22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2003 PERŞEMBE HABERLER DÜNTMEABUGtJN ALt StRMEN Bu Mini Atom Bombası hle İşe Yarayacak? Biz Türkiye'de terör ile meşgulken, ABD'nin 2004 yılı savunma (askeri giderler olarak oku- mak daha doğru olacaktır) bütçesi, hem Temsil- ciler Meclisi hem de Senato tarafından onayla- narak kabul edildi. 2004 yılında ABD'nin askeri giderterinin 401 milyar dolar olması kararlaştinldı. Türkiye'nir» yıllık ulusal gelirinin iki katı olan bu bütçe, zorlanmadan geçti. Bu arada 2004 yılı askeri harcamalar bütçesi içinde, küçük bir bölüm de pek fazla dikkati çek- medi. 55 milyon dolariık bu bölüm, yeni mini nükle- er silahların geliştirilmesi için araştımnalara ayrıl- mış bulunuyo-r. Geliştirilecek olan iki mini nükleer silah, kalın beton duvarlarla korunmuş bunkerieri havaya uçurmaya yönelik. Daha önce, bu amaca yönelik olarak, ABD B- 61 ve B-83 tipi roketler kullanmaktaydı. Ama söz konusu füzelerin amaca uygun olma- dığı görüldüğünden, şimdi uçaktan atılabilecek iki mini nükleer silahın geliştirilmesi çalışmalan- na başlanmış bulunuyor. • • • Amerikan Askeri Haberalma örgütü (DIA) bü- tün dünyada teröre yataklık eden, çevreyi tehdit eden devletlerin veya teröristlerin elinde on bin dolayında kitle imha silahı ya da teröristlere ulaş- tınlacak kimyasal ya da biyolojik silah barındıran, betonlarla korunmuş barınak bulunduğunu ileri sürüyor. Yeni nükleer silah, bunlara yönelik olacak. Yeni mini nükleer silah, henüz araştırma aşa- masındadır. ABD'de, Bush'un bunlann seri ima- latına geçebilmesi için Kongre'nin iznine ihtiyacı var. Ama henüz araştırma aşamasında bile olun- sa, Amerikan politikasında yeni bir döneme giril- diği ve on yıldır nükleer silah yapımını saf dışı bı- rakmış olan politikanın artık bir yana atıldığı gö- rülmektedir. Sovyet blokunun çökmesinden bu yana, ya- vaşlamış hatta durmuş olan, nükleer silahlanma yanşı tekrar başlamış ve dünya için, sınırlı da ol- sa, nükleer tehlike yeniden gündeme gelmiş bu- lunmaktadır. Bush'un polrtikası ve ABD'nin 11 Eylül ikiz ku- leler saldırısından bu yana yaşamakta olduğu toplumsal histeri de göz önünde bulundurulur- sa, nasıl ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğu- muz kolayca anlaşılabilir. Gerçekten de, ABD bu silahlan nerede kulla- nacak dersiniz? • • • Sorunun yanrtını bulmak için, isterseniz 2002 yılı sonunda kabul edilen Ulusal Güvenlik Stra- tejisi'ne (National Security Strategey "NSS") ba- kalım. Bilindiği gibi bu yeni strateji ile ABD yakın bir tehlike halinde tehlikenin gerçekleşmesini bile beklemeden hareket etmek ve "uygartığı tehdit eden devletler" veya terör örgütlerine karşı, ön- leyici caydırıcı eylemlerde bulunma hakkını sak- lı tutmaktadır. Böyle bir hakkın kullanılması için BM'nin veya NATO'nun onayı da gerekmemektedir. Kısacası, ABD kendisini tehdit altında gördü- ğü zaman geliştireceği mini nükleer silahları kul- lanmakta da hiç tereddüt etmeyecektir. ABD'nin hangi koşullar altında kendisini tehdi- de maruz hissedeceğini anlamak için Irak sava- şına bakmak yeter. ABD, Saddam'ın elindeki kitle imha ve biyo- lojik veya kimsayal silahlan bahane ederek, Irak operasyonunu, kimseye sormadan tek başına başlattı. Daha sonra bu silahların hiçbirinin bulunmama- sına karşın, ne operasyondan vazgeçildi ne de Amerikan kuvvetleri geri çekildi. Şimdi ABD Irak bataklığına saplanmış durumda. Bu durumdan kurtulmak için, yeni gelişterece- ği mini nükleer bombalan kullanmakta tereddüt etmeyeceği gibi, yarın öbürgün, bugün için Irak- lılann tepkisi üzerine istemediği Türkiye'nin as- keri desteğini, aktif katkısını da isteyebilecektir. Böyle bir isteğe evet yanrtını vermenin, Türki- ye'ye nelere malolocağını artık herkes görüyor. Onümüzdeki günlerdeki gelişmeleri irdelerken, ABD'nin yeni mini nükleer bombalannı ve bun- lann gelecekte nerelerde kullanılabileceği soru- sunu hiç akıldan uzak tutmamak gerekir. Yine kadrolaşma cabası Taslaktan özürlüye mağduriyetçıktı EBRU TOKTAR ANKARA-Annekar- nındayken özürlü doğa- cağı saptanan bebeğin kürtajla alınmasmı ya- saklayan ve bu nedenle kamuoyunda büyük tar- tışma yaratan "özürlüler yasa tasansı" taslağının diğer düzenlemelerinin de özürlü yurttaşlara mağduriyet getirdiği sap- tandı. Taslakta, kadrolaşma- ya kapı aralamak için mevcut yasaya göre; ku- rumun ana hizmet birim- leriolan u Tıbbihizmetler daire başkanlıgL, egftim dairesi başkanlığı, sosyal hayata uyum dairesi baş- kanhğı, mesleki rehabib- tasyon ve istihdam daire başkanlığı" değiştırildi. Taslakla, yardımcı hiz- met birimlerinden "Per- sond Daire Başkanlığı Ue tdari Daire Başkanlığı" birleştirildi. Buyollabuyollamah- keme kararıyla geri dö- necek bürokratlann yolu kesilmeye çahşıldı. Tas- lakta, "Kurumda yapı- lacakgörev lendirmenin, çabşanlann sayısının yüz- de 10'unu geçemeyeceği* hükmü de kaldınldı. Özürlülere yapılacak tüm yardımlar ise 2006 yılına ertelendi. 464 hayali ihracatçıya ait 5 bin 112 adet sahte gümrük çıkış beyannamesi ortaya çıkanldı 'Şeker gibi' hayali ihracatİLHANTAŞO ANKARA - Gümrük müfettişleri, mercek altma aldıklan 464 ihracat- çı şirketin kullandığı 5 bin 112 adet Gümrük Çıkış Belgesi'nın (GÇB) gerçekte olmayan para hareketine dayandığını ve Hazine'nin 361 mil- yon dolar (yaklaşık 542 trilyon lira) zarara uğratıldığını belgeledi. Haya- li ihracata ilişkin alınan haksız KDV iadesinin de, genel KDV oranının yaklaşık yüzde 18 'ine denk düştüğü belirlendi. Kayıtdışı ekonominin bü- yüklüğünün kayıtlı ekonomiye yak- laştığına işaret edilen raporda, "Ka- yıtdışı ekonominin Gayri Safî VBBi Ha- sda'nın yaklaşık yüzde 60'ına ulaşma- sı diğer yolsuzluklar gibi ihracat yol- suzluğuna da uygun ortamı sağhyor" denıldı. Raporda. ihracata dayalı yol- suzluklann ekonomik nedenleri or- • Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Tüzmen, bayrama 'şeker gibi ihracat rakamıyla' girildiğini açıklarken müfettişler, bakanm söylediğinin tersine ihracatta tatsız sonuçlara ulaştılar. 464 ihracatçı şirketi mercek altına alan müfettişler, hayali ihracat yapan çok sayıda şirket için KDV iadesinin haksız kazanç yoluna dönüştüğünü vurguladılar. tadan kaldınlmadan ve ekonomi ka- yıt altına alıranadan ihracat yolsuz- luklanyla mücadele edilemeyeceği- ne işaret edildi. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, bayrama "şeker gibi ihracat raka- miyia'' ginldiğüıı duyururken, güm- rük müfettişlerinin çalışması, baka- nın söylediklerinin tersine ihracatta- ki tatsız sonuçlan ortaya koydu. Ankara DGM BaşsavcılığYnın yü- rüttüğü soruşturma kapsamında ça- lışma başlatan Gümrük Teftiş Kuru- lu müfettişleri, gümrük kapılannda- ki hayali ihracat vurgununu belgele- di. Müfettişler, ulaştıldan sonuçlan ve değerlendirmelerini içeren 20 Ekim 2003 tarihlı raporu. değerlen- dirilmek üzere Maliye Bakanlığı, Dış Ticaret ile Hazine Müsteşarlığı'na gönderildi. Müfettişler, 464 ihracatçı şirket adına gümrüklerde işlem gören 5 bin 112 adet gümrük çıkış beyanname- sinin, gerçek para hareketine dayan- madığı, sahte olarak düzenlendikle- ri ve bu bede1lerin Türkiye'ye geti- rilmediğini belirledi. Işlem gören ve fıktif (kâğıt üzerinde) para hareke- rine dayalı sahte beyannamenin ma- li boyutu, 361 milyon 150 bin dolar (yaklaşık 541 trilyon 725 milyar li- ra) olarak hesaplandı. thracata iliş- kin haksız ahndığı anlaşılan KDV iade-mahsup tutannın da, genel KDV oranı dikkate almdığında. belirtilen tutann yaklaşık yüzde 18"ıne denk düştüğü vurgulandı. Taahhüt sahte belgeyle kapaüldı Raporda, soruşturmaya konu şir- ketlerden 213'ünün Eximbank'ın doğrudan ya da aracı bankalar kana- lıyla kullandırdığı ihracat kredisin- den yararlandığı, 76 şirket adına iş- lem gören 415 adet beyannamenin alı- nan ihracat kredilerinin kapatümasın- Yolsuzluğa karşı öneriler Kredikoşuttan ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- ihracat yolsuzluğunun önüne geçilebilmesi için yapılması gerekenler raporda şöyle sıralandı: • Eximbank kaynaklı ihracat kredilerinin kullanımı ve koşullannın yeniden gözden geçirilmesi, yerli girdi oranı yüksek ihracat projelerine öncelik verilmesi. ihracatın finansmanı adı altında alınan düşük faizli ve düşük maliyetli kredilerin başka amaçlarla kullanılmamasına ilişkin gerekli tedbirler alınmah. Nakdi KDV uyansı \/ thracatta haksız kazancı ve yolsuzluğu özendirici yaygın uygulama biçimiyle nakdı KDV ıade uygulaması mümkün olduğunca daraltılmalı. • thracatta gümrük kontrollerinin risk analizi yöntemleri çerçevesinde belirlenmesinde Maliye Bakanlığı'nın ihracata ilişkin sahte veya muhteviyatı itibanyla yanıltıcı belge düzenleyen ve kullanan kişi firmalara ilişkin tepsitlerinden yararlanılmalı. Bügi paylaşamı şart • FiktifDövizAlım Belgesi düzenlenmesinin önüne geçilmesi amacıyla, ihracat bedeli olarak bankalara havale edilen veya beyan edilen dövizin kaynağının araştınlması ve bu konuda Dünya Bankası Finansal Telekomünikasyon Kurumu mesaj bilgilerinden de yararlanılmalı. • Yolsuzluklann önüne geçilmesi veya takibinde zaafiyet ortaya çıkmaması amacıyla ihracatın değişik aşamalannda sorumluluk alan kurumlar arasında bilgi paylaşımı için uygun ortam ve teknolojik altyapı oluşturulmalı. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN CHP milletvekili Hakkı Akalın, kitabında 'sosyal liberal sentez'i yerden yere vurdu Derviş'e partisiiMİeıı eleştiri BAHAR TANRISEVER ANKARA-CHP Genel Baş- kan Yardımcısı KemalDerviş'e, kendi partısinden eleştiri gel- dı. CHP Izmir Milletvekili Hak- kı Akalın yazdığı kitapta, Der- viş'in savunduğu "sosyal Bbe- ral sentez" kavramını yerden yere vurdu. Bunu "ütopikbir dü- şünce" diye niteleyen Akalın, li- beral solculann Kemalizm ve Atatürk'ü hedef aldığını bildir- di. Akalın, "SosyaMiberal sen- tez, merkez demokrat gibi neo- Bberal, kanşüncı ve bölücü söy- lemlerden kaçınılnıadır" dedı. CHP'lı Akalın, "Kemabzm • Akalın, yazdığı kitapta Derviş'in savoınduğu 'sosyal liberal sentez' kavramını "ütopik bir düşünce" diye niteledi. Liberal solculann Kemalizm ve Atatürk'ü hedef aldığını belirten Akalın, "Sosyal liberal sentez, merkez demokrat gibi neo- liberal, kanştıncı ve bölücü söylemlerden kaçmılmadır" dedi. ve Çağdaş Sosyal Demokrasa- nin Sentezi-Cumhurrvet Halk Partisi" adlı bir kitap yazdı. Akalın'ın kitabında, özellikle Derviş'in açıklamalanyla gün- deme gelen CHP'de çizgi tartış- ması ve "sosyal liberal sentez" kavramlanna yönelik görüşle- ri dikkat çekti. Akalın, libera- lizmin genel ilkelerinin sosyal demokrasiye yansıtılmasının büyük bir kavram kargaşasına yol açtığını belirtirken, sosyal liberal sentezin çözüm getireme- yen bir ütopik düşünce olarak kaldığını sa\ıındu. Türkiye'ye sosyal demokrat ideolojinin Ke- malizm ile girdiğini anlatan Akalın, "Kemafizmin sosv'al de- mokrashi hedeflediği açıkör" dedi. Akalın, liberal sola yöne- lik eleştirileri şöyle sıraladı: • Liberal solun esas görevi ulusal ve sınıfsal bilinci zayıf- latmaktır. Türk halkına sol ola- rak sunulan bu çizginin sol ol- madığı artık anlaşılmalıdır. Li- beral solcular ısrarla sosyal de- mokrat kinıliklerine \oırgu ya- parak bir yandan orta solda bir ittifak özlemi içinde olduklan- nı açıklamakta, diğer yandan da merkezde yer almak gerek- tiğini açıklayarak, kuşkusuz sol- da açık bir kavram kargaşasına neden ohnaktadırlar. • Sosyal liberal sentez ya da liberal sol yalnızca orta ve üst sınıflara hitap eden bir liberal söylemi banndırır. Türkiye'de liberal solun baş hedefı, emper- yalizme karşı zafer kazanmış Kemalist devrim ve onun önde- ri olan Mnstafa Kemal Ata- türk'tür. Liberal sol AB'ye be- deli ne olursa olsun katılmayı sa- vunur. AB'nın Türkıye'yi sö- mürgeleştirmeye yönelik giri- şimlerine karşı çıkmayı Sevr pa- ranoyası olarak değerlendirir. Hakkı Akalın, CHP'nin ide- olojisini, küreselleşme söylem- leriyle yeniden tanımlama ça- basında olanlann teslimiyete yeni bir kılıf hazırladığını ve son kaleyi de yıkmaya çalıştı- ğını vurguladı. da kullandınldığına işaret edildi. Kre- di taahhütünün kapatıhnasında kul- lanılan ihracat tutannın ise 52 mil- yon 635 bin 613 (yaklaşık 79 trilyon lira) olduğu saptandı. Ekonomik krizle mücadele eden ve vergi toplamakta zorlanan gelir ida- resinin topladığı KDV'nin yaklaşık yüzde 20'süu ihracat istisnası kapsa- mında geri ödemesinin dikkat çek- tiği vurgulanan raporda, şöyle de- nıldı: "Genel KDV oranının yüksek oluşu ve neredeyse malın beşte biri- ne tekabül etmesi karşısında, naylon fatura ve buna bağtı gerçek olmayan ihracat tutarlarını içerir GÇB'leri üzerinden KDV iade-mahsup talep- leri haksız kazanç yollanndan biri haline geüniştir. Gelir idaresinin top- lam beyanname sayısuun ancak yüz- de 2'sini denedeyebibnesi, KDV iade işlemierinin incelenmesi dahil vergi incelemelerinin yeminli mali müşa\1ıier eliyle de yapdıyor olmasının ihra- cata dayalı yolsuzluk ve usulsüzlüklere uygun ze- min hazuiadığıgörüimek- tedirr thracata dayalı yolsuz- luklann ekonomik neden- lerini ortadan kaldırma- dan ve ekonomiyi kayıt alnna almadan ihracat yol- suzluklan ile mücadele edilemeyeceğine işaret edilen raporda, "Kayıtdı- şı ekonominin büyüklü- ğünün kayıtlı ekonomiye yaklaşması, kayıtdışı eko- nominin Gayri Safî Milh' Hasüa'nın yaklaşık >üz- de 60'ına ulaşmasının di- ğer yolsuzluklar gibi ih- racatyolsuzluğuna da uy- gun ortamı sağhyor" de- nildi. Ihracata dayalı yol- suzluklara bütün olarak yaklaşılmasının mücade- lenin ön koşulu olduğu vurgulanarak, şu değer- lendirmeyapıldı: "Orga- nize nitelik taşıyan ihraca- ta dayalı yolsuzluklarla mücadeiede kurumlann, kurumsal taassuba gir- meden kendi bilgi ve im- kânlarını diğer kurum- larla pav laşmasıyla ve eş- güdümün sağlanmasıyla çözülebileceği. ihracatın değişik safhalannda so- rumluluk alan kurumlar- dan sadece birinin kendi görev alanı içinde görevi- ni gereği gibi yapmaması sonucu ihracata dayahyol- suzhıkyapıbnadığı gibi yi- ne bu kurumlardan sade- ce birinin özel gavTeti Ue yotsuzlukla mücadele edi- İemeveceğinin anlaşılma- sı gerekmektedir. Kurum- lararası eşgüdümün sağ- lananıaması ve yolsuzhık- la mücadeiede ortak ira- de oluşmaması durumun- da, kurumlardan herhan- gj birinin dikkatini çek- mesi halinde ihracat yol- suzluklannuı üstüne ilgi- li kurumun görev alanı içinde gkiflebfliyor, bir bü- tün olarak yolsuzluğun önüne gidflemediği için et- kinlik sağlanamıvor. Bu dunım, bir yandan Hazi- neka>tnna sebebiyetverir- ken, diğeryandan yolsuz- lukla mücadeiede gerekli ve yeterli çabanuı göste- rilmediği inancını ortaya çıkanyor. Ayncayurttaşm deviete ve ilgili kunımla- ra giivenüıi zedelediği so- nucunu beraberinde ge- tirdiği görülüyor." Genel merkezlerin ziyaretçileri bu kez rakip partilerin üyeleri ve yöneticileri oldu Siyasette Şeker Bayramı molası BülentEcevitveeşi paıüokulundava- tandaşlarlaba>Tamlaşü.(Fotoğraf: AA) .\NK\RA/tSTANBUL (Cumhu- riyet) - Siyasi parti temsilcileri, Şeker Bayramı'nın ikinci gününde karşı- lıklı ziyaretlerde bulundular. Bay- ramlaşma sırasında gündemi yerel seçimler, tstanbul'daki terör salduı- lan ve UEFA'nın karan oluşturdu. Siyasi partilerin bayramlaşma prog- ramı çerçevesinde DSP, ANAP, AKP, CHP, GP, SP, İP, YTP, BBP, DTP ve DYP heyetleri MHP'yi ziyaret etti. Bu ziyaretler sırasında DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayfiın içK, yerel seçimlerde ittifaklara sıcak baİcma- dıklanru söyledi. MHP Genel Sek- reteri Cihan Pacaa. CHP heyetiyle sohbet sırasında CHP'nin Meclis'te daha sert muhalefet yapması gerek- tiğini söyledi. MHP, CHP, SP, ANAP ve AKP he- yetlerinin DSP'yi ziyareti sırasında Istanbul'daki terör eylemleri konu- şuldu. MHP'den eleştiri MHP Genel Başkan Yardımcısı Murat ŞefkatU, Istanbul'da yaşanan olaylann ardından faillerin bulunma- sının başan olarak gösterildiğini, an- cak güçlü bir devletin olaylann istih- baratını önceden alarak bunlan önle- mesi gerektiğini kaydetti. CHP PM üyesi Mehmet Tomanbay. hüküme- tin veto edilen TÜBİTAK Yasası'nı yeniden geçirmesi durumunda Ana- yasa Mahkemesi'ne götüreceklerini açıkladı. BBP, MHP, SP, ANAP, DEHAP, DSP, SHP, YTP, GP, DYP ve CHP he- yetleri de AKP'yi ziyaret etti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gül- le, Beşiktaş ile Galatasaray'ın Şam- piyonlar Ligi maçlannın UEFA tara- fından tarafsız sahaya ahnması kara- nnın "kabul edüemez" olduğunu di- le getirdi. Başbakan yardımcılan Ab- duüah Gül ve Mehmet An' Şahin'in konuyla ilgili girişimlerde bulundu- ğunu anımsatan Gülle, "Yanhş hesap Bağdattan döner. tnanıyoruz ki bu he- sap da dönecektir" dedi. lçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Istanbul II Jandarma Komutanlığı"nda- ki bayramlaşma törenine katıldı. Ba- kan Aksu, AKP Eyüp îlçe Merke- zi'nde de partililerle bayramlaştı. CHP Istanbul il örgütü tarafindan Be- yoğlu'ndaki il binasında düzenlenen bayramlaşma törenine CHP Istanbul İl Başkanı Şinasi Öktem'in yanı sıra çok sayıda partili katıldı. SP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan, partisinin Merter'deki tstanbul il başkanlığında partililerle bayramlaştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear