25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT2003ÇARŞAMBA 10 D I Ş H A B E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr PAPADOPULOS SÜRECİ ETKİLEMEZ Kofi Amıaıı imzaiçin geliyor • Brüksel'de Başbakan Gül ile görüşen BM Genel Sekreteri, taraflann imza atmalannı sağlamaya çalışacağını belirterek Ankara'dan destek istedi. SERKAN DEMİKIAŞ AISKARA-Birleşmiş Mil- letlerfBM) Genel Sekreteri Kofi Annan'ın gelecek haf- ta bölgeye yapacağı ziyaret- ler sonunda Kıbns Türk ve Rum taraflarının anlaşma için imza atmalarunı hedef- lediği kaydediliyor. Kıbns Rum Kesimi'nde yapılan seçimlerden milli- yetçi Tasos Papadopulos'un birinci çıkmasının sürece olumsuz etkisi olmayacağı düşüncesindeki Annan'ın, Başbakan Abdullah Gül ile Brüksel'deki göriişmesi sı- rasında 28 Şubat'ta imza atıl- ması için Ankara'nın deste- gini istediği öğrenildi. 1960'Iardan bu yana sü- ren Kıbns sorunununda ye- ni bir dönüm noktasına yak- laşıhyor. Annan planı kapsamında aniaşma için son tarih olarak görülen 28 Şubat'a çok az bır süre kala, Kıbns Rum Kesı- mi 'nde yapılan seçimlerden Papadopulos'un galip çık- ması süreci daha da karma- şık hale getirdi. KKTC lideri Rauf Denk- taş anlaşmanın bundan son- ra daha zorfaştığını belirtiyor. BM ise Papadopulos'un se- çilmesinin bir sonın yaratma- yacağı düşüncesinde. Bu nedenle 28 Şubat'a iliş- kin planlannda bir değişik- lik yapmayan Kofi Annan, gelecek haftaki ziyaretlerin- den somut bir sonuçla aynl- mak istiyor. Brüksel'de Ab- dullah Gül'le görüşen An- nan, ziyaretleri sonrasında taraflann planı imzalamala- nnı amaçladığını Türk tara- finın da buna istekli olması- nı arzuladığını kaydetti. Annan, 24 Şubat'ta Anka- ra'yı, 25 Şubat'ta Atina'yı ziyaret ettikten sonra 26 Şu- bat-1 Mart günleri arasında da Kıbns'ta Türk ve Rum taraflaria bir araya gelecek. Annan'ın eli boş dönme- mek için plana ilişkin üçün- cü gözden geçirme sonucun- daki değişiklikleri de taraf- lara sunduğu belirtiliyor. Al- varo de Soto'nun pazartesi günü Ankara'ya yaptığı zi- yaret sırasmda değişiklikle- ri içeren yeni metni sundu- ğu, Ankara'nın da bunu Lef- koşa ile birlikte değerlendir- meye aldığı kaydediliyor. Papadopulos sorunu Ankara'da yapılan değer- lendirmelerde ise Papado- pulos'un seçimJerden galip çıkmasının doğrudan görüş- melere olumsuz etld yapaca- ğı kaydediliyor. Rum Kesimi'nin yeni lide- ri Tasos Papadopulos'un seç- menlerine verdiği vaatlerle Annan planında yer alan çö- züm önerilerinin birçok nok- tada farklılık gösterdigini düşünen Ankara, yine de gö- riişmelerin süreceğini öngö- rüyor. HEDEF AKP VE DE SOTO Denktaş herkesi eleştirdi • Ankara'ya yeni bir plan götüren Alvaro de Soto'nun 6 saatlik temaslannın ardından Denktaş, iki tarafa da 'mesafe'li açıklamalar yaptı. REŞATAKAR LEFKOŞA - Ankara 'yı 3. Annan Planı'nı götüren ve Dışişleri'nde 6 saatlik re- kor bir toplantı gerçekleşti- ren BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel temsilcisi Alva- ro de Soto, KKTC Cumhuı- başkanı Rauf Denktaş'ıa eleştirilerine hedef oldu. Ankara'nın tavnndan dı endişeli görünen Denktaş. de Soto'nun temaslan ile il- gili olarak "Türldye'yeyeri planı anJatacakü, herhaldc odur. Onun haberini bugün- yann atanz" demekle yetin- dı. Başbakan Abdullal Gül'ün, 28 Şubat'a kada- Kıbns'ta anlaşma olabilece- ğine ilişkin açıklamasına dı değinen Denktaş, bu tür me sajlann de Soto'nun tutu mundan kaynaklandığını id dia ederek şunlan söyledi: "28 Şubat'a kadar anlaş- ma olacağmı herhalde de So- to söyledi. Çünkü de Soto d e vamh surette' çok yakınlaştı lar, hemen hemen anlaşmal üzeredırler, ha gayret' diye mesajlar veriyor.Kıbnsmese- lesi kendi mesetesi haline gel- dl Prestij meselesi yaptı ve B- le metazori haOedecek. Ama bu iş metazori ohnaz." "Şim- di KderdegjşikBğj okhı, baka- tam nekrle karşüaşacağE" di- yen Denktaş, şunlan söyle- di: *Annan üçüncü bir belge ortaya koyacakmış. Bakahm nedir bu belge. Bizi kurtan- yor mu, kurtarnuyor mu?" Görüşmeler iptal edildi Güney Kıbns 'taki Cum- hurbaşkanhğı seçimini Tasos Papadopulos'un kazanması sonrasında, dolayh görüş- melere ara verilmesi karar- laştınldı. Seçimi kaybeden Glafkos Kkrides'ın talebiy- le pazartesi günkü görüşme- nin iptal edilmesinin ardın- dan, bugün ve cuma günkü göruşmenin de yapılmayaca- ğı bildirildi. Denktaş, görüş- melerin gelecek hafta yapı- lıp yapılmayacağının, de So- to ile temasının ardından be- lirleneceğini söyledi. ANKARA TEPKISZ G.Kıbrıs-Kahire anlasması tamam LEFKOŞA (Cumhuriye* - Türk basınında sadece Curo huriyet'te yer alan ve Doğı Akdeniz'de Güney Kıbns' ıı etkinliğinin artışını belgele yen anlaşma, dün Mısır'ıı başkenti Kahire'de törenle imzalanırken, Ankara'ntı tepkisiz kalması dikkat çek ti. Anlaşma, Akdeniz de deni yataklannın sınırlannı belirle yen ve Güney Kıbns'a ulus lararası karasularda petrol d a hil her türlü doğal kaynak ara ma ve kullanma hakkı veri- yor. Anlaşmaya Ankara'nın herhangi bir müdahalede bu- lunmaması dikkat çekti. Rum Yönetimi'nin "KıbnsCum- huriyeti" unvanını kullanarak gerçekleştirdiği söz konusu anlaşmanın, Türk tarafimn onayı alınmadığı halde 1960 Kıbns Cumhuriyeti anlaş- malanna aykın olup olma- dığı konusunda da herhangi bir açıklamanın yapılmama- sı Rumlan bile şaşırttı. Fransa, ABD'nin AB ve NATO içindeki TruvaAtlan olarak gördüğü aday ülkeleri tehdit etti Paris adaylan azarladıEhş Haberler Servisi - AB devlet ve hükümet başkanlan Irak konulu olağa- nüstü zirvenin sonunda bir ortak bil- diriye imza atarken, Fransa Cum- hurbaşkani Jacques Chirac, AB adayı ülkelerden ABD'yi destekleyenleri hedef alan sert bir konuşma yaptı. Chirac, h-ak konusunda ABD'nin tutumunu des- tekleyen ortak mektuba • AB Zirvesi'nden çıkan ortak bildiride ABD'ye daha sıcak mesajlar gönderilirken Irak sert bir biçimde uyanldı. Kuvvet kullanımı son seçenek olarak tarif edildi. imza atan AB adayı ülkeler Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin "pervasHca" hareket ettiğini ve "sessiz kalmak gibi iyi bir firsaO kacınhğını" belirterek, bu ülkelerin AB üyeliklerini tehlikeye attığuıı söyledi. AB üyesi 15 ülke parlamen- tolannın, 10 adayın, 1 Mayıs 2004 tarihinde birliğe gir- mesini öngören karan hâ- lâ onaylamadığını ha- tırlatan Chirac, "Aile- nin içmde olduğunuz- da, kapıda ginnek içm beklediğinizdendana çok hakkuuz vanbrT> diye konuşru. Chirac, 2007'de bir- lik üyesi olmak için mü- zakerelere devam eden ve mektubu imzalayan Ro- manya ve Bulgaristan'ın has- sas bir dönemde "sorumsuzca davran- dtğuu" ifade ederek, "AB'ye kaübna şanslannı azaltmak için daha r>i bir yol bulamazlard]'* dedi. Fransa Savunma Bakanı Mkhde Al- Kot-Marie de dün yaptığı açıklamada aday ülkeleri uyararak Irak konusunda ABD'yi desteklemekle üyelik planlan- nı riske arhklanru söyledi. Chirac'ın adaylan hedef alan açıkla- masını, AB'nin Irak konulu olağanüstü toplantısının hemen ardından, aday ül- keleri bilgilendirilmek için geldıği esna- da yapması dikkat çekti. Fransa, geçen hafta, tngiltere'run, Irak konulu toplan- tıya aday üyelerin katıhnasını öneren teklifıne karşı çıkmışn. Fransa'nın, AB ve NATO'ya üye olacak eski komünist ülkeleri ABD'nin "Thrva adan" olarak gördüğü belirtiliyor. Chirac, AB'nin Irak konusunda ortak bir bildiri çıkarmasıyla ilgili olarak "Av- FRANSA™TL1 ABD ARASINDA KOPMA2 BAĞLAR Ekonomi Servisi - Fransa'nın bir süredir Irak savaşına karşı çıkması, ülkenin ABD ile olan ticari ılişkilerini de tehlikeye attı. Son olarak Fransa'yı protesto etmek isteyen bir Temsilciler Meclisi üyesi, Fransız şarabı ve içkilerinin yasaklanması için girişim başlattı. Pennsylvania eyaletinden Cumhuriyetçi Steve Barrar, bu ürünlerin eyalet smırlan içerisinde taşınması ve sahşmın yasaklanması için yasa teklifı verdi. Teklif Fransız iş dünyası içerisinde de kaygı yarattı. Hizmet ve tanm ürünleri ihracatında dünya ikicisı, mal ihracatında dünya dördüncüsü konumunda olan Fransa, ihracattan milli gelirinin yüzde 26'sına denk düşecek şekilde yıllık ortalama 276 milyar Euro gelir elde ediyor. Yıllık ithalatı 262 milyar Euro düzeyinde olan ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) sonraki en büyük ticari ortağı ise ABD. Fransa'nın ABD Büyükelçiliği, geçen yıl bu ülkeye olan ihracatın yüzde 26.7 artnğına dikkat çekerek, Fransız UÜ ye yönelik yatınmlanrun hız kazandığını vurguluyor. Iki ülke arasındaki çift taraflı ticaret fazlası 2001 yılında 9.5 milyar dolar düzeyinde. Fransız dış yattnmlannın yüzde 28'i ABD'ye gidiyor. Ülkenin ABD'deki yatınm stoku 77.6 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. ABD'de bin Fransız şirketi 430 binden fazla kişiye istıhdam sağlıyor. Amerikan şirketlerinin ise Fransa'da 40 milyar dolarlık bir yatınm stoku bulunuyor. rupa'daki küçük krizin aşılmış gibi gö- rüldüğünü" söyledi ve "gerçek bir ja- kmlaşma oMuğunu" ifade etti. Zirvede ortak bildiri Bir süredir Irak konusunda AB'nin ortak ses vermesini sağlamaya çahşan Dönem Başkanı Yunanistan, öncekı gün gerçekleştirilen zirveden çıkan ortak bil- diriden memnun kaldı. Dışişleri Baka- nı Yorgo Papandreu, AB üyelerinin '^ek- rarbirieştikferinr söyledi. Ortak metin- de ABD'ye sıcak mesajlar gönderilirken Irak'ın hedef alınması dikkat çekti. Yu- nanistan Başbakanı Kostas Simitis, AB liderlerinin ABD ile yakm çalışma ve Irak'la işbirliğine ulaşmak için askeri yapılanmanın devam etmesi yönünde karar aldıklannı kaydetti. Simitis'in yaptığı açıklamaya göre, ortak bildınde. "BağdatboşhayaDerpe- şindekoşmamata. Hemen sflahsızlanma- hveişbirtigjyapmak Bu,banşçdyöntem- le krizin çözülmesi için son şansı" denil- di. Bildiride a>nca BM sılah denetçile- rine daha fazla zaman verilmesi w Irak'ın işbirliği yapmaması durumunda denet- lemenin sonsuza dek süremeyeceği be- lirtildi. Bağdat yönetiminin BM silah denet- çileriyle "tam olarak ve derhaT işbirli- ği yapması gerektiğinin belirtildiği bil- diride Irak'a karşı güç kullanılmasının "son çare olduğu" ifade edildi. Ingiltere Başbakanı TomBlairde, AB liderlerinin anlaşmaya varmasının ar- dından Irak Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'in silahsızlanmak için son bır şan- sa sahip olduğunu söyledi. Blair, "Bu, Irak'ın banşçı yoDardan süahsızlanniak içm son şansL Banşçı yollardan da olsa, savaşia da oba Irak silahsızJanacak" di- ye konuşru. Afgan yargıç Huma Ali Zay, ülkesindeki kadınlann dününü ve bugününü Cumhuriye! 'e anlattı înyerleşmesiiçin bir asırgerek A. fganistan'm 23-26 mihon arasındaki nürosunun yüzde 60'uu oluşruran kadınlar, Taleban sonrasında biraz rahat etse de karşüanndaki sorunlar dağ gibi Savaşta eslerini, babalarmı, oğullanm yıtiren, en temel sağhk hizmetlerinden yoksun çocuklannın geleceğini düşünen kadınlar, toplumsal yaşamda kazanımlar elde etmek için de ciddibir mücadefc vermek zorunda. (Fotoğraf: AP) 1 ürkiye'yi gördük. Laikliğin Afganistan'a gelmesini isteriz. Ancak dinci kesimler çok güçlü. IVÖNEESEN Mülteciler dönmeye zorlanmamalı Uluslararası Insan Hakları Hukuk Gru- bu'nun (IHRLG) Afga- nistan ve Pakistan Prog- ram Direktörü Samina Naar bölgenin en önem- li sorunlannı mültecilerin durumu ve Pakistan'da giderek güçlenen Islam- cı akımlar olarak tanım- lıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde insan halda- n konusunda çalışmalar yapan Pakistan doğumlu ABD'li Nazır, sorulan- rmzı yanıtladı. Ülkenin yeniden inşa- smda öncelik hangi ko- nulara verümeli? - Geçen yıl Bonn'da ya- pılan toplanhda öncelik- Ier konusunda tarhşmalarya- şandı. Örneğin ülkenin önce- liği yollan mı yapmak yoksa kuruluşlan, si- viltoplumör- SaminaNaar gütlerini tek- rar hayata mı geçirmek? Insan haklan açısından baktığmızde her ikisinin de yapılması gerekli. Afgan mülteciler evieri- ne dönüyor mu? - Pakistan 'da geçen yı- la kadar 3 milyondan faz- la Afgan mülteci vardı. Bunların yansı son bir sene içinde geri döndü. Dönmek istemeyen mül- teciler de var. Bu kişilerin bir kısmı 15-20 yıldn-Pakis- tan'dayaşıyor. Bir- çok mültecinin ge- ri dönmemesinin en önemli nedenlerin- den biri de gidecek bir evinin olmama- sı. Üstelik. bazı bölgeler- de çatışmalar sürüyor. Kışın mülteci hareket- leri duruyor. Mart, nisan aylanyla birlikte yeni- den başlıyor. Dönen mültecilerin ço- ğunluğu ISAF'uı bulun- duğu Kâbil'e gitmek is- tiyor. Hiçbir mülteci zor- la geri gönderibnemehdir. Afgan kadm hukukçu- lar grubu için niçin Tür- kfye;yi seçtiniz? - Ülkenize ziyaretimi- zin asıl nedeni Müslü- man bir ülkede kadınla- nn nasıl ve ne oranda eşit haklara sahip olduğunu görmekti. Türkiye'deki kadınlann özellikle hu- kuk alanında çalışanla- nn içlerinde bulunduk- lan koşullan gördük. Türkiye'nin geçirdiği deneyimin Afganistan ve Pakistan için önemli bir ders olacağuıa inamyo- ruz. Pakistan'da ilerici- lerle dinci gruplar arasın- da büyük bir gerilim var. Türk modeunini o yüzden önemli görüyoruz. Taleban döneminin baskıcı po- litikalaruıı yaşayan Afgan kadını ülkenin yeniden yapılanma süre- cinde, geçmişte elinden zorla ah- nan haklannı yeniden kazanmak için büyük bir savaşım veriyor. Yargıç Huma AB Zay bu mücade- lenin etkin isimlerinden. Ali Zay, Cumhuriyet Kadınlan Derneği'nin davetlisi olarak, Uluslararası Insan Haklan Hukuk Grubu'nun işbir- liğiyle Türkiye'deki meslektaşla- nnm çahşma koşullannı görmek için Türkiye'ye gelen Afgan hu- kukçu kadınlar arasındaydı. Ali Zay şimdi Afganistan Yargıçlar Derneği Başkan Yardnncısı da ol- sa Taleban dönemini yaşamış on binlerce Afgan kadırundan birisi. Ali Zay'la Taleban dö- neminin koşullanyla, bugün ve gelecek için yapılması gerekenleri konuştuk. Taleban dönemi Af- gan kadını için ne ifade ediyor, bu dönemde na- sıl bir mücadele verebü- di kadınlar? - 20 yıl süren acuna- sız savaşta eslerini, ço- cuklannı yitirenler ka- dınlardı... Ekonomisi bozuk olan ülkede en çok ezilenler de. Tale- ban'm yönetime gelmesiyle ilk anda en fazla zarar görenler benim gibi kadın hâkim. savcı ve avu- katlar oldu. Hastalandığında bile doktora gitmesine günah diye ne- redeyse izüı vermeyen Taleban yö- netimi, kadınlan eve kapatö. Okul- lar kapatıldı, kız çocuklannın eği- timlerine son verildi. Bu baskıla- ra karşın Afgan kadını özgürlük mücadelesine devam etmenin yol- lannı aradı. Kadınlar gizlice çocuk- lann eğitimini sürdürebilmeleri için evlerde eğitim programlan oluşturdular. Baskıcı bir rejünde, bunlar Afgan kaduunın cesareti- ni gösterir herhalde. AJ^ankadmı gekcekten ne bek- fiyor? Çaöşmalar,ekonomikzor- luldar arasmda mücadetenasri sü- rüyor? - Kadınlar şimdi daha büyük is- tekle haklannı anyor. Artıİc eğiti- mine devam edebiliyor. Ben, Ta- leban döneminde işten atıldım ve 5 yıl evde oturmak zorunda kal- dun. Geçici hükümet bana tekrar görev verdi. Şu da bir gerçek İd, kimse istemese bile insanlar Tale- ban rejiminin katı kurallanna alış- h. Üstelik Afganistan'da hâlâ şe- riat kurallan geçerü olduğu için ka- dınnı işi yine zor. Yargıtay'da ka- dın hâkim yok. Biz ise tüm bu en- gelleri yenmek için elde ettikleri- mizle yetinmiyor, mücadelemizi sürdürüyoruz. Bazı şeyleri kökün- den değiştirmek lazım, kadın hak- lan için ne gerekirse yapıyoruz. Insan Haklan tzleme Örgü- tü'nün Afganistan'la ilgili son ra- porunda kadnılara yönelik lasıtia- malann, tacizin ve hakihlaDerinin sürdüğü vTirguIanryor. - Benim .\fgan halkının şu an ya- şadıklanyla ilgili çızdiğim tablo daha çok Kâbil'i kapsıyor. Kâ- bil'de güvenlik sağlanmış durum- da. Kâbil'den uzak yer- lerde çatışmalar devam ediyor. Hükümetin kontrolü olmayan şe- hirler, yerel komutan- lar tarafından yönetili- yor. Ülkedeki en büyük sorunlardan biri de si- lahlann toplanması. Ne yazık ki, devlet henüz silahlan toplayacak ka- dar güçlü değil. Kâbü'deki banşgü- cünün daha ne kadar ülkede kal- ması gerekir? - Afgan halkı Banş Gücü'ne olumlu bakıyor. Bir kısmı gücün on yıl daha ülkede kalması dü- şüncesinde. Hatta Banş Gücü as- kerlerinin sadece Kâbil'de değü,di- ğer bölgelerde de güvenliği sağ- lamasını isteyenler var. Cünkü halk yerel komutanlara ve asker- lere güvenmiyor. Afganistan'da iyi bir ulusal ordu kurulmasıyla Banş Gücü aynlabilir. Afgan hal- kı Türkiye'nin ISAF'ın liderliği- ni yapmasından ve Kâbil'deki Türk askeri varlığından çok memnun- du. Peki ya laik sistem hakkmdaki düşünceleriniz? - Henüz yolun başuıda olduğu- muzu düşünürseniz, laik sistemi Afganistan'a yerieştirmek için en az 100 yülık çalışmaya ihtiyacımız var. Türkiye'deki sistemi gördük. Laikliğin Afganistan'da da olma- suıı isteriz. Ancak Afganistan'da dinci kesimler çok güçlü. Elimiz- den geleni yapacağız ama onlan yenmek kolay ohnayacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear