Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
•ARALIK2003SALI CUMHURİYET SAYFA
lljJVvJI ı U İ V L l ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
1BD, çelikte geri
ıdım atabilip
• Ekonomi Servisi - ABD
Jaşkanı George W.
îush'un, AB karşısında,
.0 aydır uyguladığı çelik
«rgisini kaldırmayı plan-
adığı duyuruldu. The
Vashington Post'un habe-
ine göre Bush, bu karan-
ıı kısa süre içinde açıkla-
acak. Dünya Ticaret Ör-
,-iitü, ABD'nin, kendi çe-
ilc üreticilerinı korumak
çin çıkardığı çelık vergi-
ini yasadışı bulmuştu.
Vtoody's: Genel
föpünüm durağan
• ANKARA (AA) - Dün-
}anın önde gelen kredı de-
Kcelendirme kuruluşu
Moody's tarafından ya-
}imlanan Türkıye rapo-
nında, Türkıye ekonomı-
ande yaşanan son geliş-
neler değerlendinldı.
P^aporda, Türkıye'de
\asanan terörist saldınlar
Le AB'nin Türkiye'ye iliş-
kin karanna karşın Türki-
\e ekonomisinin genel
görünümünde değişikliğe
gidilmediği belirtilerek
genel görünümün dura|an
clduğu bildirildi.
ÖlB'den Tekel
kararına itiraz
• ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Özelleştirme
îdaresı Başkanlığı (ÖİB),
Ankara 8. îdare Mahke-
mesı'nin, Tekel'in Alkollü
Içkiler Işletmesf nın özel-
leştirilmesıyle ılgilı yürüt-
meyi duıdurma karanna
itiraz etti. ÖİB'nın yürüt-
meyi durdurma karannın
gerekçesinin yeterli olma-
dığı gerekçesiyle bölge
idare mahkemesine başvu-
ruda bulunduğu bildirildi.
Yasal olarak itirazın de-
ğerlendirilmesi için 15
günlük süre olduğu be-
lirtilirken bu sürenın mah-
kemelerdeki iş yükü ne-
deniyle bir ayı bulabılece-
ğı belırtiliyor.
Kasımda zam
rekoru soğanın
• Ekonomi Servisi - ts-
tanbul'da geçen ayın zam
rekortmeni, yüzde
30.4'lük artışla soğan ol-
du. Geçen ay yüzde 30.4
zam gören soğanı, yüzde
16.7'lik artışla 7.5 milyon
liradan 8 milyon 750 bin
liraya yükselen fitre izle-
di. Yıllık bazda ise yüzde
129.2 artan hastane amelı-
yat ücreti, en çok zamla-
nan hizmet oldu.
Xerox Istanburu
üs olarak seçti
• İSTANBUL (AA) - Tek-
nolojı şirketi Xerox, Istan-
buFu Orta ve Doğu Avru-
pa yapılanmasının yöne-
tim merkezı olarak belirle-
di. Aralannda Polonya,
Çek Cumhunyetı, Slovak-
ya, Romanya"nın da bu-
lunduğu pek çok Avrupa
ülkesini îstanbul'dan yö-
netecek olan Xerox Orta
ve Doğu Avrupa Bölge
Direktörü Olivier Ferraton
şirkenn Orta ve Doğu Av-
rupa operasyonlannın ge-
çen yü yüzde 35 oranında
büyüdüğünü belirttı. Fer-
raton, Türkıye ıle beraber
bu büyümeyı sürdürmeyi
hedeflediklennı bildırdı.
Oyak Bank'ta
yönetici değişiklîği
• Ekonomi Servisi - Üst
yönetımınde değışıklikler
yapılan Oyak Bank'ta ge-
nel müdürlüğe Hakan
Eminsoy atandı. Yapılan
açıklamaya göre. Genel
Müdür Mehmet Özdeniz
yönetun kurulu üyeliğine,
Oyak Bank Yönetım
Kurulu Üyesi Eminsoy
da genel müdürlük göre-
vine getirildi Değişiklik-
lerle, bankanın grup si-
nerjisinı ve geçmiş iki yıl-
da gösterdıği gelışmeyi
daha da arttırmasının
hedeflendıği bildirildi.
TİM verilerine göre, kasımda ihracat yüzde 9.9 artarak 4 milyar 40.3 milyon dolar oldu
Faizkazanaykjhracat• TİM Başkanı Oğu2 Satıcı: Faaliyet
dışı gelir alışkanlığı gündeme geliyor.
Bazı şirketler, ihracattaki zararlanm bu
hesaplardan karşılıyor.
Ekonomi Servisi - îhracatçı birlikleri kayıtla-
nna göre kasım ayında ihracat, uzun bir bayram
tatili yaşanmasına karşın 4 milyar dolann üze-
rine çıktı. Türkiye îhracatçılar Meclisi'nin
(TİM) açıkladığı verilere göre, kasımda ihracat,
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.9 artarak 4
milyar 40.3 milyon dolar oldu. Banvit'in Ban-
dırma tesıslerinde düzenlenen basın toplantı-
sıyla açıklanan verilere göre, 1 Aralık 2002-30
Kasım 2003 dönemi dikkate ahndığmda, bir
yıllık ihracat ise yüzde 30.8 artışla 46.3 milyar
dolar oldu. îhracat gelirinin yüzde 80.8'i, en
büyük payı hazır giyim ve konfeksiyona ait ol-
mak üzere sanayi ürünlerinden elde edildı.
TlM Başkanı Oğuz Saöcı, "Madem ihracat-
çı zarar ediyor, bu kadar yüksek hacimli ihra-
cat nasıl oldu" sorusuna yanıt ararken kurlann
düşmesi ve maliyetlerin yüksek kalması kar-
şısında bono-tahvil ve mevduat hesaplannda
ciddi artışlar olduğunu gözlemlediklerini an-
lattı. Bazı şirketlerin zararlarını bu hesaplardan
karşıladıklannın. bazı şirketlerin de yatınmla-
nnı bu kalemlerden finanse ettiğının anlaşıl-
dığını kaydeden Satıcı, "Faaliyet dışı geHr ahş-
kanuğı 2002-2003 yülarında tekrar gündeme
gelmektedir" dedi.
Serdengeçtl'ye eleştlrl
Satıcı, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser-
dengeçti'nin ihracatçılara yönelik eleştirilerine
tepki göstererek "DÖviz bazında hareket eden
girdi maliyetierinin de aşağıya girmesi gerekiyor.
MerkezBankası Başkanı veyöneticüerinin han-
gi ülkenin ekonomisüıi yönettiklerini ryi bilme-
leri gerekiyor'' dedı.
Dışsatım tatil yapmadı
Sektörler
Zeytin \c Zeytmyagı
Tütün
Dıöer Sanavı Ürünleri
Deri ve Deri Mamullen
Ağaç Mamulleri ve Orman Ü.
Metaller
Taşıt Araçlan ve Yan San.
Deöerlı Maden ve Mücevherat
Hazırgıvım ve Konfeksıvon
Canlı Havvan, Su Ürünlen
2002
6.733
27.542
7.896
85.788
77.900
68.066
533.777
74.999
856.570
49.058
2003(Kasım-10O0 Dolar)
14 388
40.538
11.029
113.468
100.119
80.943
597.515
80.669
888.807
42.183
(Yûzde)
113,7
47,2
39,7
32,3
28,5
18,9
1,9
7,6
3.8
-14.0
15.4 milyar dolar
Dış ticaretaçığı
sıkıntıyaratır
Ekonomi Servisi - Türkiye îh-
racatçılar Meclisi Başkanı
Oğuz Satıcı, verilen yüksek dış
ticaret açığının Türkiye'nin kal-
kınması için bir finansman mo-
delı olarak iş görmediğini belir-
terek "•Sürdürülebilir de olsa
yüksekdış ticaret açığı, eğer üre-
tim ve sanayide bir kalkmmaya
yol açmıyorsa birkaç yü sonra
karşınuza çok daha ciddi bir sı-
kıntı olarak çıkacaktır" görüşü-
nü savıındu.
Devlet Istatistik Enstitü-
sü'nün (DÎE), eylül ayı geciçi
dış ricaret verilerine göre, dış ti-
caret açığı yüzde 44.4 büyüye-
rek 15 milyar 407.8 milyon do-
lara çıktı. Verilere göre, eylülde,
geçen yılın aynı ayına oranla dış
ticaret açığı yüzde 66.3 artarken
ihracatın ithalatı karşılama ora-
nı da yüzde 65'e düştü.
Satıcı, dış ticaret açığı soru-
nunu gündeme getirdi. Türki-
ye'nin uzun bir zamandır kal-
kınma konusunda ne yapacağı-
nı bilemez bir yerde durduğunu
behrten Satıcı, dış ticaret açığı-
nın, yerlı sanayisinin ikame ede-
bileceği alanlarda verildiğini
ifade ederek "Türldye kesinlik-
le dış ticaret açığını aşağılara
çeknıek zorundadır" dedi.
Daha önce enerji fazlası olacağını söyleyen Bakan Güler fikrini değiştirdi:
'2007'de enerpde açık olacak'
MURATKIŞLALİ
ANKARA-Sene başında Türkiye'nin
enerji fazlası olduğunu söyleyen Ener-
jı ve Tabıı Kaynaklar Bakanı Hümi Gü-
ler, sene sonu yaklaşırken tam tersi bir
açıklama yaptı. Güler, Türkiye'nin 2007
yılında "enerji açığryla" karşı karşıya
kalacağını belırterek gerekli önlemlerin
alınabılmesı için 2004'ten itibaren yatı-
nma geçmek gerekeceğinı bildirdi.
Güler Rusya ile yapılan yeni doğalgaz
anlaşması sonucundâ alınacak doğalgaz
miktannın azaltılmayacağını, Dünya
Bankasf nın enerji fazlası olacağına yö-
nelik raporuna da karılmadığını sözle-
rine ekledi.
• Enerji Bakanı Güler, Türkiye'de 2007'den itibaren
ortaya çıkacak enerji açığının kapatılması için 2004'ten
itibaren yatınmlara başlanması gerektiğini söyledi. Güler,
yapılan anlaşmayla Rusya'dan alınacak doğalgazın miktannın
değil, sadece fiyatının azaltılacağını belirtti.
Güler sene başında TBMM Yolsuz-
luklan Araştırma Komisyonu'ndayap-
tığı konuşmada, 1994'ten itibaren Tür-
kiye'nin enerji üretiminde darboğaza
gıreceğı korkiusunun ışlendığıni belir-
terek doğalgaz anlaşmalanndaki ceza-
ya gırmesı muhtemel "talep fazlası"
doğalgazın bedelinın 2010'da 1.9 mil-
yar dolar, 2020 'de 3.8 milyar dolar ola-
cağını söylemişti. Güler, Cumhuriyet'e
yaptığı değerlendirmede, Rusya'dan
alınacak doğalgazın fazla kısmının şe-
hir ısıtmalannda kullanılacağını söy-
ledi.
'Enerji açıgımız olacak'
Enerji Bakanı Güler. Dünya Banka-
sf nın Türkiye'de enerji talep fazlası bu-
lunduğuna dair raporu ile ilgılı olarak da
Türkiye bilimsel ölçütler uygulanırsa Akdeniz'de lider ülke olabilir
/eytine ve tdmoloji dopndj
İZMİR (Cumhurijet Ege Bürosu) - Zejiın uretım
potansiyelinden yeterince yararlanamayan
Türkiye'nin, bilimsel ölçütleri uygulaması
durumunda Akdeniz'de lider ülke konumuna
gelebileceği belırtiliyor. EÜ Ziraat Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Akm Ongun, Türkiye'de
100 milyon zeytin ağacı bulunduğunu
kaydederek, teknoloji ve bilimin eşzamanlı
uygulanmasıyla üretim patlaması
yaşanabileceğini belirtti. Ortalama 400 bin ailenin
zeytincilikten geçimini sağladığım ve bu ailelerin
zor şartlarda üretim yaptığını dile getiren Ongun,
zeytincılığin desteklenmemesinin üretimi düşüren
en büyük etken olduğunu NTirguladı. Ongun
şunlan söyledi: "Zeytinyağı üretiminde klasik
yöntemler kullanıldı&ı için katiteti \^gın büyük
bölümü pirinada kalnor. Bu nedenle dünyada en
çok rağbet gören sızma ze\1in\'ağı üretimi
>
<
apilamıyor. Ülkemizde sopayla zeytin toplandığı
için dailar zarar görüyor ve bir sonraki yılın
üretimi büyük oranda düşü\ or.
Depolama alanlan bulunmadığı -
için yok \ihnda ze>tinyağı
bulmakta zorlanıhyor. Bu da
zeytinyağı fı\ adarının bir
anda artmasına neden
oluyor. Üretimde
tspanya, ttalya ve
\\ınanistan'dan sonra
Tunus'la birtikte 4.
sırada yer ahyoruz. Bu
ülkelerde zeytinuı
toplanması nvakinelerie
ağaca zarar vernıeden
gerçekkştiriliyor. Zeytin
asit derecesine göre
aynlıyor ve markalar
yaratihyor."
şöyle konuştu:
"Aynı kanaattedeğffim. Projelerin hep-
sini tektekgözden geçiriyoruz. Otaıaa ge-
rekenleri işletmeye sokacağız. Bize göre
Dünya Bankasf nın görüşlerinin tam ter-
sine 2007'den itibaren enerjide açığımız
olacak. Bunun için de 2004'ten itibaren
yannma girnıemiz gerekiyor.''
Dünya Bankasf nın AKP hükümeti
için Economic Consulting Associates
(ECA) adlı danışman firmaya hazırlattı-
ğı Eylül 2003 tanhli "Türkiye Enerji
Sektörü Gözden Geçirme Raporu"nda,
Türkiye'nin doğalgazdakı talep fazlası-
nın 2010'a kadar 90 milyar metreküpü
bulacağı, bundan dolayı Hazine'nin üst-
lenmesi gerekecek yüküm-
lülüklerbazı yıllarda 1.5 mil-
yar dolan aşacağı ifade edil-
mişti. Raporda, şu değerlen-
dirmelere yer verilmişti:
^ Doğalgaz dağıtımında-
ki altyapı sorunlan ile yeter-
siz talep, "al ya da öde" ko-
şulundan dolayı büyük bir
arz fazlası doğmasına neden
olabilecektir. Buna göre,
2010 yılına gelindiğinde,
Türkiye'nin 90 milyar met-
reküplük doğalgaz alma yü-
kümlülüğünün doğacağı tah-
min edilmektedir.
• Enerji sektörü yüküm-
lülüklerini karşılamak, ga-
rantilerin de\Teye sokulması
suretiyle Hazine'nin üstüne
düşebilir. Bu durumda bazı
yıllarda senelik enerji sektö-
rü açığının 1.5 milyar dolan
aşabileceği görülmektedir.
Türkiye enerji sektöründe
"ciddi kaygüara yol açacak
bmüklükte yükümlülükle-
re" maruz kalabilecektir.
İŞCMNEVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
İslamî Terör
Başbakan Erdoğan Islami terör tanımlamasını
içine sindiremediğini söyledi. Türkiye, Istanbul'u
hedef almış terör eylemcilerinin Islami terör ile iliş-
kilerinin olmadığının kanıtlanması üzerine sefer-
berlik ilan edildi.
Terörde kendilerini bomba yerine koymuş olan-
lar ile yataklık yapanların kimlikleri bir bir saptanıp
açıklanırken, emniyet görevlilerimiz Başbakanımı-
zı zor durumda bırakmamak üzere özenli davran-
mayı unutmuyorlar. Teröristlerin Hizbullah ile doğ-
rudan bir ilişkilerinin saptanamadığını, El Kaide
ilişkilerinin ise kuvvetlenmekte olduğunun altını
çizmeye özen gösteriyorlar.
Büyük medyamız ile sağcı medyamızın halleri
daha bir garip. Başbakanımız ve çevresinin med-
yamızı azarlamalarından sonra televizyonlar ve
gazetelerin üst düzey yöneticileri Basın Konse-
yi'nin girişiminde bir araya geldiler. Bundan böy-
le Islami terör adının kullanılmaması üzerine cen-
tilmenlik anlaşması yaptılar.
Iktidanmız "tak" diyor, medyamız "şak" yanıtı ile
komutun gereğini yerine getiriyor. Medyamızın so-
rumsuzluğuna, sansasyon adına kötü niyetten çok
kalitesiz yarıştan kaynaklanan aculluğuna diye-
cek yok. Ancak Başbakanımızı mutlu etme, daha
doğrusu kırdığı potu düzeltme adına, zaten ol-
mazsa olmaz olması gereken basın meslek ilke-
lerinin, hak ve sorumluluk bildirgesi maddelerinin
yeniden sayılması ne anlama geliyor?
Bundan böyle deneyimli habercilerin bu türden
haberlerde görevlendirilmeleri sözünün ise özrü
kabahatinden büyük. Deneyimliden maksat iktida-
nn istediği sınırlar ve yorumlamalar çerçevesinde
sansürlenmiş açıklamalarla yetinecek, iliştirilmiş
gazeteci tipi ise, gazetecinin toplumu doğru bilgi-
lendirme sorumluluğu yok sayılıyor demektir.
Doğru medyamızın ucuz, kuralsız gazeteci ça-
lıştırma, emek sömürüsü eğilimi ile haberin doğ-
ruluğu aranmadan asparagas, sansasyona prim
verilmesi anlayışı birleşince ortaya ilkesiz, kalite-
siz, gerçeklerin çarpıtıldığı habercilik çıkıyor. Can
derdine düşmüş insanlara sorulan garip sorular-
dan, ciddiyetsizlik, sorumsuzluktan mesleğimiz
adına hep birlikte utanç duymalıyız.
Ancak gazetecilik adına, kamuoyunu doğru bil-
gilendirme sorumluluğu kapsamında yapma hak-
kımız olmayan tek iş, gerçekleri çarpıtmak, Baş-
bakan istemıyor, içine sindiremiyordiye islami te-
rör örgütünü saklamaya kalkışmak olmalı değil
mi? Doğrudur Islami terör, Ermeni, Kürt terörü
kavramlarında genellemede teröre karşı olan hak
ve inanç sahiplerinin, kitlelerin incitilmesi boyutu
var.
Yine de dünyadaki tüm terör örgütlerinin sonuç
olarak din ya da ırk ekseninde, haklılık ve hak sa-
vaşımı sloganlan ile yolaçıktıkları, kuralsız düzen-
de, kuralsız savaş zorunluluğu gerekçesi ile, düş-
man bildikleri güç odaklarından çok günahsız in-
sanlara zarar vermeyi strateji olarak seçtikleri tar-
tışılamaz bir gerçek. Adlarını, kimliklerini biz seç-
miyoruz, kendileri din ya da ırk temelinde bir da-
vayı eksen yapıp, kullanarak örgütleniyorlar.
Bu nedenledir ki, terörün kökenine bakılmaksı-
zın karşısında durulması, savaşım verilmesi, la-
netlenmesi gerekiyor. Ancak teröristleri yakala-
maktan, bir bir işlevsiz kılmaktan çok terörü ya-
ratan bataklığı kurutmak önem ve anlamlı oldu-
ğundan, terörün davasına konu yaptığı inançlar,
konular, terör örgütünün kimliği de büyük önem
taşıyor. Doğrusu terör örgütünün El Kaide mi, Hiz-
bullah mı olduğundan önemli boyutu, örgütlen-
mede Islami inançları kullanması, şeriatı amaç,
yoldan çıkanlan da cihatla yola getirmeyi hedef
seçmiş olması.
Çok açıktır ki bataklığı yaratan iki temel odak-
tan biri kitlelerin hızla daha ağır boyutlarda yok-
sullaşması, yoksunlaşması ise, diğeri, Islami özel
inanç alanından çıkarıp, yaşam biçimi olarak da-
yatan siyasi Islami akımlardır. Siyasal Islami akım-
lar çizgilerine bağlı olarak, terorizme kadar uzanan
bir halkada, Müslümanların düşmanlıklar, savaş-
lar içinde yaşamalarından, bu toprakların zengin-
lik kaynaklarına el koymuş emperyalistler kadar
suçlu ve sorumludurlar.
HSBC saldırısının bomba tetikçisi ailesine um-
reye gideceğini söyleyip, terör eylemini gerçekleş-
tirmişse, kilit terörist Polat, eylemlerinin eksik kal-
masına hayıflanıp uzun dönemli, planlı birliktelik-
lerinin kanıtlarını ortaya koymuşsa, çok sayıda biz-
den terörist ve yatakçı ortadaysa; örgütlenmele-
ri, şeriat, cihat, siyasal Islam ekseninde olmuşsa,
örgütün adı hangi gerçeği ortadan kaldırabilir?
Sonuç olarak karşımızda Türkiye'yi eylem alanı
seçmiş, bu ülkenin vatandaşlannı hem tetikçi, hem
yataklık yapmak üzere kullanan, ayınmsız bu ül-
kede yaşayan insanları hedef yapan, Türkiye'nin
başını belaya sokan kanlı bir ıslami terör örgütü
var. Başbakan'ın içine sindirememesi, onu haklı çı-
karma adına kimliğinin saktanıp, medya eliyle san-
sürlenmesi, olsa olsa teröristlerin işine yarar. Çok
daha tehlikelisi, terörü yaratan bataklığın büyüme- .
sini sağlar. Başbakan, AKP iktidarı, kamu görev- ;
lileri, medya.. art niyetli olmasalar bile sonuçta te-
rör kollayıcılığı anlamına gelebilecek suç ortaklı-
ğından vazgeçmek zorundadırlar.
soner@cumhuriyet.com.tr
'Denetimdenyanayız' diyen TABGİS olumsuzluklara dikkat çekti:
Yazarkasa işsirfiğiarttıracak
OLCAYBÜYÜKTAŞ
Maliye Bakanlığı tarafindan bayram arifesinde dü-
zenlenerek bayram sonrası Resmi Gazete'de yayımla-
nan akaryakıt pompalanna yazarkasa takılması zorun-
luluğunu içeren tebliğ, olumlu tepkiler kadar eleştiri-
lere de yol açtı. Türkiye Akaryakıt Bayileri ve Gaz İş-
verenleri Sendikası (TABGİS) Başkan Yardımcısı Ra-
sih Arbay, uygulamanın Türkıye'deki işsizlik sorunu-
nu arttıracağını dile getirerek "Sistem. halen 200 bin ci-
vannda olan işçi savısının en az yan\a inmesineyol aça-
cakür'' dedi. Apartoparve sektörtemsilcilerinden sak-
lanarak uygulamaya konan sistemin. akaryakıt bayile-
rine büyük külfet getıreceğini ileri süren Arbay, siste-
min, yıllık cirosu 60 milyar lira olan bir bayiye en az
15 bin dolar yük getıreceğini savundu.
Her ıktıdar döneminde, yeni hükümet üyelerine ben-
zer önerilerin yapıldığını h^Jırlatan Arbay, ancak bu kez
sektörtemsilcüerinin dinlenmediğinin altını çizdi. De-
netime karşı olmadıklannı Mirgulayan Arbay, Anado-
lu'daki pek çok bayıdekı pompalann eski sistem oldu-
ğunu, bu nedenle, yazarkasa takmak için önce pompa-
lann değiştirilmesi gerektiğini belırterek u
200 milyon
dolaruk bir pazar için kryamet kopanhyor" dedi.
Plaka ticareti başlar
Sistemin, işsizliği körükleyeceğini sa\-unan Arbay,
Türkiye'de 12 bin akaryakıt istasyonu olduğunu. 200
bin işçinin çahştığını, otomasyonla birlikte işçi sayısı-
nın yanya ineceğinı ileri sürdü. Yılda ortalama 3 mil-
yon ton benzin sarıldığı söyleyen Arbay, fatura alanla-
nn ancak yüzde 5"ı bulduğunu ifade ederek "Şimdipla-
kalar kaydedileeek.İnsanlarplakalannıfatura ahnabü-
mesi için satışa çıkaracak" diye konuştu.
TÜRMOB ise akaryakıt bayilerine yazarkasa kullan-
ma mecburiyeti getirilmesi karanna destek verdi.
'Fiyatı bulursam satarım, bulmazsam tekrar, bir daha, again' \
Unakıtan }
dan 'TekeV ısrarı
Ekonomi Servisi - Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan, Te-
kel'in sigara bölümünün özel-
leştirilmesi için açılacak yeni
ihalenin tarihinin belirlenmesi-
ne yönelik çalışmalann sürdü-
ğünü belırterek "Fh-ati bulur-
sam satanm, bulmazsam tek-
rar, bir daha, again" dedi. •• t
YunanıstanSconomı ve Ma- Christodoulakis, TUSİAD yöneticılerrvle görüştü.
lıye Bakanı Nikos Christodoulakis ve Yunanistan Fe-
derasyonu üyelerinden oluşan heyet, TÜSlAD yöneti-
cileri ile İstanbul'da görüştü. Basın toplantısında ko-
nuşan Chnstodoulakis, AB ve çevre ülkelerin enerji
alanında önemli yapısal değişimlerden geçtiğine dik-
kat çekerek Türkiye ve Yunanistan'ın enerji bölgesin-
de anahtar oyuncular olabıleceğini söyledi. Yunan ba-
kan, iki ülke arasında imzalanacak çifte vergılendirme-
nin önlenmesiyle ilgili anlaş-
manın işbirliğini hızlandıraca-
gını belirtti. Unakıtan anlaş-
manın yann imzalanacağını
belirterek "Çokgeç kalmış bir
anlaşma" dedı.
15 günde bir
fabrlka satıyoruz'
Gazetecilerin sorularuu ya-
nıtlayan Unakıtan, 15 günde bir, bir fabrika sattıklan-
nı ve küçük diye onlara kimsenin bakmadığını söyle-
di. Herkesin gözünün Tekel'de olduğunu söyleyen Una-
kıtan, Tekel'in alkol bölümüne aldıklan fiyatın kendi-
lerini tatmin ettiğini, sigara bölümüne gelen tekliften
ise tatmin olmadıklannı vurguladı. Unakıtan, "Ben
kendi malım gibi düşünürüm onlan,fiyaönıbulursam
satanm, bulmazsam tekrar, bir daha, again" dedi.