Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23MART2003PAZAR CUMHURtYET SAYFA
P A Z A R Y 4 Z I L A R I dishab@cumhuriyet.com.tr
Savaş içinde komedi-dramaSsvaş başladı. New York'ta hayat hiç
değışmeden devam ediyor.
Restoranlar, barlar, sinemalar her
zamanki gibi dolu. Fakat bazı
insanlar rahatsız. Times Square,
Union Square gibi kentın önemli
biiyük merkezlerinde toplanarak
savaşı protesto
ediyorlar. Polis kalabalığı dağıtmaya
çalışıyor ama onlar bu savaşın kirli
petrol çıkarlan icin yapıldığını
söylüyorlar televizyon kameralanna.
Üzerlerinde "Ulusİararası Katil"
yazan ve yüzünde kanlar dolu
George W. Bush fotoğraflı
tişörtleriyle gezıyorlar. Amerika'nın
diğer ıllerinde de, San Francisco'da,
Washington'da da protesto eylemleri
yapdıyor. Yüzlerce kişi rutuklanıyor.
George W. Bush ne yapıyor?
Babasından kalan görevi
tamamlamaya çalışıyor. Ortadoğu'da
Amerikan egemenliğını kurmak icin
adına "Freedom War" (Özgürlük
Savaşı) dedığı Irak savaşını
başlahyor. Amerikan Başkanı, Irak
üzerindeki bombardımanın başladığı
gece konuşmasını yapmak üzere
Beyaz Saray'daki Öval Ofis'te yenni
alıyor. BBC Televizyonu'nda
birdenbire bu" görüntü ekrana
geliyor. Ses bağlantısı yok ama Bush
koltuğunda oturuyor. Konuşması için
hazırlanıyor. Oldukça heyecanlı
görünüyor. Kuaförü Bush'un
saçlannı tanyor, elinde makasla
düzeltiyor, sprey sılayor. Yayın için
yerdeki kablolan düzelten bir görevli
görûntüye girip çılayor. Bu sırada
ofisten bin bır şey söylüyor olmalı kı
Bush gülümsüyor. Bağdat üzerine
bombalann yağdınldığı sıralarda
Bush, saçını spreyletip fılm
yıldızlan gibi konuşmasına
hazırlanıyor. Kısa bir sûre sonra
görüntü aniden kayboluyor. Bu
görüntünün yanlışlıkla ekrana
gelmesinden kim sorumlu
bilmiyoruz ama tüm dünya
televızyonlannı atlatan bir
gazetecilik başansı sergüiyor.
Başkan Bush'u destekleyenler ne
yapıyor? Fransız ürünlerini ve
kültürünü protesto ediyorlar. Irak
savaşı konusunda Amerıka'ya karşı
tavır alan Fransa. artık Amerika'nın
dostu değil. Ve artık Amerika'da
"French Fries" yok! 10 gün öncesine
kadar neredeyse her köşe başında ve
restoranda bulabildiğımiz "French
Fries" adıyla satılan bizım patates
kızartması birden yok oldu. Aslında
yok olmadı ama yok oldu gibi oldu.
0nun adı artık "Freedom Fries"!
Özgürlük Kızartması! Tadı tuzu ve
görünüşü aynı, fakat adı değiştirildi.
NEW YORK
ZULAL
KALKANDELEN
Temsilciler Meclısı'nin idari
işlerinden sorumlu Ohio Temsilcisi
Bob Ney'in önerisiyle, Meclis'ın tüm
mönülerindeki "Fransız" sözcüğü
çıkanldı. Ney, bunun
Washington'dakilerin Fransız
hükümetinden duyduklan
rahatsızlığı anlatmanın sembolik bir
yolu olduğunu söylüyor. Amerikan
Kongresı'nın en yaşlı, en kıdemli
üyesi Demokrat Parti Senatörü
Robert C. Byrd'in konuyla ilgili
yorumu ise dikkate değer. "11
Eyiül'den bir gün sonra Fransız Le
Monde gazetesi, 'Hepimiz
Amerikahyız!' şeknnde başhk
atmışü. 18 ay sonra şimdi iki ülke
Irak savaşı konusunda
anlaşamadıklan için birbirine
hakaret ediyor." Uzun süredir
görülen en mantıksız uygulama diye
düşünüyor insan. Gerçek
olamayacak kadar saçma. Fakat şaka
değil, bızzat Nevv York
restoranlannda gidip yenı
uygulamayı görmek mümkün.
Mönülerde adlannda "French"
sözcüğü geçen yemeklere yeni
isimler verildi. "French Onion
Soup" denilen Fransız soğan
çorbası, artık "Özgürlük Soğan
Çorbaa". Yanılmayın tadı aynı.
Restoranlarda Fransız şaraplan
servis edilmiyor. California, Şili ya
da Italyan şaraplan bulabilirsiniz.
Üstelik işlerinde yüzde elli oranında
azalma olan bazı Fransız restoran
sahipleri, en azından işlerini
tamamen kaybetmemek için
kapılanndaki tabelalan değiştirip
Fransız restoranı ibaresi yerine,
Akdeniz restoranı anlamına gelen
"Mediterranean Restaurant"
yazıyorlar. Fransız Brie ya da
Camembert peyniri mi
seviyorsunuz? Üzgünüm. Her zaman
alışveriş yaptığınız market artık o
peynirleri sarmıyor olabılır.
Uygulamaya karşı Amerikan
halkının tepkisi de ılginç. Gecen
hafta sonunda bır grup Amerikalı,
tüm ülke çapında Fransız ürünlerinın
protesto edılmesı için sokakta gösten
yaptı. Amerika'daki bırçok medya
kuruluşu da uygulamayı gönülden
destekliyor. New York Post'ta çıkan
bir haber, mılyar dolarlık şişelenmiş
su piyasasuıdan Fransız sulannı yok
etme yollannı açıklıyor. Haberde,
Evian suyu yerine ona eşdeğer
kalitedekı çok daha ucuz Poland
Spring'i, Volvıc marka su yerine Fıji
Adalan'ndan gelen Fiji'yı, "Fransız
poütikacüan gibi gazla dolu olan
Perrier marka soda" yerine
Saratoga'yı almalan öneriliyor
Amerikan vatandaşlanna. Aklı
başuıda bır kısım vatandaş ise
konuyla dalga geçmeyi sürdürüyor.
Hayati sorunlarla uğraşılan böyle bir
dönemde patates kızartmasınm
adıyla uğraşmanın saçmalığına
şaşınp kalıyorlar. Konu, Amerikan
televizyonlannın en uzun soluklu
komedi şovu Saturday Night Live'a
espri konusu oluyor. Ünlü Fransız
öpücüğü "French kiss"e atıf
yaparak, sokakta "Freedom kiss"
yapan çiftlerden söz ediliyor. Bütün
bu gariplikler komedyastnın içinde
insan merak ediyor. Ya Belçikalılar,
French Fnes'in aslının Belçika'ya ait
olduğunu söyleyerek ayaklanırlarsa?
Türkıye'den savaş konusunda
istediklennı alamayan Amerika'da
acaba Türk kahvesinin adı
değiştirileeek mi° Güler misiniz,
ağlar mısınız bu komedi-drama
karşısında
0
Birilen çıldırdı belli ki,
yok mu bir akıllı?
kzulal@yahoo.com
îsveç dış politikasında
elastik günler
STOCKHOLM
Isveç hükümeti, yani Başbakan
Göran Persson ve Dışişleri Bakanı
Anna lindh (dığerlerine pek söz
düşmüyor çünkü), Irak konusunda
sürekli olarak Birleşmiş Milletler
çerçevesüıde hareket edilmesini
savundu, yani Güvenlik Konseyi'nin
kararlanna uyulmasını. Sosyal
demokrat ruha aykın olan "Bazı
savaşlar gerekh'dir" tezını satır
aralannda savunan sözler de
söylediler. ABD'nin Küba'daki
Gestapo kampında, hakkında hiçbir
resmı suçlama olmadan tutulan îsveç
vatandaşı kişi konusunda da ısteksiz
davTamşlanyla tepkı yarattılar.
Persson'un savaşla ilgili "televizj'onda
tatstz görüntüler filan" şeklındekı sözü
de hiç hoş karşılanmadı. Ne zaman ki
Başkan George Bush, kendı yarattığı
yapay bunalımda başmdan ben kararlı
olduğunu belırterek baklayı ağzmdan
çıkardı ve ABD ve müttefıklerinın
Irak'a BM desteğı ohnadan da
saldırabileceğini söyledi, o zaman
Persson ve Lindh ağız değiştirmeye,
devletler hukukundan filan söz etmeye
başladı. Sağduyu sahibi
insanlann aylar önce
geldikleri noktaya, epey
bir tur attıktan sonra yeni
geldiler. Nasıl îsveç'in
savunma ve güvenlik
doktrini, sosyal demokrat
hükümet tarafmdan
"tarafsızdan itîüaksıza" ~^~^^~
çevrildiyse.. ağız değişiklıği de aynı
şekilde algılandı. Bu arada, ABD'nin
savaşa girmesi halinde, îsveç'in kendi
anayasası gereği bu ülkeye silah ihraç
etmeyi durdurması yönünde
kamuoyundan gelen seslere "n'ayır"
demekten de geri kalmadılar. Böyle bir
durumda ABD, îsveç'e "ulusal
güvenliği için gerekti olan askeri yedek
parçalan filan satmayı keserdi" ve
ülkenin ulusal güvenlik durumunu
özenle göz önünde tutmak gerekırdi.
Sanki o yasağı ıçeren maddeyi
onaylayanlar ülkenin güvenliğını hiç
düşünmemışlerdi.
Söz konusu olan ülke, ABD, Ingiltere
gibi Persson ve Co.'nun gözbebeği
olan ülkeler olmasaydı, bu düşünce
şeklı akla bile gelmezdi. Halk içinde
Irak yönetimi kuşkusuz hiç sevilmiyor.
Ama genel kanı, dünya güvenliğini
tehdit konusunda bu yönetimrn
GÜRHAN UÇKAN
herhangi bir tehdit oluşturmadığı
şeklinde. Aynca, eğer ABD demokrasi
polisliği yapmaya niyetliyse, bu işe
Suudi Arabistan, Kuveyt ve bazı Latin
Amerika ülkelerinden başlayabilirdi
dıyenlerin sayısı az değil. Ancak,
halkın yansmdan fazlası savaşa
karşıysa da, bu oran ülkemizdekinden
çok daha az. Demesi üzücü ama, söz
konusu olan ülke Irak değil
Avrupa'daki bir Hıristiyan ülke
olsaydı, bu oran çok daha yüksek
olurdu. Isveç basuu bu konuda iki ayn
cephe oluşturmuş durumda. Bağımsız
tutucu Svenska Dagbladet ve liberal
Expressen gazeteleri (toplam tirajlan
700 buı kadar) açıkça ABD ve savaş
yanlısı bır tavır aldı. Bu- başka liberal
gazete, Dagens Nyheter ise, göreli
olarak biraz daha dengeli yayın
yapıyor. Bağımsız sosyal demokrat
Aftonbladet bunalımın başmdan beri
savaşa hayır diye tavır aldı. John
Pilger, Robert Fîsk gibi onurlu
imzalann yazılanna yer veriyor .
Ancak bütün basmda egemen olan bir
tavır, "Irak Künüstanı" ifadesini
ıçeren ve Kuzey Irak'taki
Kürtleri, sanki bir zamanlar
bağımsız bir devletleri
varmış da daha sonra dört
ülkenin işgaline uğramış
gıbı göstermek. Tek bir
kalem, neden 1991 'den beri
korunma altında yaşayan bu
~ ^ ~ ^ ^ bölgede tek bir homojen
yönetimin kurulmadığına,
daha birkaç yıl önce, şimdi
son derece önemli ve köklü siyasi
partiler olarak nıtelendirilen partilerin
birbirleriyle savaştığına ve hatta
bunlardan birinin liderinin Saddam
Hüseyin'le televizyon kameralan
önünde şapur-şupur öpüştüğüne
değinmiyor. Svenska Dagbladet'in,
ülkemize sık sık gelen Bitte
Hammargren adlı gayet başanlı dış
muhabiri bile yazısında (20'3),
cebinde îsveç pasaporru olan Iraklı bir
Kürt politikacıdan, "KJrak özerk
Kürt yönetiminin KYB tarafinın
eğHim bakanı ve şefi halen ABD'de
olduğu için. aynı zamanda başbakan
veküi" ıfadesını kullanabılıyor.
Sıradan bir okur, bu tür ifadelerden
dolayı, ortada yerleşmiş ve altyapısı
tamam bir "Kürdistan devleti" olduğu
izlenimine kapıhyor.
BİZtVI ELLERÎMtZ TEMİZ - tspanya'nm başkenti Madrid'de 150 binden fazia kişi ABD'nin Irak'a
sakfansuu protesto ettL Eylemcikr, ellerini havaya kaldırarak "Bizim eQerimiz temiz, kanh değiL." di-
ye bağmk Göstericfler Irak'a yapılan saldınnın durdurulmasını istedL( Fotoğraf: REUTERS)
Banş formalan askıda kaldı
îtarya'nın başkenti Roma, her
yabancı için gizem dolu bir
merkezdir. îster Asyalı olun, ister
AvTupalı ya da Amerikalı, mutlaka
tarih yüklü sokaklarda turlarken
kendinize ait bir şeyler bulursunuz.
Kolezyum sizı tarihin ilk yıllanna,
aslanlarla gladyatörler arasındaki ^ ^ ^ _ ^ ^ _ _
savaşlara taşır. Forumda
Cumhuriyet yönetiminin fılizlerini bulursunuz.
Trevi Meydanı'ndaki çeşme (Türkiye aşk çeşmesi
olarak tanıyor) ve îspanyol Merdivenleri ise Sophia
Loren'in fılm setinden kopup gelen görüntüler
gibidir. Phantenon Meydanı'ndaki kafelerde içilen
espresso, bistrolarda yenen pizza ve lazanyanın
tadınaysa doyum olmaz... Gelgelelim Roma şu
sıralar keyifsiz. Irak'taki savaş hem yerleşıkleri, hem
turistleri ister ıstemez etkılemiş. Artık Vatikan'da
edilen dualann ortak amacı Ortadoğu'dakı kanlı
çatışmayı sonlandırabilmek. Meydanlarda yürürken
kiminle konuşsak savaş ve banş kelimelerini sarf
ediyor. Hele Türkiye'den geldiğimizi
öğrendiklerindeki ilk tepkileri çok ilginç.
Ağızlanndan hemen "Ooo_Jrak çok yakm" lafi
çıkıyor. Pek azı da futbola rotasını çevirip îtalyan
ROMA
ARİF
KIZILYAUN
ağzıyla "Hakan Sukur", "Emre"
diye bağınyor. Antik Roma'dakı
harabeleri gezerken karşımıza
çıkan gladyatör taklidi yapan
şovmenlerin amacı ise farklı.
Onlar sizinle çektırecekleri
fotoğraf karşılığında almayı
planladıklan birkaç Euro için
Istanbullu, Ankaralı, Galatasarayh
olabiliyor. Roma'ya gitmişken Tiber Kıyısı'ndaki
işportacılara uğramamak olur mu? Elbet yolumuz
oraya da düşüyor. Ancak bu kez satılan tişörtler ve
formalar biraz renk bıraz içerik değıştırmış. Son
günlerde ne üzerinde Kolezyum bulunan kısa kol
tişörtler, ne AS Roma formalan ne de Inter şortlan
ilgi görüyor. Amk üzennde çeşitli dillere "banş"
yazan gıysiler moda olmuş. Peace (banş) kabartmalı
formalar kapış kapış gidiyor. Keza bayraklar da
öyle. Yeni Roma'ya doğru yürüdüğümüzde niçin bu
kadar çok banş bayrağı satıldığını anlıyoruz. Çünkü
her evin camında penceresuıde bu bayraklar
dalgalanıyor. Gençlerin üzennde Roma ya da Inter
tişörtü değil banş forması var. Ne var ki insanlar
"banş, banş" diye bağınp dostluğun simgelerini
üzerlennde taşısalar da, Amerika bildiğini okuyor...
GÜÇLÛ
BİRİKİMLİ
DENEYİMLİ
KADRO
ANADOLU LİSELERİ
FEN LİSELERİ ve KOLEJLERE
HAZIRLIK KURSLARINDA
"BAŞARIYA GİDEN YOLDA SEÇENEKLERİN EN İYİSİ"
GELENEKSEL ODULLÜ,
OLCME • DEGERLENDIRME ve YÖNLENDİRME SINAVI
S1NAVIARAILK0GRET1M 6. VE 7. SINIF OGRENCIURIKATILABIUR
TÜRKOCAÖI CAD. NO: 4 3444O CAĞALOĞLU - İSTANBUL
TILl (O212) 514 15 71 - 72
KARŞIYAKA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
2001 390
Davacı Suat Tavşanlı tarafından davalı Sevim Tavşanlı aleyhine açılan boşanma da-
vasının yapılan duruşmasının ara karan uyannca:
Istanbul ili, Fatih ilçesi, Kasapiryas Mah. Cilt 37, Hane 670 BSN 2'de nüfusa kayıt-
lı Hasan Rıza ve Halime'den olma Hopa 13.08.1941 doğumlu davalı SEVÎM TAV-
ŞANLI'nın bütün araştırmalara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edilemedı-
ğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla;
adı geçen davalının bu dava ile ilgili ibraz etmek istediği belgelerini duruşma gününe
kadar göndermesi veya duruşmaya getirmesi. 15.04.2003 günü saat 09'da yapılacak
olan duruşmada hazır olması, gelmediği takdirde kendisini bir vekille temsil ettirme-
si. duruşmaya gelmediği veya bir vekille temsil edilmediği takdirde dunışmanın yok-
luğunda cereyan edeceği ve karar verileceği hususlan dava dilekçesi ve duruşma gü-
nü tebliğ yerine kaim olmak üzere davalı SEVtM TAVŞANLI'ya ilanen tebliğ olunur.
11.03.2003. Basın: 12083
Yazan ve Yöneten: Yeşım Ozsov Gulan
Ovnavanlar: Cevda Aşar, Alev Cınbarcı, Sedat Kalkavan, Sanem Oge
-Ve Diğer Şeyler Topluluğu Türkiye'de ilk defa
son oyunuyla tiyatroseverlere apartman tiyatrosu.
benzersiz bır deneyim sunuyor. Akşam Gazetesi,
Time Out İstanbul Bahar Akgün
Bılgı-0212 323 0854
Her Çarşamba, Perşembe 20:30.
Cumartesi 19:30 ve21.3O
www.tiyatrokirmizi.com
HASTANESİ'&MH
Cuzel Sanatîar
ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2003 185 Karar No: 2003 298
Hâkını: Kemal Gü2el 20998
Kâtip: Nuran Taşkıran
Hüküm Özeti Ilanı
Zeytinburnu Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 2003 185 esas 2003'298 karar
sayılı ve 12.3.2003 tarihli karar ile Şaziye Ejder'e babası Hasan Ejder vasi tayin edil-
miştir. Buhususilan olunur. 12.3.2003 Basın: 13398
TEKNİK RESSAM 1$ ARIYOR
23 yaşında askerlikle ilişkisi olmayan
Autocat 14 2000-2002 LT, katı model-
leme programları kullanabilen %50
özürlü "Teknik Ressam" iş arıyor.
Tel: 0 533 559 75 56
CNN'den
büyüklere
masallarHava bahara dönmek
üzere, yeniden doğum
başlıyor toprakta. Karlar
eriyor yavaşçacık,
kuşlann sesleri
dolduruyor ortalığı.
Sabah pencereyi açıp,
içeri serin, dmç havayı
doldurmak. yüzünü
vermek rüzgâra. Yaşam
güzel. Tüm yaşamımız
boyunca,
bahann toprağa ilk
düşüşünü daha kaç defa
kutlayabileceğimizi
düşündükçe, her bir bahar
sabahı daha da değerli
geliyor insana. Özellikle
de böyle ölüm dolu
günler yaşarken.
Geçen salı sabahı, böyle
doğuma ve ölüme durmuş
bir sabahtı Toronto'da.
Şehir merkezmde bir
grup, ellerinde pankartlar
Amerikan elçılığıne
doğru yürüyorlardı.
Ağızlannda düdükler, ışe
gıtmekte olan insanlan da
uyandırmaya
çalışıyorlardı bir yandan.
O sabah savaşm açıkça
masaya konduğu gecenin
sabahı yani, bazılan için
ise herhangi bir sabahtı.
Ellerindeki gazete
"savaşa 48 saat kab"
yazıyor, insanlar hızla
işlerine yürüyorlar.
Gündelik koşrurmaca.
George Bush'un geçen
pazartesi gecesi yaptığı
konuşmadan sonra, savaş
karşıtı gösteriler yine
hareket kazandı
Kanada'da. Toronto,
Vancouver, Montreal,
Calgary gibi bü>iik
şehirlerde ABD
elçiliğinin karşısında
tutulan "banş nöbetferi"
veyürüyüşler...
Vancouver'dakı Amerikan
elçiliğinin karşısında 5
gündür kesintisiz süren
banş kampı. CNN yerine,
Fransız medyası ile
beslenen Quebec
eyaletinde ise. Amerikan
dış politikası ve savaş
karşıtlığı, diğer bölgelere
nazaran çok daha
keskin... Irak harekâtı
üzerindeki uzlaşmazlık,
Kanada ile ABD'nin
ilişkilerini epey bir
zamandır lanlgan bir
noktaya getirmişti.
Başbakan Chretien ve
Liberallerin büyük bir
çoğunluğu, BM karan
ohnadan savaşa kesınlikle
sürüklenmek
istemediklerini dile
getirdiler. Chretien, bir
yandan Saddam "ın
silahsızlandınlması
gerektiğine katıldığını
belirtirken ABD'nin
masaya koyduğu "rejim
değişîkügi*" meselesini de
sorguladı verdığı
demeçlerle. Liberal
milletvekillerinden bir
ikisinin ağzından
Amerikalılar hakkmda
politik arenada
duyulmayacak dozda ağır
sözler çıktı. Sağ kanat
partileri ve iş dünyası ise,
doğal olarak hükümet ile
aynı görüşte değil ve
meclis görüşmelerinde
veya kulislerde
başbakam, ,\BD'yi
karşılanna almaması için
sıkıştınyorlar. Kanada da,
ABD ile ilişkilerinde bir
bakıma Türkiye gibi
kınlgan bır noktada
duruyor. Ticaretinin
yüzde 85 gibi bır oranının
ABD ile olması,
Kanada'nm iş yaptığı
"dostu"yuz çevirmesini
engelliyor. Buna rağmen
Chretien hükümetinin
Irak harekâtı hakkındaki
rengi neredeyse başmdan
ben açıktı. CNN
dinlemekten bir adım
öteye gıdebilen birçok
Kanadalı da savaşm
karşısında. ABD'nin
Saddam Hüseyin'e
verdiği sürenin dolduğu
gece yansı
Kanada'nm çeşitli
üniversitelerinden 31
hukuk profesörü bir araya
gelip, ABD'nin
emperyalist hırslanna
dayanan bu harekâtın,
uluslararası hukuka
tamamen aykın olduğunu
söyleyerek harekâtı ağır
TORONTO
1*1BERNA
DEMtRYOL
bır şekilde kınayan bir
mektup yayımladılar.
Ancak savaş hepimızin
evlerinın içinde,
gözlerinin önünde devam
ediyor. Amerikan
medyası, tüm bu
protestolara, diğer
uluslann veya kendi
içlerindeki diğer seslere
yer vermıyor. CNN ise bu
ığrenç fihiıin, yapımcı
şirketi rolünde. Amaç
fihne olabildığince
seyirci çekmek. Bir
süredir savaş ve
kahramanlık filmlen ile
coşrurulan halk, şımdı
gerçek savaş sahnelen
görüyor ekranlan
başmda.
Çeşitli oyuncular bir bir
çıkıp ekrana, ABD
askerinin ne kadar şöyle
böyle kahraman olduğu,
Iraklılann nasıl tesüm
olduğu, ABD'nin ne
kadar merhametli olduğu,
vesaire hakkmda
durmadan konuşuyorlar,
arkada bombalanan bir
şehır. elleri havada teslim
olmuş Iraklılar ve aslan
Amerikan askeri. Bir süre
sonra, tüm kelimeler, tüm
sözler, görüntüler, hepsi,
hepsi birbirine giriyor.
Ehm kumandaya gıdiyor,
kısıyorum sesini sonuna
değın. Film hızla akmaya
devam ediyor. Dışanda
ise sabah ohnak üzere.
Kuşlar başladılar
türkülerine. Bahar kapıda.
Yaşamı yok etmeye
çalışan biz insanlar hariç,
toprak, hava, su ve tüm
diğer canhlar, yeniden
doğuşu kutluyorlar.
ANNEM BATIYA GIDIN DEDI!
Nilgün Cerrahoğlu
"Meseia altı kişi, birisi istanbul'dan gelmiş, anlatıyor: "Bir köprü
var, akliniz durur." Tarif ediyor çocuk: "Burdan oraya,
düşünebiliyor musunuz? Suyun üzerinde duruyor" diyor. Televizyon
yok o zaman. Var da bizim mahallede yok. Bizimkı garip mahalle.
istanbul'dan gelen arkadaş, "Mis" sokağmı anlatıyor sonra: "Bütün
Diyarbakırlılar orda" diye. Caddeleri anlatıyor, camekanları, artistleri
anlatıyor. Birisi diyor ki, "Yılmaz Güney'i gördüm. Çok
büyük. Baba adam"... Ben onaltı-onyedi yaşında ayrıldım
Diyarbakır'dan. Annem batıya
gitmemizi İStiyordu. Önce Mersin'e,
sonra istanbul'a gittim. 0 sırada mıizik
işlerinin peşine düşmüştüm. Gozüm
başka şey görmüyordu."
Mahsun Kırmızıgül
ÖVvvY A Y I N E V I
"Islık çalar"'
SEYRANTEPE MAH. İBRAHİM KARAOĞLANOĞLU CD. YAYINCILAR SK.
tto. ıo,AKat. 2 80660 n.Leven:/ İSTANBUL
TEL 10 212) 280 95 85- 280 9/, 18 FAKS: 280 93 40 omnıaapr'zma ııet ır
liternet satışı- www. onyayıneift com www 1deefixe.c9p.tr