Catalog

./YFA CUMHURİYET 9ARALIK2003SAU HABERLERIN DEVAMI TURKİYE htnbul PB 8 Sınop (drne B 5 Samsun 9 Adana Y 18 8 Mersın Y 18 •o^elı PB 8 Trabzon Canakkate B 9 Giresun Irrir B î~3 Ankara 8 Dıyarbakır Y 9 Şanlıurfa Y 10 tıanısa Y 5 Mardin Y _B 10. Eskişehır PB 3 Siirt Y Y 8 PB 15 Konya 5 Hakkâri Ceıizli PB 15 Sıvas K 4 Van 2DF>guldak PB 7 Antalya Y 17 Kars Butun bolgelerımız parçalı çok bulutlu, Ak- denız, Iç Anadolu, Orta »e DoÇu Karadenız, Do- ğu ve Guneydoğu Ana- dolu ıle Kastamonu ve Sınop çevrelefi yağışlı geçecek Yağışlar Orta ı r e Doğu Karadenız ın ıç kesımlen. Iç Anadolu'n j n <uzeyı ıle Doğu Anado- u nun kuzeydoğusurda •<arla kanşık yağmuf ve •\ar şeklnde olacak. DIS MERKEZLER Os!o Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K PB K B PB PB PB B -1 1 2 9 2 4 5 5 Berlin B 4 Moskova K -1 Budapeşte B 3 Aşkabat PB 18 Madrid Vıyana 8 Astana B 1 Taşkent K 1 Y 11 Belgrad PB 4 Bakû Y 10 Sofya PB 4 Bişkek Y 11 Roma Y 12 Tiflis K 0 Atına Y 12 Kahıre PB 24 Münıh B 2 Zürıh B 2 Şam PB 18 bUutlu ^ Çok bulutlu Yajjmurkı Suiu Kar > Gok gurüttulü G U N C E L CÜINEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rrtnu azınlık durumuna düşüren Annan Planı'nı, EM Genel Sekreteriiği ile biriikte hazırladıklarını sçıkladılar. Seçimi, "son fırsat" diye niteleyen ABD Başkanı Bush. hiç çekinmeden, hiç utanmadan Kıbns Türk- lerhe can ve malını hedef alan uluslararası tertibi dDğrulamaktan çekinmedi. Güney Kıbrıs'ın atadığı büyükelçiyi kabulünden Rum yönetimine çözüm yo- lundagüvenceler verirken ''Annan Planı'nınhazırian- rras/nda Rumtann 'büyük katkısı' olduğunu" söyle- dı. AB komiseri Veıtıeugen, ağzı var konuşuyor. Se- çımi muhalefet kazanırsa seçim ne âlâ, ya Denktaş kazanırsa?.. Olasılığına bile tahammül edemiyor. Bu manzara son on günü resmediyor. KKTC'ye dş baskının dikâlâsını içeren bu gelişmeler, oluşma- lar karşısında hükümet; tabii ki başta RTE ile dış so- runlardaki olumsuz gidişatın sorumlusu Bakan Gül ne yapıyor? Susuyortaıi BM şemsiyesi altında gerçekleşen An- nan Planı gibi bir ucubenin başta ABD, ıngiliz ve Ati- na kanşımı Kıbnslı Rumlann marifetı olduğu yönün- deki itiraflara seyirci kalıyoriar. Bu durumu kullanma- yı ıskalıyoriar. RTE'nin görmezden gelişi bir yana; diplomaside başrol oyuncu Abdullah Gül, komiser Verheugen'in KKTC'deki seçimle ilgili zırvalarına, "konuşma met- nıni görmediğini" öne süren basit, kullanıla kullanıla bayatlamış kaytarma yöntemle yanıt vermeye çatışı- yor. Günler geçti, dış sorunlann efendisi Gül'den, Ver- heugen'in "malum konuşmasına" hâlâ ses yok! • • • Verdikleri mesajlarda ve kimi zaman konuşmala- rında, Kıbns sorununu "iki egemen devlet, iki dil ve din" diye özetleyen bu hükümet; bu politikayı Avru- pa Konseyi'nin dayatmasına Loizidu'ya tazminat ödeyerek yumuşattı. Gül, Avrupa Konseyi'nde alınan sonucu diploma- tik zafer diye tanımlıyor. Tersini ifade eden görüşleri işitmezden geliyor. Kalın çizgileriyle anlatmak gerekirse; bakan ve ör- gütü bir mahkemenin (AİHM'nin) verdiği bir karan er- teleme ya da değiştirme yetkisinin yine mahkemeye (AİHM'ne) ait olduğunu ilgili çevrelerin bilmediğini sanıyor. Avrupa Konseyi'nin Türkiye'nin önerılerini kabul etmesinin beş paralık değeri olmadığını gören Kıbns Rumlan; bir yandan adanın Türk ordusu tarafından işgal edildiğinin mahkeme karan ile doğrulandığını iş- liyor ve bir yandan da Loizidu'ya benzer yüzlerce da- vayı AlHM'ye vermeye hazırlanıyor. Tabii "Türkiye benim anavatanım değildir" diyen, Rum egemenliğine uzun süre evet diyeceğini ilan e- den KKTC'deki muhalefetin başı M. A. Talat, Türki- ye'yi zor duruma düşüren Loizidu tazminatına karşı çıkacak davranışlardan özenle kaçınıyor. • * • Loizidu'ya tazminat bu hükümetin Kıbrıs'a sahip çıktığını sindirmeye çalışan davranışlarına gölge dü- şürüyor. Kıbrıs sorununu ve başta ABD, Avrupa'nın tutumu- nu baştan sona ayrıntılarıyla bilen Bülent Ecevit, Türkiye'nin Loizidu davasındatazminat ödemeyi ka- bul etmekle; "'Akıl almaz biçimde' Kıbns'ı elden çı- karmanın 'ilk adımını' attığını" söyledi. Ecevit; "bu kapı aralanınca yüzlerce Rumun eski topraklanna kavuşacağına" değindi ve: "Hükümet ise bu konuda 'başan kazandık' diyor, şaşılacak birşey" dedi. Oysa asıl şaşılacak şey; bir yıldır izlediği zikzakh po- litikalan dikkate almadan, Islam yolundaki uygulama- lanna AB'yi, Avrupa Konseyi'ni örtü olarak kullanan bu hükümete inanmak... Olanaksız! islam yolunda ilerleyebilmek amacındaki RTE hü- kümetinin AB'ye, ABD'ye ve Avrupa Konseyi'ne boy- nu kıldan ince! AL GÖ2ÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Şu yaşlı dünyamız ve sosyalizm I BaştarafiArka sayfada Bunun üstüne hükümet. anayasasında var olan bir yasaya dayanarak patent hakkı ödemeden tedavi ilaçlannı üretraeye başla- mış ve bunu halka beda- va dağıtmış. tşte kıyamet o zaman kopmuş. tlaç şir- ketleri dava üstüne dava açmışlar. Doktorlar ikiye aynlmış. Bir yanda bir şiddetli salgın var. öte yanda patent hakkı! Bre- zilya hükümeti işine de- vam etmiş ve ilacı beda- va dağıttığı halde. kâr et- meye başlamış, çünkü in- san kaynaklannı yeniden kazanmış. Bütün bunlar olurken Hindistan da, başlayan salgını önlemek için Bre- zilya'nın açtığı yola baş- vurmaya hazırlanırken i- laç şirketleri devreye gir- mişler ve ilacı maliyeti- nin üstüne yüzde 10 ko- yarak Hindistan hüküme- tine satmayı teklif etmiş- ler. Bu öylesine uygun bir fiyatmış kı, Hindistan üretimden vazgeçip tekli- fı kabul etmiş. Dünyada neler oluyor, ilaç şirketleri bu yüzde 10 kârla sattıklan ilaçlardan bile muazzam kârlar elde ediyorlar, ama yoksul Af- nka için gene de kılları kıpırdamıyor. Şu gerçeği ögrendiğimde deli ola- caktım. Efendim HIV vi- rüsü tasıyan bir anneye gebeliğinın belli bir za- manrnda verilen çok dü- şük dozda bir ilaç, çocu- ğa HIV virüsünün geç- mesini engelliyormuş. A- ma yoksul Afhka'nın bu ilacı alması ya da Brezil- ya gibi organize olup üretmesi mümkün değil. Onlar ölecek! AIDS bize hâlâ çok uzak gelebilir. ama unut- mayalun, dünyada her on bir dakikada bir kişi HIV virüsü kapıyor. Yakrn ge- leceğin kıyamet tablola- rından biri de önüne ge- çilemeyen salgın hasta- lıklaı. Türkiye'nin hiçbir alanda olmayan geleceği planlama politikalarını düşündükçe, bu konuda endişeye kapılmamak ol- muyor. Bir de şu dünyayı yöneten 400 şirket: işte bunun için sosyalist dü- şüncenin yeryüzünde her zaman var olacağını dü- şünen dinozorlaraihtiyaç var. Sayılan giderek azal- sa da yenileri mutlaka ge- lecektir. seyreyiefrt yahoo.com isilozgenturk <• super- online.com Cumhurbaşkanı, Gürüz'ün yerine Galatasaray Üniversitesi Rektörü'nü atadı YÖK'ün 4. başkanı TeziçANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, YÖK Baş- kanlığı'na Galatasaray Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Erdo- ğan Teziç' i atadı. Anay asa pro- fesörü olan Erdoğan Teziç, Is- tanbul Cniversitesi Hukuk Fa- kültesi mezıuıu. Teziç, atanma- yı beklediğini belirterek "Sa- yın Cumhurbaşkanı çok na- zik bir teklif yaptı kabul et- memek olmazdı" dedi. Baş- kanlık görevınden aynlan Ke- mal Gürüz de Teziç'ın başkan- lık görevine atanmasıyla ilgili olarak, "Fevkalade isabetli bir seçim" dedi. YÖK'te yeni dönem dün baş- ladı. YÖK başkanlığından ayn- lan Gürüz, YÖK Genel Kurulu üyeliği ve başkanlığına Süley- man Demirel döneminde Cumhurbaşkanhğı kontenja- nından ikinci kez atanmıştı. Bu nedenle Sezer'in, istediği aka- Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı Sezer ile YÖK başkanhğı konusundaki ilk görüşmesini 2000 yılında yaptığını söyleyerek "Benim için çok nazik bir davetti. Kabul etmemek olmazdı" dedi. Teziç'i ataması Sezer"ın "YÖK başkanı hukukçu olsun" görüşünde ısrarh oldugunu da ortaya koydu. demisyeni Gürüz'den boşalan YÖK üyeligine ve başkanlığı- na atama hakkı bulunuyordu. Sezer, bu çerçevede Prof. Dr. Teziç'i dün akşam saatlerinde YÖK başkanlığına atadı. Sezer. göreve gelmesinin ardından özellikle rektör atamalan ko- nusunda Gürüz ile karşı karşı- ya gelmişti. Bu dönemde Se- zer'in, Erdoğan Teziç'i YÖK başkanlığına atamak istediği, ancak Teziç "in, "YÖK başka- nının görevden alınması hu- kuki olmaz" diyerek bu göre- vi kabul etmediği belirtilmişti. Böylece Sezer, gecikmeli de ol- sa istediği kişiyi YÖK başkan- lığına getirmiş oldu. 'Atanmayı bekllyordum' Prof. Dr. Teziç. YÖK başkan- lığına getirilmesiyle ilgili ola- rak Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı tarafından atanmayı beklediği- Satranç yarışmasında ikinci olan Dumlupınar tlköğrerinı Okulu öğretmeni Serpil Kıvrak. kendisint ödülü veren Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Aytaç Bilgen'in elini dı sıkmadı. (FotoğrafAA) Protoblde türbanlıoğretmen Adana daki biryanşmada ödül almaya hakkazanan Serpil Kıvrak'ın törene 'uyarıya karşın' türbanla katılmasına Vali Önal tepki gösterdi ADANA (AA) - Adana'da 24 Kasım Öğretmenler Günü ne- deniyle düzenlenen ödül töreni- ne türban gölgesi düştü. Ödül almaya hak kazanan öğretmen- lerden birinin törene türbanla katılmasına Adana Valisi Ke- mal Önal sert tepki gösterdi. Önal, MiUi Eğitim Bakanlığı yetkililerinden olaya müdahale etmelerini istedi. Adana'da, Şeker Bayramı ne- deniyle ertelenen Öğretmenler Günü töreni dün Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda yapıldı. Törende, şiir. kompo- zisyon ve satranç yanşmalann- da dereceye giren öğrenci ve öğretmenlere ödülleri verildi. Satranç yanşmasının ödül töre- ni için sahneye dereceye giren- lerin çağnldığı sırada, proto- kolde türban gerginliği yaşan- dı. Yanşmada ikinci olan Dum- lupınar îlköğretim Okulu öğret- meni Serpil Kıvrak'ın, ödülü- nü türbanlı olarak abnak iste- mesi üzerine Vali Önal, yanın- daki Milli Eğitim II Müdür Ve- kili Ömer Şimşek'e kızarak "Kalkın müdahale edin. Böy- le davranılmaz, böyle prog- ram olmaz" dedi. Ellni sıkmadı Büyükşehir Belediyesi Baş- kanvekili Aytaç Bilgen de ödü- lünü verdikten sonra türbanlı Kıvrak'ın elini sıkmak istedi. KıvTak ise Bilgen'e elini ver- medi ve teşekkür etmekle ye- tindi. ödül alanlann sahneden inmesinin ardından Milli Eği- tim Müdürlüğü yetkilileri, tür- banh öğretmenin yanına gide- rek, "Biz size etkinliklere bu şeldlde gelmeyin demedik mi? Yetkili müdürierimiz si- zinle görüşmek istiyor" dedi. Bu sözlenn ardından Kıvrak sa- londan ayrıldı. inceleme başlatıldı Milli Eğitim Müdür Vekili Şimşek, konuyla ilgili incele- me başlattıklaran, türbanlı öğ- retmen hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına Valinin karar vereceğini söyledi. ni söyledi. Sezer ile YÖK baş- kanhğı konusundaki ilk görüş- mesini 2000 yılında yaptığmı ifade eden Teziç, "Benim için çok nazik bir davetti. Kabul etmemek olmazdı" dedi. Teziç'i ataması Cumhurbaş- kanı'nın "YÖK başkanı hu- kukçu olsun" görüşünde ısrar- lı olduğunu da ortaya koydu. Bazı rektörler ise "idarecilik- le hukuk adamlığı farklı" yo- rumlan yapıyordu. Ancak rek- törler, Teziç'in her ıkı sıfata da sahip olması nedeniyle "iyi bir seçim" olduğu görüşünü dile getirdıler. Görevinden aynlan Gürüz. Teziç için "Fevkalede isabetli bir seçim. Kendisi çok yakın dostum. Bundan sonra da destek olmavı sürdüreceğim" dedi. ÜAK Başkanı Ayhan AJ- kış da üniversite camiası olarak Teziç'in atanmasını olumlu karşıladıklannı kaydetti. Milli Eğitim Bakanı Hüse\in Çelik ise Teziç'in atanmasıyla ilgili sorular üzerine "uzlaşma" mesajı verdi. Çelik, "Bundan önceki gerginlikler yaşanabi- lir mi" sorusuna, "Bütün ka- muoyunun beklentisi, bizim beklenrimiz, olması gereken, devletin kurumları arasında bir ahengin olmasıdır. Bek- lentim odur ki bu ahenk ola- caktır ve olmak zorundadır" yanıtını verdi. Calatasaraylı başkan Teziç, thsan Doğramacı, Mehmet Sağlam ve Gürüz'ün ardından YÖK Başkanhğı kol- tuğuna oturan 4. isim oldu. ls- tanbul'da 1936 yılında doğan Teziç, 1955 yılında Galatasa- ray Lisesi'nden, 1959 yılında da tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Paris Hukuk Fakültesi'nde doktorasını yaptı. Daha sonra mezun olduğu ttl Hukuk Fa- kültesi'nde Anayasa Hukuku profesörü olarak görev yaptı. Galatasaray Lisesi Müdürlüğü, Galatasaray Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanhğı ve rektör yardımcılığı görevlerin- de bulundu. 1993-2000 yıllan arasında da TBMM Başkanhğı Hukuk Da- nışmanlıgı'nı yüriittü. Okul yıl- lannda voleybol dalında Gala- tasaray ve milli takımda kap- tanlık yaptı. 1987-1996 yıllan arasında A\Tupa Voleybol Kon- federasyonu Hukuk Komisyo- nu üyeliği, 1992-1995 yıllan arasında da Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Istanbul Olimpiyat Oyunlan ve Düzen- leme Komitesi üyeliği görevle- rinde bulundu. 2000 yılında Galatasaray Üniversitesi rektörlüğü görevi- ne atandı. Paris Üniversitesi Rennes Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olan Teziç'in Fransız Hükümeti Liyakat Ni- şanı ödülü bulunuyor. RTÜK'ün işlemi yargıdan döndüANKAR\ (Cumhuriyet Bü- rosu) - .\nkara 12. tdare Mahke- mesi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), TRT Ge- nel Müdürü seçimine yönelık iş- lemini oybirliğiyle ıptal etti. Ge- nel müdür adaylanndan TRT Ha- ber Dairesi Başkanı Aydoğan Kılınç'ın. adaylann belirlenme- sı sırasında ilk turda yasal olarak aday listesine dahil edilmesini gerektiren 5 oyu aldığının "açık" olduğuna işaret eden mahkeme, RTÜK'ün işleminde "hukuka uyarlık görülmediği- ni" voırguladı. Alınan bilgiye göre Ankara 12. tdare Mahkemesi, TRT Haber Dairesi Başkanı Aydoğan Kı- lmç'ın, RTÜK'ün TRT Genel Müdürlüğü adaylığı seçimine ilişkin işleminin iptali ıstemiyle açtığı davayLesastan sonuçlan- dırdı. Söz konusu işlemi oybirli- ğiyle iptal eden mahkeme, kara- rında, Kılmç'ın TRT genel mü- dür adaylarının belirlenmesi sı- rasında ilk turda kanunen aday listesine dahil edilmesini gerek- tiren beş oyu aldığının "açık" olduğunu belirtti. Kararda "Kı- lınç'ın yasaya aykırılığı nede- niyle uygulanma kabiliyeti bu- lunmayan yönetmelik hükmü- ne istinaden aday listesine da- hil edilmemesi ve davacı dışın- da üç kişilik aday listesi oluş- turulmasına ilişkin dava konu- su işlemde hukuka uyarhk gö- rülmemiştir" denildi. Cözler RTÜK'te Mahkemenin karannın ardın- dan gözler RTÜK'e çevrilirken, Üst Kurul'un temyize başvurma- yabıleceği belirtildi. RTÜK'-ün Kılınç da aralannda ohnak üze- Te yeniden 3 aday belirleyip, Başbakanlık'a bu isimleri bildir- me yoluna gidebileceği vıırgu- landı. Bu durumda Başbakan- lüc'uı bu 3 isim arasından seçim yaparak, yeni bir atama kararna- mesi hazırlaması gerekecek. Aydoğan Kılmç'ın avukatı ts- mail Atak. 12. Idare Mahkeme- si'nin karannı esastan sonuçlan- dırdığını belirterek RTÜK'ün yaptığı seçimde ilk turda 5 oy al- dığı içinAydoğan Kılınç'rn ilk a- day olarak kabul edilmesi ve bi- nnci turdan sonraki seçimlerin yenüenerek diğer iki adaym ye- niden belirlenmesi gerektiğini söyledi. TRT Haber Dairesi Baş- kanı ve TRT genel müdür adayı Kıhnç, "RTÜK'ün TRT genel müdür adaylannı belirlemek amacıyla yaptığı seçim sırasın- da ilk turda 5 oy almasına kar- şın aday olarak belirlenmeme- si ve Bakanlar Kumlu'na su- nulan 3 kişilik aday listesine dahil edilmemesine ilişkin iş- lemin iptali ve yürütmenin durdurulması" ıstemiyle dava açmıştı. Ankara 12. tdare Mahkemesi, söz konusu işlemin yürütmesini oybirliği ile durdurmuştu. RTÜK de bu karara karşılıkAnkara Böl- ge îdare Mahkemesi'ne itİTaz et- mişti. Bölge tdare Mahkemesi de 12. tdare Mahkemesi'nin yü- rürlüğü durdurma karannı kal- dırmıştı. RTÜK. TRT genel mü- dür adaylannı belirlemek ıçın yaptığı seçim sonucunda Şenol Demiröz, Mustafa Ruhi Şirin ile Sacettin Gürbüz'ü aday ola- rak behrlemiş ve Bakanlar Kunı- lu'na sunmuştu. _ w w G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Bu seçimler Meclis'teki görünümü pekiştirecek! Bir başka deyişle, sağda AKP, solda CHP olmak üzere iki partili yapının altı bir kez daha çizilmiş ola- cak. Doğal olarak buna parlamento dışındaki partilerin rtirazı var. Aralık ayı içinde adaylann göstereceği eği- lim, seçim öncesi ilk gerçeği ortaya koyacak. Zira, 18 Nisan 1999'da parlamento dışında kalan partilerden belediye başkanı seçilmiş olanlar kendilerine ya ye- ni parti buldular ya da son kararlarını vermek üzere- ler. Bu kararlann yönü dikkate alındığında, DSP'den seçilenlerin çoğu CHP'yi tercih ediyor. ANAP'tan se- çilenlerin yansından fazlası AKP'den aday olmak is- tiyor. ANAP'lılar başlangıçta Genç Parti'ye eğilim gösteriyordu, son gelişmelerin ardından vazgeçtiler. Son olarak dün Aydın Belediye Başkanı da her par- tiyle görüşmeye açık olmak üzere ANAP'tan istifa et- ti... Belediye başkanlanmız bugünlerde sık sık parti değiştinyor ama, son dağılım şöyle: En çok belediye başkanına sahip parti 716 ile ANAP. DYP'nin 620, MHP'nin 523, AKP'nin 478, CH- P'nin 412, DSP'nin 150, SP'nin 76, DEHAP'ın 39 be- lediye başkanı var... Sağda, MHP ve DYP'nin ne yapabileceği merak konusu... Bir seçim önce merkez sağın anası olma iddiasındaki iki parti de pariamentoda yok ama, ha- yatta olup olmadıklarını yerel seçimlerde göreceğiz. Her iki partinin de kendi tarihsel kökenlerinden ge- len adaylan var. Ancak AKP'nin dışladığı aday yelpa- zesinden de pay alabileceklerini hesapta tutmak ge- rek. AKP'nin seçimlere ne kadar ciddi baktığını dün aniden gündeme getirdikleri 3030 sayılı anakent be- lediyelerinin yönetimine ilişkin yasadaki değişiklik gösterdi. AKP Istanbul Milletvekili Mustafa Baş'ın önerisi- ne göre, anakent belediyelerinin sınırları nüfuslanyla orantılı olarak hesaplanacak. Bundan en büyük pa- yı, Istanbul alacak. Istanbul'un nüfus gücü, nüfuz gü- cünü de arttıracak ve anakent belediyesine bağlı il- çe belediyelerine Silivri, Sultanbeyii, Çatalca, Büyük- çekmece, Şile de eklenecek. CHP ve ötekiler Bu girişimler AKP'nin yerel seçimlerden güçlü çi- kacağını hesaplayıp, yasa değişiklikleriyle gücünü daha da arttırmayı planladığını gösteriyor. Seçim ön- cesi yasa değişikliği hevesine AKP iktidan da kapıl- dı... CHP'ye gelirsek... DSP dışında, CHP'nin sağındaki solundaki bütün sol partiler, atacaklan adımı CHP Genel Merkezi'nin göstereceği açılıma göre hesaplayacaklar. DSP, ken- di başına yürüyeceğini her fırsatta ifade ediyor. D- SP'nin Ankara adayı Tayfun Içli, Istanbul adayı Ma- sum Türker... öteki adaylarını beliriemeye çalışıyor. SHP ve YTP'nin biriikte hareket edelim çağnlanna CHP ve DSP'nin yanıtı şu olmuştu: Madem biriikte hareket etmek istiyordunuz, bizden neden aynldınız? Bu ve benzeri sorularda haklılık payının oranı ayn konu, önümüzdeki yerel seçimler her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. Zira, AKP bu seçimle- re "yerel" gözle bakmayacak, sonuçlannı ülke yöne- timine de yansıtacak. örneğin, temel bir sorunla ilgi- li Türkiye'nin geleneklerine ters düşen çözüm öneri- sini getirirken, "kardeşim yerelseçimlerin sonucu or- tada, milli irade bizim çözümlerimizi benimsiyor" de- yip, sapla samanı birbirine katıp ortalığın tozunu at- tıracak... CHP, mademki AKP'nin karşısında en güçlü parti olarak duruyor, güçlülüğünü her anlamda gösterme- li, tüm solu, sağduyuyu, çağdaş Türkiye'yi kucakla- yabilmeli. Bunun temel göstergesi, adaylar olacak... öteki partiler de bir bölen konumuna düşerse, sa- dece "bölen" olmakla kalmazlar, baştaki 'b' harfmi kucaklayıp sandığa gömülürler... ankcum(a ktv.ttnetnettr Iron hn KADEK pazarlığı Haber Merkezi - tran, Türkiye 'ye KA- DEK'ı terör örgütü ola- rak tanıyabileceğini bil- dirdi. Ancak, Tahran te- röre karşı işbirliği ve enerji konularında eşza- manlı görüşmeleryapıl- masım talep etti. Anka- ra ise bu talebi reddetti. NTVnin haberine göre, tran bir süre önce KADEK'i terör örgütü olarak tanıyabileceğini bildirdi. Ancak tran Tür- kiye'den, iki heyet gön- dermesini istedi. Bir he- yet, teröre karşı işbirliği- m, dığeri enerji alanın- daki işbirliğini görüş- mek üzere tran'a davet edildi. Tahran, istekleri- ni şöyle sıraladı: "Tür- kiye, doğalgazuıı İran'- dan alsın. Kurulacak boru hattıyla tran do- ğalgazıTürkiye üzerin- den Avrupa'va taşın- sın. Türldye-fran sını- rında doğalgaz santral- lan kurulsun. Türki- ye'deki yeni doğalgaz dağıtım şebekelerinin altyapısını biz kura- hm." Bu gelişmeler üze- rine Ankara, Tahran'a KADEK'in terör örgütü olarak tamnmasının tek taraflı bir bildirim oldu- ğunu kaydetti. Enerji konusunun ise ileride görüşülebileceği iletildi. KESKUArahk'ta hizmet üretmeyecek ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - KESK'e bağlı bütün sendikalar, Türkiye genelinde eyle- me hazırlamyor. lOAra- lık'ta viziteye çıkılacak ve kamu emekçilenyle iş yavaşlatma eylemi yapı- lacak. 11 Aralık'ta bütün işkollannda ve işyerle- rinde hizmet üretilmeye- cek. KESK"ten yapılan açıklamada "kamu re- formu" ile işçilerin emeklerine el konuldu- ğu ve kamu hizmetleri- nin eritildiği belirtilerek "İş güvencemizi savun- mak için kamu enıek- çilerini mücadeleye ça- ğınyoruz" denildi. Ey- lemı DtSK, TMMOB, Türk Tabibleri Birliği, Türkiye Ziraatçılar Der- neği, Türkiye Barolar Birliği'nin de aralannda bulunduğu birçok örgüt destekleyecek.