22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MAYTS 2333 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 posta: derazsornecurrtouriyetcom.tr 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - ABD, Irak'a yeni yönetici atamış... "AtanmısJar demokrasisi!" Uzeüün Balıkesr /alisi Atıl Uzelgünle konuştuk... Balıkesıı jniversitesi Rektâriüöiı'ne gönderrjfriyazıda solcu öğrencil*nn izlenmesini istemtştihani... Sonra bir öğretm üyesi, Uzelgün t r Erdal Inönü'nüh danışmanığmı ya»3-ken SHP kortenjanından Tınceli'ye vali atandığını anımsatnştı... Uzelgün, rektöriüğe gönderilen yazının polisten gelen bir istihbarat bilgisinin rutin bir yezışma ile aktarılması olduğunu söyledi, "fsmime de yerime de ihanet etmem. Ben neysem oyum, geçmişimdeki gibiyim" d«di. Biz de bu konuşmayi kamuoyu ile paylaşalın istedik... Y argıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na verilen dilekçede, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi baş- kan ve üyeleri şikâyet ediliyordu... Dilekçe- 1 deki iddia Istanbul 7. Asliye Ticaret Mah- kemesi'nde görülen bir "menfi tespit" davasında, dosya içeriği değişmeden Yargıtay 15. Hukuk Da- iresi'nin birbirinden zıt karariar verdiği yolundaydı. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanı Yücel Ak- man'dan konuya ilişkin açıklama geldi. Akman'nın açıklaması aynen şöyle: "29.04.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 17. sahifesinde ve 'Yargıtay' başlığı altında özetle; 'Da- vada dosya içeriği değişmeden birbiriyle çelişen karariar alan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi başkan ve üyelerinin cezalandırılması istemiyle Yargıtay Birin- ci Başkanları Kurulu'na başvurulduğu... Davacı şirket şikâyet dilekçesinde, davalı şirke- tin Yargıtay'a karar düzettme ısteminde bulunurken bir avukata 150 bin dolar avukatlık ücretinin de Yargıtay'dan ödendiğinden söz ediliyor... Bu avukat, daha önce Adalet Bakanlığı'nda Per- sonel Genel Müdüriüğü koltuğunda oturmuş' içe- rikli ve Deniz Som tarafından yazılan bir haber ya- yımlamıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440- 442. maddeleri gereğince; Yargıtay kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunan tarafın isteminin kabulü halinde, yasaJ koşullan gerçekleşmiş ise, Yargıtay Dairesi, yeni bir delil toplamadan ve dava dosyasındaki mevcut delılleri degeriendirerek ve karar düzeltmesi isteminde bulunanın aleyhine boz- ma yasağı ilkesini de gözeterek, yanılma sonucu verdiği onama kararını kaldırarak yerel mahkeme karannı bozabilir; bozma karannı da kaldırarak, ye- rel mahkeme karannı onayabilir. Dairemiz de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanu- nu'nun 440-442 maddelerine göre inceleme yapa- rak ve Anayasanın 138. ve 154. maddeleri hüküm- lerine dayalı 'yarg\ yetkisini' kullanarak habere ko- nu karannı vermiştir. Yayımlanan bu naberler ve kapsamındaki iddialar, tamamen gerçek dışıdır. AJeyhinde karar verilmesi sebebiyle, davanın ta- rafının dayanaksız, özel amaçlı ve bu bağlamda Yargıtay'ı toplum önünde güvenilmez, kuşkulu ko- numda bırakmak amacıyla yaptığı başvuru, Yargı- tay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 24.4.2003 gün ve 47 sayılı kararı ile de incelemeye değer görülmeden red olunmuştur. Yüksek Yargrtay'ın herdairesinin yaptığı gibi; Da- iremiz de, yargı görevini, bağımsızlık ve tarafsızlık içinde aksatmadan yerine getirmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur." Yatak # Akrf Kökçe: "Amerika Birleşik DevletJeri'nin Irak saldınsı öncesinde siparişini verip, parasını ödemediği 80 bin yatak elde kalmış. Üzerine bir soğuk su ıçin, onlar istedikleri yataklan buldulan Irak'taki petrol yataklan." SESSÎZSEDASIZ(l) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ı yahoo.com Eskı solcular şımdi de sağcılann sol kolu! Kamu çalışanı Başbakan'ı seyrediyor Bir kamu çalışanı, akşam yorgun ar- gın eve dönmüş... Televizyonu açmış... Haberieridinliyor... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kürsüye çıkmış "liyakatli kişileri göre- ve getiriyoruz" diyor... Kamu çalışanı, koltuğun önündeki sehpaya ayakla- rını uzatıp, "Liyakat sözcüğünün anlamını ben mi yanlış biliyorum yoksa Başbakan mı" diye düşünü- yor... Başbakan el kol hareketleriyle konuşmasını sürdürüyor... Kamu çalı- şanı bıryandan bugüne dek "vücut di- li" öğrenmediğine hayrflanıyorbiryan- dan da Başbakan'ın konuşmasını dik- katlice dınliyon "Acaba leb demeden leblebiyi anlayabilecek miyim" diye kendini sınıyor... Fakat Başbakan'ın nerede "leb" demediğını nerede "leb- lebi" dediğini birtürlü çıkaramıyor... Başbakan konuştukça kamu çaJışa- nın aklına kendi kurumu geliyor... Baş- bakan "tasarruftan söz ederken bir kamu kurumundaki bölge müdürünün geçici görevleAnkara'ya alındığını, ye- rine de vekaleten atama yapıldığını anımsıyor... Ankara'da görevlendiri- len bölge müdürünün hem asli kad- rosundaki maaşı aldığını hem de ge- çici görev nedeniyle harcırah aldığını; yerine vekalet edene de maaşının üs- tüne vekalet ücreti ödendiğini ve hü- kümetin bu uygulamasının bir "tasar- ruF olduğunu kavnyor... Birbaşka "ta- sarruTun da vekaleten bölge müdürü yapılan kişinin ilk işinin kamu kurumu- nun kafeteryasından içkiyi kaldırmak olduğunu anlıyor... AP Parlamenterlerine Ne Yanıt Vereceğiz? MERİÇ VEIİDEDEOGLU Şu günlerde sergilenmekte olan ve bir bakıma elle tutulur bir duruma gelen devlet-ikti- dar ayrışmasının, 80 yıllık Cumhuriyet tarihimızin hiçbir döneminde yaşanmadığı bir gerçek. Iktidann bılinçli bir tutumla aşama aşama yarattığı bu ay- rışmanın dış kaynaklarca da beslenmeye kalkışılması ayrı bir olgu kuşkusuz. Bilındıği gibi geçen mart ayı içinde Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü'nden bu konuda AKP ıktıdarına ge- len destek ınanılır gibi değildi. Türkiye'nın Islam dünyası için- de laik, demokratik cumhuri- yetle yönetilen bir ülke olma- sını sağlayan devlet felsefesı "Kemalizm" ağır biçimde eleştiriliyor ve suçlanıyordu. Rapora göre Kemalizm, Türkiye'nin AB'ye gırişinin önünü kesen bir engeller yu- mağıydı ve bu engellerden bı- rinı Kemalizmin ınanç özgürlü- ğünü yadsıması, dine yani Is- lama karşı katı tutumu oluştu- ruyordu... Demek ki Kemalizm, Islam dıninin yaptırımlarının uygu- lanmasını önlüyor, en azından kısıtlıyordu; daha açıklayıcı bir söylemle, "Islam Şeriatı"na karşı koyuyor, yani dünyasal yaşamın tüm alanlarının de- ğişmez dinsel dogmalarla yö- netilmesine karşı çıkıyordu; dolayısıyla dinsel şeriatın te- melini oluşturan her türlü eşit- sizliği yadsıyordu. Hayret ki hayret; bu tutumuyla da Tür- kiye'nin AB'ye girmesine en- geloluşturuyordu... Raportörün "pervasızca" Kemalizmi suçlaması adeta dinsel tırtuculuğa prim verme- si, onu ister ıstemez bu çeliş- kili duruma düşürmüştür. Oysa ülkesi Protestan Hol- landa'da tarih boyuncu din, dünyasal yaşam alanlannı yö- netimden oldukça uzaktır; öy- le olmasaydı ülkesi Italya'da yasaklanan Galile'nin kitapla- n Hollanda'da rahatça basıla- bilir mıydi? Dahası, raportörün üyesi olduğu partinin adında yer alan "Hıristiyan"lıkta da, "Isa'nın hakkı Isa'ya, Kay- ser'in hakkı Kayser'e" ilkesi vardır. Bütün bunların ışığında, AP'de raportörlük görevine dek getirilen bu parlamente- rin Türkiye'deki laikliği, laik yö- netim anlayışını bu denlı ağır bıçımde eleştirerek, Islamsal yönetım taraftarlarına göz kırpması nasıl açıklanmalı? Hele rapor henüz daha Ko- misyon'da (AFET) tartışılma- dan, bu arada AB'nin yayım- ladığı Katılım Ortaklığı Belge- si'nde yıne Türkiye'de "dini i- nanç" özgürlüğünün bulun- mamasına işaret edilmesi na- sıl değerlendırilmeli? Denebilir ki, nisan ayı so- nunda AFET'te görüşülen ra- por yıldırımları üzerine çekti; raporu değiştirmek için 283 önerge venldi; AB parlamen- terleri arasında Türkiye'deki tepkilen aşan bir karşı koyuş oluştu; öyle ki raportör de ken- di raporu içın sekiz tane deği- şıklik önergesi vermek zorun- da kaldı. AP parlamenterlerının bu başkaldınsı kuşkusuz sevındı- ricidir; örneğın Avusturyalı sosyalıst parlamenter Han- nes Swoboda'nın, "Türki- ye'ye Islam konusunda ders vermeye kalkışılmamasını" di- le getirmesı, raportöre "haddi- ni" bıldiren uyanlardan biridır. Bütün bunlarla birlıkte so- nuçta kaleme alınacak rapo- run her yönden "dengeli yak- laşım" içinde olması istenmış- tir. Umalım ki bu denge arayı- şı, içinde Kemalizmi açıkça eleştiren bir bakanın da yer al- dığı AKP hükümetini, bir önce- ki rapor gibi yüreklendirmesin. Bilindiğı gibi, AKP iktidarı- nın Bayındırlık Bakanı Zeki Er- gezen, Kemalizmi eleştiren bir hükümet üyesıdir. Ingiliz Par- lamenter Geoffrey Van Or- den'in, "Türkiye'de bazılan Kemalizmin mirasını reddet- meye kalkıyoriar. Onlara des- tek verilmemeli" biçimindekı uyansı karşısında Sayın Bakan acaba ne düşünür? Merak edıyor insan... Ama asıl merak edilmesi ge- rekenın, bir soruya verilecek yanıtla ilgili olduğunu sanıyo- ruz. Hollandalı raportör, kendi- sini ağır biçimde eleştiren AP parlamenterlerine kızıp, "Siz bana karşı çıkacağınıza, Ke- malizmiyadsıyan Türk bakanı eleştirin" deseydi ve Avrupalı parlamenterler de Türkiye'ye dönüp, "Kemalizmi eleştirip yadsıyan birine nasıl oluyor da bakanlık görevi veriyorsu- nuz" diye sorsaydılar acaba ulusça ne yanıt verirdik? KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakia turk.net ÇİZGİLlK KÂMİL MASÂRACI ~? TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 9Mayu GÖK VINCI! Sıkorsky S-64 Skycraıte."ın,ıkı 45OO beygır gûcû motoru ku Hxtjdı. Saaf+e 2O4-fcrn. htz yapatn- lıyor- ve bir def*> befztnl 4 fcm gıdebıtıyordu. 1963.'DE BU6UN, peVHEt-IKOPT&l "SfKOGSKY S-64- SKYCJtANE"ıN İLK UÇUfU y/İPILOt. RUS ASlLU MÜHENCHS l&Oft SltCOeSttf 'KIİN ABD '«ûf GeeçeKj-EçrfeDtSi UÇAKUVS VE OZ&LLJKLE t>B HELIKOf*TEIZLE&, ICEfJ&IS/- NE BJJYÛK ÛIU KAZANDIKMIŞn. SKyCBAtJE (GÖK V/UC/) DE BUNLASSOAN &//StYOİ. DEV ıstc£LEr »i a* ÇLE&ÇEVE ıure İ HELİKOPTEK., ALTtNA 0 7ON DU. YÛ/UJ ÇIPLAtC OLAG4K DAKİ SIBO, 1O TONLUK # ULAŞABit-IYOGOU. y&JI MOD£L . XA DA StyıL H/ZME7LEE0E KUUA TORBA'da SATILIK EV Bodrum - Torba'da kaba inşaatı bitmiş deniz manzaralı 180 m 2 dubleks ev satılıktır. Tel: 0 535 660 68 37 Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs CacJ. No: 8 Şişli/lstanbul Tel: (212) 212 O7 O7 (pbx) (1O hat) Faks: (212) 212 68 35 EYÜP BİRtVCİ ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRtMENKUL SAHŞ İLANI Dosya No: 20O2'40O9 Talımat Bir borçtan dolayı hacızlı bulunan. Bayrampaşa. Altıntepsı Mahallesı. Plevne Sokak No 54 kapı no'Iu. Gazıosmanbey Caddesı üzennde İOI kapı no'lu 18 5 pafta. 4341 parsel sayılı 123 nû nuJrtarlı arsanın borçluya aıt 1 2 hıssesı üzennde bulunan A harflı buıa ile birlıkte açA artunnayla satışa çıkartılmışnr Imar durumu Bavrampaşa Beledıvesı tmar Müdürlüğü'nün 30 01 2003 tanh \e 418 sajılı yazısında, 4341 no'lu parsel 07.09 1981 onamh 1/1000 ölçeklı BavTampaşa tmar Planında H=12 50 m (4 kat) ırtıfada bıtışık mzamda konut alanında kalmakta olduğu bıldmlmıştır Gaynmenkulün halı hazır durumu- Sa- nşa konu gavTimenkul. Ba>Tampaşa Altıntepsı Mahallesı Ple\ne Sokak No 54 no'da. Gazıosmanbey Caddesı üzennde No 101 kapı no'lu 18/5 pafta, 4341 savıh gaynmenkuldekı borçluya aıt 1 2 hısse \e hısse üzennde bulunan bınanın tamamıdır. Plevne Sokak üzennde 54 kapı no'lu bına, bodrum kat * zemın kat *• 2 normal kattan oluşmaktadır Bıtışık ruzam betonarme yapı amaçlı olup bınanın dış cephesı dekoratıf sıvalı ve teras çatılıdır. bınaya demır doğramalı cümle kapısından gınlmektedır Sahanlık seramık kaplı \ e merdı\ enler çını basamaklı olup katlarda bırer adet daıre mevcuttur Bına parsel üzennde yakJaşık 60 m2 alana oturmaktadır. Katlardakı daıreler antre - salon - oda - mutfak ^ banyo Vı C pr\eslennden oluşmaktadır. Duvarlan sı\alı ve badanalı, salon ve oda zemınlen tahta. ıslak hacımlerde seramık kaplıdır Yıne ban>o. W C du\arlan 8 sıra favans kaplanmıştır Taşınmazın pencerelen alumınyiun doğramalı. kapılan ahşap. bmada doğalgaz sobalı ısınma sağlanmaktadır Taşınmazda elektnk. doğalgaz ve su tesısatı mevcuttur Gazıosmanbey Caddesı uzenndekı 101 kapı no'lu olan bına zemın kat + normal kattan oluşmaktadır Bıtı^ık mzamda betonarme yapı mesken amaçlı olup bınanın dış cephesı kaba sıvalı ve teras ça- tılıdır Bınada demır doğramalı cumle kapısından gınlmekte kat sahanlıklan seramık kaplı ve merdıvenler çını basamaklı olup. katlarda bırer adet daıre mev- cuttur Bına parsel uzennde yaklasık 60 m2 alana oturmaktadır Katlardakı daıre. antre -t- salon ^ 2 oda + mutfak - banyo + VVC pıyeslennden oluşmaktadır. Duvarlan sıvalı ve badanalı. salon \e oda zemınlen marley, ıslak hacımler seramık kaplıdır Banyo WC ve mutfak duvarlan tavana kadar fayans kaplıdır. Taşınmazda pencere doğramalan alümınjıım. kapı doğramalan ahsaptır Taşınmazda kömür sobalı ısınma sağlanmaktadır Ana taşınmazda elektnk ve su te- sısatı mevcuttur Kıymetı Bıhrkışıce borçluya aıt 1 2 hısseve 57 960 000 000 - TL 'dır Satış şartlan, yen. zamanı I Brnncı açık artırması Eyüp 1. Icra Mü- durluğvi'nde 10 06 2003 tanhınde saat 14 OÖ'ten 14 30'a kadardrr Bu artırmada tahmın edılen kıymetın %75'ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacaklan mec- muunu ve satış masraflannı geçmek şartıyla en çok attırana ıhalesı vapılacaktır Böyle bir bedelfe alıcı ve talıplı çıkmadığı takdırde satış 10 gün uzatılarak vıne Eyüp 1 Icra Mudürluğu'nde 20 06 2003 tanhınde saat 14 OO'ten 14 30'a kadar ıkıncı açık artırması yapılacak, bu artırmada da muhammen kıymetm 0/ o40'ını ve satış masrafını. satış ısteverun aiacağına rûçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması şartıyla en çok artırana ıhalesı yapılacaktır KDV alıcı- ya aıttır 2 Artırmaya ıştırak edeceklenn. tahmın edılen kıymetın %20'sı nıspetmde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdtır Satış peşın para ıledır, alıcı ıstedığınde 20 gunu geçmemek uzere mehıl venlebılır Ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır Bınk- mış vergıler ve tellalıve resmı satış bedelınden odenır 3 tpotek sahıbı alacaklılarla ırtıfak hakkı sahıplen, dığer ılgılılenn bu gaynmenkul uzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı da- vanağı belgeler ile on beş gun içinde daıremıze bıldrrmelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklar- dır 4 thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıvle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcjlar ve kefillen teklıf ettıklen bedelı ile son ıhale be- delı arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve ayrıca temerrut faızınden muteselsılen mesul olacaklardır thale farkı ve temerrut faızı aynca hükme hacet kal- maksızın Daıremızce tahsıl olunacak. bu fark. varsa oncelıkle temınat bedelınden alınacaktır 5. Şartname 14 03 2003 tanhuıden ıtıbaren herkesın gorebılmesı ıçındaırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır ömeğı göndenlebılır 6 Satışa ıştırak edenlenn şartnamevı görmüş ve munderecatını kabul etmış sayılacakian başkaca bıigı almak ısteyenlenn 20O3'332 Tal sayılı dosya nu- marasıyla Mudürlüğumuze başv^ırmalan ılan olunur Basın 22495 ANKARA...ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Doğrusu Bu Cinnah'taki evimde yoğun trafik var. Olaylar, sorular, yorumlar, tartışmalarlageçiyorgünler. 61 yaşında emekliliği öngören yasa da tartışılıyor. Karşı çıkanlar, hükümeti eleştiriyor. Konuya içten- likle, öfkeyle ya da gözyaşıyla eğilenler var. Ayn- ca dudak bükenler. Ülkemizin en önemli sorunu bu mu, diye soranlar. Bu yasayla elde edılecek geliri de küçümsüyor. özellikle sanat ve bilim da- lında çalışanlara 61 yaşta emekliye aynlmayı ya- dırgıyor. Ben de onlara katılıyorum doğrusu. Ata- türk'ün büyük önem verdiği kadın ve müzik dev- rimini yeteri kadar anlamayan, yorumlamayan bir toplumda belli sorunların çözümü kolay değil. Ancak karamsardeğilim. Karanlığın içinde ay- dın çizgiler de var. Bence tartışmayı da onlar so- naerdirecek. Belli konuları doğru çizgideyorum- layarak. Üstün yetenekli iki kız adına yasa çıka- ran bir ülkenin bireyi olmak, her zaman onur ve umut verir bana. Son günlerde felsefe onur dok- torasını alarak yeniden onurlandırdılar bizi. Dün- yanın heryerindeyüzümüzü ağartan elleri var. Var olsunlar. Suna Kan'ın deyimiyle çalabildikleri sü- rece seslenecekler halkımıza. Ikisi de güzel bir bayrak dalgalandırdı müzik dünyasında. Küçük elleri büyük olaylar yarattı. Sonra giderek büyü- dü elleri, geniş yankılar yarattı müzik dünyasın- da. Bu güzelliği donatmak, değerlendinnek gö- revini unutanlara selam olsun! Türkiye'nin kal- binde çalıyor onlar. Bu üstün yetenekleri değer- lendirmek, yüceltmek yerine üç beş lira uğruna nasıl önlemler alınryor! Vaktiyle devlet operasın- da yıldızların parladığı bir gece, yabancı bir bü- yükelçi Maliye Bakanı'na şöyle dedi, perde ara- sında: "Gerekirse iki büyükelçiliğinizi kapatın, bu sa- nat elçilerini değeriendirin." Acı ama gerçek. Devlet operasında, tiyatroda ve de balede pariayan yıldızlar güzel aydınlattı yo- lumuzu. Ancak üzüntüyle belirtiyorum, ilgi ve coşku giderek azalıyor. Bu sanat dallanndan coş- kusunu yitiren bir sanat dalı çok şeyi solduruyor. Oysa soldurmak değil, yeşertmek gerekiyor. Bu- rada devlet tiyatrolannın, operanın, balenin söz- cülüğünü yapmak kolay değil. Bu konuda karar vermek, belli konuları savunmak bir görev elbet, 2000'li yıllarda sanat dallannda aldığımız yol, sah- nede pariayan ve sönen yıldızlar en doğru yol gösterici. Sanat olayları, konserfer, operalar, ope- retler yeteri kadar ilgi toplamıyor, alkışlanmıyor- sa, bütçede kesintiler, kısıntılan yaşamayı değil bu dallan yeşertecek koşultan hazırlamak gere- kir. Böyle düşünüyorum. Istenirse nelerden gelir sağlanacağını görüyoruz. Bu konuda eksileri de- ğil, artılan düşünmek gerekiyor galiba. Parasızlı- ğı öne sürmek yerine yeni yöntemler arayarak il- giyi toplamak, gelir sağlamak gerekir. Sahneler partarsa toplum da yaşar o parıltıyı. örneklerini yaşadık kaç kez. Ancak sahnelerin kararmasını, koltuklann boş kalmasını isteyenler yolu kapa- mak değil açmakla yeni ufuklara yönelebilir. Ka- palı yollan açmayı öngörüyor sanatseverier. Ye- ni donatımlar, yapılanmalarla, yitik yollann açıla- cağını düşünüyor. Belli bütçeleri kapayacak ka- dar zoriayanlar için başka çözüm yollanna baş- vurarak, darboğazlann aşılacağını söylüyor. Sta- tükoyu korumak sanatseverliğe yaraşır bir dav- ranış değil. Emeklilik de tek çözüm değil kuşku- suz. Çözüm aranırsa, bulunur elbet. Cumhuriye- timiz kurulduktan sonra neler yaşanmış, yeni atı- lımlar ve yapılanmalarla çağdaş devlet olmaya nasıl umut bağlamış ülkeyi yönetenler. Izlerini sil- memek, tersine derinleştirmek gerekiyor. Sanat- çıların memur olduklannı unutmak çok önemli sanınm. Sahnedekiler ve salonda oturanlar açı- sından da. Bugün 8 Mayıs Perşembe. Yazıyı sona erdirir- ken kalbim çarpıyor. Arkadaşlar haber veriyor ANKA'dan. 61 yaşında emekli olmayı öngören yasayı Anayasa Mahkemesi görüşüyor, yürüriü- ğünü durduruyor. 61 yaşında kimse emekli edil- meyecek artık. Ellerimi çırpıyorum. Umutla bakı- yorum olaylara. Dünya, değişiyor birden. Doğru- lar yanlışlar yerine oturuyor. Bundan sonrası da- ha doğal bir gelişmeyle gerçekleşecek bence. Aklın yolu bir sözünü anımsryorum. Elbet tüm ya- şamda. Yolumuz açık olsun. 1 2 3 B Ü L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLM.NSAĞA: 1/ Çok eskı zaman, ezel. "• 2/ Ses... Şiir- 2 leri şeriata 3 aykın görül- düğü 1404'te ıçın Ha- lep'te derisi yüzülerek öl- dürülen ünlü tasavvuf şa- iri.3/Malatya 9 yöresinde kayısı kurusuna verilen ad...Kırşehır'inbir ilçesi. 4/ Sayı, ta- ne... Titan elemen- tinin simgesi. 5/ Kuram. 6/ Küçük tuzlu bisküvı... Es- ki Mısır'da güneş tannsı. II Etmen... Şenliklerde cadde- lere kurulan süslü kemer. 8/Küçük akarsu... Küba'run para birimi. 9/Az pişmış et... Mezopotamya'da kurulmuş en büyük sitelerden biri. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Taşlan, kayalan parçalamakta kullanılan sıvri kazma... Satrançta bir taş. 2/ Maksim Gorki'nin bir romanı... îri tanelı bezerye. 3/ Bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper. 4/Hu- bubat tozu... Bir zaman binmi. 5/Nükleer etkin- hğuı ölçümünde kullanılan bınm. 6/ Mitoloji.. Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sa- yı. II "Misket Hmonu" da denılen küçük bir limon cinsi... Bır cetvel türü. 8/ Japon Şınto dınının en büyük güneş tannçası. 9/Küçük erkek kardeş... Müzikte üç ya da dört sesın bır arada tınlaması.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear