25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 NİSAJI 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYP J\^ LJ L J. LJ J \ kultur(§ cumhuriyet.com.tr KULE CANBAZI SUNAYAKEN Kapıları da hepdevdir." A menkaBırleşikDevletlen'ninlrak'ıış- j \ 8a ''y'e bırîıkt© gazete sayfalanndakı f-M oyuncak haberlen de artar! Çocuklann JL A. televızyon ekranındakı savaş görüntüle- nn<tn etkilenmesınden dolayı oyuncak sılahla- ra ilgının aıtmasuıın yanında, Saddam ve Irak- lı liderlere benzetılerek yapılan oyuncak bebek- lere .oğuntalepolduğunubıldirenhaberler.ölen çocüc gorüntiıleriyle büyük bır tezat oluşturur. ÖzdemirAsaFJI şu dızelennı okuduktan son- ra, eğer yaşıyor olsaydı, şaınn bu tür haberlere hiç şaşırmayacağını söyleyebıluız. Oyuncak bir musluk gördünüz mü? Ben çok çok oyuncak askerlergördüm Ojuncak bir tava gördünüz mü? Oyuncak ben tanklar, tüfeklergördüm Kurtuluş Savaşı sırasında, karargâhını Lıce'ye kuran Kâzım Karabekir Paşa, Kaymakam Ali Fikri Bey'ın üç oğluna oyuncak tahta tüfekler- le atş talımlen yaptınr Çocuklardan on bır ya- şında olanı Vedat Günyol'dur ve edebıyatımızın cumüurbaşkanı, kendısı\ le yapılan bır söyleşı- de. o yıllarda ağabeyının saçma rüfeğıyle btr köylü kadıru yanlışla vurduğunu anlatarak, özür dılemek üzere babasının çağırttığı yaralı kadının kocasının şu sozünü anımsar: "Aman, Bek haz- retleri, kulun kölen olam. Benim Halime'm hayattadır. Hem hayatta oltnasa da canınız sağ olsun. On kan feda olsun size. Kanmn sö- zii mü olur?" Çocukluk günlennde oynadığı tahta sılahını anımsayan şaırlerden bın de Oktay Rifat'tır: Nerde tırtülı küpeli uçurtmam Tahta ktlıcım borazantm Bu resimler bana benzemiyor Ben mutlaka başka insanım Osmanlı sarayında bebek evl Özdemır Asaf, oyuncak silahlann çokluğuna dıkkat çekmek ıstedığı dızelerde "Gördünüz mü" dıye sorarak olmadığını belırtse de, oyun- cak musluk da, tava da vardır. Kız çocuklan ıçın yapılan oyuncak mutfak setınde tava, tencere, musluk, ocak, fınn gıbı birçok eşyaya yer venlır. Aynca, bebek evlerinde de bu tür oyun- caklara rastlanıhr. Özdemır Asaf ın, bır evdekı tüm eşyalann oyuncaklarının yer aldığı bebek evlennı anımsamamasının nedenı, Avnıpa'da yaygın olan bu oyuncağın ülkemızde bulunma- masıdır. Ev hayatının brr modeb olarak yapılan ve çok pahah olan bebek evlenne ancak varlık- h aılelerın "malikânelerinde" rastlanılır. Oyuncak konusunda ülkemızde bılımsel çalış- manın temelını atan Prof. Dr. Bekir Onur'un "Oyuncaklı Dünya" adlı kıtabmdan, Osmanlı sarayında bebek e\ınınolduğunuöğrenınz. "Sa- bah ilk iş olarak Dolmabahçe Sarayının yo- lunu tutuyorum. Dün telefonla aldığım bilgi müthiş heyecanlandırmıştı beni. Topkapı Sa- rayı'nda bulunmayan oyuncağın Dolmabah- çe Sarayı'nda bulunması çok anlamlı gelmiş- ti bana." Belar Onur'u heyecanlandıran. arkeolog Ezel Üter'm gün ışığına çıkardığı bır oyuncak evının parçalandır. Ne var ki, Bekır Onur'u Ankara'da zıyaret ettığımde, bebek evırun parçalannı göre- mediğinı söylemıştı. Bız de, sevgilı hocamıza, verdiğı onca emeğe saygı göstergesı olarak, Top- kapı Sarayf nda rastladığımız oyuncak ızını ar- mağan edelım: Saraym Çuı Porselenleri bölü- münde, 17. yüzyıl ortalanna aıt bır kâse üstün- dekı resımde oynayan çocuklar vardır Çocukla- nn bazılan üflemelı çalgılar çalarken bın tahta ata brnmektedır. Beyaz kâse üzenne ma\ ı boyay- la yapılan resimde, top ve topaça benzer oyun- cak ıle oyna> an çocuklar da dıkkat çeker! istanbul'u oyuncağa benzetenler Her ne kadar, Istanbul'a gelen yabancı gezgın- lerın, sanatçılann anılannda. rastladıklan bır oyuncaktan bahsetmelenne pek rastlanmasa da, istanbul'u bir oyuncağa benzetenler yok değıl- dır Onlardan bınne, Edmondo de Amicis'e ku- lak verelım: "Sokaklarda böyle güzel, ancak peri masallarında görülebUecek türden yapı- lar karşısında hayrete düşüyor insan. Sanki hava koşullanna dayanamayacakmış gibi na- rin bir görüntüleri var; şekerden yapılmış ka- lelermiş de eriyip gidecekmiş izlenimi uyan- dınyorlar." Amıcıs'ı okuduktan sonra geldı aklıma, bır yandan ağzımızda enyıp gıden, öbür yanda da öttürdüğümüz düdüklü horoz şekerlen, oyuncak değıl mıydıler 9 . 'Oyuncağa düşkün bir padlşah' Anılannda, saray \e oyuncak arasmda bir bağ kuran, Ingılız kadm yazar Julia Pardeo'dur. 1835 yılrnda tstanbul'a gelen ve çok sevdığı bu kentte dokuz ay kalan Pardeo, dönemın padışa- hı II. Mahmut hakkında şu yorumda bulunur. "Hiçbir hükümdar, Sultan Mahmut kadar kendi kendini aldatmamıştır. Bu padişah ka- rakteri gereğince (başka türlü bir deyim bu- lamıyorum) aşırı ölçüde kendini beğenen, ye- niçerileri ortadan kaldıran, büyük bir impa- ratorluğun reformcusu, dünyanın en ciddi adamlanna söz geçiren bir insan olmakla bir- likte, yaptığı işler köklü bir reformdan çokbi- çimsel bir düzelticilikten başka bir şey değil- dir. Bir yandan da kozmetik tüketicisi, süse ve oyuncağa düşkün, gereginde de yüksek din adanmdı." Zünh'teki bır antikacıdan, çok eskı, oyuncak brr ayna aldım. "Oyuncak ayna olur mu" diye sormayvn Julia Pardeo'ya göre, Osmanlı sarayı \ e oyuncak konusunda, aynalan da değerlendir- melıyız: "Aynalar, düşünülebilen en güzel oyuncaklardır. Bir Doğu güzelince, bunların işlemesinde gösterilen ustalık, yapıldığı ma- denin değerinin yüksek olması kadar önem- lidir. Bu gerekti oyuncaklardan biri, harem- de; bir kadının her zaman yanı başındadır." Pardeo. 1836 yılnun eylül aymda aynlır Istan- bul'dan. Onun kentı terk etmesınden kısa bir sü- re sonra, 17 Eylul gününde II. Mahmut, 51 do- ğum yıldönümu ıçın şenlık düzenlenmesını em- reder kı, bu olay tarihırruze brr padışahın verdi- ğı ilk doğum günü partısı olarak kaydedılır Pa- dışaha o gün, yaşından dolayı bir oyuncak arma- ğan edılmemış olsa da, kendınden sonra tahta ge- çen oğlu Abdülmecit'e "veladeti hümayun" diye anılan doğum günü şenlıklennde brr oyun- cak sunulduğu düşünülebılır! . Ama. bunu düşü- nebıhnek 1923 devnmnun msan beynrne bır ka- zanımıdır. Çünkü o yıllarda, değıl brr padışaha oyuncak armağan etmek. böyle bır yazı kaleme almak bıle saltanatla alay etmek olarak algılana- cağından. kellenız gıderdi. Sarayda oyuncak mı? Ben bu sorunun yanı- tını şu dızelerimde vermıştım: Kapıları da hep devdir dünyadaki saraylann tokmağa uzanıp sokaktaki çocuklarla oynamasm diye veliahtlar www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 • 27 - 04 - 2OO3 - PAZAR I S H N B U L B U Y U K S E H I R B i lı t D i Y l 5 I GEMAIı RESİÎÎREY H K0N8ER SAIıDNU MAYIS 2003 1 Mayıs 2003. Persembe 20.00 NATIONAL MUSICAL THEATER • SOFIA BALLET COMPANY 2 Mayıs 2003. Cuma 20.00 •ALLET DE LORRAINE 3 Mayıs 2003, Cumartesi 20.00 DÜNVt MOMIYERI ISTtHIJlIUVUKSEHIK lElECYESI CRR DANS TİYATROSU I<m~v* G«yvın UcM*»n N>c«le Caccn» P I a t e U S f e 4 Mayıs 2003, Pazar 20.00 DİLEK EVGIN DANS PROJESİ \m DEIliZ KIZI Golge Oyunu Yazan Ayİın ÇaUtp Yoneten . Serkart KesJan Işıİ Kasapoğlu Tel 0212 S8S 59 ^5 ? sema*erkumpan>a#*mpcronlınc uım * * " » .„_., a™, MIM -Uc - . M » * Oil«k Evfin - » - L Mun Uımankaş >r~ .—ı ! »He Gntaı Scfe Svetfîn K»l' "GÜNÛMÜZ FASLI" ISTHBIUL OUNTIK TUm NUZIfil TOHUIUCU 7 Ihjıs 20*3, Ç«şa«*a 1SJ* SOUTAIRE TATARBTAN MUZIK VE DANS GUNLERİ 1-9 Mayıs 2003,19.30 TATARİSTAN DEVUT MÜZİK VE DAHS TOPLULUĞU • 10 Mayıs 2003, Cumartesi 20.00 ISTİNIUL •UYÜKSEHIR IELEDIYESI CRR OPERA, ORKESTRA VE KOROSU Selman kit Ask-ı Memnu [Oterı. 2 Pcrtfel ükrdi* Tarık Gunersel İlanlannız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam com tr peroreklam@superonline com www perareklann com.tr İSTAHBUL BOYOKSEHİ» BELEDIYESM L 11-1S Hayıs 2003 11 Mayıs 2003, Pazar 19.30 MİMAR SİNAN UNİVERSİTESİ . ÖĞRENCİ SENFONİ ORKESTRASI ! i2Mayi$2003,Pazartesi15J0 PERA GÜZEL SANATLAR BALE BÖLÜMÜ "Yarıfiın Yıldızlan' T I Y A Î 8 O HAYATîN AYNASİOiR j İ.T.Û. TÜRK MUSIKİSİ l D.K. TÜRK HALK MÜZİĞİ TOKULUĞU > 13 Mayıs 2003. Salı 19.30 TRAKYA UNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI HARBİYE UĞRULSAH [12)240 77 20 Frol Vjsıf Hasa - - SveUa - " 30 NİSAN I 2.3,4 MAYIS IN. RKHARD Vann W SIUKESPUItE / YDMCII: Vücel E»TIW 3.4 UAY1SIENİM KÜÇÜK YHOIZIM (CO.) Vazm N GUUV t OZf K / Yanelm: C ÖZEK r .AT MURİSAHNESİ TEL{0212) 526 53 80 30NİSAN 1,2,3.4MAYIS LÜKÜS HAYAT (M.O.) Ymon Ceıml Iteıt REY EkremftesittEY / Yoneteı Hcidun OORMfN 34MAYIS İSÜ SİSLİ P)S rUSUJ (ÇO.) Ymon:V.IUDWIM IÜCXE« /YönHsn N OZÜN ÜSKÜDAR M CELÂL SAHMESİ TEL:(0216) 333 03 97 14 Mayıs 2003, Carşamba 18.30 HALİÇ UNİVERSİTESİ KONSERVATUVAR KOROSU 15 Mayıs 2003, Persembe 19.30 İSUNIUL lUYÜKSEHIB IELEDIYE5I KENT ORKESTRASI 1« Mayıs 2003, Cuma 19.30 , YILDIZTEKNİK UNİVERSİTESİ • < MODERN DANS PROGRAMI ! DANS TİYATROSU LABORATUVARI: 17 Mayıs 2003, Cumartesi 19.30 ISTH1UL lÛYUKSEHm IEIEDIYESİ CRR DANS TİYATROSU >: Cryvan McMİIUn. Nkole Ciccıv», 30NİSAN 1 234MAYrS DÜĞUN YADADAVUL Hamet ZEYIEK . r«K«n Pıo( Dr Kurinn KARADAG 3,4 MAYIS KURSUN ASKERİN UTANC1 (ÇO.) Y a K İ L i p i / t i "Zeynep Tanbay. Aydan Tûtter, IIMayıs 2003, Paar 15.30 İTÜ MIAM ETKİNLİKLERİ K«mnzisy»n Öğrencileri Konseri tfül Kastak T«4u«» Y»,,J ı IİZ Öz^e r Cem Ömer»ilu -On« ı Ays«can Ol^un - I I Mayıs 2003, Pazar 20.00 | 19 Mayıs 2003, Pazartesi 19.30 İ.Ü. DEVLET KONSERVATUVARI | İ. Ü. DEVLET KONSERVATUVARI ÖĞRENCİ ETKJNLİĞİ İ BALE BÖLÜMÜ Lı Finta Cıardinıtta (O»era, 2 P««| GOLDEN TULIP ERESIN TOPKAPI HOTEL KAOIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ if^^gŞmU 30 NİSAN.U.3,4 UAY5 SEKİZ KADM Yuzıın «obert THO»«AS / Yoneloı Nedıtl DENİZHAN 3 4 UAYIS KARAGOZÜM İKİ GÖZÜM (ÇO.) YMO n: T. OZENEM / Yontto l WM GAZİOSMANPASA SAHNESt TEL (0212) 578 60 67 30 NİSAN 1,2,3,4 MAYIS ASK-I MEMNU Vozan Halid Zrya UUKLIGIl Tank GUHEKSa / Ybnelen: Hokon »LT1NEI 3 4 MAYIS GÜNESİN CKHU (C.O.) Yoren İMul *VUNC / Vonclen Hıkn»! KOKMUKCÜ ÜMRANİYE SAHMESİHtÖC16) 461 85 22 30 NISAJU ,2,3,4 MAY1S HASIR SArKA " cEugmeUUICHE/Yonelen A1THGUN 3 4 MAYIS DON KIŞOT rETMEN'E KARŞI (CO.) Yazn. S MUHU9 /Ydrefcn: L ÜZÜMCU PRESS bilet;x HARBİYE CEP SAHNESİ TEL :(0212) 240 77 20 29 NİSAN 1 2 MAVIS TAHTEREVAUİDE ÜC KİSİ Yozon: LIUNAKI/ Y«4n.: E. rŞllOAK • ..*,,. 6.000.000 - 5.000.000 îl (Müzikal Oyunlar) 5.000.000 • 4.000.000 Tl fNormal Oyunlar) 2.000.000 TL ;Cocuk Oyunları) ESİNTtLER ZEYNEP ORAL Yine Bağdat Müzesi... Geçen Pazar, bu köşedeki Bağdat Müz« si'y'e ilgili "Yok Edilen Bir Uygarlık" yazıma si; den gelen tepkilerde acı, öfke, isyan duyguls rının yanı sıra bundan sonrası için duyulan er dişe dile getiriliyordu. Bağdat Müzesi'nden yağmalanan, kaçınla eserlerden hiç mi umut yok? Bundan sonı bulunmaları olasılığı var mı? Bunlar Irak'a i; de edilecek mi? Yok mu edildiler, bir yerierd saklanıyorlar mı? Ne gibi önlemler alındı, ari nıyor? Bu soruların yanıtlannı hafta boyunc dış kaynaklı basından araştırmaya çalıştım. ? itiraf etmem gerekir ki, büyük bir umutsuzj* luğadüştüm. Evet, bir yandan uluslararası kuî ruluşlar, bilim adamları, arkeologlar. öte yan» dan dünya müzelerinin sorumluları toplanl üzerine toplantı düzenleyip ne yapabilirizi tar^ tışıyor... Evet, eserlerin bulunması için dünyaf- nın her yanında çabalar sürdürülüyor. Am kaybın büyüklüğü karşısında bütün çabala okyanusta bir damladan farksız... Üstelik a alan Üsküdar'a çoktan geçti! Üç gün önceki Herald Tribune gazetesi yak laşık 20 eserin Bağdat müzesine geri getirildi ğini belirtıyordu. "Yağmacıların"elinden alınıı getirildiği ileri sürülen eserler arasında l.ö. yüzyıla ait Asur kralı büstü de varmış... İlk an dan ben dillerden düşmeyen 170 bin sayısı nın yanında 20 eser nedir ki! The Observer v Deutsche VVelle gazeteleri, 26 Mart günü OR HA'nın (Yenıden yapılanma ve Insani Yardın Kuruluşu'nun) Pentagon'a verdiği listeye dik katleri çekiyor. Bu 16 maddelik listede Bağ dat'ta özellikle korunması gereken yerler sap'İ tanmıştı. Birinci sırada Irak Merkez Bankasif ikinci sırada Bağdat Müzesi yer alıyordu. Bağ» dat ışgal edilir edilmez Amerikan askerlerinirt sıkı korumayaaldıklan Petrol Bakanlığı ise lis- tede on altıncı, yani sonuncu sıradaydı. Amerika Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Jan# Walbaum ise "Bırakın 26 Mart'ta Pentagon'ş verilen listeyi, Amerikan Arkeologlar Birliğı üt aydırBağdatMüzesi için Bushyönetimini uysn nyordu ama yine hiçbir şeyyapılmadı" diyoi Suç duyurusu : Independent gazetesinin yazan Robert Fisi ve çeşitli ınternet sıtelerindekı açıklamala4 "yağma" olayının çok bilinçli, önceden ayaı* lanmış bir eylem olduğu inancını pekiştiriyc* bende. \ örneğin Bağdat'ı hiç bilmeyen, tanımayari kente "yabancı" kimselerin, ellerinde haritalar*- la müzeye ulaşmaları... Aşağıdakı depo bö*- lümlerine inip, çelik kapıları kaba güçle değil anahtarla açıp girmeleri... Kırıp yıkma olayla- nndan çok önce yükte değil pahada ağır ci* simlerin ortalıktan yok olması... (Ki bunları* büyük bir bölümünün yurtdışındaki müzayd- decilerin ellerine çoktan geçtiğine inanılıyor.i UNESCO, müzeden çalınan mallann el d * ğıştirmemesi için koleksiyoncuları, müzeleŞ uyarıyor. Satanlar, alanlar için suç duyuruaŞ yapılacağı bildıriliyor... i Mezopotamya uzmanı arkeolog Gül Pu> han'ın, "Eserleri çalanlar ve çalınmasına gö\ yumanlar savaş suçlusu sayılmalı ve yargılarî- malıdır" çağrısına kesinlikle katılıyorum. Ve btı çağnnın yaygınlaşmasına çalışıyorum. Bütüt\ bunları okudukça, duydukça, bizım Mezopoj- tamyamızı düşünmeden edemıyorum. Bizir^ı kültür mirasımızın bir envanterine sahip miyi değil miyiz diye endışelenmeden edemiyc rum. Babil'in sesi Babıl'den gelen bir esintiye kapılıyorum: l.ö. 2 bin yılına uzanan, Akad dilinde levrv lar üzerine yazılmış Gılgamış Destanı'nı Tah Halman'ın Türkçesiyle yeniden okuyorur Bilge Utnapiştim'in Gılgamış 1 a anlattığı a felaketı sankı bugünler için söylenmişti: "Bt ra Tannsının getirdiği yaman fırtına I Yerden göklere fışkınyordu, I Aydınlığı her yerde a mişti karanlık .1 Kardeş düşünmez oldu kardi şi. I Gök merhametini esirgedı insanlardan Tannlarbile korkmuştu boradan, selden, I Kı çışıp Cennetin en yüksek katına sığındılar. Köpeklergıbi sindiler Cennet duvannın dibin I Sevgı tannçası Iştar, doğum ağnsı çekiyoı muş gibi kıvrandı. I Tanrıların eşleri ağlayıp ir lediler .7 'Eski dünya balçık oldu'. Ne yazıki Tannlar Meclisinde nasıl da onayiadık I Kem ınsanımızın yok edilmesini I Yarattıklanm n< rede şimdi I Balık sürülen gibi denizi doldu muşlar. Daha aşağılardaki tannlar da başlart, I önlehne eğip ağladılar hüngür hüngür. I Dt daklannı ısırdılar korkudan ve yastan." Bora tanrısı Bush yönetimi Irak'ı biçti çeli gelişen süreci hep birlikte izliyoruz. Tam ça Iştar'ın sesi soluğu sanki bir daha asla dn yulmayacak... e-posta: zeynep <; zeyneporal. com faks:(0 212 257 16 50) İSTANBUL FİLM FESTtVAÜ'NDE BUGÛN • EMEK SİNEMASI'nda 10.30: Balının Dokunamadığı Adam', 13.30: 'Sınırsız Kent', 16.00: 'Dokuz KraUçe', 19.00: 'Smırsız Kent', 21.30: 'Bir, Iki'. (0 212 293 84 39) • ATLAS SÎNEMASI'nda 10.30: 'Ölü vey* Diri - Son', 13.30: 'Bir Kadının Yaşamında 24 Saat', 16.00: 'Casuslara Karşı', 19.00: 'Ateş', 21.30: 'Salome'. (0 212 252 85 76) • StNEPOP SİNEMASI'nda 10.30: 'Âşık', 13.30: 'Mangal Başmda', 16.00: 'Guguk Kuşu', 19.00: 'Karamuk', 21.30: 'Yaralı Yuz'. (0 212 251 11 76) M BEYOĞLU StNEMASI'nda 10.30: 'Derrida', 13.30: 'Fedakârlıklar', 16.00: 'En İyiTürkFilmi', 19 00. 'Dö\me', 21.30. Lale'ji Kazanan Film' (0 212 251 32 40) • REXX SİISEMASI'nda 10.30: 'Şansb Gün', 13.30 'Telefonlar Açık Kabnca', 16.00: 'tspanyol Pansiyonu". 19.00: 'Savaş Mesleği', 21.30: 'Holly^voodvari Bir Son'. (0 216 336 01 12)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear