Catalog

-I1MAYIS20O3PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 İE Kt Hesap Bektronik posta: <teniZ9omecumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212^512 44 97 Yeditepe Univer- sitesi'nden Yrd._ Doç. Dr. Atılla Öner. "2003 butçe rakamlan- nın gerçekleşeceğını varsayıp 2004, 2005 ve 2006'da tum butçe ka- lemlerinde; vergi gelir- lerinde yüzde 5 fazla, personel giderlerinde yüzde 5 tasarruf, trans- fer gıdeHerınde yüzde 10 tasarruf, can harca- malarda yuzde 10 ta- sarruf, yatnmlarda yüz- de 10 tasarruf yapılırsa 2006'da faiz dışı fazla, tüm faiz ödemelerinı karşılıyor. 2007'den tti- baren aynı yaklaşım fazlayı daha da arttırı- yor. Diğer bır deyışle, 2007'den ıtıbaren, elde edılecek fazlayı ek so- run yaratmadan ınsanı- mıza yönelik kullanma şansımız doğuyor." Kaldınm Aktf Kokçe: "Buyük şehırlerde her yıl bahar aylarında başlayıp yaz sonu- na kadar suren gele- neksel kaldınm yenıle- me şenliklerı başladı. Binlerce matematik, fi- zik, kımya, zıraat mü- hendisının ışsız olduğu bir ulkede kaldınm mu- hendisi olmak varmış." - IMFHB ipler gerilmiş... "Un serilmesini istemiyoıiar!" raştırmacı yazar Doç Dr Hüner Tuncer, Osmanh'nın kaderyıllan olarak nıteledığı 19 yuzyıldakı sıyası gelışmelen "Doğu Sorunu ve Buyuk Guçler" kıtabında mercek altına alıyor Umıt Yayıncılık'tan çıkan kıtabında Tuncer'ın son derece yalın bır dılle ele aldığı konular, hıç kuş- kusuz gunumuze de ışık tutuyor "Doğu Sorunu, gerçekte Batılı guçlenn, Hırıstıyan halkların Musluman bır devlet olan Osmanlı Impara- torluğu nun egemenlığı altında yaşamasını bır turlu kabul edememesının bırolgusuydu Osmanlılar, Ba- tılı hukumetlenn ve halklann gozunde 'barbar'dan başka bır şey değıldı Avrupa devletlerıne duşen başlıca gorev, aralannda bır bırlık oluşturarak, Os- manlı devletını Avrupa topraklanndan defetmek ol- malıydı" "Osmanlı devletının guçsuzluğunden yararlanan ve kendılenne baş kaldıramayacağını varsayan Av- rupalı guçler, Osmanlı'nın egemenlığı altında yaşa- 'Buyuk Guçler' yan Hınstıyanlar ın durumunun duzettılmesını baha- ne ederek Osmanlı devletının ıç ışlenne karışmışlar, 1856 Pans Antlaşması'nın buna olanak tanımayan hukumlenne karşın, uluslararası hukuk kurallannı da çığnemek pahasına Osmanlı'nın egemenlık hakkıy- la bağdaşmayan eylemlerde bulunmuşlardı" "Osmanlı kurumlarının lyıleştınlmesı ve yenılenme- sı anlamına gelen reformlara ılışkın Batılı guçlerın tu- tumlanna gelınce, Avrupalı devletler bu reformlann gerçekleştınlmesını Osmanlı'nın yaranna olacağı ıçın değıl fakat kendı dındaşlan olan Hınstıyan halklann durumunun duzeltılmesı ıçın ıstemış ve boylelıkle, bır anlamda Hınstıyanlann Osmanlı'ya karşı ayaklana- rak, ozgurluklerıne kavuşmalannı ozendırmıştı" "19 yuzyılın ılk yansında Osmanlı Imparatorluğu'na karşı ayaklanan Sırplan ve Yunanlan, aynı yuzyılın ıkıncı yansında Eflak-Boğdanhlar, yenıden Sırplarve Karadağlılar, Gırıtlıler, Bulgarlar, Bosna-Herseklıler ıle yıne Sırplar ve Karadağlılar ızlemış ve tum bu ayak- lanmaların sonucunda, soz konusu halklar Osman- lı'dan once ozerklıklennı, daha sonra da tam bağım- sızlıklannı elde etmıştı" "19 yuzyılda Osmanlı'ya karşı yer alan ayaklanma- ların sonuncusunu 1876-78 Balkan Buhranı oluştur- muş, bu buhran sonucunda Sırbıstan, Karadağ ve Romanya bağımsızlıklannı kazanmış, Bulganstan'da yenı bağımsız bır devletın temellerı atılmıştı öte yan- dan, Bosna ve Hersek'ın 'de facto' Habsburg yone- tımıne devredılmesıyle, gelecektekı 20 yıl boyunca ıç- ten ıçe kaynayacak olan Avusturya-Sırbıstan rekabe- tının tohumlan da atılmıştı" Doğu Sorunu ıle başlayıp sonu Bırıncı Dunya Sa- vaşı'na varan bır payfaşım Aynı paylaşım bugun farklı aktorlerle yenıden tezgâhlanmıyor mu'' Yüksek Yerilim Hattı erdıncutku a yahoo.com Ormanlan bıze bırakın darağaçlannı yakın' Yeniden hep beraber: Defol Amerika! _ Eskı gazetecı ağabeylerden Yılmaz Öztürk, ABD'nın Turkjye'den ozur dı- lemesını ıstemesı uzerıne dıyor kı "Bu şaşkınlık, bu telaş nıye"? Oysa, Amenka oldum olası hep ay- nı Amenka Dun ne ıdı ıse, bugun de o Genç Turkıye Cumhurıyetı'nı yıllar yılı gormezlıkten gelen Amenka da bu Amerika değıl mı ıdı*7 (ABD, Lozan Antlaşması'nın ar- dından ılan edılen Turkıye Cumhu- rıyetı'nı tanımamıştı) Yıllar yılı, 'efendımız' dıye bız eteklemedık mı bu adamian Ne değıştı kı? Şaşılacak bır şey yok, kendılennı dun olduğu gıbı bugun de dunyanın efendısı goruyoıiar, hepsı bu Çok dıyorlar, çokuyoruz Ne var bunda alınacak Teslımıyetımıze oylesıne alışmışlar- dı kı yaşadıkları bu son şaşkınlık 'çok' emırlenne 'yanlışlık'la uymamamızdan doğdu Yoksa bızım polıtıkamızdan kuşkulandıklanndan değıl Zaten, şaşkınlıklannı atlatıratlatmaz, yenıden dışlerını gostermelerı, 'ba- ba'lanmalan bundan Bu da bıze, adam olmanın yolu- nun, başkalannın 'çok' emnne uy- maktan değıl, çeyrek yuzyıl once 'defol Amenka' deme cesaretını gos- teren ve kımını darağaçlarında, kımını sokaklarda temızledığımız ulusal onu- runa duşkun gençlenmızın yureklenn- den geçtığını gostenyor Haydı, yenı- den hep beraber, defol Amenka 1 " ÇED KÖŞESİ OKTAY EKÎNCİ 'Kentim îstanbul' Diyebilmek... Istanbul Buyukşehır Bele- dıyesrnın "Kentim Istanbul" kampanyası ıçın Lutfu Kır- dar'dakı "büyük buluşma" yemeğıne, sağolsunJar, benı de da\et etmışlerdı Gıde- medım Aynı kampanyanın de\ afışlennde 'ben İstanbullu- yum' dıyerek gulumseyen unlu ışadamlanmızın v e sah- ne sanatçılanmızın gozlenn- dekı "kente bakışlaruu" ın- celedım Aralannda, yıne bu kent ıçın nıce fedakârlıklarla yılla- nnı harcamış kışılen goreme- yınce de, "Acaba" dıye du- şundum, "güzetim yemekleri de sadece bu afişlerdekiler mi yedikr?»" Merakımı medyamız gı- derdı Orneğın Sabah gaze- tesı habennı, "tstanbıühılar kentleri için buluştu" başlı- ğıyla venyor \ e Valı, Emnı- yet Muduru gıbı resmı proto- kolun dışındakı en unlu "ls- 'KENTİM ISTANBUL' PROJESI tışmak ıstenm Eğer ıkıncı- sıyse, yapmalan gereken ba- zı çalışmalar hakkında da onenlerım var Dıyelım "örnek İstanbul- lu" durumundalar Acaba, sozgelımı ParkOteTın yıkım surecınde nasıl ta\ır takın- mışlardı 7 Boğaz sıluetını de- len "gökdelenkr" ıçın ne du- şunuyorlar 9 A.ralanndakı unlu turkucunun bu kente hızmet adına her yere "lah- macuncu" dukkânı açmasına ne dıyorlar 9 "3. köprünün" engellenmesı ıçın ne yapıyor- lar 0 Kentın akcığen olan ku- zeydekı ormanlara goz dıken vıllalara sığınmayı "İstanbul- lu" olmak sayıyorlar mı 9 Yenı defterdann kentın sım- gesı tanhı yapılan "otelcilere satma" gınşımıne tepkı gos- terdıler mı 7 "KentH adayı" iseler.M Gurtunave 'Istanbullular' tanbuflular" ıse şoyle sırala- nıyordu "MehmetEminKa- ramehmet, Sakıp Sabancı, Cüneyt Arkm, İzzet Gunav, Harun Kolçak, Yılmaz Mor- güi.."(29 04 2003) Amaçlar ve örnekler Başkan Ali Mufit Gürtuna, Kentim îstanbul projesının başlıca gerekçesını şoyle ozetlıyor "tstanbul'untaıih- sel ve kulturel değerierinin ko- runmasL-" Bunun ıçın de ay- nı amaca yonelık "kentü dav- raıuş modelini" yaygınlaştır- mayı hedeflıyor (îstanbul Bultenı,Nısan2003) Gurtuna'nın bu sozlen ıle afışlerdekı bakışlan duşunu- yorum Butanınmışveışle- nnde başarılı "İstanbullu- lar", acaba o hedeflenen kentlı bıhncının "örnek kişi- leri" olarak mı seçıldıler9 Yoksa onlar da bundan boyle "aynı amaca uy gun davrana- rak" kampanyaya destek ver- mek ıçın mı on saftalar9 Eğer bınncısıyse, doğrusu bunu oturup aynı kışılerle tar- Ya da dıyelım kı "bundan böyle'' Istanbullu olup, kentın tanhı \ e doğal de- ğerlennı koruma- nın onden olacak- lar Bu durumda da ılk onenm, yann- dan tezı yok, orne- ğın hemen "Moda SemtGirişimrüe ılışkı kurmalılar, Lutfu Kırdar'dakı yemekte tanışa- madıklan kentlıle- nn, bu semtın kul- turveçevredeğer- lennı yok etmeye aday "kıyı otoyolu" projesuu durdurma çabalan- na destek vermehler Benzer şekılde yıne ye- mekte goremedıkJen "Arna- vutköjlülerle" bırlıkte 3 kopruye karşı dırenebılırler veya "Cihangirlilerie'' ya da "Ada dostianjia'' goruşup ta- nhı dokunun yaşatılmasına katkıda bulunabılırler "Dra- goslıUarla" anlaşarak beton- laşmanın karşısına dıkıhp, MimarlarOdası'nı da zıyaret ederek su ha\ zalannı ımar ta- lanına kurban edecek ISKİ yonetmelığının ıptalı davası- na "tnüdahil" olabıhr, ÇE- KÜL'un ağaçlandırdığı alan- lara bıle goz dıkenlere karşı bu \ akfımızın "7 Ağaç" kam- yanyasına katılabılırler Butun bu gerçek ve ozven- lı "tstanbuJIularia" Lutft Kırdar dakı şolende neden buluşamadıklanna gelınce Bu soruyu da \h Mufıt Gurtuna'ya sorabılırlerse, bı- ze de yedıklen yemeğe tt afı- jet olsun" demek duşuyor Oekıncı" cumhunyetcom.tr. KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behhakta turk.net ÇİZGİLtK KÂMÎL HASARACl HARBt SEMIHPOROY semıhporoy(a yahoo.com BULLT BEBEK MRAYÇIFTÇI bulutbebek/ı hotmail.com TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKVS 11 Mayıs SAİT FAİK'/N ÖYKÜ DUNYASL. OLMufrra YUZYIL. " \/e "4N*L tZULEiel (SEMELLtKLE YOKSUL KES/M SAIT VE SE/eç£<Ç/ BtÇtMPE , COĞA IMSAN KlLEfil OE SEM/Ş y£K TUT~MAK7?Qy£>l f Şımdt mu£€ ohn Surşaz dakt ev/ gcru/ VE FAlK'ısl ÇOK PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU 'Annem İçin' Annemızın yattığı yoğun bakım servısının kapı- sı açılıp dışarı çıkan hemşırenın bıze doğru geldı- ğını gorduğumuzde, kardeşım de ben de artık her şeyın bıtmış olduğunu anlamıştık Gunlerdır o kapının onunde beklıyorduk Annemızın durumu her geçen gun bıraz daha kotuye gıttığınden ken- dımızı bu "son "a hazırlamıştık Bıze uzgun bır sesle, "Başınız sağ olsun " dıyen genç kadına annemıze karşı gosterdığı ılgı ıçın teşekkur ettık Sonra her olunun arkasından yapılması gereken ışlere, ışlemlere verdık kendımızı Insan, her bı- rı ayrı bır koşuşturma gerektıren bu ışler arasın- da ıçındekı acı ne kadar denn, ne kadar taze de olsa o "son"un, o "gen dönuşsuzgıdış"\n kendı- sı ıçın ne anlama geldığını pek anlayamıyor Yu- rekte acı, goz pınarlarında yaş olan o "son"la, o "gıdış "le gunler, haftalar belkı de aylar sonra yuz- leşmeye, "ölum"u bır ınsanı toprağa verışın ote- sınde bır "eksıklık", bır "olmayış" olarak algıla- maya başlıyor Insanın yaşı ılerledıkçe yaşamındakı eksıklıkler de, olmayışlar da çoğalıyor Ama hıçbır "eksıklık", hıçbır "artık olmayış" bır annenın olumundekı ka- dar guçlu, derınden hıssedılmıyor • • • Dun Selim lleri'nın, 29 Kasım 1980 gecesı ka- leme aldığı, once 1983 yılında Ada Yayınlan tara- fından, geçen hafta da Doğan Kıtapçılık'tan çıkan "Annem Içın" adlı kıtabını okudum Sevgılı dos- tum kıtabın arka kapağına, "Annem Içın bır da- ha yayımlanmayacaktı Yenıden yayımlıyorum Bu çırkın dunyada annemı çok özledım Bu kıta- bı yenı ınsanlar okusun ıstıyorum Onlar da an- nemı sevsınler ıstıyorum" dıye bır not duşmuş Çok sevdım Selım'ın erken yaşta Alzheımer has- talığına yenık duşen annesını Kıtabının bır yennde şoyle yazıyor "Bır daha ya- şamayacağım o yıllan, hep ıçe kapanık, hep tu- tuk, sevınçlerde bıle kedenn, hûznun payını bır türiü yalıtamamış aıle hayatımızı bugun butun bır yurt gıbı algılıyorum Butun bu anılarda yığınla kı- nklık duyumsuyorum, yığınla ıçe kapanış llkokul- dayken annemın şışmanlığından, ortaokulday- ken de babamın bana uydurulmuş, eskı takım el- bıselennden utanırdım Neden böyle olmuştu? Neden, annem, babam, ablam ve ben bırlıkte geçırdığımız azız gunlerde bırbırımıze açılama- mış, bırbınmızı anlayamamıştık " Bu satırian okurken annemın olumunun ardın- dan duyduğum pışmanlıkları yıllar sonra bır kez daha duydum Annem yaşarken ona hep sorma- yı duşunduğum, ama hıç sormadığım, başka bır gune bıraktığım sorular geldı aklıma Ona hep soylemeyı duşunduğum, yanlış bıldığını sandı- ğım, doğrusunu oğrendığımde daha mutlu olaca- ğına ınandığım, ama hep erteledığım bırçok olay geçtı gozlenmın onunden ölumle karşı karşıya gelınce ertelemeler, baş- ka gune bırakmalar, onemsememeler, onemın far- kına varamayışlar, açılamamalar, anlayamamalar, anlatamamalar nasıl da buyuk pışmanlıklara su- rukluyor ınsanı • • • Bugun "Anneler Gunü" Bu tur "özel" gunle- n yadırgarım aslında "SevgılılerGunu", "Sıgara- yı Bırakma Gunu", "Dünya Caz Günû" gıbı gun- ler bana anlamsız gelır Seven her gun sever, sı- garayı bırakmak ısteyen her gun bırakabılır, cazı seven ınsan da her gun dınleyebılır, dıye duşunu- rum Fakat "Anneler Gunu "nun ayrı bır yerı var Sevgılenn bıle metalaştığı, her gun bıraz daha çır- kınleşen dunyamızda venlen bır çıçekten, gotu- rulen bır armağandan çok daha otede bır anlamı varAnneler Gunu'nun Eğer bır gun sevmeye, da- ha çok sevmeye, yenıden sevmeye başlamaz- sak, nasıl onune geçenz yarın yaşayacağımız bu- yuk pışmanlıkların'? Tum annelerımızın yaşamlan uzun, yıtırdıklen- mızın de ışıkları bol olsun (e-posta: dkavukcuoglu(â superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDA> SAĞA. 1/ Gurcıs- tan'uıguney- batı ucunda ozerk cum- hunyet 2/ Trabzon'un Akçaabat ıl- çesınde bır gol Dınlen- mek ıçuı ça- hşmaya ara verme 3/Bır ışı yapmaya hazır " B y yağmuru gıbı geçı- verdı aşkımız" (Şar- kı) 47Tahıl olçmede kullanılan bır ol- çek Vılayet 5/ Halk edebıyatında uyağa venlen ad Teşhıs 6/ Demınn sımgesı Soylu II " — deryasuı boylayalım Ummana dalmağa gel- dım" (Pır Sultan Abdal) Bılgıçlık taslayan kım- se 8/Kamboçya'nınparabınmı Se\ap 9/Mo- bılyacılıkta ve otomobıl koltuklannın kaplanma- sında kullanılan doşemelık bır kumaş cınsı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yururken dayanmak ıçın kullamlan kalın so- pa Harman yenndekı tahılın taş ve toprakla ka- nşık kahntısı 2/ Alevı-Bektaşı torenlenne ven- len ad " — pencerenden bır gul at bana / Işık- larla dolsun kalbunın ıçı" (A M Dıranas) 3/ In tanelı bezelye Tatlı bır çorek 4/ Karahındıba- nuı sebze olarak yenen yapraklan Bu" nota 5/ Bır organımız Kenar susu 6/ Samaryum ele- mentının sımgesı Bır malın cınsını ve fıyatuu gosteren kuçuk kâğıt 7/Kızıltuylubırkuş Ço- rum un bır ılçesı 8/"—Delon" Fransızaktor Kaynağı mıtolojık çağlara dayanan kmşlı bır çal- gı 9/"—yâr kolen olayım Kabul eyle kul yen- ne" (Karacaoğlan) Mesafe