Catalog

SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 2003 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE stantul _A 30 Sinop rdırne A 33 Samsun B 25 Adana A 35 Y 24 <ocaeli A 30 Trabzon Y 22 ^anakkale A 31 Giresun Y 22 zmır A 34 Ankara A 28 Uanısa A 36 Eskişehir A 29 Aydın A 37 Konya A 29 Denızl A 34 Sıvas A 24 Zonguldak B 26 Antalya A 35 c ü 3 Par ?al! Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A A 31 33 35 33 33 30 25 Kars B 19 Yurctun kuzuydoğu kesımlen parçalı bulutlu. Orta ve Doğu Karadena kıyılan sağanak ve gok- gurultulu sağanak yağış- lı. dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek Havası- caklığı yurüun bat/sında bıraz artarten doğuda bı- raz azalacak. Ruzgâr, do- ğuda kuzey ve doğu, ba- tıda guney ve doğu yon- lerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 13 20 16 25 20 23 27 27 Münih Y 30 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB A B A A A A 25 34 32 31 35 32 31 34 Moskova Y 19 Y 32 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire A A A Y A Y A 26 27 35 22 20 10 36 A 37 Q Açık Sıslı <£__i Buiutlu > Çok bulutlu ı Yagrnu'iu C ~ v > Sulu kar > Gok gurultu G U N C E L CÜIS'EYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada llk hedefi sendikafar. "Biziyormasınlar" diyor. Neden, niçin söylemiyor ama, nedeni de niçini debelli. 450 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi. Hü- kümet, ilkayiçinkamu işçilerineönerdiğisıfırzam- ma karşı çıkan sendikaların demokratik haklarını kullanmalarını, anlaşılan bir türlü sindiremiyor. Bu yılın ilk döneminde TÜFE yüzde 18 artıyor, hü- kümet enflasyon hedefini yüzde 20 olarak saptı- yor; RTE eldeki olanaklar ne kadar gerektiriyorsa okadar vereceklerini söyleyerek işçiden sıfırzam- mı sineye çekmesini istiyor. Ardından da gereksiz yerde düne, bugüne bula- şan bir saldırı. Işçilere "ülkeyi bugün/ere getirenlere karşı takın- dığınız tavn, bu hükümete takınamazsınız" diye amansız ve manasız bir saldırı. Bu, geçmişi karalamayı marifet sayan bir yöne- tıci anlayışı. Geçmiş hükümetlerin hiçbiri işçiye kar- şı RTE'nin takındığı suçlayıcı tavn takınmadı. Işçi sendikaları aracılığıyia işçilerle anlaşmayı, uzlaşmayı yeğledi. Toplu iş sözleşmelerinde çetin tartışmalardan geçildi. Her zaman orta yol bulun- du, hükümetlerle işçi kesimi uzlaştı, anlaştı. Hiçbir hükümet işçinin tek silahı grevi kullanma aşamasına gelen sendikalara daha sözleşme gö- rüşmelerinin başında "bizi yormasınlar" diye altın- da üstünde gerekeni yaparız ha gibi tehdit koku- ları yayan bir üslup kullanmadı. Korku salmadı. Savunu da savunu olsa; işçininkiyle milletvekili- nin aylık gelırini kıyaslamak. Milletvekilim zam is- temiyor, demek! Tabii, bugünkü medya ahlakı gereği, RTE'nin tehdit içerikli konuşmasmı büyütüyor, işçinin hak arayan sesini küçülterek! • • • Yakın tarih bilinci henüz oluşuyor RTE'de. örne- ğin tıpkı birzamanlar Atatürk'ün Ulusal Savaşı an- latan Nutuk kitabını ancak Köşk'teokuduktan son- ra, Atatürk'ün ne kadar büyük zorluklar içinde Tür- kiye Cumhuriyeti mucizesini gerçekleştırdiğini an- ladığını söyleyen rahmetli Özal gibi... RTE de Ata- türk'ü, devrimlerinı (tabii takıyye üslubuyla kavra- madıysa) yeni yenı kavramaya başladı. Çalımlı ifa- deler de gırla. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın odasında Kuran'ı görünce, "bunlar" diye söze başlamış, kim- leri amaçladığı da belli, "Bugüne kadarhep konu- şuyorlar. Zübeyde Hanım'ın odasına girdiğimde, kendi tarihimi, özümü gördüm. Bize hiçbir zaman bûtünü göstermediler. Bu milleti aldattılar. Bizeya- lan söyleyen tarih utansın" demiş. Zübeyde Hanım'ın dinine bağlı, bir Osmanlı ha- nımefendisi olduğunu, oğlu Mustafa Kemal ve ta- rih asla inkâr etmedi. Ne var ki, duyarlı bir noktaya özenle dikkat edil- di: Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir siyasetçi Zübey- de Hanım'ın dine bağlılığını siyasette istismar ko- nusuyapmadı. RTE gibi odadakioncaanıyı birya- na itip, Kuran'ı eline alarak fotoğraf çektirmedi. Uzun yıllardini siyasette kullanarak bu ulusu aldat- madı. • • • Istanbul konuşmasında daha genel anlamda da korku salmayı deniyor. AK Parti'yi "hazmedemeyenler" varmış; örneğin kimileri, bendeniz ve benim gibi pek çoklan, A-Ke- Pe dıyorlarmış. Müthiş şikâyetçi. Bunları halledeceğiz diyemedi, sorunun (eğer bu bir sorunsa) "en kısa zamanda hallolacağım" öne sürdü. Seçimden önce ilan buyurduğu gibi bu iktidarın "halkın temiz, dürüst, ilkeli siyasete" olan özlemini -bugünkü manzaralara, bakanların, milletvekilleri- nin pek çoğunun dokunulmazlık nedeniyle yargı kaçağı olduğuna bakarak- giderme vaadini yerine getireceğine inanacağız ve AK Parti tanımını A- Ke-Pe'ye yeğleyeceğiz? Hadi canım sen de! AKP'nin yolsuzluk çelişkisi• Baştarafı 1. Sayfada Soruşturma komisyonlanyla geçmiş iktidarlan sorgulamaya fıa- zırlanan AKP, bugüne kadar yol- suzluklann ayaklannı oluşturan alanlarda "banş" adı altındaafge- tirdi. AKP'nin, söz konusu uygula- malan şöyle: Vergl affl: Vergi banşı adı al- tında getırilen yasayla vergi yüz- süzleri afFedildi. Devletin 10 kat- rilyon liralık vergi alacağından vazgeçilirken sahte belge düzen- lemek suçundan yargılanan Mali- ye Bakanı Kemal Lnakıtan'ın da aralannda bulunduğu pek çok ki- şi yargıdan kurtanldı. SİT alanlarına yapılasma Izni, gecekondu affi: TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nun gündeminde bulunan yasa tasan- sıyla SİT alanlanna kunılan kaçak yapılann affedilmesi öngörülüyor. Hükümet, Hazine arazisi üzerinde kurulan gecekondu sahiplerine de afgetiriyor. KamblyO affl: Vergi affiyla kayıtdışı sermaye ve mal birikimi- ne yeşıl ışık yakan AKP hüküme- ti, TBMM gündemine getirmeyi planladığı kambıyo banşı ıle de in- celememe sözü verdiği mal hare- ketinin para ayağına yasal kılıf ha- zırhyor. Böylece, kayıt dışına ka- ERDOCAN'ACHPDENTEPKİ: DAMAREDEBİYATI TUTMUYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP grup başkanvekilleri Haluk Koç ve Mustafa Özyürek, "Volsuzluklara damardan girdik" diyen Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan'a tepkı gösterdi. "Da- mar edebiyatı tutmuyor" diyen grup başkanvekil- leri, "İstanbul ve Ankara belediyelerindeki yol- suzluklarla ilgili bilgiler komisyona gelmedi. Dağ fare doğurursa toplumda büyük hayal kırıkJığı olur" görüşünü dile getırdi. Koç ve Özyürek, dün Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret ederek yeni seçilen yönetimi kut- ladı. Erdoğan'ınyolsuzluklarlamücadele konusun- daki ifadelerine dikkat çeken Öz>-ürek şunlan söy- ledi: "Damar edebiyatı tutmuyor. Her konuyu araştıracağız diye yola çıkarsanız sonuç alamı- yorsunuz. Tansu Çiller'in mal varlığı gündeme geldiğinde, araştırma tüm liderlere doğru geniş- ietilince sonuç alınamamıştı. Şiındi de çok geniş tutuluyor. Ama İstanbul ve Ankara belediyele- riyle ilgili olarak komisyona hiç biigi gelmemesi ilginç. Belediyeler konusunda fire verildi. Bunu sövlediğimizde, uyum içinde çalışıyoruz, üzerine gitmeyin diye telkinler oluyor. Yanbşlan söyle- mek bizim görevimiz." Özyürek, ticari su- kavra- mının kaldınlması için yasa önerisi verdiklerini anımsatırken "Hükümet önce bu konuyu düşün- dü, ama piyasaların telkinleri üzerine vazgeçildi. Ticari sır kalkmazsa, dokunulmazlık kalkmazsa sonuç alınamaz. Dağ fare doğurur" diye konuş- tu. Özyürek; özelleştirmeler, belediyeler, Bayındır- lık Bakanlığı ihaleleri ve bankalarJa ilgili soruştur- ma komisyonlan kurulması gerektiğini belirtti. çan malın ardından para hareket- leri de cezasız olarak kapatılacak. Kambiyo banşının yasalaşması ile 10 bin dolayında olduğu belirtilen dosya, yargı denetimı olmaksızın kapatılacak Hayall ihracatçılar Ile kaçakçılara af:TBMMAdaiet Alt Komisyonu'nda Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasansı'na eklenen maddelerle kaçakçılık suçu işle- yenler af kapsamına alındı. Tasa- nnın yürürlüğe girmesiyle kaçak- çılık suçlan ıçin uygulanan para cezalannın asgari miktannın ödenmesı durumunda soruşturma- lar düşecek. açılmış olan davalar- dan vazgeçilecek. Kaçakçılık suçlarında para cezaları dûşûrüldü TBMM Adalet Alt Komisyo- nu'nda, bir yandan kaçakçılık suç- lanna af getinhrken diğer yandan bu suçlara uygulanması öngörülen para cezalan yanya düşürüldü. EsMCIA'cı ODTÜ'dekonuşmaâzABD Merkezi Haberal- ma Teşkilatı CIAnın es- i Ortadoğu sorumlula- nndan Graham Fuller. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrenciler tara- fından protesto edildi. CIA adına uzun >ıllar Ortadoğu'da görev yapan ve 1964-67 yıl- ları arasında Istanbul'da bulunan Graham Fuller, ODTÜ Lluslararası Üişkiler Kon- feransına düşünce kuruluşu RAND Corporarion'ı temsilen konuşmacı olarak geldi. "Irak Sonrası Siyasal İslam " başlıklı bir konuşma yapmaya hazırlanan Fuller, konuş- masına başlayamadan salondan aynlmak zonında kaldı. (Fotograflar: SERDAR ÖZSOY) AL GÖZÜM SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTLRK Bu Aşk Burada Biter • Baştarafı Arka Sayfada lerinde hep aynı sözcükJerle söylenen bütün gurbet şarkılannı bilir gibiydi. Ka- valını saldnce üfledi ve Dogu'nun o baş döndürücü gizemli rüzgân bir su serin- liğinde üsfumüzden geçip gitti. Hepimiz sihirli bir değnekle annmış, yeniden en çocuk ve en insan olmuştuk. Bulutlann üstünden bakarken Akda- marAdası'ndaki Ermeni Kilisesi'nin du- \-ar kabartmalannın her şeyle dalga geç- meyı seven bir usta tarafından yapıldığı- na karar verdim. Hayatımda hiç bu ka- dar komik bir Adem ve bir Havva gör- memiştim. Elmayı yerken şapşal şapşal "Şimdi ne olacak?" diye bekleyip du- ruyorlardı ve yan tarafta çok sevimli bir yılan onlara bakıp. "Dünyanın en güzel şeyi olacak," diye tıslıyordu. Öte taraf- ta kocaman bir hayat ağacı vardı ve üs- tünde dünyanın en güzel üzümlen. Bel- li ki, bu bölge bir zamanlar bağlık bah- çelikmiş ve içmeyi sevenlerpek bolmuş. Bunun en güzel kanıtı, Hakkaki Kale- si'nin tam dibinden çıkanlan "Çoban Kral" heykelleri. Bunlann sayısı epey- ce çok. Bu çoban krallann üstlerinde sa- dece bir kemer ve erkeklik organlannı gızleyen küçük bir giysi var. Ve hepsi içi içki dolu olduğu çok belli olan deri tu- lumlan göğüslerine sıkı sıkı bastırmışlar. Hanı "gel canımı al ama içkime do- kunma." diyen bir halleri var. Aman Allahım, kabartmalann bir bö- lümünde en sevdiğim peygamber Yunus peygamberin hikâyesi de var. Hikâyeyi bilirsinız, düşmanlan Yunus peygambe- n yakalayıp elleri kollan bağlı denize atarlar ama tam o sırada bir \ornus pey- gamberi yutar ve onu mi^esinde yedi yıl saklar. Yedi y\\ sonra da yunusun kamın- dan çıkan Yunus peygamber, düşmanla- nnı tek tek öldürüp dünyaya sevgi ve aşk sunar. Bendeki hepinizin bildiği yunus sevgisinin nedeni de budur, ilginize su- nulur. Evet nerede kalmıştık. kabartma- larda, işte onlardan birinde düşmanlan Yunus peygamberi denize atıyorlar. a- man o da ne? Hiçbir yerde rastlamadığım yüzü insan bir dev balık onu yutuyor. Anlaşılan usta hiç yunus görmemiş. tu- tup bu garip balığı yapmış, bence gün- lerce, haftalarca hepimizi oyalayan Van canavan hikâyesi, bu balığa takılıp kalan bir insanoğlu tarafuıdan uydurulmuş ol- malı. O da ne, ben tam bunlan düşünür- ken birkemençe sesi ortalığı inletiyor. on gündür bizi ve cümle coğrafyayı kemen- çe sesiyle ve Karadeniz horonJanjla ta- nıştumıYunanlı dostumuz Nikos Miha- Udis kemençesini çıkannış ve horonla- nn en çılguı kızı Ayşenur Kolivar'ı ya- nına almış. başlamışlar Akdamar'da bir ses. bir soluk olmaya. Bu dünya insanı gerçekten deli eder. divane eder, neyse kendimi toparlamalıyım, az sonra Van Müzesi Müdürü Mete Tozkoparan, biz ona İndiana Jones diyoruz, hepimizi al- maya gelecek ve bitmez tükenmez ener- jisiyle bize bu muhteşem coğrafyanın gizlerini çözmemız için, Urartu uygarlı- ğını,Asurlulan, Ermenileri anlatacak, bu arada Akdamar Adası'na kapatılan Er- meni kızı Tamara'nın aşkı hepimize eş- lik edecek. Aşk bitse de... *Ataol Behramoğlu'nun "Bu Aşk Bu- rada Biter" şiirinden bir dize. seyreyleisil(S yahoo.com isilozgenturkfa superonline.com Buna göre, yeni cezalar şu biçim- de öngörüldü: • Kaçakçılık suçlannı işlemek amacıyla teşekkül oluşturanlar hakkında 2 yıldan 6 yıla kadar ha- pis cezası verilecek. Uygulanacak para cezası 2 kat yerine bir kat art- tınlarak uygulanacak. • Herhangi bir eşyayı belirlenen gümrük kapılanndân geçirmeksi- zin ya da gümrük işlemine tabi tut- maksızın ithal eden. transit rejimi çerçevesinde taşınan serbest dola- şımda bulunmayan eşyayı rejim hükümlerine aykın olarak gümrük bölgesinde bırakan kişılere uygulana- cak para cezası. eşyanın gümrüklenmiş değerinin 6 katı yerine 3 katından az olamayacak. • Ithali; lisansa, şarta, iz- ne, kısıntıya veya belli kxıru- luşlann vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine ta- bi olan eşyayı gerçeğe aykı- n her türlü beyanname ve belge ile gümrük idaresini yanıltarak işlemini yaptır- mak suretiyle ithal edenlere, eşyanın gümrüklenmiş de- ğerinin en az 6 katı yerine en az 3 katı kadar para cezası verilecek. • Özel yasalan gereğince belirli işler için vergiden ta- mamen veya kısmen muaf olarak ithal olunan eşyayı it- hal amacı dışında kullanan- lara, eşyanın gümrüklenmiş değerinin en az 14 katı yeri- ne 7 katı kadar para cezası uygulanacak. • Kaçak eşya, silah, mü- himmat, patlayıcı ve uyuş- turucu maddelerin bulundu- ğu şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda ara- ma yapılabilecek. Hâkim karanyla aranacak yer ara- sına özel konutlar da alındı. DSP lideriYolsuzluk Komisyonu'nun sorulanna yazılı olarak yanıt verdi Ecevit'tenYılmaz'a sitemANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - DSP" Genel Başkanı BülentEcevit.TBMM Yolsuzluklan Araştır- ma Komisyonu'na gönderdiği yazılı yamt- lannda. eski hükümet ortağı Mesut Yılmaz'ı eleştirdi. Yılmaz'ın, MGK toplantısıyla ilgili olarak "Ecevit bizim beklentilerimizin ötesinde keskinlikte açıklanıa yaptı" şek- lindeki sözlerini değerlendiren DSP lideri, "YUmaz'm öyle bir düşün- cesi varsa o gün söylemesini tercih ederdim" dedi. DSP Genel Başkam Ecevit, TB- MM Yolsuzluklan Araştırma Ko- misyonu'nun sorulanna ilişkin ya- nıtlan dün iletti. Komisyonun yak- laşımını "çok nazik" bulan Ecevit. sonıların bazılannın içinde "amacı- nı aşan sorgulayıcı bir üslup ol- ması nedeniyle" madde madde ya- nıtlar yerine, genel değerlendirme- de bulundu. 'O zaman söyleseydi' Ecevit. yanıtmda eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer ve Hüsamerrin Özkan ile • K.omisyonun sorulanna 5 sayfalık bir değerlendirme ile yanıt veren Ecevit, "57. hükümet döneminde yolsuzluklann üzerine en yoğun şekilde gidildi. Cumhuriyet tarihinde görülmedik biçimde dokunulmayanlara bile dokunuldu" dedi. ilgili değerlendirmede bulunmadı. Mesut Yılmaz'ın Yolsuzluk Komis- yonu'na yaptığı "Ecevit bizim bek- lentilerimizin ötesinde keskinlik- te bir açıklama yaptı. Bu kadar ileri gideceğini tahmin edemez- dik" sözlenne atıfta bulunan Ecevit. "MesutYılmaz'ın bugün böyle bir düşüncesi varsa, o gün söylemiş olmasını tercih ederdim" dedi. "Ekonomik krizle MGK toplantısının ilgisi yok' Ekonomik krizi MGK toplantısı- na bağlamanın uygun olmadığını di- le getıren Ecevit. "O toplantının bugün tartışmaya açılmasını uy- gun bulmuyorum" değerlendirme- sini yaptı. Alınan bilgiye göre Ece- vit, Yolsuzluk Komisyonu'nun so- rulanna verdiği 5 sayfalık yanıtta şu görüşleri dile getirdi: • 57. hükümet döneminde yol- suzluklann üzerine en yoğun şekil- de gidildi. Operas- yonlar yapıldı. Cum- huriyet tarihinde gö- rülmedik biçimde do- kunulmayanlara bile dokunuldu. Yolsuzluk ekonomisinin bitme- si için olağanüstü bir çalışma döne- mi geçkildi. Yapılan düzenlemeler tümüyle yolsuzluğun önüne geçe- cek ve aslında ekonomiyi ileriye ta- şıyacak altyapı çalışmalanydı. ^ıkarılan af değiT t/ 51. hükümet döneminde çıka- nlan af değil, şartla salıvenlme ya- sasıdır. Burada suç ortadan kalkmı- yor, sadece ceza ertelenıyor. Düzen- leme, kadermahkûmlan için çıkanl- mak istenen bir yasaydı. Yolsuzluk ve banka suçlan af kapsamı dışında bırakıldı. 'Koalisyon örnek oldu" i/ Koalisyon hükümeti, hem süre olarak hem de uyum olarak Türkiye demokrasi tarihi ve dünyaya ömek oldu. Sürekli övgüler aldı. Son dö- nemine kadar da uyumlu çalıştı. Her şeye karşın son derece uyumlu bir koaiısyondu. El Kaideci Türkler yakalandı B Baştarafı 1. Sayfada Assani. "ABD'nin sanıkların derhal sınırdışı edilmesini" ıstediğını sö\ledi. Sanıklann avukatı Latif, savunma avu- katlannın devreye girmesinden önce Ma- lavi yetkililennin sanıklann ABD gözeti- mine venlmesi konusunda ABD'Ii yetki- lilerle anlaşmaya vardıklannı ancak Ma- lavi yüksek mahkemesinin, sanıklann sı- nırdışı talebine karşı çıktığınıbelırtti. La- tif, "Tam sanıklann uçağa bindirilece- ği sırada devreye girdik" dedi. SanıkJa- nn hangi ülkeye verileceği de kesinlik kazanmadı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Iraklılara bırakmamak için böyle bir kaosu da ter- cih etmiş olabilir ama, arada verdiği can kayıpla- rı da dikkate alındığında işi kolay görünmüyor! Zaferin ardından tüm müttefikier ABD'ye yar- dım için koşuşturacaktı... ABD onlar arasından seçim yapacaktı... Seçilen ülke birlikleriyle be- raber Irak'ta istikrarı sağlayacaktı... Bunlar yaşama geçmemiş görünüyor. Bunda önemli etken, ABD'nin Irak petrolünü ve ihale- lerini kimseye bırakmayacağını, üçüncü ülkele- re ancak hortumdan damlayanın kalacağını gös- termiş olması... Gelişmelerin Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren yanlarına geçelim... Geçen cumartesi günü ' Cumhuriyet'in manşetinde ilginç bir gelişme var- dı. 12 Haziran günü, Kerkük'te görevli ABD'Iİ bir albay başkanlığındaki heyet, terör örgütü KA- DEK'in Başkanlık Konseyi üyeleriyle Dalakoga kampında görüştü. ABD'nin örgüte önerileri şun- lardı: Silahları bırak, Türkiye'ye dön, haklarını siya- si yollarla ara, ben bunun için gerekli altyapıyı sağlayacağım, senin ve yurttaşlarının Türkiye'de güvenli yaşaması için gerekli her şeyi yapaca- ğım. ABD, bir bakıma Türkiye'ye karşı Türkiye ta- rafını temsil eden bir unsur olarak da masaya oturmuş görünüyor! ABD açısından terörün tanımı net: "Benim çıkahanma zarar veren hareketlere te- rör denir. Başka ülkelerin çıkartarına zarar veren hareketler itina ile kullanılır!" Akla şu sorular geliyor: ABD, 9O'lı yıllar boyunca Irak'a karşı Türkiye'yi ve Türkiye topraklarını nasıl kullandıysa, 200û"li yıllar boyunca da Irak topraklarını Türkiye'ye kar- şı öyle mi kullanmayı planlıyor? Bir yandan "Türkiye'yi affetrne şartlan" öne süren ABD'nin bir yandan da Türkiye'ye söyle- mediği Türkiye planları mı var? Biliyoruz; korkuylayaşanmaz, uluslararası iliş- kiler salt korku ve kuşku üzerine kurulmaz. An- cak ABD'y'e stratejik ortaklığı yükseltme hesap- lan yapılıyorsa, iki tarafın da birbirine karşı açık olması gerekmez mi? Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, önümüzdeki ay ABD'ye gideceğini açıkladı. Bu ziyarette Tür- kiye'nin hassasiyetleri mi öne çıkacak, ABD'nin Türkiye'den yeni istekleri mi? Israil'den Irak'a göç! Israil-lrak hattına ilişkin haberler, önümüzdeki dönemde bu hattın yoğunluktan fenalık geçire- bileceğini gösteriyor! Kesin olmayan ama, perde gerisinde tartışıl- makta olan bilgileri sıralayalım: 1- Irak'ın kuzeyinde yaşayan Yahudi kökenli Kürtler 1991 'den sonra Israil'e göç etmenin yol- lannı aramış, çoğu dagöçmüştü. Bunlardan 150 bininin yeniden aynı bölgeye taşınması planla- nıyor. 2- Israil, bu göçün altyapısını hazırlamak üze- re Irak'tan büyük ölçüde toprak almayı kararlaş- tırdı. Harekete geçtiği bile söyleniyor. 3- Bu adımlar doğal olarak ABD'nin bilgisi al- tında atılıyor. ABD ile Israil arasında belli çerçe- vesi olan bir uzlaşma sağlandı. 4- Israil, genel yapının yanında salt Yahudi kö- kenlilerin yaşadığı, sınırları belli bir bölge oluş- turmayı hedefliyor. Bu bölge zaman-zemin için- de ayrı bir devlete de dönüşebilir. 5- Türkiye'yi karşısına almamaya özen göste- ren Israil, atacağı adımların bu yanına özel bir önem veriyor, ayrıca politika üretmeye çalışıyor. 6- Irak petrolünün Israil üzerinden Batı'ya u- laştırılması için yıllar önce yapılmış olan hattı canlandırmak için zemin yokluyor. Tablonun özeti bu... Ister misiniz, yakında Irak gruplanyla Israil üze- rinden haberleşelim! ankcum@ttnet.net.tr Almanya'dan vîze açıklaması • ANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya Büyükelçiliği, fürk yurttaşlanna, vize için pazartesi günü dışındaki bir işgününde başvurmalannı önerdi. Elçihkten yapılan açıklamada, başvurulann özellikJe pazartesi günleri yoğunlaştığı, bu nedenle de hafta başmda beldeme süresinin daha uzun olduğu kaydedildi. Açıklamada, cumartesi ve pazar günlen hariç hafta içi her gün saat 08.00'den itibaren tunst ve aile birleşimi amacıyla yapılan vize başvurulan için sıra numarası dağıtıldığı belirtildi. İP: Büyükelçi gönevden alınsın • İstanbul Haber Servisi - İşçı Partısı (İP) İstanbul İl Başkanı Turan Özlü, İP îl Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Sofya Büyükelçisi Haydar Berk'in resmi sıfatla ve görevli olduğu davette Fener Rum Patriği Bartholomeos'un elini öpmesini eleştirerek büyükelçinin derhal görevden alınmasını istedi. Lozan Antlaşması'na göre Fener Rum Patrikhanesi'nin, Fatih Kaymakamlığı'na bağlı bir dıni kurum olduğunu anımsatan Özlü, yetkilileri göreve çağırdı. 10 Numara'yı 4 kişi tutturdu • Haber Merkezi - On Numara Oyunu'nun bu haftaki çekilışinde kazanan numaralar, 18, 19, 20, 24, 26, 29, 31, 38, 39, 40, 42, 45, 51, 53, 54, 58, 61, 62, 64, 70, 76 ve 79 olarak belirlendı. Çekilişte bu rakamlardan 10'unu rutturan 4 kışi, 26 milyar 334 milyon 200 biner lira, 9 tutturanlar 975 milyon 250 biner lira, 8 rutturanlar 52 milyon 200 biner lira, 7 tutturanlar 5 milyon lira, 6 tutturanlar 750 biner lira, hiçbir rakkamı tutturamayanlar ise 500 biner lira ikramiye kazandı.