Catalog

SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2003 SALI 8 Istanbul HABERLERÎN DEVAMI TURKİYE _Y 12 Sinop Y 13 Edrne PB 11 Samsun Y 11 Kocaelı Y 10 Trabzon PB 12 Çanakkale PB 10 Giresun PB 12 Izmır PB 16 Ankara S 10 Manısa PB 13 Eskışehir .Aydın PB 18 Konya S 10 Deiızli PB 16 Sıvas 8 .Zonguldak Y 9 Antalya PB 20 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van PB PB S S S S S S 20 19 12 16 15 11 8 7 Yurdun kuzey ke- sımlen ıle Akdenız par- çalı çok bulutlu, Mar- mara nın doğusu, Batı Karadenız ıle Orta Ka- radenız Kiyıları yağışlı. dığer yerier az bulutlu geçecek. Yağışlar Batı Karadenız'ın ıç kesım- lerınde Karta kanşık yağmur ve kar, >ağış alan dığer yerlerde yağ- mur şeklınde olacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K PB K Y B B Y B 3 4 3 12 8 9 00 10 Münıh PB 14 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB PB PB B 10 8 7 8 11 6 18 16 PB 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahire PB PB K PB PB PB PB B -1 7 -6 8 9 -2 1 22 Y 22 Açık Par îaİ1 Sıslı k Çok bulutlu ı Yağmurlu Sulu kar ı Gok gurultulü €UNCEL CÜNEYT ARCAYUREK H Baştarafı 1. Sayfada Bugüne dek işitilmeyen bir yorum, ama gerçek payı olan bir irdeleme. Kuşkusuz soru geçerli; Derviş, AKP'yi nasıl iktidara getirdi? AKP milletvekili, tek başına iktidara gelmeleri- ni Derviş'in bilinen geçmişine bağlıyor ve AKP adına açıklıyor: Bu arkadaşımız Amerika'dan geldi ve 57. hü- kümeti bozdu. Sonra şans ibresi yükselmeye başlayan Ismail Cem'in partisini yüzüstü bırak- tı. AKP itiraf ediyor ki, Derviş'in dönme dolap ça- baları ABD'nin istediği yönde ilertedi ve... Çeşit- li çalkantılararasında bocalayan koalisyon parti- lerinin kamuoyu gözünde itibaryitirmesine neden oldu. AKP, tek başına iktidarolanağına kavuştu. Şim- di CHP Derviş'in gündeminde. AKP, ABD güdümünde. Derviş, CHP'yi de ay- nı kıvamda bir partiye dönüştürebilirse "tarihsel misyonunu" tamamlamış olacak! • • • Güney Kıbrıs AB'ye üye olduktan sonra, yıllar- ca Kıbrıs görüşmelerinde bir numaralı rol oyna- yan Rum lider Glafkos Klerides: "Müzakerelerde hiçbir şeyi kabul etmeden, ödün vermeden, başansızlığı Türk tarafına aitgös- terecek davranışta bulunduklarını" itiraf etti. Uluslararası komployu nasıl hazırladıklarını ve başarıya götürdüklerini açıklıyor; "Elen tarafının mazerete sahip olabilmesi için müzakerelerin Türk tarafının uzlaşmazlığı nedeniyle ilerlemediğini göstermemiz gerekirdi. Bunu başarabilmemiz için AB üyelehni tam olarak bilgilendirecek temasla- ra sahip olmalısınız ki, BM Genel Sekreteri de ay- nı şeyi söylemek zorunda kalsın." Batı, özellikle (tabii güçlü Rum lobisinin etkisiy- le) ABD, çözümü engelleyen kişi olarak yıllarca Rauf Denktaş ı gösterdi ve suçladı. Hatta Türk toplumunu refaha kavuşturacak Annan Planı önündeki tek engelin Denktaş olduğu ABD ve AB ülkelerinde yaygınlaştı. Temel politika haline ge- tirildi. Türkiye'de de Denktaş'ı çözümsüzlük simgesi gören, Denktaş müzakerelerden çekilmedikçe Kıbrıs Türklerinin hasretini çektiğı olanaklara ka- vuşamayacağını öne süren, Karen Fogg'un üc- retli yandaşları, ver kurtulcu tayfasının başını çek- tiği siyasetçi-yazar çizer karması büyükçe bir lo- bi oluştu. Atina ve Kıbrıs Rumlanna hizmet verdi. Annan Planı'nı kabul ederek Türk toplumunu esenliğe kavuşturacağı savıyla aylardır ortalıkta dolaşan, Denktaş düşmanlığını malzeme yapan KKTC muhalefetinin başı M. A. Talat'ın, KKTC'de ve Türkiye'deki benzerlerinin Klerides'in itirafla- rından sonra -sanmayız ama- acaba yüzleri kıza- racak mı? • • • Çözümü asıl istemeyenlerin Atina ve Kıbrıs Rumları olduğunu, KKTC ve Türkiye'nin ulusla- rarası komployla karşı karşıya bulunduğunu sık sık vurguladı Denktaş. Ne çare, vurgulamalann- dayalnız bırakıldı. Klerides yeni Rum lideri Papadopulos'a öğüt veriyor; "Retçi olduğumuz izlenimini yaratacak açıklamalardan aman sakın" diyor ve yeni strate- jiyi çiziyor: "Bunu yaratırsak" diyor: "Türkiye'ye, Rum ta- rafının da planı istemediğini iddia ederek üyelik ta- rihiisteme fırsatını vereceğiz. ABiçinde Türkiye'yi destekleyen güçlere de yardımcı olmuş olacağız. Annan Planı'nda istenen değişiklikler hakkında da konuşmamamız gerekir." Bu ifadeler; Rum tarafının da planı istemediği ortaya çıkarsa Türkiye'nin AB'den tarih isteme fırsatını yakalayacağı anlamına mı geliyor? AB'nin yeni üyesi Kıbrıs Rumlan ile Atina'nın Türkiye'nin üyeliğine fazla istekli olmadığına işa- ret sayılmaz mı? Söz konusu Rum olunca, kuşkucu olmamak elde değil. YAŞ toplanıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) 2003'ün son Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) top- lantısı perşembe günü gerçekleştirilecek. YAŞ toplantısında Milli As- keri Strateji Konsep- ti'nin (MASK) yeniden değerlendirmesinin ya- pılacağı bildirildi. Top- lantıda, ırticai ve bölücü faaliyetleri nedeniyle Türk Silahh Kuvvetle- ri'nden (TSK) ilişiği ke- silecek personelin duru- munun da ele alınması bekleniyor. YAŞ'ın bu yılki son toplantısı önümüzdeki perşembe günü yapıla- cak. Toplantının günde- minde yoğunlukla iki madde bulunuyor. Top- lantıda, değişen koşul- lara göre Milli Askeri Strateji Konsepti yeni- den değerlendirilecek. ABD'nin Irak'ı işgali ve bu ülke nedeniyle Orta- doğu'da oluşan yeni dengeler üzerine MASK'ta bazı değiçik- liklerin de gündemöge- lebileceği dile getiriidi. İran'ın nükleer silah ve uzun menzilli füze de- nemeleri karşısında konsepte yeni uygula- malara gidilebileceği vurgulandı. Yeni gelişen tehdit algılamalanna göre MASK'ta yeni ko- nuşlanmalann gözden geçirileceği, buna göre daha önce yapılan çalış- malann YAŞ'ta son kez gözden geçirileceği ve Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'a bilgi ve- rileceği kaydedildi. Toplantıda aynca T- SK'de irticai ve bölücü faaliyetleri nedeniyle, disiplinsizlik gerekçe- siyle dosyalan hazırla- nan personelin durumu- nun da gündeme gelme- si bekleniyor. Bu kap- samda incelemeleri ta- mamlanan personelin TSK'den ihraç istemiy- le toplantıya sunulabile- ceği dile geririldi. Ge- çen ağustos şûrasında TSK'den ihracı istenen personel için Başbakan Erdoğan, itirazda bu- lunmuştu. Toplantıda, son dönemde Istan- bul 'daki saldınlann ar- dmdan gerçekleştirilen operasyonlar ve Türki- ye'nin teröre karşı al- ması gereken önlemle- rin genel çerçeveleriyle de gündeme gelebilece- ğı kaydedildi. DSP Genel Başkanı Ecevit, olağan kundtayda görevi bırakacağını açıkladı 'Komplo, karanmı geciktirdi'ANKARA (Cunıhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit, 28 Mart 2004 'te ya- pılacak yerel seçimlerin ardın- dan gerçekleştirilecek kurultay- da genel başkanlıktan aynlacağı- nı açıkladı. Ecevit, koalisyon hü- kümeti döneminde kendilerine dönük "komplo arayışlarının genel başkanlıktan ayrılma karannı geciktirdiğini" vurgu- ladı. Genel başkanlıktan aynl- dıktan sonra DSP'ye katkı yap- mayı sürdüreceğini belirten Ece- vit, "Bu karan DSP'nin bilinç- li ve diirüst üyelerine ve yan- daşlarına beslediğim güvenle alıyorum" dedı. DSP lideri Ecevit, dün sabah DSP Genel Merkez binasına ge- lerek parti yöneticileri ile top- lantı yaph. Ecevit, toplantının ar- dından yaptığı yazılı açıklamay- la genel başkanlıktan aynlma ka- ran aldığını duyurdu. Yakın çevTesine karanyla ilgi- li değerlendirme yapan Ece- vit'in, hükümeti döneminde ken- disine ve partisine komplo dü- zenlendiğine dikkat çekerek "Koalisyon hükümeti döne- minde komplo arayışlan olma- saydı, bugünkü karanmı o gün alabilirdim" dediği öğrenildi. Türkiye'deki gelişmelere ilişkin iki temel kaygısı bulunduğunu belirten Ecevit'in şu görüşleri di- le getirdiği bildirildi: "Bunlar- Ecevit, bugün bir basın toplantısı dü/enleverek kararının gerekçe- lerini ve yerel secimlere dönük stratejilerini açıklayacak. (AFP) dan ilki, Atatürkçü ve laik çiz- gide sapma var. tkincisi de dış politikada sapma var. Irak, bölgenıizde batağa saplandık- ça Türkiye, bunun içine çekil- meye çalışılıvor. Bu iki geliş- meden büyük kaygı duyuyo- rum. Bu anlamda hizmet et- meyi sürdüreceğim." Toplantının ardından yaptığı açıklamada, temellerini eşi ve yardımcısı Rahşan Ecevit ile kurduklan DSP'deki genel baş- kanlık görevinden kurultayda ay- rılacağını belirten Ecevit, "Bu karan DSP'nin bilinçli ve dii- rüst üyelerine ve yandaşlarına beslediğim güvenle alıyorum" dedi. DSP'nin ilkelerinden ödün vermeden, hiçbir yolsuzluğa göz yummadan ve Atarürk'ün yo- lundan sapmaksızuı her seçimde gücünü arttırarak iktidara geldi- ğini anlatan Ecevit, son seçimler- de ise DSP'nin de öteki koalisyon ortaklanyla birlıkte ağır bir ye- nilgiye uğradığını kaydetti. 'Yenilgi iç ve dış kaynaklı' Yenilginin iç ve dış kaynakh olduğuna işaret eden Ecevit, şöyle dedi: "DSP bu kaynakla- rı kurutma uğraşını başarı ile gerçekleştirebilecek ve iktida- ra yeniden gelebilecek güçte- dir. Ben de bu uğraşa elimden gelen katkıyı yapmayı görev bileceğim. Genel başkanlık gö- revimden ayrılmadan önce, D- SP'nin güncelleşen programı- na katkıda bulunabileceğim için çok mutluyum. Türkiye'yi çağdaş uygarlığın ötesine taşı- yabilecek bu programı tüm ulusumuza duyurabilmek için örgütümüzün seferber olnıası gerekmektedir. Atatürk'ün emanetinin değerini bilen gençliğin de bu seferberliğe katılmasını dilerim." Genel başkanlıktan aynldıktan sonra DSP'ye katkı yapmayı sürdüre- ceğini kaydeden Ecevit, DSP ku- rultayının yerel yönetim seçim- lerinden sonra yapılacağını kay- detti. Beyin takınu yurldışına kaçtı • Baştarafı 1. Sayfada şemasını çıkararak çökertmeye çalışıyor. Güvenlik yetkililerine göre Istanbul'da 57 yurttaşın ölümüyle sonuçlanan intihar saldırılanyla ilgili başına, ka- muoyunu ve ilgilileri yanıltan yanlış ve asılsız haberler yansı- yor. Alınan bilgilere göre mili- tanların geçmişi, eyleme geçiş dönemleri, saldın aşaması ve te- röristlere yapılan operasyonlar- la ilgili süreç şöyle özetleniyor: ^ tstanbul'daki saldınnın 10 yıllık geçmişi var. Vahabı-Sele- ü ideolojisinden etkilenen grup- lann eylem altyapısı Bosna sava- şuıa dayanıyor. Bu ülkeye giden çok sayıda Türk daha sonra Af- ganistan ve Pakistan'da silah ve bomba eğitimi aldı, savaştı. ı/ Militanlann geçmişte ey- lemleri ve örgüt yapılanmalan olmaması poliste büyük sıkıntı yarattı. Bu kişilerin hareketleri bu nedenle dikkat çekmedi. • Eylemin organizatörleri olarak Azad Ekinci, (Abdullah Demir sahte kimlikli) Gürcan Baç, HabipAktaş, (Hakan Yal- çın sahte kikmlikli) Abdurah- man Karakuş (intihar eylemcisi Ilyas Kuncak'm damadı), Bur- han Kuş ve kimliği açıklanma- yan bir başka militan öne çıta- yor. • Eylem "amatör görüntü- de profesyonelce yapılmış." Bombalarda kullanılan malze- menin çok rahat elde edihnesi polisi böyle düşündürüyor. ^ El Kaide hücresinin kımlik, pasaport, ehliyet, kira kontratla- n, kamyonlarda deterjan taşın- dığına ilişkin fatura ve irsaliye- lerin tamamının sahte olduğu saptandı. Bu konuda büviik ölçüde lojis- tik destek alan militanlar eylem için çok sayıda sahte kimlikle onlarca sim kartı edinerek kul- landı, sürekli telefon cihazı de- ğiştirdi. ı/ Sinagoglara yönelik eylem, ortamın uygun olmaması nede- niyle bir hafta ertelendi. Terörist- ler aslında saldınlan 8 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirme- yi tasarhyordu. ^ Saldınlan planlayanlar bombalı araçlar ve fedailerie il- gili organizasyonun ardından, eylemden önce yurtdışına kaçtı- lar. Planlayıcılar, eylem için in- tihar komandolan ile gözcüler ve yan unsurlan başbaşa bırak- tılar, telefonla organizasyonu yö- nettiler. • intihar saldınlannı gerçek- leştiren 4 militanın yurtdışında eğitim gördüğü belirlendi. Bun- lardan Azad Ekinci. Ferudun Uğurlu'nun çok sık yurttdışına gittiği özellikle Pakistan ve Af- ganistan'da savaştığı saptandı. • Polis bombalan Gürcan Baç'ın yaptığı konusunda delil- lere ulaştı. Ona HabipAktaş yar- dım etti. Feridun Uğurlu'nun da patlayıcılarla ilgili eğitim aldığı saptandı. %/ Dört eylemci de saldın için "gönüllü" oldu. Araçlara tek Özkök, Romanya Llusal Günü resepsiyonuna katddı. (SERDAR ÖZSOY) 'SaldırılardinimoûflV • Baştarafı 1. Sayfada ederim. Bu tür hassas durum- larda yönetici düzeyindeki ki- şilerin ifadelerini özenle seç- meleri doğru ve normadir. Is- tanbul'daki saldınlar dini mo- tifîi olaylardır. Müslümanlann yaptıklan ortadadır. Ancak geçmişte Protestan ve Katoük- lerin de bunu yaptıklannı bili- yoruz. Burada asıl dikkat çe- kilmesi gereken nokta şudur: Din ve siyaset iki kimyevi madde gibidir. Bunlar bulu- şunca, bir araya gelince siyasi hedeflere din üzerinden ulaşıl- maya çalışılınca dinin tüm gü- zelliklerinin gidip yerine vah- şetin geldiğini görüyoruz. Bu olaylar bize laik sistemin, se- küler devletin erdemini ve de- ğerini bir kez daha gösteriyor. BUSH'UN CEPHE TA- NIMLASI: Bu sözleri hangi kapsamda söylediğini, ne tür bir soru karşısında ya da du- rumda bilmiyorum. Ama Ata- türk'ün şu sözünü anımsarmak isterim: "Hattı müdafaa yok- tur sathı müdafaa vardır. O satıh tüm vatandır." Terorizm- le savaş konusunda o satıh tüm dünyadır. Bundan sonra cephe ülke gibi tanımlar yoktur. ULUSLARARASI tŞBİR- LİĞt: Terorizmle savaş konu- sunda güçlü bir uluslararası iş- birliğine ihtiyaç vardır. Çünkü artık terorizmin boyutu değiş- miştir. Ne kadar önlem alırsa- ruz ahn, sizin önlem almadığı- nız bir noktadan hareket edebi- ürler. SURtYE'NtN ÎŞBtRLİ- Ğt: Adana Mutabakatı çerçe- vesinde işbirliği yapıyorlar. Mutabakatın işlemesi yönün- den memnunuz ancak işbirliği- nin tam yapıldığını söylemek doğru olmaz. Suriye'nin Tür- kiye'ye desteği, bir anlamda teronzmle mücadeleye destek konusunda ABD'ye de verdik- leri bir mesajdır. ABD'NtN PKK MÜCA- DELESİ: ABD'den Kuzey Irak'taki PKK unsurlanyla mücadele konusunda eylem beklentisi içinde olduğumuz doğrudur. Ancak bu eylemi sa- dece askeri operasyonla sınır- lamak doğru olmaz. ABD'nin çarşamba günü Ankara'ya ge- lecek yetkilisi ile yapılacak te- maslarda da bu konunun gün- deme gelmesi beklenebilir. başlanna bindiler ve patlatıcı mekanizmayı ellerindeki küçük butonlarla harekete geçirdiler. • El Kaide bağlantılı organi- zasyonun Türk Hizbullahıyla bir ilişkisi saptanamadı. Beyit El Imam ise El Kaide'nin alt hücre yapılanmalanndan biri olarak kullanıhyor. Ancak organizas- yonla direkt bağı henüz belirle- nemedi. • Olaylarla ilgili 130'dan faz- la kişinin bilgisine başvuruldu. Mahkemeye sevkedilen 69 kişi- den 21'i tutuklandı. Bunlardan bazılannın Beyit El Imam'la iliş- kisi var. Bu kişiler sözkonusu ör- güt üyeliğinden tutuklanmadı. Cezaevine girme gerekçeleri, eylemciler ve organizatörlere kimlik, ehliyet, araç ahna, ev tut- ma gibi konularda yardımcı ol- dular." Büyük bölümünün sal- dınlardan haberi var." • Operasyon yüzde 90 ora- nında tamamlandı. Eylemleri planlayanlar aralannda Ekinci, Baç, Karakuş ve Kuş'un da bu- lunduğu "Birinci derecede so- rumlu " 5 kişilik bir grup büyük ithimalle sahte pasaportlarla yurtdışrna kaçtı. Habip Aktaş'ın çıkıp çıkmadığı kesinleştirile- medi. Bu ülke büyük ihtimalle Suriye. • türk El Kaidecilere yönelik operasyonlar. Ekinci ile ilişkide olduğu ileri sürülen Hilmi Tuğ- luoğlu'nun yakalanması çalış- ması sırasında darbe aldı. Bu ül- kede yakalanarak Türkiye'ye ge- tırilen çoğu çocuk 22 kişinin Is- tanbul'daki katliamla ilgisinin bulunmadığı öne sürülüyor. Ad- lan deşifre edilen örgüt militan- lannm ise yer değiştirmesinden endişe ediliyor. • Polis operasyonlan "yüzde 90 oranında tamamlandı"ğına inanıyor. Firari 6 kişinin yaka- lanması halinde hücreninn bü- yük oranda çökertileceği düşü- nülüyor. ^ Katliamlann ardında yeni bir örgüt yok. "Örgüt El Ka- ide..." Organizasyonunun yapı- sı çözüldü. Polisin hedefi, Yu- suf Polat gibi, diğer üç eylemin gözcüleri ve yan unsurlan oluş- turan "tkinci derecede yakın olanlar"ı ele geçirmek. Bu ko- nuda güvenlik birimlerinin elin- de bazı isimler var. Yetkililer bu kişileri yakalayarak "örgütsel şema"yı çözmeye çalışıyor. • Yetkililere göre "eylemin şekli ilk 6 saatte anJaşildı, 15 günde faailler saptandı. Ya- bancı istihbarat örgütlerinden daha önce uvarı alınmadı." GUNDEM MLSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada lan mutabakat imzalandı. Mutabakatın ne ölçüde sağlıklı işleyeceği tartışma konusuydu. Yılların bi- rikimini kısa sürede atmak olanaklı mıydı? Olanaklıydı... Eğer iki ülke de isterse, yeni bir say- fa açılabilirdi. Aradan geçen 5 yıldaki veriler bunu gösteriyor. Suriye makamlan önceki güne dek, terör olaylarına bulaştığı kesinleşmiş 38 kişiyi Türkiye'ye iade etti. önceki günkü rakam bunun dışında... Adana Mutabakatı gereği, iki ülke arasındaki gü- venlik ve işbirliği konularını Jandarma Genel Komu- tanlığı götürüyor. Jandarma Genel Komutanı Orge- neral Şener Eruygur, bu çerçevede zaman zaman Suriyeli muhatabı Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgene- ral Gazi Muhammed Kenan ile bir araya geliyor. Son operasyon da hem içeride hem dışanda işbir- liği yapılması halinde nasıl bir sonuç alınabileceğini ortaya koydu. Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara'daki bir dizi operasyon sırasında yakalanan kişilerden Istanbul olaylarına karışan ya da onlara yardım edenlerin bir bölümünün Suriye'de olduğunu saptıyor. Hemen Dı- şişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'yla harekete geçiliyor. Taraflar muhataplanyla konuşuyor. Adana Mutabakatı'ntn sağladığı altyapıyla Jandarma ekipleri Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye geçi- yor. Ortak çalışma sonucu Istanbul olaylannın kam- yonetlerinin sağlanmasına yardımcı olduğu iddia edi- len Hilmi Tuğluoğlu ve eşi Leyla Tuğluoğlu yakala- nıyor. Bu aılenin Şam'daki evine düzenlı olarak gidip gelen 20 kişi de gözaltına alınıyor ve Türkiye'ye ge- tiriliyor. Yeniden altını çizmek gerekirse; içeride Emniyet- Jandarma işbirliği, dışanda Türkiye-Suriye işbirliği, terör soruştuımasının önemli yol almasını sağladı. Terörün srfatı, öznesi, fiili! Şimdı gelelim gözaltına alınanlarla ilgili ilk verilere dayalı bazı dikkati çeken konulara... Teröre sıfat verilmemesi konusunda hükümetin ba- şıyla Meclis'in başı hemfikir. Dayandıklan nokta şu: Terörün dini, mezhebi, etnik adı olmaz! Bizce de olmaz ama terör dini de mezhebi de et- nik kimliği de kullanabilir. Bir başka deyişle terör "öz- ne" olarak dini motifleri kullandıktan sonra sizin ona "sıfat" verip vermemenizin bir anlamı yok. Dünkü Ba- kanlar Kurulu'ndan sonra basın toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı Abdüllatrf Şener, El-Kaide örgütüne dikkat çekti. El Kaide, sıfatını da öznesini de fiilini de kendi inancına göre Islama dayamış bir örgüt! Işte Suriye'de yakalananların hemen tümü "dini eğitim" için orada olduğunu söylüyor. İlk bilgiler bu yönde. Bu durumda ortaya en azından şu çıkmıyor mu?.. Terör örgütü elemanları saf Anadolu insanına so- ruyor: - Dini konularda daha fazla bilgi edinmek, çok bil- gili olmak ister misin? Bu soruya henüz yaşamını ne yönde çizeceğini ke- sinleştirmemiş, maddi durumu da iyi olmayan pek çok kişinin vereceği yanıt, "evet" olacaktır. Bu yolla eleman sağladıktan sonra onlan istediğin gibi yoğur! Bu gözlemimizi pekiştiren bir başka durum da gö- zaltına alınan 22 kişiden 10'unun 20 yaşın altında ol- ması. Bu gençler çok büyük olasılıkla hiç suç işleme- di ama Istanbul'da kabul edilemez terör vahşetinin kahramanlanna yardım edenler tarafından eğitiliyor- du! Gözaltına alınan kızların tümünün çarşaflı olma- sı rastlantı ise diyeceğimiz yok; değilse!.. Belli bir an- layışın dayatması olarak böyle giyinmeleri isteniyor- sa!.. Butablo, onların geleceğin "intihar eylemcileri" o\- ma olasılığını akla getirmiyor mu? Suriye operasyonunun iki açıdan derinlemesine in- celenmesi gerekin 1- Istanbul olayının çözümlenmesi. 2- Dini kullanan gruplann hangi amaçlar için bu işe girdiklerinin saptanması. ankcumvı ktv.ttnet.net.tr Akbü'de herkesberaatetti tstanbul Haber Ser- visi - Akbil davasında yargılanan Recep Tay- yip Erdoğan ile 3 AKP'limılleU'ekili hak- kında dokunulmazlıkla- n nedeniyle yargılama- nın durdurulmasına ka- rar verildi. Bu samklann dokunulmazlıklannın kaldınlması için gerekli işlemlerin yapılması ka- rarlaştrnlırken "zim- met" suçundan yargıla- nan 29 sanığın suçu işle- diklerine dair yeterli de- lil bulunmadığı gerekçe- siyle beraatlerine karar verildi. Danıştay'ın daha önceki erteleme karan nedeniyle Istanbul Bü- yükşehir Belediye Baş- kanı Ali Müfit Gürtu- na hakkında yeniden hüküm verilmedi. Eski CHP Istanbul II Başka- nı Mehmet Bölük. Ak- bil sisteminin her türlü yolsuzluğa açık olduğu- nu ve sisteme elle mü- dahaleler yapıldığının belirlendiğini söyledi. Soruşturma boyunca sanık olan BELBlM yö- neticilerinin görevden alınmadığına dikkat çe- ken Bölük, karan tem- yiz edeceğini söyledi KESKalanlara çıktyor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - KESK üyesi memurlar, Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı'na karşı, yann işyerlerini terk et- meme eylemi yapacak- lar. KESK Genel Baş- kanı Sami Evren, AKP iktidannın tasanyla ka- mu hizmetlerini tasfiye etmeyi amaçladığını bildirdi. Evren. KESK üyele- rinin yann ülke gene- linde tasanya karşı "AKP hükümetini uyarmak" amacıyla işyerlenni sembolik bir süre terk etmeyecekle- rini belirterek, "Tasa- rıdan en çok etkilene- cek olan memurlar, bu şekilde işyerlerine sahip çıkacaklar. Ey- lemlerimiz sürecek" diye konuşru. Öte yan- dan KESK, Kamu Yö- netimi Temel Yasa Tasa- nsı'na karşı, Emek Plat- formu bileşenleri ile TÜKODER,TÜDEFve Türkiye Ziraatçılar Der- neği'ni, bugün saat 14.00'te, KESK'e bağh Yapı Yol-Sen Genel Merkezi'nde toplantıya çağırdı.