22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASM 2033PERŞEMBE COMHUPlYEf SAYFA 17 ytmutil Elektronüc posta: deriösom©cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212,512 05 05 Fafcs: 0.212.512 44 97 - Istinye'de Amerikalılann bulunduğu sokağa vizeyle gi riliyormuş... "Sokak sakinlerine de çreen kart verilsin!" Bir kitap AtatürKçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi, Prof. Dr. Mpaslan Işıklı'nın "Said Nursi, Fethullah Gülen v e 'Laik' Sempatizanlan" kitabını 2oinadet bastırarak tanesini 1.5 milyort liradan sattı ve elde ettiği gelirie 2 bin adet daha bastrdı... Krtabın ikinci baskısı özellikle dernek ve vakrflardan eğitim bursu alan öğrencilere dağıtıldı. Atatûrkçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi, krtabın daha çokgence ulaştınlması için çalışıyor... Krtabın ütke çapında gerek satışına gerekse öğrencilere ücretsiz dağrtımına katkıda bulunmak isteyenler, derneğin 0.242. 244 34 24 numaralı telefonundan ayrıntılı bilgi alabilir. Kesildikçe AkrfKökçe: "Maaşımızdan; Konut Edindirme " Fonu kestiklerinde, evsiz; Tasarnrfu Teşvik Fonu kestiklerinde, borçlu; Işsizlik Sigorta Fonu kestiklerinde, işsiz kaldık." azi Üniversitesi'nin Avrupa Birliği'nden aldı- ğı parayla 81 ilde aynı gün düzenlediği "Cumhuriyetin 80. Yılında Kadın Sorunları" toplantısı vardı ve Edirne'de kadınlara Ku- ran'daki haklan anlatılmıştı hani... Bir de Izmir'deki toplantıya bakalım: "Halk Eğitim kursiyerleri ve Toplum Merkezleri kursiyerleri belediye otobüsleri ile Ege Üniversite- si'ne getirildi. Toplantı, Valilik sosyal hizmet kuruluş- lannın tanrtım CD'si eşliğinde vali muavinlerinden bi- rinin 45 dakikalık açış konuşması ile başladı. Ardın- dan Gazi Üniversitesi'nden bir profesör, üniversite- sini anlattı ve bu konuşma rektörün üniversitesinin ne kadarbaşanlı olduğunu anlattığı birtanıtım CD'si ile 40 dakikayı buldu. Peşinden, toplantının Izmir'de- ki işbirlikçisi Ege Üniversitesi'nden bir profesör mik- rofonu eline alarak yaklaşık 40 dakika süren bir ko- nuşma yaptı ve o da CD'den görüntüler eşliğinde tiniversitesini tanıttı. AB parasıyla Bütün bu konuşmalarda 'kadın'ın yeri yoktu. Sa- lonu dolduran kadınlann uyuklayarak ızlediği üniver- site tanrtımlarından sonra geriye yanm saatlik bir sü- re kalmıştı ve bir mikrofon salonda dolaştınlarak bir- kaç kadına söz hakkı verildi. Kadınlardan biri 'Iki saattir bizi ilgilendirmeyen ko- nuşmalannızı dinlemek zorunda kaldık, oysa biz bu- raya, bizlerin sorunlarını dinleyeceğinizi sanarak gel- miştik' dedi. Uyuklayan salon birden uyandı ve alkış- larla yıkıldı. Sivil toplum kuruluşlanndan bir kadın ay- nı şekilde tanıtımlarla geçirilen vakti eleştirip, 'Kadın sorunlanna bu kadar duyariıysanız bu konuda geçen haftaAnkara'dagerçekleşen Kadın Kurultayı'ndan ve Ankara Üniversitesi Kadın Araştırmalan Merkezi'nin kadın sorunlanyla ilgili bastırdığı kitaptan sorunlan oğrenebilirdıniz ve buralara kadar gelıp bizlerin de vaktini almazdınız' diyerek toplantıyı protesto etti. Ortalık alkış kıyamet ıslıklarta yıkılırken kadınlar sa- lonu terk etmeye başladı. Yaşlı bir kadın, 'Eğitim eği- tim diyorsunuz, okuma yazma kurslanna gittim, dört çocuğuma üniversite okuttum, hiçbiri doğru dürüst iş bulamadı, valiye çıktım, kapıdan bile giremedim ko- vuldum, bizleri otobüslere doldurup getirdiniz neye çare bulacaksınız' diye bağırarak kendince bireysel tepkisini, mikrofonsuz da olsa dile getiriyordu. Salon boşalırken, öndeki protokol sırasındaoturan- larve sahnede bulunanlar eşyalannı topariayamadan kalkıp aceleyle salondan aynlmaya çalışıyordu." Toplantıyı izleyen bir kadının merakı: "Çok merak ediyorum izmirtoplantısının sonuç bil- dirgesine ne yazacaklar. Bastıracaklan kitaba bu tep- ki ve eleştirileri de alacaklar mı? Gazi Üniversitesi pro- jecileri, AB'ye nelersunup, ne gibi paket eğitim prog- ramlan hazırlayacaklar?" SESSÎZSEDASIZO) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku'. yahoo.com ^ Bir turlu diyete başlayamıyor: Zayıfladığını TATLI rüyalannda bile göremiyor! Eric Edelman'ın gittiği yerlerde olanlar ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, göreve başladıktan kısa bir süre sonra Istanbul'da iki si- nagoga saldırı oldu... Edelman'ın, 1980'de Amerikan Dışişleri Bakanlı- ğı'ndaki ilk görevi Yahudilerin kutsal mekânlan Batı Şeria ve Gazze böl- gelerine özerklik tanınması için gö- rüşmelerde bulunan Amerikan de- legasyonu üyeliğiydi ve görüşme- lerden birkaç hafta sonra Israil Ku- düs'ü başkent ilan etti... Istanbul'daki sinagog saldınlannın uluslararası Islamcı terörün eylemi ol- duğu anlaşıldı. Edelman'ın ikinci görev yeri Sov- yetlerBiriiği'nde 984-1986 yıllan ara- sında Sovyet imparatoriuğunun çö- küşüne tanıklık etti. Sinagoglardan •4 sonra Istanbul'da uluslararası Islam- cı terörün hedefi Ingiltere oldu. Edelman,1989-1990 yıllan arasın- da Doğu Avrupa Masası Direktörlü- ğü yaptı ve Varşova Paktı'nın dağıl- ması için çalıştı; Berlin Duvan yıkıl- dı... Istanbul, uluslararası terörün hedefi olarak dünya gündemine oturdu. Edelman, 1993'te Prag Büyükel- çi müsteşan olarak Çekoslovakya'ya gitti; ülke Çek Cumhuriyeti ve Slo- vakya adıyla ikiye bölündü... Istan- bul, terörle yaşamaya alıştınlma aşa- masınageldi... Edelman, George W. Bush'un Ulusal Güvenlik Şefi oldu;11 Eylül, Afganistan ve Irak olaylan sıra- sında şeflik yaptı... Türkiye, kendini uluslararası terörün içinde buldu. Avrupa BirKği ve Alevi Diyaneti ALİBALKIZ Avrupa Biriiği'nin (AB) Tür- kiye'ye ilişkin 2003 ilerieme raporu yayımlandı. Bu uzun raporda, 'Siyasi Kriterler' ara başlığı altında Alevilerie ilgili bir tek cümle var. O da şu: "Alevilerin Diya- net Işleri ve Ulusal Eğitim Sistemi içinde tanınmama- sı." Yıllar itibarıyla geriye doğ- ru baktığtmızda, bu raporlar- da Alevilere ilişkin değiniler şöyle: 2000 Raporu: "Alevilere yönelik resmi yaklaşımda herhangi bir değişiklik olma- dığı görülmektedir. Alevilerin şikâyetleh, sadece Sünni ca- mileri ve dinsel vakıflann in- şası için mali destek saö/an- ması yanında, okullarda ve ders kitaplannda Alevi kimli- ğini yansıtmayan zonınlu din eğitimi verilmesi üzerine yo- ğunlaşmaktadır. Bu konular son derece hassastır, ancak bunlar hakkında açık bir tar- tışmaya girmek mümkün ol- malıdır." 2001 Raporu: (Din Özgür- lüğü başlığı altında): "Sün- ni olmayan Müslüman toplu- luklann durumlannda iyileş- me olmamıştır. Alevilere yö- nelik resmi yaklaşım değiş- memiştir. Alevilerin sorunla- nna Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'nca ilgi gösterilmemiştir. Alevterin şikâyetleh, okullar- da ve ders kitaplannda Alevi kimliğıni tanımayan zorunlu dinegttimi veriimesiyle ve sa- dece Sünni camileri ve din- sel vakıflan için mali destek sağlanmasıyla ilgilidir," 2002 Raporu: (Medeni ve Siyasi Haklar başlığı altın- da): Şubaf ayında, Alevi ve Bekıaşı Oluşumları Birliği KültJr Derneği, anayasanm 14. ve24. maddeleri ve Der- netder Kanunu'nun 5. mad- desı uyannca, Müslüman di- ni tcphluklanna atıfyapacak şekideAlevi veya Bektaşi adı altirda dernek kurulamaya- cağ gerekçesiyle feshedil- mişir. Derneğin başvurusu üzeine, karann uygulanma- sı, Yargıtay karanna kadar beKe&mektedir." Bu dört rapordan çıkanla- cafc Drtak sonuçlara göre; Ale/>lerin talepleri şöyleymiş: -Maddi destek istiyoriar. -Zorunlu din dersleri kap- sanırda, kendi kimliklerinin detariinmasını ve öğretilme- s h stiyorlar. - Dyanet Işleri Başkanlı- ğı'ndatemsil hakkı istiyorlar. <>,sa Aleviler bunları iste- mpor Orör laiklik istiyor. v arı devletin bu alandan eiiııçekmesini istiyor. Bu. bir bakıma şu anlama ^eir Laik devlet anlayışında Qiâgb\ bir kurum olmaz. Zo- nMiludin dersleri gibi bir ders olra:. Din, bireylerle inandık- laı şey arasındaki öznel bir idooır. Kamusal bir alan de- ğüdr Ne devlet dini zaptu- raoîsltına almaya girişmelidir, iMOebirzamanlann D'ıyanet- ten sorumlu Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun'un söylediği gibi "dinin hizmetinde bir devlet" olmalıdır. Din hizmetinden kim yarar- lanıyorsa, bu hizmet karşılı- ğında vergisini de o ödeme- lidir. Tıpkı AB ülkelerindeki ki- lise vergisi gibi, tıpkı Istanbul Boğaz Köprüsü'nden kim ge- çiyorsa geçiş ücretini onun ödediği gibi. Devlet ne camiye para ya- tırmalı, ne cemevine, ne ho- caya maaş ödemeli, ne de- deye... Ne okullarda Sünnili- ği öğretmeli, ne Aleviliği. öğ- retecekse dinler tarihini, te- olojiyi, din felsefesini, din sos- yolojisini öğretmeli. O da zo- runlu değil, seçmeli olmalı. Tıpkı AB ülkelerinde olduğu gibi. AB, ilerieme raporiannda MGK'nin durumunu eleştiri konusu yaparken bunu AB'ye üyelik için neredeyse baş koşullardan biri sayarken Diyanet'in durumuna hiç de- ğinmiyor, böyle bir kurumun varlığı nedense onlan hiç ra- hatsız etmiyor. Cem Vakfı'nın geçen gün- lerde Istanbul'da topladığı AKP destekli, "Alevi-Bekta- şi-Mevlevi Inanç önderleri Toplantısı "ndan çıkarılan ve asla Alevileri temsil etmeyen "Alevi Diyaneti" oluşturma karan da AB'nin konuya iliş- kin önerileriyle örtüşüyor. Bu girişimin arkasındaki güçler- den biri de AKP'dir. Şeriata giden yolda Alevileri de ken- dilerine suç ortağı yapmak is- tiyorlar, gönüllü işbirlikçileri aracılığıyla. AJeviler bir Diyanet'ten kur- tulmaya çalışıriarken ikinci bir Diyanet'le uğraşmak zorun- da kalacaklar. Alevilik yüzyıl- lardır bu topraklarda varlığını sürdürebilmişse; bunu resmi bir ün'rforma giymemiş olma- sına borçludur. Alevi Diyane- ti, Aleviliği dondurur. Aleviliğe ilmihal yazmak, onayapılabi- lecek en büyük kötülüklerden biridir. O canlı bir organizma- dır, her çağda varolabilen, ge- lişebilen dönüşebilen... De- denin nefesi, ozanın sazıdır onu yaşatan... Insanı yaşa- mın merkezine koyan temel felsefesidir... Aleviliğin kent koşullannda poyraza açık hale geldiği doğrudur. Ama bunu gider- menin yolu Alevi Diyaneti de- ğil, sivil örgütlenmelerdir. Sa- yılan yüzleri aşmış olan der- nek ve vakıflar da bu amaçla oluşturulmuştur. ABKB ve ABF siyasi iktidariann ve baş- savcıların karşı çıkmalarına karşın kurulabilmişlerdir. Bu önemli bir kazanımdır. Harca- yacak bir enerjimiz varsa bu tür sivil örgütlenmelerin daha da iyileştirilmesine hasredil- melidir. AB de Alevilere ilişkin bir önermede bulunacaksa bu, laikliği daha da zedeleye- cek değil, onun evrensel ilke- lerini gözetecek biçimde ol- malıdır. AKP ise ne iyi ki, kendisine Aleviler içinden başka part- ner bulamayacaktır. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfa turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASAR\C1 kamilmasaraci n mynet.com H A R B I SEMİH POROY semihporoytii yahoo.com BüLUT BEBEK NURAY ÇİFTÇI bulutbebek(â hotmail.com TARÎHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 27 Kasun ıcıcıanuımtaz-arikan.com GERÇEKÇl, YENtUKÇI.KARAMSAR.. 'rS BUGÜN,ÜNLÜ AMERİICAU OVUN VAZA& &JGE- O'NSfU. Çrt/CtAJ OMEYL) 6S WŞfNOA ÖLOÜ. SON AUAHİN BELÂSI && OTELDE DO6, YİN£ 8İÇ OTEL ODASrNDA OL f'OLMuŞTU. GE&ÇEKrEM DE, >*»- $AN77S/ HEP eÖÇ£BEÜtCL£, AfLE SOfZUNl/MSI, İÇ-\ Kİ M? H*£77U/KLA/eLA GEÇMffrt. rfYAT/ZOYA PÜÇ- KÛNİMĞÜ, ONU YA.ZAAAyA yÖH£LTM/Ç, Ge/S.ÇEJ<Çİ- t-İKLLE YENH-/k:ÇİUfC A/SAStHDA GİPİP GELEM **- FTTLAR VEGMİşrr. BUhJLAHOA ETKİLİ KİŞİÜK.LEG. SAHHELEIZ VAGArMlÇ, ÇOĞUNLUKLA KAGAM- OYUNLA& MEYDANA ££T1&MİŞTİ. İÇTE,6İR- KAÇI : "İMPAf&TVe JONES11 , " Ğ . O'/Veıtf'irr batı Oyuıtlart _ DÜZ ÇtZGÎ ÜMİT ZtLELİ Dinci Terörle Mücadele... - 27 kişiyi basın öldürdüü! Istanbul'u kana bulayan ilk saldınlar sırasında Letonya'da maç seyreden Istanbul Emniyet Mü- dürü Celalettin Cerrah, ikinci saldınlarda şehit olan polislerin cenaze töreninde, hem de Başba- kan Tayyip Bey'in gözlerinin içine baka baka söy- ledi bu akı! almaz sözleri... - Hiçbir kıymet-i harbiyesi yok!.. Bu, hükümetin emrindeki bir memurun, aslın- da gözünün içine baktığı siyasetçinin aklından ge- çeni, ama açıkça söyleyemediğini dile getirmek- ten ibaret!.. 0 memur biliyor ki, elinde bulundur- duğu güç, kaderini bağladığı kişinin iktidardaki süresiyle sınırlıdır!.. O nedenle kendini sorumlu hissettiği odak da odur!.. Asıl bakılması ve de gö- rülmesi gereken ise söylenemeyen, birtürlü ağız- lardan çıkamayan sözcükler... • * • önce gerçekler: - Beş gün araylagerçekleşen her iki saldınyı kim üstlendi: El Kaide... - Her iki saldında kullanılan intihar eylemcileri kim: Bingöl doğumlu, Türk uyruklu dinci terörist- ler... Istahbarat kaynaklan, bu teröristlerin El Ka- ide organizasyonundataşeron olarak kullanıldığı- nı saptadı. - El Kaide'nin her iki olayı da üstlenmesinden sonra, herhangi biryalanlama geldı mi? Örneğin, El Kaide'nin bir sorumlusu, "Hayır, biz yapma- dık, yalan" dedi mi? Tam tersine, göğsünü gere gere kabullendi, üstelik tehdit de etti!.. Peki siz, Başbakan dahil, bir Allah'ın kulu hükümet üyesin- den "Nereden gelirse gelsin terörü lanetliyo- ruz, terörün dini milliyeti olmaz" sözcüklerinin dışında bir sözcük duydunuz mu?. - Duymadınız!.. Dünyanın en çok aranan Islamcı teröristlerinden Gülbettin Hikmetyar' ın dizi dibinde fotoğraf çek- tiren, daha dün denebilecek kadar yakın geçmiş- te "Minareler süngümüz I Kubbeler migferi- miz I Camiler kışlamızdır I Müminler asker" naralan atan Tayyip Bey konuşamamakta haklı tabiiü! • • • Gelelim rakamsal ve de ideolojik gerçeklere: - Topluma Kazandırma Yasası'nı, toplumun ge- niş kesimlerinin muhalefetine karşın "PfOCyi bi- tireceğiz" safsatasıyla bu hükümet çıkarmadı mı? Işte sonuç: Binlercesi silah bırakacak denilen PKK militanlanndan yalnızca 551 kişi bu yasadan yarariandı. Bunlann 414'ü ise zaten cezaevindey- dü. BaştaHizbullah olmak üzere, 481 dinci terö- rist de bu yasadan faydalandı. Onların da 316'sı cezaevinden salıverildi! Aslına bakarsanız "Sıvas Katliamı" failleri de bu yasadan neredeyse fay- dalanıyordu, ancak ileriyi hesaplayamadıkları, mahkemede "örgüt üyesiolduklannı" itirafetme- dikleri için şimdilik içerde kaldılari.. - Eski Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, bu hü- kümetin görevde olduğu biryıl içinde özellikle po- lis güçlerinin, dinci terör örgütleri üzerindeki "ta- kip ve yakalama" görevini olağanüstü ölçüde gevşettiğini açıkladı. Tantan'ın verdıği rakamlar, konunun vahametini gözler önüne serdi. - Arkadaşımız Mehmet Faraç'ın pazar günkü Cumhuriyet'teyeralanyazısı, sayısı binlerle ölçülen kız veerkekmilitanın "intihar eyiemcisi" o\mak için Hizbullah örgütüne başvurduğu gerçeğinı ortaya koyuyordu. Diğer bir deyişle polis güçlen işte böy- le bir tehlikeyi nerdeyse başı boş bırakmıştı!.. Istan- bul polis müdürünün bu rakamsal gerçekler karşı- sında yaptığı suçlamalann en ufak bir önemı olma- dığı ortada... İdeolojik gerçeğe gelince... - Siz bu hükümetin gerçekten dinci terörün üze- rine karariılıkla gideceğine inanıyor musunuz?!!! Unutmadan; Pazargünü Emin Çölaşan'ın Hür- riyet'teki köşesinde, Tayyip Bey'in vazgeçilmez TRTGenel Müdüradayı Şenol Demiröz'ün, Gül- beddin Hikmetyar'la çekilmiş fotoğrafı vardı. Tak- keli, çember sakallı Demiröz, Hikmetyar'ın dizle- ri dibinde... - Demiröz'ün niçin vazgeçilmez olduğunu artık iyice anladımü! E-posta: umrtzileli ' ttneLnettr B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Muğla'nın Fethiye ilçe- sinde, eski bir Rum yerleşi- 3 mi olan turis- tikköy. 2/Ha- tay yöresine 5 özgü,buğday 6 ve etle yapı- lan bir ye- tnek... Afri- ka'da bir ül- ke. 3/ Yumu- şak hasır şapka... Bir zaman birimi. 4/Ka- rakter... Edirne'nin bir ilçesi. 5/ Orta Anadolu'dayetiştiri- len. kuyruğu iri ve 5 yağlı bir koyun türü. 6 6/"—yanaktan kır- 7 mızı gül derer- 8 ken/Felekbeninazlı 9 1 2 3 4 5 6 7 8 vm 6r*tm Smrko yârdan ayırdı" (Pir Sultan Abdal)... Alman faşis- ti. II Tanzimat Edebiyatı'nın öncülerinden olan ünlü şair, yazar ve gazeteci... Kalayın simgesi. 8/ Halk edebiyatında, genellikle dört dizeden olu- şan şiir türü... Sıcak ve kuru bir rüzgâr. 9/ Sofra- lık bir zeytin cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Kaş-Kalkan arasında, "Mavi Mağara"sı ve do- ğal güzelliğiyle tanınmış plaj. 2/Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi... Pe- ru'nun başkenti. 3/Yıkanılan yer, hamam... " — sesleri sönüyor perde perde'Athlar kayboluyor güneşin battığı yerde" (N. Hikmet). 4/ Fasıla... Gelenek. 5/ Tören. 6/ Öleceği kesinlikle bilinen bir hastanın, acısını dindirmek için doktor tara- fından öldürülmesi. 7/ "Hayır" anlamında kulla- nılan söz... Bir tembih sözü... Demırın simgesi. 8/ Islam dinini korumak ya da yaymak amacıyla yapılan savaş... "Bir — dedi cânan ki kerâmet var içinde" (Nedim). 9/ Küçük körfez... Bebekleıji uyutmak için söylenen türkü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear