Catalog

SAYFA CUMHURİYET 15TEMMUZ2003SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 26 S i n o p PB 28 Adana A 34 Edıme Y 24 S a m s u n PB 28 Kocaeli PB 25 Treabzon PB 26 Çarmkale PB 30 Gi resun PB 27 Izmır A 33 Ankara A 32 Mani&a A 35 Eskişehir A 30 Aydın A 36 Konya A 32 Denız i A 34 Sı*vas A 30 Zonguldak PB 25 Antalya A 30 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A A 32 39 41 38 37 32 28 PB 26 ; Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı bulutlu Trakya gok gurultulu sağanak yağışlı. diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcakliğı Trakya'da azalacak Dığer yer- lerde ıse artacak. Ruz- gâr kuzey ve batı yön- lerden haf'f, ara sıra orta kuvvette esecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B PB PB A A A A A 25 21 25 30 26 28 31 28 Münıh A 31 Zürıh Berlin Budapeşte Madrid viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB PB A A PB Y Y A 25 26 33 25 25 23 28 33 PB 31 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire Y A PB PB PB Y PB A 'db 36 23 35 26 34 27 33 A 38 O • V Parçalı bulutlu Ss.ı <, Çok bLiufu • Yağmurlu Kariı c*a ~\ Süu kar ı Go* gurultjlu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lığını gösteren aynı hab-eri yeni boyutlanyla göre- miyorsunuz, "şumenfaat dünyasında" görmeniz de olanaksız. Örneğin RTE, geçen <jünlerde işçi temsilcilerini "Kaynakyok, fazlazam i^tiyorsantz niyet mektubu- nusizlMFyeverin"d\ye tersledi. Budavranış, kos- kocaaaiktıdannişçilere, IMF'ninizniolmadıkçazam yapamayacaklarını veya IMF dayatmasıyla tüketi- ciye yeni yükler getirecek zamlara giriştiğini kanıt- lamıyor mj? Dolaylı yoldan bir itiraf değil mi? Ama, medyada tık yok! vîyana'da çalışan işçi ler, koskocaaa başbakan- dır, ister sağcı olsun ister dinci, sermaye sınıfının iş- çiyi ezmesine izin verm-eyeceği noktasından yola çıkmışlar: RTE'ye "Islarn sermayesidir, sağlamdır diye yatırdıklan paralan kaptırdıklanndan, geri ala- madıklanndan" yakınmış lar. RTE "Paran/zı fcapûrma- saydmız" dıye sert bir yanıtla işçileri susturmuş. Sermayede dinci kesi me aynmcılığın tipik öme- ği değil mı bu olay? Ama, medyada tık yok. "Ben zengini severim" diyen Turgut Özal'dan sonra ilk kez işçiyi IMF ile korkutan. dertlerine ça- re arayacağı yerde onlan tersleyen bir parti başka- nı iktidarda. Işçiler arasından biri ortaya atılıp "Ey Başbakan! Sözünü ettığimiz holding dinci eğilimleriyle ünlen- memiş, size yakınlığı bilinen bir kurvluş olmasaydı, aynı yanıtı mı verirdiniz, yoksa o şirketin çanına ot tıkamak için elinizdeki iktfdar olanaklannı seferbermi ederdiniz" diye sorsaydı... Soramazdı, zira çevresindeki goriller konuştur- maz, RTE de işçiyi duymazlıktan gelirdi. * - • • Konya ve Mersin'deki parti kongrelerinde yine esmiş savurmuş. Bir cürnlesi var ki, gerçeklerle ta- ban tabana zıt. Konu gerçekten önernli. RTE bangır bangır diyor ki, "6u iktidamr, yolsuzluklaaa yoksulluğuuuu orta- dan kaldıracaktımr." Her iktidarın ana sloganıdır bu; Demirel'den, 1965'lerden beri bu türküyü dinliyoruz. RTE'nm rakamlardan haberi var, oysa yok! Res- mi işsiz sayısı 5 milyon diyor. Resmi olmayan sayı- yı işçi sendikaları açıkladı: Ülke nüfusunun dörtte biri, 15 milyon işsiz! Çalışanların yüzde 42.9'u açlık sınırı olan 500 mil- yonun altında ücret alıyor. Nüfusun yüzde 43'ü yok- sulluk içinde. Bu rakamların ışığında RTE'nin kongre konuş- malarını değerlendirdiğiniz zaman ortaya koskoca- man bir "hiç" çıkıyor. Kanıtlar işçi ve memurlara zam konusundakı pa- zarlıklarda. Yaşam koşullarına bakarak yeterince zam isteyen işçiye, memura, bu iktidar da "devletin olanaklan ka- dar verebiliyoruz" diyor ve istekleri geri çeviriyor. Kamu işçilerine ancak ilk 6 ayda yüzde 5 zamla karşılık veren; işçiye, memura seyyanen 60 milyon zam yapacaklarını -müjdeleyen- söyleyen Başba- kan Yardımcısı Mehmet AN Şahin aynı teraneyi yi- nelıyor; bütçe olanaklan bu kadar! Brüt 60 mılyonun ancak 40 milyon net demek ol- duğunu açıklayan Kamu-Sen, bu rakamla memur- larla alay edildiğini, "siyasi iktidaria onlann aniaya- cağı dilde konuşacaklannı" söyleyerek sokağa çı- kacaklarının işaretini veriyor. Bu bilgiler, rakamlar; rneydanı boş bulunca man- galda kül bırakmayan, "yoksulluğu ortadan kaldıra- caklannı" ilan buyuran RTE'nin, çalışanlara, bu ül- kenin özünü teşkil eden işçi ve memurlara bakış açı- sının ne denli yalan yanlış olduğunu özetliyor. Hesap günü uzakta ya; dik açıdan konuş konu- şabildiğin kadar! Lefkosa Havaalanı'nın ortak kullanımı Denktoşhn önerisine Yunanistan 'dan ret MURAT İLEM ATİNA - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tn geçen hafta sonu Kıbns'ta güven arttırmaya yönelik yap- tığı öneri Yunanistan ta- rafındanreddedildi. Konu ıle ilgili bir so- ruyu cevaplandıran Yu- nanistan hükümet söz- cüsü Hristos Protopa- pas, önerinin Türkiye ve adadaki TürkJer tarafın- dan hazırlanmış bır ma- nevra olduğunu iddia et- ti. Önennin kimseyi tat- min etmediğini de ileri süren hükümet sözcüsü. sorunun BM kararlan çerçevesinde çözülmesi gerektiğini belirti. Denktaş, geçen cuma günü Rum Yönetimi ve BM Kıbns özel temsil- cisine gönderdiği mek- tupta 1974 Banş Hare- kâtı 'ndan bu yana kulla- nılmayan Lefkoşa Hava- alanı'nın ortak kullanı- ma açılmasma karşılık. bugün hâlâ yerleşime kapalı olan Maraş böl- gesinin bir kısmının Rum yönetimıne şartlı olarak açılabileceği öne- risinde bulunmuştu. Faşist darbenin 29, yıldönümü Türkiye karşıtı Rumlar ada J da eylem yapacak REŞATAKAR LEFKOŞA-Yunanıs- tan'daki faşist albaylar cuntasının, Enosis ama- cıyla 15 Temmuz 1974"te gerçekleştirdiği askeri darbenin 29'uncu yıldö- nümü nedeniyle bugün Güney Kıbrıs'ta bir dizi eylem gerçekleştirilecek. Ancak eylemlerde Yu- nanistan yerine ağırlıklı olarak Türkiye suçlana- cak. Rum basınında yer alan haberlere göre, Rum Temsilciler Meclisi'nin gerçekJeştireceği özel oturumda faşist darbenin yanı sıra Türkrye'nin 20 Temmuz 1974"te gerçek- leştirdiği Banş Harekâtı aleyhinde konuşmalar yapılacak. Rum yönetiminin al- mış olduğukarar gereğin- ce darbe ile Banş Hare- kâtı'nı kınama etkinlik- lerinın en büyüğü 17 Temmuz'da Lefkoşa'nın Rum kesiminde gerçek- leşecek. Rum kayıplann yakmlan da 19 Tem- muz'da gösteri yapacak. OrmanYasası ile öldürücü darbe• Baştarafı 1. Sayfada Kızılağaçhklar ıle aşılı kestaneliklerin sahiplerinin her türlü yapacak ve yaka- cak ihtiyaçlan ile pazar sa- tışlan için gerçekleştire- cekleri kesimler, damga ve nakliye işlemlerine bağlı olmayacak ve köy muhtar- lığmca düzenlenecek bir belge ile yapılabilecek. AKP tarafmdan hazırla- nan tasan ile başta özel mülkiyet altındaki araziler- de bulunanlar olmak üzere kızılağaç topluluklannın ve ormanlannın hiçbir kı- sıtlamaya tutulmadan kesi- lebileceğıne değinen Çağ- lar. "Bu yıkım. özel mül- kiyet altındaki arazilerle sınırlı olmayacak, devlet ormanı sayılan araziler- deki kızılağaç toplulukla- nnı ve ormanlarını da kapsayacaktır" dıye ko- nuştu Cumhuriyet'ekonu- ya ilişkin bilgi veren Çağ- lar, Doğu Karadeniz Böl- gesı'nde orman kadastrosu çalışmalannın henüz biti- nlemediğıni, kadastrosu yapılan orman arazisi ora- nının Giresun'da yüzde 6.5, Artvin'de v'üzde 3.8 ve Trabzon'da da yüzde 12.4 CHP'den. orman satışı için referandumu bile göze alan AKP'ye tepki: Rüşvetçianlayışa halkprim vermez BAHAR TANRISEVER ANKARA - Ormanlann satışına ilişkin anayasa de- ğişikliği için referandumu bile göze alan AKP'ye tep- ki yağıyor. CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özjürek. ormanlann satışı karşılığında çalışanlara zam öneren iktidann bu rüşvetçi anlayışına halkın prim vermeye- ceğini belirterek. "Toplumun sağduyusu kaybolma- mıştır" dedi CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, hükümetin yurttaşlan kandırdığım ve istismar ettiğini vurgularken. "Haksızlıklan yûzlerine bir şamar gi- bi vansıyacaktır" diye konuştu. ÖzvTİıek, referanduma gidilmesi halinde kendileri- nin de görüşlerini anlatacaklannı ve halkın AKP'nin düşüncelerini onaylamayacağını söyledı. Gönüllüku- ruluşlarla birlikte mücadele edeceklerinı anlatan Öz- yurek, şu görüşleri dile getirdi: "Referandumdan AKP'nin başanlı çıkması söz konusu değil. Bunla- rın ellerine kaynak geçtiğinde nerelere verdiklerini görüyoruz. 'Oy verin ormanlan satalım. sizin maaşı- nıza zam yapahm' Bu lafların devlet adamlannın ağ- zından çıkması bile utanç verici." Ergın de AKP'nin bu alanlan belli sermaye kesimlerine vermeyi amaçla- dığını kaydetri. CHP îzmir Milletvekili KemalAnadol, Maliye Bakanı'nın Beykoz'daki 52 dönümlük tapusuz arazisine işaret ederken.u Hâlâ anayasa değişikliğin- de ısrar edilmesi, hükümetin gözü karahğını göste- riyor" diye konuştu. DYP lideri Mehmet Ağar da, konuya ilişkin tasannın Genel Kurul'a gelmesi duru- munda partısinin ne yapacağının sorulmasına üzerine. "Orman köylükrinin menfaatine olan konularda- ki tavnmız geçmiştekiyle aynı" yanıtını verdi. düzeyinde bulunduğunu kaydetti ve şunlan söyledi "Doğu Karadeniz Bölge- si'nde orman sayılan ara- zilerin ve kapsamda da kızılağaç toplulukları ve ormanlannın çoğunluğu- nun kimin mülkiyetinde olduğu henüz bilinme- mektedir. Kaldı ki, kızıla- ğaçlar dereboyları, tarla kenarları gibi yerlerde de doğal olarak yetişebil- mektedir. Söz konusu de- ğişiklik gerçekleşririldi- ğinde, artık bu gibi sahip- siz yerlerdeki kızılağaçla- rı koruyabilecek hiçbir engel kalnıayacaktır." Çağlar. yöre halkmın ve orman köylülerinin. ülke- nın en yoksul kesimlerinin başında geldiğını anımsa- tarak "Bu voksullukları- nın yanı sıra bölgedeki o- dun işleyen sanayi kuru- luşlarının istemi ve özen- dîrici çabaları, yöredeki yurttaşlarımızı kendi arazilerinin dışındaki devlet ormanı sayılan arazilcrdeki kızılağaçlan kesip satmaya yönelrile- cektir" görüşünü savundu. Çağlar. şöyle konuştu: "Ortaya çıkacak kızıla- ğaç kıyımı, bölgenin su- toprak dengesini onarıla- mayacak biçimde boza- cağından yöredeki top- rak kaymalan ve toprak erozy onu daha da yaygın- laşıp şiddetlenebilecek, her yû bölgede büyük acı- lara yol açan seller artık hiçbir biçimde önleneme- yecek boyutlar kazanabi- lecektir."" Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu Türkiye'nin AB üyeliğini değerlendirdi: Ordu-hükümet ilişkisi değişmeli İstanbul Haber Servisi - Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Kıbns sorununun çözümü için ortaya koyduğu tekJiflenn "çok güzel" olduğunu, ancak ıleriye bakılması gerektiğini \iırg\ılayarak "Bir öneride bulunurken hatalar yaparsak o zaman ağaçlar için ormanı kaybederi/" dedi. Türkrye'nın A\rupa Birliği üyelığıne değinenPapandreu, "Demokratik olarak seçiltniş bir hükümet ile askerler arasındaki ilişkinin tamamen değişmesi gerekir" dıye konuştu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu, YTP Genel Başkanı Ismail Cem ile birlikte Bilgi Üniversitesi tarafmdan başlatılan ve 11 ülkeden 55 öğrencinin katılacağı "Türkiye ve Yunanistan: Geçmişi Aşıp Geleceğe Bakmak" konulu yaz okulunun açılışına katılarak bir konuşma yaptı. Papandreu, yaz okulunun banş ve işbirliğini geliştirmede çok önemli bir yol olduğuna işaret ederek "Barışı ve işbirliğini geliştirmek istiyorsak mutlaka genç kuşaklara yetki vermeliyiz. Barışın tenıeli eğitimdir" diye konuştu. Papandreu. ıkı ülke arasındakı ilişkilerin gelişmesinde güven oluşrurmanın önemine değinerek "Güçlü bir Türkiye, Yunanistan'ın yarannadır" dedi. Papandreu, "AB'de bazı çevrelerin Türkiye aleyhine yaptığı konuşmaların" sorulması üzenne, "Bu tür beyanlara katılmadığını" belirterek "Türkiye birliğe hazırsa AB de hazır olacaktır" dedi. Papandreu, ordunun siyasetteki rolüne değinerek şöyle konuştu:"AB'nin bazı değerleri vardır. Hiçbir Avrupa ülkesi, askerlerin sözünün politikada geçerli olmasını kabul etmez. Bu. Türkive'de büviik bir sorundur." BARIŞFN TEMELİ EĞÎTtM - Papandreu, Istan- bul'un turistik mekânlannı Cem ile birlikte gezdi. Kız Kulesi'nde objektiflere poz veren ikili, Bilgi Üni- versitesinin yaz okulu açılışına kattldı. Papandreu, "Barışı geliştirmek istiyorsak gençlere yetki verme- liyiz, Barışın temeli eğitimdir" diye konuştu. (AA) Abdullah Cül, Bartholomeosla görüşecek tstanbul Haber Servisi - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile görüşmelerinde Kıbns. kıta sahanlığı. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konulannı ele aldıklannı belirterek yakında Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşeceğıru bıldirdi. Gül ve Papandreu. Conrad Oteli'in kral dairesınde öğle yemeğinde bır araya gelerek 1.5 saat görüştü. Gül ve Papandreu. görüşme sonrasında düzenledikleri basın toplantısında. ele aldıkları konularla ilgili bilgi verdiler. Gül, Papandreu ile başta Kıbns ve kıta sahanlığı ıle Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konulannı aldıklannı söyledi. Papandreu da Kıbns ve iki ülke arasındaki sorunlan konuştuklannı belirterek görüşmeden olumlu izlenimle aynldığını dile getirdi. Dışişleri Bakanı, CHP lideri deniz Baykal'a Avrupa Birliği uyum paketini anlattı Abdullah Gül destekturundaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişlen Bakanı ve Baş- bakanYardımcısı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'a 7. uyum paketiyle ilgili bil- gi vererek destek istedi. Gül, Türkiye'nin AB süreciyle ilgili çalışmalannda tüm kurum- larda büyük bır konsensüs oldu- ğunu belirterek "Türkiye'nin AB'ye hiç bu kadar yaİan ol- madığını" söyledi. Baykal ise AB'ye uyum kapsamında Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yapısında geTçekleştirileeek de- ğişildiği değerlendirirken kurum- lar arasında gerginlik yaratılma- ması gerektiğini söyledi. CHP'ye giderek uyum paketi- ni Baykal'a veren Gül, paket hak- kında geniş bilgi sundu. Görüş- mede, numaralı paketlere artık son verilmesini isteyen Baykal, AB'nin istemediği konularda dü- zenleme yapılmaması gerektiği- ni vurguladı. Gül, önümüzdeki günlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve sivil toplum örgütleriyle bır araya ge- lecek. Gül. dün yaptığı açıklama- da, yasalan çıkartırken birçokku- rumun görüşünü alacaklannı, Genelkurmay"ın görüşlennin de kendileri için önemli olduğunu belirtti. Gül, bundan sonra yeni pake- tin söz konusu olmayacağını. an- cak değişikliğe gereksınım du- yulması halinde bu konulann tek tek yasalar halinde gelebileceği- nı belirtti. AB'ye uyum paketi içinde yer alan bazı düzenlemeler şöyle: • MGK Genel Sekreteri: MGK ve MGK Genel Sekreter- ligi Yasası'ndaki değişiklik öne- risiyle, genel sekretenn orgene- ral oramiraller arasından atanma- sı zorunluluğu kaldınlıyor. • TCY 159: Devlet kuvvetle- ri aleyhinde cürümlerle ilgili maddede, cezanın alt sının düşü- rülüyor. • TCY 169: Silahlı çete ve te- rör örgütlerine yardım-yataklık- la ilgili maddede "soyut-muğ- lak" bulunan bir hüküm çıkanh- İKİNCİ UYUM PAKETİ ANAYASA MAHKEMESİ'NDE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, 2. AB U>'um Paketı'nin bazı hükümlerinin iptal istemini yarın esastan görüşecek. Yüksek mahkeme, davayı daha önce gündemine almış, ancak, özellikle Dernekler Yasası'nın bir maddesüıi değiştiren hükmünü inceleyebilmek için raportörden ek rapor istemişti. Dernekler Yasası'nın iptali istenen maddesi, affa uğramış olsalar bile, TCY'nin bazı suçlanndan mahkûm olanlar üe TCY'nin 312/2. maddesinden hüküm giyenlerin, 5 yıl süreyle dernek kuramayacaklannı düzenliyor. Pakette yer alan Siyasi Partiler Yasası'nın 101. ve 102. maddelerini değiştiren hükümlerinin de kısmen iptali isteniyor. yor "Her ne suretle olursa ol- sun hareketlerini teshil ederse" ifadesi kaldınlıyor. • TCY 219: Yolsuzluk suçla- nndan dolayı verilen cezalann para cezasına veya diğer tedbir- lerden birine çevrilmesi ve erte- lenmesi kaldınlıyor. • Yabancı Diİ Eğitimi: Deği- şiklikle, "Türk vatandaşlarına anadilleri. Türkçeden başka hiçbir dille okutulamaz ve öğ- retilemez" hükmü metinden çı- kanhyor. \/ Vakıflar: Vakıflar Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevle- ri HakkındaYasa'da yapılan deği- şikliğe göre, Türkiye"de kurulan vakıflann yurtdışında şube açma- lan kolaylaştınlıyor. • Askeri Yargı: Askeri Mah- kemeler Kuruluş ve Yargılama UsulüYasasf nda değişıklikle, as- keri yargılamada mesken arama yetkisi Avrupa İnsan Haklan Söz- leşmesi'ndekı uluslararası kura- la bağlaruyor. • Ölüm cezası: Anayasa ve Türk Ceza Yasası'na koşut ola- rak ölüm cezasının kaldınlması- na ilişkin hükümler Askeri Ceza Yasası'na taşınıyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada temsil ettikleri kurumları tanıyalım: Şii üyeler 1- Ahmed Çelebi (Irak Ulusal Kongresi), 2- Ab- dülaziz El Hekim (Irak islami Devrim Yüksek Kon- seyi), 3- Ibrahim El Caferi (Ed Dava El Islamiye), 4- Vahil Abdüllatif (Basra Belediye Başkanı), 5- lyad El Alavi (Ulusal Anlaşma Hareketi), 6- Akile El Ha- şimi (Dışişleri uzmanı). 7- Hamid Mecid Musa (Irak Komünist Partisi), 8- Abu Hatem (Aşiret lideri). 9- Seyh Barak Ebu Sultan (Avukatlar Birüği), 10- Mu- vaffak El Rubai (yazar), 11 - Samir Mahmırt (işlet- meci), 12- izzeddin Salim (islami Dava Hareketi li- deri), 13- Muhammed Berhul Oğlum (imam), 14- Raciha Habib Hurzai (doğumevi doktoru). Sünni üyeler 1 - Nasır Kemal Şaderşi (Ulusal Demokrat Parti), 2- Adnan Paçacı (Bağımsız Demokratlar Birliği), 3- Gazi El Yavar (aşiret lideri), 4- Muhsin Abdülhamit (Irak İslami Partisi). Kürt üyeler 1 - Celal Talabani (Irak Kürdistan Yurtseverler Bir- liği), 2- Mesud Barzani (Irak Kürdistan Demokrat Partisi). 3- Selahaddin Bahaeddin (Kürdistan İsla- mi Birliği), 4- Mahmud Ali Osman (doktor), 5- Da- ra Nureddin (hâkim). Hıristıyan üye Yonnadam Yusuf Kanna (Asuri Demokrat Hare- keti) Türkmen üye Şengül Çabuk (sanatçı, Irak Türkmen Cephesi) Birbiriyle kavgalı üyeler! Bu kişılerin hangi özellikleriyle listeye girdiği ka- muoyunun bılgisı dahilinde değil... Konseyın yetki- lerinin ne olduğu bellı değil... Görev süresi belli de- ğil- Ama olsun, asıl olan tam demokrasi. Hükümet Konseyi üyeleri her türlü icraattan ABD'nin Irak'taki görevlisi Paul Bremer'e karşı sorumlu olacak. Bremer kim? Emekli büyükelçi. Bu durumda tam demokrasinin tanımı şöyle ya- pılabilir: ABD yönetimi tarafmdan belirlenmiş yöneticile- rin, ABD yönetimi sorumluluğunda ülke yönetmesi- ne demokrasi denir. Bundan böyle, Bush'un "demokrasisi eksik" de- diği ülkelerin asıl neyinin eksik olduğu, bu tanımdan ve Irak'ta oluşan yönetim yapısından daha iyi anla- şılacak. Amerikalı yetkililerin yaptığı açıklamaya göre, 25 kişi Irak'taki nüfus yapısına göre belirlendi. Yani, tam demokrasi eşittir etnik demokrasi! Bu kişilerin o et- nik nüfusu ne kadar temsil ettikleri sorusu havada. Gerçekte, nüfusa değil nüfuza göre belirieme yapıl- dıöını söylemek abartma olmaz. Onceki gün yapılan ilk toplantıya doğal olarak Amerikalı ve Ingiliz yetkililer de katıldılar. Toplantı salonunun bulunduğu bölgenin özel olarak korun- ması ve güvenlik önlemlerinin arttırılması da şunun göstergesi olabilir: Geçici yönetimi Irak halkından özel olarak koru- yacaklar! Yönetimde yer alanların bir özelliği de şu: Çoğu birbiriyle kavgalı. Sanıyoruz bu da tam demokrasiye geçişte önem- li bir kriter olarak belirlendi. Konsey üyeleri blok ha- raket edememeli ki, Amerikalı temsilciler hep gerek- li olsun! Türkiye, Türkmen Cephesi adına en az 2, ideal ola- rak 3 kişinin girmesini hedeflemişti. Bir kişı girdi. Sa- natçı Şengül Çabuk'un kişiliğine diyeceğimiz yok. Ancak, Türkmen Cephesi'ni arayıp, kim olduğunu sorduk. Tanıyan çıkmadı! Kesinlikle arzu etmiyoruz ama, henüz istikrarın sağlanamadığı, Amerikalı askerlerin her gün saldırı- ya uğradığı bir ortamda ilan edilen geçici yönetim de ayrı bir hedef haline gelecek! Irak'a tam demokrasi hayırlı olsun! ankcum@ttnet.net.tr Orgeneral Yaşar Büyükanıt: PKK-KADEK bitmedikçe Irak y ian çıkmayacağız • Baştarafı 1. Sayfada sağlandığını belirterek "ABD ile stratejik or- taklığımız sürüyor. Bu bir hadiseyle sona ere- cek ortakük değil" de- di. Büyükanıt, bugün yapılacak ortak açıkla- ma için "Kimsenin kendi istediğini dikte ettirmesi söz konusu değil. l zlaşmanın ürü- nü bir açıklama" diye konuştu. Büyükanıt, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral John Abizaid'ın cuma günü Ankara'yı ziyaret etmeyi planladığını ifa- de ederken "ABD Jrak istikrar gücüne katı- hnı için bir talepte bu- lunabilir mi" sorusuna "Olabilir" yanıtmı ver- di. ABD'li yetkililerin Türk askerinin Kuzey I- rak'tan çekilmesi ya da sayısının indirilmesi ko- nusunda "imada bile bulunmadıklarını" vurgulayan Büyükanıt, "Türk askeri PKK/ K/ Hığı nede- niyle Kuzey Irak'ta bulunuyor. PKK/K\- DEK ortadan kaldırı- lana kadar Türk aske- ri Kuzey Irak'ta ola- caktır" diye konuştu. Büyükanıt, basında 11 Türk askerine ilişkin çıkan birçok haberin gerçek olmadığını da belirtırken "Binbaşıyla röportaj yapüıyor. Oy- sa orada görevli öyle bir binbaşı yok" diye konuştu. Türkiye ıle ABD ara- sında oluşturulan ortak araştırma komisyonu, Ankara'dakı 4. taplantı- nın ardından çalışmala- nnı sonuçlandırdı. Top- lantıda Irak'ta kurulacak eşgüdüm mekanızması ve yapılacak ortak açık- lama üzerinde çahşıhr- ken anlaşmazlık yaşa- nınca öğle saatlerinde toplantıya ara verildi. Washington'ın onayı- nı almak isteyen ABD'li yetkililerin temaslan sonrasında toplantıya devam edildı ve anlaş- ma sağlandı.