25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 MART 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Medyı ttâ stvaşmĞt enmde... Leyleklep f Amerika'nın Irak'a saldınsıyta tarihi eserier bombalanryon insanlar bombalanryon emperyalizmin önüne çıkan her şey bombalanıyor... Kuşlar bile... Çevreci derneklerin bildirdiğjne göre Inciriik Üssü'nde de savaş uçaklannın önüne çıkmaması için başta leyiekler olmak üzere göçmen kuşlar ateş açılarak öldürüîüyor... Hekimlere Tıp Kurumu'nun çağnsı:"Tüm hekimleri, hiçbir meşaı dayanağı olmaksızın pervasızca Irak'a saldıran ABD ve Ingiltere başta olmak Danimarka, Hollanda, Italya, Ispanya'nın zorbalığını protesto için bu ülkelerin ilaç şirketlerinin ürünlerini boykot etmeye çagırryoruz. Bu şirketlerin ürünlerini reçete etmekle Irak'ta milyonlarca masum insanın başına yağdınlan bombalann finansmanına katkı sağlamış oluyoruz." Bektrorek posta; denizsonrt©cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - 72 yaşındaki Iraklı köylü ABD helikopteri düşürmüş... "Ava aideni avladı!" nkara'daki dostlardan Mustafa Yıldınm yi- ne yazmış: "Kimyasal ve biyolojik silah de- polanyla dünyada birinci sırada olan Ingiliz- ier ve Amerikalılar, Irak'a seyreltilmiş uran- yum içeren bombalannı yağdırıyorve insanlıksuçu iş- liyor. Işlerine geldiğinde bu silahlan Hind-i Çin'de kul- lanmışlardır. Bir gün işlerine geldiğinde dünyanın şu- rasında ya da burasında yaşayan insanlan yok etmek için kullanmalarına hiçbir engel yoktur! Çünkü azılı eşkıyaahlaksızdır... Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetimde siyase- ten ya da memur olarak bulunanlar ne yapıyor? Ingiliz ve Amerikalı ile ortaklık. OysaTürk askerleri o topraklan Ingiliz'e vermemek için yüz binlerce şehit vermişti. Yaşı 25'in altında on binlerce insanımız ingiliz esir kamplarında ölmüş, sağ kalanlar ise yurtlannı işgal eden Ingiliz'e karşı savaşa tutuşmuştu. Şimdi televizyonlardan izlerken, ingiliz ve Amerikan askerlerinin çiğnemekte olduğu o top- rakların altında Mehmetlerin, Tahirlerin, Mustafalann, Tahsinlerin, Rızaların, Süleymanların, Hüseyinlerin, Kemallerin, Cemallerin, Hilmilerin, Receplerin, Abdul- lahların, Denizlililerin, Ankaralılann, Izmirlilerin, Rize- lilerin, Selaniklilerin, Filibelilerin, Şumnuluların, Istan- bulluların yattığını bir an düşünüyor musunuz? Bunu sorrnak gereksiz! Düşünmüş olsaydınız, 'Madem hükiimet karar ver- di biz de uyarız' ve 'Madem Amerika istedi toprakla- nmızı açmalıyız, Meclis bir daha karar almalı' diyen- ler karşısında susup oturmazdınız! Teslimiyetçi Os- manh'nın karşısında susmamış olan Mustafa Kemal'i, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'yi, Denizlili Teğ- men Fahri'yi, Gördesli Makbule'yi, Bursalı Zehra öğ- retmen'i, Adapazarlı Ayşe Efe'yi, Erzurumlu Fatma'yı bir düşünün! Yıkılmakta olan Irak devletinin başkanı değil, bağımsız bir devlettir. Rejimi devletçilikolduğu için, Yahudi bankertere, İn- giliz lordlanna, Amerikan petrolcülerine serbestlik ta- nımadığı için yıkılmaktadır! Irak, mezheplere, aşiretlere, eski kral soysuzlanna dayalı bir mozaik olacak! Türkiye için tehdit işte bu- dur! Türkiye'de kurulmakta olan da mozaik içinde mozaiktir! Türkiye'nin sınırlannı vurgunculara açma- ya bile gerek yok! Çünkü onlar zaten içeriye gireli on- larca yıl oluyor! Türkiye'nin başındakini 'diktatör' di- yerek indirmeye de gerek yok! Çünkü başta Atatürk yok! Türklerin kalbinde ise asıriarca silinmeyecek bir utanç alınlannda kuşaktan kuşağa geçecek bir kara leke! Asırlardır yiğftlikleriy- le ve mertlikleriyle ünlenmiş Türkler artık tarihe gö- mülmüş oluyor! Artık 'Biz Çanakkale'de, biz Kurtu- luş Savaşı'nda...' diye başlayıp ne Istiklal Marşı söy- leyebilirsiniz, ne Onuncu Yıl Marşı!" SESSIZ SEDASIZ (!) Yüksek Yerilim Hattı ordincı/tkuf'i yahoo.com Irak'ta çalıştınlmak üzere Arapça ve îngilizce bilen mezartaşı yazarlan aranmaktadır! Bay Busha layık haber sitesi 75. Oscar ödül töreni banş yanlılan- nın gövde gösterisine dönüşüyor... "Benim Cici Silahım"la en iyi belgesel film ödülünü kazanan yönetmen Mic- hael Moore, ödülünü alırken yaptığı konuşmada "Bay Bush, utanmalısın" diye haykınyor... Hollyvvood yıldızları, Bush'u ve ABD'nin saldırganlığını pro- testo ediyor... Türkiye'nin ilk haber sitesi olmakla övünen "nethaber.com", Anadolu fAjansı'ndan derlediği bilgilerle Oscar ödüllerini sıralarken, savaş karşıtlanndan hiç söz etmiyor... Haber sitesi "nethaber.com", siteye girenleri sonuçlar için sayfalar arasında tek tek dolaştırdıktan sonra en iyi erkek oyun- cu ödülü haberinin altına Michael Mo- ore'un protestosunu sıkıştırıyor... Bay Bush'un Türkiye'deki bu haber site- sinden haberi olsa, her halde yaldızlı bir teşekkür plaketi gönderirdi! Tezkere telefonu Kimya Mühendisleri Odası Antalya ll Temsilci- si Yılmaz Dikbaş, tezkereye evet oyu verme- mesi için cep telefonuna mesaj geçtiği AKP Antalya Milletvekili Mevlüt Ça- vuşoğlu'nun kendisini arayıp küfür ettiğıni söylemişti... Mevlut Çavuşoğlu ise kimseye küfür etme alışkanlığı olmadığını aksine, telefonda tezkereye evet oyu vereceğini bildirdiği için Yılmaz Dikbaş'm kendisini hain ve Amerikan uşağı olmak- la suçladığını, yanıt olarak "Elinden geleni arkana koyma" dediğini söylüyor... ÇEDKOSESI OKTAY EKİNCİ TBMM'de 'Edebiyat'... Geçen perşembe günü ABD'nin Irak saldırısına "destektezkeresi" öncesin- de, kimi milletvekillerinin TBMM kürsüsünden "şiir" okuduklannı duyunca, aklı- ma Orhan VeK Kanık gel- mişti. "Neler yapmadık şu va- taniçin! Kimimiz öldük; Kimimiz nutuksöyledik." Şairimiz yaşasaydı; "ki- mimiz de şiir okuduk" diye eklemez miydi?.. Şimdi, yine son günlerde tanık olduklanmızla birlik- te, aklıma bu kez de Bedri Rahmi Eyuboğlu geliyor: -Biz bu dünyadan gider olduk, Kalanlara selam olsun" Ama hep böyle gidecekse dünya Kalanlara haram olsun.« es. "Nâzım ve yurt sevgisini" yaşatanlan hemen "görev- den almalanna" rağmen... 'Mutluluğun resmT... AKP'li Recep Girgin'in, kimbilir hangi nıyetle; "Ya- şamak bir ağaç gibi tek ve hür™" demesinin ardından, 332 AKP milletvekıhnin savaş tezkeresine "evet" de- melerini âdeta "zafer neşe- si içinde" izleyen bakanla- nn fotoğrafını gördünüz mü? Aralannda, önceki tezke- reyi "babası istemediği" için onaylamadığını söyle- yen "edebiyat doçenti" bile var... Yüzlerindeki bu "se- vinç", bu "mutlulıık" ve bu "gülücüklerin" gazetelere basıldığı saatlerde, kimbi- lir kaç insan için "yaşamm sonu" anlamına gelen ABD saldınlan da > televizyon ekran- / , KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behhakCa turk.net \ Şiirin ardından savaş tezkeresi oylanırken... (Hürriyet-21/3/2003) Ressam ozanımız yaşa- saydı, "bedduasını" daha da beter haykırmaz mıy- dı?.. 'Nâzım'Ia savaşa evet!.. TBMM'nin, daha önce tezkereyi onaylamadığı o "gurur günümüzde", kür- süden şiir okunmamıştı... Yani "insancıl" ve hatta "yurtsever" duygular varsa bile, bu belli edilmeden "savaşa ve ABD saldınsını desteklemeye hayır" deni- lebilmişti... 1 01 Mart 2003 günü yaşa- rdığımız o unutulmaz guru- JTI 20 gün sonra boğazımı- _za tıkayanlar ise Nâzım nükmet'i bile ağızlarına lalabildiler... 20. yüzyılınen îüyük "banşvebağımsızhk 4tirini" 21. yüzyıluı şafağı- JII karartan bir "savaş ve ba- Jğunhhk" karanna "peşrev" olarak kullandı- : Üstelik hâlâ O'nun "va- lındaşlığınr bile aynı TB- .MM'de kabul etmemiş- len... Dahası, iktidara gelir gel- nez de ilk "icraat" olarak \üreklerinde gerçekten larını kapladı... Ve, TBMM'de "dünya şi- ir günü"nün de kutlandığı tezkere görüşmeleriyle, ta- rihte ilk kez Karacaoğlan- ların, Orhan Velilerin, Ne- cip Fazülann, Sezai Kara- koçların, Âşık Veysellerin adları ve şiirleri. "vahşete ve katliama onay verenle- rin" adlan ve "evet" sözle- riyle birlikte "tutanaklar- da" yer almış oldu... 'Kara gün'... Gelecek kuşaklar, ışte bu tarihi, yani 20 Mart 2003'ü sakın unutmasınlar... "Yeni gün" olarak kutla- nan bir "ne\Tiız"un arife- sinde, "edebryatimıza" bile nasıl bir "kara gün" yaşa- tıldığını, hem Meclis tuta- naklanndan, hem de "mut- lu yüzleri" gösteren gazete resimlerinden öğrensinler... Sonra da Bedri Rah- mi'nin bedduasını torunla- nna şöyle açıklasınlar: "Neler yapmadılar şu va- taniçin; Kimileri öldüler, Kimileri şiir okudulan.." Oekincifn cumhuriyet.com.tr. ÇİZGtLtK KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com ü<r AUAjty ') KEDt LEVO APTÜUICA e-posta: aptulikaığgo.com. TARİHTE BUGÜTN MIMTAZARIKAN 26 Mart TÜRKD/SHEK/MLİĞİNİN ÖNCÜSÜ 192t'P£ 8U6ÛM, ÇA6MŞ AULAMDA, 71İ&C OİÇHEKJMÜĞİHlH ÖAJdSÛ SAYliAM PHOPESÖe DOKTVg fML/r ŞAZİ £2 YA- ŞtNDA ÖLOÜ. ASKEH.Î TtBBİYEYİ BİTİRDİKTEHSONRA Ç£- ç/ru YeetjBRDe HEKJMUK VE OPE/£ATÖIZJJJ£ >»PMtş OlAfJ HAÜT ŞAZJ'hJİM, 19O?'D£ /STAMBUL'DA İLK Pif. Çİ MEICTB-Bİ WİN AÇIt-MAStHDA 8ÜYÜK BMeĞl GEÇ- ifTİ.AreU( OKOLDA YILLAGCA,I>Ç HASTALİKIAEJ PROFESĞ/SÜ OLABAK ÇAUfMAtAJZ/AJt SÛH£><JgtoUÇ- TÜ. DiŞHEKJMLİĞİMI KSMDİ ÇASASYLA Ö6&£- NEN Or HAÜr ÇAZİ, Sie. AIZA AVfZU- PAYA DA GıPEREK. YENJ BİL&İ VE EDİNMİÇrt. So/da, Or Halih ŞOZJ, askeri dokhor t gârüfüı/on Yüzyı/lar ttoya gelenekseJ yollarla gapdan diş fedayi/erinden leir ârnek: Ağrıyan atiçin çjjrük. kısmı kJZB'n dtmirle dağla- PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Soytarılaşmak Savaşın başladığı gün ne kadar da çok göster- mişti televizyonlar onlan... Çeşit çeşittiler... Tümü de öldürücü, dehşet verici ve çok akıllıydılar... Bir anda televizyon kanallarının gözbebeği oluveren emekli paşalar ballandıra ballandıra anlatmışlar- dı marifetlerini... Düğmeye bir bastın mı... Vınnn.... Bummm... Isterdenizden, ister havadan, istersen karadan at, dünyanın öbür ucundaki minnacık bir sineği bile arar, bulur, canına okurlardı... Iraklılar, bizim Pentagoncu mütekaitlerin, yaz- dıklan her satırdan kan damlayan bombacı, bor- sacı ve pompacı köşe yazarlannın, savaş çığırt- kanlannın, cümle Amerikancı soytanlann bekle- diklerinin tersine dünyanın en güçlü ordularına karşı erkek, kadın, genç, yaşlı kahramanca diren- meye başlayınca ilk önce o akıllı füzeler aptallaş- mışlardı. Fırlamasınafırlıyoıiar, vınnnlamasınavınnnlıyor, ama Musul yerine gidip Suriye'de bir otobüsün te- pesinde, Basra yerine de gidip Iran'da bir rafine- rinin üzerinde patlıyorlardı... Arnerikan füzeleri İn- giliz uçaklannı düşürüyor, İngiliz füzeleri de daha havalanmadan rampalannda patlayıp kendi as- kerierini öldürüyordu. Aptallaşan iki akıllı füze de yolunu şaşırmış, gelip bizim Şanlıurfa kırsalına düşmüştü. özveren ve Ayaklı köylerinde çocuk- lar tartalarda bomba toplamışlardı. Helikopterieri de aptallaşmıştı petrolcü çetele- rin. Ikisi havada birbirleriyle çarpışıp düşmüş, bi- rini de yaşlı bir köylü Kerbela'da tufeğiyle indir- mişti. Yalnızca füzeler, helikopterler, uçaklar değildi aptallaşan... Amerikan medyası ile birlikte Ame- rikancı Türk medyası da aptallaşmıştı... Petrolcü çetelerin saldınya geçtikleri gün Kör- fez'deki liman kenti Umm Kasr'ın düştüğü habe- rini vermişlerdi. Palavraydı... Aradan altı gün geç- miş, hâlâ düşmemişti Umm Kasr... Ikinci gün Na- sıriye'nin düştüğü haberini vermişlerdi. Palavray- dı... Aradan beş gün geçmiş, hâlâ düşmemişti Nasıriye... Üçüncü gün Basra'nın düştüğü habe- rini vermişlerdi. Palavraydı... Aradan dört gün geç- miş, hâlâ düşmemişti Basra... II. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Pasifik'teki Pearl Harbour deniz üssüne yapılan Japon saldı- nsı bir yana bırakılacak olursa, tarihinde bir kez bile yurdunu savunmak durumunda kalmamış, ordusu hep ülke dışında savaşmış olan Amerika- lılann bir halkın yurdunu savunma kararlılığını an- layamaması belki doğaldı. Bunu anlayamadıkla- n için de önce Küba'da, sonra da Vietnam'da çu- vallamışlardı. Şimdi de Irak'ta çuvallıyoriardı. Fakat bizim Pentagoncu mütekaitlerimiz, bor- sacı, pompacı, köşe yazarlanmız da anlamıyor- lardı Iraklılann direnişini. Koca Amerika'ya, koca Ingiltere'ye nasıl olurda karşı gelinirdi? Emperya- list ordular "höt" dediler mi, "a/ sana pöt" deni- lebilirdi ancak... Türkiye'nin varlığını dedelerimizin, ninelerimi- zin, babalanmızın emperyalizme meydan okuyu- şuna, direnişine borçlu olduğunu, bu ülkenin em- peryalizme karşı savaşılarak, emperyalizm yenil- giye uğratılarak kurulduğunu unutmuşlardı. Geç- miş unutulmadan, bellekler boşaltılmadan soyta- nlaşmak olası değildi çünkü... Soytanlaşmadan, krallann soytarılığına soyunmadan da ne o yazı- lar yazılabilir, ne de o yorumlar yapılabilirdi... Aptallaşan o akıllı füzeler, tüfekle helikopter av- layan o yaşlı köylüler, tarlalarda bomba toplayan oçocuklar, canını dişinetakmış, direnen Iraklılar... Işleri çok zordu bizim kral soytanlannın, soytan- lann krallarının... Gerçekten çok zordu... e-posta:dkavukcuoglu(a superonline.com Faks:0212-234 68 73 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/ tri yapıh .. Macar çoban köpeği soyu. 2 II Işçi... Kısa 3 yazı. 3/ Kedi 4 ya da köpeğin ön ayağı... Metrenin ka- bul tarihi olan 1 Nisan 193 l'e kadar yurdumuzda da kullanılmış, 283 cm tutannda uzunluk ölçüsü birimi. 4/ Aktinyum elementi- nin simgesi... Kuşak- tan kuşağa geçen ka- lıtımsal öğe... Şikâr. 5 5/ 20 Ekım 1827'de 6 Osmanlı donanması- nın yenilgisiyle so- 8 nuçlanan deniz sava- 9 şı. 6/Birişiyaptırabilme gücü... Fotoğraf duyarlığı- m belirtmekte kullanılan sayısal değer. 7/ Kakun da denilen kürk hayvanı... Te\fik Flkret'in çocuklar için yazdığı şiirlerini içeren yapıtı. 8/ "Ahmet —": Polisiyeromanlanylatanınmışyazanmız... Öğütül- müş tahıl. 9/ Tanntanımaz... Avlanırken avcılann hayvanlardan gizlendiği yer. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/Kuştuzağı. 2/Asmakütüğü... CahitKülebi'nin bir şiir kitabı. 3/ Çelikçomak oyununa ve bu oyun- da kullanılan değneğe verilen ad... Bir bağlaç... Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek. 4/ Si- yasal erkin birkaç kışilik bir kümenin elinde bu- lunduğu yönetim bıçimi. 5/ Bir soru sözü... Ar- goda, yasadışı bir işin yapıldığı yerde geleni ha- ber verme işi. 6/ Küçük erkek kardeş. II Bir tartı birimi... Dürüstlük. doğruluk. 8/ Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça... Büyük tepsı. 9/Tahta oymacısı. SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sa>1; 2003'43 Mahkememızın 21.2 2003 tarih 2003 43-175 sayılı ilanu ile Sanyer, Büyûkdere, cılt 1, hane 194'te nüfiı- sa kayıtlı Selahattin ile Nuran'dan olma 1984 doğum- lu Seda llhan'ın annesı Nuran Oğuz'un velayeti altı- na alındığı hususu ilan olunur. Basuı: 13325
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear