü ülkeyi. ABD'nin gitmekten çekindiği bölgeleri lütfedip Türk askerine önermesine karşı; "istikrarsağlana- mayan" bölge insanları, Müslüman olsun olmasın "yabancı asker istemiyor". Bizimkilerin Kuzey Irak'ta asker varlığımızı sür- dürmek ya da güçlendirme karşılığı Irak'a 10 bin asker göndermeyi pazarlık konusu yapma çaba- larını; ABD, -müttefiki Kürt aşiretleri gibi- Kuzey I- rak'ta Türk askeri ıstemediğini yineleyerek yanıtlı- yor. Bu gelişmeler; Süleymanıye olaylarını sindiren RTE'nın, "öfke ile kalkıp zararia oturmayan", Tür- kiye'nin ABD ile stratejik ortaklığını "gayet ileriye götürdüğünü" savlayan dış polıtikasının turfanda meyvelerı... • • • Dinci gazeteler bıle çuval rezaletinden sonra as- ker göndermeye karşı. Hükümet ve yakın çevresi ise -yenı bir tezkere- yı TBMM'ye göndermeye cesaretleri olmadığı için- mart ayında Irak'a -ama başka koşullarda- izin ve- ren tezkereye dayanarak askerierimizi Irak batak- lığına göndermeyi düşlüyorlar. Sağduyu, ABD'nin bölgeyi işgal vetalanına, -üs- telik elıni uzatamadığı- duyarlı bölgelerde bize bek- çilik yaptırmasına karşı. Karşı olmalı, olunmalı! Siber korsanlar saldırdı 11 asker için sanal misilleme ANKARA (AA) - Kendilerine "iP/Cy- ber- VVARRİOR HackTeam" adını ve- ren Türk sanal korsan- lar, ABD'nin Kuzey I- rak'ta 11 Türk askeri- ne yaptığı uygulamayı protesto etmek ama- cıyla Amerikan inter- net sitelerine saldın başlattı. Saldınyı duyurmak için medya kuruluşla- nna elektronik posta gönderen grup üyele- ri, 21 Temmuz Pazar- tesi saat 18.30 itibany- la, merkezi ABD'de bulunan 1500 internet sitesine saldın düzen- lendiğini ve "hack" edildiğini açıkladılar. Saldınlan sitenin ana (index) sayfasına kır- mızı bereli Türk asker- terinin fotoğraflannı da koyan grup üyeleri, şu bılgileri yazdılar: "Bir Türk Ameri- ka'ya bedeldir, 11 Türk için dünyayı fethederiz. / One Turk substitute for USA, we conquer the world for eleven Tur- kish soldier. Simdilik 1500 tane sitenizi topraklanmıza dahil ediyoruz." Siber korsanlar, "bazı Brezilyab kor- sanlann Türk sitele- rine saldın düzenle- diklerini de anımsa- tarak sıranın onlara geldiğini" bildirdiler. "http://www.cy- ber-warrior.org/Hac- ked/ProtestoSaldiri- si.hrm" internet adre- sinde saldınya uğra- yan sitelerin adresleri bulunuyor. Abdullah Gül, eli zayıf gittiANKARAAVASHINGTON (Cumhuriyet) - Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül, ABD'ye eli za- yıf olarak gıttı. Irak'a asker gön- derme önensıneAKP içinden ge- len tepkiler ve yeni bir tezkere zorunluluğu Abdullah Gül'ü sı- kıntıya sokarken Genelkur- may'ın bazı çekincelennin de ba- kana iletildiği öğrenildi. Gül ise Vv'ashington temaslan öncesinde yaptığı açıklamada. Irak"a asker gönderme konusunda "Anka- ra'da bir kargaşa olduğu" ızle- niminin doğru olmadığını savun- du. Gül, "Henüz resmi bir talep yok. Gayri resmi olarak görü- şülüyor. Tüm bunlar anayasa, BM ve NATO çerçevesinde de- ğerlendirilecek" diye konuştu. Hükümetin ABD'ye Irak istik- rar gücü için asker gönderme önerisinde bulunması ve ABD'nin olumlu yanıtının ardın- dan gözler Dışışlen Bakanı Ab- dullah Gül'ün Washington ziya- retine çevrildi. Esenboğa Havali- manı'nda açıklama yapan Gül, ziyaretının yalnızca Irak'a asker gönderme konusuna indirgenme- mesıni isteyerek, temaslannda Balkanlar, Kafkasya, Transatlan- tik ilişkileri. ekonomik ilışkiler ve terörle mücadele gibi konula- nn da ele alınacağıru kaydetti. .ABD ile Türkiye arasında kök- Köprü üzerine eeneltuvalet•* " "genel tuvalet" ihriyacı için bile boş yer kalmayınca, "derelerin üzerine" göz dikilmeye başlandı... Gölköy veTürkbükü'nün bir- leştirilmesiyle kurulan Gölrürkbükü Belediyesi'nin köy deresi üzerine "köprü" şeklinde gerçek- leştirdiği "unıumi \>c" inşaatı, binanın hangi amaçla kullanılacağını öğrenenleri hayrete düşürü- yor.Aynı zamanda "kaçak inşaat" şeklinde gerçekleştirilen uygulamayı MuğlaValiliği'ne ve Muğ- la Koruma Kurulu'na ihbar eden mimar Ersen Giirsel hiçbir gerekçenin, **bu acayip" düşünce- yi haklı çıkaramayacağını soyledi. AKP iktidarı tarafından görevine son verilen eski Muğla Ko- ruma Kurulu Başkanı ve gazetemiz yazarı mimar Oktay Eltinci de "Bir akarsunun üzerine he- la yapmak kadar doğaya ve peyzaja saygısız başka bir örnek anımsamıyorum" diye konuştu. lü ilışkilerin bulunduğunu belir- ten Gül, ilişkilerde zaman zaman zorlu günler olsa da ilışkilerin müttefiklik anlayışı ıçinde sürdü- ğünü soyledi. Gül, ziyaret ile ilişkilerin daha saglıklı zemine oturtulacağını ve beraber devam etme nıyetinin te- yit edileceğini umduğunu da kay- detti. Gül, ABD ile asker gönder- me konusunda yapılan temaslara da açıklık getirirken, ABD'li or- generallerin geçen hafta Anka- ra'ya yaptıklan zıyarette Irak'ta beraber hareket etme arzulannı gayri resmi olarak ilettiklenni, bu- nun ardından konunun çeşitli dü- zeylerde karşıhklı olarak görüşül- mekte olduğunu söyledı. ABD'nin mart ayında, aralann- da Türkiye'nin de bulunduğu 50'ye yakın ülkeye savaş sonrası Irak'ın geleceğine ilışkin katkıla- nnın neler olacağı sorusunu ilet- tiğini anımsatan Gül, Türkıye'nın de ABD'nin sorusu üzenne ken- di olası katkılannı ABDye ıletti- ğini, bunlann dışında resmi bir ta- lebin olmadığını kaydetti. Abdullah Gül, bugün başlaya- cağı temaslan çerçevesinde, Amerikan-Türk Konseyi üyele- riyle öğle yemeğınde bir araya ge- lecek, daha sonra ABD Kongre- sfnde bazı üyelerle görüşecek. Gül'ün programında, VVashington Post gazetesi edıtörleriyle toplan- tı da öngörülüyor. Gül, yann ABD Dışişleri Bakanı Colin Po- well ile bir çalışma yemeğı yiye- cek, ardından Beyaz Saray'da, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ıle görüşecek. Bakan Gül'ün, aynı gün ABD Savunma Bakanı Donaîd Rumsfeld ıle de bir araya gelebileceği belirtiliyor. AKP'de 2. tezkere kriziANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD'ye yardım için I- rak'a Türk asken gönderilmesine ilişkin pazarlık, AKP grubunda büyük rahatsızlığa neden oldu. Iktidar grubu. kabul edilmeyen 1 Mart tezkeresinden daha büyük birgerilim yaşarken. milletvekil- lerinin bü>oik bölümü böyle bir tezkerenin Meclis'ten geçmesine olasıhk vermiyor. Irak savaşı sırasında çıkanlan tezkerede asker gönderilecek bölgenin "Kuzey Irak" olarak sınırlanması ve süresınin eylül ayında dolacak olması nedeniyle, yeni tezkerenin gerekliliği konu- sunda kuşku bulunmuyor. Baş- bakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de ilk çıkanlan tezkerenin Kuzey Irak la ilgili olduğunu anımsatarak yeni tezkerenin ge- rekli olabileceğini \Tirguladi. TBMM'de 1 Mart'ta reddedi- len ilk tezkere, TBMM Başkanı Bülent Annç'ın gösterdiği mu- halefetin de etkisiyle Meclis'ten geçmemişti. AKP hükümeti, şimdi grupta, savaş öncesinde gündeme gelen tezkere geriliminden daha derin bir bunalımla karşı karşıya bulu- nuyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ABD'deki girişımi önce- sinde AKP milletvekillerinin ba- zı değerlendirmeleri şöyle: Emin Şirin (Dışişleri Komis- yonu Başkanvekili): Türkiye, ancak 3 şartta asker gönderebilir; birincisi Irak'ın yeniden yapı- landınlması, ikincisi PKKüyele- rinin teslim alınması, üçüncüsü Türkmenlerin teminata alınması. ABD'nin meçhul planlanna des- tek vermek için Türk askeri dü- şünülüyorsa, hükümet Meclis'te çok büyük sıkıntı çeker, sükut-u hayale uğrar. Mehmet Dülger (Dışişleri Komisyonu Başkanı): Eğer BM, devreye sokulur ve bir meş- ruiyet sağlanırsa biz de rahatlık- la bunun içınde oluruz. Nurettin Aktaş (Gaziantep): ABD, Türkiye'yı bataklığa sü- rüklemek istiyor. Biz daha önce ABD için Irak'ın birVietnam, bir bataklık olacağını söylemiştik. Abdullah Çalışkan (Adana): ABD'nin Irak'ta yaptıklanna bekçilik yapamayız. Tezkere ge- lirse geçmesinin mümkün olaca- ğını tahmin edmıyorum. yedı Baykal: Hesabını r ı ceddiniz veremez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan RecepTay- yip Erdoğan'm. "ABD asker istedi" diye sevindiğine dik- kat çekerek, bu turumun Tür- kiye Cumhuriyeti'nin başba- kanına yakışmadıgını soyledi. Pearson ın açıklamalann- dan "hükümetin, 3 Aralık 2002 tarihinde KJrak'ta bir cephe açılması için ABD'ye destek sözü verdiğinin'' anla- şıldığına dikkat çeken Baykal, "Tezkere reddedilmeseydi, 60 bin ABD askeri ülkemi- zin Güneydoğu'sunda yer- leşmiş olacaktı. Hükümete rağmen tezkere çıkmadı. Ancak hükümet, TBM- M'nin bu karannı içine sin- diremedi, taşıyamadı. Ey- vah, hata yaptık duygusuna kapıldılar" dedi. Baykal, ABD ve îngiltere güçlerinin I- rak'ta ciddi güçlüklerle karşı- laştığını, asayişin, hukukun üstünlügünün sağlanamadığı- nı anlatırken, şu değerlendir- meleri yaptı: "ABD bizden asker isti- yor diye sevinmeyi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yakıştıramıyoruz. BM kara- rı ahnırsa Türkiye üzerine düşeni yapar. Hükümet, kompleks içinde, ben ettim, sen etme diye BM kararı ol- madan, TBMM kararı ol- madan ülkeyi bir maceraya sürüklerse bunun hesabını vedi cetleri veremez." Mehmetçik bataklığa sürüklenemez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye însan Hak- lan Kurumu (TÎHAK), hükü- metin Irak'a asker gönderme girişimine karşı çıkarak her ne gerekçeyle olursa olsun Tür- kiye'nin "Mehmetçiği Irak bataklığına sürükleyemeye- ceğine" işaret edildi. TtHAK Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer tlhan Erdost ve Genel Sekreteri Vahap Er- doğdu dün yaptıklan açıkla- mada, şöyle denildi: "Meh- metçik, işgalci askerin em- rinde ve ülkelerinin bağım- sızlığı için savaşanların kar- şısında yer a)amaz.TSK, her gün biraz daha battığı ba- taktan ABD'yi kurtaran 'kurtancı' olmava zorlana- maz. Türkiye, Ortado- ğu'nun kardeş haklanyla, ABD'nin kirli çıkarian için birbirine düşmanlaştırıla- maz. ABD'nin stratejik he- defı bölgede bir Kürt devle- ti kurmak ve Irak'ı etnik ve mezhep yapılanmasına göre (Kürt, Sünni-Arap. Şii- Arap) olmak üzere üçe böl- mek, kendi sömürgesine dö- nüştürmektir.ABD'nin stra- tejisi ile Türkiye'nin politi- kalan birbirine karşıttır. Türkiye hangi nedenle olur- sa olsun, Mehmetçiği Irak bataklığına süremez; Meh- metçik Irak halkının haklı direnişinin karşısında, işgal- cilerin yanında ve emrinde görev üstlenemez." Kılınç: Hayal gücünün sınırı yok • Baştarafi 1. Sayfada yapısı birbirine kanştınlıyor. Her ikisinin farklı işlevleri var. MGKbirtavsiye organı. Haliyle, ayda bir toplanan icra organı ol- mayacağı belli. Ama MGK Genel Sekreterhğı daimi bir kurum ve ve tabii bir sekreter bile telefon bağlarken icra ediyor. Dolayısıy- la sanki icra fonksiyonu olamaz- mış gibi bazı yorumlar yapılıyor. Türkıye'nın içinde bulunduğu koşullar nedeniyle ben bu kuru- lun yapısının değişmemesı gerek- tiğini düşünüyorum. Türkiye'nin bu kuruma kesinlikle ihtiyacı var ve ileride de olacak. - MGK'nin internet sitesinde öteki ülkelerdeki benzer ku- rumlarla karşılaştırmalar ya- pılıyor. Sizce MGK'nin öteki ülkelerdeki benzerleriyle çakı- şan ve çakışmayan yönleri ne- ler? - Her ülke kendi güvenlik ihti- yacını kendisi belirler. Şimdi ABD ile Isviçre'nin, Hollanda ile Belçika'nın koşullannı bir saya- bilir misiniz? Türkiye, bölgesin- de çok farklı bir ülke. îç dengele- n var. dış dengeleri var. MGK de buna dayalı olarak oluşturulmuş anayasal bir kurum. - Sayın Gül, Sayın Özkök'e gitti. Bu konunun konuşulduğu söyleniyor. Bu görüşmeden size yansıyan bir değerlendirme ol- du mu? - Hayır. MGK'nin yapısı, bun- dan sorumlu bir kişi olarak be- nım sahamdır. - Hükümetin değişiklik öne- rilerine karşılık olarak, sizin 'öyle olmasın şöyle olsun' dedi- ğiniz başka bir taslak var mı, yoksa değişikliğe tümüyle kar- şı mı çıkıyorsunuz? - Ben MGK'nın bugünkü ko- numunu korumasından yanayım. Bilen bilmeyen konuşuyor. Kimi köşe yazarlan hayret vericı de- ğerlendirmeler yapıyor ama, be- nim görüşüm bu. -Ancak hükümet çevrelerin- de MGK Genel Sekreteri'nin sivilleştirilmesinin ardından açığa çıkacak bir orgeneralli- ğin hangi alanda doldurulabi- leceğine ilişkin senanolar ko- nuşuluyor. Siz ne diyorsunuz? - Tabii öyle şeyler konuşulabi- lir. Hayal gücünün sının yok. Başka ne diyeyim - Irak'a asker gönderme tar- tışmalarını nasıl karşılıyorsu- nuz? - Bu benim saham değil. Çalışmalar bugün başlıyor Zeugma 'da yeniden işbaşı ÖZGENACAR ANKARA - Son bir yıldır hiç Fırafın incisi Zeugma'ya gıttiniz mi? Gitmediyseniz, ıyi ki gitmemişsiniz. Gitmiş- seniz, hele, benim gibi daha önce çeşitli kere- ler gitmışseniz düş kı- nldığımzı anlatacak sözcük bulamazsımz. Hanı orada kurtarma kazılan sürdürülecekti? Hanı bir kültür turizm sitesı yapılıncaya değin geçicı müze kurulacak- tı? Hani Zeugma'dan In- cil'in yazıldığı Rumka- le ıle sular altında kalan siyah gül kentı Halfe- ti'ye düzenli tekne se- ferleri yapılacaktı? Hani ünlü bilgisayar firması HP'nin ortakla- nndan David Pac- kard'ın kurduğu vakıf, kurtarma kazılan için bagışladığı ilk 5 mılyon dolarlayetinmeyerek 10 yıl sürecek bilimsel ka- zılan fınanse edecek, kültür turizm sitesi için de 25-50 milyon dolar verecekti? tstemihan Talay'ın Kültür Bakanlığı döne- minde görülmemiş be- ceriksızlikler, yabancı arkeologlan kaçırtmak için attınlan taşlar nede- niyle bu güzel düşler ye- rini karabasanlara bı- rakmış, Packard Vakfı tasını tarağını toplayıp Zeugma'dan aynlmış. Hakkında soruşturma açılması pahasına da ol- sa Zeugma kazılannı başlatan, şimdi tstan- bul'da %ali olan Muam- mer Gülerden sonra bereket kente yine aklı başında bir başka vali daha geldi. Yeni Gazian- tep Valisi M. Lütfullah Bilgin, ıl özel idare büt- çesınden ödenek sağla- yarak Zeugma kurtarma kazılannı bugün törenle yeniden başlatacak. Ka- zılar ıle onanmlar dört ay sürecek. Bu süre içinde daha kapsamlı çahşmalann yapılabilmesi için mad- di katkı sağlayacak yeni hamiler de valilığin beklentileri arasında. Anımsanacağı üzere Gaziantep Mılletvekili olan eskı Turizm Baka- nı Mustafa Taşar'dan bir destek görmeyen Zeugma, bir başka Ga- ziantep Milletvekıli ve Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in katkısını merakla beklıyor. Vali Bilgin'in Zeug- ma'ya gelen ziyaretçile- rin bomboş bir arazide düş kınklığına uğrama- lan yerine en azından gezilebilir birkaç antik yapıyı görmelerini sağ- lamayı, böylece burayı gündemde tutmayı amaçladığı anlaşılıyor. Müze Müdürü Ham- za Güllüce ile Zeugma kazılanna ilk günden ben katılan arkeolog Mehmet Önal bu kazı mevsimi için şu hedef- leri saptadılar: Diony- sos villasını restore ede- bilecek düzeyde kazı alanını genişletmek ve onanmına başlamak. Kıyıda kesıti belirlenen iki yeni mozaiği dalga- lann tehdidinden kurta- np mimarisiyle bırlikte ortaya çıkarmak. Baraj- dan dolayı Fırat kı>ısın- da yükselen suyun etki- lediği öncelikli alanlan koruma altına almak. SÖYLEŞİ ATTİLMLHAN '...İşçi/Köylü El Ele, Genel GreveL' • Baştarafi Arka Sayfada ya'da. Diyarbakır'da, Izmir'de, Adana'da, Ça- nakkale de: bir günlük işyerini terk etmeme eyle- mıni, başarıyla gerçekleştirdiler. Izmir'de Aliağa Petkim işçilen, kitlesel olarak gelip, Tekel işçile- riyle dayanışma içinde olduklannı, herkese göster- miş oldu. (Aydınlık, 22 Haziran 2003) '...Kavgaysa kavga, Işte buradayız!..' "..JVKP Hükümeti'ni uyanyoruz: Tekel evimiz, Türkiye vatanımız! Satamayacaksınız! Sattır- mayacağız!.." O haziran sabahı, yurdun her tarafındaki Tekel işyerlerinin kapıları önünde işçiler, fena halde öf- kelı ve sert, ne kadar kararlı olduklannı açıklayan bildirilerini okuyorlardı: "...Tekel çalışanlan olarak AKP Hükümeti'ni, Te- kel'e yönelik saldırısını durdurması için uyanyoruz. Tekel evimiz, Tekel aştmız! Tekel bağımsızlık bay- rağımız! Tekel bayrağı yere düşürmeyecektir! AKP Hükümeti ayağını denk almalıdır. AKP Hükümeti, daha bir tek fabrika bile dikmemişken, olanlan sat- manın hesabını iyiyapmalıdır. Üç milyon insanın ha- yatına, bir ülkenin geleceğine değer biçmek; ne AKP Hükümeti'nin, ne de yabancı tekellerin harcı- dır. Ey Tekel'i satmaya kalkanlar! Ey satın almaya kalkanlar! Sakın ola ki semtimize uğramayın! Bizler ancak dostlanmıza kapımızı açanz. Bize dost olma- yan, bizden dostkık beklemesin! Kavgaysa kavga: işte buradayız..." (13 Haziran 2003 bildirisi) Nasıl, yıllardır bu kadar gergin, bu kadar kararlı bir bildiri okumuş muydunuz? Buna işçi/memur eylem birliğinı savunan, Eğrtim-Sen Genel Başka- nı'nın söylediklerini eklediniz mi, 'Ulusal Dip Dal- gası'nın heybeti, çok daha net ve etkileyıci görü- nüyor: "...işçilerle birlikte, Emek Cephesi'ni güçlen- dirmemiz gerekiyor. Aynca kamusal olanın tas- fiyesi, sözleşmeli personel çalıştırmayı, sendi- kasızlığı ve özelleştirmeleri hızlandıracak. Bu nedenlerle önümüzdeki dönem büyük bir bir- liktelik gerekiyor. AKP Hükümeti, neo/liberal politikalara Türkiye'yı uyarlamak adına, perva- sızca, ayırmaz bir biçimde hukuku çiğneyerek, yoluna devam etmek istiyorsa, bütün çalışan- lar buna karşı ortak mücadeleyi örgütlemek zo- rundadır..." (Aydınlık, 22 Haziran 2003) Evet, neresinden bakılsa, 'keyfiyet bu merkez- dedır': 'Üretim gücü' huzursuzdur, eylem üstüne eylem koyuyor; media'lar sus pus, ekranlarda doğru dürüst görüntü, gazetelerde aydınlatıcı tek satıryok! Söze başlarken sorduğum soru. Bu yüz- den cuk oturuyor... Yok^- h u ülkede, işçiler de yaşamıyor mu?