Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17HAZİRAN2003SALI
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
Karizmatikoyun/oyuncuAçık Tiyatro'nun ilk
oyunu 'Olağan Mucize-
ler' aynı zamanda Edin-
burgh Fringe Festivali'ne
katılan (yaz, 2002) ilk
Türk oyunu olma özelli-
ği de taşıyor. Bu çalışma,
yasallaşmış tiyatro biçim-
lerinin dışına çıkan de-
neysel oyunların yer al-
dığı Fringe Festival'de în-
gilizce oynanmış; ülke-
mizde de Türkçe olarak
yaklaşık 100 kez sunuldu.
2000/2003 tiyatro döne-
minin 'karizmatik' ya-
pımlanndan...
'Olağan Mucizeler', ya-
zan Kubilay QBTuncer'e
de bu yıl Afife Tiyatro
Ödülleri arasında yer alan
Cevat Fehnıi Başkut Ödü-
lü'nü getirdı. ODTÜ'de
psikoloji ve felsefe oku-
muş olmanın yanında ya-
man bir illüzyonist olma
ayncalığını da taşıyan Ku-
bilay QB Tuncer, düşgü-
cünü verimli kullanmayı
bilen, sahne Türkçesini
şiirsel kılabilen bir yazar.
Epeyce yıl önce Ankara
Devlet Tiyatrosu'nda MeJ-
tem Kesldn' in soluklu yo-
rumuyla izlediğimiz
"Hanrico'yu Ararken"
başlıkh tek kişilik oyu-
nunda da bu iki özelliği-
ni sergilemişti. 'Eniyioyu-
num' dediği 'Nargile' ise
henüz tiyatrosunu ve sa-
natçılannı bekliyor.
'Karlzmatik' ööeler
lağan Mucizeler', Hollywood filmlerinden tanıdıkbir öykü ile psikolojik-felsefi
belirlemeleri buluşturma çabasındaki bir oyun. İllüzyon sanatının sunduğu 'sahne mucizesi'
ile gerçek yaşamdaki 'aşk' olgusunun oluşturduğu 'olağan mucize'nin karşı karşıya
getirilip tokuşturulduğu, 'gerçek sihir hayattır' iletisine ulaşmaya çalışan...
Ancak öykü bu kadar yükü taşımaya yetmiyor. Geriye illüzyon gösterilerinin 'karizma'sı
kalıyor. illüzyonist kimlikli bir aktörün yaşadığı ayncalık...
'Olağan Mucizeler', yer yer çok
başanlı biçimde sunulan illüzyon
göstenlenyle 'karizmatik' kılınmış,
iki kişilik bir oyun. Ikinci 'karizma-
tik' özelliği ise iki oyun kişisinden
birini, sinema ve TV dizilerinde
'yıkta' olmuş bir sanatçının, Lale
Mansur'un oynuyor olması. 'Kariz-
ma' oluşumuna katkıda bulunan bir
üçüncü özellik de metnin yer yer, şi-
irsel olduğu denli, zekice kotanlmış,
şık sözler içermesi. (Sözgelimi, şöy-
le bir diyalog parçası: 'Saturno:
Bunca yaşanandan sonra gktersin?'/
Joy: Bunca yaşanandan sonra nasıl
gftmem?')
Ne ki bu üç karizmatik özelliği es-
tetik bir bütün içinde kenetleyecek
güçte bir metin oluşmamvş. Hoüy-
wood filmlerinden tanıdık, sahne-
de tablolar biçiminde aktanlan, ol-
dukça sıradan bir öyküye dayandı-
nlmış metin. tllüzyonist erkek ile 'ü-
ginç' kadırun tanışması, erkeğin has-
talığı, aşkın doğuşu, birliktelik, ye-
ni illüzyon numaralan üstünde ça-
lışma, sahnede yer almayan kişiler-
le u2un telefon konuşmalan, kıs-
kançlık, kadının, erkeği hem uğra-
şında başanlı kılma, hem de hasta-
lığını tedavi ettirme yolunda harca-
dığı özverili çabalar, vb.
Oysa yazar, 'olan biteni' anlat-
maktan çok, psikolojik ve felsefi
boyutlan olan bir metin amaçlamış:
İllüzyon sanatının sunduğu 'sahne
mucizesi' ile 'aşk' olgusunun ger-
çek yaşamda oluşrurduğu 'olağan
mucize'nin karşı karşıya getirilip
tokuşturulduğu, 'gerçeksihir hayat-
nr' belirlemesine ulaşan. Dahası,
üniversitede aldığı eğitüne ve sahip
olduğu üüzyonist' becerilerine denk
düşecek... Derinhkli ve karmaşık...
Çünkü 'mucize' olgusuna, bir illüz-
yon sanatçısının, 'mesleksırnnaer-
mişBği'nin duyarhğıylayaklaşılmış.
Bu duyarlık, 'doğum'dan 'ölüm'e gi-
den yaşama süreci içinde, illüzyon
(yanılsama) edimini, hep 'çocuklu-
ğu anunsabcı', dolayısıyla da 'ölü-
mün kaçınılmazhğının verdiği ke-
deri unutturan' bir olgu olarak de-
ğerlendiriyor.
Ancak, sahnede yer alan melod-
ramatik ve çok tanıdık olaylar dizi-
si, amaçlanan psikolojik ve felsefi
boyutlan taşımaya yetmiyor. Seyir-
ci, bir yandan 'gerçekfikdüzlemi'nde
olan biteni anlamaya, bir yandan
da yazann şiirsel anlarımlı felsefi be-
lirlemelerini ve yer yer sunulan il-
lüzyon gösterilerinin nasıl metafor-
lar oluşturduğunu algılamaya çalı-
şırken, izlediği olaydan keyif alma-
maya başlıyor. Tuncer'in somut
olaylar dizisi ile düşünsel düzeyde
soyutlamalan arasında köprü kuru-
lamıyor. Geriye yaşama dair güzel
sözler ve illüzyon gösterileri kalı-
yor.
tllüzyon gösterilerine pek merak-
lı olmayan, buna karşıhk
Lale Mansur'un sinema ve
TV oyunculuğundan keyif
alan bir izleyici olarak iki
sürprizle karşılaştığımı söy-
lemeliyim. Ilki, yazar ve
illüzyonist olarak tanıdı-
ğım ama sahnede ilk olarak
izlediğim Kubilay QB Tun-
cer'in, son derece karizma-
tik bir aktör olduğunu gör-
mek. (îllüzyonistlik dene-
yimi ve başansı, sahnede
kendi evindeymişçesine
'rahat' bir kişilik sergileme-
sini sağhyor ohnah.) Buna
karşıhk, kamera karşısında
'karizmatik' bir oyunculuk
sunan Lale Mansur'un, sah-
nede kendini hiç de 'evin-
deymiş gibi rahat' hisset-
medıği, bu nedenle de
oyunda oyunculuk tipine
denk düşen bir kişilik ser-
gilemesine karşın, yeterin-
ce 'karizma' oluşturmadı-
ği-
İllüzyonist kimlikli
aktör oyunu
Yönetmen AhmetMüm-
tazTaylan'ın, dekortasa-
rımcısı Ali Cem Köroğ-
hı'nun ve ışık tasanmcısı
Ersen Tunççekiç'in deste-
ğiyle özenli bir çalışma
oluşmuş. Ancak, görsel/işit-
sel düzeydeki 'karizmatik'
öğeler 'bütün'ü kucakla-
madığı için, (soyun-
ma/makyaj odasının-ışık
ile karanlığı, yanılsama ve
gerçeği ustaca buluşturan- çarpıcı
görüntüsü dışında) yalnızca illüzyon
gösterilerine 'şıkhk' katabilmiş.
'Gerçek' düzleminde canlandınlan
tablolar hem dağınık hem de tekdü-
ze...
'Olağan Mucizeler'in yurtdışında
da kabul görmüş karizması, illüz-
yonist kimlikli bir aktör ile dram
malzemesinin buluşmasından kay-
naklanıyor olmalı...
'YENİ ÖNERİLER/YENl ÖNERMELER' SERGlSl, 19 TEMMUZ'A DEK BORUSAN SANAT GALERİSÎ'NDE
Genç ve yetenekli sanatçılara destek...Kültür Servisi - Borusan Sanat
Galerisi, 18 Haziran- 19Temmuz
tarihleri arasında 'YeniOnerier/Ye-
ni Önermeler' sergısini sanatse-
verlenn ilgisine sunuyor. Her yıl
yaz aylarında düzenlenen sergile-
rin onuncusunda yine genç sanat-
çılann çalışmalanna yer veriliyor.
Yeni önerilere ve önermelere açık
olan bu sergiler, sanatçının mes-
lek yaşamının belki de en önemli
kavşağını oluşturan gençlik yılla-
nnda Şeni'yi arayışı ve kendine öz-
gü bir dil oluşturabilme çabasını
paylaşmaya bir tür çağn.
Borusan Sanat Galerisi'nin 1998
yıhndan ifibaren gerçekleştirdiği
'Yeni Öneriler - Yeni Önermeler'
sergileri belli ölçütlere bağlı tavn
ve sürekliliğiyle önemli bir rol oy-
nuyor. Sanat ortamına çıkmaya
hazırlanan genç sanatçılan keşfet-
me, destekleme ve tanıtma misyo-
nuyla yola çıkan bu etkinlik, ulus-
lararası çağdaş sanat ortamının
önemli isimlerini ve yeni yıldızla-
nnı ağırlayan bir mekânı her yıl,
yerel ortamın genç sanatçılanyla
paylaşıyor.
Bu yıl Borusan'ın yine iki grup
halinde düzenlediği sergilerin
onuncusu, ağırlıklı olarak resim
kategorisınde üretimini sürdüren
yedi sanatçının yapıtlannı bir ara-
ya getiriyor. Cengiz Döner, Deniz
Aygün, Esra Sağhk, Gülnur At-
maca, Üke Üter, NilbarGüreş ve Se-
da Hepsev, ka\Tamsalcıhk sonra-
sı resim sanatının figürasyona ve
anlatıya açık, çerçevenin ötesinde
mekânı gözeten, kişisel dünyala-
n, arzulan, kaygılan sergilemek-
ten çekinmeyen bir yaklaşımın
yankılannı sunuyorlar.
Genç sanatçılaryaşama, yaşanan
mekânlara, yaşamın fiziksel - be-
densel algısına derin bir kişisellik
boyutundan bakıyorlar. Içe dönük
deneyimlerin içe dönük anlatım-
lannı, izleyicinin ancak daha ge-
leneksel anlatım biçimleri üzerin-
de okuyabileceği dolaysız, fizik-
sel, dürtüsel bir enerjinin sanata
yansımalannı getiriyorlar.
GÜLSÜN BİLGEHAN
PEMBE KÖŞKTEN
MASALLAR
İsmet İnönü'nün torunu olan
ve Pembe Köşk'te büyuyen
Gülsün Bilgehan
çocukluğunda dınlediği
masalları tum çocuklar için
kaleme aldı. Ders ya da öğüt
vermek için anlatılmayan,
sadece çocukları olağanüstü
yolculuklara çıkarmayı
hedefleyen masallar...
YAYINEVt - Ank»r« 0-312.4M4«99/F*ks:0312.411775*
tiUmbul 0.212.5125101 (f»kv.0Jll-527«H*
• ı - Ankara 0-312.4344106/ Mıs: 0312-4331*3*
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Erdoğan Aydın
FATlHVEFETlH
550. yılında, yine mitler temelinde fetih kutluyorlar!
Tarih bilincimizi çarpıtmaya devam ediyorlar!
Erdoğan Aydın, Fatih ve Fetih'te, mitoslarla
gerçeklen bırbirinden ayınyor.
Bu kıtabı mutlaka okuyunuz dıyeceğim...
Diyeceğim, çünkü yazannuz kafalanmızı klışelerden temizlıyor;
üstelık bunu ınandıncılıkla. cesaretle ve dürüstçe yapıyor."
Server Tanilli
BiTfelefonİJzagınizcfâyız...
Basın
TV
Radyo
Internet
Medya İzleme Analiz ve Araştırma Merkezi A.Ş.
www,izlem.com,tr
fel • (02)2) 291 85 95 (PCx| Fax • |0212) 291 85 99
Mertez Mofı Prof Nuretfin MaztX3r 0K1EL Sk fto 15 - 34291 Şışs/ISIANBU.
«" " Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş Tûrkocağı Cad No39 41
^ ^ kitap kulübü (34334) Cağaloglu-Istanbul Tel (0212) 514 01 96
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2003 '123 Vasi Tay.
Mahkememizce verilen 08.04.2003 tarıh ve
2OO3'123 Esas, 2003'199 Karar sayılı ılamı ile, Os-
man Senai ve Nadide kızı, 1934 doğıunlu Gülengül
Atlı 4721 s. TMK'nun 405. maddesı gereğince vesa-
yet altına alınarak kendısine 1955 doğumlu kızı De-
nız Atlı vasi tayin edilmiştir.
Keyfiyet ilan olunur. 30.04.2003 Basın: 28889
ANKARA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2003/282
Davacılar Durali Yılmaz, Yüksel Yılmaz vekilı Av. Hüseyın Sorgucu tarafından davalı
Hüseyın Vehbi Turgut aleyhıne açılan 1000-TL. tutarlı ipoteğin kaldınlması davasında
yapılan yargılması sonunda verilen ara karar gereğince;
Davalı Hüseyın Vehbi Turgut adına Bayram Caddesi No: 6 Ankara adresinde çıkartılan
dava dilekçesını havi teblıgat muhatabın bu adreste bulunmaması sebebiyle bila teblig
döndüğünden ve davahnın teblıgata yarar adresi tespit edılmediğınden kendisine ılanen
tebligat yapmak gerekmiştır. Bu sebeple, davalı Hüseyin Vehbi Turgut'un duruşmanın bı-
rakıldığı 17.07.2003 günü saat 09.30'da mahkememize aıt duruşma salonuna bizzat gel-
mesı veya kendısini bir vekille temsil ettirmesi, bu davaya karşı beyan ve delillerini bil-
dırmesı, aksi takdırde yargılamaya gıyabında devam edileceğı ve gıyabında karar venle-
ceği HMUK'un 509. ve 510. maddeleri gereğince duruşma davetıyesi yenne geçmek üze-
re ilan olunur. Basın: 28829
YAZIODASI
SEIİM İLERİ
Ruşen Eşref'le
Bogaziçi'nde (2)
Oysa o mevsimlerde Boğaz'ın semtlerinde gezi-
nen Ruşen Eşref, "mesela akasyalann çiçek aç-
mış bulunduklan birgün"ü unutamaz.
Bentler yolundadır. Akasyalar som ilkyaz gdme-
den bembeyazlıklarını kuşanmışlardır.
Bahann yan ılıklaşmasına kapılan bademler bir-
den çiçeklenir. Badem çiçekleri daima gönül okşar,
gönlü açar. Güneş, yol boyu, altın bir toz serper...
"Yazsonlanna doğru birgün", Anadolu yakasın-
da bir kahve, o Boğaziçi kahvesinde tahtaboşun su-
ya ilerleyişi, suya kavuşması: Bütün bir resim, bü-
tün bir duyuştur.
Orada, sardunya ve hortansiya saksılan, narçiçe-
ği kırmızısı bir parmaklık önünde durmaktadır. Çı-
nar ağacının yaprakları kahveye adeta yeşil bir ten-
te örter.
Denizin çırpıntılan sanıldığınca tekdüze değildir.
Boğaziçi'ni yakından tanıyan, önümüzdeki denizin
koşuştuğunu usul usul fark eder ve bu koşan de-
nizde yürüyormuşçasına bir sanıya kapılır.
Sırasırayalıların bahçelerinden birinde, manolya
ağacı, eylül sontarında hâlâ çiçekli durmaktadır.
O bahçeyi ben de sanki görmüş gibiyim. Ya da
Kireçburnu'ndaki bir bahçeyi, bahçenin manolya
ağacını anıyorum. Gerçekten nasıl bir çiçek şenli-
ğidiıi Çiçege doymaz, eylül sonlannda hâlâ silme ma-
nolyalıdır...
Ruşen Eşref biraz şaşmış gibidir. "O bahçelerde
yaz mevsiminin, bu derece gecikecek kadar oya-
lanmış o/mas/na ınsan/n /nanamayacaâı"gelir.
Yazar, sandalla geçip giderken, Anadolu yakasın-
da bazı yalılar görür ki, tümü de suyun bittiği yerde
başlamakta veya yalılann başladığı yerde su durmak-
tadır.
Suyla bunca içli dışlı yalılarda "bazılannı, üçayak
merdivenle denize inilen ve mermer basamaklan-
nı denizin ara sıra yükselerek ince sesli köpüklene
ıslatıp temizlediği engin gölgeli sofalannda insan-
lar, önlerindeki su gibi uslu ve dûşünceli" dururtar.
O insanlar çok alçak sesle konuşurlar, yavaş, ağır
konuşurlar. Büyük hanımlaryemenilidir. Birenguvan
altında bazı hanımlar dinlenirler...
Yeniden bahçeler. Bahçeler hep baygındır. O bah-
çeler sanki uzak bir geçmişte kalmıştır.
Bahçelerden yaprak hışıltılan işitilir. Gölgedalga-
lanışları boyuna akarak, boyuna yer değiştirerek
göz okşar. Peşleri sıra gideceğı gelir insanın.
Bazı günler deniz, adaçamlarının kokusunuçağ-
rıştırırken, ıhlamuıiarın, türlü çıçeklerin ve bütün
yapraklann, otlann kokularını da getinr.
Denizin kokusu mevsimden mevsime değişecek.
llkbaharda ot kokulu, yağmurdan sonra toprak ko-
kulu. Yazlarda deniz asıl kimliğine kavuşuyor, iyot
kokuyor. Sonra güz ve güzde bu kez kuru ot koku-
su. Kışlarda deniz o kadar hırçın ki, insan buralar-
dan kaçıp gitmek istiyor...
Ama, kucak dolusu demetlerle doğanın büyük
arrnağanı çiçeğin renk cümbüşü tekrar karşımıza çı-
kabilir:
"Erguvanlar, zambaklar, hanımelleh; daha sonra
güller, karanfıller; bir sabah da bunlann renk renk
kıvnmlan arasında, dik yapraklannın panltısı içinde
tepeleme dolgun manolyalar, o beyaz alevler!..
Sonra da hortansiya demetleri; ta lüle lüle krizan-
temlere kadarmevsimlerin yürüyüşünü bildiren ko-
ku ve renk kervanı..."
Hortansiya: Çocukluğumun koca kafalı çiçeği,
ortanca!
Çiçekleri yazmak... yazmayı istemek bana Refik
Halid'den miras sanırdım. Ruşen Eşref'in de az et-
kisı altında kalmamışım...
Takvimde /; Bırakan:
"(O bırakılışı anımsattı sana, daha sonra, çok
sonra, uzun uzun düdük çalıp giden hergemi.)" Sa-
mih Rifat, Ada, Sel Yayıncılık, 2002.
Fotoğraf seminerleri sürüyor
• Kültür Servisi - Fototrek Fotoğraf
Merkezi'nin (FFM) düzenlediği temel
fotoğraf seminerleri, yaz aylannda da
hafta içi ve hafta sonu olmak üzere iki
dönem halinde devam edecek. FFM'nin
seminerine katılanlar, temel fotoğraf
bilgisi dışında, karanlık oda çahşmalan ve
fotoğraf odaklı eğitim alacak. Bu kapsamda
ileri düzeydeki katılımcılann fotoğraf
ustalanyla şehir içi ve şehir dışı çekim
gezilerine katılma imkânı olacak. Makinesi
olmayan kursiyerler FFM'nin verdiği
makinelerden yararlanabilecekler. Toplam
dört hafta sürecek olan seminer yann
başlayacak. (212 251 90 14)
BUGUN
• ASPENDOSTtYATROSU'nda '10.
Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festhaü'
kapsamında 21.00'de De\1et Opera ve Bale
GenelMüdürlüğü'nün 'Akla' operası.
(0 242 243 88 27)
• EFES ANTtK TtYATROSU'nda '10.
Lluslararası tzmir Festivali' kapsamında
21,30'da İzmir Deviet Opera ve Balesi'nin
'Nabucco' adh operası. (0 232 483 03 08)
• NARDİS'te 21 30daEfeBahadırTrio'nun
konseri. (0 212 244 63 27)
• YAPIKREDİ KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ SERMET ÇÎFTER SALONU'nda
18.30'da Meral Şengüler'in Ernıeni KiBse
Müziği' konulu müzikli söyleşisi.
(0 212 252 47 00)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde
19.00'da Mustafa Akkava'nın 'Samsun'daki
Amissos Hazinesi' konulu konferansı.
(0 212 334 87 40)
• AKBANK KULTÜR SANAT
MERKEZİ nde 'Kısa Film Günleri'
kapsamında 14.00'te 'Rum-i AhlaT, 'Modern
Çağm Çocuklan', 'Sobe', 'Ebru', 'Kent
Sustuğunda', 18 OO'de 'Uykudan Önce', 'Bizim
Köyün Kadınlan', 'Mutlu Aşk Yoktur', 'Ük',
'Dört' fiknlerinin gösterimi.
(0 212 252 35 00)
İSTANBUL MÜZtK FESTÎVALİ
• DARPHANE-1 AMİRE'de 19.30'da Kani
Karaca'dan 'Faal Musüdsi'. (0 212 334 07 00)