Catalog

SJVFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2003 PERŞEMt HABERLERIN DEVAMI TURKIYE tesnbuf B 26 Sinop B 22 Adana Edne 3 28 Samsun A 33 Y 20 3 2 5 Trabzon Y 19 Çarakkale İZTT 3 27 Giresun Y 20 3 31 Ankara Ma-sa B 25 3 32 Eskişehir B 26 B 253 34 Konya Derzl' B 31 Sıvas B 19 Zcfiuldaıc 8 20 Antalya A 30 Kars Mersın Diyarbak/r Şantıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A B B B B B Y 29 27 30 26 25 19 17 Y 14 Yurdun doğu kesımle- n parçalı bulutlu, Orta Karadenız kıyılan, Do- âu Karadeni2 ıle Doğu Ânadolu'nun öoğusu yağmur yer yer sağa- nak yağışfı, oığer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcak- lığı yurdun ıç ve doğu kesımlennde bıraz azalacak, dığeryerler- de önemlı bır değışık- lık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo He/sınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y B Y B Y Y 19 15 23 24 21 23 25 26 Münih B 31 Zürıh Berlın Budageşte Madrıd viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B B B B B B 31 31 28 29 30 26 27 25 Y 28 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahire Y Y B Y Y Y Y B 13 29 26 31 21 26 20 34 A 32 TaşKen •Tahran Q l-m* ; Parçalı bulutlu , : Sısı k Çok bulutlu > Ya^murfu Sulukar k Gök güriiltulı G U N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK Mlaştarafı I. Sayfada ACP liden lemen her salı konuşmasının ba- şınt3n sonına kadar muhalefete; sadece CHP mufalefetinedeğil, karşısında gördüğü kim ve- ya rangi kurun varsa hepsine saldınyor. Sclı konuşnalarında genellikle kamuoyuna doyırucu bilgi vermek veya muhalefetin rakam- lanaoriaya koyduğu gerçekleri yine rakamlarla karşlamak gibi, bir hükümet başkanına yaraşır açıkamalar yapmıyor. La lafı açıyor. Geçende bir yerde iktidar olalı beriTTE'nin Ingilizcesini hayli ilerlettiğini kanıt- layaı bir naber okuduk. Avnpaillerinde ev sahibinden ayrılırken (tabii kaneralarkarşısında) "SeeyouinAnkara " diyor- du. Fazakistan heyetini uğurlarken aynı cümle- yi yıre kullandı. Msşallahı var; Ingilizce hazinesine yeni cüm- te\er ie ekiemiş: örreğin Bosna Hersek Büyükelçisi'ne "Next year>am going to Bosna Hersek" diyor ve cüm- lenhîonuna "inşallah" ekliyor Ingilizce-Türkçe- <jen larma üç-beş cümleyle kısıtlı RTE'nin ya- banc dil kültürüne göre düzenlediği bu cümle- nın çivirisı, "Gelecek yıi Bosna Hersek'e gide- ceğm inşallah". Ronanya Başbakanı'nın ziyareti sırasında Hil- ton'diki resepsiyonda kendisine tanıtımı yapılan traktöierle ilgili -Ingilizce- bilgi veren yetkilinin uzun lonuşmasını dinledikten sonrayine Ingiliz- ce yarntlam/ş: "Okey, okey!" Ne anlamış, ne de- mek istiyor, anlaşılmıyor. Ya i a Azerbaycan'ın ulusal gününde Rus- ya'mr Ankara Büyükelçisi'nin oğluna "Where areycu from?" dıye sormuş, çocuktan "Anka- /a'yaııtınıalrnıştı. Bu jrneklere bakarak diyebiliriz ki: RTE'nin önümuzdeki dönemde daha çok Ingilizce cüm- leler kullanarak (veya örneğin turist rehber kitap- çıklarndaki kalıplaşmış ifadelerle) yabancı dil küttürtnü genişletmesi herhalde sürpriz olmaya- cak. Bjnlar dış âlemdeki RTE'den çizgiler... • * • öncîki gün, CHP lideri Deniz Baykal, geçen birhafayı özetleyen, gelecek günlerdeki geliş- meleri rdeleyen bırkonuşmayaptı. "Üçteikiço- ğunluk yetmemiş bunlara" diyordu. Anayasa Mahkenesi'nin geri gönderdiği içtüzüğü başka isimle vutturacağını sanarak bu iktidar yeniden kabul etmek istiyor. Baykal, bu gelişrneyi "kürsüyü kapatmak, ko- nuşma olanakianr ortadan kaldırmak, parmak hesabıyla konuşmadan, tartışmadan yasa çıkar- makçebası" diye liteledi. 6. uyjm paketire alınan bazı düzenlemelerin AB'nin Dİzden istediği zorunlu düzenlemeler ol- duğu konusunda za kuşkuları var. Baykal, ekonorrde ikfidarın mazlum mağdur rolü oynadığını sö.'edikten sonra, kimi gerçek- lere rakamlar vererak değindi: Bu yıın nisan akinda Türkiye'nin borç yükü 7.5 katrlyon arttı. Borçlanmada vade 2002'de ortalama 32.1 ay iken busüre2OC3*Jisan'ında 29.4 oldu. Bu iktîdann ilk 6âyında iç ve dış borç toplam artışı 2C milyar doar. Türkiye para ve faiz öde- melerinın yüzde 95 i kadar yeniden borç alıyor. Yani? "Tüne/dek karanlık azalmıyor, tam ter- s/ne artı/or." ••• Hesabına kitabırş egemen biriktidardan, mu- halefetır öne sürdjjü eleştirileri rakamlara da- yanarak karşılamasnı bekleyenler yanılıyorlar. RTE a/nı saatlece konuşuyor: "Karamsarlık ve kötümseriikt&n beslenenlerin ekmeği küçülü- yor. Türkiye ilerf d<xru sıçrama yapmak için ge- riniyor adeta." Bu iki cümleye benzer bir yığın laf salatası. O kadar! Ne olup b>ite r 'eri aydınlatan bir cümle, ne de muhalefetin rak=nsal eleştirilerine rakamsal yanıtlar.. Yok! Peki ne var? Iktiarın zarfı güzel. Boyunbağı, giysi, saç sakal bıy< tıraşı... Ya mazruf? E&ee tşte! üzan'm viflasan kaloriferi patfadı • İstanbul Hat>«rServisi - Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'n Beykoz Paşabahçe Çubuk- lu Mahallesi 'ndeld Uasının kalorifer dairesinde, tamirat çahşması sısında patlama oldu. Patla- mada, 1 kışüıın yarandığı öğrenilirken olay sı- rasında Cem Uzam'cevde olmadığı bildirildi. Orgeneral fiaük dalış yapacak • ANKARA (Cuntaıriyet Bürosu) - Genelkur- may Başkanı Org>eneıl Hilmi özkök, Denizlcur- du-2OO3 tatbikatuöınnr bölümüne katılarak TCG 18 Mart Denizaltısı .*. dalış yapacak. Özkök'ü de taşıyan denizaltı, t a t i a t çerçevesinde 12 Haziran Perşembe günü Manaris'te dalış yapacak. Kamu hafe ^aası Meclis yoiunda • ANKARA (CMutariyet Bürosu) - Kamu Ihale Yasası konu^ruııa Dünya Bankası'yla gö- rûşmeler tamamlaaıö • e ana ilkeler konusunda azlaşma sağlandı. Gıişmelerde, enerji, su, ulaş- tırma, telekomünülia'-on sektöründe faaliyet gös- teren şirketlerin k^pian dışına çıkanlması ve ihale prosedürleri»îiiiûsaltılması konusunda an- laşmaya vanldı. Yssam birkaç gün içinde Mec- lis'e sevk edileceg-i ceenildi. • ANKARA (CUB mııriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda,, 'adeni ve siyasi haklar" ile 'ekonomık, sosyal veıültürel haİdar'a ilişkin uluslararası sözleşsrnitiarin onayını uygun bulan yasa tasanlan kab«_al aldi. Birleşmiş Milletler (BM)tarafından l"^6iaimzayaaçüan, 'Medeni ve Siyasi Haklara jtüscn Uluslararası Sözleşme' Türkiye tarafindanL brnaddesine çekince konarak 2000 yılın»»di3izalanmışö. Kültürel farklılıklar nedeniyle Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkılamayacağı belirtildi Oostlander'in raporuna şerhSTRASBOURG (AA) - Hol- landaJı Hıristiyan Demokrat Par- lamenter Arie Oostlander tara- findan hazırlanan Türkiye rapo- ru, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) görûşüldü. Rapordaki "di- ni yaklaşım" nedeniyle Oostlan- der'i eleştiren birgrup parlamen- ter,raporamuhalefet şerhi koydu. Hazırladığı raporun AP genel kurulundaki görüşmeleri sırasın- da konuşan Oostlander, Türki- ye'de siyasi konularda "komu- tanlann" çok fazla ön plana çık- tığını iddia etti ve Türkiye'de AB'nin kurumiannı temel afan bir anayasanın yapılması gerek- tiğini söyledi. AB Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verbeugen ise AB'ye üye ülkelere "Törkiye'ye yönelik tutumlarını netleştir- meleri" çağnsında bulunurken Türkiye'yi de "Kopenhag siya- si kriterlerinin yerine getiril- mesi konusunda zamanın da- raldığı" konusunda uyardı. Ba- zı parlamenterler de Türkiye'de insan haklan ve demokrasi ala- nındakı olumlu gelişmelerden dolayı memnuniyetlerini dile ge- tirirken uygulamaya ilişkin eleş- tirilerde bulundular. Oostlander'in hazırladıgı rapo- ra, bir grup parlamenter muhale- fet şerhi koydu. Radikal Grup üyesi Gianfranco DeU'Alba ta- rafından kaieme alınan muhale- fet şerhinde, Oostlander, raporu- na yansıttığı dini yaklaşım nede- niyle eleştirildi. Şerhte AB'nin rolünün dini yaklaşımlara kapalı olması gerektiği ifade edilirken kültürel farklılıklar nedeniyle Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkj- lamayacağına dikkat çekildi. AP-TBMM Karma Parlamen- to Komisyonu Eşbaşkanı Jost Lagendijk. "Türkiye'ye yöne- lik görüşlerde teşvik edici ol- malı>ız" diye konuştu. Türk kö- kenli Alman parlamenter Ozan Ceyhun ise "Bu parlamento- nun Türkiye konusunda karar alma kapasitesi yok" dedi. Fransız Veronique de Keyser de, "Lürfen Tann'yı bir tarafa bırakahm ve Türkiye'ye yöne- lik teşvik edici olalım" diye ko- nuştu. Oostlander'in, raporla ilgili bu- gün yapılacak oylamanın ardın- dan Türkiye raportörlüğü göre- vinden aynlacaği öğrenildi. TraflkkazasındayaşamınıyitirenAnklı, Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda toprağa verildi Dergiciliğin duayenine son görev İstanbul Haber Servisi - Ön- ceki gün geçirdiği trafik kazası sonucu kaldınldığı hastanede ya- şamınj yitiren gazeteci Ercan Anklı, dün Teşvikiye Camii 'nde öğlen namazının ardından kılı- nan cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığf nda top- rağa verildi. Anklı için ilk tören, dergiler grubu başkanı olduğu Vatan ga- zetesinin önünde düzenlendi. Burada konuşan Güngör Men- gi, mükemmel, yeri doldurula- mayacak bir insanı kaybettikJeri- ni belirterek "Çalıştığı yer onun mabediydi. O lanetü geçit me- ğerse o mabedin karşısında du- ruyormuş" dedi. Anklı'nın meslektaşlan için örnek bir gaze- teci olduğunu ifade eden Mengi, "O hepimizin gönlüoün efen- disiydi" diye konuştu. Ank- lı'nın cenazesi alkışlar ve çalış- ma arkadaşlannın attığı çiçekJer arasında daha sonra Teşvikiye Camii'ne götürüldü ve kılınan cenaze namazından sonra Zin- cirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Milli Eğitim Bakanı Hüsejin Çelik, Vatan gazetesine gelerek başsağlığı dilerken cenaze töre- nine Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, istanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, istanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sa- rıgül, işadamlan Sakıp Saban- Arıklı'nın Teşvikive Camii'nde kılınan cenaze naınazına yakınlan ve dostları kabidı. (EVRİM KAYA) cı, Sedat Aloğlu. Cem Boyner, BesimTibuk. Aydm Doğan. D- inç Bilgin, Bülent Eczacıbaşı, Faruk Süren, Turgut Vılmaz, yazar Yaşar Kemal, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Celal Adan, ressam-yazarBed- ri Baykam, MehmetGüleryüz, Mustafa Denizli, Mehmet Slo- ğultay, Onur Kumbaracıbaşı, Ahmet Tan. istanbul Üniversi- tesi tletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin, Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, Avdın Ayaydın, Berna Yılmaz, Inan Kıraç, Gülben Ergen ve >füj- de Ar'ın da aralannda bulundu- ğu çok sayıda isim ve yüzlerce gazeteci katıldı. Anklı'ya çarparak ölümüne neden olan özel halk otobüsünün şoförü Rama/an Aksu, "Ted- birsizlik ve dikkatsizlik soncu ölüme sebebiyet vermek" su- çundan tutuklanarak Bayrampa- şa Cezaevi'ne konuldu. Aksu, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıy- la yargılanacak. 'Son anda fark ettim' Aksu, savcılık ifadesinde, "Anklı'yı son anda fark ettiği- ni" söyledi. Olay sırasında hızı- nın fazla olmadığını belirten Ak- su, " Kazadan hemen önce du- raktan çıktım. Karşıdan gelen otobüsü gördüm. Bu sırada bordür taşının üzerinden bir kişinin atladığını son anda fark ettim. Böyle bir olaya kanştı- ğım için de büyük üzüntü du- jTiyorum" dedi. Şoför yfizde 50 kusurlu Kazaya ilişkin hazırlanan ve savcılıktaki dosyaya konulan ilk trafik raporunda, "şoförünün yüzde 50 , rekJam panosunun görüşü kısmen engeUemesi ve eksik işaretleme nedeniyle yo- lun yüzde 30, sol tarafa bak- madan yola girdiği için de Anklı'nın yüzde 20 oranında kusurlu olduğu" anlatıldı. Christine Nöstlinger ve Maurice Sendak yanm milyon Euro ödül kazandılar Çocuk Nobel'i yaşlı yazarlara verildi GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Geçen yıl ölen Isveçli yazar ve dünya ço- cuklannın "masalcı ninesi"Ast- rid Lindgren'in anısına Isveç hükümeti tarafindan oluşturulan çocuk ve gençlik edebiyatı ödü- lünün ilk sahipleri, çocuk kitap- lan yazan Avusturyah Christine Nöstlinger (67) ile Amerikalı çizgi çocuk romancısı Maurice Sendak (74) oldu. Çarşamba gü- nü Stockholm'ün doğal parkı Skansen'de yapılan görkemli ve şenlikli törende, Prenses V r icto- ria ilk ödülü Christine Nöstlin- ger'e verdi. Sağlık sorunu nede- niyle gelemeyen Maurice Sen- dak'ın ödülü ise bir yakını tara- fından alındı. 5 milyon îsveç Kronu (500 bin Euro) rutannda- ki ödül, parasal bakımdan Nobel Edebiyat Ödülü'nden sonra ikin- ci en büyük edebiyat ödülü olu- yor ve çocuk edebiyatı dalının hiç kuşkusuz en büyük ödülü duru- munda. Bu ödülün bir başka öz- gün yanı ise ödül tutannın her- hangi bir vakıf tarafından değil, doğrudan doğruya Isveç halkın- dan kesilen vergilerden sağlanı- yor olması. Christine Nöstlin- ger'in bu ödüle layık görülmesi- nin gerekçesini jüri şöyle açıkla- dı: "Christine NöstUnger, güve- nilir bir antiterbiyecidir. Çok yönlü ve etkilejici yazarhğı, alaycı mizab, açık ciddiyet. in- san sıcaklığı içermektedir ve yazar, kayıtsız şartsız çocukla- nn ve marjinalüğe itilmiş in- sanların yanında yer almakta- dır." Maurice Sandek için jürinin yaptığı açıklama ise şöyle: "Ma- urice Sendak, çağdaş çizgi ro- man kavramının en önde gelen adıdır. Çizgiü ve resimli kitap konusundaki özgün anlayışı, bu konuya eğilen çok sayıda sanat- çıya önderlik etmiştir. Dünya çocuklannın en gizli sığınakla- nna mutluluk getirmiştir." New York doğumlu olan yazar halen Connecticut'ta oturmakta. "MHyonlar içinAtomic" (1974) ilk kitabıdır. En yeni yapıtı"Jack veGuyileÇöplükteyiz" 1993 te yayımlandı. Siyasibaskı durdurdu • Baştarafı 1. Sayfada adına açılan hesaplara geçirildiğini söyledi. Bural, özellikle akaryakıtla ilgili ya- sadışı ithalata dikkat çekerken "Ihti- yacın on katı solvent ve vazelin ithal ediliyor. Trilyona yakın haksız ka- zançlar var" dedi. Bural, bedelsiz it- halatla otomobil sokanlann büyük kârlar ettiğini, 10 binden fazla aracın toplanması gerektiğini söyledi. Bural, "davet usulüyle yapılan Ba- yındırlık Bakanlığı ibalelerinin hepsinde yolsuzluk olduğunu" söy- ledi. Bural, "3 Kasım seçimlerine gi- derken tepe noktasına kadar ulaş- tık. Tepe noktasındaki siyasetçinin kardeşine kadar ulaşıldı.Adı Turgut Yılmaz. Af Yasası Ue bürokrat-siya- setçi ilişkisi koptu. Bürokratlar kur- tuldu. Onlara ulaşamadık. Onlar konuşturulsaydı tepe noktasındaki kişüerle ilgili olarak da sonuca ula- şılabiürdi" dedi. Bural. yolsuzlukların gümrük ve bankalar ayağmın iyi araştınlmasını isterken; gümrükler, hayali ihracat ve fatura yolsuzluklannın devam ettiği- ni vurguladı. •'Yolsuzlukların arkasında siya- setçi-bürokrasi-işadanıı ayağı var" diyen Bural, milletvekillerinin sorusu üzerine, "Organizasyonlann üzeri- ne gidenlerin bir kısmı dağınJdı, bir kısmının moral ve motivasyon ek- sikliği var. Siyasi irade arkalarında durursa operasyonlar devam eder" diye konuştu. Deni 3.kitap yedi tepe İSTAJYBUL 2.kitap dere tepe ANADOLU 1.kitap tepe tepe ÎSTANBUL Günizi Yayjncılık Tel- O (212) 5 1 2 42 1 9 Faks: O |2 I 2| 5 1 2 11 7 2 Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım ORMAN BAKANLIĞI Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ÎBRAHİM TEKELEN GUNDEM MUSTAFA BALBA1 • Baştarafı 1. Sayfada venden merdivene her ürünün maliyetini etkileyen akaryakıtı fiyatlandırma politikasının ayrıntılanna girersek, yazıyı rafine etmek güç olur. Salt tüke- ticinin cebinden çıkan paranın dağılımına bak- mak durumu anlamaya yeter. 2 Haziran rakamlarıyla görünümü listeleyelim: Bir litre benzinin rafineri çıkış fiyatı: 313.094 Ir- ra. (Satış fiyatının yüzde 17.19'u) Toplam dağıtım payı: 132.033 lira. Bunun 72.618 lirası bayii hissesi, 59.415 lirası ana dağı- tım şirketi hissesi. (Fiyatın yüzde 7.24'ü) Deniz nakliyesi: 6.618 lira. (Fiyatın yüzde 0.36'sı) Kara nakliyesi: 4.244 lira. (Fiyatın yüzde 0.23'ü) Toplam maliyet: 455.989 lira. (Fiyatın yüzde 25.02'si) özel Tüketim Vergisi (ÖTV): 1.089.000 lira. (Fi- yatın yüzde 59.73'ü) Katma Değer Vergisi (KDV): 278.011 lira. (Fiya- tın yüzde 15.25'i) Toplam vergi: 1.367.011 lira. (Fiyatın yüzde 74.98'i) Pompa satış fiyatı: 1.823.000 lira. Rakamlar, ek açıklama gerektirmeyecek kadar ortada. Bir ürün var, üretimden tüketime her şeyi etkiliyor. Satış fiyatının dörtte biri maliyet, dörtte üçü vergi. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar dengesiz uygulama yoktur. Kayıt dışını kayıt içi- ne alamayan, toplaması gereken verginin yüzde 70-80'inden vazgeçip kalanını 12 taksitte topla- makta zorlanan hükümet, işin kolayını bulmuş. Basıyor akaryakıta vergi zammını, zengin-fakir demeden aynı ağırlıkta topluyor. Enayiyle en iyi? Fazla rakama boğulduk ama, akaryakıt olayını rakamsız anlatmak zor, devam edelim... Hükü- met, sadece akaryakıta dayalı vergiden 2003 yı- lında 15 katrilyon lira toplamayı planlıyor. Yukarı- da aktardığımız gibi en önemli kalem özel Tüke- tim Vergisi. Bu verginin alındığı ürünün kullanım alanı ge- nel, vergisi 6ze\\ Ne güzel! Ekonomide her ülke için geçerti bir anayasa vardır: Eğer bir üründen alınan verginin oranı çok yük- sekse, o alanda mutlaka kaçakçılık başlar! Bu akaryakıt için de geçerli. Başta İstanbul ol- mak üzere pek çok kentte kaçak akaryakıt satış- larının arttığını duyuyoruz. Bu da sözünü ettiğimiz anayasayı doğruluyor. Kabaca yapılan hesaplara göre yıllık kaçak akaryakıt piyasası 2 milyar dola- ra karşılık geliyor. 450 bin liraya mal olan bir ürün, 4 katı fiyatla sa- tılırsa, birileri çıkar 2 katı fiyata satar, gelirini kat- lar. Türkiye'de 20 bine yakın akaryakıt bayii var. Dürüst çalışanların günahını almayalım ama, on- lann içinden de şöyle düşünen niçin çıkmasın: - Yahu ben günde 24 saat çalışıp para kazanı- yorum. Dörtte üçünü devlete veriyorum. Kazan- cım yüzde 4'ü bile bulmuyor. Yasal bayii açaca- ğıma neden uygun bir köşe bulup kayıt dışı satı- şa girmeyeyim. Bugünkü ortamda ne yazık ki, kayıt içindeki enayi, kayıt dışındaki en iyi! Biraz daha genelleyip "petrol" penceresinden baktığımda, konu ikiye ayrılıyor: 1- Petrol arama, üretme... 2- Petrol ürünlerini pazarlama. Birincisi daha zorlu, ikincisi daha kolay ve da- ha kazançlı. Bu nedenle Türkiye'de petrol arama ruhsatı olan pek çok uluslararası şirket bunu bı- raktı, sadece iç pazardan daha çok pay almayı he- defledi. Devlet de bu satıştan büyük pay almaya girişince, olan tüketiciye oldu. Bize de akaryakıtın adını değiştirmek düştü: Yakaryakıt! ankcum@ttnet.net.tr VEFAT Şirketimiz kuruculanndan Sayın Tuba Ercan'ın babası, Sayın Alişan Ercan'ın kayınpederi, saygıdeğer insan E. Kur. Albay M. TALAT ÖZDOCAN'l (1938-5) kaybetmiş bulunmaktayız. Mertıuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine de başsağlığı dileriz. ERCAN TEKNİK LTD. ŞTİ. PERSONELİ Dost hayvanlardan söz eden, Okşanarak okunan bir kitap; Bu Kitabın Kuırrufu Var! * Tan Oral |Yayınian / Büyük kitapçılarda ygsyayinl«ri @yahoo.ccn