25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2003 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kuttur@ cumhuriyet.com.tr 5. Selanik Belgesel Film Festivali'nde kazananlar 9 Mart'taki kapanış töreninde açıklanacak Özgünyapımlar arenada• Bu yıl yabancı ve yerli yapımlar 2 ayn jüri tarafindan değerlendiriliyor. Uluslararası sinema eleştirmenlerinden oluşan FIPRESCI en iyi yabancı ve yerli, Yunanlı sinemacılardan oluşan ulusaljüri iseen iyi Yunan belgeselini seçecek. ASLISELÇUK SELANtK - Selanik Belgesel Film FestivaB28 Şubat Cuma günü perde- lerinı U Yîng'ın "The Dream Cuisi- ne" (Düş Mutfağı - Japonya) adlı ça- lışması ıle açtı. Açılış töreninde Kül- tür Bakanı Evangelos Venizelos, fes- tivalin kurucusu ve yöneticisi Dimit- riEipides. uluslararası festivalin baş- kanı Michel Demopoulos, 5. yaşını dolduran etkinliğın gün geçtikçe ar- tan önemini ayn ayn vurguladılar. Çalışmasını değişim ve sadakat üze- rine bir aşk öyküsü olarak betimleyen Ying, belgeselinde yemek yapma sa- natı ve yaşam arasında uyurnlu bir beraberlik kurmuş olan bir çifti anla- tıyor. Ayru zamanda Çin ile Japonya arasındaki geleneksel kültürle çağdaş. uygarlığm etkileşimini de irdeliyor. İzkyici ödülü halktan Törende festivalin onursal başkanı Yunanlı usta The»Angdopoulos da ko- nuklann arasındaydı. Üçlemesinin ilk bölümü olan "La prairie qui pfeure"ü (Ağlayan Çayır) bitirmek üzere Sela- nik Limanı ve Kerkini Gölü çevre- sindeki 6 sahnenin dışında tüm çe- ldmlerini tamamladı. Güneşli açık ha- vadan ötürü çalışmasına bir süre ara veren yönetmen, sonuçlardan çok memnun. "Ağlayan Çayır"ı Mayıs'taki Can- nes Festrvalı'ne yetıştirebilmek için za- mana ve güneşe karşı yanşıyor. Bu yıl ana programda yer alan yabancı ve yer- li yapımlar 2 ayn jüri tarafindan de- ğerlendınhyor. Uluslararası sinema eleştirmenlerinden oluşan FIPRES- CI en iyi yabancı ve yerli, Yunanlı si- nemacılardan oluşan ulusal jüri ise en iyi Yunan belgeselini seçecek. Festival izleyicilerinin oylanylabe- lirlenecek olan film ise doğrudan doğ- ruya Izleyici Ödülü'nün sahibi oluyor. Ödüllerin sonuçlan 9 Mart Pazar ge- cesı Olympion sinema merkezindeki kapanış töreninde açıklanacak. Etkin- lik Fransız belgeselci Nicolas PhiH- bert'in toplu gösterisini düzenliyor. Felsefe öğrenimi görürken sinema- ya ilgi duyan Philibert, usta yönet- 'Ayurveda: The Artof Being' (PanNalin) ve Knor: HÜKilos in25Weeks' (Machteld Detmers) fibnleri festivaBn 'Habitat' bölümünde yer alryor. Spellbound' (JeffBtatz) 'Stories to TelF bölümünde gösterilirken, 'LaVUleLouvre' ise yönetmen Nicolas PhiKbert toplu gösterisi kapsamında. menler Rene ADk) ve Alain Tanner' in yönetmen yardımcılığınryapmış. Bel- geselcinin özgün çahşmalan "La VD- leLouvre r> (Louvre Müzesi/90), "Le PavsdeSourdes"(SağırlarÜlkesi 92), "Un AnimaL Deux Animaux) (Bir Hayvan, tki Hayyan/94), "La Moind- redes Ctaoses" (Önemli Değil/96) ve son belgeseli "Etre et Avoir" (Varol- mak ve Sahipolmak. 2002) belgesel- severlere sunuluyor. Fransa'nın Auvergne bölgesınde ye- rel bir okuldakı gündelık öğrenimi a- nlattığı "Varohnakve Sahipolmak" iz- leyıcilerin büyük beğerusını kazandı. Sabırlı ve sevecen öğrermen Bay Lo- peziledeğişikyaşgruplanndan 13 öğ- rencisi arasmdaki sıcak, sevgi dolu an- lan yönetmen son derece yalın, şiirsel yetkın bir anlatım ve pastoral görün- tülerle bizlere aktanyor. Yaşam savaşı veren insanlar Zamanın bire bır akışını, öğrermen ve öğrencilenn güçlü alışverişini et- kileyici bir çalışmayla saptamış Phi- libert. "OdaktaFifistnTdegösterilen "The Children of Ibdaa: To Create Something Out of Nothing" (Ibdaa Çocuklan - Hıçlikten Yaratıcılığa) ve "Frontiers of Dreams and Fears"de (Düşlerin ve Korkuların Sınırlan) Amerikalı S. Snıith Patrick \e Fılıs- tinli Mai Masri, Lübnan-lsrail karşıt çizgisindeki kamplarda yaşayan sı- ğınmacı çocuklann öykülenni betim- liyorlar. Masri'nin çalışmasında, Bey- rut Şatıla kampındaki 13 yaşındaki Mona ile Beytüllahim El Dayşa'daki 14 yaşındaki Manar'ın dostluİdannı bırbirlerine yolladıklan e-postalarla pekışmesını izhyoruz. Israıl kuvvetle- nnin Güney Lübnan'ı boşaltmasıyla ikınci Intifada'nın başlangıcı sırasın- da çekilen belgeselde bu iki kızın ön- yargısız, ıçtenlıklı yazışmalan çok et- kileyici. "Habitat" bölümünde yer alan "Knor: 110 Kilos in 25 Weeks"de (Knor: 25 Haftada 110 Kılo - Hollan- da) Machteld Detmers, yüzyıllardır ınsanlara bağlılığıyla tantnan domu- zun son yıllarda ortadan kaybolduğunu parçalara bölünmüş, jelatinle amba- lajlanmış olarak kasaplarda, şarküte- rilerde karşımıza çıktığını vurgulu- yor. Hollanda'nın kuzeyindeki bir çift- likte domuzlann doğumlanndan mez- bahaya dek sadece 25 hafta süren dramatik yaşamlannı irkilerek izh- yoruz. Insanın, canlılardünyasıiçin- de en acımasız hayvan oldugunu bu çalışma bize bir kez daha kanıtlıyor. Bölümdekı ötekı ilginç belgesel ise "Ayurveda: The Art ofBeing'' (Ayur- veda: Varoluş Sanatı - Almanya - îs- vıçre). Pan Nalin, insan bedeninde var olan 4 enerji; ateş, su, toprak, ha- vanın ve doğadaki bitkilerin katkısıy- la her türlü hastahğı iyileştiren Ayur- veda mucizesini betımliyor çalışma- sında... "Views of the World"da dünyanın neresinde olursa olsun insanlann da- ha ıyı bir yaşam ve gelecek için doğ- duğu topraklan arkalannda bırakıp, bi- hnmeyene doğru yaptıklan cesuryol- culuklan betimleyen iki çalışma var: "Balseros, Cuban Rafters"da (Balse- ros. Kübalı Salcılar - Ispanya) C.Bosch ve JJVL Domenech, canlannı hiçe sa- yıp, otomobil lastıkleri, tahta parça- îardan yaptıklan uyduruk sallarla Ha- vana'dan Mıami'ye denızden ulaşma- ya çalışan Kübah yoksul insanlann tra- jedilennı ırdelıyorlar. Bir ev, bir ara- ba ve iyi bır kadın düşü ıçındeki bu çaresiz insanlann Amenkan rüyasına kavuşmak uğruna neleri göze aldık- lan, nelen arkalannda bırakıp terk et- tikleri ise ayn bır sosyal sorun. Çağdaş Amerikan öyküleri Ning Ying, "The Raflroad of Ho- pe"ta (Umut Demiryolu - Çin) pa- muk tarlalannda çahşmak için yüzler- ce yoksul Çınlinin yılın en sıcak ay- lannda yaptıklan zorlu tren yolculu- ğunu aktanyor. Kuzeyden batıya doğ- ru, 3 gün 3 gece son derece elveriş- siz şartlarda süren yolculuk boyunca yaşama savaşımı veren bu insanlann umutlanna, düşlerine tanık oluyoruz. "Stories toTdTde (Anlahlacak Öy- küler) JeffBBtz ın yönettıği Amerikan yapımı "SpeDbound" (Heceleme Ya- nşması) ABD'de her yıl düzenlenen heceleme yanşmasına katılan gençle- rin deneyımlenni, umutlann,düş kı- nklıklann anlatıyor. Değişik eyalet- lerden katılan 8 gencın saplantıya dö- nüşmüş öğrenim alışkanlıklannı, ai- leleriyle ve çevTeyle olan üişkilennı, yanşma öncesi hazırhklannı, yanşma- daki gerilim anlannı, psikolojik du- rumlannı ilgiyle ızliyoruz. 75. Akademı Ödüllen adayı olan film bızı aynı zamanda Amenkan rü- yası gerçeğine, çağdaş Amenkan tar- zı yaşam olgusunun ıçıne de götürü- yor. ORHAN VELÎ VE MARK TWAtN'DEN Çocuklar için değerli kitaplarKültür Servisi - 'Nasrettin Ho- ca Hikâyeleri' (Orhan Veli), 'La Fontaine'inMasaOan' (Orhan Ve- li) ve 'Bir Cinayet, Bir Sır ve Bir Evtiük' (Mark Twain) adlı kitap- lar YapıKraü Yaymlan'ndan çık- tı. 'Nasrettin Hoca Hikâyeleri' ad- lı kitapta, Hoca kimliğine bürünmüş halk zekâ- sınm ürünü Nasrettin Hoca fıkralan, onların özünü bozmadan yeni bir renk ve düzgün bir üslup getirmiş olan 'Or- han Veü'nin kattığı se- vimlilikle bir araya ge- tirilmiş. Orhan Velibu ldtapla ilgili olarak, "Ünü yabancı ülkelere kadar yaydmış olan bu milfi kah- ramanm hikâyeleri daha hâlâTürkçe olarak ya- 7ilmamış. Bunun Ûzeri- ne bu fikralan okuna- binr bir dille yazmanm, küçümsenmeyecek bir iş olduğuna inandım. Yazdjgmı NasrettinHo- ca nkralanıun,bugüne kadar yazılanlann en rvisi oldugunu söylersem pek de böbürlenmiş sa\Tİrnam" diyor. *La Fontaine'in Masallan' La Fontaine'in 17. yüzyılda manzum olarak kaleme aldığı, kahramanlan çoğunlukla hayvan- lardan oluşmuş ve tüm dünyada yaygınlık kazanmış masallan, us- ta şairimiz Orhan Veli'nin şaira- ne çevirisiyle çocuklann hayal dünyalannı genişletecek zengm- likte. Orhan Veli, "SevgiH Çocuk- lar, bu kitapta okuyacağuuz şiirle- ri gerçi sizler için tercüme ettim. Ama hiçbir zaman onlan çocuk- ça bulmadım. Zaten sizi de küçük görmü>orum. Güzel şe> leri siz de büyükler kadar anlar, se\ersiniz. EIbette,\Bşımzilerledik- çe bUgmiz de artacakür. Ama bu, bilginiz arün- ca> a kadar kötü şe\1er, bash şe>1er olorvacaksı- nız demek değiklir. Bil- ginizin,anlay^ınızm art- ması, zev kinizin incel- meâ ancakbihiik eser- ler, kıymetli eserler okumakla olur" dıye- rek çocuklara sesle- m'yor. 'Bir Cinayet, Bir Sır ve Bir E\HBk' adlı ki- tabın yazan Mark Twa- in'in kafası büyük bir hikâye projesiyle meş- gulken Jules\«rne 'Ba- lonla Beş Hafta'yı yaz- mış ve tüm dünyada çok satan bir yazar olmuş- tu. Oysa Twain de ken- di hikâyesinde bir balon uçura- caktı. Twain'in projesi tamamla- namadı. 'BirCina>Trt,BirSırveBir Roman' işte bu tamamlanamayan projenin bir taslağı. Yazıldığın- dan tam 125 yıl sonra kitaplaşh- nlan hikâye, yediden yetmişe tüm okurlann çok iyi bildiği kitabın yazan Mark Twain'in keskin ze- kâsı ve sivri diliyle dokunmuş ne- fis bir macera. Bir yıl süren program çekimleri sırasında Merih Akoğul; tstanbuL Ankara, Eskişehir, Bodrum, Stockhohn ve Paris'teki çekim mekânlannda Selim İleri, Latife Tekin, Adalet Ağaoğlu (solda), Lale Müldür, Hümi Yavuz, Enis Batur, Demir Özlü, Nedim Gürsel'i görüntükdi Merih Akoğul 'un 'Güzergâh: îstanbul' sergisi Tarık Zafer Tunaya 'da Sekizyazar, otuz portre KültürServisi-Fotoğrafsanatçısı Me- rih Akoğul. TRT îstanbul Televizyo- nu tarafindan hazırlanan farklı bir ede- bıyat belgeseli kapsamında görüntü- lediği 8 yazann 30 porrresını 'Güzer- gâh: Edebiyat' başhğı altında, bugün- den itibaren Tank Zafer Tunaya Kül- tür Merkezi'nde sergıliyor. Bir yıl süren program çekimleri sı- rasında Merih Akoğul; îstanbul, An- kara, Eskişehir, Bodrum, Stockholm ve Pans'tekı çekım mekânlannda Se- lim İkri, Latife Tekin. Adalet Ağaoğ- lu, Lale Müldür, Hilmi Yavuz, Enis Batur, Demir Özlü, Nedim Gürsel'i görüntüledi. Her bölümünde Türk edebiyahnın seçkin kalemlerinden bi- rinin konuk olduğu ve perşembe gün- leri 20.30'da TRT-2 ekranlannda ya- yımlanacak belgeselde yazarlann kent- le olan ılışkileri sorgulanıyor. Merih Akoğul, satır aralannda ken- ti yeniden keşfetmek isteyenleri, say- falann ötesine, sokaklararası bir yol- culuğa çıkanyor. Akoğul, yapımcılı- ğını ve yönetmenliğini Sevinç Yeşil- . . . taş'm yaptığı 'Güzergâh: Edebiyat' belgeselinin aynı zamanda sanat yö- netmenliğı'ni de üstlendi. Akoğul'un bugüne kadar 'Zamanın Belleği', 'Dö- nüşümler / Sıradan Bir Aşk Hikâye- si', 'Fflhn', 'Bronz Askerier', Aşkkü- re', 'Klasikler/Neo- Klasikler', 'Seya- harname' \ e 'Başarnıak' çalışmalan dia göstensı ve sergı olarak izleyici- lerle buluştu. ('Güzergâh: Edebiyat' sergisi, 15 Mart'a dek Tarık Zafer Tunava Kültür Sanat Merkezi 'nde. Tel: Ö 212 293 12 70) DEFNE GOLGESİ TURGAY FtŞEKÇİ Savaş Günlerinde Brecht Okumak Bertolt Brecht, ülkemizde oyunlanyla da, şiir- leriyle de 1960'lardan bu yanatanınan ve sevilen bir yazar. Mitos - Boyut Yayınları, büyük bir özveriyle Brecht'in Bütün Eserleri'ni, Almanca basımların- daki asıllanna uygun olarak Türkçe'de yayımlıyor. Bu diziden Bütün Şiirieri 2 de geçen günlerde yayımlandı. Bu kitapta şairin 1938-1956 arası yaz- dığı şiirler yer alıyor. 1898 doğumlu olan Brecht, hem Birinci ve Ikin- ci Dünya savaşlannı, hem de ikisinin arasındaki dö- nemde hüküm süren Nazi faşizmini doğrudan ya- şamış bir yazar. Bu nedenle yapıtlarında da sava- şa ilişkin olanlar büyük çoğunluğu oluşturuyor. 16 yaşında, Birinci Dünya Savaşı'nın ilk ayında yazdığı "ÇağcılSöylen" adlı şiirindesavaş sonun- da "Yalnız analar ağladı/ Her iki yanda " demiştı. Liseyi bitirip tıp öğrenimi görmek için Münih'e gelmesinden kısa süre sonra askere alınarak gö- revlendirildiği askeri hastanede inanılmaz vahşet ve acımasızlığa tanık oldu. Savaş alanlannda in- sanlar topraktaki solucanlargibi kıvranmakta, ba- taklıklardaki otlar gibi çürüyüp gitmekteydiler. 1933'te Hitler'in iktidara gelmesiyle Brecht'in 15 yıl sürecek sürgün yaşamı başladı. Bu sürenin ilk altı yılında Danimarka'da Svendborg adh bir kıyı kasabasında yaşadı. Bütün Şiirieri 2'de yer alan Svendborg Şiirieri, baştan sona bir siyasal şiirter toplamıdır. Kimileri bestelenip marş biçiminde söy- lenmiştir. Brecht'in sürgün yaşamı Isveç, Finlandiya, Sov- yetler Biriiği'nden sonra ABD'de sonlanır. fiüfün Şiirieri 2'de yer alan "Hollyvvood Elejileri"nde bu- radaki yaşama güçlükleri yansıtılır Hollyvvood denen kent bana öğretti ki Cennet ile cehennem 'Tek ve aynı' kent olabilir: Cennet Mülksüzler için cehennemdir. "Savaş Elkitabı" ise savaşa ilişkin 80 fotoğraf- la bunların altına yazılmış dörtlüklerden oluşuyor. Şiir ile fotoğrafı birleştiren bu çalışma, özgünlüğü yanında çarpıcılığıyla da okuru etkiliyon Bir kumsal kızıl kana boyandı Kumsal ne birinin, ne ötekinin Denir ki öldürmek zorundalardı Anladık da sorun şu: Zortayan kim? Savaş dehşetini, ardındaki sınıfsal nedenleri Brecht denli açıklık ve vuruculukla yansıtabilmiş yazar azdır. Bu nedenle okurlann şu günlerde Brecht şiirierine yeniden yönelmelerini dilerim. Üs- telik Bütün Şiirleri 2, içerdiği 125 sayfalık Açıkla- malar bölümüyle meraklı okurlan doyuracak bil- giler de ıçeriyor. Kitaba tek eleştirim ise çevirilere ilişkin: Brecht şiirterinin Halkın Ekmeği adlı derlemede toplanmış A. Kadir - Asım Bezirci çevirileri başta olmak üzere çok başarılı örnekleri varken, bütün yapılan- ların biryana bırakılıp herşeyin yeniden çevrilme- si bana doğru gelmedi. Böyte olunca pek çok şi- irde eski çevirilerin gerisine düşülmüş. Çoğu bel- leklerde yer etmiş, "Tankınız ne güçlü generalim " dizesini, "General, senin tankın çok güçlü biralet" gibi Türkçe tadından uzak bir dizeye dönüştürmek yazara da, Brecht seven okurlara da haksızlık. tfisekci a hotmail.com Appad'ın çevirilepi geri çekildi • Kültür Servisi - Yazar-çevırmen Burhan Arpad'm varisleri adına bir açıklama yapan Ahmet Arpad, Can Yayınlan ile çıkan bir anlaşmazlık sonucu Arpad'ın, adı geçen yayınevinde basılmış bütün Stefan Zweig, Erich Maria Remarque ve Thomas Mann çevirileri ile telif yapıtlanru 26 Şubat tarihi itibariyle geri çektiklerini bildirdi. Ahmet Arpad "20. yüzyıl Alman dili edebiyatmm bu en ünlü yazarlannı Türk okuru onlarca yıl Burhan Arpad çevirileriyle tanımış ve sevmiştir. Can Yayınlan'nın Burhan Arpad'm Türkçe'ye kazandrrdığı Zweig, Remarque ve Mann'm ünlü eserlerini yeniden çevırtmek yerine yaym haklannı serbest bırakacağmı ümit ediyoruz" dedi. K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear