25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASIM .2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLÂKARANIYOR TURHAN SELÇUK DÜRÜST TABİA.TLI ÎSTAHBUL SFEKDISİ ABDÜL CAKEA V EAHÎKÜUDE MACrFJLURI KİYÎZ VûtfA DuMANCi? / BETTE I'NSANSiMft. F,EL- ADl'• MUSTAFA, ANA5MN AP/'. bıûÛ WNÎ-. MiftLİM, MQ)ENI HRLÎ*. B£Mfc fi SENİ |MAM KÎKÂHi İLE B/LEN&IIOİIER PE$ı .CMlH 5AHA VEMtffrî MİîFu* tû' N SEN 8 e . OVSA^ vf/^ıM $ABAH İNSANUK., ı'ftrJ, ÛZĞufLCt... Vt İSTp. ÛWMW VESl'KAİI... BENİ DE FTKj Hıfzı Topuz, basının gelişimi açısından gençlerin iyi yetişmesi gerektiğini vurguladı: Medya Mdara direnemiyorHıfzı Topuz'dan: "4. kuvvet olma konumunu dünyada da yitiren medyanın yalan, yanlış ve saptırmalanna karşı, aydınlar, gazeteciler, bilim adamlan ve hukukçuların başını çektiği bir 5. güç, hızla oluşmaya başladı." BARIŞDOSTER Gazeteci-yazar Hıfzı Topuz, iktidar ile sermayenin kendi aralanndaki iliş- kiden ve medyaya yönelik baskılann- dan, medyanın çok etkilendiğini vur- gulayarak bu etkinin son dönemde iyi- ce açığa çıktığını söyledi. Topuz, "4. kuvvetolma konumunu dünyada da yi- tiren medyanın yalan, yanlış ve sapbr- malanna karşu aydınlar, gazeteciler, bilim adamlan ve hukukçuların başt- mçektiği bir5.güç, hızla oluşmaya baş- 1301" diye konuştu. Remzi Kitabevi'nden çıkan "II Mah- mut'tan Holdinglere Türk Basın Tari- hi" adlı son kitabıyla ilgili sorulan- mızı yanıtlayan Hıfcı Topuz, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da, yüksek tirajlı gazetelerin, iktidar ve sermaye- den çok etkilendiğine dikkat çekerek "Medyanın bu dunımuna karşın, ço- kuluslu ortaklıklara, Diinya Ticaret Örgütü'ne ve IMF'ye karşı direnen, bunu örgüdeyen, sflahsız ve banşçı ey- lenüerle sesini duyurmaya çahşan bir 5. güç hızlagetişiyor.Alternatif medya- nın çok zayıf olduğu bir ortamda, bu gücü çokönemsiyorunr dedi. Bu 5. gü- CÜE de ıçinde olduğu bir altematıf med- yanın güçlenmesı için neler yapılabi- leceği üzerinde çalışmak gerektiğinin altnı çizen Topuz, sözlerini şöyle sür- dürdü: "ABD'nin Irak'ı işgaü sürecin- deişbirlikçi, savaş kışkırtıcısı bir med- ya vardı karşımızda. Buna karşı ör- güdü bir direniş başlatmak, savaş taş- kırtıcılığının gazetecüık ilkeleri ve ah- lak açısından da yasalara aykın oldu- ğıau anımsaünak lazun." Hı£a Topuz, ABD'nin Irak'ı işgati sürecinde işbirlikçi, savaş laşkn-acısı bir medyanın buhınduğunu söyiüyor. Basının geleceği adına, gençlerin iyi yetişmesinı çok önemsediğini ve as- la karamsarlığa kapılmadığını ifade eden Topuz, gazeteci adaylannın ya- kın tarih ve Türk siyasal tanhıni bil- melen gerektiğini söyledi. "Gençlerin büyük bölümü basmda çahşmava başladıktan bir siire sonra, başlangıçtaki devrimcililderini yitiri- yor,işten ablmamak için, inanarak sağ- cıohıyorlar" dıyen Topuz, TRT'de ça- lıştığı yıllarda, tek yanlı haber akışına karşılık, haberleşmenin özünde olan karşıhklı etkileşımin yaşama geçme- si için çaba gösterdiğini belirtti. "Ha- beri dmleyenlerin tepkilerini canlı ya- yinlara taşunaya, köye yönelik radyo programlan yapmaya başladık. Bu yöntemi daha önce Afrika'da uygula- nuş veçokohımhı sonuçlannı görmüş- tüm" diyen Topuz, ülkemizde nüfusun artmasına karşın, tirajın artmaması- nın en önemli nedenlerinden birinin, gazetelerin, halkın sorunlanna duyar- sız, ilgisiz olmasından kaynaklandı- ğını savundu. Cazetelere ilgi dü$üvoı- Topuz, "Televizyonlann rekabeti, gazetelerin haberyerine. magazini ter- cih etmeleri halkın gazetelere olan ügi- sini ve güvenini düşürdü" diyerek Ba- h'da da benzer sorun ve tartışmalann sürdüğünü vurguladı. Fransa'da kuru- lan Ulusal Medya Gözlem Merke- zinin, medyanın kamuoyunu nasıl yönlendirip, saptırmaya çalışbğını, ay- nı amaçla uluslararası bir gözlem mer- kezınin de kurulduğunu anlatan To- puz, medyanın demokrası ve laik cum- huriyet konusunda tarafolması gerek- tiğinin de altını çizdi. Topuz, şöyle de- vametti: "Türkiye'deki gazeteler arasında 'Cumhuriyetçi değilim' diyen yok. Ama 'Hâkimiyet Allahındır' diyenler var. Bunu söyleyen, Cumhuriyetçi ola- maz, Çünkü ülkeyi Allah yönetemeye- ceğmegöre,bumanağagöre,din adam- lan yönetecekdemektir. Odüzendede- mokrasi ounaz, şeriat olur. Cumhuri- yeti, uygar. laik, çağcıl yasalan orta- dan kaldırmaNi amaçla\^anlara \% bu amaçla demokrasiden yararlanmakis- teyenlere karşı, demokrasi içinde gere- ken önlemler alınmahdır. Demokrasi düşmanlannın, demokrasiden yarar- lanmalannı önlemek, dünyada da yay- gm olan bir durumdur." Topuz9 un kaleminden mütareke basını Kitabmda, mütareke basını ve işbirlikçi gazetecilere aynntılı olarak yer veren Topuz, Ingiliz yanlısı olanlann ve Amerikan mandası isteyenlerin önemli bölümünün, dönemin gazetecileri olduğunu belirtti. Kuvayı Mllllyecilere hakaret ve saldırı "Peyam-ı Sabah". "Alemdar" ve "Türkçe tstanbul" adlı gazetelerin, bütün güçleriyle Milli Mücadele ve Kuvayı Milliyecilere saldırdığım vurgulayan Topuz, Peyam-ı Sabah'tan Ali Kemal, Alemdar'dan Refî Cevat Ulunay gibi gazetecilerin, Kuvayı Milliyecilere nasıl hakaret ettiğini, örnekleriyle yazdı. işbirlikçi yazarlann, Milli Mücadele'ye hiç başan şansı tanımadığını, Mustafa Kemal'e, Ankara'daki ulusal hükümete ve kahramanca savaşan orduya saldırdığını vurgulayan Topuz. geçmişle günümüzü şöyle karşılaştırdı: "Bugün de, işgal dönenıinin işbuükçileri gibi, uiusa hiç güveni kalmamış, tüm umutlannı emperyalist Anıerika'ya bağlamış, çağdaş manda yanlısı gazeteciler yok mu? Onlann da sonu, Mustafa Kemal'in idamı için fetva veren şey hülislamcüann ve 150'Kklerin sonuna benzemeyecek mi? AM Kemal kâbusu medyada hiç kimsenin uykusunu kaçırnuyor mu acaba?" MERİKA ATATÜRK DERNEĞt'NİN 3500 ÜYESt VAR Uzaklarda Atatürk'ü ve devrimleriııi anlabyorlar İstanbul Haber Servisi- Ulu önder Atatürk'ün ölümünün 65. yıldönümünde Anıtkabir'deki anma programını düzenleyen Amerika Atatürk Derneği, Amerikalılara 1995'ten beri Atatürk'ü ve devrimlerini anlatıyor. Yurtdışındaki Atatürk karşıtı poliûkalara karşı mücadele eden demeğin, yüzde 4O'ı yabancı olmak üzere toplam 3 bin 500 aktif üyesi bulunuyor. Dernegin kurucusu ve Denetim Kurulu Başkanı Hudai \a\alar, Türkiye'deki bazı kişilerin beyinlerinin yıkanması sonucu Atatürk'e karşı tavır aldıklaruu ifade ederek, "Atatürk'e karşı ofanak demokTashe çağdaşhğa, insan haklanna karşı olmak demektir" dedi. tslamiyette şeriann olduğunu ve demokrasi ile bumm bir arada olamayacağım dile getiren Ya\alar, "Türkrye'deki demokrasi karşımğnun sponsoru Iran ve S. Arabistan'dır. Bunun için mMyariarca dolar harcıyorlar" dedi. Atatürk'ü ve devrimlerini anlatmak için dernek kurduklannı söyleyen Yavalar, Amerika'daki üst düzey bazı kişilerin derneğe üye olduğunu Hudai Yavalar kaydetti. Türkiye'de 27 öğrenciye burs verdiklerini, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne, Kocaeli Üniversitesi'ne kitap gönderdiklerini ve Anıtkabir'in bahçe düzenlemesini yapaklanru anlatan Yavalar, yurtdışındaki Atatürk karşıtı politikalarla da mücadele ettiklerini dile getirdi. Dernegin Atatürk'ün Sesi adlı bir gazete de çıkardığını belirten Yavalar, "AB'ye Atatürk devrimkri üe ilgili olumsuz açddamalann ardından mektup göndererek tepİdmizi gösterdik. Aynca Mrginia eyaktinde liselerde okutuhnası için Atatürk dersi koydurduk" diye konuştu. Atatürfc e llgl arttı Irak savaşının ardından Atatürk'e olan ilginin arttığını belirten Yavalar, Bilkent Üniversitesi ile ortak düzenledıkleri Anıtkabir'deki 10 Kasım etkinlikleri için 6 ay çahştıklannı söyledi. Yavalar, "Bizim için önemBydi tnsanlann üzerindeki öiü toprağı aup onlara ümk vermek istedik" dedi. HüSEYtN ÜZMEZ, EMEKLİMÜFTÜÖZKES'tHEDEFALDI Vakit gazetesi yazanndan çağdaş müftüye saldırı ERHAN KEMAL ÖZMEN Vatan gazetesi başyazan Ahmet Enıin Yahnan ı 1952 yıhnda silahla yaralayan Vakit gazetesi yazan Hüseyin Üzmez, 1 Kasım tarihli köşesinde emekli müftü Ihsan Ozkes'i hedef gösterdi. Üzmez, aynı yazısında Atatürk ilke ve inJalaplannı gerçek tehlike olarak niteleyerek "tslami öiçüler içerisinde 100 ldşmin bir kabri ziyaret etmesrvie, 100 bin kişjnin Anıtkabir'i ziyaret etmesüıin arasında ne fark \-ar?" dedi. Üzmez, yazısında Özkes'i "TahsU insanın cehlini ahr. EşşeMk baki kaor" ifadeleriyle aşağılayarak "Cumhuriyet, laiklik ve Atatürkçülük nutuklan" atmakla suçladı. 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından AKP tarafindan sürgün olarak atandıgı Adana Yüreğir Müftülüğü görevinden emekli olan ve dinin âyasallaştırılması üzerine yazdığı kitaplarla tanınan çağdaş din adamı thsan Ozkes, Üzmez'in Vakit gazetesindeki köşesinde hakaretlerde bulunduğunu savundu. "Türbetere getenierin baalan, Allah'ı bırakıp türbeden medet umu>or. tstam dinini bu hale getirmek Müslümanlann ayibMur. 80. ydmda Cumhuriyet Türkryesi'nin manzarası bu olmamabdır'" diyen Özkes, Türkiye'de 1260 türbe bulunduğunu ve yılda 20 miryon kişinin bu türbeleri ziyaret ettiğini anımsatö. Özkes, türbe ziyaretlerinde bazı kişilerin parmaklıklara ip ve çaput bağladığını ifade ederek, bunun cahillik olduğunu söyledi. Vakit yazan Üzmez'in yazısında Atatürk'e "dil uzatnğını"' vurgulayan Özkes. "Cumhuriyetin 80. yıhnda profesörier, öğrencikr bu ülkeyi düşman işgaünden kurtaran Atatürk'ün kabrine gitmeyecelder de Telli Baba\a mı gidecekler? Çağdaş Atatürkçü bir Müslüman dbette Teffi Baba'ya da rahmet okur, Anrtkabir'e de gkter" diye konuştu. Özkes, Üzmez'in köşesinde kendisinin "haktetikçisi'' olduğunu söylemesiyle ilgili olarak da "Gazeteci Ahmet Emin Yalman'ı kurşunlamak hak tetikçüiği unvanı olamaz. Bu anlayış fslamın özüne ay kındır. Hakkın tetikçisi diye bir unvan yoktur. Hak, yani Allah tetikçi tutmaz. ADah her türiü şiddetin ve terörün karşısındadır'' dedi. DÜZYAZI ORHAN BİRGtT KKTC'ye Uzanan Yabancı Burunlar ABD nin Kıbns özel Temsilcısi VVeston, Anka- ra'da, bir yandan Türkiye'nin adayla ilgili strateji- sini saptırma amacıyla diplomatik ataklar yapıyor, öte yandan KKTC'de 14 Aralık'ta yapılacak seçi- min sonuçlarına şimdiden gölge düşürücü açıkla- malarını sürdürüyor. Kıbns özel Temsilcisi olarak adada Türk kesi- minin seçme özgürlüğüne baskı yapmaya hakkı olmadığını söyleyen Rauf Denktaş'a verdiği ya- nrt ise tek kelime ile küstahca: "ABD, sorunun çözümünün Annan Planı'nı te- mel alan müzakerelerden geçtiğine inanıyormuş. Bu görüşmelerin hemen başlayıp çok kısa süre- de tamamlanmasını sağlayacak girişimleri, özel Temsilci müdahale olarak görmüyormuş!" Sayın özel Temsilci'nin sözleri her şeyi apaçık anlatmıyor mu? 14 Aralıkta, kuzeyde oluşacak siyasal iktidar, Rum tarafı ile hemen masaya oturup, Annan Planı üs- tünde, sözüm ona bir görüşmeyi zamana karşı yanşarak bitirsin. Papadopulos ile Mehmet Ali Talat'ın el ele vereceği bir seçim için ne gerekiyor- sa o sağlanmış olsun! Geçen hafta Rauf Denktaş ile Magosa'daki Do- ğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Er- türk'ün odasındaki söyteşi sırasında, KKTC Cum- hurbaşkanı'ndan dinledim. VVeston, Kuzey Kıb- ns'ta dağ bayır dolaşıp bu sihirii çözüm reçetesi için propaganda yaparken, yer yer tepki ile de kar- şılaşıyormuş. Denktaş kendisine, "Dilediğiniz gibi dolaşın ama gideceğiniz yerieri önceden haber verin ki, Allah korusun, herhangi bir tatsız olayı önlemek için önlemleri almış olalım" demiş. Izlenimleri, bir ay öncesine göre ABD özel Tem- silcisi'nde düş kınklığı yaratıyor olmalı ki, VVeston Ankara'da KKTC'deki seçmen kayıtlan ile ilgili kay- gılan olduğundan söz ediyor. Aynı kaygılan, CTP ve DHD Genel Başkanlan da bugünlerde AB baş- kentinde verdikleri demeçlerle ortaya atıyortar. Cumhurbaşkanı Denktaş ise seçmen kütüklerin- den ötürü kaygı besleyenler varsa, onlann başvu- nj yerinin Brüksel ya da Strasburg değil, Lefkoşa'da- ki Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı olduğunu söy- lüyorveekliyor "AB yöneticileri de, ABD de, kuzeydeki seçim- leri daha yapılmadan gayrimeşnı ilan etmekten vaz- geçsinler. Gönderecekleri gözlemcilere kapımız açıktır." Büyük lokma ye, büyük konuşma! OysaAB'nin, asıl adı "Türkiye'yiKunıluşa Alma- makla Sorumlu Komiseri" olması gerekli Verhe- ugen, 5 gün önce Sabah Gazetesi yazan Yase- min Taşkın'a üstüne basa basa bir dileğini akta- nyor ve "Her şeyden önce biz bu seçimleri tanı- mıyoruz. Bunu özellikle yayımlamanızı istiyorum " diyordu. (13 Kasım 2003) Ama ardından da seçimlerin son 12 ayda Kıb- nsTürk halkının kamuoyundaki görüntüsünü par- lamentosuna yansıtacaksa, Annan Planı ile AB'ye girişin lehinde bir çoğunluğun işbaşına gelebile- ceğini de sözlerıne ekleyerek, adeta saçmalama hakkını kullanmış oluyordu. Gerçekten, bugünkü koalisyon, yani UBP ve DR 14 Aralık seçimleri için bir Alicengizoyunu mu ha- zırlıyor? Seçmen listeleri, bazılarının ileri sürdüğü gibi pamuk çuvalı gibi şişiriliyor mu? Konunun uzmanlanna göre hayır. Böyle bir şe- yi yerieşmiş KKTC sistemi içinde yapmak zaten olası değil. Geçmiş seçimlerin sayısal verileri de adada doğal yollardan belirli bir oran içinde artan seçmen sayılannı gösteriyor. 1976 Kıbns Türk Federe Devleti Başkanlık Se- çimi'nde seçmen sayısı 75.781... 56.178 seçmen 359 sandıkta oyunu kullanmış. KTFD Başkanlık se- çimleri 1981'de yenilenmiş. 84.693'e yükselen seçmen sayısından 75.051 'i 389 sandıkta oy ver- miş. Bir önceki seçime göre seçmen sayısındaki artış 8.912. 1985'te KKTC Cumhunbaşkanlığı seçimi yapıl- mış. Dört yıl öncesine göre seçmen sayısında 9.585 artış olmuş. 94.277 seçmenden 80.828'i oy kullanmış. 1990'daki Başkanlık seçiminde seç- men sayısı 103.100 olmuş. 8.823 kişi yeni seçmen olarak kütüklere yazılmış; ama oyunu kullanan 94.572 KKTC yurttaşı. 1995 seçimlerinde seçmen sayısı 113.398'e yükselmiş. Artış 10.298. 2000 yılındaki Başkanlık seçiminde 126.678 seçmenin ismi var. Bir önceki seçime göre artış 13.280. 14 Aralık'ta yapılacak seçimlerde, "kütüklere KKTC yurttaşı olmayanlar dolduruluyor, Annan Planı'na oy vereceklere karşı tuzak hazırlanıyor" diye AB ülkelerini de ABD'yi de ayağa kaldırma- ya, seçime gölge düşürmeye çalışanlar ağır ağır okusunlar: Askıdaki kütüklerde yazılı olan seçmen sayısı 141.127. Bu sayı, 2000 yılındaki seçmen sayısına göre 14.449 artış olduğunu gösteriyor. Bugünkü sayıyı önünüze yazın. 1976 yılındaki ilk seçimlere kadar tek tek geriye dönerek, adanın ku- zeyindeki doğal sayısal seçmen artışını da yine ya- zın. Ve ABD özel Temsilcisi'nin, Ingiltere Yüksek Komiseri'nin, adadaki Ingiliz Üs Komutanı'nın hiç sıkılmadan, KKTC halkının iradesine fesat kanş- tırmak için nasıl seferber olduğunu da görmek is- tiyorsanız, önümüzdeki Ramazan Bayramı'ndaki 9 günlük tatilde Kuzey Kıbrıs'a gidin. Sadece bu sözüm ona büyük devletlerin özel gö- revlilerinin değil, anavatandaki uzantılarının da hangi oyunlan nasıl tezgâhladıklannı yakından gör- me olanağını bulursunuz. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(« e-kolay.net NOVİTASTurizm KONYA - MEVLANA 12 -14 Aralık PERA'DA N0EL ve MÜZİK (Müzikli Kültür Turu) 21 Aralık Tel: (0 212) 251 28 08pbx e-maıl novıtas(5 no\ ıtas com.tr. web wwwnovitascom.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear