Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMB;
HABERLER
Bakan Eıgezen, konut edindirme yardımı olarak memurdan kesilen paranın bulunamadığını söyledi
400trilyonlirakayıpANKARA (ANKA) - Bayındırlık
ve îskân Bakanı ZekiErgezen, 15 ekip
halindeyüriittükJen incdemelersonu-
cu bakanhğındaki yolsuzluldann tril-
yonlan bulduğunu belirlediklerini,
ihalesiz yapılan bedel arttırunJan so-
nucu yalnız2002 yıündadevietin I mil-
yar dolannın çarçur edildiğini söyle-
di. AKP'lı bakan geçmiş hükümetle-
ri suçlayarak ihalelerdela yolsuzluk-
lann lalıfına uydurulmak için Sayış-
tay denetiminden çıkanldığuıı sapta-
dıİdannı bildirirken daha önce konut
edindirme yardunı olarak bordrolar-
ESkİ hÜkÜmetlerİ SUÇİ3dl Bayındırlık ve Iskân Bakaru Ergezen, eski hükümetleri suçlayarak
bakanJığındaki yolsuzluklarrn rrilyonlara uJaştığımn saptandığıru söyledi. Ergezen, ihalesiz yapıJan
bedel artışlannda, sadece 2002 yılında devletin 1 milyar dolannın çarçur ediJdiğini belirtti.
dan kesilen ve 400 trilyon liraya ulaş-
ması gereken paranın nerede olduğu-
nun büüımediğini de açıkladı.
AKP Genel Başkani Recep Tayyip
Erdoğan'ın katıldığı dünkü grup top-
lantısmın basına kapalı bölümünde
bakanlığının çalışmalan hakkında söz
alan Bayındırlık ve Iskân Bakanı Er-
gezen, kendisindenöncekı bakanlardö-
nemine ilişkin büyük yolsuzluk iddi-
alan ortaya attı. Ergezen, geçmiş dö-
nem ihalelerine ilişkin 81 ilde yaptık-
lan incelemeler sonucunda yolsuz-
luklann mali portresüıin trilyonlara
ulaştığının saptandığını söyledi. Ba-
kanlığındaki yolsuzluklann başında
haksız ödemelerin geldiğini belirten
ve örnekler veren Ergezen, yalnızca
Ankara'da 22 inşaatta 16 trilyon lira
fazla ödeme yapıldığının ortaya çık-
tığuıı kaydetti. Ergezen, piyasa fiya-
tı 230 milyona mal olan inşaahn met-
rekaresinin 800 milyona mal edilerek
devlete büyük biryük getirildiğini an-
lattı. Ergezen. "ihaiesiz yapılan bedel
aröşlannda. sadece2002'dedevtetin 1
ıni^ckılarnnnçaı^edftliğinr bil-
dirdi. AKP'li bakan yolsuzluk iddiala-
nna örnek verirken 2001 yılı Nisan
ayındakeşifbedeli 18 trilyon olan iha-
lenin bedel artışı yapılarak 2 ay son-
ra haziran avmda 60 trilyona çıkanl-
dıgını da anîattı.
Ergezen aynca daha önce konut
edindirme yardımı olarak bordrolar-
dan kesilen ve 400 trilyon liraya ulaş-
ması gereken paranın nerede olduğu-
nun bilinmediğini de belirtti. Erge-
zen milletvekiUerinin belirlenen bu
yolsuzluklara karşı ne yapılacağının
sorulması üzerine de "TaWo tam oto-
rak ortaya çıkıp konu olgunlaşınca
yargıya intikal ettireceğim. Kimse
nıerak etmescT dedi.
Aday adaylarından kulis çalışması
İzmir'de yerel
seçim yanşı
erken başladı
YUSUFÖZKAN
İZMİR - İzmir'de yerel seçimler için adaylık yanşı
erken başladı. fzmir Büyükşehir Belediye Başkani
Ahmet Piriştina'nın, mücadelesini DSP çatısı
altında sürdüreceğini açıklamasının ardından, Izmir
ölçeğinde şanslı konumdaki partilerden CHFde
geniş kapsamlı bir tartışma yaşanıyor. 18 Nisan
1999 yerel seçimlerinden DSP adayı olarak
başanyla çıkan ve son dönemlerde CHP'ye
geçeceği söylentileri yayılan Izmir Büyükşehir
Belediye Başkani Abinet Piriştina, partisinden
aynlmayacağını açıkladı. Solun güçlü olduğu
kentlerden biri olan
İzmir'de, Piriştina'nın
tavnyla, CHP'nin hangi
adayı çıkaracağı merak
konusu oldu. CHP îzmir
ÎI Başkani AJaattin
Yfiksel'üi adaylık için
adı geçerken, eski îzmir
Büyükşehir Belediye
Başkani Yûksei
Çakmur'un da, yeniden
partiye dönmek için 22
Şubat'ta geniş katılımlı
bir toplantıya
hazırlanması, tartışma
yarath.CHP Genel
Sekreter Yardımcısı
Bülent Baratalı.
"CHP olarak, tzmir'de
CHP'K adaylarla yerel
seçimJere
hazırianacağız.
CHPseçiıne,
partisini bekîemiş, zor
zamanlarda terk
eünemişjdşilerle
girecek" dedi.
Yüksel Çakmur ise
yıllardan bu yana
halkla birlikte siyasetin
içinde yer aldığını
• Izmir Büyükşehir
Belediye Başkani
Ahmet Piriştina
(üstte), mücadelesini
DSP çatısı altında
sürdüreceğini
açıkladı. Izmir
; ölçeğinde şanslı
' konumdaki
l partilerden CHP'de
geniş kapsamlı bir
tartışma yaşanıyor.
AKP'de, Burhan
özfatura ve Işılay
Saygın'm isimleri
ön plana çıkıyor.
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
Genç Parti'nin olağan büyük kongresi 23 Şubat'ta yapıJacak
Cem Uzan tek aday
belirterek yerel yönetim
için de halkın karar vermesi gerektiğini savundu.
'Saygın, ANAP'tan ayrılıp aday olacak'
AKP'de ise eski büyükşehir belediye
başkanlanndan Burhan Özfatura ve ANAP'tan
milletvekili seçilemeyen IşılaySaygın'ın adı
adaylık için geçiyor. Saygın'ın ANAP'tan aynlarak
aday olacağı öne sürülüyor. 3 Kasım seçimlerinde,
İzmir'de beklemediği oranda başanlı olan Genç
Parti'nin adayı da merak ediliyor. "Önce Izmir
Hareketi" adıyla ortaya çıkan eski IZFAŞ Genel
Müdürii Feyzi Hepşenkal'ın, süreç içinde Genç
Parti'yle ittifaka gıreceği yorumlan yapılıyor.
ANAP'ta da. millervekiUiği adaylığından
umduğunu bulamayan eski il başkani Bilal Doğan
ile Işm ÇeJebı'niii aday olacaklan söyleniyor.
ANKARA (ANKA) - 3 Kasım
seçimlerinde aldığı yüzde 7.5 oy-
la seçim sonrası siyasal tablonun
belirlenmesinderoloynayan Genç
Parti'nin (GP) Olağan Büyûk
Kongresi 23 Şubat'ta yapılacak.
GP Olağan Büyük Kongresi,
Türk Metal SendÜcası
tarafından yaptınlan
Ankara Mustafa Özbek
Kongre ve Spor Mer-
kezi'ndesaat 13.00'te
başlayacak. Kongreye
GPGenel Başkani Cein
Uzan tek aday olarak
katılacak.
GP'de Uzan'dan başka bir ge-
nel başkan adayı çıkması beklen-
mezken, parti yönetim organlan-
nın da Uzan'ın istemi doğrultu-
sunda biçimleneceği öğrenildi.
Uzan'ın 3 Kasım seçimlerinde
yakalanan başan rüzgân nede-
niyle parti üst yönetim organla-
nnda büyûk degişıkliklere gitme-
yeceği öğrenildi.
GP'de büyük kongreye her il
kongresinin seçtigi toplam 550
delege kanlacak. Kongreye Uzan,
Merkez Yönetim ve Merkez Di-
siplin kurullannın üyeleri, parti-
• Genç Parti'de Uzan'dan
başka bir genel başkan adayı
çıkması beklenmezken, parti
yönetim organlarının da
Uzan'ın istemi doğrultusunda
biçimleneceği öğrenildi.
li kurucular doğal delege olarak
katılacak. Kongrede en çok üç yıl
görev yapmak üzere seçilecek ge-
nel başkanın yanı sıra Merkez Yö-
netim Kurulu, Merkez Disiplin
Kurulu asil ve yedek üyeliklerine
de seçim yapılacak.
GP'de büyük kongreden sonra
partinin en üst düzeyde karar or-
ganı olan Merkez Yönetim Kuru-
lu, genel başkan ve büyük kong-
rede seçilen 60 asil üyeden oluşa-
cak. Büyük kongrede aynca Genç
Parti'ain gelir- gider ve harcama-
lannı kapsayan kesin hesabı ince-
lenip karara bağlanacak.
Parti tüzüğüne göre kong-
relerin gündemini genel
başkan ya da Merkez Yö-
netim Kurulu hazırhyor.
Genç Parti yönetimini
oluşturan Başkanlık Diva-
m halen şu isimlerden olu-
şuyor: "Genel Başkan: Cem
Uzan. Genel Başkan Yardımcıla-
n: JVL Orhan Uğuroghı,Metin Öna;
AhmetRüşriiÇeJebi. UfiıkÜkiz, Va-
vuzOnursal,Şükrii Karadag,Ha-
cı Ahmet Baş,Fevzi Aksoy, umail
Hakkı Kuran. Genel Sekreter:
Mehmet Ali AkgüL Genel Say-
man: Sadrettin Balaman."
Kusatma'
'Hayata
Dönüş'
film
oluyor
ANKARA (ANKA)-F
tipi cezaevlerine karşı
başlatılan ölüm orucu
eylemı ile "Hayate Dönüş
Operasyonu" Kuşatma
adlı filmle izleyicilerin
karşısına çıkıyor.
Operasyon sırasında
çekilen gerçek
görüntülerin de
kullanıldığı film, nisan
ayında gösterime girecek.
Yapımcılığını Idil
Yapım'ın, senaristliğini
ve yönetmenliğini ise
Hakan Alak'ın üstlendiği
a
Kuşatma"adlı35
dakikalık kısa filmin
çeldmlerine başlandı.
Yönetmen Hakan Alak,
filmle F tipi cezaevinde
tek kişilik hücrede kalan
birmahkûmun
duygulannı
yansıtacaklannı belirtti. F
tipi cezaevlerinin "tecrtt"
uygulamasını beraberinde
getirdiğini ifade eden
Alak, bu şekilde
yalnızlaştınlan ve sosyal
hayattan soyutlanan genç
bir mahkûmun dünyasuıı
yansıtmaya çalıştıklannı
söyledi. Mahkûmun ring
aracıyla mahkemeye
götürülürken görevliler
tarafindan uğradığı
muameleyi anlattıklannı
belirten Alak, filmin bir
yandan da mahkûmun
araçta dışanyı ve çok
sevdiği arkadaşını
göremediği için
hüzünlenmesini konu
aldığını söyledi.
Mahkûmun yolculuk
sırasında ölüm orucu
eylemini anımsadığını
söyleyen Alak, filme
zaman zaman ara vererek
ölüm orucu eylemi
sırasında mahkûmlann
yaşadıklannı
anlattıklannı ifade
etti. Hakan Alak,
31 mahkûm ve 2 askerin
yaşamını yitirdiği
19Aralık"Hayaia
Dönüş Opera$>onun
nu
da fılmde
göstereceklerini bildirdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Ercan Bilay cezaevinden yolladığı
mektubuna bir karanfil resmi çizmiş.
Yanına bir de şiir eklemiş. Kandıra F Ti-
pi Cezaevi'nde kalan Bilay, mektubun-
daşunlanyazıyor "1999'daDersim'de
(Tunceli) tutuklandım. TKP/ML (TİK-
K0)davasından TCK'nin 146/1. rnad-
desinden yargılandım ve mahkûm ol-
dum. 1971 Erzincan Kemah doğum-
luyum. Size buradayaşadıklanmı uzun
uzunanlatacakdeğilim. Zatenyaşanan-
lan biliyorsunuz. Sanınm cezaevlerin-
den aldığınız mektuplar, ziyaretinize
gelen aileler dunımu anlattyordur.
öncelikle basında F tipi hapishane-
lerie ilgiliyapılan resmiaçıklamalarda,
üç kişinin bir arada kaldığı ya da ayn
ayn hücrelerde kalan üç kişinin birha-
valandırmayı ortaklaşa kullandığı söy-
leniyor. Oysa burada ikilihücreterde var.
Bu hücredekiler boyu 6 metre, eni 4
metre 78 santimetre olan havalandır-
malankullanıyon'ar. Benim size asılan-
latmak istediğim bir dilekçe nedeniyle
başımıza gelenler. Yaşadığımız sorun-
lan bir dilekçe ile ayn ayn cumhuriyet
savcılığına bildirdik. Savcılıkşikâyetle-
rimize bir çözümbulmakyerinebize ce-
Cezaevlerinden Mektuplar
za verdi. Bu ceza, birayboyunca mek-
tup alıp vermeyi ve 6 ay boyunca açık
görüşüyasaklıyordu. Gerekçeside çok
ilginçti:Dilekçelerinhepsinin aynı doğ-
rultuda olması, aynı şikâyetlendile ge-
tirmesiydi. Burada hepimiz aynı soru-
nuyaşıyoruz, dilekçelerin birbihne ben-
zemesinden daha doğal ne olabilirki!"
• • •
Mustafa Tosun'un bayram tebriği
Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nden. "önü-
müzbayram, bizlerhâlâaçlığınkoynun-
da uğurluyoruz arkadaşlarımızı. 104
can ve yüzlerce sakat. Amenkan sal-
dırganlığına ve tecride hayır. Sizin ve
herkesin bayramını kutluyorum."
Atilla Ercü, Sincan F Tipi'nden yaz-
mış. Yaklaşan Irak savaşını değerlen-
diren mektubunda, bu savaşa karşı
koymak gerektiğini befirtiyor. Savaş ta-
raftarlarrnı eleştiriyor "öyleyse hepi-
miz için yapacak çok şey var. Bugün
savaşa karşı olmak, bunu dile getir-
mekyetmiyor. Savaş kaçınılmaz değil,
engellemek mümkün. ABD'nin galibi-
yeti mutlak değil. Medyada yazılıp çi-
zilenlerin çoğunluğu savaşın kaçınıl-
mazlığı ve ABD'nin zaferi üzerine. Bu
doğnı değil."
Hasan Yavaş, eski TSİP Genel Yö-
netim Kurulu üyesi, Ankara'nın Hay-
mana Cezaevi'nde yatıyor "Zamanza-
mankesintiye uğrasa da (öznelneden-
lerie) yazılannızı okuyorum. Son za-
manlarda köşenizde daha çokanneni-
zin sağlık durumu, kalp rahatsızlığı ve
SSK hastanelerinin pratik zorluklannı
yazmışsınız. Annenize şifa ve esenlik-
ler dilerim... Bugün bir bütün olarak
bakıldığında SSK ve diğersağlıkkunım-
lannın ne denli çarpık olduğuna siz de
tanık olmuşsunuz. Şuraya gelmek is-
tiyorum: Bu ülkede 12 Eylül 1980'den
beri özellikle devletadına hep bir şey-
leroluyor. Insanlarkayboluyor, yoksul-
laşıyor. Önce askeri cezaevleri, sonra
sivılEtipleri,Ftipleriyleişigeiiştindiler.
Her tarafcezaevi oldu. Benim yaş gü-
nüm 13 Aralık'tır. Her 13 Arahk'tayaş
günümü o tarihte asılan Erdan ErenY
anarakkutluyorum. Ben işçiyim ve TSİP
yöneticisi olarakyayımladığımızbir bil-
diri nedeniyle TCK'nin 169. madde-
sinden mahkûm oldum. Eski TSİPBaş-
kani Turgut KoçakŞereflikoçhisar Ce-
zaevi'nde yatıyor. Ben de çeşitliceza-
evlerinidolaştıktan sonra cezamın ge-
ri kalan20 ayınıHaymana Cezaevi'nde
tamamlamaya çalışıyon/m."
Cahit Oral'ın mektubu da Tekirdağ
F Tipi Cezaevi'nden: "Soğuk ve yağ-
muriu birkış gecesinde, battaniyemin
altında bumektubu sizeyazmaktayım.
Yaklaşıkikiyıldır Tekirdağ F Tipi Ceza-
evi'ndeyim. Toplam 9 yıldır içerdeyim.
Türkiye Devrim Partisi (TDP) davasın-
dan 18yıl9ayhükümgiydim. Sizeya-
şadığım birhukuksuzluğu aktarmakis-
tiyorum. 1996 yılında IstanbulBayram-
paşa Cezaevi'nde 69 gün süren ölüm
orucuna katıldım, Kalıcı rahatsızlıklanm
oluştu. Bunedenle cezamın ertelenme-
si için cezaevi idaresine başvurdum.
Savcılık durumumun tespiti için Adli
Tıp Kurumu'na göndermek yerine Te-
kirdağ Devlet Hastanesi'ne gönderdi.
Yapılan yüzeysel bir muayene sonucu
sağlam raponj verildi. Savcılığa tekrar
başvurdum. Adli Tıp Kurumu'na sevk
edildim. Buradaki muayene sonucu
'VVernicke Korsakoff' hastalığı tanısı
oybiriiğiylesaptandı. Cezamın ertelen-
mesi için Tekirdağ Cumhuriyet Savcı-
lığı'nayazıyazıldı. Tekirdağsavcılığıise
devlet hastanesinin raporuyla Adli Tıp
Kurumu Raporu'nun çeliştiğini söyle-
yerek talebimi reddetti. Durumu bilgi-
nize sunuyorum. Yanımda kalan Ay-
tunç ve Resul adlı arkadaşlanmın da
çok selamlan var."
Sincan F Tipi Cezaevi'nden Ali Te-
ke de savaşa karşı olan duygulannı di-
le getirmiş. Ferhan Güllü ise Bayram-
paşa Cezaevi'nden yazdığı mektupta 23
yılını cezaevinde geçirdiğini belirtiyor.
Sağlığının ve moralinin artık geri kalan
cezasını kaldırmaya yetmediğini anla-
tan Güllü, Cumhurbaşkanı'ndan ceza-
sının kaldın/masını istiyor.
Burası Türkiye, bunlar da cezaevfe-
rimizden insan manzaralan. Unutmaya-
lım...
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Ahlak, Gerçekçîlik
ve Oryantalizm...
Savaş yanlısı savlar birer birer tükendi. lleri sü-
rülen kanrtlar kimseyi ikna etmiyor. Şimdi geriye tek
bir sığınak kaldı: Ahlaki gerekçeler. Ve... Somut
kanıtlar alanında giderek yalnızlaşanlar burada
kendilerine garip yol arkadaşları da buluyoriar üs-
telik.
'Gerçekçi ol savaş» kabul et!'
On binlerce hatta belki de yüz binlerce insanı öl-
dürecek ve sakat bırakacak bir savaşı haklı gös-
termeyi amaçlayan "ahlaksal" gerekçeler alanın-
da da esas olarak iki yaklaşım dikkati çekiyor:
Birincisi: Saddam eli kanlı bir diktatör. Irak ha(-
kını bunun elinden kurtarmak gerekir. Kimin yapa-
cağı önemli değil! Ne yazık ki Müslüman ve kimi
Arap kökenli zaman zaman da eski solcu birçok
yazar bu mantığı benimsemiş görünüyorlar. örne-
ğin Iraklı bir "aydın" savaş karşıtı gösteriiere katı-
lacak olanlan caydırmak için şöyle yazıyor: "Size
yafvanyorum, Ingiliz hükümetine güvenmryor,
kitie imha silahlan tehlikesini yeterti bir gerek-
çe olarak görmüyor bile olsanız, hiç olmazsa
Irak halkını düşünün" ve ekliyor Irak halkı diyor
ki: "Ne zaman gelip bizi özgürleştireceksiniz?
Ne zaman biz de yaşamaya başlayacağız."
Sonra "Gerçekçi olmak gerekir" dıye başlayan bir
ses, "savaşı ABD'nin nasılo/sa kazanacağını, Öy-
leyse bu trene atlamak, hiç olmazsa galipler sof-
rasının altında dökülecek kınntılardan yoksun kal-
mamak gerekir" diye devam ediyor. Zaman zaman
da ekliyor: "Kaçınılmaz olana karşı çıkmanın an-
lamı ne?"
Ikinci akıl yürütme biraz daha, nasıl diyelim "so-
fîstike", çünkü çoğu kez eski sosyaJistler tarafın-
dan üretilryor Savaşa karşı olmak yetmez. Tüm böl-
geyi demokratikleştirecek bir projeyi de ileri sür-
mek gerekir. Böylece bu yaklaşım çok "haklı" bir
noktaya parmak basıyor: Bölgenin gerçekten de-
mokrasiye gereksinimi var. öyleyse, bu demokra-
si savaş olmadan BM baskısıy/a gerçekleşirse ne
âlâ ama ya savaştan başka yol kalmadıysa? Üs-
telik bir de BM güvenlik konseyinden buna bir
onay çıkarsa...
Nihayet bir yaklaşım daha var. Bu, savaşa kar-
şı mücadelenin artık başanlı olamayacağına ikna
olmuş kimi sosyalistlerden geliyor. Bunlar, zarann
neresinden dönülürse kâr misali daha savaş kar-
şrtı muhatefetgerilemeden, fırsat bu fırsat deyip ken-
di çıkartannı, gündemlenni, "savaşa karşı" olmak
gibi dar bir hedefi aşmak gerekçesiyle öne çıkan-
yoriar. Böylece, kendi çıkarlarını hareketin önüne
koyan bu "sol çocukluk hastalığı" isteristemez sa-
vaş karşıtı hareket daha gerilemeye başlamadan,
onu geriletecek, felç edecek tartışmalan devreye
sokuyor. Böylece bu sol sekter yaklaşım sonuçta,
istese de istemese de savaşa karşı en az direnme
çizgisinde birinci ve ikinci yaklasımlaria, savaşa kar-
şı en az direnme çizgisinde buluşuyor.
Demokrasi mi dediniz?
Şimdi burada, "gerçekçi" ol çağnsının hemen
her zaman "verili olanı kabul et" anlamına geldi-
ğini, ideolojikteslimiyete kılıfdikmenin "saygın"bir
yolu olduğunu anlatmaya çalışmayacağım. Onun
yerine, son 10 yıldır solun içinde egemen olan li-
beralizmi de göz önüne alarak. Şu iki soruyu sor-
mak istiyorum: Birincisi "Demokrasi ama kimin
için?" Ikincisi bu demokratikleşmeyi kim ve nasıl
yapacak?
Irak'ta savaştan sonra gerçekleşeceği hayal edi-
len bu demokrasi, demokrasiyi gerçekleştirenle-
rin uygun gördüğü kimseler için birdemokrasi ola-
mayacak mı? Bu demokratikleştirmeyi gerçekleş-
tireceklerin başında demokratik bir kazayla iktida-
ra gelmiş Bush yönetimi ve Israil sağının en mili-
tarist kesimleriyle, ABD sermayesinin petrol ve si-
lah lobileriyle ilişkisi ayyuka çıkmış kadrolan yok
mu? Edvvard Said'in sorduğu gibi, "Bu tipler mi
ilertemenin öncüleri olacak"? Ya da "Kim bu tip-
lere bu görevi verdi acaba"? Ve bu demokratik-
leştirme işini demokratikleştirilecek olanlardan yüz
binlercesinin öldürülmesi pahasına, önce askeri bir
rejim kurarak gerçekleştirmek hangi ahlaka ve
mantığa uyar?
Ve yine oryantatizm
Diğer taraftan, bu savaş önlenemez yaklaşım-
lanyla, savaşa karşı çıkmak yetmez, bölgeyi de-
mokratikleştirecek bir proje gerekir yaklaşımlannın
arkasında aslında, oryantalist bir mantık yatmı-
yor mu? Birincisi bu, "DoğununBatıkarşısındaik-
tkiarsızlığınr kemikterinde hisseden birkimliğin man-
tığı değil mi? Ikincisi de bu, Doğu kendi kendine
bir şey yapamaz, edilgendir, olgun değildir, örne-
ğin demokratikleşemez, kalkınamaz, öyleyse de-
mokratikleştirmek, kalkındırmak gerekir demek
değil mi? Bu aslında, bu "iyiliği" ona yapmak için
gerekiyorsa, "onu bir süre için vesayet altına al-
mak, sömürgeleştirmek bile bir yol olarak düşü-
nülebilir" diyen bir mantık değil mi?
Bu noktada Franz Fanon'un, sömürgecilerin
sömürgelerini, sömürgecilerin bakışaçısını benim-
semiş, sürekli sömürgecilerin yenilmezliğini, üstün-
lüğünü hatırlatan bir entelijansiyaya ve bürokrasi-
ye dayanarak yönettiğine ilişkin tespitini anımsa-
makta fayda var. Bugün en ahlaklı (eylemin çarpa-
cağı güçleri değil, yalnızca doğru olup olmadığıy-
la ilgilenen) tutum, kem küm etmeden, "gerçekçi
olmak" fantezisine sığınmadan, her şeye kadir
ABD imajlannı cilalamada yüz binlerce insanın ölü-
müne yol açacak olan bu savaşa karşı çıkmaktır.
Ahlakın pazarlığı olmaz...
Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü
Gelmeyen rapor
bakanı kızdırdı
ANKARA (ANKA)-
Başbakanlık bünyesin-
de kriz yönetimi çerçe-
vesinde faaliyet göste-
ren TürkiyeAcil Durum
Yönetimi Genel Müdür-
lüğü, göç hareketleri,
deprem ve diğer acil du-
rumlarla ilgili raporlan
göndermeyince Başba-
kan Yardımcısı Mehmet
Afi Şahin ın "tuşmma"
uğradı. Şahin, kurum
başkani Adfl Ozdemir'i
arayarak "kururaun iş-
levsiz bir bürokratik or-
gan gibi" etkinlik gös-
termesinin kabul edile-
meyeceğini bildirdi. Ku-
rumun, Şahin'in istedi-
ği türden bir çalışması-
nın bulunmadığı, bu ne-
denlede isteğe yanıt ver-
mediği belirtiliyor.