29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2003 ÇARŞAMBA HABERLER Greenpeace'in genç kuşaklara çevre bilinci kazandırmak için geliştirdiği proje îstanbul'da başlıyor Gökkuşam çocıMarıÖZLEMGÜ\7 EMLİ Greenpeace'nin uzun yıllardır Al- manya, Isviçre, Belçika, Hollanda'da bilinçili gençler yetişmesine katkı- da bulunmak için yürüttüğü Gök- kuşağı Çocuklan Projesi'nin ilk ça- hşmalan 13-15 Nisan "Çevre Gün- leri"nde sunulacak. 5 Ocak'ta Türkiye'de de uygulan- maya başlayan Gökkuşağı Çocukla- n Projesi (Greenteams), geleceğine sahip çıkan, katılımcı ve çevre ko- nusunda aktif bireyler yetiştirmeyi hedefliyor. Proje şimdilik sadece Istanbul ile sınırlı, ancak gelecekte bütün Ana- dolu'ya yayılması planlanıyor. Gökkuşağı Çocuklan Projesi, Tür- kiye 'de ilk kez Greenpeace' in en bü- yük gemisi "Esperanza"'nın 28 Ara- lık 2002 - 5 Ocak 2003 tarihlerinde îstanbul'u ziyareti sırasında kamu- oyuna duyuruldu. Esperanza'dabaş- "ençlerin ve çocuklann, çevre konusunda aktif olmalannı hedefleyen Gökkuşağı Çocuklan Projesi'nin ilk çalışmalan nisan aymda düzenlenecek 'Çevre Günleri'nde sunulacak. Çocuklar bu projeyle ilk etapta eylemci olarak değil, proje koordinatörü ve kampanyacı olarak yetiştirilecek. layan proje ilk çalışmalarını, 13-15 Nisan arasında Istanbul Valiliği'nin yürüttüğü "Çevre Eğitinı ve Uygu- lama" projesi kapsamında ilçe mil- li eğitim müdürlüğü ve Türkiye Eği- tim Gönüllüleri Vakfı'nın düzenle- yeceği "Çevre Günleri"nde suna- cak. Fındıkzade Eğitim Parkı'nda Greenpeace'in organizasyonuyla gerçekleştirilecek etkinliğin ana te- ması da "Sıfir Aük" olarak belirlen- di. Gökkuşağı Çocuklan Projesi Ko- ordinatörü Erol Scott, projenin Fa- tih ilçesindeki yaklaşık 90 okulda uy- gulandığını anlatarak, misafir okul- lann da katılacağı çevre günlerinde çocuklann ve gençlerin atölye çalış- malan yapacağını söyledi. 50 Greenteam kurulacak Projenin diğer ilçelerde de uygu- lanacağını belirten Scott, bu yıl için- de 5'er kişiden oluşan 50 Greente- am kurmayı hedeflediklerini ifade et- ti. Bu proje kapsamında öğrencile- rin okullannda sergiler açnklannı, do- ğa kulüpleri kurduklannı, geri dönü- şüm üzerine uygulama çalışmalan yaptıklannı dile geriren Scott, genç- lerin ve çocuklann geleceğin kam- panya yöneticileri olarak yetiştiril- diklerini söyledi. Erol Scott, eylemden önce bilgi- lendirrneyi hedeflediklerini anlata- rak "Önce edindikleri bflgflerden yo- la çıkarak, okuBannda, mahaDelerin- de, ailclcrinde bifinçlendirme çahş- malan yapabilmeleriniistryoruz. Bu bilgüendirme sürecinde kendilerine güvenleri de artar. Eğer hırpalan- mayacaklarmı garanti altma alabinr- sek eykm de yapacaklar. Ama daha ileride. Çünkü şu an iyi birer proje yöneticisi, kampanyacı olarak yetiş- melerini istiyoruz" diye konuşru. Gökkuşağı çocuklannın hazırladık- lan kampanyalarla yöneticilerin dik- katini çekmeye çalışacaklarmı ifa- de eden Scott, bu durumun çözüm üretme sürecini hızlandıracağını vur- guladı. Scoot, bu yaz bir Gökkuşa- ğı çocuklan grubunun International VVale Commition (Uluslararası Ba- lina Komisyonu) tarafından Ber- lin'de düzenlenecek konferansa ka- tılarak Türkiye 'yi temsil edeceğini belirtti.Projeye destek vermek iste- yenler "cevre2003<2yahoo.coın" ve- ya "www.greenteamtr.com" adres- lerini ziyaret edebilecekler. KHK cıkarma yetkisi istedi AKP'nin yerelyönetim oyunu EMİNE KAPLAN ANKARA-AKPhü- kümeti, yerel yönetim- ler reformu için kap- samh bir yasa değişik- liği yerine "kanun hük- miinde kararname" (KHK) çıkarma yetkisi isteyerek birçok düzen- lemeyi TBMM'den ka- çırmayı planhyor. Yerel yönetimler yasa tasla- ğında, Karayollan ve DSl genel müdürlükle- ri dışında tüm bakanlık- lann bölge müdürlük- lerinin kaldınlması, Köy Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü'nün lagv edil- mesi ve Istanbul'daki ta- şınmaz mallan ile per- sonel, araç ve gereçleri- nin büyükşehir beledi- yesine devredilmesi ön- görüldü. Taslakta, yerel yönetimlerin hizmetle- rinin de paralı olması öngörülüyor. AKP hü- kümeti, TurgutÖzal'ın başbakanlığı dönemin- de yoğun olarak uygu- lanan yasalann Mec- lis'ten kaçı- nlarak "ka- nun hük- münde ka- rarname" yoluylaçıka- nlması yön- temine dö- nüyor. . Ba- kanlarKuru- lu'na sunu- lan"Merke- zi ldare ile Mahalliİda- reler Arasın- da Görev, YeddveKay- nakPaylaşV ' mı ile Hizmet tlişkileri- nin Esaslan Hakkında Yasa TasansT başlığını taşıyan taslaktaki dü- zenlemeler şunlar: i/ Merkezi yönetim kuruluşlan, yasalarla ye- rel yönetimlerin görev- li ve sorumlu kılındık- lan yerel müşterek hiz- metlere ilişkin herhan- gi bir faaliyeti program- lanna alamayacak, yatı- nm, ihale ve harcama yapamayacak. Merkezi yönetimce yürütülmesi öngörülen hizmetlerden illerde yapılması gere- kenler ancak vali ve kay- makamlıklar tarafından gerçekleştirilebilecek. •• Yerel yönerimlere görev ve sorumlulukla- nyla orantılı gelir kay- naklan sağlanacak. Ye- rel yönetimlerin toplaya- cağı vergi ve harçlann oran ve miktarlannın belirlenmesinde yetki, merkezi yönetimin be- lirleyeceği alt ve üst sı- nırlar içinde kalmak üze- > Yerel yönetimleryasa taslağında, Karayollan ve DSİgenel müdürlükleri dışında tüm bakanhklann bölge tnüdürlüklerinin kaldınlması öngörülüyor. re yerel yönetimlerin ge- nel karar organlannda olacak. Yerel yönetim hizmetlerindenyararla- nanlann hizmetin bede- lini ödemesi esas ola- cak. • Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verilmiş olan trafık hizmetleri- nin denetimi, yönetimi ve düzenlenmesi görev- lerinin tamarru veya bir kısmı, belediye meclis- lerinin karan doğrultu- sunda yapılacak istek üzerine, fçişleri Baka- nı'nın onayı ile beledi- yelere devredilecek. • Karayollan Genel Müdürlüğü ile DSl'nin bölge müdürlükleri dı- şında bakanlık ve diğer merkezi yönetim kuru- luşlanna bağlı bölge mü- dürlükleri kaldınlacak. Bunlann tasviye ve de- vir işlemleri bir yıl içe- risinde tamamlanacak. • Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü mer- kez, bölge ve il örgütle- ri kaldınlacak. Kaldın- lanbukuru- mun görev- leri, perso- nel, araç, ge- reç, her türlü taşınırveta- şınmaz mal- lan bunlara ait ödenek- lerle birlikte il özel idare- lerine; Istan- bul'daisebu hizmetleri il sınırlan için- de yapmak üzere Istan- bul Büyük- şehir Belediyesi' ne dev- redilecek. • Milli eğitim, tanm ve sağhğa ait görev, yet- ki, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz mallar il özel idarelerine; çevre, gençlik ve spor ile sos- yal hizmetlere ait görev, yetki, araç, gereç. taşı- nır ve taşınmaz mallar- dan belediye ve müca- vir alan sınırlan içinde olanlar büyükşehirler- de büyükşehir beledi- yelerine, diğer yerlerde ilgili belediyelere, bu sı- nırlann dışındakiler ise il özel idarelerine dev- redilecek. • Bakanlar Kurulu, merkezi yönetim ile ye- rel yönetimler arasında görevve hizmetlerin bö- lüşümü, merkezi yöne- timle yerel yönetimle- rin yeniden yapılandı- nlmasını sağlamak ama- cıyla 1 yıl süreyle ka- nun hükmünde karar- name çıkarmaya yetki- li olacak. Samsun 'da mobil santral eylemi Samsun'un Tekkeköy ilçesinde yapımı tamamlanarak deneme çahşmalan başlatılan mobil santrahn yakınında yaşa>an bir grup bahkçı ve yöre halkı, son günlerde ölü deniz kuşu ve yunuslarm görüldüğü sahilde protesto eylemi yapo. Çınarhk Beldesiı Vah Mahallesi sahUuıde toplanan protestoculâr, tekneleıie denizden santrahn bulunduğu alana ulaşoktan sonra karaya çıkarak bir süre santral ateyhine slogan atö. EDerinde santral akyhine pankaıüar bulunan protestoculâr, sanrralın faalrveüerine izin verilmemesini istediler. (Fotoğraf:AA) Türkiye'de casusluk yaptıklan gerekçesiyle haklarında dava açılmıştı Ahnan valviflamıa beraatANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Eski DGM Savcısı'Nuh Me- te Yüksel'in Alman vakıflannın Türkiye'de casusluk faaliyetinde bulunduğu gerekçesiyle açtığı dava sonuçlandı. 8-15 yıl hapis istemiyle yargılanan 15 sanık be- raatetti. Ankara 1 No'lu DGM'dekı du- ruşmada sanıklar eski Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Konrad Adenauer Vakfi Türkiye Temsilcisi Wulf Schonbohm ve yardımcısı Dirk TVöndk, Hein- rich Böll Vakfi Türkiye Temsilci- si Figen Fatma Uğur, Orient Ens- titüsü Başkanı CTausSchönig, Ber- gama köylülerinın temsilcisi Ok- • Duruşmada Ovacık Köyü Muhtan Halil Yazar ile Bergamalı Halil Battal ve Ibrahim Beyazkuş davaya müdahil olmak istemiyle dilekçe sundu. Mahkeme, bu kişilerin suçtan doğrudan zarar görmelerinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemi reddetti. tayKonyar, Avukat SenihÖzay'la Schonbohm, yardımcısı Tröndle, sanık avukatlan katıldı. Dünkü duruşmada Ovacık Köyü Muhta- n Halfl Yazar ile Bergamalı HaKl Battalve tbrahim Beyazkuş dava- ya müdahil olmak istemiyle dilek- çe sundu. Mahkeme, bu kişilerin suçtan doğrudan zarar görmele- rinin söz konusu olmadığı gerek- çesiyle istemi reddetti. Geçen du- ruşmaya katılmayan ve esas hak- kındakı saMinmalan sorulan Schönig, mütalaaya katıldıklan- nı belirterek beraatlannı istedi. SaymanAlman makamlannın da- vayla ilgili bilgi istemesi karşılı- ğında Başbakan AbduBahGül'ün Alman vakıflannın Türkiye için olumlu çalışmalar yaptıklan yö- nünde açıklama yaptığını anımsat- tı. Mahkeme heyeti sanıklann üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair delıl bulunmadığından bera- atlanna oybırliğiyle karar veril- diğini söyledi. Dışişleri Bakan- lığı, mahkeme karanyla ilgili ola- rak dikkat çeken bir açıklama yap- tı. Açıklamada, "Türk adaletmin tarafaz\çobjeknfkarakterini \vr- gulayan bu karar, Türkrye'nin M- manya ve AB ile ibşkflerinin gefiş- tirilmesûıe katkıda buhuıduğuna öteden beri inandığımızAhnan va- kıflannm bu niteliklerini de doğ- rulamaktadır.Ahnan\akiflan aley- hine açüan davanın tüm sanıkla- rmm beraat karamia, ülkelerimiz arasındaki köktii dosouğun ve va- kuıflişküerinbu süreçten daha da güçlenerek çıkmış olduklan de- ğerienduihnektedir" denildi. BODRUM'DA TOPRAĞA VERÎLDt Gelendost'u çevreci dostlârı uğurladı MUĞLA (Cumhuriyet)- "Çevre Dostu" Saynur Gelen- dost, son yolculuğuna Türki- ye"nin dört bir yanından gelen çevreci dostlanrun katıldığı tö- renle ve yağmurla uğurlandı. Bir süredir tedavi gördüğü Özel Bodrum Hastanesi'nde yapılan müdahalelere karşın kurtanlamayan ve kalp yet- mezüğineyenik düşen Gelen- dost, dün öğle- \ ın kılınan ce- naze namazının ardından Bod- rum 'daki Türbe Mezarlığı'nda toprağa\erildi. Yakınlan ve çevTeci dostlan, Gelendost'un "HafikarnasBa- • Kalp yetmezliğine yenik düşen Saynur Gelendost, dün öğleyin kılman cenaze namazının ardından Bodrum'daki Türbe Mezarlığı'nda toprağa verildi. Gtlendost'un cenaze törenine Muğla Valisi Hüse\in .\ksoy, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Bodrum Belediye Başkanı \lazlum Ağan \e Ören Belediye Başkanı Kazım Turan'ın yanı sıra çok sayıda çevre dostu katıldı. ''. CevatŞakir Kabaağaç- h'nın mezannın yanına gömül- mesini istediler. Ancak Balık- çı'nın mezannm "kültür var- hğı" olarak tescil edilmiş olma- sı nedeniyle, oraya bir başka ce- nazenin konulamayacağı öğre- nildi. Cenaze namazından ön- ce yat limanındaki Denizciler Kahvesi önünde yoğun yağış altında yapılan törende bir ko- nuşma yapan Muğla Valisi Hü- seyin Aksoy, Gelendost'u Muğla'ya gelmeden önce, çev- re eylemleriyle tanıdığını be- lirterek " O sadece Muğja'mn değiL, Türkiye doğasınm ko- runmasma cid- di katküar koy- du" dedi. Gökova Sü- rekli Eylem Ku- rulu adına oku- nan bildiride de "Saynuru sev- meyenler boşu- na sevinmesin. O, Gökova'da, Yatağan'da, Yeniköy'de, o Ke- sireburnu'nda. fok mağarala- rmda,GemDe Koyu'nda,oHa- fikarnas Bahkçısı'mn mavi yo- lunda \ ı aşama\ < a; AH ile Aleko ile Türk-Yunan dostiuğu köp- rüsündeyolahnaya devam ede- cek" denildi. AVRUPA'DAN GURAYOZ Meclis Duydıı, Onlar Duymuyor Bir telaş bir telaş efendim, anlı şanlı medyamı- zın ünlü kalemlerinde, şanlı yorumculannda, de- meyin gitsin. Bir panik, bir hayal kırıklığı, bir derin üzüntü. Yükseklerden uçan savaşçı akbabalar, ek- ranlarda ahkâm kesen diplomat eskileri, her şeyi bilen uzmanlar, elli binlik mitinglerde halkı göreme- yen, köşeleri babalarının malı yazarlaröyle üzgün, öyle kızgınlar ki içimden teselli etmek geliyor on- lan. UmurTalu'nun yazdığı gibi onlar, "akıllannı, ku- rumuş vicdanlannı, piyasalannı, kârtannı, tarzla- nnı, ille de parayla değil, ama mutlak bir manevi beslemelikle savaşa yazdıranlar, müthiş bir hayal kırıklığı içinde şimdi baykuşluğa evrildiler." Bu "gamlı baykuşları" unutmak olmaz. Bunlara karşı çok, ama çok sessiz kaldığımızı dü- şünüyorum. "Ustagazeteci", "belagatsahibiyazar"', "değer- li emekli uzman", "eşi bulunmaz diplomat" diye göklere çıkardığımız yetmez mi bunları? Savaş çığırtkanları bizim tarihimizde hiç bu ka- dar itibar sahibi olmamışlardı. O unvanlan geri alamaz mıyız? Savaş lordlannın sadık bendeleri bir okurtepki- sini hak etmiyorlar mı? • • • Almanya'nın Düsseldorf kentinde yayımlanan Rheinische Post gazetesi, muhafazakâr eğilimli, Katolik kilisesine yakın bir bölge gazetesidir. Böl- ge gazetesi deyip geçmemek gerek; tirajı beş yüz elli bin dolayındadır. Geçen hafta bu gazetenin yüz otuz okuyucusu, ortak bir mektupla gazete- nin redaksiyonuna başvurdular ve savaş yanlısı ya- yın politikasını terk etmesini, objektif yayın yapma- sını istediler. Der Spiegel dergisi de konuyu ha- ber yapmaya değer buldu. Mektuba imza atanlar kendilerini "Hıristiyanlar" olaraktanıttılar. Yani ga- zetenin genel eğilimi, muhafazakâr tutumu ile bir problemleri yoktu. Ama açıkça savaş kışkırtıcısı, tek taraflı yayın onların tepesini attırmıştı. Şöyle dediler: "Gazetede yayımlanan pek çok haber, savaş konusunda tırmanan iç politika tar- tışmalan ile bağlı redaksiyonun genel çıkarları ile beliıienmektedir. Irak'taki insanlann kaderi redak- siyonu hiç ilgilendirmiyor. Gazete Irak savaşında ölecek sivillerin sayısından hiç söz etmiyor; Irak'a uygulanan ambargonun insanlık dışı sonuçlan ko- nusunda hiç haber yayımlanmadı; ABD ve Ingil- tere'nin atom silahı kullanma tehdidi konusunda tek bir satır yok; buna karşılık, savaş propagan- dası için üretilmiş materyal ve argüman çok..." Gazete tam kendini savnumaya çalışırken yine okurların ortaya çıkardığı bir dalavereyle sarsıldı. Gazete, BM silahsızlanma uzmanlannın şefi Blix'in Güvenlik Konseyi'nin sunduğu raporu, ilk 30 bin baskıda "Blix savaş makinesini durdurdu" diye ver- miş, sonraki 500 binde ise "Blix ABD'yi frenledi" demeyi tercih etmişti. Bu ikiyüzlülüğesinirlendiokuriarve şimdi "abo- neliklerinizi iptal edin" kampanyası açmak niye- tindeler... • • • Tezkerenin Meclis'te reddedilmesinden sonra yüzlerinden düşen bin parça, üzüntüden ne de- diklerini bilemeyen, hatta ölçüyü kendi cetvelleri- ne göre bile kaçıranları eleştirenler yok mu? Fark- lı bir mantığı savunanlar, genel hava içinde hiç dik- kate alınmamaya çalışılan yazarlar, gazeteciler, düşünen insanlar da var. Ama onlann durumla il- gili saptamalan, gerçekleri açıklamaları tek başı- na yeterli değildir. "Şahin kalemler'in arkasında ABD ve onun politikalannı Türkiye'de egemen kılmak is- teyenler, kendilerini açıkça ortaya koydukları için yazalım, örneğin TÜSIAD saf tutuyor. öteki taraftakiler kim? Savaşa karşı çıkanlar. Medyadaki bu sorumsuz ve yüzsüz duruma dur diyecek olanlar da onlardır. Yüzsüz takımına, "Söy- lediklerini birdüşün bakalım, zamangeçer, insan utanır, sahte olan sıntır, yalanın üstündeki kum dağılır, her şey uçar yazı kalır; üstat, nereyeböy- le" dese birileri olmaz mı? Hiç degilse, günah bizden gitmez mi? guray.oz 'i cumhuriyet.com.tr Orman Bakanlığı'ndan açıklama Gazetenizin 22.01.2003 tanhli sayısı- nın 6. sayfasında OK- TAY EKtSCİ imzasıyla "Ormanlara Akfirat Ya- sası" başhğı ile; tama- men gerçekdışı bir yazı yayımlanmıştır. Basın özgürlüğüne inanmış bir kışi olarak Bakanlığımın görüşü alınmadan tek ta- raflı ve bazı kişilere atıf yapılarak ve olayın aslı esası araştınlmadan ya- pılan bu yayınlan rahat- sız edici ve maksath bul- duğumu ifade etmek is- terim. Orman Bakanlığı ola- rak sorumlu olduğumuz birtakım alanlarda so- runlar olduğunun bilin- cindeyim. Amacımız kangren haline gelmiş bu sorunlan toplumsal mutabakatla çözmektir. Orman Bakanı olarak göreve başladığım ilk günlerde; Bakanlık yet- kililerinden almış oldu- ğum brifinglerde; or- mancılık kamuoyunda 2/Badı altında belirtilen bir sorunla yıllardır kar- şı karşıya kalındığına şa- hit oldum. Konu hakkın- da yaptırdığım detaylı inceleme ve araştırma- lar sonucunda; 2/B diye tabir edilen bu yerlerin 31.12.2002 tarihı itibany- le473.000Ha.alamkap- sadığı, orman vasfiru tam olarak kaybettiğ; için 1974 yılından bu yana orman sınırlan dışma çı- kanlan bu sahalann önemli bir bölürründe şehir, kasaba ve kcy ya- pılannın toplu olarak bu- lunduğu, söz konusu yer- lerin yerleşim birmleri ile tanm arazileri haline dönüştüğü ve bu alinlar- da 1 milyondan fa2İa ki- şinin yaşamaya devam ettiği tespit edilmijtir. Anayasamızda orman sınırlan dışına çıkınlan bu yerlerin sadecs O r - man köylüsünün lakli için tahsis edilebileceği- ne dair hüküm bılun— maktadır. Ancak ilke- mizdeki aşın göç, ;ehir— leşme ve bu yerlern g e - çen zaman içinde <1 de— ğiştirmiş olması lede— niyle Bakanlığımx za— man zaman OrmanKöy— lüsü olmayan ve bı yer— ler üzerinde oturaı kiş^i ve kuruluşlarla karş kar— şıya kalmaktadır. B ıkan— lığımız, kronik hal«gel— miş bu sonınu çözrek^, bu alanlardan elde «dile— cek geliri, ülkemizn erm düşük gelir gnııunvaı oluşturan gerçek 0>maım Köylüsünün refah <üze— yinin yükseltilmeTinde- kullanmayı amaçlanak— tadır. Osman PEPE Orman Bakanı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear