Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT2003ÇARŞAMBA
10 D I Ş H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr
PAPADOPULOS SÜRECİ ETKİLEMEZ
Kofi Amıaıı
imzaiçin
geliyor
• Brüksel'de Başbakan Gül ile görüşen BM
Genel Sekreteri, taraflann imza atmalannı
sağlamaya çalışacağını belirterek Ankara'dan
destek istedi.
SERKAN DEMİKIAŞ
AISKARA-Birleşmiş Mil-
letlerfBM) Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın gelecek haf-
ta bölgeye yapacağı ziyaret-
ler sonunda Kıbns Türk ve
Rum taraflarının anlaşma
için imza atmalarunı hedef-
lediği kaydediliyor.
Kıbns Rum Kesimi'nde
yapılan seçimlerden milli-
yetçi Tasos Papadopulos'un
birinci çıkmasının sürece
olumsuz etkisi olmayacağı
düşüncesindeki Annan'ın,
Başbakan Abdullah Gül ile
Brüksel'deki göriişmesi sı-
rasında 28 Şubat'ta imza atıl-
ması için Ankara'nın deste-
gini istediği öğrenildi.
1960'Iardan bu yana sü-
ren Kıbns sorunununda ye-
ni bir dönüm noktasına yak-
laşıhyor.
Annan planı kapsamında
aniaşma için son tarih olarak
görülen 28 Şubat'a çok az bır
süre kala, Kıbns Rum Kesı-
mi 'nde yapılan seçimlerden
Papadopulos'un galip çık-
ması süreci daha da karma-
şık hale getirdi.
KKTC lideri Rauf Denk-
taş anlaşmanın bundan son-
ra daha zorfaştığını belirtiyor.
BM ise Papadopulos'un se-
çilmesinin bir sonın yaratma-
yacağı düşüncesinde.
Bu nedenle 28 Şubat'a iliş-
kin planlannda bir değişik-
lik yapmayan Kofi Annan,
gelecek haftaki ziyaretlerin-
den somut bir sonuçla aynl-
mak istiyor. Brüksel'de Ab-
dullah Gül'le görüşen An-
nan, ziyaretleri sonrasında
taraflann planı imzalamala-
nnı amaçladığını Türk tara-
finın da buna istekli olması-
nı arzuladığını kaydetti.
Annan, 24 Şubat'ta Anka-
ra'yı, 25 Şubat'ta Atina'yı
ziyaret ettikten sonra 26 Şu-
bat-1 Mart günleri arasında
da Kıbns'ta Türk ve Rum
taraflaria bir araya gelecek.
Annan'ın eli boş dönme-
mek için plana ilişkin üçün-
cü gözden geçirme sonucun-
daki değişiklikleri de taraf-
lara sunduğu belirtiliyor. Al-
varo de Soto'nun pazartesi
günü Ankara'ya yaptığı zi-
yaret sırasmda değişiklikle-
ri içeren yeni metni sundu-
ğu, Ankara'nın da bunu Lef-
koşa ile birlikte değerlendir-
meye aldığı kaydediliyor.
Papadopulos sorunu
Ankara'da yapılan değer-
lendirmelerde ise Papado-
pulos'un seçimJerden galip
çıkmasının doğrudan görüş-
melere olumsuz etld yapaca-
ğı kaydediliyor.
Rum Kesimi'nin yeni lide-
ri Tasos Papadopulos'un seç-
menlerine verdiği vaatlerle
Annan planında yer alan çö-
züm önerilerinin birçok nok-
tada farklılık gösterdigini
düşünen Ankara, yine de gö-
riişmelerin süreceğini öngö-
rüyor.
HEDEF AKP VE DE SOTO
Denktaş
herkesi eleştirdi
• Ankara'ya yeni bir plan götüren Alvaro de
Soto'nun 6 saatlik temaslannın ardından Denktaş,
iki tarafa da 'mesafe'li açıklamalar yaptı.
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Ankara 'yı
3. Annan Planı'nı götüren
ve Dışişleri'nde 6 saatlik re-
kor bir toplantı gerçekleşti-
ren BM Genel Sekreteri'nin
Kıbns Özel temsilcisi Alva-
ro de Soto, KKTC Cumhuı-
başkanı Rauf Denktaş'ıa
eleştirilerine hedef oldu.
Ankara'nın tavnndan dı
endişeli görünen Denktaş.
de Soto'nun temaslan ile il-
gili olarak "Türldye'yeyeri
planı anJatacakü, herhaldc
odur. Onun haberini bugün-
yann atanz" demekle yetin-
dı. Başbakan Abdullal
Gül'ün, 28 Şubat'a kada-
Kıbns'ta anlaşma olabilece-
ğine ilişkin açıklamasına dı
değinen Denktaş, bu tür me
sajlann de Soto'nun tutu
mundan kaynaklandığını id
dia ederek şunlan söyledi:
"28 Şubat'a kadar anlaş-
ma olacağmı herhalde de So-
to söyledi. Çünkü de Soto d e
vamh surette' çok yakınlaştı
lar, hemen hemen anlaşmal
üzeredırler, ha gayret' diye
mesajlar veriyor.Kıbnsmese-
lesi kendi mesetesi haline gel-
dl Prestij meselesi yaptı ve B-
le metazori haOedecek. Ama
bu iş metazori ohnaz." "Şim-
di KderdegjşikBğj okhı, baka-
tam nekrle karşüaşacağE" di-
yen Denktaş, şunlan söyle-
di: *Annan üçüncü bir belge
ortaya koyacakmış. Bakahm
nedir bu belge. Bizi kurtan-
yor mu, kurtarnuyor mu?"
Görüşmeler iptal edildi
Güney Kıbns 'taki Cum-
hurbaşkanhğı seçimini Tasos
Papadopulos'un kazanması
sonrasında, dolayh görüş-
melere ara verilmesi karar-
laştınldı. Seçimi kaybeden
Glafkos Kkrides'ın talebiy-
le pazartesi günkü görüşme-
nin iptal edilmesinin ardın-
dan, bugün ve cuma günkü
göruşmenin de yapılmayaca-
ğı bildirildi. Denktaş, görüş-
melerin gelecek hafta yapı-
lıp yapılmayacağının, de So-
to ile temasının ardından be-
lirleneceğini söyledi.
ANKARA TEPKISZ
G.Kıbrıs-Kahire
anlasması tamam
LEFKOŞA (Cumhuriye*
- Türk basınında sadece Curo
huriyet'te yer alan ve Doğı
Akdeniz'de Güney Kıbns' ıı
etkinliğinin artışını belgele
yen anlaşma, dün Mısır'ıı
başkenti Kahire'de törenle
imzalanırken, Ankara'ntı
tepkisiz kalması dikkat çek
ti. Anlaşma, Akdeniz de deni
yataklannın sınırlannı belirle
yen ve Güney Kıbns'a ulus
lararası karasularda petrol d a
hil her türlü doğal kaynak ara
ma ve kullanma hakkı veri-
yor. Anlaşmaya Ankara'nın
herhangi bir müdahalede bu-
lunmaması dikkat çekti. Rum
Yönetimi'nin "KıbnsCum-
huriyeti" unvanını kullanarak
gerçekleştirdiği söz konusu
anlaşmanın, Türk tarafimn
onayı alınmadığı halde 1960
Kıbns Cumhuriyeti anlaş-
malanna aykın olup olma-
dığı konusunda da herhangi
bir açıklamanın yapılmama-
sı Rumlan bile şaşırttı.
Fransa, ABD'nin AB ve NATO içindeki TruvaAtlan olarak gördüğü aday ülkeleri tehdit etti
Paris adaylan azarladıEhş Haberler Servisi - AB devlet ve
hükümet başkanlan Irak konulu olağa-
nüstü zirvenin sonunda bir ortak bil-
diriye imza atarken, Fransa Cum-
hurbaşkani Jacques Chirac,
AB adayı ülkelerden ABD'yi
destekleyenleri hedef alan
sert bir konuşma yaptı.
Chirac, h-ak konusunda
ABD'nin tutumunu des-
tekleyen ortak mektuba
• AB Zirvesi'nden çıkan ortak bildiride ABD'ye daha
sıcak mesajlar gönderilirken Irak sert bir biçimde uyanldı.
Kuvvet kullanımı son seçenek olarak tarif edildi.
imza atan AB adayı ülkeler Polonya,
Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin
"pervasHca" hareket ettiğini ve "sessiz
kalmak gibi iyi bir firsaO kacınhğını"
belirterek, bu ülkelerin AB üyeliklerini
tehlikeye attığuıı söyledi.
AB üyesi 15 ülke parlamen-
tolannın, 10 adayın, 1 Mayıs
2004 tarihinde birliğe gir-
mesini öngören karan hâ-
lâ onaylamadığını ha-
tırlatan Chirac, "Aile-
nin içmde olduğunuz-
da, kapıda ginnek içm
beklediğinizdendana
çok hakkuuz vanbrT>
diye konuşru.
Chirac, 2007'de bir-
lik üyesi olmak için mü-
zakerelere devam eden
ve mektubu imzalayan Ro-
manya ve Bulgaristan'ın has-
sas bir dönemde "sorumsuzca davran-
dtğuu" ifade ederek, "AB'ye kaübna
şanslannı azaltmak için daha r>i bir yol
bulamazlard]'* dedi.
Fransa Savunma Bakanı Mkhde Al-
Kot-Marie de dün yaptığı açıklamada
aday ülkeleri uyararak Irak konusunda
ABD'yi desteklemekle üyelik planlan-
nı riske arhklanru söyledi.
Chirac'ın adaylan hedef alan açıkla-
masını, AB'nin Irak konulu olağanüstü
toplantısının hemen ardından, aday ül-
keleri bilgilendirilmek için geldıği esna-
da yapması dikkat çekti. Fransa, geçen
hafta, tngiltere'run, Irak konulu toplan-
tıya aday üyelerin katıhnasını öneren
teklifıne karşı çıkmışn. Fransa'nın, AB
ve NATO'ya üye olacak eski komünist
ülkeleri ABD'nin "Thrva adan" olarak
gördüğü belirtiliyor.
Chirac, AB'nin Irak konusunda ortak
bir bildiri çıkarmasıyla ilgili olarak "Av-
FRANSA™TL1 ABD ARASINDA KOPMA2 BAĞLAR
Ekonomi Servisi - Fransa'nın bir süredir
Irak savaşına karşı çıkması, ülkenin ABD
ile olan ticari ılişkilerini de tehlikeye attı.
Son olarak Fransa'yı protesto etmek
isteyen bir Temsilciler Meclisi üyesi,
Fransız şarabı ve içkilerinin yasaklanması
için girişim başlattı. Pennsylvania
eyaletinden Cumhuriyetçi Steve Barrar,
bu ürünlerin eyalet smırlan içerisinde
taşınması ve sahşmın yasaklanması için
yasa teklifı verdi. Teklif Fransız iş
dünyası içerisinde de kaygı yarattı.
Hizmet ve tanm ürünleri ihracatında
dünya ikicisı, mal ihracatında dünya
dördüncüsü konumunda olan Fransa,
ihracattan milli gelirinin yüzde 26'sına
denk düşecek şekilde yıllık ortalama 276
milyar Euro gelir elde ediyor. Yıllık
ithalatı 262 milyar Euro düzeyinde olan
ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) sonraki
en büyük ticari ortağı ise ABD.
Fransa'nın ABD Büyükelçiliği, geçen yıl
bu ülkeye olan ihracatın yüzde 26.7
artnğına dikkat çekerek, Fransız
UÜ ye yönelik
yatınmlanrun hız kazandığını vurguluyor.
Iki ülke arasındaki çift taraflı ticaret
fazlası 2001 yılında 9.5 milyar dolar
düzeyinde. Fransız dış yattnmlannın
yüzde 28'i ABD'ye gidiyor. Ülkenin
ABD'deki yatınm stoku 77.6 milyar dolar
düzeyinde bulunuyor. ABD'de bin Fransız
şirketi 430 binden fazla kişiye istıhdam
sağlıyor. Amerikan şirketlerinin ise
Fransa'da 40 milyar dolarlık bir yatınm
stoku bulunuyor.
rupa'daki küçük krizin aşılmış gibi gö-
rüldüğünü" söyledi ve "gerçek bir ja-
kmlaşma oMuğunu" ifade etti.
Zirvede ortak bildiri
Bir süredir Irak konusunda AB'nin
ortak ses vermesini sağlamaya çahşan
Dönem Başkanı Yunanistan, öncekı gün
gerçekleştirilen zirveden çıkan ortak bil-
diriden memnun kaldı. Dışişleri Baka-
nı Yorgo Papandreu, AB üyelerinin '^ek-
rarbirieştikferinr söyledi. Ortak metin-
de ABD'ye sıcak mesajlar gönderilirken
Irak'ın hedef alınması dikkat çekti. Yu-
nanistan Başbakanı Kostas Simitis, AB
liderlerinin ABD ile yakm çalışma ve
Irak'la işbirliğine ulaşmak için askeri
yapılanmanın devam etmesi yönünde
karar aldıklannı kaydetti.
Simitis'in yaptığı açıklamaya göre,
ortak bildınde. "BağdatboşhayaDerpe-
şindekoşmamata. Hemen sflahsızlanma-
hveişbirtigjyapmak Bu,banşçdyöntem-
le krizin çözülmesi için son şansı" denil-
di. Bildiride a>nca BM sılah denetçile-
rine daha fazla zaman verilmesi w Irak'ın
işbirliği yapmaması durumunda denet-
lemenin sonsuza dek süremeyeceği be-
lirtildi.
Bağdat yönetiminin BM silah denet-
çileriyle "tam olarak ve derhaT işbirli-
ği yapması gerektiğinin belirtildiği bil-
diride Irak'a karşı güç kullanılmasının
"son çare olduğu" ifade edildi.
Ingiltere Başbakanı TomBlairde, AB
liderlerinin anlaşmaya varmasının ar-
dından Irak Devlet Başkanı Saddam Hü-
seyin'in silahsızlanmak için son bır şan-
sa sahip olduğunu söyledi. Blair, "Bu,
Irak'ın banşçı yoDardan süahsızlanniak
içm son şansL Banşçı yollardan da olsa,
savaşia da oba Irak silahsızJanacak" di-
ye konuşru.
Afgan yargıç Huma Ali Zay, ülkesindeki kadınlann dününü ve bugününü Cumhuriye! 'e anlattı
înyerleşmesiiçin bir asırgerek
A. fganistan'm
23-26 mihon
arasındaki
nürosunun yüzde
60'uu oluşruran
kadınlar, Taleban
sonrasında biraz
rahat etse de
karşüanndaki
sorunlar dağ gibi
Savaşta eslerini,
babalarmı,
oğullanm yıtiren,
en temel sağhk
hizmetlerinden
yoksun
çocuklannın
geleceğini
düşünen kadınlar,
toplumsal
yaşamda
kazanımlar elde
etmek için de
ciddibir
mücadefc vermek
zorunda.
(Fotoğraf: AP)
1 ürkiye'yi gördük. Laikliğin Afganistan'a gelmesini isteriz.
Ancak dinci kesimler çok güçlü.
IVÖNEESEN
Mülteciler dönmeye zorlanmamalı
Uluslararası Insan
Hakları Hukuk Gru-
bu'nun (IHRLG) Afga-
nistan ve Pakistan Prog-
ram Direktörü Samina
Naar bölgenin en önem-
li sorunlannı mültecilerin
durumu ve Pakistan'da
giderek güçlenen Islam-
cı akımlar olarak tanım-
lıyor. Dünyanın çeşitli
bölgelerinde insan halda-
n konusunda çalışmalar
yapan Pakistan doğumlu
ABD'li Nazır, sorulan-
rmzı yanıtladı.
Ülkenin yeniden inşa-
smda öncelik hangi ko-
nulara verümeli?
- Geçen yıl Bonn'da ya-
pılan toplanhda öncelik-
Ier konusunda
tarhşmalarya-
şandı. Örneğin
ülkenin önce-
liği yollan mı
yapmak yoksa
kuruluşlan, si-
viltoplumör- SaminaNaar
gütlerini tek-
rar hayata mı geçirmek?
Insan haklan açısından
baktığmızde her ikisinin
de yapılması gerekli.
Afgan mülteciler evieri-
ne dönüyor mu?
- Pakistan 'da geçen yı-
la kadar 3 milyondan faz-
la Afgan mülteci vardı.
Bunların yansı son bir
sene içinde geri döndü.
Dönmek istemeyen mül-
teciler de var. Bu
kişilerin bir kısmı
15-20 yıldn-Pakis-
tan'dayaşıyor. Bir-
çok mültecinin ge-
ri dönmemesinin en
önemli nedenlerin-
den biri de gidecek
bir evinin olmama-
sı. Üstelik. bazı bölgeler-
de çatışmalar sürüyor.
Kışın mülteci hareket-
leri duruyor. Mart, nisan
aylanyla birlikte yeni-
den başlıyor.
Dönen mültecilerin ço-
ğunluğu ISAF'uı bulun-
duğu Kâbil'e gitmek is-
tiyor. Hiçbir mülteci zor-
la geri gönderibnemehdir.
Afgan kadm hukukçu-
lar grubu için niçin Tür-
kfye;yi seçtiniz?
- Ülkenize ziyaretimi-
zin asıl nedeni Müslü-
man bir ülkede kadınla-
nn nasıl ve ne oranda eşit
haklara sahip olduğunu
görmekti. Türkiye'deki
kadınlann özellikle hu-
kuk alanında çalışanla-
nn içlerinde bulunduk-
lan koşullan gördük.
Türkiye'nin geçirdiği
deneyimin Afganistan ve
Pakistan için önemli bir
ders olacağuıa inamyo-
ruz. Pakistan'da ilerici-
lerle dinci gruplar arasın-
da büyük bir gerilim var.
Türk modeunini o yüzden
önemli görüyoruz.
Taleban döneminin baskıcı po-
litikalaruıı yaşayan Afgan kadını
ülkenin yeniden yapılanma süre-
cinde, geçmişte elinden zorla ah-
nan haklannı yeniden kazanmak
için büyük bir savaşım veriyor.
Yargıç Huma AB Zay bu mücade-
lenin etkin isimlerinden. Ali Zay,
Cumhuriyet Kadınlan Derneği'nin
davetlisi olarak, Uluslararası Insan
Haklan Hukuk Grubu'nun işbir-
liğiyle Türkiye'deki meslektaşla-
nnm çahşma koşullannı görmek
için Türkiye'ye gelen Afgan hu-
kukçu kadınlar arasındaydı. Ali
Zay şimdi Afganistan Yargıçlar
Derneği Başkan Yardnncısı da ol-
sa Taleban dönemini yaşamış on
binlerce Afgan kadırundan birisi.
Ali Zay'la Taleban dö-
neminin koşullanyla,
bugün ve gelecek için
yapılması gerekenleri
konuştuk.
Taleban dönemi Af-
gan kadını için ne ifade
ediyor, bu dönemde na-
sıl bir mücadele verebü-
di kadınlar?
- 20 yıl süren acuna-
sız savaşta eslerini, ço-
cuklannı yitirenler ka-
dınlardı... Ekonomisi bozuk olan
ülkede en çok ezilenler de. Tale-
ban'm yönetime gelmesiyle ilk
anda en fazla zarar görenler benim
gibi kadın hâkim. savcı ve avu-
katlar oldu. Hastalandığında bile
doktora gitmesine günah diye ne-
redeyse izüı vermeyen Taleban yö-
netimi, kadınlan eve kapatö. Okul-
lar kapatıldı, kız çocuklannın eği-
timlerine son verildi. Bu baskıla-
ra karşın Afgan kadını özgürlük
mücadelesine devam etmenin yol-
lannı aradı. Kadınlar gizlice çocuk-
lann eğitimini sürdürebilmeleri
için evlerde eğitim programlan
oluşturdular. Baskıcı bir rejünde,
bunlar Afgan kaduunın cesareti-
ni gösterir herhalde.
AJ^ankadmı gekcekten ne bek-
fiyor? Çaöşmalar,ekonomikzor-
luldar arasmda mücadetenasri sü-
rüyor?
- Kadınlar şimdi daha büyük is-
tekle haklannı anyor. Artıİc eğiti-
mine devam edebiliyor. Ben, Ta-
leban döneminde işten atıldım ve
5 yıl evde oturmak zorunda kal-
dun. Geçici hükümet bana tekrar
görev verdi. Şu da bir gerçek İd,
kimse istemese bile insanlar Tale-
ban rejiminin katı kurallanna alış-
h. Üstelik Afganistan'da hâlâ şe-
riat kurallan geçerü olduğu için ka-
dınnı işi yine zor. Yargıtay'da ka-
dın hâkim yok. Biz ise tüm bu en-
gelleri yenmek için elde ettikleri-
mizle yetinmiyor, mücadelemizi
sürdürüyoruz. Bazı şeyleri kökün-
den değiştirmek lazım, kadın hak-
lan için ne gerekirse yapıyoruz.
Insan Haklan tzleme Örgü-
tü'nün Afganistan'la ilgili son ra-
porunda kadnılara yönelik lasıtia-
malann, tacizin ve hakihlaDerinin
sürdüğü vTirguIanryor.
- Benim .\fgan halkının şu an ya-
şadıklanyla ilgili çızdiğim tablo
daha çok Kâbil'i kapsıyor. Kâ-
bil'de güvenlik sağlanmış durum-
da. Kâbil'den uzak yer-
lerde çatışmalar devam
ediyor. Hükümetin
kontrolü olmayan şe-
hirler, yerel komutan-
lar tarafından yönetili-
yor. Ülkedeki en büyük
sorunlardan biri de si-
lahlann toplanması. Ne
yazık ki, devlet henüz
silahlan toplayacak ka-
dar güçlü değil.
Kâbü'deki banşgü-
cünün daha ne kadar ülkede kal-
ması gerekir?
- Afgan halkı Banş Gücü'ne
olumlu bakıyor. Bir kısmı gücün
on yıl daha ülkede kalması dü-
şüncesinde. Hatta Banş Gücü as-
kerlerinin sadece Kâbil'de değü,di-
ğer bölgelerde de güvenliği sağ-
lamasını isteyenler var. Cünkü
halk yerel komutanlara ve asker-
lere güvenmiyor. Afganistan'da
iyi bir ulusal ordu kurulmasıyla
Banş Gücü aynlabilir. Afgan hal-
kı Türkiye'nin ISAF'ın liderliği-
ni yapmasından ve Kâbil'deki Türk
askeri varlığından çok memnun-
du.
Peki ya laik sistem hakkmdaki
düşünceleriniz?
- Henüz yolun başuıda olduğu-
muzu düşünürseniz, laik sistemi
Afganistan'a yerieştirmek için en
az 100 yülık çalışmaya ihtiyacımız
var. Türkiye'deki sistemi gördük.
Laikliğin Afganistan'da da olma-
suıı isteriz. Ancak Afganistan'da
dinci kesimler çok güçlü. Elimiz-
den geleni yapacağız ama onlan
yenmek kolay ohnayacak.