22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 2003 SALI 18 SPOR spor(Ş cumhuriyet.com.tr Brezilya ile 2-2 berabere kalan Ulusal Takım, FIFA Konfederasyon Kupası'nda yan finalist oldu Bu kezsambayı bizyaptıkTürkiye: 2 - Brezilya: 2 STAT: Geoffro\ Guıchard (St Etienne) HAKEMLER: Markus Merk (6) (Almanya). Gennady Krasyuk (6) (Rusya). Nelson Cano (6) (Paraguay) TÜRKtYE: Rüştü (8), Fatıh (6). Alpay (4), Bülent (8). Ergün (4) (dk 73 tbrahım Toraman 5), Gökdeniz (7), Volkan (3) (dk 36 Okan Yılmaz 7) (dk. 88 Serkan), Selçuk (7). tbrahım Üzülmez (6). Yıldı- ray (7), Tuncay (7) BREZİLYA: Dıda 14). Lucio (6). Juan (5), Emerson (5). Gilberto (5) (dk 72Kkber4). Rıcardinho<5) (dk 63Alex4), Kleberson (6). Maurinho (5), llan (4) (dk. 62 Cıl 4). Adrıano (6). Ronaldinho (6) GOLLER: Dk. 23 Adriano. dk 53 Gökdeniz, dk. 80 Okan Yılmaz, dk. 90+3 Alex SARIKARTLAR: Gilberto, Lucıo, Ale.x. Rüştü, KIRMIZIKART: Dk, 90+4 Ronaldinho (Brezilya), TOPLA OYNAMA: Brezilya (%55) Türh\e (°t>45), KORNER: Brezilya (8), Türkiye (1) FİKRETDOĞAN ST. ETİENNE - 6. FIFA Konfe- derasyon Kupası (B) Grubu'ndakı son maçında ulusal takım. Brezil- ya'yla 2-2 berabere kalınca yan fi- nalde Fransa'nın rakıbı oldu. Brezilya maça hızlı, ulusal takım ise kontrollü başladı. 7. dakıkada Ronaldinho nun ortasına Ilan'ın vurduğu kafa yan direkten döndü. Brezilya'nın alan daraltan ftıtbolu karşısında savunmada zor anlar ya- şayan ulusal takımda kaptan Bülent avakta kalan isımdı. Bülent, ılk va- nda tecrübesıyle 3 gollük atağı ön- ledi. Orta sahada prese yenık düşen. gol noktalannda •bilinçsizce1 atak üreten Ay - Yıldızlılar, 23. dakıka- da ofsayt dıye duraklayınca golü ka- lesınde gördü. Orta sahadan atılan uzun topta Alpay. Adrinao'yu ka- çırdı. Bu futbolcu da kalesini terk e- den Rüştü'nün üzerinden aşırtma bır vuruşla skoru değiştırdi. l-O; belkı ulusal takımı toparlar diye dü- şündük. Ancak defans hatalan de- vam ettı. Sağ kanadı istediği gibı kullanan Brezilya, topu yere indire- rek oynadığı anJarda savunmamızı oyundan düsürdü. İkinci yanya ulusal takım daha isteklı. daha hırslı çıktı. Bloklar ara- sındaki koordinasyon ilk bölüme göre daha düzgün işlerken, ard ar- da pozısyonlar bulduk. Gökde- oiz'in 49. dakıkadakı şutu dıreği ya- layıp az farkla auta gitti. 4 dakika sonra ıse beraberlik golü Gökde- niz'le geldı. Golden sonra kalesın- de devleşen Rüştü ve kontraatak- larla karşı kaleyi yoklayan Tuncay, Gökdeniz ve Okan vardı. Brezilya ise Cil, Mannho ve Alex'le gol ara- dı. 60. dakikada Yıldıray'ın ara pa- sına Tuncay, sol ıçten ceza sahası- na ındiğı anda \nrdu; Dıda pozısyo- nu dıziyle önledı. 80. dakikada bek- lediğımiz gol geldi. Yıldıray kaleci Dida'yla karşı karşıya kaldığı anda Okan Yılmaz'ı gördü. Bu futbolcu da yerden bır vuruşla filelen hava- landırdı. Kalan dakikalarda Brezilya'mn ataklanna defansımız başanyla kar- şı koydu; atağa kalktığımız bir an- da ise Alex. maçın 3. uzatma daki- kasuıda attığı golle skoru belirledi... Türkiye: 2 - Brezilya: 2 G E O F F R O Y S T A D I ' N D A N N O T L A R Y I L M A Z A K A R St.Etienne'de Tiirk günüSAINT-ETİENN'E-Türkiye-Brezilya ma- çı için AvTupa 'nın çeşitli kentlerinden Samt- Etıenne'ye gelen gurbetçiler stadı bayram yerine çevirdi. 36 bın kişilik Geoffroy Sta- dı'nda maçı 29 bin 170 sporsever izlerken bunlann yaklaşık 20 bıni Türk'tü. Günün erken saatlerinde Saint-Etienne'ye gelen gurbetçiler kentı ade- ta Kırmızı- Beyaza boya- dı. Şehir merkezinde yo- ğunluk nedeniyle trafik ki- litlenirken geniş güvenlik önlemleri de aJındı. Bomba ihban Rakip Fransa Maç öncesınde yapılan bomba ıhban güvenlik güçlerinı hareketlendırdi. Stat çevresındekı çöp tene- keleri kaldınldı. Aynca ABD maçında sahaya su şışesi atılınca dünkü 90 da- kika öncesınde yapılan aramalarda ba>Tak sopala- n ve su şışelen polisler ta- raftndan toplandı. Tûrkçe anons Gökdenız'in golünden sonra coşan Türk taraftar- lar stat kenannda bulunan korkuluklara tırmanınca büyük tehlike atlattılar. Korkuluklar aşın ağırlık nedeniyle yıkılma tehlike- si geçirirken sahaya atılan yabancı maddeler göze çarptı. Lucio'nun sakatlan- dığı pozisyonda bu oyuncuya tribünlerden büyük tepki gösterilince Türkçe anons yapıl- dı. Ancak anonsa karşın sahaya yabancı madde yağmuru sürüldü. Okan'la bulduğu- muz ikinci golden sonra Türk taraftarlar bay- raklarla sahaya gırdi. Gurbetçiler, 2002 Dünya Kupası finalle- Brezirya ile 2-2 berabere kalan Türkiye, yan finalde Fransa ile eşleşti. Ay- Yddızhlar (A) grubu lideri Fransa ile finale kalmak için başkent Paris'te perşembe günü kozlannı paylaşacak. Saat 22.00'de başlayacak mücadeleyi Show Tv naklen yayınlayacak. Grubumuzdaki diğer maçta ise Kamenın, ABD'yle golsüz berabere kalmasına rağmen (B) Grubu'nu 7 puanla lider tamamladı. Güney Afrika şampiyonu, yan finalde Kolombiya'yla eşleşti. Bu zorlu mücadele. perşembe günü Lyon'daki Gerland Stadı'nda yapılacak. rinde 2 kez yenildiğımız rakıbı unutmamış- tı. Kupayla ilgili çeşitli pankartlar tribünde yeralırken Portekizce yazılı birdövizküfur ıçennce Brezılyalılann tepkısıni çekti. Gü- venlik güçlen uyan üzerine bu pankartı kal- dırttı. Dünkü maçı Türkiye"den gelen spor- severler de izledi. Turkcell ve Efes Pilsen başta olmak üzere bir çok şirket düzenledikleri kam- panyalarla Brezilya maçmı izlemeye hak kazananlan Fransa'ya getirdı. Güneş: Coştuk Ulusal Takım Teknık Dı- rektörii Şenol Güneş, "tkinci yandaki etkli fiıt- bohımuzla galip geldik" de- dı. Oyunculannın çok ıyi savaştığını belırten Güneş. "Brezilya'yı üstümüzeçek- mek istedik. Ama bu sefer alanımtzda pas hatalan yaptık. İkinci yan coştuk. Maç gidip geldi. Gnıbu- muzdan aslında 9 puan bekliyorduk. Her gün bir seyehat yapıyoruz. Yine yolculuğumuz var. Pa- ris'ten geldik yine Paris'e gidiyoruz. Tumuvada bu kadar gezen tek takım bi- ziz. 2006 için iyi bir takım ortaya çıkartıvoruz. Fran- sa'yİa finalde karşılaşmak isterdim" dı\e konuştu Volkan siniriendi 36. dakikada teknık direktör Şenol Gü- neş tarafından oyundan alınan Volkan, is- yan ettı. Yennı Okan Yılmaz'a bıraktıktan sonra yedek kulübesme giden Volkan, tek- melıklennı fırlatarak oyundan alınmasına tepkı gösterdi. Puan Durumu Takımlar OGBMA YP Kamerun 3 2 1 - 2 - 7 TÖRKİYE 3 1 1 - 4 4 4 Brezilya 3 1 1 1 3 3 4 ABD 3 - 1 2 1 3 1 ELEŞTÎRİ / AKİF KIZILYAU> Kaçırdık ST. ETİENNE - Futbolda mutluluğun tarifi nedir, diye soracak olursanız değışik yanıtlar gelebilir. Şampiyonluk, kupalar, zaferler, ilkler hep gurur öğeleridir meşin yuvariak tutkunlan ıçın. Hele işın içınde 'ulusal' değerler varsa ve yıllar yılı sizi kramponlanyla çimlere mıhlayan rakiplerte başabaş oynuyorsanız, "Neden ol- masın" diye düşünursünüz karşınızdakı takımın adı Brezilya'ysa... Beraberiiğin Türkiye'ye yettığı St. Etienne ge- cesınin başrolünde Brezilya vardı. Ulusal takı- mın kalabalık orta saha ve tek forvetle oyuna başlayıp Sambacılara rahat hareket etme ola- nağı tanıması. güç dengelerini Latin ekıbı lehi- ne çevirdi. Bir de Alpay'ın peş peşe yaptığı ha- talargelince, Brezilya bekledığınden de rahat bir oyun çıkardı ilk bölümde. Orta sahanın topa basamaması, Sambacıla- ra sayısız pozısyon yarattı. Daha maçın başla- nnda Rüştü'yu geçen topun ağlara değıl de di- rege gıtmesı, ulusal takım ıçın şanstı. İkinci şans ıse kalitesine her geçen yıl bır yıldız daha ekle- yen kaptan Bülent'in, kaleciyı geçen topu çiz- giden çıkarmasıydı. Ancak şans kontenjanı tü- kenince Brezilya'mn golü geldi. Ve ne yazık ki yine Alpay'la başlamıştı hatalarzınciri... 1 -0'ın ardından Latin ekibi doğal olarak blok- lannı geriye çekınce, ulusal takım hareketlenir gibi oldu. Yıldıray'ın bıreysel gırişimleri Tun- cay'ın süratıyle bırleşıyor. ancak top rakip 18'e gelmiyordu. Ay-Yıldızlı ekıbin ılk sonuca yöne- lik hücumunun 40. dakikada Tuncay'la gelişme- siyse ılk yannın en ıyi göstergesiydi. Korkunun ecele fayda etmeyeceği özdeyişi- nidevrearasındaanımsayan Ulusal Takım, ikin- ci yanda adeta kımlik değiştirdi. Tuncay'ın ya- nına Okan'ın gelmesi Gökdeniz'in de çizgiden ortaya hareketlenmesı Ay-Yıldızlılan Brezilya önünde baskın kıldı. Elbette Sambacılann geri çekilmesı de ulusallann işıne yaramıştı ama Tun- cay'ın hem teke teklerde hem de 2'ye 1 'lerde- ki hızı, rakibın başını döndündü. Brezilya defan- sının Fenerbahçe'nın genç yıldızına odaklandı- ğı dakikalarda kendini unutturan Gökdeniz, aşırtma bır golle geceyi dengelemekle kalma- dı, St. Ettıenne'nın Geoffroy Stadı'nı dolduran Türk seyırcılen ateşledi. 1-1 Ulusal Takım'a yetiyordu. Yan finalin ka- pısı da açılmıştı ama Brezilya ile Uzakdogu'dan kalan bir hesap vardı. Şenol Güneş ve öğrenci- leri, son 20 dakikada yüreklerini ve bedenlenni de ortaya koydular. Yorulan Ergün'ün yerine Ibrahim Toraman girdi. Değişen bir şey olma- dı. Daha da iyi oynamaya başlamışlardı ki Yıl- dıray, Tuncay, Gökdeniz, Okan dörtlüsünün ate- şi golü getırdi. Dünya şampiyonu Brezilya ye- nik duruma düşmüştü. Can havlıyle saldırdı son dakikalarda. Ama genç Türklerin bıtmek bilme- yen bir enerjisı vardı. 90 dakika da bitti, uzat- malar tükenmek bılmedi. Tam hakem düdüğü çalacakken gelen beraberlik sayısı, Türkiye için şanssızlıktan başka bir şey değildi. Elbette bu- rada bir parantez de seyirci ıçın açmak gerek. 5-10 kendini bilmez sahaya girmeseydı maç bu kadar uzamaz Türkiye de Brezilya'yı yenerdi. Yan final gelmış ancak Brezilya bir kez daha ulusallann avucundan sıynlıp kurtulmuştu. Ne diyelim; yenmek de var yenilmek de. A- ma Türk futbolcular beraberlikle tur atladıklan- na sevinmiyor, Brezılya'yı yenemedıklerine üzü- lüyorlarsa futbolda Türk devrimı meyvelerini vermeye başlamış demektir. GÖRÜŞ / HALtT DERİNGÖR Abartma ve Palavra Abartma ve palavra, sık sık kullandığımız ve de in- sanlan suçladığımız sözcükler. Aynı anlamda kulla- nanlar da var. Ama farklıdır. Birinde, olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermek, diğerinde ise var olan bir ola- yı gereğinden fazla büyütmek. Her ikisi de küçüklük kompleksinden kaynaklanır. Abartma ve palavra denilince, nedense akla gelen Acemlerdır. Bu hususta birçok hikâye anlatılır. Başrol- de de "Meşhedi"ö\r. Yani bizim Karadeniz hikâyele- rindeki "Temel" misaJi. Işte aklıma gelen birisi: Meş- hedi ile sohbet eden bir arkadaşı, "Dün akşam ateş- lendim. Ateşim 40dereceye çıktı"diyecek olur. Meş- hedi, dertıal yanrt verir; "Ozüm, hastalanmişem, ate- şim tas-tamam 120 dereceye çıkmış. Doktor gelin- de, nabzımı eliyanmaması için maşa ile tutmuş!" der. Abartma ve palavrayı sadece bir ülkeye bağlamak dogru değil. Ama biz de bu hususta Acemlerden pek geri sayılmayız! Hepimiz biliriz. Insanlan övgümüzde artık,"Ço/c" sıfatı kalkmış ve yerine "Dünya" sözcü- ğü kullanılır olmuştur. "Dünyanın en büyük insanı, dünyanın en başanlı adamı" gibi. Bunları hep işitiriz. Sanki tüm dünyayı biliyormuş, görüyormuş gibi dav- ranınz. Ayvalık'ta dinlencedeyim. Ama futbolun dinlence- si yok. Yakamızı bırakmıyor. Ister istemez biz de olay- lara kapılıyoruz. FIFA'nın organize ettiği Konfederas- yon maçlannı izliyorum. Ulusal takım gençleştirilmiş. Pek de iyi olmuş. Gençlerin hepsi de başanlı. Ame- rika'yı 2-1 yendikleri maç heraçıdan çok güzeldi. Fe- nerbahçeli Tuncay'ın diğerlerinden perfonmansı da- ha fazlaydı. Attığı ikinci golde aklını kullandı. Bunlar iyi de ertesi gün manşetlerde "Dünya Tuncay'ı konu- şuyor, ülkeler onu almak için girişime geçtiler" gibi yazılar, tam anlamryla abartmada ne kadar ileriye git- tiğimizin çarpıcı örnekleridir. Tuncay'ın attığı ikinci golü bazı kalemler göklere çıkanyor. Oysa böyle gol herkesin attığı ve atabilecegi bir gol. Volkan'ın altı- pas boşluğuna yuvarladığı topa hâkim oldu. Çıkan kaleciyi de çalımlayarak topu boş kaleye yuvaıiadı. Peki bu golden sonra bütün dünya neden Tuncay'ın arkasından koşsun ki? Böyle futbolculan hiç mi gör- mediler? Niye onu alabilmek için birbirleriyle müca- deleye girsinler? Ne yapalım, palavrada sınır yok. Tuncay, benim de beğendiğim bir futbolcu. Gelecek- te daha da iyi olacağını ümit ediyorum. Ama henüz kıvamında değil. Dağınık birfutbol sergiliyor. Manşet- lerdeki gibi bir "dünya markası" olsaydı Türkiye lig- lerinin ikinci yarısında Fenerbahçe'ye goller kazan- dırır ve de UEFA'ya girmesini sağlardı. Aksine oyna- dığı kötü oyunlaria Fenerbahçe'nin başansızlığına or- tak oldu. Görülen odur ki bizim medya palavra ve abartmada Acemleri bile solladı. Altay'ın kuşkulu bir şekilde Süper Lig'den düştüğü yolundaki iddialar araştınlacak ŞikeMeclis gündemindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Altay' ın şaibeli bir şekilde Türkiye Süper Lıgi'nden düştüğü yolundaki söylemlerin ardından futboldaki şike iddialannı CHP Meclis gündemine taşıdı. CHP îzmir Mılletvekılı Hakkkı Ülkü ve arkadaşlan Türkiye'de futbolda yaşanan şike iddialanna ilişkin araştırma önergesinı TBMM Başkanlığı'na sundu. Şike iddialannın merkezinde Izmir'ın köklü kulüplerinden biri olan Altay'ın şaibeli bıçimde ligden düşürülmesınin bulunduğuna işaret edılen önergede, futboldaki şike iddialannın öncekı senelerde de Meclis araştuma önergesi ile gündeme geldiği ancak önemini yıtirdıği için sonuçlandınlamadığı anımsatıldı. Onergede, yolsuzluk gerçeğinin toplumsal adaleti gölgelediği bir dönemde, Altay'ın düştüğü haksız durum göz önüne ahnarak. bü>iik kitleleri seferber eden fütbol endüstrisindeki çirkin iddialann araştınlması ve gerekli önlemlerin alınması için bir Meclis araştırması açılması istendi. E-Posta: hderingor(& hotmail.com - Faks: (212) 5138595 Efes Piken'in ev sahipngini yaptığı Avnıpa Ligi Genel Kuruiu'na katılanlar toplu halde ailefotografıçektirdikr. (MUSTAFA BOZKURT) Avrupa basketbolunun patronu Jordi Berthomeu açıkladı: Galatasaray bîzi istemedi LE\T:NT YUCEUVL4N Avrupa'da basketbolun kalbi İstanbul'da at- tı. Efes Pilsen'in ev sahipliğinı vaptığı A\rupa Ligı (EuroLeague) Genel Kurul toplantısı ku- lüplerin katıhmıyla yapıldı. Basına kapalı olan toplantıda FIBA ile ıliş- kıler. Avrupa lıgı yapısının yenıden oluşturul- ması tarhşıldı.Toplantıda en çok konuşulan ko- nu Panathinaikos'un bu sezon lige katılıp ka- hlmayacağını bıldirmemesiydi. Ancak toplan- tıya katılan Yunan temsilcisi lıge katılacaklan- nı söyleyince ULEB yöneticileri rahatladılar. Avrupa Lıgi Başkanı Jordi Berthomeu, Pa- nathınaıkos'a, belgelerinı göndermesi için 30 Haziran'a kadar süre verdiklennı belırtti. Bert- homeu toplantı sonrasında ise ilginç açıklama- larda bulundu. FLBA'nın A\-rupa Ligi'nın ku- ruluş aşamasında kendilerine hiç yardım etme- diğıni söyle\en Berthomeu. "Biz onlara artık eevap vermiyonız. Çünkü FIBA bize hakaretet- ti" dedı. Bazı ülke federasyonlannın, kulüpleri ve ha- kemleri tehdit ederek Avnıpa ligi aleyhine kış- kırttıklannı belirten EuroLeague Başkanı, bu- nun da kendilerini 3 yıl genye görürdüğünü \urguladı. Lıgde takımlar arasında belırlı bir standart oluşturmak istediklerini bu sebeple Po- lonya'dan şampiyon olan Anwıl VVloclavvek ta- kımı yerine ikinci olan Slask Wroclaw"ı aldık- lannı belirten Avrupa basketbolunun patronu, "Bu ügde yer almak için bazı kriteıier var. Sa- lon en az 5 bin kişilik olmah. ha>aalanı yaknı ol- mah. Anvvübunauygun değildi. Biz ULEB Cup için Galatasaray "a da teklifte bulunduk ancak onlar bize >ualı olarak l'LEBi tanımadıklan- m bikfirdilerr açıklamasını yaptı. A\rupa Ligi'nin İspanyol başkanı sponsor fırma Telefonica ile mahkemelik olduklanm ve belirli bir ödeme takvimiyle tüm alacaklan- nı tahsil edeceklerini sözlerine ekledı. Telefo- nica'nın kuruluş döneminde 55 miKon dolara sponsor olduğu ancak bugüne kadar 10 milyon dolar ödeyebildiği belirlenirken, kalan rakam için İspanyol fırmasının 4, Avrupa liginin 2 yıl- lık bir takvım belırlediğı ortaya çıktı. 7 Tem- muz'da Tel-Aviv'de yapılacak kura çekimine Efes Pilsen 2. Ülker 4.torbadan katılacak. NEYMİŞ ABDULKADİR YUCELMAN Olimpiyat Stadı'nda Mutlu Azınlık Insanlanmızı mutlu etmek o kadar kolay ki. Mutluluğu bu kadar kolay yakalamanın ardında sanınm mutlu olmayan bir toplum yatıyor. Süreyya Ayhan'ın yanşını izlerken bu duyguyu yaşadım. Tnbünleröylesınesevinçlı, öylesinecoş- kuluydu ki. Sadece Süreyya için değil, Ebru, Elvan Halil ve Rliz'in birincilikleri ile çok çok mutlu oldular. Onlan ayak- ta alkışladılar. Tribündeki 25 bin izleyicinin belki de yüzde 9O'ı ilk kez atletizm ile tanışıyor, ilk kez duyduğu bu sevin- cin anlamını bile bilmiyordu. Hatta 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı'na gelirken bile atletizmin nasıl bir şey olduğunu bil- meyenler bile vardı. Pikniğe gelir gibi geldiler, teknolojinin gerektırdiği böylesine modem bir stadın tribünlerinde yap- rak dolması ve de karpuz yenilmeyeceğinı bilmediklen gi- bi... Hatta Süreyya'nın yanşını izledikten sonra tribünlerde bir yığın çöp, yemek artığı ve bir yığın poşet bırakıp gider- ken belki bir başka gün, bir başka atletizm yanşmasına mangal getjrmeyi düşünenler bile olabilirdi. Ama onlann kabahati yok. Dağ başında bir şahane stat yapılmışsa ve kapılannı açıp "buyrun" denilmişse bölge in- sanı için günü geçirecek daha başka bir yer düşünülebilir miydi. Işte Atatürk Olimpiyat Stadı'nın Avrupa Milletler Ku- pası yanşmalan ile ilk resmi açılışında tribündeki görüntü- ler böyle. Ama şunca dünya şampiyonasına gittim, şunca uluslararası organizasyonla tanıştım, doğrusu her şey sa- at gibi tıkır tıkır işledi. Belki ufak tefek aksaklıklar vardı a- ma o kadar da oîacaktı zaten. Hem cumartesi hem pazar Atatürk Stadı 'ndaydım. Cu- martesi günü stada gıden yollar çok rahattı. Ama pazar gü- nü stada giden kavşakta asfalt çalışmalan vardı ve trafik kilittendi. Insanlara hizmetlerini göstermek için binlerce ki- şiyı arabalannın içine tıkmak hızmet değil eziyettir. Beledi- yeciler, bula bula o günü mü buldunuz? Günün flaş ismi Süreyya oldu doğal olarak. Süreyya'nın ve Avrupa Milletler Kupası'nın tüm organizasyonunu Ves- tel sahiplenmışti. Vestel gibi 10 sponsor daha çıksa atte^ tizm bir anda flaş olur. Çünkü ilgisizliğe ve futbolun gölge- sinde kalmaya mahkûm bırakılmış atletizmde, eğer hâfâ pistlerde mücadele eden ve hatta derece alan çocuklan- mız varsa bu ateşi sondürmeyelim. Süreyya'nın açtığı yol- dan gidelim. Vestel'in atletizme desteğini sosyal vergi ola- rak niteleyelim ve onun yol harttasına katılalım. Atatürk Stadı'nı dolaştım, onur duydum. TMOK Başka- nı Sinan Erdem ve yönetim kurulu arkadaşlanmın ortaya koyduklan bu eserle gururlandım. Ama sanınm bu şahane eseri ışler halegetirmek çok daha zor. Yoluolmayan bu dev eseri sadece futbol olarak değil spor, müzik, açık hava ser- gi ve fuan olarak da düşünmeliyiz. Metro uzun zaman alır. Ama 2012'ye talip olan Türkiye, hemen raylı sistemi dev- reye sokmalı. Hem de uzmanlann yerdiği bilgiye göre met- rodan çok daha ucuz. 80 bin kişilik stadı kendi yazgısı ile • baş başa bırakmayalım. 2012 Olimpiyatlan'nı da bek- * lemeyelim. Bu stadı yaşatalım; önümüze konulacak her | türlü engele karşın... " > E-Posta: ayucelmanfayahoo.com - Faks: (212) 5138595
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear