25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•ARALIK2003SALI CUMHURİYET SAYFA lljJVvJI ı U İ V L l ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 1BD, çelikte geri ıdım atabilip • Ekonomi Servisi - ABD Jaşkanı George W. îush'un, AB karşısında, .0 aydır uyguladığı çelik «rgisini kaldırmayı plan- adığı duyuruldu. The Vashington Post'un habe- ine göre Bush, bu karan- ıı kısa süre içinde açıkla- acak. Dünya Ticaret Ör- ,-iitü, ABD'nin, kendi çe- ilc üreticilerinı korumak çin çıkardığı çelık vergi- ini yasadışı bulmuştu. Vtoody's: Genel föpünüm durağan • ANKARA (AA) - Dün- }anın önde gelen kredı de- Kcelendirme kuruluşu Moody's tarafından ya- }imlanan Türkıye rapo- nında, Türkıye ekonomı- ande yaşanan son geliş- neler değerlendinldı. P^aporda, Türkıye'de \asanan terörist saldınlar Le AB'nin Türkiye'ye iliş- kin karanna karşın Türki- \e ekonomisinin genel görünümünde değişikliğe gidilmediği belirtilerek genel görünümün dura|an clduğu bildirildi. ÖlB'den Tekel kararına itiraz • ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Özelleştirme îdaresı Başkanlığı (ÖİB), Ankara 8. îdare Mahke- mesı'nin, Tekel'in Alkollü Içkiler Işletmesf nın özel- leştirilmesıyle ılgilı yürüt- meyi duıdurma karanna itiraz etti. ÖİB'nın yürüt- meyi durdurma karannın gerekçesinin yeterli olma- dığı gerekçesiyle bölge idare mahkemesine başvu- ruda bulunduğu bildirildi. Yasal olarak itirazın de- ğerlendirilmesi için 15 günlük süre olduğu be- lirtilirken bu sürenın mah- kemelerdeki iş yükü ne- deniyle bir ayı bulabılece- ğı belırtiliyor. Kasımda zam rekoru soğanın • Ekonomi Servisi - ts- tanbul'da geçen ayın zam rekortmeni, yüzde 30.4'lük artışla soğan ol- du. Geçen ay yüzde 30.4 zam gören soğanı, yüzde 16.7'lik artışla 7.5 milyon liradan 8 milyon 750 bin liraya yükselen fitre izle- di. Yıllık bazda ise yüzde 129.2 artan hastane amelı- yat ücreti, en çok zamla- nan hizmet oldu. Xerox Istanburu üs olarak seçti • İSTANBUL (AA) - Tek- nolojı şirketi Xerox, Istan- buFu Orta ve Doğu Avru- pa yapılanmasının yöne- tim merkezı olarak belirle- di. Aralannda Polonya, Çek Cumhunyetı, Slovak- ya, Romanya"nın da bu- lunduğu pek çok Avrupa ülkesini îstanbul'dan yö- netecek olan Xerox Orta ve Doğu Avrupa Bölge Direktörü Olivier Ferraton şirkenn Orta ve Doğu Av- rupa operasyonlannın ge- çen yü yüzde 35 oranında büyüdüğünü belirttı. Fer- raton, Türkıye ıle beraber bu büyümeyı sürdürmeyi hedeflediklennı bildırdı. Oyak Bank'ta yönetici değişiklîği • Ekonomi Servisi - Üst yönetımınde değışıklikler yapılan Oyak Bank'ta ge- nel müdürlüğe Hakan Eminsoy atandı. Yapılan açıklamaya göre. Genel Müdür Mehmet Özdeniz yönetun kurulu üyeliğine, Oyak Bank Yönetım Kurulu Üyesi Eminsoy da genel müdürlük göre- vine getirildi Değişiklik- lerle, bankanın grup si- nerjisinı ve geçmiş iki yıl- da gösterdıği gelışmeyi daha da arttırmasının hedeflendıği bildirildi. TİM verilerine göre, kasımda ihracat yüzde 9.9 artarak 4 milyar 40.3 milyon dolar oldu Faizkazanaykjhracat• TİM Başkanı Oğu2 Satıcı: Faaliyet dışı gelir alışkanlığı gündeme geliyor. Bazı şirketler, ihracattaki zararlanm bu hesaplardan karşılıyor. Ekonomi Servisi - îhracatçı birlikleri kayıtla- nna göre kasım ayında ihracat, uzun bir bayram tatili yaşanmasına karşın 4 milyar dolann üze- rine çıktı. Türkiye îhracatçılar Meclisi'nin (TİM) açıkladığı verilere göre, kasımda ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.9 artarak 4 milyar 40.3 milyon dolar oldu. Banvit'in Ban- dırma tesıslerinde düzenlenen basın toplantı- sıyla açıklanan verilere göre, 1 Aralık 2002-30 Kasım 2003 dönemi dikkate ahndığmda, bir yıllık ihracat ise yüzde 30.8 artışla 46.3 milyar dolar oldu. îhracat gelirinin yüzde 80.8'i, en büyük payı hazır giyim ve konfeksiyona ait ol- mak üzere sanayi ürünlerinden elde edildı. TlM Başkanı Oğuz Saöcı, "Madem ihracat- çı zarar ediyor, bu kadar yüksek hacimli ihra- cat nasıl oldu" sorusuna yanıt ararken kurlann düşmesi ve maliyetlerin yüksek kalması kar- şısında bono-tahvil ve mevduat hesaplannda ciddi artışlar olduğunu gözlemlediklerini an- lattı. Bazı şirketlerin zararlarını bu hesaplardan karşıladıklannın. bazı şirketlerin de yatınmla- nnı bu kalemlerden finanse ettiğının anlaşıl- dığını kaydeden Satıcı, "Faaliyet dışı geHr ahş- kanuğı 2002-2003 yülarında tekrar gündeme gelmektedir" dedi. Serdengeçtl'ye eleştlrl Satıcı, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser- dengeçti'nin ihracatçılara yönelik eleştirilerine tepki göstererek "DÖviz bazında hareket eden girdi maliyetierinin de aşağıya girmesi gerekiyor. MerkezBankası Başkanı veyöneticüerinin han- gi ülkenin ekonomisüıi yönettiklerini ryi bilme- leri gerekiyor'' dedı. Dışsatım tatil yapmadı Sektörler Zeytin \c Zeytmyagı Tütün Dıöer Sanavı Ürünleri Deri ve Deri Mamullen Ağaç Mamulleri ve Orman Ü. Metaller Taşıt Araçlan ve Yan San. Deöerlı Maden ve Mücevherat Hazırgıvım ve Konfeksıvon Canlı Havvan, Su Ürünlen 2002 6.733 27.542 7.896 85.788 77.900 68.066 533.777 74.999 856.570 49.058 2003(Kasım-10O0 Dolar) 14 388 40.538 11.029 113.468 100.119 80.943 597.515 80.669 888.807 42.183 (Yûzde) 113,7 47,2 39,7 32,3 28,5 18,9 1,9 7,6 3.8 -14.0 15.4 milyar dolar Dış ticaretaçığı sıkıntıyaratır Ekonomi Servisi - Türkiye îh- racatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, verilen yüksek dış ticaret açığının Türkiye'nin kal- kınması için bir finansman mo- delı olarak iş görmediğini belir- terek "•Sürdürülebilir de olsa yüksekdış ticaret açığı, eğer üre- tim ve sanayide bir kalkmmaya yol açmıyorsa birkaç yü sonra karşınuza çok daha ciddi bir sı- kıntı olarak çıkacaktır" görüşü- nü savıındu. Devlet Istatistik Enstitü- sü'nün (DÎE), eylül ayı geciçi dış ricaret verilerine göre, dış ti- caret açığı yüzde 44.4 büyüye- rek 15 milyar 407.8 milyon do- lara çıktı. Verilere göre, eylülde, geçen yılın aynı ayına oranla dış ticaret açığı yüzde 66.3 artarken ihracatın ithalatı karşılama ora- nı da yüzde 65'e düştü. Satıcı, dış ticaret açığı soru- nunu gündeme getirdi. Türki- ye'nin uzun bir zamandır kal- kınma konusunda ne yapacağı- nı bilemez bir yerde durduğunu behrten Satıcı, dış ticaret açığı- nın, yerlı sanayisinin ikame ede- bileceği alanlarda verildiğini ifade ederek "Türldye kesinlik- le dış ticaret açığını aşağılara çeknıek zorundadır" dedi. Daha önce enerji fazlası olacağını söyleyen Bakan Güler fikrini değiştirdi: '2007'de enerpde açık olacak' MURATKIŞLALİ ANKARA-Sene başında Türkiye'nin enerji fazlası olduğunu söyleyen Ener- jı ve Tabıı Kaynaklar Bakanı Hümi Gü- ler, sene sonu yaklaşırken tam tersi bir açıklama yaptı. Güler, Türkiye'nin 2007 yılında "enerji açığryla" karşı karşıya kalacağını belırterek gerekli önlemlerin alınabılmesı için 2004'ten itibaren yatı- nma geçmek gerekeceğinı bildirdi. Güler Rusya ile yapılan yeni doğalgaz anlaşması sonucundâ alınacak doğalgaz miktannın azaltılmayacağını, Dünya Bankasf nın enerji fazlası olacağına yö- nelik raporuna da karılmadığını sözle- rine ekledi. • Enerji Bakanı Güler, Türkiye'de 2007'den itibaren ortaya çıkacak enerji açığının kapatılması için 2004'ten itibaren yatınmlara başlanması gerektiğini söyledi. Güler, yapılan anlaşmayla Rusya'dan alınacak doğalgazın miktannın değil, sadece fiyatının azaltılacağını belirtti. Güler sene başında TBMM Yolsuz- luklan Araştırma Komisyonu'ndayap- tığı konuşmada, 1994'ten itibaren Tür- kiye'nin enerji üretiminde darboğaza gıreceğı korkiusunun ışlendığıni belir- terek doğalgaz anlaşmalanndaki ceza- ya gırmesı muhtemel "talep fazlası" doğalgazın bedelinın 2010'da 1.9 mil- yar dolar, 2020 'de 3.8 milyar dolar ola- cağını söylemişti. Güler, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, Rusya'dan alınacak doğalgazın fazla kısmının şe- hir ısıtmalannda kullanılacağını söy- ledi. 'Enerji açıgımız olacak' Enerji Bakanı Güler. Dünya Banka- sf nın Türkiye'de enerji talep fazlası bu- lunduğuna dair raporu ile ilgılı olarak da Türkiye bilimsel ölçütler uygulanırsa Akdeniz'de lider ülke olabilir /eytine ve tdmoloji dopndj İZMİR (Cumhurijet Ege Bürosu) - Zejiın uretım potansiyelinden yeterince yararlanamayan Türkiye'nin, bilimsel ölçütleri uygulaması durumunda Akdeniz'de lider ülke konumuna gelebileceği belırtiliyor. EÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Akm Ongun, Türkiye'de 100 milyon zeytin ağacı bulunduğunu kaydederek, teknoloji ve bilimin eşzamanlı uygulanmasıyla üretim patlaması yaşanabileceğini belirtti. Ortalama 400 bin ailenin zeytincilikten geçimini sağladığım ve bu ailelerin zor şartlarda üretim yaptığını dile getiren Ongun, zeytincılığin desteklenmemesinin üretimi düşüren en büyük etken olduğunu NTirguladı. Ongun şunlan söyledi: "Zeytinyağı üretiminde klasik yöntemler kullanıldı&ı için katiteti \^gın büyük bölümü pirinada kalnor. Bu nedenle dünyada en çok rağbet gören sızma ze\1in\'ağı üretimi > < apilamıyor. Ülkemizde sopayla zeytin toplandığı için dailar zarar görüyor ve bir sonraki yılın üretimi büyük oranda düşü\ or. Depolama alanlan bulunmadığı - için yok \ihnda ze>tinyağı bulmakta zorlanıhyor. Bu da zeytinyağı fı\ adarının bir anda artmasına neden oluyor. Üretimde tspanya, ttalya ve \\ınanistan'dan sonra Tunus'la birtikte 4. sırada yer ahyoruz. Bu ülkelerde zeytinuı toplanması nvakinelerie ağaca zarar vernıeden gerçekkştiriliyor. Zeytin asit derecesine göre aynlıyor ve markalar yaratihyor." şöyle konuştu: "Aynı kanaattedeğffim. Projelerin hep- sini tektekgözden geçiriyoruz. Otaıaa ge- rekenleri işletmeye sokacağız. Bize göre Dünya Bankasf nın görüşlerinin tam ter- sine 2007'den itibaren enerjide açığımız olacak. Bunun için de 2004'ten itibaren yannma girnıemiz gerekiyor.'' Dünya Bankasf nın AKP hükümeti için Economic Consulting Associates (ECA) adlı danışman firmaya hazırlattı- ğı Eylül 2003 tanhli "Türkiye Enerji Sektörü Gözden Geçirme Raporu"nda, Türkiye'nin doğalgazdakı talep fazlası- nın 2010'a kadar 90 milyar metreküpü bulacağı, bundan dolayı Hazine'nin üst- lenmesi gerekecek yüküm- lülüklerbazı yıllarda 1.5 mil- yar dolan aşacağı ifade edil- mişti. Raporda, şu değerlen- dirmelere yer verilmişti: ^ Doğalgaz dağıtımında- ki altyapı sorunlan ile yeter- siz talep, "al ya da öde" ko- şulundan dolayı büyük bir arz fazlası doğmasına neden olabilecektir. Buna göre, 2010 yılına gelindiğinde, Türkiye'nin 90 milyar met- reküplük doğalgaz alma yü- kümlülüğünün doğacağı tah- min edilmektedir. • Enerji sektörü yüküm- lülüklerini karşılamak, ga- rantilerin de\Teye sokulması suretiyle Hazine'nin üstüne düşebilir. Bu durumda bazı yıllarda senelik enerji sektö- rü açığının 1.5 milyar dolan aşabileceği görülmektedir. Türkiye enerji sektöründe "ciddi kaygüara yol açacak bmüklükte yükümlülükle- re" maruz kalabilecektir. İŞCMNEVRENİNDEN ŞUKRAN SONER İslamî Terör Başbakan Erdoğan Islami terör tanımlamasını içine sindiremediğini söyledi. Türkiye, Istanbul'u hedef almış terör eylemcilerinin Islami terör ile iliş- kilerinin olmadığının kanıtlanması üzerine sefer- berlik ilan edildi. Terörde kendilerini bomba yerine koymuş olan- lar ile yataklık yapanların kimlikleri bir bir saptanıp açıklanırken, emniyet görevlilerimiz Başbakanımı- zı zor durumda bırakmamak üzere özenli davran- mayı unutmuyorlar. Teröristlerin Hizbullah ile doğ- rudan bir ilişkilerinin saptanamadığını, El Kaide ilişkilerinin ise kuvvetlenmekte olduğunun altını çizmeye özen gösteriyorlar. Büyük medyamız ile sağcı medyamızın halleri daha bir garip. Başbakanımız ve çevresinin med- yamızı azarlamalarından sonra televizyonlar ve gazetelerin üst düzey yöneticileri Basın Konse- yi'nin girişiminde bir araya geldiler. Bundan böy- le Islami terör adının kullanılmaması üzerine cen- tilmenlik anlaşması yaptılar. Iktidanmız "tak" diyor, medyamız "şak" yanıtı ile komutun gereğini yerine getiriyor. Medyamızın so- rumsuzluğuna, sansasyon adına kötü niyetten çok kalitesiz yarıştan kaynaklanan aculluğuna diye- cek yok. Ancak Başbakanımızı mutlu etme, daha doğrusu kırdığı potu düzeltme adına, zaten ol- mazsa olmaz olması gereken basın meslek ilke- lerinin, hak ve sorumluluk bildirgesi maddelerinin yeniden sayılması ne anlama geliyor? Bundan böyle deneyimli habercilerin bu türden haberlerde görevlendirilmeleri sözünün ise özrü kabahatinden büyük. Deneyimliden maksat iktida- nn istediği sınırlar ve yorumlamalar çerçevesinde sansürlenmiş açıklamalarla yetinecek, iliştirilmiş gazeteci tipi ise, gazetecinin toplumu doğru bilgi- lendirme sorumluluğu yok sayılıyor demektir. Doğru medyamızın ucuz, kuralsız gazeteci ça- lıştırma, emek sömürüsü eğilimi ile haberin doğ- ruluğu aranmadan asparagas, sansasyona prim verilmesi anlayışı birleşince ortaya ilkesiz, kalite- siz, gerçeklerin çarpıtıldığı habercilik çıkıyor. Can derdine düşmüş insanlara sorulan garip sorular- dan, ciddiyetsizlik, sorumsuzluktan mesleğimiz adına hep birlikte utanç duymalıyız. Ancak gazetecilik adına, kamuoyunu doğru bil- gilendirme sorumluluğu kapsamında yapma hak- kımız olmayan tek iş, gerçekleri çarpıtmak, Baş- bakan istemıyor, içine sindiremiyordiye islami te- rör örgütünü saklamaya kalkışmak olmalı değil mi? Doğrudur Islami terör, Ermeni, Kürt terörü kavramlarında genellemede teröre karşı olan hak ve inanç sahiplerinin, kitlelerin incitilmesi boyutu var. Yine de dünyadaki tüm terör örgütlerinin sonuç olarak din ya da ırk ekseninde, haklılık ve hak sa- vaşımı sloganlan ile yolaçıktıkları, kuralsız düzen- de, kuralsız savaş zorunluluğu gerekçesi ile, düş- man bildikleri güç odaklarından çok günahsız in- sanlara zarar vermeyi strateji olarak seçtikleri tar- tışılamaz bir gerçek. Adlarını, kimliklerini biz seç- miyoruz, kendileri din ya da ırk temelinde bir da- vayı eksen yapıp, kullanarak örgütleniyorlar. Bu nedenledir ki, terörün kökenine bakılmaksı- zın karşısında durulması, savaşım verilmesi, la- netlenmesi gerekiyor. Ancak teröristleri yakala- maktan, bir bir işlevsiz kılmaktan çok terörü ya- ratan bataklığı kurutmak önem ve anlamlı oldu- ğundan, terörün davasına konu yaptığı inançlar, konular, terör örgütünün kimliği de büyük önem taşıyor. Doğrusu terör örgütünün El Kaide mi, Hiz- bullah mı olduğundan önemli boyutu, örgütlen- mede Islami inançları kullanması, şeriatı amaç, yoldan çıkanlan da cihatla yola getirmeyi hedef seçmiş olması. Çok açıktır ki bataklığı yaratan iki temel odak- tan biri kitlelerin hızla daha ağır boyutlarda yok- sullaşması, yoksunlaşması ise, diğeri, Islami özel inanç alanından çıkarıp, yaşam biçimi olarak da- yatan siyasi Islami akımlardır. Siyasal Islami akım- lar çizgilerine bağlı olarak, terorizme kadar uzanan bir halkada, Müslümanların düşmanlıklar, savaş- lar içinde yaşamalarından, bu toprakların zengin- lik kaynaklarına el koymuş emperyalistler kadar suçlu ve sorumludurlar. HSBC saldırısının bomba tetikçisi ailesine um- reye gideceğini söyleyip, terör eylemini gerçekleş- tirmişse, kilit terörist Polat, eylemlerinin eksik kal- masına hayıflanıp uzun dönemli, planlı birliktelik- lerinin kanıtlarını ortaya koymuşsa, çok sayıda biz- den terörist ve yatakçı ortadaysa; örgütlenmele- ri, şeriat, cihat, siyasal Islam ekseninde olmuşsa, örgütün adı hangi gerçeği ortadan kaldırabilir? Sonuç olarak karşımızda Türkiye'yi eylem alanı seçmiş, bu ülkenin vatandaşlannı hem tetikçi, hem yataklık yapmak üzere kullanan, ayınmsız bu ül- kede yaşayan insanları hedef yapan, Türkiye'nin başını belaya sokan kanlı bir ıslami terör örgütü var. Başbakan'ın içine sindirememesi, onu haklı çı- karma adına kimliğinin saktanıp, medya eliyle san- sürlenmesi, olsa olsa teröristlerin işine yarar. Çok daha tehlikelisi, terörü yaratan bataklığın büyüme- . sini sağlar. Başbakan, AKP iktidarı, kamu görev- ; lileri, medya.. art niyetli olmasalar bile sonuçta te- rör kollayıcılığı anlamına gelebilecek suç ortaklı- ğından vazgeçmek zorundadırlar. soner@cumhuriyet.com.tr 'Denetimdenyanayız' diyen TABGİS olumsuzluklara dikkat çekti: Yazarkasa işsirfiğiarttıracak OLCAYBÜYÜKTAŞ Maliye Bakanlığı tarafindan bayram arifesinde dü- zenlenerek bayram sonrası Resmi Gazete'de yayımla- nan akaryakıt pompalanna yazarkasa takılması zorun- luluğunu içeren tebliğ, olumlu tepkiler kadar eleştiri- lere de yol açtı. Türkiye Akaryakıt Bayileri ve Gaz İş- verenleri Sendikası (TABGİS) Başkan Yardımcısı Ra- sih Arbay, uygulamanın Türkıye'deki işsizlik sorunu- nu arttıracağını dile getirerek "Sistem. halen 200 bin ci- vannda olan işçi savısının en az yan\a inmesineyol aça- cakür'' dedi. Apartoparve sektörtemsilcilerinden sak- lanarak uygulamaya konan sistemin. akaryakıt bayile- rine büyük külfet getıreceğini ileri süren Arbay, siste- min, yıllık cirosu 60 milyar lira olan bir bayiye en az 15 bin dolar yük getıreceğini savundu. Her ıktıdar döneminde, yeni hükümet üyelerine ben- zer önerilerin yapıldığını h^Jırlatan Arbay, ancak bu kez sektörtemsilcüerinin dinlenmediğinin altını çizdi. De- netime karşı olmadıklannı Mirgulayan Arbay, Anado- lu'daki pek çok bayıdekı pompalann eski sistem oldu- ğunu, bu nedenle, yazarkasa takmak için önce pompa- lann değiştirilmesi gerektiğini belırterek u 200 milyon dolaruk bir pazar için kryamet kopanhyor" dedi. Plaka ticareti başlar Sistemin, işsizliği körükleyeceğini sa\-unan Arbay, Türkiye'de 12 bin akaryakıt istasyonu olduğunu. 200 bin işçinin çahştığını, otomasyonla birlikte işçi sayısı- nın yanya ineceğinı ileri sürdü. Yılda ortalama 3 mil- yon ton benzin sarıldığı söyleyen Arbay, fatura alanla- nn ancak yüzde 5"ı bulduğunu ifade ederek "Şimdipla- kalar kaydedileeek.İnsanlarplakalannıfatura ahnabü- mesi için satışa çıkaracak" diye konuştu. TÜRMOB ise akaryakıt bayilerine yazarkasa kullan- ma mecburiyeti getirilmesi karanna destek verdi. 'Fiyatı bulursam satarım, bulmazsam tekrar, bir daha, again' \ Unakıtan } dan 'TekeV ısrarı Ekonomi Servisi - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Te- kel'in sigara bölümünün özel- leştirilmesi için açılacak yeni ihalenin tarihinin belirlenmesi- ne yönelik çalışmalann sürdü- ğünü belırterek "Fh-ati bulur- sam satanm, bulmazsam tek- rar, bir daha, again" dedi. •• t YunanıstanSconomı ve Ma- Christodoulakis, TUSİAD yöneticılerrvle görüştü. lıye Bakanı Nikos Christodoulakis ve Yunanistan Fe- derasyonu üyelerinden oluşan heyet, TÜSlAD yöneti- cileri ile İstanbul'da görüştü. Basın toplantısında ko- nuşan Chnstodoulakis, AB ve çevre ülkelerin enerji alanında önemli yapısal değişimlerden geçtiğine dik- kat çekerek Türkiye ve Yunanistan'ın enerji bölgesin- de anahtar oyuncular olabıleceğini söyledi. Yunan ba- kan, iki ülke arasında imzalanacak çifte vergılendirme- nin önlenmesiyle ilgili anlaş- manın işbirliğini hızlandıraca- gını belirtti. Unakıtan anlaş- manın yann imzalanacağını belirterek "Çokgeç kalmış bir anlaşma" dedı. 15 günde bir fabrlka satıyoruz' Gazetecilerin sorularuu ya- nıtlayan Unakıtan, 15 günde bir, bir fabrika sattıklan- nı ve küçük diye onlara kimsenin bakmadığını söyle- di. Herkesin gözünün Tekel'de olduğunu söyleyen Una- kıtan, Tekel'in alkol bölümüne aldıklan fiyatın kendi- lerini tatmin ettiğini, sigara bölümüne gelen tekliften ise tatmin olmadıklannı vurguladı. Unakıtan, "Ben kendi malım gibi düşünürüm onlan,fiyaönıbulursam satanm, bulmazsam tekrar, bir daha, again" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear