Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2003 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edirne
TURKIYE
Sinop S 11 Adana B 18
7 Samsun PB 9 Mersin B 19
Kocaelı S 11 Trabzon Y 10 Diyarbakır PB 11
J_ 10 Şanlıurfa PB 12Çanakkaie S 12 Giresun
Irnır B 15 Ankara
bAantsa
A/dın
_B 12 Eskışehir
B 17 Konya
J_ Mardin
6 Siirt
PB 11
PB 10
Denizli B 16 Sıvas
_6 Hakkâri
4 Van
Zonguldak S 9 Antalya B 19 Kars
Yurdun kuzey ve do-
ğu kesımlen parçalı çok
bulutlu, Doğu Karadenız
ıle Doğu Anadolu'nun
doğusu yağışlı. dığer
yerier parçalı ve az bu-
lutlu geçecek Yağışiar
Doğu Karadenızın ıç
kesımlen ıle Doğu Ana-
dolu'nun doğusunda
karia kanşık yağmur ve
kar. yağış alan dığer yer-
lerde yağmur şeklınde
olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Münıh
B
B
B
PB
PB
PB
Y
Y
PH
5
4
3
7
2
2
3
5
?
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
HB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
4
3
11
1
2
5
12
14
Zürih PB 3 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
PB
Y
K
Y
PB
PB
K
PB
-4
11
0
12
10
11
0
24
PB 18
£_^, Parçalı bulutlu Sısl r
" ~ \ Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurlu Sulu kar i Gok gunjltulu
G U N C E L CCrN'EYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
melerin dışarıda tezgâhlandığını Dışişleri Bakan
Yardımcısı Marc Grossman'ın Ankara gündemi ka-
nıtlıyor. ABD, KKTC'deki seçimlerin şaibeli olma-
ması konusunda hükümeti uyarıyormuş!
AB'den sonra seçimde ibrenin iktidar-muhalefet
arasında dengelenmesinden, hatta iktidar lehine so-
nuçlanmasından kaygılanan ABD ile tabii aynı ağzı
kullanan MAT'ın manevralarını Denktaş deşifre etti:
"Seçimler şaibeli olacak diye hazıriıkyapıyortar" de-
di.
Bu saptamayı doğrulayan söylem, eski Dışişleri
Bakanı ismail Cem'den geldi. "Denktaş cephesi
kazanırsa (muhalefetin kışkırtacağı) muhalefet cep-
hesinin seçimi iptal istemiyle Meclis'e yürûyeceği-
ni" söyleyen Cem; "AB, Amerika, Rusya gözlemci-
leri KKTC 'de acımasız bir kampanyayürûtüyor. Türk
hükümeti bu senaryoyu yazan ülkelere karşı tavıral-
malıydı" diye gerçeği vurguluyor.
Tavır almak mı? Bu hükümetle mi? Güldürmeyin
insanı!
• • •
Denktaş'ın talihsizliği, kocaman bir imparatorlu-
ğu batıran Osmanlı paşalannın torunlarının destek-
leyip kışkırttığı ver kurtul havasını dağıtmaya çalış-
ması. Bunlara ve benzerlerine göre Denktaş'ın ne
yapması gerekiyor?
Çözümsüzlüğün temelinde yatan egemen iki dev-
let kavramından, içeriğinden vazgeçmek! Denktaş
ise bu türden baskılara, istemem sizin olsun, sizin
olsun istemem, diyor.
Seçimi kazanmasına çalışılan MAT; anavatanı KK-
TC Meclisi'nde inkâr eden, bugünlerde bile bu söz-
cüğü ağzına almayan bir siyasetçi. Son demeçle-
rinden birinde -Radikal- TC hükümetinden yaban-
cı bir devletin hükümeti gibi, "Türk hükümeti" diye
söz ediyor. Bu kafa, (durmadan soldan sağa, sağ-
dan sola kıvıran bu adama Rum yönetimi nasıl ina-
nacak acaba) hâlâ çözümsüzlüğü Denktaş'ın üze-
rine yıkmaya çalışıyor. öyle ki bu adam, Rum yöne-
timinin "uzlaşmazlığı Denktaş 'a yükleyerek AB üye-
liğine ulaştıklannı görmezden geliyor.
Annan Planı'nın büyük göç hareketlerine olanak
sağlaması söz konusu. MAT hemen, "Annan Planı
gerçekleştiğinde 10-15 yılda 'buralan' Türk dola-
cak" diye tersi bir görüş savunuyor.
Denktaş, bu adama göre Türkiye'yi de esir almış.
Lahey'den sonra Annan Planı'nı kötü gösterip An-
kara'yı soğutmuş. Bu adamın mantığına göre, 70
milyonluk Ankara'nın Annan Planı nedir ne değildir
diyecek kadrolan yok, aklı yok, bilgisi yok, istihba-
ratı yok! Denktaş ne derse kabulll, diyor. Hay aklına
turp suyu sıkılası adam!
• • •
llerleme raporunda Kıbrıs sorununun Türkiye'nin
üyeliğini engellediğini öne süren AB'nin, birkaç gün
sonra toplanacak zirveden sonra yayımlayacağı bil-
diride -lütuf örneği- Ankara'nın sızlanmalarını gide-
receği haberleri geliyor. Lütuf da ne lütuf ama?
AB zirvesi Türkiye ve KKTC'yi bir an önce müza-
kerelere başlayarak Kıbrıs sorununu çözmeye ça-
ğırıyor.
Çağn yine tek taraflı. Yunanistan ve Kıbns Rum
Yönetimi'ne çözüme ortak ol çağnsı yok! Bu tutum,
AB'nin ABD gibi, ödünleri Türkiye'den ve KKTC'den
beklediğini gösteriyor.
Ama lütfen telaşlanmayın, sakin olun. Tek parti ik-
tidarı oldukları için başı dönen, günübirlik AB send-
romu ile sarsılan RTE ile Dışişleri Bakanı Gül, ba-
karsınız, tek yanlı çağrıyı -ilerleme raporuna oranla-
daha yumuşak, daha uygun bulabilirler.
Karşı taraftan söz edilmeyişine şöyle uzaktan de-
ğiniverir ve Kıbns sorununun AB üyeliği için koşul
olmaktan çıktığını bir zafer havasında yineleyebilir-
ler.
Olmaz mı? Bu hükümetle her şey olur!
Türkiye teröre karşı merkez
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - Türkiye, ABD'nin
küresel terorizmle savaşında "mer-
kez iilke" rolü oynayacak. Ulusla-
rarası terorizm ve kitle imha silah-
lan tehditlerine karşı dünyadaki as-
keri yapılanmasını gözden geçiren
ABD, tncirlik Üssü ve Türkiye'nin
oynayacağı rolü arttırmayı hedefli-
yor. Türkiye, bu süreçte Türk hukuk
sisteminin geçerli olacağını belir-
tirken, "NATO'nun gölgelenme-
mesine" de dikkat çekti.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı
Marc Grossman. asker ve dıplo-
matlardan oluşan kalabahk bir he-
yetle dün Ankara'da temaslarda bu-
lundu. Grossman, sırasıyla Dışişle-
ri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi
Uğur Ziyal, Dışişleri Bakanı Ab-
dullah Gül ve Genelkurmay 2. Baş-
kanı Orgeneral İlker Başbuğ ile gö-
riiştü. Grossman, tstanbul'a da ge-
çerek 15-20 Kasım günlerinde bom-
balı saldınlann yaşandığı bölgeler-
de incelemeler yaptı.
Yenl tehdltler
Grossman görüşmenin ardından
basına açıklamalarda bulunurken,
Soğuk Savaş'ın sona erdiğini ve ye-
ni dönemin NATO ve müttefıkleri-
ne "yeni tehditler ve yeni olanak-
lar" sunduğunu kaydetti. Tehditle-
ri terorizm ve kitle imha silahlan
olarak tanımlayan Grossman, "Biz
NATO'daki müttefiklerimizle
birlikte yeni teknolojileri fırsat
oiarak kullanma ve önümüzdeki
tehditlerle daha iyi mücadele et-
mek istiyoruz" dedi. ABD'liyetki-
li, Incirlik Üssü'ne ilişkin bir soru
üzerine de "İncirlik Cssü bir Türk
üssüdür. Geçmişte yaptığımız dü-
zenlemelerin gelecekte de devam
etmesini isfiyoruz" dedi.
Edirulen bilgilere göre Grossman,
ABD'nin askeri yapılanmasına iliş-
kin yeni düşünceleri önceki gün
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Grossman, Istanbul Valisi Güler'le görüşrü. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Grossman: Terorizmle birlikte savaşacağız
İPEKYEZDANİ
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı
Marc Grossman, hem Türkiye'nin
hem de ABD'nin terorizmin kurbanı
olduklanru belirterek, "Terorizme
karşı savaşta sizin yanınızdayız ve
bu savaşı birlikte kazanacağız" de-
di. Grossman. Kıbns'taki seçimlerle
ilgili de ABD hükümetinin Annan Pla-
nı'nı desteklediğini belirterek "Se-
çimlerin,Annan Planı'nın ele alına-
rak görüşmelerin tekrar başlafıl-
ması için bir fırsat olmasını ümit
ediyorum" diye konuştu. ABD Dışiş-
leri Bakan Yardımcısı Marc Gross-
man, Istanbul'da meydana gelen bom-
balı saldınlarla ilgili İstanbul Valisi
Muammer Güler ile Hahambaşılık'a
taziye ziyaretlerinde bulundu. Gross-
man, bombalı terör saldınlanmn mey-
dana geldiği Neve Şalom Sinagogu ile
Ingiliz Konsolosluğu'nu da ziyaret
ederek incelemelerde bulundu.
Türkiye yalnız değil
Valilikte Vali Güler tarafından kar-
şılanan Grossman, "Bu gerçekleştiri-
len saldınlarla işlenen suçun sade-
ce 1stanbullulara değil, bütün insan-
lığa karşı işlenmiş bir suç olduğu-
nu" söyledi. Grossman, Türkiye ile
ABD 'yi bir araya getiren güzel unsur-
lann yaru sıra zor unsurlann da var ol-
duğunu belirtti. Grossman, zor unsur-
lann başında terorizmin geldiğini,
ABD ve Türkiye'nin terörist saldırıla-
ra maruz kalan ve kurbanlar veren ül-
keler olduğunu kaydetti. Grossman,
"Türkiye'ye, terorizmle mücadele-
de dayanışmamızı ve bu mücadele-
de yalnız olmadıklarını, sadece
Türk hükümetine değil,Türk halkı-
na ve İstanbul halkına bu mücade-
lede yanlarında olduğumuzu gös-
termek için geldik" dedi KKTC'de
gerçekleştirilecek seçimleri de değer-
lendiren Grossman, "Kıbns seçimle-
ri, Kıbrıs halkjnın meselesi. Biz
ABD hükümeti olarak bu seçimle-
rin mümkün olduğu kadar demok-
ratik, açık ve saydam seçim olması-
nı istiyoruz" diye konuştu.
NATO'ya dün de Ankara'ya aktar-
dı. Dışişleri Bakanlığı, bu durumun,
"tehditlerin karşılanması. de-
mokrasinin yaygınlaştınlması ve
bölgeye güvenlik ve istikrar sağ-
lanmasında" Türkiye'nin büyük
katkısına işaret ettiği düşüncesinde.
ABP, Asya'ya kayıyor
ABD'nin yeni çalışmasının çok
boyutlu olduğunu, hem NATO'yu
hem de Avrupa güvenliğini yakın-
dan ilgilendireceğini belirten Dışiş-
leri yetkilileri, "Türkiye'nin mer-
kez durumu teyit edilmiş oldu"
dediler. Edinilen bilgilere göre
ABD, özellikle Alman-
ya'ya yığılmış olan 300 bin
kişilik askeri gücünü Doğu
Avrupa, Kafkasya ve Orta
Asya ile Ortadoğu'ya doğ-
ru yaymak amacında. Ro-
manya'da üs kurma çalış-
malannı sürdüren ABD,
Orta Asya'daki askeri var-
lığını da güçlendirme ara-
yışında. Bunu yaparken
ağır top ve tank gibi askeri
teçhizatlar yerine daha ha-
reketli. küçük ama nitelik-
li birliklerin devreye gir-
mesi öngörülüyor. Was-
hington yönetiminin bu
kapsamda Türkiye'deki as-
keri varhğını da arttırmak
istediği kaydediliyor. Ku-
zeyden Keşif Harekâtı'nın
sona ermesinin ardından
ağırlığı azalan incirlik Üs-
sü'nün statüsünün de bu
kapsamda gözden geçiril-
mesi bekleniyor. Türki-
ye'nin de olumlu bulduğu
bu değişikliklerle ilgili 2
önemli uyansı ıse şöyle:
1. Türkiye bir hukuk dev-
leti. Askeri konularda yapı-
lacak her türlü yeni düzen-
lemenin Türk hukuk siste-
mi içinde olmasına dikkat
edilmeli. Asker konuşlan-
ması ya da askeri teçhizat
getirilmesi süreçlerinde
Türkiye'nin kurallan ge-
çerli olmalı.
2. Yeni tehditlerle müca-
delede yeni ka\Tamlara ve
yeni düzenlemelere gerek-
sinim duyulduğu ortada.
Ancak bunlara ilişkin dü-
zenlemeler yapılu"ken NA-
TO'nun merkezi rolünün
gölgelenmemesi gerek.
NATO'nun önüne geçen ve
onu zayıflatan bir süreç ol-
mamalı.
Emekçi
hükümeti
uyaracak
AJVKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emekçiler, bugün ve
yann AKP hükümetinin Kamu
Yönetimi Temel Yasa Tasansı ile
Kuran Kurslan Yönetmeliği'ni
protesto edecek. Ankara ve
Istanbul'da yürüyüşler
düzenlenecek, yurt genelinde ise
vizite ve iş bırakma eylemleri
yapılacak. KESK Genel Başkanı
Sami Evren, sendikanm aldığı
kararlar hakkında bilgi verdi.
Hükümetin Kamu Yönetimi
Temel Yasa Tasansı ile
kamuoyunu yanılttığını belirten
Evren, AKP'nin tasanyı
hazırlarken "değişim"
söylemiyle yola çıktığını, karşı
çıkanlan da eleştirdiğine işaret
etti. Bazı köşe yazarlannın ise
yasa tasansını "devrim" olarak
sunduklannı anlatan Evren,
AKP hükümetinin ise "hantal
devlet" yapısını değiştirmekten
daha farklı planlan olduğunu
dile getirdi. EvTen, "Toplumun
bütün kesimlerinin yapılmak
istenen değişimin nasıl bir
değişim olduğunu, devletin
rolünün nasıl değiştirilmek
istendiğini iyi kavraması
gerekiyor. Hem halk hem de
çalışanları ilgilendiren bu
duruma karşı daha duyariı
olunmah" dedi.
Emekçiler olarak bugün ve yann
tepkilerini ortaya koyacakJannı
kaydeden EvTen, ilk gün
"vizite", ikinci gün ise "iş
bırakma eylemi" yapacaklannı
bildırdi. Evren, Ankara ve
îstanbul'da ise yürüyüşler
düzenleyeceklerini kaydetti.
Evren, tasan ile devletin
"şirketleştirileceğini",
AKP'nin kullandığı kavramlarla
toplumda "kafa karışıklığı"
yarattığına işaret etti.
Çahşanlann nitelikli kamusal
hizmetten yana olduklannı
belirten E\Ten, "Tasan bir
reform değildir. Değişim
uluslararası finans
kuruluşlanmn istediği bir
değişikliktir. Bunda hiçbir
toplumsal yarar yoktur.
Hükümet eğer bir değişiklik
yapmak istiyorsa utanç verici
olan asgari ücrette değişiklik
yapsın. Değiştireceklerse gelir
dağıiımındaki adaletsizüği
değiştirsinler" diye konuştu.
SÖYLEŞİ ATTll İLHAN
11
Gâzi'nin Gösterdiği Yol! I I
• Baştarafı Arka Sayfada
memleketimizi, kendi tarihimizi,
kendi gelenek ve göreneklerimizi,
kendi niteliklerimizi ve gereksinme-
lerimizi almayız. Aydınlarımız belki
bütün cihanı, bütün diğer milletleri
tanır, fakat kendimizi bilmeyiz..."
...İlâç. (çare-i hal) nedir?
âzi'nin önerisi/ "...aydınlarımız,
ulusumuzu en mutlu ulus ya-
payım der, başka uluslar nasıl ol-
muşsa, onu da aynen öyle yapalım
der fakat düşünmeliyiz ki, böyie bir
tasarım hiçbir dönemde başarıya
ulaşabilrniş değildir: bir ulus için
mutluluk oian şey, diğer ulus için fe-
lâket olabilir; aynı nedenler ve ko-
şullar, birini mutlu ettiği halde, diğe-
rini mutsuz edebilir. Onun için bir
ulusa gideceği yolu gösterirken;
dünyanın her türlü biliminden, bu-
luşlanndan, ileriemelerinden yarar-
lanalım; (buraya dikkat!) fakat unut-
mayalım ki, asıl temeli kendi içimiz-
den çıkarmak zorundayız.."
Gâzi'nin uygulama tasarımı/ "...ulu-
sumuzun tarihini, ruhunu, gelenek
ve göreneğini, doğru, dürüst, sağ-
lam bir bakışla görmeliyiz. Itiraf ede-
lim ki, hâlâ ve hâlâ, aydın gençleri-
miz arasında, halkla ve ahaliyle kay-
naşma (tetâbuk) muhakkak değildir.
(Buraya dikkat!) Memleketi kurtar-
mak için, bu iki zihniyet arasındaki
aynlığı durdurmak; yürümeye başla-
madan evvel, bu iki zihniyetin örtüş-
mesini gerçekleştirmek lâzımdır.
Bunun için de, biraz halkın yürüme-
sini hızlandırması; biraz da aydınla-
rın çok hızlı gitmemesi lâzımdır. (Bu-
raya dikkat!) Lâkin halka yaklaşmak
ve halkla kaynaşmak, daha çok ve
daha ziyâde, aydınlann üstüne dü-
• •••
şen bir vazifedir..." (Atatürk'ün Söy-
lev ve Demeçleri, II. Cilt. s. 140-141)
Karar sizin!
Meraklısı zaten, onun ne demek is-
tediğini, çoktan anladı: Tanzimat
'alafrangalığı', 'çağdaşlık' filân değil-
dir ve olamaz; gerçekte, ahaliyi ikiye
bölmüş, birbirini anlayamaz, hatta bir-
birine yabancı bir hale sokmuştur;
bundan çıkmak mı istiyorsunuz, ya-
pılacak şey, aydınlarla halkın özdeş-
leşmesi, çağdaşlığı ilmin kılavuzlu-
ğunda, kendi içinden üretmesidir.
Yalnız dikkat! Gâzi'nin sözlerinde,
zamanın 'seçkinci ve alafranga' ay-
dınlarına yöneltilmiş, son derece cid-
di bir eleştiri açıkça görülüyor; zaten
son cümlesinde, 'halka yaklaşmak
ve halkla kaynaşmak, daha çok ve
daha ziyade, aydınlann üstüne dü-
şen bir vazifedir' derken, altını ka-
lın kalın çizmiş! Sebebini anlamak çok
zor değil, çünkü Gâzi'nin düşüncesi-
ne göre, 'bu memleketin sahibi ve
efendisi, hakiki müstahsil (üretici)
olan köylüdür', yâni halktır; dikkat
isterim, Mustafa Kemal Paşa, 'haki-
ki üretici olan' diye ekleyerek, ağırlı-
ğı emeğe ve emekçiye verdiğini bel-
li etmiştir; bilindiği gibi, o zamanın
kırsal Türkiye'sinde, işçilerden ya da
işçi sınıfından söz etmek, gerçekçi ol-
mazdı pek!
İyi de, birdüşününüz; Gâzi'nin Cum-
huriyet'in ilan edileceği yıl, çağdaşlaş-
ma yolunda Türk aydınlarına önerdiği
tutum ve davranış, onun tasarladığı gi-
bi uygulanmış mıdır, yoksa vefatından
itibaren, ulusal ve yaratıcı çağdaş uy-
garlık sentezi bırakılıp, yeniden Tan-
zimat'ın 'Batıcılığına' -yoksa 'batırıcı-
lığına' mı desek?- dönülmüş müdür?
Karar sizin!
Yılmaz ve bakanlara Yüce Divan yolu• Baştarafı 1. Sayfada
milletin alın terini sömüren-
lerin başlan önüne düşüyor.
Bu gerçek bize hem geçmişi,
hem geleceği gösterecekrir"
dedi. CHP lideri Deniz Bay-
kal da grup toplantısında inti-
kam peşinde ohnadıklannı, ge-
leceği güven altuıa ahnak iste-
diklerini söyledi.
Genel kurulda önce Halk
Bankası'nın zarara uğraması-
na yol açtıklan gerekçesiyle
eski Başbakan Yardımcısı Hü-
samettin Özkan ile eski Devlet
Bakanı Recep Önal hakkında
soruşturma açıhnası isteminin
yer aldığı önerge görüşüldü.
Özkan ve Önal, söz haklannı
kullanmak için genel kurula
gehnedi. Enerji ihaleleriyle il-
gili olarak haklannda soruştur-
ma komiyonu kurulması iste-
nen iki eski ANAP'lı bakan
Cumhur Ersümer ve Zeki Ça-
kan ise genel kurula gelerek
konuştu. Türbank ihalesiyle il-
gili olarak haklannda soruştur-
ma açılması istenen eski Baş-
bakan Mesut Yılmaz ile eski
Devlet Bakanı Güneş Taner ise
kendilerini savunmak için ge-
nel kurula gehnedi.
Retler çok düşük
Halk Bankası ile ilgili öner-
genin oylamasında soruşturma
komisyonu kurulması istemi,
17 ret oyuna karşılık 409 oyla
kabuledildı. lOmilletvekiliçe-
kimser kalırken 2 oy da boş
Mesut Yılmaz Güneş Taner Hüsamertin Özkan Recep Önal Cumhur Ersümer Zeki Çakan
çıktı. Ersümerve Çakan'ınhe-
def almdığı Enerji Bakanlığı
ihaleleriyle ilgili sorıışturma
önergesi oylamasında 418 mil-
letvekili kabul oyu kullanırken
11 ret, 7 çekimser oy kullanıl-
dı, 2 oy da boş çıktı. Türkbank
ihalesiyle ilgili olarak Yılmaz
ve Taner'in hedef alındığı
önerge ise 4'e karşı 388 oyla
kabul edildi. 395 milletvekilı-
nin katıldığı oylamada, bir mil-
letvekili çekimser kalırken 2
oy da boş çıktı.
Kurulacak soruşturma ko-
misyonlannın raporlannı iki ay
içinde TBMM'ye sunması ge-
rekiyor. Bu sürede çalışmalar
tamamlanamazsa iki aylık ek
süre veriliyor. Yüce Divan'a
sevk karannm verilmesi için
genel kurulda yapılacak oyla-
mada üye tamsayısının salt ço-
ğunluğunun (276) oyu gereki-
yor.
AKP'li Hüsnü Ordu, Öz-
kan'ın, HalkBankası'ndan so-
rumlu olduğu 1997-2000 yılla-
n arasında bankanın takipteki
alacaklanndaki artışa dikkat
çekti. Bankanın alacaklannın
İ 997 yılında 12 trilyon lira ol-
masına karşın 98'de 53 trilyo-
na yükseldigine dikkat çeken
Ordu, soruşturma izni verilme-
mesi ve savsaklama nedeniyle
bankarun zararlannın artrığını
söyledi. AKP'li Fahrettin
Poyraz da banka kredilerinin
yüzde 80'inin 10 gruba kullan-
dınldığına dikkat çekti. Özkan
döneminde takipteki alacakla-
rın 12 trilyondan 1 katrilyona
yükseldiğini vurgulayan Poy-
raz, 2003 yılı sonu itibanyla bu
rakamın 5.5 katrilyona ulaştı-
ğını kaydetti.
Enerji Bakanlığı ihaleleriyle
ilgili olarak verilen soruştur-
ma önergesi görüşmeleri sıra-
sında söz alan AKP'li Enver
Yılmaz, "Ersümer, en azın-
dan nıahkûm olan BOTAŞ
yöneticileri kadar sorumlu"
dedi. CHPh Kemal Kılıçda-
roğlu da "usulsüz işlemlerin
altında imzası olanlann par-
lamentova ve halka hesap
vermesi gerektiğini" söyledi.
Ersümer ve
Çakan kürsude
Cumhur Ersümer kendini
savunurken yolsuzluk komis-
yonu rapomnun "husumet-
ten doğduğunu ve toptancı
bir bakjş açısı taşıdığım"
söyledi. "Bakanlığı döne-
minde jandarma tarafından
6 ay dinlenmesine karşın
hakkında gayri kanuni hiç-
bir şey bulunamadığım"
kaydeden Ersümer, yaptığı
tüm işlerin yasaya uygım ol-
duğunu savundu.
Siyasetçi
siyasetçiyi yargılıyor
Ersümer, konuşmasının so-
nunda "siyasetçinin siyaset-
çiyi suçlayamadığı, soruştu-
ramadığı bir anayasa orta-
mı hazırlanmasım" istedi.
AKP sıralanndan parlamento
dışı kalmalan anımsatılarak
laf atıhnası üzerine Ersümer,
"Sizin de ne zaman ne hale
geleceğinizi Allah bilir" kar-
şıhğını verdi.
Zeki Çakan da "attığı her
imzanın arkasında olduğu-
nu" söyledi. Çakan, "Boş ka-
sa alındığı iddia edilen göre-
vimi teslim ettiğim 18 Ka-
sım 2002 tarihinde Enerji
Bakanı Sayın Hilmi Güler'e
1 katrilyon 755 milyar nakit
para bırakılmıştır. BO-
TAŞ'ın yaptığı ve Enerji Ba-
kanı Sayın Hilmi Güler'in
açıkladığı anlaşma, iddia
edildiği gibi dönemimizde
BOTAŞ tarafından yapılan
anlaşmayla Türkiye'nin ile-
ride yeni düzenleme yapma
hakkının ortadan kaldırıl-
mamış olduğunun en açık
örneğidir" dedi.
AKP'li Münir Erkal,
Türkbank önergesi üzerinde
söz aldığında "Bu ihale rüş-
vet, zimmet, politik dolandı-
rıcılık ve emniyeti suiistimal
gibi politik yozlaşmanın
toptan yaşandığı bir ihale-
dir. Kirli ilişkiler yumağın-
da rant kavgası yaşanmış-
tır" dedi. CHP Grup Başkan-
vekili Haluk Koç, "Kayıp
trilyon davasında adı geçen-
lerden bazıları şimdi bakan
ve millenekili. Bu kişilerin
şimdi burada soruşturma-
lar için oy kullanacak olma-
sı vahim bir hukuk dramı-
dır" dedi.