23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2003 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Washington'la yürütülen Kuzey Irak pazarlığmın ikinci gününde de sonuç alınamadı 'Komuta' uzlaşmazlığı Bush'un Irak danışmanı Zalma> Halilzad ile ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson Dışişleri Bakanhğı'nda temaslarda buhmdiL(AA) SERKANDEMİKTAŞ ANKARA - Türkıye ile ABD arasında Türk Sılahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK) Kuzey Irak'a girme- si konusunun ele alındığı görüşme- lerin ikinci gününde de bir sonuç alınamadı. 20 kilometrelik bır alan- da 6 bin Türk askerinin konuşlan- masına sıcak bakan ABD, Türk birliklerinin gırmesini "koalisyon komutasında otanalan" koşuluna bağlıyor. TSK'nin operasyonla bir ilgisi olmadığı, dolayısıyla "ABD ile koordinasyonda, ancak miDi ko- mutayla" gireceğıne işaret eden Türkıye. "kınnızıçizgileriveTürk- menlerin korunmasr konulann- • ABD, Türkiye'nin bölgedeki mevcut birliklerinin yanı sıra 6 bın kişilik bir grubu daha K. Irak'a sokabileceğini belirtirken "bu güçlerin koalisyon komutasında" olmasında ısrar ediyor. Türkiye ise bu güçlerin operasyonla ilgisinin olmadığına, ABD ile koordinasyon içinde, ancak milli komutayla gireceklerine işaret ediyor. da ABD'den güvence istiyor. ABD Başkanı George Bush'un Irak danışmanı Zahnay Halilzad ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Bü- yükelçi UğurZiyalbaşkanlığında dün yapılan görüşmelerden de bir sonuç alınamadı. Zalmay Halilzad, temaslannın ardından gazetecılere yaptığı açık- lamada, görüşülen konulann kar- maşık olduğuna dikkat çekerek, ileriki günlerde yeniden bir araya geleceklerini bildirdi. Abdullah Cül: Türkiye kararı kendisi verir Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise Yunanistan'ın ulusal günü re- sepsiyonunda gazetecilerin soru- Avrupa nıyennı gösterdi Avrupa Bırliği'nin (AB), Türkiye'yi Kuzey Irak'a gırmemesı yönünde uyarmasıyla gerçek nıyetini gösterdiği belirtildi. AB'nin, konuyu "Türki- ye'nin AB üyeliğİYİe ilişkilendirnıesj" ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi- nin, AB üyeliğini engelleyeceğini açıklaması, birliğin Türkiye'yi üye yapmadan kullanma ve yönlendirme yönündeki politikasının son halkası olarak değerlendirildi. Jeopolitik Der- gisi Yayın Yönermeni, Türk Coğrafya Kurumu Başkanı ve tstanbul Üniversi- tesi Öğretim Üyesi Doç. Yaşar Hactsa- Khoğhı, Türkiye'nin AB ile ABD ara- sındaki karşıthk ve bunun boyutlan- ması üzerine politika üretip bundan yararlanmaya çalışmasının yanlış ol- duğuna dikkat çekti. Hacisalihoğlu, şöyle devam etti: "Bu ild egemen ve emperyal gücün, özellikle pazar, piyasa ve doğal kaynaklar üzerinde verdikleri mücadeJenin yeni bir aşaması söz ko- nusu. Her ikisi de Türkiye'nin bölgey- le olan tarihi ve kül- rürel bağlanıu, ak- tif bir bölge gücü olabileceğini görü- yorlar. Bu nedenle bu tür yönlendir- melerie Türkiye'yi bölgeden uzak rut- maya çanşjyorlar." Hacisalihoğlu, önü- müzdeki süreçte, Avrasyajeopoliti- ğinde egemenlik • Dış politika uzmanlan, AB ve ABD, Türkiye'nin potansiyelinin ve bölge gücü olma yönündeki adımlannın farkında olduğunu belirtti. yanşının hızlanacağına dikkat çekerek "Türkiye özelKkle bölge ülkeleri ve Av- rasya kutbuyla ilişjrîlerini güçlendirip dışpoünkada\aşadığıbaskryı dengele- yebflir'' dedi. Çahşmalannı Tur- kab.net, ey1em.com. merih.net ve lik- ya.net adlı internet siteleri üzerinden sürdüren Eylem Stratejik Analiz Mer- kezi Başkanı Doç. Kuthı Merih de AB'nin son çıkışının, Türkıye'ye yö- nelik diğer talepleriyle birlikte ele ahndığında şaşırtıcı olmadığının altını çizdi. Merih, AB'nin sık sık diploma- tik nezaket kurallannı da çiğneyerek Türkiye'nin temel, kurucu ve yaşam- sal politikalanndan vazgeçmesini iste- diğini belirterek "AB, Kemaüzmin Türkiye'nin önünde engel olduğunu savunuyor. Laiklikten ve ülke bütün- lüğünden ödün vermemizi istiyor. Bu son sözleri de yeni değü. her zaman yapüklan bir şey" dedi. Merih, AB'nin Türkiye'yi yargı bağımsızhğı konusunda da sürekli eleşrirdiğin belirterek. "AB, Türkiye'ye patronhık yapmak istiyor. Ama bu gklişle birtiğin kendisi 2010 yıhnı bulamayabilir" dedi. KÜLTUR • SANAT Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi hakkında, hem yurtiçinde hem de yurtdışında tartışmalar sürerken Kuzey Irak'ta- ki göç hareketleri de dinmek bilmiyor. Bombalanan Kuzey Iraklı halk ise yurtdışına çıkmalanna izin verilmediği için, yanlannda eşyalanyla birlikte ülke içinde bir yerden bir yere sürekli hareket halindeler. (Fotoğraf: REUTER) AB, Türkiye'nin K. Irakf agirmesini kendiiç dengeleri nedeniyle istemiyor 'îçeriye' oynuyorlar lan üzerine, Türkiye'nin ıhtiyaç duyduğunda Kuzey Irak konusun- daİci karan kendisinin vereceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Gül, "Yapbğmuz açıklamalann hepsi- ne inamlması gerekir. Bu konuda tabii ki Türkiye, ihtiyaç duyduğu karan kendisi verecektir. Savaş or- tamı içerisüıde bizim mürtefîkleri- mizle koordinasyon içinde oimamız- dan doğal bir şey olamaz" dedi. Edınilen bılgilere göre iki ülke heyetleri arasında yapılan görüş- melerde ele alınan konularla ilgi- lı sorunlar şöyle: Komilta: ABD. Irak'a başla- tılan operasyon için oluşturulan koalisyonda Türkiye'nin de yer aldığını belirterek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a girişinin koalisyon komutasında olması gerektiğini savu- nuyor. Türkiye ise ko- alisyonda olduğunu, an- cak Irak'a karşı fiili bir savaşa girmediğinı vur- gulayarak "Koalisyon- daysak Kuzey Irak'a gi- rişimize bir sınırlama konmaması gerekir. Tür- kiye'nin duyarhhklan sı- kınüya dönüşürse, hare- kât için bu anlaşmamn tamamlanmasını bekle- yemeyiz" görüşünü ilet- ti. Türkiye, Kuzey Irak'a ABD ile eşgüdüm için- de girmek istediğini, an- cak "milli komuta" al- tında faaliyet gösterece- ğini de kaydetti. Zırhlı birliklere sıcak bakılmıyor Asker sayısi: ABD, TSK'nin bölgeye soka- cağı asker sayısını 6 bin- le sınırlandırmak ama- cında. Burakam, TSK'- nin bölgedeki mevcut as- kerlenni kapsamayacak. 6 bin askerin çoğunlu- ğunun hafif silahlı olma- sı, yaklaşık bir rugaylı bölümünün ise zırhlı un- surlardan oluşabıleceği belırtilıyor. ABD'nin zırhlı birliklerin gırişine sıcak bakmadığı bılinı- yor. Türkıye ise bölgeye giren TSK'nin kendi gü- venliğini sağlaması açı- sından bu birliklere ge- reksinim duyduğunu açıklıyor. ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - A\Tupa Birliği (AB) ülkelerinin Türk Silahlı KmAetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'a girmesini istememesinin iki önemlı nedeni bulunuyor. ABD'nin Irak operasyonuna büyük ölçüde kar- şı olan Belçika, Ahnanya gibi ülke- ler. hem bölgedeki kanşıklığın daha da artmasını önlemek hem de kendi ülkelenndeki Kürt nüfüsa mesaj ver- meyi amaçlıyorlar. ^ _ TBMM'ni'n Türk birlikle- rinin yabancı ülkelere gön- denlmelerine ılişkin yetki tezkeresinı onaylaması üze- rine Türkiye'ye dönük yapı- lan uyanlar giderek şiddet- leniyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilıleri, özellikle AB üye- si Avrupa ülkelerinden ge- ~""~"~" len uyanlan ila nedene bağhyorlar. Bu iki neden şöyle: 'Kartşıklık artar 1 1- AB'nin Belçika, Almanya gibi savaşa karşı üyeleri, Irak'taki geliş- melerden büyük rahatsızlık duyuyor- lar. Türkiye'nın de büyük askeri bir- liklerle böigeye girmesinin Irak'taki kanşıklığı daha da arttıracağı ve kar- maşıklaştıracağı düşüncesindeler. Av- rupa Birliği adayı olarak gördükleri Türkiye'yi bu şekilde önleyerek Irak'taki durumun daha ilen boyutla- ra girmesini engelleme amacmdalar. İç polltlk dengeler bozulur 2- Avrupa'nın birçok ülkesinde yo- ğun bir Kürt nüfiısu bulunuyor. Bun- lar genellikle bölgeden iltica etmiş • Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgeye girmesine karşı çıkan Avrupa Birliği ülkelerinin görünürde iki gerekçesi var: Hem bölgedeki kanşıklığın daha da artmasını önlemek istiyor, hem de kendi ülkelerindeki Kürt nüfusa mesaj vermeyi amaçlıyorlar. ise Türkiye'nin sa\"unması için gön- derdığı Avvacs personelini geri çek- me uyansında bulunuyor. Alman anayasasına göre, Alman askeri unsurlannın savunma amacıy- la gönderildiği bir ülkenin tek taraf- lı bir harekete girmesi, anayasal bir sıbntı yaratacak. Bu durumda, par- lamentodaki bir muhalefet partisi Anayasa Mahkemesi'ne dava açabi- ^ _ ^ _ lir ve hükümetı de sıkıntıya sokabilir. Kürtler. A\Tupa ülkelen, kendi üUce- lerindeki bu nüfusa da doğrudan me- saj verme amacmdalar. Özellikle Bel- çika Dışişlen Bakanı Louk Mfchel' in bu yöndeki mesajı, Ankara"da rahat- sızlık yarattı. Michel, Türkiye'nin duyarlıhğını bilmesine karşın "Kuzey Irak" yeri- ne "Kürdistan" ıfadelerinı kullandı. tsveç \e Noneç gibi Kürt mülteci nüfusunun yoğun olduğu ülkelerin uyanlan da iç politik dengelerin kar- şılanması doğrultusunda. Almanya Ankara: Tepkiler bilgisizllkten Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Hüseyin Diriöz, dün düzenlediği basın toplannsın- da, Türkiye'nin Kuzey Irak'a asker gönderme istemine gelen tep- kilerin "Türkiye'nin niyetine dair ye- terii bilgiye sahip olunmamasından kaynaklandığını" söyledi. Türki- ye'nin Kuzey Irak'la ilgili gizli bir gündemi bulunmadığını defalarca di- le getirdiğini anlatan Diriöz, Kuzey Irak'la ilgili göç. sınır güvenliği ve te- rör gibi anlaşılabılır kaygılann bu- lunduğunu vurguladı. Diriöz, bu çer- çevede ABD ile Türkiye arasmdaki görüşmelerin önümüzdeki günlerde de süreceğmi aktardı. 10212)293 t* 71 "BU BİZİM HİKÂYEMİZ. GİT VE KENDİ HİKÂYENİ BASLAT..." Muhalifler rahatsız GÖNDERİLMEMİŞ M E K T U P L A R , 28 MART'TA SİNEMALARDA. NEW YORK (AA) - Irak'm kuzeyın- deki muhalif gruplann ABD'nin asken stratejisi nedeniyle hayal kınklığı için- de olduklan bıldirildı. Amerikan MSNBC televizyonunun habenne göre, isimleri açıklanmayan Iraklı muhalif yetkililer, Irak ordusunun güneydeki başanlı dire- nişmin, kuzeydeki Irak güçlenru canlan- dırabileceğini belirterek ABD ordusunun güneyde kendisinden beklenen hızlı iler- lemeyi sağlayamamasının muhalrfler ara- sında endişe yarattığını öne sürdüler. Irak'ın kuzeyindeki Kürt gruplar ile Irak güçleri arasındaki cephe hattınrn istihba- ratından sorumlu bir yetkili de, Ameri- kan gemilerinden atılan füzeler ve akıl- lı bombalann hedefi olan Irak askeri te- sislerirun çok önceden boşaltıldığını bil- dirdi. Muhalif Iraklı yetkililer, MSNBC televizyon kanalına yaptıklan açıklama- da, Saddam Hüseyin' ın Kerkük kenh ya- kınında seçkın askerlerden oluşan en az bir Cumhunyet Muhafızı Birliği ve bu- na ek olarak 10 kadar düzenli ordu tü- meninin bulunduğunu, askerlerin top- lam sayısının 100 bini aştığını belirttiler. ABD'den güvence Istendi Dışişlen yetkılileri de TSK'nin bölgeye ginşı konusunda yanlış bir bil- gilendirme olduğunu be- lirtirken, "Biz savaş böl- gesine girmek istemiyo- ruz. Bunu hiçbir zaman istemedik. Türkiye'nin amacı bölgeje girip silah atmadan dönmek. Bu- nun çerçevesini de cizdik: tnsani yardımlar ve te- rörden kavnaklanabile- cek sınır güvenfiğini ko- rumak" dediler. Türkiye'nin "kırmızı çizgi" olarak belirttiği ilkelerin de siyasi he- defler olduğunu, Türki- ye'nin bunlan korumak için silahlı bır harekâtı öngörmediğini anlatan yetkililer. dünya kamu- oyunda bu yönde olu- şan düşünce nedeniyle ciddi tepkiler geldiğini kaydettiler. Yetkililer, Türkiye'nin "Türkmen- lerin konınması" gibi bazı duyarlılıklannın karşılanmasmda ABD'- den güvence istediğini de bıldırdiler. KÜLTÜH • SANAT AVRUPA'DAN GURAY OZ Savaştaki Medya Gazeteler, radyolar, televizyon kanalları, şimdi in- ternet sıtelen cephenın bir parçası haline geldiler. Sa- vaş muhabırieri tehlikenın göbeğinden haber vermek için çabalıyorlar. Bu aradacanını yrtirenlerde var. Bir kısmı ise askeri birliklerin bir tür mütemmim cüzü, tamamlayıcı parçası gibidirler. Biz de evlerimizden bize sunulanı, taraflı ya da tarafsız haberleri, filmleri seyredıyoruz, etkileniyoruz. Basına banş zamanla- rında "dördüncü kuvvet" mı denıyor, savaşta her halde ikinci değilse, "üçüncü kuwet"tir. vletnam sa- vaşında ABD'nin geri çekiimesınde basının, yayım- lanan dehşet fotoğraflarının büyük payı olmuştu. O tarihten sonra ABD, bu çok etkin silahın ken- disine karşı kullanılmasını engellemek için mese- leye el attı. Yalnız aleyhine kullanılmasını engelle- mek için değil, lehıne bir silah olarak kullanabilmek için de elinden geleni yaptı. ABD savaş uzmanla- nnın bu dönemden sonra sloganı, "En iyi savaş, tümüyle gizli kalan savaştır" oldu. Ama ne var ki küreselleşme, her zaman güçlülenn lehine sonuç- lar vermiyor, artık hiçbir şey gizli kalamıyor. ••• Savaşı gizli tutmanın tercümesı, ınsanlara "kabul edilebilir bir savaş resmi" sunabılmektır. Düşma- nın ne kadar vahşi olduğu gösterılebilir uygun bir şe- kilde. Resimler, filmlerhazırianır ve bu ışın piyasası- na sunulur. örneğın 1990 yılında "vahşi Irak asker- leri" Kuveyt'te Addan Hastanesi'nde küvezlerden 312 yeni doğmuş bebeği çıkarıp öldürüyorlardır. Hastanede görevli 15 yaşındaki Nayirah adlı hem- şire de bu olayı görmüş ve anlatmıştır. Ama daha son- ra bu hıkâyenın, Hill and Knowlton adlı PR kurulu- şunca hazırlanan ve uygulanan bir senaryo olduğu ortaya çıkı. Nayirah'ın ABD'dekı Kuveyt Büyükelçı- sı'nin kızı olduğu da anlaşıldı bu arada. Bu olayda basın kolayca oyuna gelmışti. Ama oyu- na gelmesınde onun gönüllülüğü de rol oynamış olmalı. Pekı nasıl gönüllü yazılınıyor bu savaş me- selelerinde. • •• Birincisi, artık çok yaygın kullanılmayan kaba bir yöntem; gazeteci satın alınıyor. Atlatma haber ara- yan gazeteciye "haber"in el altından satılması, ulaştınlması da bir başka yöntem. Daha etkili yön- tem, bir sistemin parçası olarak yukandan aşağı- ya ideolojik bir kuşatmayla gazetecinin hazır hale getirilmesi. Yaygın yöntem bu. Amerikan CNN ve Fox TV kanallan şu sıralarda savaşı Amerikan ba- kış açısından yansıtmak için yarışıyorlar. Bu duru- mu bir de ülke içindekı Yurdu Koruma Teşkilatı ve gönüllü militanlaria da besleyebilirsiniz. Bizde de benzerteri var, ama onlara "Amerikayı koruma gönüllüleri" denilebilır. Iraklılann elindekı Amerikan ve ingiliz savaş esırlerının ABD halkından gizlen- mesı gibi yöntemler ise savaşla doğrudan bağlan- tılı yönlendirmeler kapsamındadır. ABD basınının bu önemlı haben büyük ölçüde es geçmesi, Amerikan şahını Donald Rumsfeld ta- rafından Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı ilan edil- mesiyle ilgılidir. Emir büyük yerden gelmiştir. Iraklı esirlen göstermek ise, her halde onlar Iraklı olduk- lan için kuşkusuz serbesrtir ve Cenevre Sözleşme- si'ne aykın sayılmaz. • • • Türkiye'de de basının yönlendirmeli ya da ba- ğımsızyayınlarının etkilerini birlikte izliyoruz. Yön- lendirmenin gazetelerimızin bır kısmını egemenli- ği altına aldığı biliniyor. Bır gazete ABD birlikleri- nin ilerleyişini şehvetli satırlarla duyuruyor. Bir di- ğeri, "Iraklılarbirbirtoplanıyoriar" başlığınıter- cih ediyor. Gazetelerimizin şöhretli köşe yazarla- n, ki onların bır kısmı aynı zamanda yetkın TV yo- rumculandır, Türkiye'nin nasıl bır yol ızlemesi ge- rektiği konusunda akıl vermeyi ve dedikleri yapıl- mayınca ya da yapılamayınca celallenmeyi, hırs- lanmayı, derin üzüntülerinı bıldirmeyi ve bunu ek- ranlara taşımayı ihmal etmiyorlar. Basın tarihimize yeni sayfalar, yeni örnekler, yeni yöntemler ekleniyor bu günlerde. Biz de yararlanıyoruz. e-posta: guray.oz cumhuriyet.com.tr Kuzey Irak tartışması Solana: Türkiye sorun yaratmaz BERLtN (AA) - AB Ortak Dış Politika ve Gü- venlik Yüksek Temsil- cisi Javier Solana, Tür- kiye'nin Kuzey Irak'ta sorun yaratacağını dü- şünmediğini belirtti. Solana, Alman kana- lı ARD'ye yaptığı açık- lamada. TSK'nin Kuzey Irak'taki mevcudiyetiy- le ilgili tartışmalann bir an önce sona ermesini dilediğini bildirerek "Sı- lurdaki durumun istik- rarh kalacağıru ve Tür- kiye"den kaynaklanan bir sorun olma\aeağını düşünüyorum" dedi. Almanya Sa\-unma Bakanı Peter Struck ise Stuttgart kentinde kahl- dığı bir toplanhda, Al- man askerlerinin Türki- ye'dekı AWACS erken uyan uçaklannda görev yapmasıyla ilgili Mec- lis'te yapılacak bir oyla- mada, büyük çoğunluk- la bu yönde karar alına- cağını söyledi. Utanç verici Ekonomik İşbirliği Bakanı HeidemarieWT- eczorek-Zeul da, rrak sa- NBşını "utançverid" ola- rak nitelendirerek savaş- tan sonra yeni bir düzen yaratılması şeklindeki düşüncelerin. savaşın gerçeklerini görmezlik- ten gehne anlamına gel- diğini söyledi. (0212) 2*3 (9 7* YERLİ VE MODERN BİR TÜRK FİLMİ www.gonderilmemismektuplar.com GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR, 28 MART'TA SİNEMALARDA.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear