Catalog

SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2003 SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Edirne Y 27 Sinop Y 26 Adana PB 31 PB 30 Samsun Y 28 Kocaelı Y 27 Trabzon PB 25 Çanakkale PB 28 Giresun PB 25 Izmır PB 32 Ankara PB 30 Manisa PB 34 Eskişehir PB 29 Aydın PB 36 Konya PB 29 PB 20Denızlı Y 32 Sıvas Zonguldak Y 23 Antalya PB 33 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB B B B B B Y 29 37 38 34 35 29 25 B 25 Butun bolgelenmız parçalı bulutlu, Marma- ra'nın doğusu, batı ve orta Karadenız kıyilan. goller yoresı ıle Denızlı. Muğla, K Maraş ve Nığ- de çevrelen sağanak ve gokgurultulu sağanak yagışlı geçecek. Hava sıcakiığı yurdun kuzey- batı kesımlennde azala- cak. dığer yerierde onemlı bır değışjklık ol- mayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn PB PB PB B PB Y Y Y 21 15 20 21 26 26 23 29 Berlin PB 27 Moskova PB 19 Madrıd PB 30 Viyana PB 27 Belgrad PB 28 Sofya PB 25 Roma Y 28 Münıh Y 28 Atina Zürih Y 33 Y 30 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre B PB B B Y Y B 35 23 33 28 33 27 39 B 36 Açık Parçalı tmlütlu t Çok btılutlu ' Yagmudu > Sulu kar > Gok guaıltulu • • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada mesleğın kurallanyla yaşayan medya neredee.. hol- dinglerin iktidar nezdin de yararlarını koaımayı kol- lamayı görev sayan bugünkü medya nerede? RTE'nin dış gezisinden uçakta olup bitenlere ya da gidilen ülkelerde heyetin başından geçen kimi ılginç olaylara veya RTE'nin eşi Emine Tayyip Er- doğan'la (ETE) ilgili haberlere TV bültenlerinde ve- ya böyyük holdinglerin böyyük gazetelerinde bugü- ne dek rastladınız mı? Rastlamanız iki önemli yaşamsal nokta nedeniy- le olanaksız: RTE veya ETE ile ilgili, örneğin uzun saatler uçtukları Melazya'ya giderken uçakta; ETE'nin RTE'nin ya da RTE'nin ETE'nin omzuna başını koyarak uyuduklarını yazan muhabir, özel çarşı pazar edebiyatı yapsa ya da resimlese, evvel Allah önce gezilerden ve Başbakanlık çevrelerinden dışlanır. Daha önemlisi, tek başına iktidarla kimi mangır- sal konularda uzlaşmaya vardı varmak üzere olan holdingin böyyük gazetesinde iş takipçisi böyyük genel yayın müdürijnün emriyle böylesi bir haber ve fotoğraf doğrudan sepeti boylar! Emine Hanım'ın hemen her gün değiştirdiği tür- banlarıyla ilgili zengin koleksiyonundan söz edene rastladınız mı? Malezya'dan Emine Hanım'la yapı- lan birröportaj, bırsöyleşi, yazılı veyagörsel basın- da yer aldı mı? Yasssaktır efendim yasak! Kulakla- ra fısıldanmıştır; Emine Hanım'a fazla sokulmama- ları hanım hanımcık muhabirlerimizin. • • • Işte bu nedenledir ki; Malezya ve Pakistan gezi- leri doğal olarak okuyucu, izleyici açısından çoook renksız geçıyor. Medyaya egemen olan kısır habercilik nedeniyle örtülü hanımefendilerin hangisinin Versace'den, Pi- erre Cardin'den veya Vakko'dan örtündüklerini, be- raberlerinde kaç adet türban getirdiklerini, daha önemlisi Emine Hanım'ın başı açık Malezya Etaşba- kanı'nın hanımının tutumu veya konuk olduğu ül- kenin sıyasal, ekonomik durumuyla ilgili yiiksek fi- kirlerıni öğrenemedık. Buna yanıyor, buna hayıflanıyorum! Ne kı, kimi gazeteci arkadaşlar Emine Hanım'la AKP'Iİ bakan eşlerinin "siyasal faaliyetlerini", ikinci elden aldıkları haberlerle derliyor, yazıp önümüze koyuyorlar da, örtülü siyasetin altındaki gelişmele- ri, öncelikle AKP yüksek sosyetesine ve tabii Emi- ne Hanım'a özgü kimi özellikleri öğrenebiliyoruz. Şükrü Küçükşahin bu hizmeti veren gazetecile- rin başında gelıyor. Son yazısında AKP vekil eşleri- nin kimsenin zamanını yerini bilmediği grup toplan- tılarından bilgıler aktarıyor. Hareketlerine, sözlerine bakılırsa Emine Hanım adeta bayan başbakan ko- numunda. Vekil eşleriyle toplantılarda bakan eşleriyle ayn bir masada oturuyor. "Uzman kişiler tarafından kaleme alınan" konuşmasını imarnlara özgü üslupla, RTE gi- bi yazılı metinden okuyormuş. Küçükşahin, Emine Hanım'la ilgili esrar-ı devlet sayılacak çok özel ve çoook ilgi çekici bilgiler veri- yor. Aynen aktarıyoruz: "Bayan Erdoğan, üç bayan korvmasıyla son de- rece uyum sağlamış dunımda. Korumalar, Bayan Erdoğan'ın vücut dilini iyi öğ- renmiş görünüyortar. Bayan Erdoğan'ın hangi kaş veya göz hareketinin ne anlama geldiği artık koru- malar tarafından ezbere biliniyor. ömeğin, Emine Hanım, gözlüğünü çıkanp eliyle an\aya doğru hamle yaptığında, el daha omuz me- safesine çıkmadan, gözlük konımaya alınmış oluyor. Emine Hanım'ın oturması ve kalkması sırasında koltuğun çekilmesi ve itilmesi de özenle gerçekleş- tiriliyor. Emine Hanım, bu toplantılarda tam bir göz hap- sinde; takılan, eşanbı, giysileh, ayakkabılan büyük bir dikkatle incelemeye alınıyor. AKP'Iİ tüm kadınlann, Emine Hanım'ın şıklığına hayran kaldıklan söylenebilir. Emine Hanım toplantılarda vekil eşlerine seve- cenlikle yaklaşıyor, ancak ciddiyetini hiçbir zaman bozmuyor. Birbaşka deyişle liderliğini belirgin birşekilde his- settiriyor." Bu yazıda merakımı çeken bir konuda açıklama yok. Boy fotoğraflarına bakınız; tesettürde bir numa- ra Emine Hanım'ın veya hanımların ayak bilekleri açık. Görünüyor. Acaba diyorum acaba; pahalı giysili, lüks BMVV'li, Mercedes'li tesettürlü hanımlarayak bileklerini ört- meyerek günaha mı giriyor? Ikiz sözleşmeler için veto çağrısı ANKARA-tZMİR (Cumhuriyet) - İşçi Par- tisi (IP) Genel Başkam Doğu PerİDçek. Cum- hurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'i ziyaret ede- rek BM ikiz sözleşmele- rini ımzalamamasını is- tedi. Izmir Ulusal Güçler Birliği'nden yapılan açıklamada da "İkiz sözleşmeler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru- luş felsefesine ve ruhu- na aykındır" denildi. Sözleşmelerde yer alan "halkların kendi kaderlerini tayin" hak- kının, gelecek dönemde Türkıye'ye karşı kullanı- labıleceğını söyleyen Pe- rinçek, sözleşmelerin im- zalanmasmın tarihi hata olacağını öne sürdü. ÎP lideri. Cumhurbaşka- nı'nınkendısine "Danış- manlarıma konuyu in- celemeleri için talimat verdim. Bir iki gün içe- risinde karar verece- ğim" dediğini anlattı. 14 kunüuşun yer aldı- ğı Izmir Ulusal Güçler Birliği de. dün Cumhuri- yet Alanı'ndaki Büyük Postane'den Sezer'e ve- to istemlerini içeren faks gönderdiler. Birlik adına Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu adına Erdoğan Özer'in okuduğu basın açıklamasında, yurttaşlar "uyanık olmaya" çağ- nldı. Birlik üyeleri, 4 Ha- ziran'da kabul edilen "Siyasi ve Medeni Hak- lar Uluslararası Sözleş- mesi" ile "Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Hak- lar Uluslararası Sözleş- mesi"nin Sevr'i çağnş- tırdığını belirttiler. Dışişleri Bakanhğı ise daha önce yaptığı açıkla- mayla Türkiye'nin söz- leşmelere üç beyan ve i- ki çekince koyduğunu belirterek endişelerin bil- gi eksikliğinden kaynak- landığını bildirdi. Uzanlar Danıştay'a başvuruyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet ıle Uzanlar ara- sında Çukurova ve Kepez Elekt- rik'e el konuknasıyla başlayan tar- tışma, yeni cepheleraçılarak büyü- meye devam ediyor. Hükümet ta- rafinda Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'a yönelik sözlerin- den dolayı Adalet Bakanhğı tara- fından resen takibe konu olurken Uzanlar da "tamamıyla siyasi" olarak değerlendirdiği el koyma iş- lemini bozmak üzere Danıştay'a başvurmaya hazırlanıyor. Uzan Grubu'nun hukuk müşavi- ri Bilgin Yazıcıoğlu, el koymaya yönelik Bakanlar Kurulu karanna Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer'in vereceği yanıtın da onemlı olacağını söyledi Yazıcı- oğlu, Rumelı Holdıng'in "Yapı- lan haksız eylemin ve idari ta- sarrufun iptali ve yürütmeyi durdurma" istemiyle Danıştay'a başvuracağını ifade etti. Yazıcıoğ- lu, "Amerika'nın Irak'ı istila edip petrolüne el koyması neyse bunların yaptığı da odur.Ameri- ka Irak'a saldırdı. hani nerede kimyasal silah? Bunlar da diyor- lar ki ihlal etmişim, hani neyi ih- lal etmişim" dıye konuştu. Hükümet-Uzanlar kapışmasın- da Danıştay'ın, vereceği kararı idarenin birinci savunmasının ahn- masından sonrasına atması duru- munda, anlaşmazlığın çözühnesı- nin en az bir ay ilen atacağı belir- tildi Buna karşın Danıştay'ın "mağduriyetin önlenmesi yolun- da" acilen, beklemeksizin bır ka- rar da verebileceği ıfade edildi. Öte yandan Çukurova Elekt- rik'in, 12 Haziran tarihinde, Ener- ji ve Tabıi Kaynaklar Bakanhğı aleyhine "tespit ve tedbir" iste- miyle yaptığı başvuruyu değerlen- diren Adana 1 Sulh Hukuk Mah- kemesi, "görevsizlik" karan ver- di. Mahkeme, "Bakanlığın ceva- bi yazıJarı, bilirkişi raporları ve oluşan kanaate göre, yürütme- nin durdurulnıası veya atama- nın iptali. el koyma konusu ida- ri işlemler olup, adli yargının gö- revine girmeyeceğinden. talep edilenlerin idari yargı merciin- den istenilmesi gerektiğinden görevsizliğe" karar verdı. Konuşma metnisavcûıkta TV kanallanna inceleme BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Emniyet Müdürlüğü, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'ın, jBursa'da 13 Hazi- ran'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmarun metnini ve görüntü kasetlerini, cumhuriyet başsavcıhğına teslim etti. Konuşma memi ve görüntü kasetleri üzerinde incelemele- rini sürdüren cumhuriyet baş- savcılığının, bir suç unsuruna rastlanması halinde, TCK'nin, "Türklüğü, Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisi'ni, hii- kümetin manevi şahsiyerini, bakanlıkJan, devletin askeri ve emniyet muhafaza kuvvet- lerini veya adliyenin manevi şahsiyerini alenen tahkir ve tezyif" suçlanna ilişkin ceza- lan düzenleyen 159. maddesı uyannca, Cem Uzan hakkında soruşrurma açmak için Adalet Bakanhğı'ndan izin isteyeceği öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RTÜK. Genç Parti lide- ri Cem Uzan'ın. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'a yönelik ağır eleştiriler içeren konuşma- srnı yayımlayan Uzan Grubu'na ait 5 televizyondan sa\omma is- tedi. Bu televizyonlann yayın il- kelerine aykın davrandığının saptanması halinde, uyan veril- meksizin doğrudan 1 aylık ka- patrna cezası uygulanabilecek. Üst Kurul dün olağanüstü top- lanarak Uzan'ın konuşmasını yayımlayan Star TV, Starmax, Star 6, Star 8 ve Kanal 6 televiz- yonlannın durumunu değerlen- dirdı. Üst Kurul, söz konusu ku- ruluşlardan RTÜK Yasasfnın yayın ilkelerini düzenleyen 4. maddesinin " c " bendine daya- narak savunma istenmesini ka- rarlaştırdı Bu hükme aykırı dav- rananlara uyan verilmeksizin doğrudan 1 aylık kapatma ceza- sı uygulanıyor. îrticai örgütleıııne hızlanıyor • Baştarafı 1. Sayfada olarak nitelediği bir ildeki okul, dershane ve yurtlarda 4246 ögren- cinin irticaı eğitim aldığını bildir- di. Orgeneral Şener Eruygur, aym ilde son 3 ayda "küçük yaştaki 290 öğrenciye" irticai eğitim ve- rildiğini de kaydetti. Orgeneral Eruygur, şunlan söyledi: "Atatûrk Cumhuriyeti'nin dayandığı temel değerleri koru- nıa ve yaşatma azim ve kararlı- hğunızı teyit eder, tüm yasal ol- mayan faaliyetlerde olduğu gibi. irticayla mücadelede de duyarb yurttaşlarımızın yardımlannı beklediğimki arz ediyorum. Özel veya örgütsel çıkar peşin- de koşanların istismar ettiği te- miz dindar insanımızı, Cumhu- riyet ve temelde demokrasi düş- manlarının tasarrufundan ko- rumak, hepimiz için yurttaşuk görevidir. Jandarma, güzel yur- dumuzun her köşcsinde bugüne kadar olduğu gibi, bundan son- ra da devletin kudret ve adaleti- ni, şefkat ve merhametini temsil görevini her gün artan liyakat- la sürdürecekfir." Daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı'nın başanh sporcu- lanna ödülleri verildi. Kutlamalar, tören geçişiyle devam etti. Öğren- cilerin gösterilerinin ardından, tö- rene katılan Avrupa ve Akdeniz Ülkeleri Askeri Statülü Jandarma- lar Birliği (FtEP) üyesi Italya, İs- panya ve Romanya bandolan gös- teri yaptı. Törenin ardrndan, Jan- darrna Okullar Komutanlığı için- deki 100 yataklı askeri hastane tö- renle açıldı, sosyal tesislerde jan- darma ailelerinin eserlerinden olu- şan sergi gezildi. Jandarma teşkilatının 164. kuruluş yıldönümü Jandarma Okullar Komutanlığı' nda düzenlenen törenle kutlandı. (Fotoğraf: AA) Iller Bankası'nda davetiyeli yolsuzluk MURAT KIŞLALI ANKARA - Başbakanlık Yük- sek Denetleme Kurulu (YDK), be- lediyelerin altyapı faaliyetlerini gerçekleştirmekle yükümlü Iller Bankası'nda, keşif bedellerinin yüksek turularak müteahhitlere 2003 rakamlanyla 205 trilyon lira haksız kazanç sağlandığını ortaya çıkardı. YDK "bu uygulamadan vazgeçilmesini" isterken eski An- kara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçı- lık ve Organize Suçlar Şube Müdü- rü Şerafettin Bural da bankada "davetiye usulüyle" yapılan 458 ihalenin incelenmesi gerektığini söyledi. Bural "İki klasör evrak şu anda DGM arşivindedir. Şu anda ihbar mektuplan mevcut- tur. istenirse İller Bankası'na gi- rilebüir" diye konuştu. tller Ban- kası'nın 2001 yılı denetimi bugün TBMM KİT Komisyonu'nda ya- pılacak YDK "İüer Bankası 2001 Yılı Raporu"nda, Iller Banka- sı'nca vürütülen usulsüz uygula- malara yer verildi. YDK Rapo- ru'nda yer verilen 33 projenin ay- nntılı tablolanndan yola çıkılarak yapılan hesaplamalara göre, 2001 yılı rakamlanyla müteahhitlere 204 trilyon liralık ödeme yapıldı. Bu ödemenin 107 trilyon lirası keşif artışlanndan oluştu. Bu ra- kam 2003 yılı TL değenyle 205 trilyon lira. dolar cinsinden 142 milyon dolar ediyor YDK raporunda "Üler Banka- sı bünyesindeki bazı altyapı inşa- atlanmn keşif bedelinin yüksek meblağlarına varan fazlası yatı- Maliye Bakanı Unakıtan'a suçlama • Baştarafı 1. Sayfada ne dayanmadığı, fiktif para ha- reketine dayau. sahte olarak dü- zenlendigi" iddiasrna yer verildi. Hesap uzmanlanrun incelemesine göre Albaraka Türk, 1995-1998 yıllan arasında 182 milyon 702 bin dolarlık hayali ihracat yaptı. Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, Türkiye'de hayali ihracat yapan tüm şirketleri ve vurgunun mali boyutunu ortaya çıkarmak amacıyla yürüttüğü çalışma kap- samında, gümrük müfettişleri Harun Uslu. MuratYaman, Ön- der Uysal ile maliye müfettişleri Can Galip Sabuncu, Bülent Konca ve Ali lhsan Örücü'yü bilirkişi olarak görevlendirdi. Mü- fettişler yaptıklan araştırma so- nuçlannı, 20 Mayıs 2003 tarihJi raporla ortaya koydular. tstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile An- kara DGM Başsavcıhğı'nca ince- lemesi yapılan raporda, ihracatçı 464 şirket adına gümrük işlemi gören 5 bin 112 gümrük çıkış bel- gesinin (GÇB) mercek altına alın- dığı belirtildi. Raporda, inceleme konusu olanAlbarakaTürk'ün ih- racatla ilgili döviz almı belgeleri- nin "gerçek para hareketine da- yanmadığı ve sahte olarak dü- zenlendiği" belirtildi. Rapora göre. "047008702" vergi numarasıyla Boğaziçi Ku- nımlar Vergi Dau-esi'ne kayıtlı şirketin o dönemki ortak ve yö- neticileri arasında. "82900220149" vergi numara- sıyla Kemal Unakıtan da bulunu- yor. İnceleme döneminde. Una- kıtan'ın yanı sıra Nigar Füsun Topbaş, Mustafa Topbaş ve Os- man Akyüz deAlbaraka Türk'ün ortaklan arasrnda yer alıyor. Al- baraka Türk, Eximbank'ın 17 Temmuz 2002 tarihli 8118 sayılı yazısma göre, 1994-1998 yıllan arasında kısa vadeli ihracat kre- disi alan firmalardan olup, ihra- cat kredisinden aracı bankalar kanalıyla yararlandı. Savcılıklara ulaşan bilirkişi ra- porunda, "mallann üretilmedi- ği/tedarik edilmediği, gerçek mal hareketine dayanmayan sahte fatura düzenlemesi ve kullanımının söz konusu oldu- ğu; döviz alım belgelerinin (DAB) gerçek para transferine dayanmadığı, tamamen fiktif para hareketine dayalı, sahte olarak düzenlendiğine" dikkat çekildi. Raporda, ihracatlann ger- çek bir mal çıkışı ve döviz girişi- ne dayanmayan fiktif (kâğıt üze- rinde) ihracat olma "ihtimali" yüksek olması nedeniyle rncele- menin yurtdışı araştırma sonucu- na göre kesinleşeceği \aırgulandı. Yurtdışında çok sayıda ülke ile ya- pılan yazışmalann sonucuna gö- re, şirket hakkında yeni bir soruş- turma açılması gündeme gelebile- cek. Hazine kontrolörlerince Ke- mal Unakıtan'uı da aralannda bu- lunduğu çok sayıda kişi hakkında, "resmi evrakta sahtecilik" suç- lamasıyla suç duyunısunda bulu- nulmuştu. Unakıtan'ın "doku- nulmaziığı" ohnası nedeniyle dosvası aynlmış, hakkında dava açılamamıştı. Hakkında suç du- yurusıında bulunulanlar arasrnda, Orhan Aslıtürk'ün ortağı Mu- hammet Ciğer. Ihlas Finansın sahibi Enver Ören ve oğlu Mü- cahit Ören de bulunuyor. Maliye Bakanhğı Hesap Uzmanlan Ku- rulu'nun 27 Ekim 2000 tarih ve 937/237-3 sayılı raporunda, Alba- raka Türk AŞ'nin 1995-1998 yıl- lan arasında 182 milyon 702 bin dolarlık hayali ihracat yaptığının belirlendiğıne yer verilmişti. nmların inşaat sürelerinin uza- masına, kullanım ömrü sınırlı olan altyapıların ekonomik kul- lanımını engelleyerek maliyet ar- rışına neden olduğundan bu uy- gulamadan vazgeçilmesi" isten- di. YDK raporunda. bankanın tat- bikat projesı olmadan ihaleye çık- tığı belirtildi. Yüzde 100'den fazla keşif artışı yaşanacak işlerde de ye- nıden ihaleye çıkmak yerine eski müteahhitle devam ettiği tespit edildi. Raporda, Iller Bankasf nın Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nce belirlenen keşif artışındakı makul oranlan çok büyük oranlarda aştığı saptandı. Rapora göre, önceden bilinmesi mümkün olduğu halde şebeke boy- lan uzatıldı. Bonı çaplan büyütül- dü. thaleden sonra daha pahalı bo- ru cinsi seçildi. Su depolannın ha- cimleri genişletildi. Proje bedelle- ri arttınldı. Raporda "önceden bilinmesi mümkün olan keşif artışlaruun keşif bedelinin yüzde 30'uyla sı- nırlandırılması" gerektıği ıfade edildi. Öte yandan TBMM Yolsuz- luklan Araştırma Komisyonu'nda konuşan Şerafettin Bural da "Da- vetiyeli ve açık ilan, kapalı zarf olan her ihalede usulsüzlük var- dır" diyerek sistemle ilgili şu bil- gileri verdi: "Bir şebeke, kurum dışmdan haberleşiyorlar, daveti- ye şekillerini ayarlıyorlar, yeter- lilik alacak namuslu insanlar dosyasını veriyor. O şebeke bir ta- ne evrakı çıkanyor, adam ihale- ye giremiyor. YeterBhği olmayan bir şirket, ama şebekeye dahil. Bahşişini veriyor veya jestleniyor, o şirket konuyor. İhaleye girecek olanlar çıkarüıyor, girmeyenler alınıyor ve yüzde 6 ile yüzde 9 kı- rımlar yapüıyor, fiks mönü, han- gi ihaleye baksak yüzde 6 ile yüz- de 9 arası ve kesin tespit, trilyon- lar dönmüştür." Bural, tller Ban- kası'nda 458 ihalenin daha incelen- mesi gerektiğini söyledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Yolsuzluk artık sektörleşti, kurumlaştı, süreklileş- ti. Bu sektör pek çok devlet kurumundan daha güç- lü, organize ve bilinçli hale geldi! önce, bu noktaya nasıl geldik sorusunu, çok ge- rilere gidip konuyu dağıtmadan salt son 20 yılı özet- leyerek yanıtlayal/m. Özal iktidarıyla birlikte Türkiye, hukukun o kadar önemli bir şey olmadığını, işin içinde girişim ruhu varsa, öteki ruhları kovalamak gerektiğini öğrendi! öyledeoldu. özal'la birlikte "dönem zenginleri" di- ye adlandırabileceğimiz özel ihale ve desteklerle büyütülmüş hükümet katında seçkin bir grup türe- di. Bu grup Türkiye'nin yeni girişimcilerine örnek ol- du! Devamındatoplam ihracat rakamlarının hatırı sa- yılır bir dilimini o\uşturan hayali ihracat olayı yaygın- laştı. Kimi hayali ihracat girişimcileri yakalanınca so- luğu özal katında aldılar. Hükümet hemen yeni bir kararname çıkardı: İhracat yapan kişi engellenmeyecek. Hemangi bir suç unsuru varsa, ihracat işlemleri devam ede- cek. Durum merkeze bildirilecek. Başka bir işlem yapılmayacak." Bu tutum, yolsuzluğun sadece devletten besle- nen kimi "girişimcilerie" sınırlı kalmamasını, kamu görevi yapanlann da bu sektöre adım atmasını sağ- ladı. Böylece ortaya şu tablo çıktı: "Devlet millet el ele, yolsuzlukla mukavele!" özal sonrasında, Özal dönemi zenginlerinin bir bölümü deneyimsizlik nedeniyle yolsuzluk liginde küme düştüler. önemli bir dilimi şu karan aldı: "Biz neden salt bir dönemin zengini olalım? Her gelenle bir olalım, her dönem zengini olalım..." Bu ruh tuttu. 1990'lann tüm iktidaıiarı dönemin- de devam etti. Tabana yayılma! Başlangıçta yasaları zorlayarak gelişmeye çalı- şan yolsuzluk sektörü, bunun zamanla değişik risk- ler taşıyabileceği görüşüne vardı. Yolsuzlukların ya- sal çerçevede yapılması görüşü benimsendr! örneğin, İhale Yasası'ndaki "bedel artışı". Bunu kamu yöneticileriyle karşılıklı anlayış içinde işleterek, ilk bedelin 8-10 katına işler bitirildi. Pek çok belediye de aynı anlayışı benimsedi. On- larda "mademki"dediler, "Ankara'daişlerböyleyü- rüyor, biz de yürûtelim." Yürüttüler! Sektör, zamanla devletin her kurumunu etkisi al- tına aldı. Bundan doğal olarak polis kurumu da pa- yını aldı. öyle günler geldi ki, bir yolsuzluk operas- yonu yapılacağı zaman, önce haber verildi. Karşı ta- raf gerekli önlemleri aldı, operasyon yapıldı! Sektör bu kadar gelişmişken, tabana da yayılma- lıydı. Artık küçük işletme grupları da yükümlülükle- rini yerine getirmemeyi bir suç değil, beceri olarak algılamaya koyuldular. örneğin; elektriğin çok kul- lanıldığı biratölyelersitesi... Sayaç okuyacak kişi ge- lince, ilan ediliyor. Görevliye herkes belli bir miktar para veriyor. Doğal olarak koca sitenin merkezi sa- yacı da sıfırı gösteriyor. Bunların tümü yaşanmış, yazılmış, soruşturulmuş olaylar... Şimdi yeniden soruşturuluyor! Bir şartla! Her şey araştırılacak, soruşturulacak, bu dönem hariç! AKP'lilere soruyoruz: "Bunun bir mantığı olabilir mi? Mademki yolsuz- luklaria samimi olarak mücadele etmek istiyorsunuz, en azından şu dokunulmazlıklan kaldınvanız gerek- mez mi? Bu dönem ileriki dönemde mi aydınlana- cak?" Şu yanıtı alıyoruz: "Yargı bağımsız değil ki!" AKP'liler kendileri için güvenmedikleri yargıyla, yolsuzluk mücadelesi yapacak! Arkadaşlar, dosya- ları açıp, sayfaları tersine doğru çevirdikçe, bugün kapanıyori ankcum@ttnet.net.tr Akdeniz kavruluyor • Baştarafı 1. Sayfada çevresinde 10 kişinin, Campania bölgesinde de 2 kişinin ölümüne yol aç- tı. Sıcaklığın 40 dereceye kadar ulaştığı Venedik'te 2 bin kişi fenalaşarak has- taneye kaldınldı. Italya sıcaktan kavrulurken Van'rn Çaldıran ilçesine 20 kilometre uzakhktaki 250 haneli Soğuksu kö- yündeki Cami Mahallesi, 5 saat boyunca etkili olan yağmur nedeniyle su al- trnda kaldı, 10 ev kullanı- lamaz hale geldi. Normalin üzerinde Meteoroloji tşleri Ge- nel Müdürlüğü Hava Tah- minleri Şube Müdürü Mehmet Yayvan, bugün Marmara'nrn doğusunun ve Karadeniz kıyılannrn yağışh olacağını, Goller Bölgesi ile Iç Anado- lu'nun güneydoğusunda sağanak yağış beklendi- ğini söyledi. Yayvan. ha- va sıcaklıklannın bugün kuzeybatı bölgelerinde, yann ise kuzeydoğuda 2- 4 derece arasında düşüş göstereceğini ifade etti. Bunun dışında sıcaklıkla- nn hafta boyu me\sim normallerinin üstünde seyredeceğini dile getiren Yayvan, "Knzeybatıda yüksek basınç, güney- doğuda Basra alçak ba- sıncı hâkim. İkisi de sı- cak sistemler. Yağış sis- temleri de gelmiyor. Bu- günlerde güneşlenme süresinin uzun sürmesi de sıcakuklann mevsim normallerinin üstünde seyretmesine neden olu- yor" dedi. Yayvan, sıcak- lığrn yüksek, nemin az ol- duğu Ege'nin güney ke- simlerinde ve Akdeniz bölgesinde orman yan- gmlanna karşı dikİcatli olunması uyansında bu- lundu. Karaman II Sağlık Mü- dürü Dr. Mustafa Köş- ker de yaptığı açıklama- da, kalp ve tansiyon has- talan ile psikolojik sorun- lan olan kişilerin aşm sı- cak ve stresten kendileri- ni koruması gerektiğini vurgulayarak ince, açık renkli ve pamuklu giysi- ler giyümesi, sigara ve al- kolden uzak duruhnası önerilerinde bulundu. Türkiye'de yılda ortala- ma 900 kişinin serinle- mek isterken boğulduğu- nu anımsatan Acil Tıp Derneği Genel Başkam Dr. Ülkümen Rodoplu ise su üstünde ya da su kenannda bulunan herke- sin yüzme, kurtarma, ilk- yardım bilgisine sahip ol- ması gerektiğinin altını çizdi.