22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2ARALIK2003SALI CUMHURİYET SAYFA DÎZt Kadın ve erkeğin hayatta kalma mücadelesinde toplumsal rollerinin aynşması, cinsiyet savaşlannın da nedeni oldu EşitsizükmüMyeÜebaşladı Dr. Muhsine HELİMOĞLU YAVUZ eşitli halk anlatılannın da desteklediği, antropolojik bir varsayıma göre kadın ve erkek ttkyaratılış dönemlerinde hayatta kalabilmek için birlikte avlanıp doğaya karşı birlikte savaşırken üreme sorununun kadınayüklediği bebeği karnında taşıma, sonra da besleme ve büyütmeyükümlülüğü, onun daha çok barınak içinde kalmasım zorunlu kılmıştır. 1 u da onu ister istemez bir ölçüde de olsa bağımlı kılmıştır. Bu bağımlılıkgiderek erkek tarafından çok kadına av etiyetiştirmenin güçlüğü ve mademki ava ben gîdiyorum, öyleyse av etinipaylaştığım kadın dayalmz benim olmalı düşüncesinin geiirdiği mülkiyet duygusuyla, tek eşli ve erkek egemen bir aile tipinin ilk temel taşlarını oluşturmuştur. Y aratılıştan doğal olarak var olan, ka- dınla erkek arasın- daki "cinsiyet eşit- liği" giderek he- men hemen bütün toplumlarda, nasıl ve hangi nedenlerle kadı- nın aleyhıne bir "cinsiyeteşitsiz- liği y> ne dönüşmüştür? Çeşitli halk anlatılarının da desteklediği, antropolojik bir varsayıma göre kadın ve erkek insan olarak ilk yaratılış dönem- lerinde bannmak, beslenmek, korunmak, kısacası hayatta ka- labilmek için hep birlikte av- lanıp doğaya karşı birlikte savaşırken, üreme sorunu- nun kadına yüklediği bebe- ği karnında taşıma, sonra da besleme ve büyütme yü- kümlülüğü, hıç değilse bu süreç içinde onun daha çok barınak içinde kalma zo- runluluğunu da beraberin- de getirmiştir. Böyle olunca, özellikle hamilelik döneminde ka- dın, beslenme gereksini- mini oluşturan proteine, av etine ve öteki ürünlere ancak erkeğin aracıhğıyla ulaşabilmiş- tir. Bu da onu ister istemez bir ölçüde de olsa bağımlı kılmış- tır. Bu bağımlılık giderek, erkek tarafından çok kadma av eti ye- tiştirmenin güçlüğü ve madem- ki ava ben gidiyorum, öyleyse av etini paylaştığım kadın da yal- nız benim olmalı düşüncesinin getır- diği mülkiyet duygusuyla, tek eşli ve erkek egemen bir aile ti- pinin ilk temel taşlannı oluştur- muştur. Yeni insan yaratma gücü Bir paradoks gibi görünse de kadını zayıf ve bağımlı kılan bu çocuk doğurma eylemi aynı za- manda, kendi bedeninden yeni bir insan yaratma, içinden yeni bir insan çıkarabilme 'mucizesi" olarak da onu, karşı cinse göre bü- yük bir güçle donat- mıştır. Kendi bedenin- den yarattığı bu insa- nı yetiştirip yönlen- dirme, buradan ha- reketle de giderek tüm yaşamı dü- zenleyip yönlen- dirme becerisini de birlikte getir miştir. Hlnt mitolojlsl Kadının yaşamı düzenleme ve özel- likle oğullan dolayı- sıyla erkeği eğitme- yönlendirme işlevi, Hint mitolojisinde yer alan, kadın ve erkeğin yaratı- lış mitinde şöyle betimle- nir: "Tannyaprağmhafif- Kğini, ceylanuı bakışuu, gü- neş ışığuun krvancuu, sisin gözyaşuu aldı; rüzgânn ka- rarsızhğnu,tavşanın ürkek- Hğinibuna ekledi; onlarm üze- rine krymetli taşlann sertfiğini, bahn taduu, kaplanın yırücüığmı, laşın soğuğunu, saksağanın geve- zefiğini, kumrununsevgisinikarü. Bütün bunlan kanşürdı, eritti ve kadınıyaratü.Yarattığı kadını,er- keğe armağan etti. 'Tanrı erkeği adam etsln dlye kadına verdl' Tanrı; kaplumbağanın yavaş- lığuu, boğanın bakışuu, nrtûıabu- lutlannın kasvetini. tilkinin kur- na/lığını. boramn dehşetini aldı; hindinin kabanşım, gergedanın derisinin sertliğini onlara ekle- di, bunlann üzerine bukalemu- nun şıpsevdiliğini, sivrisineğin vızıltısını kattı ve erkeği yarattı. Yarattığı bu erkeği, adam etsin diye kadına verdi." (Hürrıyet - Pazar, 8.7.1995, s. 6) Esltllkten kadının asağılanmasına geçlş Kadının yaşam üstünde kurdu- ğu bu dolaylı hâkimiyet, zaman içinde belirginleşen bu gücü, karşı cinsi bu konuda önlem al- maya yöneltmiştir. Şöyle ki, ön- celeri çok sorun olmayan bu cin- siyet eşitliği, hatta kadının güç- lülüğü, toprağa bağh bir yerle- şik düzene geçilmeye başlan- dıkça, bu durum sorgulan- maya ve din gibi, töre gibi oluşmaya başlayan çeşitli toplumsal kurum ve olu- şumlarla dizginlenmeye, sı- nırlanmaya ve giderek de cinsiyet eşitliğinden, ka- dının aleyhine bir cinsiyet eşitsizliğine, kadının aşa- ğılanmasına doğru yol alınmaya başlanmıştır. 18. y.y. Azeri halk ozanlanndan Molla Pe- nah Vagif in şu dizeleri, daha çocuk sayılacak yaş- lardan itibaren kızlann-ka- dınlann nasıl bir cinsel obje olarak görüldüğünü yansıtması bakımından dikkate değer. "Gözeli sevesen cavan yaşında Özü gözel ola ağlı başında Ya onüç, ya ondört, onbeş ya- şında Ne ondanböyüksek ne uşağola Bir maya budgerek baldınyo- ğun Seraser et basa dizin topugun el deyende dura buğun ba-bu- ğun Titreye guyrugdan çokyumşag ota." (Muhsine Hehmoğlu Yavuz, Düş Düşün ve Gerçek, Ank. 1994, DorukYay.,s. 89) Ana - avrat eksenll küfürler Halk dilinde, argoda cinselliğe yönelik, kadını hedef alan küfür- lerin ise en hafifi bilindiği gibi "anasını bellemek" eyleminden başlayarak, tt ana-avrat" eksenin- de çeşitlenip gitmektedir. Bu cinsiyet eşitsizliği konusun- da, kadırun en büyük gücü olan ço- Kadını aşağılayan atasözle- rinin yanı sıra, halk şiirleri de vardır. Halk ozanı Kaygusuz Abdal'ın şu şıiri buna tipik bir örnektir. i$e Yaramaz Kadına Taşlama "Eksik a\radın kötüsü Dizini dikip oturur tşinin kolayın bilmez Y üzünü yıkıp oturur Boğaza takmış akiği Aşına bulmaz kekiği Yeni donunun söküğü Dizine takıp oturur Ayağında meşin mesi Kolunda gümüşün hası Soyunnıaya elbisesi Taşraya bakıp oturur Yata yata karnı şişer Eşiğin başına işer Bitler kanatlanmış uçar Sirkeye bakıp oturur Eline yakmış kınayı Ocağa vurmuş tavayı Suya batırmış kovayı Akara bakıp oturur Çocuklar oynar aşığı Köpekler yur bulaşığı Karga da kapnuş kaşığı Havaya bakıp oturur Başa bağlamış emiri Reçberler sever demiri Danalar yemiş hamın Tekneye bakıp oturur Kaygusuz aydur atümaz Pazara çeksen satümaz Soyunup koyna yatılmaz Bir manda çöküp oturur." Kadının yaşam üzerinde kurduğu egemenliğe tepki aşağılayıcı atasözleriyle verildi 'Bal andatıkavgakandan çıkar' Kadının aşağılanmasının çeşitli uluslann atasözlerine yansımalanna şu örnekler verilebilir. Türk ataSÖZİerl: "Saçı uzun akh kısa.. Kadın adamı vezir de eder rezil de.. Ateşle oynama eüni, avratla oynama evini yakar.. A>Tattan vefa zehirden şifa.. .\k akçe ile ak baldıra güven olmaz.. Bal andan kavga kandan çıkar." İtalyan ataSÖZİerl: "Herşe>r AUah'tangetir kaduılar hariç.. Kadınlan evde uzun süre tutmamak setamet olur.. Az kadının çokkaan olsun.. Şirret kaduıdan kendini koru ryi kadına da asla güvenme_ Kadınlar kestane gibidir dışlan güzel içleri çürük.. Kadınlara, eşeklere ve ceviziere insafstz bir el gerekir.'' Alman AtasÖZİeri: -Kadının hüküm sürdüğü evde şeytan kalfalık eder.. kadınlann şekli melek, kalbi yılan, kafası da eşek gibidir.. Sadık bir köpek ve sadık bir at bir kadına bedddir.. Bulutsuz gökyüzüne ve gülen kadına güven olmaz." YUnan AtasÖZİeri: u Üç büyük kötülükvardır; deniz, >angın ve kadın.. Evlilik erkeklerin sann aldıklan tek şeytandır." RÎIS AtasÖZİeri: -Köpek kadından hidir, hiç değilse efendisine havlamaz.. Sana ivi davranan kadından sakuı, muüaka bir art ni\ eti vardm. Kadınlann arzulan hiçbir zaman dolmayan dilenci torbasuıa benzer." Çin AtasÖZİeri: -Sanaon erkek e\1at verse de kadına güvenme.. Kadınlann üç önemli görevi \annr: Babaya itaat, kocaya itaatogulaitaat" japon Atasözleri: "Evtiliğinin jTirumesini istiyorsan evîendiğin gece karuu döv.. Genç bir kadın evinde gölge ve yankı ounabdm. Kadın ve küün yenrvken iyidir." ispanyol Atasözü: "Sessiz kadının dilini bağia." Yemen atasözü: "Allah'ın merhameti kadına geçmez." (Cumhuriyet, 13.2.2000, ArkaSayfa) cuk doğurabilme gücü, cinsellik açısından kadının tabulaştınlma- sı ve örtülüp haram kılınmasıyla, onun aşağılanma ve cezalandınl- ma sürecinin de başlamasına ne- den olmuşrur. Yani bir paradoksla, gücü güç- süzlüğünün kaynağını oluşturmuş- tur. "Yasak, günah, haram" üçle- mesiyle kadına yüklenen cinsel suçlann, toplumlann üstünde bü- yük bir yaptırım gücü olan ku- rumlann başında gelen çeşitli din- lerin ve geleneklerin aracıhğıyla, örneğin recm gibi, yakılmak gibi ağır yaptınmlarla cezalandınlma- sı, giderek toplumlan tehlikeli bo- yutlarda bunaltan baskılara dönü- şünce, bu yaptınmlan yaratan ay- nı toplumlar, çeşitli mitler, söy- lenceler aracıhğıyla kadınlara çı- kış yollan göstermeye çahşmış- lardır. Halk anlatılarındakl parodoks Zaten halk anlatılarının başlı- ca işlevlerinden birisi de, içerdiği bu paradoksta giz- lidir. Bu paradoks şöyle özetlenebilir: Halk anlatıları bir yan- dan din, gelenek, görenek gibi toplumsal yaşamı dü- zenleyen yaptırım olgulan- nı, kuşaktan kuşağa aktanp onlann süregitmesini ve iş- levsel kahnasmı sağlarken, öte yandan da bu olgulann zaman zaman büyük baskı- lara yol açıp toplumlan bu- nalttığı dönemlerde, insan- lara "örtük transaksiyon" yöntemiyle, kabul edilebi- lir çıkış yollan gösterir. (Geniş bilgi için bkz. Muhsine Helimoğlu Yavuz, Masallar ve Eğitimsel îş- levlen, 3. baskı, Ank. 2000, Kültür Bak. Yay.) YARIN: SIRADAN KADININ BAŞINA CELENLER. ATATÜRK VE KADIN DEVRİMİ Babasız doğumlar neden kutsanır? T oplumsal baskılarakarşı geliştirilen yöntemlerin en bilineni "babasız doğumlar'' konusunda yaratılan anlatılardır. Bu anlatılarda aynca psikolojideki, bireyin özellikle suçlamalar ve başansızlıklar karşısında, kendini savunmak için kullandığı "negasyon", "projeksiyon" ve "realizasyon" yöntemleri de açıkça görülür. Bu babasız doğumlar sonucu dünyaya geldikleri varsayılan çocuklann hemen hepsinin doğaüstü özelliklere sahip, kutsal insanlar olmalan da aynca dikkate değer. Böylece hem anneye hem de çocuğa güçlü bir korunma kalkanı oluşturulmaktadır. Bu yaratılara da iki ayn açıdan bakmak gerekir. Birinci açı; bu kutsal insanlann herkes gibi sıradan, iki insan arasında gerçekleşen bir cinsel ilişki sonucu doğmalan, onlan sıradanlaştınr -ve kutsallık- kanzmalannı zedeler. tkinci açı ise; yasak cinsel ilişkilerden hamile kalan kadınlan ve bebeklerini, trajik boyutlu ölüm cezalanndan koruyabilmek için, toplumlar bu anlatılan yaratmışlardır. Yaratılan bu anlatılar ancak, kutsal isimlerin çevresinde örgelenirse saygınlık kazanıp, ınandıncı olabilirler. Ensest IHsklden doflan kutsallık' Bu babasız doğumlar sonucu var olan kutsal kişiler konusunda, çeşitli halk kültürlerinden şu örnekler verilebilir. Güneydoğu Anadolu'dan derlediğim "Bahğın Gülmesi" masalında (bkz. Muhsine HeBmoğlu Yavuz, a.g.e., s. 357) yer alan, biri kız ve biri erkek iki kardeş, dağ başında bir kulübede yalruz yaşarlar. Zamanla kızın karnı şişmeye başlar ve erkek kardeşine, geçen gün senin getirdiğin kuru kafaya bakarken, ondan sıçrayan mercimek büyüklüğünde bir şey ağzıma kaçtı ve hamile kaldım der. Zamanı gelince de yine ağzından bir erkek çocuğu doğurur. Adını yetim anlamına gelen "Sebi" koyduklan bu çocuk, olağanüstü güçlere sahiptir ve gelecekte olacaklan bilir. Görüldüğü gibi burada, büyük olasılıkla ensest veya bir başka yasak ilişki sonucu doğan bu çocuk ve anne, böyle kurtanlmıştır. Hazretl Meryem ve oğiu ka Yine bilindiği gibi Hz. Meryem oğlu tsa Peygamberi, Allah'ın nefesinden doğurur. Allah'ın oğlu olan tsa, daha bebekken konuşur, Tevrat ve tncil'i ezbere bilir, çamurdan kuşlar yaparak onlara üfîeyip ne fesiyle can verir, körlerin gözünü açar, ö\\\sv { diriltir. Hint anlatılanna göre, kutsal Ijakire Rohini de yine Tann'dan gebe kalıp kut^a ı bir oğlan doğurur Çin'de Tann Foe'nin anrıes i5 güneş ışığından gebe kalarak, Foe'yi doğurmuştur Siyamhlara göre, evrenı koruyan Taim'nın annesi bakiredir Moğol Buyan Han' ın kıa Alanlanva, kapıdan giren ay ışığından gebe lcalrnıştır. Sembolik bir hayvan şeklını alan bu ışık, Tann'nın kendisi veya elçısıymış. Bir Kifctn efsanesinde ise kadının karnına bir ışık ^üşer ve Tann ona bir çocuk gönderir. Uygur efsan esinde, bir kayın ağad gökten düsen bırn d c t a n g e b e k a l ı r v e b u ağaçtan beş tane çocuk ^p^ M o g o l efsanesinde, bir kadın, ti r d o lu tanesini yutarak hamile kalır. Çınli kralljnn anneleri, gökten gelen bır ışıkla gebe kalfi^ güçlü ve kutsal çocuklar doğururlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear