25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5KVFA 4- CUMHURİYET 30 KASIM 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE stanbul 14 Sinop B 14 Adana B 22 Wrne 11 Samsur B 15 Mersın PB 21 Cocaeli S 1S Trabzon PB 15 Diyarbakır S 13 Canakkale > 13 Giresun PB 15 Şanlıurfa B 17 brir 18 Ankara S 12 Mardin Ma-ıisa _ > 16 Eskişehır S 13 Siirt > 19 Konya/.ydın S 13 Hakkâri PB 17 Sıvas S 11 Van PB ;cr»guldal< PZ 1 2 Antalya Y 21 Kars 'arçalı bulutlu Yurdun batı kesmlen t le Doğu Anadolu' nun do- ğusu parçalı çok bulutlu Marmara'nın batı&, Ege k yılan ıle Batı Akderız kı- yılan yağmur ve sağarıak yağışlı, dığer yerter az bu- lutlu geçecek. Marma- ra'nın doğusu ıle yurdun ıç ve doğu kesımler sa- bah saatlefinde yer yer sıslı geçecek. Hava sı- caklığında onemlı bır de- gışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı K 4 Berlın Y 9 Moskova B _B 4 Budapeşte Y 8 Aşkabat PB 12 Stockholm Y 7 Madrıd Londra Y 8 Viyana Y 11 Astana K -10 Amsterdam Y Brüksel 8 Betgrad Y 8 Taşkent PB 11 ^~ B~8Y 12 Bakû Pans Y 11 Sofya Y 11 Roma Y 7 Bışkek PB B 15 Tiflıs B Bonn Y 9 Atına Y 18 Kahıre PB 23 Münih B 6 Zürih B 5 Şam PB 17 k Çok bulutiu • • > Yağmurtu jkar . Gök gü'ûltıjlıj CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştanfı 1. Sayfada Bu seçh sadece bir iktidan işbaşına taşıyacak se- <?m değil. 3u seçim KKTC'nin geleceğini saptayacak lirseçim. Kıran kranabir rnücadele aylardır sürüyor. Kimile- r sanıyoni, 14 Aralık günü Başbakan Derviş Eroğ- lu'nun parisi jBP'ye, Serdar Denktaş ın partisi D- F'ye verilcek oylar, AB'nin ABD'nin -malum neden- lerte- SOTUTIIU uk dışı bırakmayı istediği Cumhurbaş- lenı RaufDenktaş'a verilmiş olacak. Kimileri >anr/or ki, Denktaş'ın KKTC'devedışında- h mücadeleshe katkı sağlamak, Denktaş'a kayıtsız cestek sajlamak anlamına geliyor. Yok, ha\ır. Destek KKTC'nin geeceği ite ilgili. Türk toptumunın Kıbns Rum yönetimirde azınlık durumu- rBdüşmenesi, bağımsızlığıni, özgürlüğünü koruma- s ve.. elbeteTürkiye'nin ulusal yaraıiannı savunmak- li doğrudjn bağınttlı. Ne yazir ki; KKTC muhalefeti bugüne değin bu te- rnel nederiere yanıt vermekten uzak, doğrudan dışa bağımlı, dş destek yörüngesinde hareket eden poli- tkalar izleJİ. Hâlâ izleyeceğini gösteren davranışlar ssrgiliyor. Oysa bL iki partiye verilecek oyar, Rauf Denktaş'a zorunlu destek; sadece Cumhurbaşkanı'nın saygın ki- şliğine, oiunla biriikte savaşan Eroğlu'na, Serdar Cenktaş'a değil... Savunduklan ilketere, bağımstzlığa, iki dil ve dinden, iki ayn mitetten oluşacak, iki toplumu eşit düzeyde tutacak orakbir devietin oluşmasına çalışanlara... Ve... Kıtns Türk toplumunun geleceği ile ilgili vaz- geçilmez koşullara verilmiş olaca*. 14 Aralık'ın olası sonuçlannı Rauf Denktaş'ın veya Denktaş'ı destekleyenlerin ya da desteklemeyenlerin zaferi diye yorumlamak da olanaksız. 14 Aralık'taTürk toplumu ya bağımsız, eşit, iki böl- geli bir de/lette yaşamayı seçecek ya da azınlık bir toplum olmanın yollannı açacak olası gelişmeleri yeğ- leyecek. • • • RTE'nin katıldığjı KKTC'nin 20. yıldönümü törenle- rindeTürktoplumijnayaptığı açıkıamalar, kuşku yok, ulusal davayı savunanlan güçlendirdi. Fakat.. evet fakat, kuşku tohunlan atan kimi söy- lentileri de RTE yaJanlamadı. öncelikle RTE'nin poli- tik zikzaklannı bilenler, Lefkoşa'da söylediklerini bir başka başkentte değiştirebileceğini içeren kaygılan dıle getirdıler. Lefkoşa'da kapalı kapılar ardında RTE'nin (Fullb- right -Amerikan-, Britısh Council -Ingiliz-AB gibi) dış kaynaklardan beslenen, dış kaynaklar doğrultusun- da hareket eden KKTC muhalefetine; "...Kıbns milli politikamız olabilir ama, AB de milli politikamız. Endi- şetenmeyin..." dediği, o gün bugündür yalanlanma- dı. Böylece RTE, Kıbns karşısına AB'yi koyuyor. • • • Bülent Ecevit, Aydınlık dergisinin "Medyada birkı- sım köşe yazarian, Kıbns 'ı Türkiye'nin başının derdi gi- bi gösteriyoriar ve Annan Planı'nı kabul edelim, vere- lim de kurtulalım diyoriar" sorusunu şöyle yanıtladı: "Bu tür çevreler (Mütareke basını demiyor ama) Türkiye'de daima olmuştur. Kurtuluş Savaşı öncesin- de de, Kurtuluş Savaşı sonrasındada. Ama bunlan da- ima geride bırakatildik." • • • KKTC üzerine kurgulanan oyunlan topluca görebil- mek, anlayabilmek için KKTC'de yıllarca bakanlık, Meclis üyeliği yapan Fuat Veziroğlu'nun yayımladı- ğı "Annan Planı ve Yalan Makinalan" başlıklı kitabı okumak gerekiyor. örneğin, özellikle 12 Eylül döneminde askerlerin emrinde Dışişleri Bakanlığı görevındeyken KKTC'nin ilan edilmesine önayak olduğunu bugün onurla açık- layan, ne ki, Annan Planı'yla teslimiyetçiliğe yelken açan llter Türkmen'le, marifetleri anlatılan ver-kur- tulcularia ilgili sayfalardaki saptamalar, ilginç olmanın ötesinde bütünüyle gerçek. Türkmen'i (ve benzeıierini, ver-kurtulcu tayfasını) "harekete geçiren saikleri" yazan Veziroğlu, okunma- sı gereken bu yapıtıyla gerçeklerı belgeliyor. AL GÖZÜ1NI SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Tekelonya Cumhuriyeti • Baştarafi Arka Sayfada O sırada Bedii Faik'ın yüzünde nasü bir ifade be- lirmişse. öteki polis can havliyle söze giriyor, "Mesela bir pasaport kaydı, bir giriş-çıkış damgalı belge size yeter- lidir." Sonra ne mi olmuş, ta- bii olay açığa çıkmış ama roman yeterince satmış. Bu kıssadan hisseden son- ra gene biı başka bayram geyiğine dönelim, efen- dim bu Dijitûrk'ten ya- yımlananbir diziden, şöy- le, kırk yaşlannda bir adam, büyük bir nostajiye kapılıp çocukluk evini bu- luyor. A, bir de bakıyor ki. komşu kadın yaşıyor ama pekbiryaşlanmış. Hemen kadının yanına gidip ken- dini tanıtıyor, kadın adarru tanınuyor, adam utana sı- kıla devam ediyor, "Ha- brlamadmız nıı, siz bana cinsclliği Uk öğreten ki- şisiniz, o günü hiç unut- mam, ama size karşı bü- yük bir terbiyesizlik ya- pıp kapryı çarpıp gitmiş- tim. Lütfen beni bağış- layın." Yetmış yaşlannda gösteren kadın. "Unuttn- ğum pek çok şey gibi bu da uçup gitmiş" dıyor a- ma hafiften gözlenni knpmaya, cilve yapmaya başlıyor. Tam o su^da yan odanın kapısı açılıyor ve ellı yaşlannda, endamı pek yerinde bir kadın içe- ri giriyor. Ve anında ada- mı tanıyor: "Bu o küçük oğlan." Adam da yaptığı yanlışı anlıyorve özür fas- lından sonra hâlâ çekicili- ğini koruyan kadına bir- likte olmayı teklif ediyor. tşte tam o sırada dışandan bir korna sesi d^iıluyor, spor bir araba ıçinde yir- mili yaşlannda genç bir adam. Kadın pencereye yaklaşıp arabadaki adama el salhyor ve diğerine dö- nüp, "Kusura bakma," diyor, "artık lark yaşm- dakilerle ilgilenmiyo- rum." Dizide de olsa, böyle söyleyebilen bir kadını, doğrusu birlikte diziyi iz- leyen tüm hanımlar pek bir sevdik ve derin bir iç geçirdik. Son tatil günü- nüz, yann iş var, kolay gelsin. seyreyleisil(5 yahoo.com isilozgenturk(â superonline.com Eylemi yapanlar Ladin yandaşıB Baştarafi 1. Sayfada Uzerinde sahte pasaport bulu- nan mılıtanın Y.P. olduğu kesin- leşti. Malatya'nnı Pötürge ılçesin- de 1974 yılında dünyaya gelen Y.P.'nin Istanbul'da yaşadığı ve çevresinde "PötürgeliYusur' di- ye tanındığı öğrenıldi. 4 gün ön- ce yakalanan Y.P."nm uzun süre Afganistan'da savaştığı. burada El Kaide mihtanlannın denetımıne girdiği ve Türkiye"deki eylemler için eğitımden geçınldiğı belir- lendi. Y.P.'nın. Şışli'deki smagoga yönelik eylem için, "15 gün bo- yunca cadde ve sokaklarda ke- şifte bulunduğu, intihar eylem- cisinin bötgeye sevk edilmesin- de mihmandar olduğu, hangi yolun açık, hangisinin müsait olduğu konusunda yol gösterdi- ği, eylem için talimatı verdiği ve bu sırada da gözcülük yaptığı'' behrlendı. Y.P.'nin, eylemin arduı- dan taksiy le bölgeden uzaklaştığı, örgüt mıhtanlannın bulunduğu hücre evınde 4 eylemin de gerçek- leşmesıne kadar gızlendiği ve özel araçla Van'a gıderek fcan'a çıkış için hazırlık yaptığı anlaşıl- dı. Sorgusunda eylemlerin planla- yıcılan ile ilgili önemli bilgıler veren Y.P., polisin "Hangi örgü- te bağlısınız" sonısuna ise "Usa- me bin Ladin'in adamlarıyız" yanıtnıı verdi. Bombalı eylem zincirinin ilk halkasmı oluşturanY.P.'nin yaka- lanması, intihar saldınlannın ar- dmda El Kaide ve onun Türki- ye'deki uzantılan olduğuna iliş- km polisteki kuşkulan gıderdi. Y.P.'nin ifadeleriyle "Türk El Kaide'si"nin yapılanması konu- sunda ciddi bulgulara ulaşan uz- manlar, katliam organizasyonu- nun çatısuıı çözdü. Polise gore "Eylemleri El Kaide nin Tür- kiye'deki hücreleri gerçekleş- tirdi. Bu hücreler Islamın en bağnaz ve en radikal düşünce sisteminden referans alan Va- habi-Selefi idelojisine bağlı. Bu ideoloji kendilerinin dışında taerkesi kâfır ilan ediyor. Yani bunlar El Kaide'nin Türki- ye'deki uzantılan... Eylemleri yapanlann Türkiye'deki şeriat- çı gruplarla bir organik bağı henüz saptanamadı. Zaten din- ci örgütler isimle yola çıknıaz- lar. Sonradan onların ideolojik yaklaşımlanndan bir tanımla- ma yapılır.Yani yakıştırıhr... Bu eylemler için de alt örgüt çık- mayabilir. Bu konuda isim de yok. İsim olursa uydurma bir örgüt olur." Yfizde 90 deşifre edildi Güvenlik yetkılileri, Y.P.'nin anlatımlanyla ilk olayın aydnıla- tıldığını, dığer saldınlann plan- lavıcılan, uygulayıcılan ve des- tekçilenyle ilgili de önemli bilgı- ler elde edüdiğinı, "yan unsur- ları"nın yakalandığını söyledi- ler. Denevimli bir terör uzmanı, soruşturmada elde edilen sonuç- lan şöyle özetledi: • Y.P. tepe adam değü Organı- ze edenleTİe bağlantılı. Konuya yakın. Kendısi El Kaide militanı olduğunu kabul etti. Bağlantılan da onu gösteriyor. Diğer 3 eylem- le ilgili ele geçinlen 'yan unsur- lar' da Ladin'in adamlan olduğu- nu itıraf ettiler. • Eylemle ilgili lOOkişininbil- gısıne başvuruldu. Bu organizas- yonda da bu kadar kişinin olduğu tahmın edihyor. Tutuklananlann bırbolümü Beyıt el Imam (îmam- lar Birliği) üyesi. Ancak örgütün ve bu kişılerin eylemle dırekt ba- ğı yok. Çoğu bilmeden yardım et- miş. • Organizasyonun Hızbullah'la organik bağı da henüz saptana- madı. Zaten Türk Hızbullahı'nın El Kaide ıle ideolojik aynhğı var. El Kaide Vahabı-Selefi ıdeoloji- sıni kabul ediyor. Y.P.'nin bazı ya- kınlanmn Hızbullah bağlantısı var. Kendisinin saptanamadı. • Organızasyon büyük ölçüde, yani yuzde 80-90 aydınlatıldı. Üst tepesınde 15-20 kişilik bir grup var, bü\r ük bölümü Afganistan'da savaşmış. eğıtilmış Planlayanlar bunlar... El Kaıde'den ilham al- mışlar. Bunlardan 4-5 kışi dışan sahte pasaportlarla kaçtı. Arala- nnda,\zad Ekinci de var. Yani de- şifre edildiler. Bir şekilde bulu- nacaklar. • Yapılanmayı tamamen çöz- mek gerekiyor. Yani kılcal damar- lara inmek gerekiyor. Bunun için çalışmalar devam ediyor, kısa sü- rede sonuç almayı hedeflıyoruz. • Başka bombalı araçlar oldu- ğu konusunda bir bılgi yok. Yeni eylem tahmin etmiyonız. îçîşleri raporu önemsemedi ECEVİT KILIÇ ÖZGÜR ERBAŞ lstanbul Terörle Mücadele Şube- si tarafindan saldınlan gerçekleş- hrdiklen belirlenen lmamlar Birli- ği örgütü yöneticileri ve üyelerinin takip edilmesi için 2002 yılında ha- zu"lanan raporun İçişleri Bakanlığı tarafindan göz ardı edıldiğı ortaya çıktı. tçişlen Bakanlığı'na gönde- rilenraporda, "Bu kişilerAfganis- tan ve Pakistanda aldıklan eği- tim sonucu tüm silahlan kulla- nabiliyor,bütün patlayıcüar hak- kında bilgileri var. İleride ülke- mize yönelik eylemlerde buluna- bilirler" denildi. lstanbul polisi 2002'de düzenle- diği iki ayn operasyonda tmamlar Birliği ve Selefiler Orgürti yöneti- cilerini yakaladı. Daha sonra tmamlar Birliği örgütününTürkiye Sorumlusu Ali Üzüm ve Selefile- rin üderi Aytaç Polat'ın da arala- nnda bulunduğu 31 sanık iki ayn davada tstanbul DGM'de yargılan- maya başlandı. Ancak, sanıklar Türkiye'de eylemlen olmadığı için beraat etti. Hemen ardından tstîin- bul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi, bu kişiler ve ör- güt hakkında raporhazırladı. Rapor bu kişilerin yeniden izlenmesi için DGM'ye gönderildi. Takip izninin çıkmaması üzerine şube, bu kez ra- poru Emniyet Genel Müdürlüğü aracıhğıyla tçişlen Bakanlığı'na gönderdı. İçişleri Bakanlığı'nın göz ardı edip cevap vermediği ra- porda, beraat eden bu kişılerin Çe- çenıstanve Bosna Hersek'te savaş- tığı,Afganistan ve Pakistan'daki ts- lamcı terör örgütlerininkamplann- da askeri eğitim gördükleri belirtıl- di. Ortadoğu'dakı medreselerde eğitim aldıklan da ifade edilen ra- porda, örgüt üyelerinin her tiirlü Yaşamgıderek normak dönüyor Neve Şalom Sinagogu'nun bulunduğu Büyük Hendek Sokak'a saldırmın gerçekleş- tiği 15 Kasım'dan bu yana uygulanan tecrit, yıkım kara- n alınan 9 binanın bulundu- ğu alana çekildi. Esnaf. gü- venlik şeridinin daraltılması- nın ardından onarım işlemle- rini tamamiayan işyerlerini açmaya başladı. Yurttaşların sokağa girişine dün sabah iti- banvla izin verildi. Şişü'deki Bethlsrael Sinagogu'nun bu- lunduğu sokak yaya trafiğine açıldı. tngiliz Konsoioslu- ğu'nun bulunduğu Meşruti- yet Caddesi ise hâlâ polis ta- rafindan kapalı tutuluyor. (EBRU ERDOĞÂN) patlayıcı hakkında bılgi sahıbi ol- duklan anlatıhyor Raporda. "Be- raateden sanıklar Bosna Hersek, Çeçenistan ve Afganistan'da sa- vaş eğitimi aldılar. Bütün silahla- rı kullanabiliyorlar. Hepsinin ekonomik durumu çok iyi olup aralannda şirket sahibi olanlar bulunmaktadır. Aldıklan askeri eğitim nedeniyle hepsi ölümü gö- ze almaktadır. tlerde ülkemize yönelik eylemlerde bulunabüir- ler" denildi. Raporun hazu"landı- ğı dönemde Emniyet Müdürlüğü Yarduncıhğı yapan ancakAKP hü- kümeti tarafından "pasif göreve" alman üst düzey emniyet yetkihsı, savaşmayı öğrenen bu kişilerin kendilerini "Rambo" gibi hisset- tiklerini belirttı. Örgüt üyelerinin gözaltına alındığında uzman polis- lerce psikolojik durumlannın da m- celendiğini söyleyen emniyet yet- blisi, bu teröristlerin REFÂHYOL hükümeti döneminde Çeçenistan ve Bosna Hersek'te savaştıklan için kahraman ilan edildiklerini anlattı. Teröristlerin SeleFılik mezhebi et- rafinda örgütlendiğini söyleyen üst düzey emniyet yetkilisi, "Rapor- da, bu kişilerin aldıklan askeri eğitimin boyutlannı ortaya koya- rak yann öbür gün dönüp bizi de vurabileceklerini anlattık. Ama rapor ciddiye aunmadr dıye ko- nuştu. Yurtdışında sa\f aştıktan son- ra Türkiye'ye dönen bu kişilerin "kazandıklan yeni arkadaşlany- la" ılişkilerine de değinen yetkili şöyle de\-am etti: "Bu kişiler bir- likte savaşıp birlikte havatta kal- dılar. Onların daha fazla bir bağ- lantıya ihtiyaçlan yok." 18 kişilik ekibin kaydı poliste vardı ÖZGÜR ERBAŞ Şışli'deki Beth tsrael Sinago- gu'na yönelik bombalı saldın ön- cesi istihbarat çahşması yapan ve eylem emnni veren lmamlar Bir- liği Örgutü yöneticisi Y.P., "Ana- yasal düzeni silah zoruyla yık- mak" suçundan tutuklandı. Y.P., savcılık ve mahkemedeki ifadesin- de, 4 eylemin de yöneticisi olduğu tmamlar Birliği örgütü tarafindan yapıldığını söyledi. Aynca, eylem- len gerçekleştirdiği belirlenen 18 kişilik ekibin kayıtlanmn daha ön- ceden poliste bulunduğu ortaya çıktı. Y.P.'ye, dün sabah erken saatler- de Şışli'deki olay yerine götürüle- rek tatbikat yaptmldı. Önce sina- gog içinde ifadesi alınan zanlı da- ha sonra eylemin yapıldığı sokak- ta, saldında kullanılan kamyonetin geliş yönünü gösterdi. Sahte pasa- port ve kimlikle 25 Kasım'da Ağ- n'dan yurtdışuıa kaçmaya çalışır- kenyakalananY.P.'nin. "saldın ey- lemi öncesinde Beth tsrael Sina- gogu ile ilgili istihbarat çalışma- sı yaptığı, eylem günü de diğer eylemcilerle birlikte olay yerine giderek eylemin başlama talima- tmı verdigi" tespit edildi. Y.P. da- ha sonra gözamndaki 2'si kaduı 5 kişiyle birlikte lstanbul DGM'ye sevk edildi. Önce 5 kişiyi sorgula- yan cumhuriyet savcısı. bu kişilen serbest bıraktı. Savcı daha sonra 2.5 saat süreyle YP.'nin ifadesini aldı. Savcı, Y.P.'yi TCK'nin 146 maddesinın birincifikrasındadü- zenlenen "Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmaya çalışmak" su- çundan tutuklanması için mahke- meye sevk etti. Mahkeme deY.P'yı aynı suçtan tutukladı. Afganis- tan'daki El Kaide kamplannda eği- tim gördüğünü belirten Y.P.. "Ey- lemleri biz gerçekleştirdik. An- cak, ben yalnızca Beth lsrael Si- nagogu'na yönelik eylemle ilgüi- yim" dedi. Polis. 4 eylemi İmam- İar Birliği üyesi 18 kişilik grubun gerçekleştirdiğini tespit etti. Bu ki- şilerin hepsinin daha önce irticai faaliyetler nedeniyle gözamna alm- dığı ve poliste kayıtlanmn bulun- duğu ortaya çıktı Bilgı amacıyla Y.P.'nin çok sayıda akrabası ve ya- kını da gözaltına aluıdı Örgüde l)ağlaııtı PakiştaııMa kuruldu MAHMLT ORAL BİNGÖL - İstanbul'da bombalı saldınlan gerçekleştirenler arasında yer alan Bingöllü Mesut Çabuk ve Azad Ekinci'ninPakistan'daki Isla- mabad Üniversitesinde birlikte okuduklan ve El Kaide'yle burada bağlantıya geçtikleri öne sürüldü. Şişh'deki Beth tsrael Sinagogu'na intihar saldınsı düzenleyen Çabuk ile eylemlerin düzenleyicilerinden Azad Ekinci'yle ilgiü ilginç iddi- alar ortaya atılıyor. Ekinci ve Ça- buk'a yalan kaynaklar. ikisinin de Pakistan'daki İslamabad Üniversi- tesi'nde din eğitimi aldığmı öne sür- düler. Çabuk'un El Kaide'yle ya- kmlaştığı iddia edilirken tran'a ya- kın olanTürk Hizbullahı'nı ise "kâ- fir" olarak nitelediği ileri sürüldü. Teröristlerin El Kaide'yle Pakis- tan'da bağlantı kurduğunu savunan kaynaklar, sayılan kesin olarak be- lirlenemeyen onlarca Bingöllünün islamabad Üniversitesi'nde eğitim gördüğüne dikkat çektiler. Saldn"- ganlar ve aileleriyle ilgili haberler ise kentte rahatsızlık uyandudı. tHD, KESK, DEHAP gibi siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlanndan oluşan bloktan yapılan açıklamada, Hizbullah'uı geçmişte göz yumul- ması nedeniyle kontrolden çıktığı savunuldu. Neve Şalom Sinago- gu'na düzenlenen saldınyı gerçek- leştirdiği beürlenen Gökhan Elal- tuntaş'ın amcası Şevket Elaltun- taş, yeğeninin kurban seçildiğim söyledi. YeğenininAçıköğrerim Fa- kültesi'ni kazandığmı ve evlılik ha- zırlığı yaptığuıı anlatan Elalnıntaş, şöyle konuştu "Böylesi bir hazır- hk içinde olan bir insan nasü böy- le bir eylem yapar. tstanbul'a iş- yeri açmak için gitmişti. Kimliği- ni kaybettiği için ünrversiteye ka- yıt yaptıramıyordu. Pasaportunu istedi. Saldırüardan bir gün ön- ce babasıyla görüştü, bayramda Bingöl'e gelebilmesi için bilet ayarlamasmı istedi." Yeğeninin ı- laç verilerek şuurunun zayıflatıldı- ğuıı savunan Elalnıntaş, ailelerinin Hızbullah'la bağdaştmlmasma çok üzüldüğünü söyledi. Elalnıntaş, "Yeğenim Gökhan'ın böylesi bir Uişkisi hiç olmadı. Bırakın Hiz- bullah'la bağlantınuz olduğunu, bu örgüt tarafindan tehdit bile edildik. Hele Çeçenistan, Bosna- Hersek veya tran gibi ülkelere gi- dip eğitim aldığryla ilgili bilgiler tamamen yanhş" dedi GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Çoğu 'F ile başlayan bu değerlerin başında fut- bol gelir. Portekiz'de yerel müzik fado ile devam eder. Hemen yanına da dini bir motif eklenir! lstanbul olayları, benzer durumun bizim ülkemiz- de de olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Futbol; bundan yakınan kişiler de dahil olmak üzere, büyük çoğunluğun en çok ilgilendiği spor dalı. Gerçi, giderek sektörleştiği de söylenebilir a- ma, sonuç olarak yaygın bir sporun beraberinde ekonomik, sosyal bir dizi değişimi getirmemesi de olanaksız... Futbol derken konumuz, Türk futbolundaki geli- şim, dalgalanma, beklenmedik başarılar-başansız- lıklar değil. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her şeyi bir kenara itip futbol takımlarırnızın UEFA katında hakkını aramak için kollan sıvaması. llgilen- meli mi? Evet. Ama, terör olayının onlarca boyutu ortada dururken sadece futbol yanını öne çıkarma- sı kabul edılebilir mi? Hayır... Günterdır terör ve öteki ülke sorunlan konusun- da Türk medyasının karşısına çıkmayan Erdoğan, son 4-5 gününü neredeyse sadece futbol konusu- na ayırdı. önceki akşam da kulüp yöneticilenyte il- gili siyasileri, fınal yenilgisinden sonra teselli madal- yası almaya gelen takım 11 'ı gibi arkasına dizıp uzun uzun görüşlerıni aktardı. Kendisi de yeni kavramış olmalı ki, UEFA'nın kurallarını öğrettı. İlk günkü es- ip gürlemesinden, "Blair'f ararsoranm, Berlusco- ni biraderim, bu ne iş derim" havasından biraz sıy- nlmış, hukuksal zemindeyapılacaklardansözetti... Ucuz atlattıkl Erdoğan, ayağına futbol topunu almış, kafasında ayağında oynatırken, Avrupa da bizi başka biçim- lerde oynatıyor. Söylemesi gerçekten acı ama, usul usul AB'den dışlanıyoruz... Dün sözünü ettiğimiz Avrupa Konse- yi'nin kararı Erdoğan'ın ilgı sahasında değil. Çün- kü, futbolla ilgisi yok! Avrupa Konseyi Genel Sekreten Walter Schvvim- mer, kurumun bütün personeline hitaben şu kısa mesajı yayımladı: "Geçen hafta Türkiye'de meydana gelen terörist sa/dırı/ar nedeniyle bu ölkede yıl sonuna kadar ya- pılması planlanan, önceden öngömlen bütün top- lantılar ertelenmiştir." Türkiye'nin öteki F'leri de futbolun gölgesinde kalmasın... Ikinci F, yani dinin siyasete alet edilme- si çok yeni bir şey değil. Ancak AKP iktidan döne- minde din, siyasetten öte ülkeyi sarsan terör olay- lannınsoruşturulmasındadadeğışikbıçimlerdekul- lanılır oldu. AKP iktidan hâlâ terörün adını koyamı- yor. Başına bir şey getirmeyin diyor! Yayın yasağı nedeniyle lstanbul olaytarıyla ilgili ayrıntılı haberler vermek olanaksız. Ancak resmi açıklamalarda adı verilen kişilerin geçmişlerine bakıldığında, etrafı- mızdaki coğrafyada rejimleri değiştirme hedefi olan, bu yolda Islami değerleri kullanan örgütlerden etki- lendikleri anlaşılıyor. Başbakan ve yorumcuları ise bütün bu derinle- mesıne ıncelenmesi gereken konuların üzerine "fa- tiha" okuyup geçiyor! Son F, felaket unsuru her iktidann kullandığı bir durum. İkili bir kullanım sahası var: 1 - Sık sık memleketi felaketin içine sürüklüyorlar. 2- Bu felaketten daha kötüsü de olabilirdi, ucuz atlattık deyip, işin içinden sıynlıyorlar. özellikle "ucuzaWafr//(''edebiyatı, herfelaketi kat- lanabilir kılıyor. ölü sayısının 60'a, yaralı sayısının neredeyse dört haneli rakama ulaştığı lstanbul olay- lannda bile, "ucuz atlattığımız" yönlerden söz edi- liyor. Farklı bir saatte olsaymış ölü sayısı şu olur- muş... Bomba orada değil de şurada patlasaymış, felaketin boyutlan şu olurmuş! Uzun tatilde bir dizi "bayramlık" yazı planlamış- tık ama olaylar ister istemez, yazı tadımızı da boz- du. Bu felaketlerin bir daha yaşanmamasını, asıl önemlisi ülkeyi yönetenlerin nasıl bir sorumluluk al- dığının ayırdında olmasını diliyoruz... ankcumfa ktv.ttnet.net.tr Medya yöneticüerinden ortak deklarasyon tstanbul Haber Servi- si - Terör konusunda med- yanın abnası gereken tu- tum için bir araya gelen medya yöneticileri aldık- lan ortak karan bir dekla- rasyonla açıkladı. Alınan ortak kararda. yetkililer- den. sağhklı bilgi akışı için "bilgi saklanmama- sı" istendı. Basın Konse- yi Başkanı Oktay Ekşi, 'dış bir iradenin yön- lendirmesine razı olma- yacaklanıu" söyledi. Ataköy'deki Crovvn Plaza Oteli'nde bir araya gelen 40'ı aşkın medya yöneticisi ve Basın Kon- seyi Yüksek Kurulu üye- len yaklaşık iki buçuk sa- at medyanın terör konu- sunda alması gereken tu- tumu görüşerek ortak bir deklarasyon yayımladı Toplantıdan sonra açıkla- ma yapan Basm Konseyi Başkam Ekşi, medya yö- neticılerinuı ortak bir me- tin hazırladıklannı ve al- tına imza koyduklannı be- lirterek yayın yasaklan- nnı kaldmlması için her medya kuruluşunun itiraz etmesi gerektiğinı söyle- di. Deklarasyonda "Med- ya Kuruluşlarının So- rumluluklan" başlıklı bölümde "azami duyar- lıük ve çaba gösterilme- si" geTeken konular şöy- le su-alandı: "Terör ör- gütlerinin propaganda niteliği taşıyacak açıkla- malannı yayımlama- mak. Teröristleri ve te- rör Örgütlerini toplu- mun belli kesimlerine bağlayıcı ve suçlayıcı sv- fatlar kullanmaktan ka- çınmak. Teröristler hak- kında 'genlla, mıhtan' gi- bi aklayıcı ve yüceltici sı- fatlar kullanmaktan ka- çınmak. Kamuoyunda travnıatik etki yaratabi- lecek, kamu vicdanım ve şiddet kurbanları, kur- ban yakınlannınkiler de dahil kişilik haklarını rencide edecek görüntü, fotoğraf ya da haber ya- yımlamaktan kaçın- "mak." Kamu kuruluşlan ve yetkililerinden taleplerin de yer aldığı deklarasyon- da, yetkililerin knz anla- nnda medya mensuplan- na düzenli çalışma olana- ğı veren ortamlann sağ- lanması aynca bilgi sis- temlerinin bilgiyi sakla- mak için değil, kamuoyu- nu bilgilendirmek ama- cıyla kullanılması istendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear