Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2003 PAZAR
8 IRAK'A SALDIRI
G U N C E L CUIN'EYT AKCAYÜBEK
• Baştarafi 1. Sayfada
Kaynağı da birgüzel açıkladılar: Meğerdeneyim-
sizliklerinden yararlananlar RTE ile Gül'ü hatalı po-
litikalara yönlendirmiş ve ABD ile çıtkırıldım nokta-
ya "çevrelerindeki kimileri" getirmiş!
Demişlermiş ki RTE ile Gül'e; ABD, bizden vaz-
geçemez, bir. ABD, biz olmadan Irak'a savaş aça-
maz, açsa bile Kuzey Cephesi olmadıkça başarılı
olamaz, iki!
Yani? RTE aldatılmış, Gül bu yüzden işleri ağır-
dan almış!
Yani? Iktidarzemzem suyuyla yıkanmış, tertemiz.
Çevre tu kaka!
Yani? Vay benim köse sakalım!
•••
Bizim yalakalar, sorumlulukları hükümeti yöne-
tenlerin üzerinden çekip almak için mantık dışı ge-
rekçeler uyduruyorlar.
Böylece RTE'nin, hatta Gül'ün ancak çevrenin
gösterdiği yolda yürüyebildiğini, gerçekleri, geliş-
meleri kendi başlarına teraziye vurarak siyaset üret-
me, rota çizme yeteneğinden yoksun olduklarını
söylemekte yazmakta olduklarının farkında bile de-
ğiller.
Yalakalık medyadaki dar birçerçeveyle kısıtlı kal-
sa hadi neyse.
Sabancı'nın, "omzumuza konan, ne kikış kış et-
tiğimizi" söylediği talih kuşu; Anadolu'nun büyük-
çe bır bölümünü ABD'ye kiralama bedeli olarak
verileceği vaat edilen hibe-kredi oluşumu 6 milyar
dolar...
•••
Eski yönetmenim dün sabahın ilk saatlerinde bir
TV'de ikinci cephe açma isteğıni zorlaştırarak AB-
D'nin eline "Kürt kartını verdiğimizi" söyledı.
Amerika'nın uzun zamandan beri K.lrak'ta Kürt
kartınaoynadığını bilmezlikten geliyor. Askerin K.l-
rak'a girmesine ABD'nin karşı çıkışını bir bakıma
böyle yorumluyor.
1991 'den beri on yıldan fazla bir zaman Ameri-
ka, Çekiç Güç himayesinde kuzey Kürtlerini hima-
ye etti. Palazlanmalarına önayak oldu. Son günle-
re, hatta önceki gün gece yarılarına kadar ABD'nin
dışardaki Kürtlerin Türk askeriyle kapışacağını öne
sürerek K.Irak'a büyük ölçüde kuvvet gönderme-
mize karşı çıktığı unutulmuş görünüyor.
• • •
Kısaca özetleyelim: Hava sahalarını açan, aske-
rin K.lrak'a "gönderilmesini" karara bağlayan tez-
kere TBMM'den geçer geçmez ABD, deıtıal bas-
tırdı: Hava sahalarını bol kepçe kullanacak, ne ki,
bizim asker K.lrak'a geçmeyecek!
Başbakanlık'ta asker-sivilden oluşan zirve top-
landığı sırada Dışişleri Bakanı Powell Türkiye'nin
K.lrak'a girmesini istemediklerini söyledi. Savun-
ma Bakanı Rumsfeld de aynı kıvamda konuştu.
Zirve sürerken şu soruya yanıt arandı: "Sınırda
bekleyen binlerce Türk askerinin K.lrak'a girmesi-
ne izin vermeyen ABD'ye hava sahalan neden açıl-
sın?"
Povvell'dan yanıt gecikmeden geldi: "Uçuş sa-
halan ile Türk askerinin K.lrak'a girmesi birbirinden
ayn konulardır." Kısacası önce hava sahalannı açın,
daha sonra K.lrak'a gırip gıremeyeceğinizı konu-
şuruz!
Sonuç, RTE teslim oldu. Savaşa fîilen katıldığı-
mızı belgeleyen hava sahalannı açtığımızı Povvell'a
bildirdi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül bası-
na, "Meclis'te alınan karann bir başka yönünü..."
açıkladı; "askerimizin K.lrak'a geçiş uygulamasını
diplomatlanmızla Genelkurmayımızın ABD ile kar-
şılıklı görüşmelerte birneticeye ulaştıracağını" söy-
ledi.
Brüksel'den dönen Dışişleri Bakanı Gül ıse, bu
açıklamaları ya biliyor ya da bilse de hava geçişı-
nin asker girişi ile aynı zamanda gerçekleşmesini
bekleyen kamuoyunu, AKP grubunu ve tabanını
yatıştırmak için, sabaha karşı havaalanında "ABD
ile sorun kalmadı. Türk askeri K.lrak'a girecek" di-
yor.
Bir süresonra; 40 bine yakın askerimizin K.lrak'a
girmesi beklenirken "resmi" açıklamalara karşın;
"gayri resmi" bir haber medyaya yansıdı. Kuzey-
deki 3-4 bin askerimize ek olarak bin kadar koman-
donun -tanksız-topsuz- Silopi'den sınırı geçtiği ha-
berleri alındı.
Türkiye, ABD'ye hava sahasını "kayıtsız şartsız"
açtı ve lakin, ABD Türk askerinin daha önceleri
saptanan ölçüde K.lrak'a girişini kabul ettiğini, hat-
ta edeceğini doğrulamadı.
Bikez ipin ucunu kaçırdı hükümet; bastıran ka-
zanıyor.
Amerika bastırdı, geçişi sağladı... Ya asker girişi?
Bombolar altinda 3 gün
• Baştarafi 1. Sayfada
tanımlandı. İlk gün 1
kişi ölürken yaklaşık 10
sivil de yaralandı.
21 MART: ABD
"asıl saldırıyı" başlat-
tı. Başkent Bağdat'a
yönelik "şok ve dehşet
bombardımanında"
binlerce bomba yüzler-
ce hedefi vurdu. 22
Mart sabahına kadar
süren bombardımanda
Bağdat'ta 3 kişi öldü,
250'den fazla sivil yara-
landı. Uçaklar Basra,
Musul, Kerkük, Tikrit
gibi kentlere de bomba
yağdınrken Basra'da 50
kişi, Tikrit'te 4 Irak'lı
asker yaşamını yitirdi.
22 MART: Ameri-
kan ve Ingiliz güçleriy-
le Irak askerleri arasın-
da şiddetli çatışmalar
oldu. Bağdat yolunda-
ki Nasıriye düştü. Gü-
neydeki Umm Kasr li-
man kentinde Iraklılar-
la müttefik askerleri
arasında sokak çatış-
malan çıktı. ABD-lngi-
liz askeri yetkilileri ön-
celikli hedefferinin
Bağdat'a yürümek ol-
duğunu bildirdiler.
TSK'den başkasına güvenmeyiz
• İZMİR (AA) - Türkmen Cephesi Türkaye
Temsilcisi ve Uİuslararası llişkiler Sorumlusu
Mustafa Ziya, "Bu, psikolojik bir savaş. Asıl
savaş daha başlamadı" dedi. İzmir'de düzenlenen
"Kuzey Irak ve Türkmenler" konulu konferansa
telefonla katılan Ziya, Türk askerinden başka
hiçbir güce güvenmediklerini söyledi.
Rahşan Ecevit hastaneye kaldırıldı
• ANKARA (ANKA) - DSP Genel Başkanı ve
eski Başbakan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan
Ecevit, solunum yolu enfeksiyonu nedenıyle
BayındırTıp Merkezi'nde tedavi altına alındı.
Rahşan Ecevit'in, "soğuk algınlığı sonrası
gelişen alt solunum yolu enfeksiyonu" nedeniyle
hastaneye yatınldığı belırtilirken geçen hafta aynı
hastanede baslayan tedavisinin sonuç vermediğı
kaydedildi. Hastanede, Rahşan Ecevit'in
yanında eşi Bülent Ecevit'in refakatçı olarak
kaldığı belirtilij-ken Ecevit'in oldukça üzgün ve
sıfcıntılı bir durumda olduğu öğrenildi.
Iskenderun'da bekleyen İtalyan gemisi için bekleme ücreti ödemeyecekler
Amerika cimriçıktı• Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'daki 8 kentte
bulunan havaalanlan sivil
uçuşlara kapanırken
İskenderun'dan yapılacak
beş sevkıyat da son
anda durduruldu.
AKIN BODUR
İSKENDERUN - Amerikalı-
lar, İskenderun Limanı'nda 15
Mart'tan bu yana bekleyen Re-
pubblıca Dı Roma gemisi için
saat başına ödemesi gereken
1249 dolara itiraz etti. Liman-
dan dün yapılması gereken sev-
kıyat da son anda durduruldu.
Sevkıyatın durdurulmasında,
Republica Diroma gemisinden
indirilen yükün mutabakat
muhtırasına uymaması üzenne,
Genelkurmay Başkanlığı"nın
ABD'li yetkililere ilettiğı. "Ya
mutabakat muhtırasına uyun
ya da sevkıyatı durdurun"
şeklindeki mesajın etkili olduğu
öğrenildi.Türk hava sahasının
ABD uçaklanna açılmasının ar-
dından Doğu ve Güneydoğu'da-
ki 6 kenttekı havaalanlan da si-
vil uçuşlara kapatıldı.
6 helıkopter, sılah ve M88
zırhlı aracı Mutabakat Muhtıra-
sı'nı ihlal ederek lımana getiren
ABD, boşaltamadığı yük için ıs-
tenılen "fuzuli bekleme" ücre-
tini ödemeyeceğini açıkladı. AB-
D'nin 15 Mart'ta limana giren
41.649 grostonluk italyan ban-
dıralı Repubblıca Dı Roma adlı
geminin limanda bekledığı her
MUST
BE
MARCHıt
Türk barışçılarının eylemlerine sahne olan tskenderun Limanı'nda dün de Amerikan askerleri pankart açtı.
saat için 1249 dolar olmak üze-
re bugün itibanyla yaklaşık 250
bin dolar ödemesi gerekiyor.
'Cenelkurmay sorumlu'
Iskenderun'da oluşturduğu
Department Of Army Military
Traffic Management Command
adlı askeri birliğin komutanı Al-
bay Perry Clawson, TCDD ts-
kenderun Lıman Müdürlüğü'ne
gönderdiği yazıda, yük boşaltı-
mının gecikmesinden Genel-
kurmay Başkanlığı'nın sorum-
lu olduğunu belirterek, ödeme
yapmayacaklannı açıkladı.İs-
kenderun Liman Müdürlü-
ğü'nden bır yetkili, Clawson'ın
gönderdiği itırazında gemideki
helıkopter ve M88 zırhlı araçta
anza olduğunu, sorunun gide-
rilmesı ıçın çalışma yapıldığını
söyleyerek savunma yaptığını
ifade etti. İskenderun Liman
Müdürü Cumhur ÖztürkJer
ise Clawson'un itiraz etmediği-
ni ileri sürerek, "Biz almamız
gereken ücreti alırız" dedı.
Pankart açtılar
Bu arada İskenderun Lima-
nı'ndan dün sabah 06.00-10.00
4. PtYADE TÜMENÎ BASRA KÖRFEZt'NE YÖNLENDİRİLDÎ
ABD zırhlıbirliklerigelmiyor
WASHINGTON (AA) -
ABD'nin, Türkiye üzerinden
Kuzey Irak'a ağır zırhlı birlik-
ler gönderme planından vaz-
geçtiği bildirildi. ABD Savun-
ma Bakanlığı'ndan iki yetkili,
Türkiye üzerinden gönderil-
meyi bekleyen 4. Piyade Tü-
meni'nin silah veekipmanlan-
nı taşıyan ABD gemilerinin
Basra Körfezi'ne yönlendiril-
diğini söyledi.
Yetkililerden biri, tümenin
silah ve ekipmanlannı taşıyan
40 kadar geminin yanndan iti-
baren Süveyş Kanalı'na doğru
harekete geçeceğini belirtti.
Halen Texas'ta bulunan 4. Pi-
yadeTümeni ise silahlannın u-
laşmasından sonra muhteme-
len Kuveyt 'e gidecek. tlk plan-
lara göre, silah ve ekipmanı ge-
çen ay Akdeniz'e gönderilen
17 bin 500 kişilik bütün tümen,
Almanya'daki bazı birliklerle
birlikte Türkiye'ye hareket
edecekti. Bütün tümenin Ku-
veyt'e gidip gitmeyeceği belir-
tilmedi.
Kuveyt'e yönlendirilen yük
gemileri 30 Mart'tan itibaren
Kuveyt kıyılanna varmaya baş-
layacak ve gemilerin tamamı
10 Nisan'da Kuveyt'e varmış
olacak.
Daha sonra tümen, savaşın
birkaç haftadan fazla sürmesi
durumunda destek gücü olarak
ya da operasyonun tamamlan-
masından sonra işgal gücü ola-
rak Irak'a girecek. Kimlikleri-
nin açıklanmaması kaydıyla
konuşan yetkililer, 4. Piyade
Tümeni'nin yerine, halen Ku-
zey Irak'ta bulunan özel ope-
rasyon kuvvetleriyle bazı kon-
vansiyonel güçlerin de onlara
katılabileceğini belirttiler.
arasında yapılacak 5 sevkıyat
son anda durduruldu.
Greenpeace ve TKP eylemle-
rine sahne olan TCDD iskende-
run Limanı'nda dün de Ameri-
kan askerleri pankart açtı. Saat
12.15 sıralannda C kapısı ya-
kınlannda TCDD'ye ait tek kat-
lı bir binanın çatısından geliş-
meleri izleyen gazetecilerin
önüne gelen bir Amerikan as-
keri, 4 karta Ingilizce olarak
yazdığı yazıyı tek tek açarak
yaklaşık bir dakikahk gösteri
yaptı.
Gazetecileri ıslıkla uyaran
ABD'li asker "Go cats bear
down","Uofa","Luuuute!",
"Must be March" pankartlan-
nı açtı. Pankartlann mart ayın-
da oynanan NBA maçlanndan
önce oyunculan coşturmak için
söylenen argo sözler olabilece-
ği belırtildi. Ancak "KediJer,
ayılar aşağı inin, mart ayında
kazanacağız" anlamına da ge-
lebileceği belirtilen pankartla-
nn gazetecileri mi, NBA takım-
lannı mı kastettiği anlaşılamadı.
Hava sahası kapandı
Türk hava sahasının ABD
uçaklanna açılmasının ardından
Malatya, Gaziantep, Şanhurfa,
Diyarbakır, Elazığ, Muş ve Van
ile Adana hava sahası sivil uçuş-
lara kapatıldı. THY yetkilileri de
Başbakanlık Kriz Merkezi'nin
talimatıyla Mardin, Gaziantep
ve Şanlıurfa'ya yapılan seferle-
rin durdurulduğunu bildirdiler.
Irak'ta mahsur kalan kamyon şoförlerine kötü davranıldığı öne sürüldü
Mülteciler ortada kaldıFERİT DEMtR
TUNCELİ - Türkiye'den
göç ederek Kuzey Irak'taki
Mahmur Kampfna yerleşen
yaklaşık 10 bin mülteci Birleş-
miş Milletler Yüksek Komi-
serliği 'nin (LTVCHR) son tem-
silcisinin de Irak'ı terk etme-
sinin ardından zor günler geçi-
riyor. Savaşın başlamasıyla I-
rak'ta mahsur kalan kamyon
şoförlerine de kötü davranıldı-
ğı savunuldu.
Hakkâri ve Şırnak'tan önce-
ki yıllarda göç eden 10 bin
mültecinin yerleştigi Musul
yakınlanndaki Mahmur Kam-
pı, KDP Genel Başkanı Me-
sud Barzani denetımindekı
bölgede bulunuyor. Kampta
görevli son UNCHR temsilci-
sinin Irak'ı terk etmesi ve Bar-
zani'nin de sahip çıkmaması
üzerine mülteciler ortada kal-
dı. Barzani'nin KADEKdene-
timinde olmakla suçladığı
mültecılerin. durumun körü-
leşmesı halindeTürkiye'yege-
çeceklen belirtildı.
Öte yandan Irak'ı Kürt böl-
gesine bağlayan Fayda Sınır
Kapısı'nda gümrük memurlan-
nın kaçması üzerine mahsur
kalan 1500 kamyon şoförü ha-
len bekliyor.
TBMM'DE ABD uçaklanna
hava sahasının açılmasına ola-
nak tanıyan tezkerenin kabul
edilmesinin ardından Saddam
Hüseyin'e bağlı askerlerin
Irak'taki Türk şoförlere kötü
da^Tandıkları savunuldu. Şo-
förlerden sadece 2'si Türki-
ye'ye geçmeyi başardı. Şoför
Ahinet Bildik, Bağdat'ta kalan
arkadaşlannın yaşammdan en-
dişe ettiklerini söyledi.
NORVEÇ'TEN MALZEME GELİYOR
Habur Sınır
Kapısı kapatıldı
MAHML'T ORAL
DİYARBAKIR - AB-
D'nin Irak'a saldınya baş-
lamasıyla birlikte Şırnak'ın
Silopi ilçesindekı Habur Sı-
nır Kapısı "ndan çıkışlar ta-
mamen yasak-
landı.
Gümrük saha-
sındaki tüm araç-
lar da çıkanlarak
alanboşaltıldı.B-
M'ye malzeme
taşıyan 20 kadar
araç da Habur
Kapısf ndan geç-
mesine karşın son
• Norveç,
Türkiye 'nin
NATO'dan istediği
kimyasal ve
biyolojik silahlara
karşı koruyucu
malzemeyi teslime
hazır hale getirdi.
anda Kuzey Irak'ta Kürtlerin
kontrol ettiği Halil Ibrahim
Kapısı'ndan geri çevrildi.
Bölgede kimyasal ve bi-
yolojik silah kullanılacağı
endişesi yaşanırken Norveç
hükümeti Türkiye'nin şubat
ayında NATO'dan NBC ko-
ruyucu özellikli içlik için ge-
reken malzemeleri teslime
hazır hale getirdi.
Bu amaçla Norveç'in 10
bin koruyucu elbise. 10 bin
koruyucu maske, 20 bin ye-
dek maske filtre-
si, pilotlar için
375 adet NBC ko-
ruyucu özelliği
olan içlik, 3'ü ta-
şınabilir nitelikte
toplam 8 bulaş-
mayı önleyici set
gönderdiği belir-
tildi. Genelkur-
Başkanlı-mav
ğı'nın Diyarbakır'da Dede-
man Oteli'nde oluşrurulan
basın merkezinin yani şıra
Orduevi ile Şırnak Cizre Öğ-
retmene\i. Silopi Müftülük
binasında da merkezler oluş-
ruruldu.
amda mevzilendilerGüneydoğu'da konuşlanan
ABD'lilerin güvenlik ve
altyapıya yönelik çalışmalan
sürüvor. Amerikan 4. Mekanize
Tugayi'na ait lojistik destek
sağlayan unsurlar, kiraladıkları
Mardin Organize Sanayi Bölgesi
içerisindeki 3 fabrika ile
Nusaybin Çukobirlik'e ait
depolarda çalışmalarma dün de
devam etti. ABD'liler, Türk
şirketlerinden kiraladıkları
dozer, greyder, kepçe gibi iş
maldneleriyle zemin sıkışrırma
çalışmalan yaparken, güvenlik
amacıyla da bulundukları
binalann etrafına beton bloklar
yerleştirdi. Mardin bölgesinde
konuşlanan ABD birliklerinin
bölgede bir helikopter alanı
aradıklan da ifade edildi.
tskenderun'dan gelen 10 boş
TD* Mardin Organize Sanayi
Bölgesi'ne giderken, ABD'lilerin
personel taşımasmda kullanıl-
mak amacıyla Mardin ve Diyar-
bakır"dan 9 adet klimalı minibüs
kiraladığı bildiriliyor. (AA)
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ması bizde değişik çağrışımlar uyandırdı.
Ikisini paylaşalım:
Kültürümüzle doğru dürüst ilgilenmediğimize
göre, müzelerimizi, ören yerlerimizi yerlilerden çok
yabancı turistler gezdiğine göre elbette kültürle
turizm birleşebilir!
Kültür, Dışişleri Bakanlığı ile de birleştirilebilır. Zi-
ra bizim kültürümüzle bizden çok yabancılar ilgi-
leniyor!
Giriş taksimini kısa tutup konuya girişelim...
Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı (ANAÇEV) geçen
günlerde güzel bir etkinlik yaptı:
Cumhuriyetin 80. yılındaTürkçemiz...
Kendime, Türkçe için bir şeyler yapabileceğim
her yere koşma görevi verdiğim için çağrıyı kabul
ettim. Gerek konuşmalarda gerekse sonuç bildir-
gesinde güzel öneriler yer aldı. Sunum sırasında
ciddi bir kurumumuzun temsilcisi kendilerine ge-
len bir öneriyi izleyicılerle paylaştı:
"Radyo Televizyon Üst Kurumu geçen aylarda
bizi aradı. Ceza verdikleri televizyonlara ekran ka-
rartma uygulamak yerine Türkçemizle ve kültürü-
müzle ilgiliprogramlann yayımlanmasını istiyoriar-
mış. Bizden yardım istediler."
Böylesi pek çok durumda olduğu gibi aklıma ilk,
Aziz Nesin geldi. Kendi kendime söylendim:
Aziz Nesin, buna ne desin!
Konuşmayı yapan yöneticinin iyi niyetinden şüp-
hem yok. Normal yayın programlannda Türkçe-
mizle ve kültürümüzle ilgili yeterli yayın olmayın-
ca, bu yolla artacağını düşünüp sevinmişler. Ko-
nunun bu yanını özenle vurgulayıp devam edelim...
Düşünebiliyor musunuz, dilimiz ve kültürümüz
ancak televizyon cezaları artarsa televizyon ek-
ranlannda daha çok yer alacak!
Arkeoloji bölümlerine Türkçe
Bu örnek geldiğimiz noktanın özetı... Siyasile-
rimizin kültüre bakışıyla reyting avcılarının bakışı
birleşince ortaya böyle bir tablo çıkıyor.
Şimdi sokağa geçelim...
Eskiden cadde ve sokakların fotoğrafı çekilir,
her tarafı yabancı adların sardığı anlatılırdı. Şim-
di bunun yanına başka yöntemler eklendi:
Türkçeyi yabancı dil kurallarındaki takılarla bir-
lestirmek...
Işte birkaçı:
Çiçek's... Kebabland...
Türkçe düşünüp Ingilizce yazmak da modanın
bir başka rengi. Şöyle bır piliç çevirmeye ne der-
siniz:
Chicken translate!
Cadde ve sokaklar bu tür adlarla dolunca, Türk- ,
çeye özel önem veren belediyelere özel ödül ve-
relim, arayışına geçilmiş. 3 bini aşkın belediyeden
30 kadar bulabilmişler. Salihli'den Niksar'a, Ka-
raman'dan Beypazan'na iki haneli rakamları geç-
meyen belediye başkanı ödüllendirilebilmiş. Bu
belediyelerin çabalarını sonuna kadar destekli- •
yoruz ama, işin kara mizah yani da yok değil.
Türkiye'de Türkçeye önem veren belediye ara- -
nıyor... Bulanların insanıyet namına haber verme-
si! Konuyu bağlarken yıne kara mizahtan yardım
isteyelim, Türkçemizin korunması için önerilerimi-
zi sıralayalım:
1 - Türkçe yabancı dil olarak okutulsun. Böyle-
ce pek çok okulun, "Yabancı dilde eğitimyapıyo-
nız" demesine fırsat verilsin ve Türkçe yaygınlaş-
tırılsın.
2- Arkeoloji bölümlerine yeni bir alan olarak '
Türkçe de eklensin. Kazı ekipleri Türkçeyle ilgili
de kazı çalışmalarına başlasın.
3- Müzelerde Türkçeye de özel bir yer ayrılsın. ,
Kara mizaha başlayınca bıtecek gibi değil... Di- ,
limizin ve kültürümüzün zenginliğini çoğaltmak,
onu dünya ile paylaşmak yerine zorla koruma
noktasına gelmişsek, işimiz zor demektir.
ankcum@ttnet.net.tr
AL GÖZÜIVI SEYREYLE
ŞIL ÖZGENTÜRK
Naklen Yayın
• Baştarafi Arka Sayfada
duygu dolu dünyasını izlıyorlardı. Sonunda ne mi ol-
muştu? Kadın öylesıne açık, dürüst ve savunmasız-
dı ki, kameraman, kadına âşık oldu ve gözlerinde ka-
mera olduğu bır anda ağlamaya başladı, görüntü
gözyaşlan ıçınde kaldı. Kadın her şeyı öğrendi. O
sırada bu- durum daha ortaya çıktı: Kadın hasta de-
ğildi, bır yanlışlık olmuştu. Ama kadın bu habere hıç
sevinmedı, böyle bu- dünyada yaşamak ona acı ver-
meye başladı ve filmin sonunda kendını öldürdü.
Filmin adı "Naklen ÖIüm"dü.
Beynim durmuyor. "Hiroşima Sevgilim" adlı,
senaryosunu Marguerite Duras'uı yazdığı filmi de
ansızuı kare kare ammsıyonım. Bir kaduıla bır er-
kek Japonya'da karşılaşırlar ve bır otel odasında se-
vişirler. Tüm sevişme boyunca Japon olan erkek, ka-
dına Hiroşima'yı, orada ölen çocuklan anlatır. Ka-
dın, Fransız'dır, tkıncı Dünya Savaşı sırasuıda, genç
bir Alman subayına âşık olmuştur. Bu neredeyse
ölümcül bır suçtur. Yurttaşlan onu, saçlannı kazıyıp,
tavuk tüylenne batınlmış bedenıyle sokaklarda do-
laştırarak cezalandırmışlardır. Ikı uısanın da acısı
hiç geçmeyecektır. Tıpkı binlerce insanın savaş acı-
lannın hıç geçmeyecek olması gibi.
Belleğim ınanılmaz sıçramalarla sadece acının fo-
toğraflannı veriyor bana. Başka bir filme geçiyor.
Yugosla\ya cehenneminden kaçmış iki genç insan.
Bırbirlenni seven bir kadın bır erkek. Kadın hami-
le, ama sevdığı erkekten değil. Savaş sırasında ona
tecavüz edilmiş. Çocuğu aldırmak olanaksız, çocuk
kaduıın karnında bÜNÜjor. Bır ur gibi görüyor onu
kaduı, ölmesi için dualar ediyor, Tann'ya \alvanyor.
Adam da tedirgın, bu çocuğu nasıl karşılayacağını
bilemıyor.
Kadınla erkek bu duygular ıçinde yaşarken çocuk
büyüyor.
Sonunda doğum gelip çatıyor ve bır erkek çocuk
doğuyor.
Kadın öncelen çocuğu kucağuıa alamıyor, erkek
de.. ama sonra insanın en güzel yani, sevgi galip ge-
liyor ve erkek, çocuğu kucağına almayı, onu sevdı-
ği kadına götürme>i başanyor. Onlann artık bir ço-
cuklan vardır. Hayat böyledır ışte!
Belleğimin anı bombardımanı sabaha dek sürüyor.
Günün ilk ışıklanyla biraz soluk alıp korkarak tele-
vizyonu açıyorum ve yanan, yıkılan evlerde yaşanan
trajedıler anımsadığım film karelen gibi bırbıri ar-
dından evime doluyor. Bır süre bu böyle gidecek,
hissediyorum.
Seyreyleisil" yahoo.com
Isilozgenturk superonline.com