25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2003 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER ANAYASA MAHKEME- Sl'rin orta yasjlı üyelerinden bin, hem de oylamalarda hep — . kamu çıkarına ve kamu variı- ğına somut ola_rak sahip çık- maktan yana olmuş bir üye, geçenlerde şunu söylemek- teydı: "Şımdiye kadarkihukuk yaşamımda şu dıkkatimi çek- h ki, bizim halk, bu çeşit çıkar ve var- lıksorunlanndanönce, isterkişisel, is- terulusalboyuttaolsun, herşeydenda- ha çok onur korusuna önem verıyor. Insanlanmızı en fazlayaralayan, birey- sel ve hele ulus&ı onurlarının örselen- mesıdir buna her şeyden çok üzülü- yoriar." Onuruna böylesine önem veren bir halkın son günl«erde Amerikan devlet adamlannın dangalakça ettikleri söz- lere aldınş etmek durumunda bırakıl- masını anlamak zor. Bunlar böylesine önemsenmeye v e üzerinde saatlerce konuşulup sayfalarca yazı yazmaya değer mi acaba ? Neler neler söylemediler ki... Kımı, WoHovwitz gıbi, önce "Irakiçin bizimle birlikte -davranmadığınız için af dileyın" dedi. Buranın "demokra- tik" bir ülke oldugunu, şöyle ya da böy- AÇI MUMTAZ SOYSAL liksinti le, sonuçta uyduruk savaşı istemeyen halkın eğilimine uyulduğunu unutarak. Üstelik, biryandan "demokratikolun" derken bir yandan da "halkınızın iste- mediğiniyapmadığınız için bizden özür dileyin" deyişteki aptalca çelişkıyi se- zemeyerek. Aynı kişi, geçen gün, "Bun- dan sonra ya bizimle olacaksınız, ya da yalnız kalıp başınıztn çaresine ba- kacaksınız" demeye getirdi. Bizim med- yadaki koca adamlar da, bunca yıllık ünlerinden utanmadan, onun borazan- cılığını yapıp "Aman, yalnız kalmaya- lım; yoksa yananz" dediler. Kimi Ankara'da elçilik de yapmış bir Grossmangibi, "Hatamız, Türkiye'nin kendtsini önemli görmesine yol aç- mamızdır" sözüyle, aklınca diplomat- vari bir hakarette bulunduğunu sandı. Dün de, sözde "Türk dostu" Perie, Istanbul'da yiyip içtıkten sonra, "Su- riye ve Iran 'la politikalannızda bize sor- madan davranırsanız ilişkiler düzelmez" dedi. Bu sözlere gülüp geçmek gerekirdi. Gelgelelim, kişi- lerin hepsi "Başkan 'ın adam- lan"d\r. Başkan da, dünyanın en akıllı adamı olmamakla birlikte, dünyanın en güçlü ülkesının başında. Söylenenlere önem hep bundan kaynaklanıyor. Ama, şöyle bir düşünürseniz, onur kı- ncı sayılabılecek bu sözlere üzülmek yerinesevinmek gerekir: "Stratejik or- tak" sandığımız bir devletin kimler ta- rafından yönetildiğini ve onların bu ül- keyi ne sandıklannı açıkça görmüş ol- duk. Artık eski ilişkinin aynen sürmesi olanağı var mı? Ya da sürdürülmesi için bizim çaba harcamamız gerekir mi? Eskiden "Ey Türk, titre ve kendine dön!" diyenler vardı. Şimdi, ikrah ge- tirten her ilışkınin sona erişinde oldu- ğu gibi, "Tiksin ve kendine dön!" de- mek gerekiyor. Türkiye, en güçlü de ol- salar başkalanna yamanmakla değil, sorunlannı kendi çözüp cumhuriyeti yücelten devrimci bir ulusal kalkınma seferberiiğıyle kurtulacaktır. Böylece bi- line. Bağnazlık... Olumlu olumsuz bir inanca körü körüne bağlanmak, ondan başka hıçbir şey tanımamaktır bağnazlık. Fransız devrimcılennden Saint- Just'e (Sen Jüst) göre bağnazlık. yüzyıllar boyu, despotluğun en güçlü silahı olmuştur. Bağnazlık her zaman barbarlığa, barbarlık da kölelığe yol açmıştır. Bağnazlığın en korkuncu ise din bağnazhğı'dır. Dmden, daha doğrusu din sömürüsü'nden kaynaklanan bağnazlık değıl mıdır ki, kadınları çuvala sokan, laıklıği inanç düşmanlığı sayan... Fransız aydınlanmacı Diderot'ya (Didro) göre "İnsanlan namuslu yapan iyi yasalar değil de bir tannya inanmadır diyen bir toplum, bana göre ileri bir toplum dcğildir. Bir tanrnun varlığmı kabul eden her yerde bir nıezhep vardır; bir mezhebin olduğu her yerde doğal ahlak, ahlaksal görevler altüst olmuş, ahlak da bozulmuş dcmektır. Bu durunıda, er geç öyle bir an olur ki, bir metelik çahnayı önlemiş olan ahlak kavramı yüz bin kişiyi boğazlatabifir." Bütün bunlan yazarken Atatürk'ün ölümünden sonra DP iktidan ıle başlayan laıklik düşmanlığının ınsanlık dışı eylemlere nasıl yol açtığını düşünüyorum ve hayıflanıyorum. Vedat GÜNYOL PENCERE Komprador Sultan!.. Gericilerin 'Ulu Hakan Abdülhamit Han' teker- lemesi, bir süredir ya bir televizyonda ya bir gaze- tenin köşesinde yine sıntmaya başladı... Tartışılıyor: 'Kızıl Sultan' mı?.. 'Ulu Hakan' mı?.. Ikisi de Abdülhamrt'i tüm kapsamıyla dile geti- remeyen deyişler... Ikinci Abdülhamit'e en çok yakışan lâkap ve kim- liğini vurgulayan sıfat şudur: Komprador Sultan!.. • Bizim gazetenin tam karşısında Istanbul LJsesi vardır; bu görkemli yapıya Ikinci Abdülhamit dö- neminin 'Düyunu Umumiye' idaresi lök gibi yerleş- mişti ve devlet içinde devlet oluşturuyordu. Abdülhamit döneminde kurulan Düyunu Umu- miye'de yuvalanmış ecnebi devlet maşalan, ülke- nin gelirlerine doğrudan el koyarlardı; 'Komprador Sultan' Rum Bankacı Zarifi veya Enmeni simsar As- sani ile Galata Borsası'nda oynayıp kışisel serve- tini arttırmaya bakarken, devleti sürekli borçlandı- np Batı emperyalızminin güdümüne terk etmekte fütursuzdu... Ülke Ingiliz, Fransız ve Almanlaradayanan Rum, Ermeni ve Lövanten kompradorların aracılığıyla ıcığına cıcığına dek sömürülürken Abdülhamit bor- ca boğduğu devletin mali yönetimini Düyunu Umu- miye'ye teslim edip özgürlük isteyen aydınları ez- mek üzerine istibdadını yürütüyordu. Günümüzün deyişiyle tam bir diktatördü. Aydınları ezen bir despot!.. • Osmanlı Imparatoıiuğu tanm ekonomisine da- yalı bir düzende çeşitli etnik tebaayı banndıran dın- ci bir devletti; değil Abdülhamit, feriştağı da olsa, bu tür yapı ister istemez 20'nci yüzyılda dağılacak- tı. Bugün ortalıktane Avusturya-Macaristan Impa- ratoıiuğu var, ne Çarlık Rusyası, ne Britanya Im- paratorluğu, ne de benzerlen... 'Ulu Hakan'c\\ar, Abdülhamit'in düşmanlara bir karış toprak bile vermediğini söylüyoriar ki bu da koca bir yalandır; Abdülhamit zamanında Osman- lı'nın en gözde toprakları elden çıkmıştır; 1876 ile 1908 yıllannda çizilen Osmanlı haritalan çarpıcı bı- çimdefarklıdırtar... Ne var ki Abdülhamit döneminin önde gelen em- peryalist ülkeleri Osmanlı mülkü üzerinde birbirle- riyle rakip olduklarından, kımi zaman paylaşımda birbirlerini de engellemişlerdir; Avrupa başkentle- rindeyaşanan bu pazariıklarabizim 'UluHakan'\ma. seyircidir... Osmanlı mülkünü tümüyle elde tutup sömür- mek Avrupa için belki daha kolay bir ortak yöntem- di. • Sonuçta Abdülhamit'e 'Ulu Hakan' adını yakış- tırmak aklı başında bir insanın harcı değildir... Hıristiyan kompradorların elinde Avrupa'ya pa- zarlanan bir yan sömürge ülke... Meşrutiyet isteyen aydınlara karşı hile ve baskı uygulayan bir kurnaz padişah... Mali yönetimi 'ecneb/'nin güdümündeki Düyu- nu Umumiye idaresi'ne bırakılmış bir devlet... Anayasasız ortaçağ yönetimini 19'uncu yüzyıl- da sürdüren bir müstebit Sultan... Batı dünyası 'hukuk devleti' ve 'insan haklan'na yönelirken, bu gidişe tam karşı çıkan dinci bir pa- dişahta vurgulanan halife... Ne yazık ki 21 'incı yüzyılın laik Türkiyesi'nde te- levizyonlar ve gazeteler, bu Sultanın ve Halifenin propagandasını yapan gericiler ve buna göz yu- man tarihçilerle dolup taşıyor. INGILIZCENIZ İNGİLİZCENİZ sorun yaratıyor ise... veya .. gelecekte, sevdiklermızin bu sorunları yaşamalarını Istemlyorsanız The English Centre Dil Okulu si2e akılcı çözümler öneriyor genel ingilizce programları çocuklara özel programlar şirketler ve kuruluşlar için özel programlar ingilizcesi programları konujma sınt^ları bire-bir eğitim TOCFL - IELT5 - KPD5 rvazırhk programları CMaylı Bllgl İçin ISTANBUL RumelıCad No 92 80220 Osmanboy Tel-(0212) 225 91 72 - 247 09 83 mail engiBhcontre@superon/tn« cooı lrttam«t httpj/www englishcentraforT) http^/www engdsticentre.net ENGLİSH CENTRE ANKARA ÜINTVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 2003-2004 EĞİTİM-ÖĞRETİM YBLI GÜZ YARIYILINDA LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİSİ ALINACAKTIR .Ajıkara Ünı\ersıtesı Eğıtım Bılımlen. Fen Bılımle- n, Sağlık Bılımlen. Sosyal Bılımler ve Türk Inkılap Tanhı Enstıtülenne Lısansüstü öğrencı alınacaktrr Lısansüstü programlarına Baş\nıru Tanhlen, Baş- vııru Koşullan ve Kontenjanlar hakkında aynntılı bıl- gıler adı geçen Enstıtülerden ve http://www.aaka- ra.edu.tr web adresınden ögrenılebılır. Ankara Ünıversıtesı Lısansüstü Eğıtım-Öğretim Yönetmelığı'nın 6 maddesınm fb) bendıne göre ya- bancı dıl sınavından muaf tutulacaklar dışjndakı adaylann "Lısansüstü Eğıtım İçin Yabancı Dıl Suıa- vı" 25 Mayıs 2003 Pazar günü saat 10 00'da yapıla- caktır. Adaylann 20 Mayıs 2003 tanhıne kadar TÖ- MER Kızılay Şubesı. Zıya Gökalp Caddesı 18 1, 1. kat. Öğrencı Işlen Bürosu, Kızılay Ankara adresıne 1 adet fotoğTaf (baş açık olacak) ve kımlık belgesı ıle şahsen baş\nrmalan gerekmektedır Basın: 22182
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear