23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 MART 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Annç, ABD'nin Türkiye'nin içişlerine kanşmaya hakkı olmadığını söyledi tsmi Bush da olsa tejıdit edemezBURSA (Cumhnriyet) - TBMM Başkanı Büfcnt Annç, Bursa'da, "Bir khnsenm ismi Bush da olsa, Türldye Cumhuriyeti'nin baş- bakanma veya bir başka kamu görevlisine tehditvarisözler konuşamaz" dedı. Balıkesir'de bir yerel radyo tarafindan ken- dısıne verilen "2002 Yıhnm En tyi Pariamen- teri" ödülünü aldıktan sonra Bursa'da yaşa- yan annesı SevdiyeAnnç'ı ziyaret eden Annç, gazetecilenn sorularuu yanıtladı. Annç, bir gazetecinin, Bush'un, Başbakan Recep Tayip Erdoğana yazdığı tebrik mek- tubunda, Türldye'nin Kıızey Irak'atekba- şına ginnesi hahnde Tûrk ve ABD askerieri arasındaçatışmaçıkacağr yolundakı haber- leri anımsatması üzerine şöyle konuştu: "BntûrhaberieriçokspeJdilasyonlariçin- debuhıyoruıaHiçbâ-devlefabaşkanı,bir baş- ka üJkenin hem içişlerine kanşamaz hem de hu hahsettigmiz gihi heyanlarda hnhınam^ Yani bir kmısenin ismi Bush da olsa Töridye Cumhuriyeti'nin başbakanma veya bir baş- ka kamu görevlisine sizin söytediğiniz şekâde tehdirvari sozler konuşamaz." Annç, "ABD'nin tezkeredenvazgeçtiği,sa- dece hava üskrini kuuanmayı talep ett^Pne ilişkin haberlerle ilgili somya da, "Mecfis'e tezkere geldiği zaman TBM>1 görevini en iyi şekilde yapar. Bunu bir başka şeküde yorum- lamak- miimkjin değfl" diye yanıtladı. Erdoğan, ekonomide hedeflerinin kamu borç stokunun azaltılması olduğunu belirtti Sürpriz kayualdar bukhıktstanbul Haber Servisi - AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, başbakan olduktan sonra ılk kez kahldığı AKP tstanbul îl Danışma Mec- lisi toplantısında gövde göstensınde bu- lundu. Erdoğan, "tstanbul'dan güç al- maya ve tstanbul'a teşekkür etmeye gel- dhn"dedi. Erdoğan, çılaşta gazetecılerin ABD Başkanı George Bush'un "tebdit ettiğT yönündekı iddialarla ilgili sorulannı yanıtlarken bır tehdıdın söz konusu olmadığını söyledi. Tezkerenin konuşulmadığını ifade eden Erdoğan, "Hava koridonıgünderaegehniştir. Bunun Mecfis karan gerektirdiğini söyledik. Olay budur" dıye konuştu. Erdoğan, Mydonose Shovvland'da dü- zenlenen "9. İl Danışma Mecüsi'' toplan- hsına katıldı. Erdoğan, Istanbul ıle bir- likte yıllar önce uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıktığını vurgulayarak çıkılan yolun kendilerini "yeni bir menzfle" ge- tirdiğini söyledi. Dünyanın gözü Türldye'de Erdoğan, "Dünyanın bütün gözleri Türkiye'nin üzerindedir. Onun için Tür- kiye'nin tophunuyla, devietiyie çok güç- lü otanası gerekn"" dıye konuştu. Erdoğan, her zorluğun üstesınden ge- leceklerini belirterek "Hükümetimizlrak krizi, Kıbns meselesinde de Türkiye dev- leünin ve milleti için ber türtü hassasrye- tini gösterecektir ve göstermektedir" de- dı. Ekonomide hedeflerinin kamu borç stokunun azalnlması olduğunu belirten Erdoğan, yeni sürpnz kaynaklar bulun- duğunu vurguladı. Ekonomik alanda da gerekli tedbirle- ri eksiksiz alacaklannı bildiren Erdoğan, bu bağlamda hükümetin önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmesi için po- litikalannı kararlıhkla uygulamaya devam edeceğini belirtti. Erdoğan, ekonomi po- lıtıkalannı şöyle anlattı: "Kamu borç stokunun azahılmag, öz- lenen hızh ekonomik büyümeye ulaşd- ması hedefınûz olacak. Yeni sürpriz kay- naklan göreceksiniz. Aynca öncehkkrin iyi tespit edflmiş, kararh adnnlann so- nunda reei faizlerin düşmesi ve büyüme bjzmmartması mudaka gerçekJeşecekurf 'Maü disiplinde kararhlryız' 2003 maü yılı bütçe görüşmelennın hız- la devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bu çerçevede bütçe büyüklükleri betir- lenmiş olup, bütçe yüzde 6.5 faiz dışı faz- la hedefıne uygun hazırlandı. Bu durum Başbakan Erdoğan, AKP tstanbul tl Başkanhğı'nca, Mydonose Shovvland'da düzenknen "9. & Danışma Mecns" toplanüsmda gövde gösterisi yaptL Salona Ayten Alpman'uı "Memleketim" adh şartası eşüğinde giren Erdoğan, yıDar önce istanbuTdan çıküğı yolda yeni bir menzile geldiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) çok güçhi mafi uyuma işaretetmekteoiup, geür arüna ve harcamalarda israfi önle- ykitedbirlerin ayrmalanyla betiriendigi- ni gösterroektedir'' dıye konuştu. Hükümetin mali disiplinı uygulamak- ta kararlı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Vergi vükünün azamlmasnu, kamu fi- yadannın makul seviyede turulmasını ve adil dağuinı sağlayacağız. Bunun için ka- nuhiznieuerindeveriıniarürmak için Ka- mu Yönetim Reformu gerçekleşarilecek- tir. Kamu maK yönetim ve kontrol siste- mi yenkten yapuandu-dacak" dedı. AKP Retçi vekiller hasta olacak ANKARA (ANKA) - AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olmasıyla AKP'lı retçi milletvekillennı yeni tezkere için grup karan alınabileceği korkusu sardı. Asker gönderme tezkeresine ret oyu kullanan 99 AKP'li miletvekili, Erdoğan'ın hükümeti kurma süreciyle birlikte beklemeye alınan tezkereyle ilgili süreci yakından takibe aldı. Erdoğan'ın talimahyla, parti yöneticileri de olası bir ikınci tezkere konusunda retçilerin nabzını turmaya çalıştı. Temaslar sırasında gelen bir bilgi retçi milletvekilleri arasında "korkuya" neden oldu. Parti yöneticilen retçıleri ikna etmeye çalışırken, Erdoğan'ın özellikle hükümet kurma işini ağırdan alarak ve "Once güvenoyu" diyerek tezkereyi elden geldiğınce geciktirdiğine dikkat çektiler. Parti yöneticileri, "Tayyip Bey kendi Başbakanhğında aynı sonucun çıkma ihumalini görürse gözü hjçbir şeyi görmez'' ifadelerinı kullandılar. Retçi milletvekilleri arasında olası bir grup karanna karşı geçerli mazeret arayışı da tartışılmaya başlandı. Bazı milletvekülerinin oylama sırasında "doktor rapomyla TBMM'ye geîmeme ve böyJece Dtsiptin Kunıhı'na sev kedihnekten kurtulma" yöntemini gündemine aldığı öğrenildi. Olüm orucunun sona ermesi için taleplere yanıt verilmesini istediler Derneklerden 'yaşam' atağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tnsan Haklan Der- neği (ÎHD) ve tutuklu yakın- lan, cezaevlerinde süren ölüm oruçlannı durdurmak ama- cıyla harekete geçti. Tutuklu ve hükümlülerin taleplerini içeren dosyayı Adalet Bakan- lığı ve TBMM Insan Haklan Komisyonu'na gönderen dernekler, ıstemlenne yanıt veril- mesi durumunda ölüm oruçlannın son bu- lacağına işaret ertiler. IHD Ankara Şubesi, Tutuklu Aileleri Yar- dımlaşma Derneği (TAYAD) ile Tutuklu ve Hükümlü Yakınlan Yardımlaşma ve Daya- nışma Derneği (THY-DER) tarafindan F ti- pi cezaevlerinde yaşanan sorunlann çözülmesi amacıyla çalışma yapıldı. Çalışma sonuçla- • ÎHD, TAYAD ve THY-DER, ölüm oruçlannı durdurmak amacıyla harekete geçti. Tutuklu ve hükümlüler ile ailelerinin istemlerini bir dosyada toplayan dernekler, çalışma sonuçlannı Adalet Bakanlığı ve TBMM tnsan Haklan Komisyonu'na gönderdi. nnı bir dosyada toplayan dernekler, istem- lerini Adalet Bakanlığı ve TBMM Insan Haklan Komisyonu'na gönderdiler. Dosyada, cezaevlerinde ölüm orucu eyle- mini sürdüren 57 hükümlünün yaşam sını- nnda olduğuna dikkat çekilerek, taleplere yanıt verilmesi istendi. F tipi cezaevlerinde 3 hücre kapısının açılmasıyla 9 tutuklu ve hükümlünün gün- düz saatlerinde bir araya gelebileceğine işa- ret edilen dosyada, bunun ol- maması durumunda ise 3 hava- landırma kapısının açılabilece- ği ve mahkûmlann havalandır- ma alanında bir araya gelebile- cekleri belirtıldi. Tutuklu ve hükümlülere gelen ya da cezaevinden gönderilen mektuplann alıkonulmaması, çizibnemesi istenen dosyada, kitap, gazete, dergi sınır- landırmasmın da kaldınlması talep edildi. Insan haklan dernekleri tarafindan hazırla- nan dosyada, tutuklu ve hükümlülerin avu- katlan ve aileleriyle görüşmek için hücre- lennden görüş yerine gidiş- gelişleri sırasın- da "eDe" yapılan aramalann onur krncı ol- duğu, görüşmelenn de keyfı olarak kısıtlan- dığı ileri sürüldü. Tahliyelerin 17. yıldönümünde bir araya gelerek herkesi göreve çağırdılar Baıış sevdahlaıı Izmir'den ses verdi OZANYAYMAN IZMtR- Banş Derneği Dava- sı'ndan yargılananlar tahliye ol- malanrun 17. yılında îzmir'den ses verdiler: "ABD'yıe ve savaşa ka- yrtsız kalma>ın_*' Kartal Maltepe, Metns ve Sağ- macılar cezaevlerinde geçen 38 aylık tutukluluğun ardından tah- liye edilenler ve davanın tutuk- suz yargılanan banşseverlen bu kez Izmir'de bir araya geldiler. Banşı savunduklan için 12 Ey- lül cuntası tarafindan dört duvar arasına hapsedilenler, banş dava- sunn son tahliyelerin gerçekleş- tiği lOMart 1986'nınanısınaher yıl mart ayında bır araya geliyor- lar. Dünyanın banşa en büyük gereksinim duyduğu bugünler- de, 12 Eylül karanlığında bile ba- nşı savunarak sorumluluklannı yenne getırenler, antıemperya- list duruşlannı her zamanki gibi bir kez daha yinelediler: "Savaşa hayn-" Kimileri yoktu, göçüp gitmiş- lerdi yaşamdan, arkalannda onur- lu bir geçmış bırakarak. Kimile- ri Izmir'deki buluşmaya geleme- mişti. Mahmut Dikerdem, Or- han Apaydm, Nedim Tarhan, ts- Asansö^dekibııhışma^BüyülqehirBelediyeBaşkamI%iştinadakauldL mail Hakkı Öztorun, Prof. Me- Bh Tümer özlemle anıldılar. 'Banşseveriere kulak verin' Buluşmayı İzmır'de düzenle- yen Ergun Elgin,AH Sirmen,AB Taygun. Gençay Şayian, Aybars Ungan, Tahsin l sluoğlu. Aykut Göker,ŞefikAsan,Niyazi Dalyan- a,Turgut Kazan ve tzmirli dost- lan Prof. Orhan Süren, Prof. Türkan Süren, Prof Veli Lök. Doç. Ali Ağzıtemiz, Güner EH- çin anılannı tazelediler. Geceye katılamayan Erdal Atabek,Ata- ol Behramoğlu, Kemal Anadol, Mustafa Gazalcı'nın kulaklan çınlatıldı. Asansör'de düzenlenen buluş- maya katılan Izmir Büyükşehir Beledıye Başkanı Ahmet Pirişti- na, banş savunuculannı görmek- ten mutlu olduklannı belirtti ko- nuşmasında. Dünyanın güç gün- ler geçirdiğini de vurgularken banşa, banşseverlere kulak veril- mesini istedi. 12 Eylül karanlığında banşı savunanlar bugün dünyanuı için- de bulunduğu koşullarda sorum- luluklannın daha da büyüdüğü- nü belirterek herkesi savaşa kar- şı tutum almaya çağırdılar bir kez daha, güzel bir dünya için. Bulaşmayı bu yıl îzmır'de or- ganize eden Ergun Elgin, banş da- \-asinda son tahliyelerin 1986'nuı mart ayında gerçekleştiğini belir- terek "Bunun amsma her>ıl mart ayında bir araya gelryonız. Anı- lar tazelenhor, Türkiye'nin bu- günkü sürecinin yıDar öncesi ka- dar daha güç koşuDan yaşadığı vurgulamyor. Her dönemde ba- nşı savunmanm bedeDeri diDen- duTHyor" dedi. Elgin, banş davasuıdan ilk tu- tuklamalann 26 Şubat 1982'de başladığını anlatarak şunlan söy- ledi: "Dkaşamada24kişrvinrtuk- layarakMattepe'yekoydular.Ar- dûıdan 10 ay sonra tahbye ettiler. Derken 1984 \ihnda saldıklan banş denıeği üyelerini yeniden tututdaduar.Bu defa 26 ay sürey- leMetrisCezaevi'ndekakhk.Der- ken, süreç içmde tahliyelerbaşla- dı ve cezaevindeki son arkadaş- lanmız da 10 Mart 1986 yıhnda satnerikü. Bunun amsma, hayat- ta olanlar heryıl mart aymda bir arayageterek,banş sevdasını bir arada yaşryoruz." Mutabakat metni TBMM'ye geldi gitti! TBMM'de geçen hafta tansiyon yüksekti. CHP'lilerin üs ve limanlarla ilgili araştırma önergesinin hemen görüşülmesi istemı reddedildi. Görüşmeler sırasında CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AKP'lilere yüklendi: "Değerli arkadaşlanm, 1 Mart tarihli tezkere reddedildikten sonra, 6 Şubat karannın öneminin kalmamış olması gerekiyor, faaliyetlehn durmuş olması gerekiyor; fakat, Türkiye'nin Güneydoğusu ve Güney limanlannda, aksine, aşın bir hareketlenme ve yapılanma var. Her gün, çok sayıda TIR, çeşitli yükleıie - ki, bunlann bir kısmı kapalı konteynerter, bir kısmı brandalarta örtülmüş- en hassas coğrafyamızın en uç noktalanna kadar bütün gün taşınıp dunıyor. Bunlann içerisinde neler var değerli arkadaşlanm? Geleceği ve yurdumuzda konuşlandınlacağı beklentisini taşıyan yabancı askerterin boş zamanlannda eğlenecekleri, oynayacaklan beysbol sopalan ya da basketbol potalan mı var bunlann içinde; öyle mi sanıyoruz -hoş, beysbol sopalan da adam öldürüyor- yoksa, yakın bir tarihte mazlum kanı akıtacak, birbölgeyi bir felaket bataklığına sürükleyecek silahlar ve cephane mi var? Bu sorunun cevabını, ben, bilmiyorum ve öğrenmek istiyorum; kimin adına istiyorum; milletvekili olarak, milletin adına istiyorum. "Bu girişimlerinden sonuç alamayan CHP'liler, konuyu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşülürken de gündeme getirdiler. Istanbul Milletvekili Ali Topuz, mutabakat metninin gizli bir oturumda açıklanmasını istedi. Bunun üzerine mutabakat metni TBMM'ye geldi, ancak askeri müzakereleri yürüten Deniz Bölükbaşı'nın çantasından çıkmadı. Millı Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Orijinal metni getirttim, ancak aramızda mütalaa ettik, bizim tarafımızdan böyle bir toplantıda açıklanması mümkün değil. Bu görüşmeleri Dışişleri Bakanlığı yürüttü" dedi... Dün dündür, bugün bugündürL. Milletvekilleri iktidarda başka, muhalefette başka düşünüyor. Sağlık ve Çalışma Komisyonu Başkanı Mahfuz Güler, iş Yasası Tasansı görüşmeleri sırasında iş güvencesinin ertelenmesini savunurken "Işi olmayan bir işçinin iş güvencesinden bahsetmek mümkün müdür? Eğer işvereni başka ülkelere kaçınrsak o zaman kantann topuzunu da kaçırmış oluruz. Işçi ve işveren arasında bir denge kuramazsak işveren yatırım yapmaktan vazgeçip yurtdışına gidef dedi. Oysa Güler, 2002 yılı ağustos ayında TBMM'de iş güvencesi yasa tasansı görüşülürken bu yasanın en ateşli savunuculanndan biriydi: "İş güvencesi, işyerinin ve çalışma banşının güvencesidir. Bulgahstan, Beyaz Rusya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Ispanya, Avustrafya, Etiyopya, Almanya, Macaristan, Lübnan, Peru, Lüksemburg ve daha pek çok ülkede geçerli bir neden olmaksızın işçi çıkanlması yasaktır. Bugüne kadarki uygulamalarda iş güvencesi sağlanan hiçbirûlkede ekonomi kötûyegitmemiş, hiçbirûlkede bu sebepten dolayı kriz de doğmamıştır. Tam tersine, iş güvencesi sağlanan tüm ülkelerde iş güvenliği ve çalışma banşı sağlanmış, üretimin artmasına katkıda bulunulmuştur." 'AK Partililer' ve 'AKP'liler' TBMM'de İş Yasası Tasansı görüşmeleri sırasında AKP'lilerie CHP'liler arasında sık sık atışmalar yaşandı. CHP'lilerin seçim öncesi sözlerini anımsattığı AKP'liler, fıkralar anlatarak kendilerini savunmaya çalıştılar. Hak-lş Konfederasyonu'nda genel başkan yardımcılıgı yapmış olan, AKP Manisa Milletvekili Hüseyin Tannverdi'nin kendısi gibi sendikacı kökenli olan CHP Kocaeli Milletvekili Izzet Çetin'i hedef alarak anlattığı fıkra, CHP'lileri kızdırdı. Bu atışmalar tutanaklara şöyle yansıdı: Tannverdi: Sayın Çetin eski bir sendikacıdır, meslektaşımdır. Kendisi Izmitlidir, Kocaelilidir. Bir tarihte, sağlık bakanı, Kocaeli Devlet Hastanesi'ni ziyaretinde, başhekimle birlikte bütün koridorlan geziyortar, kat kat aşağı doğru iniyorlar ve sonuçta morga geliyoriar. Morgda görüyorlar ki kefenin içerisinde bir cenaze, sürekli çenesi oynuyor Izzet Çetin - Kendini anlatıyorsun, kendini... Tannverdi - Sürekli çenesi oynadıktan sonra.. sayın bakan diyor ki: "Sayın başhekim, niye bunu ölmeden getirdiniz?" "Efendim, aslında bu ölü de, sendikacı; bunlar, öldükten sonra da konuşuriar" diyor. Daha sonra söz aJan CHP Istanbul Milletvekili Berhan Şimşek, bu "fıkralı savunmaya tepki gösterdi. Harfleri tek tek vurgulayarak A.K.P'lilere seslenen Şimşek'e, AKP sıralanndan tepki geldi. Şimşek bunun üzerine "Evet... Evet... Burada, AK Parti de var, AKP de var. Tezkereye, 'hayır' diyenler, AK Partililiğe hak kazanmışlardır, geriye kalan arkadaşlar AKP'lidirier" dedi... Coşkun'un işletme' öyküleri... TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmeleri uzun sürünce yorulan milletvekilierine dondurma ikram edildi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, bu arada bir anısını anlarb: "Geçen dönemde kuliste otunıyorduk. Bir milletvekili arkadaşımızın matbaadan yeni çıkmış paralan saydığını gördüm. 'Hayırdır, fazla mesai mi aldın?' diye sordum. O da 'Evet' dedi. Bu strada adını açıklayamayacağım DYP'li bir arkadaş, 'O da nedir' diye sordu. Ben de saat 7'den sonraki çalışmalar için fazla mesai ödendiğini söyleyip 'Haberin yok mu?' dedim. 'Bana kimse söylemedi. Ne yapmam gerekiyor1 diye sordu. Ben de postaneden alabileceğini söyledim. Koşa koşa gitti, bir süre sonra geri geldi, 'Postane kapanmış, yetişemedim, şimdi ne yapacağım' dedi. Ben de Ziraat Bankası'na talimat vermesi durumunda hesabına parayı yatıracaklannt söyledim. Sonra, 3 gün benimle konuşmadı." Coşkun, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili Altan Karapaşaoğlu'nu göstererek "Biz ona 'Paşa Baba' deriz" dedi ve bir başka anısını aniatmaya başladt: "Bir gün lokantada oturuyoruz. Benim masamda ilk defa karşılaştığım emekii bir general var. Bu sırada Altan Bey oradan geçiyordu. 'Paşa Baba, gel yemek yiyelim' dedim. Misafirieri olduğunu, daha sonra geleceğlni söyledi. Bu sırada masamızda oturan emeklı general, 'BeyefencB htç yabana gelmiyor, bir yerden tanıyorum ama herhalde sakalından çıkaramadım, kaçtna dönern acaba' diye sordu. Ben de '38. dönem' dedim. General şaşırarak 'Ben de aynı dönem, arkadaşınızın sınıfı neydi' diye sordu. Denizci olduğunu söyledim, o da 'Ben karaayım, herhalde o yüzden tanıyamadım' dedi." Türej' Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcum{attnet.nettr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear