22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYBk CUMHURİYET 10 KASIM 2003 PAZARTESİ HABERLER MTO'tfrı sanaltatHcat • tstuıbul Haaber Servisi - Türkive'nin ev sahıpbğınde dLüzenlenen "AlliedActio*ı2003" adlı sanal tatbâkatın açılış löreni dün Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu Simülasyon ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. 'NATO'nun karşılaşabileceği bir krize karşı cevap operasyonu" olarak gerçekleştıril&eek olan tatbikat ıle NATOnun komuta kontrol sistemlerinin denenmesi ve personele egitim venlmesi amaçlanıyor. 34 ülkenin 2 bin personeliyle katılacağı, gerçek bır olaya dayandınlmayan, bilgisayarda simülasyon olarak yapılacak tatbikatın gerçek tek kısmı Izmirde yapılacak. Birdal tekrar SDP • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyalist Demokrasi Partisi(SDP) 1. Olağan Kongresi, dün Şato Yazar Düğün Salonu'nda yapıldı. Kongrede yapılan seçimlerde Genel Başkan Akın Birdal, geçerli 207 oyun tamamını alarak yeniden genel başkanhga getirildi. Birdal, kongrede yaptığı konuşmada, partisinin sosyalizmin bir parçası olduğunu. aynca sosyalizmin eksikliklerini eleştirerek yeni yapılandırmalar peşinde koşacaklannı bildirdi. Istanbul'da korsan gösteri • tstanbul Haber Servisi - Beyoğlu Dolapdere Caddesi üzerinde toplanan yaklaşık 50 kişilik grup izinsiz gösteri düzenledi. Terör örgütü PKK.TCADEK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atan grup, Bilgi Üniversitesinin önüne ve caddenin bazı yerlerine molotof kokteyller attı. Grup, polisin olay yerine yaklaşması üzerine ara sokaklara girerek dağıldı. Erdoğan, Güzel'i riyaret ettî • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hasan Celal Güzel'i tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde ziyaret etti. Başbakan Erdoğan, hastaneden aynlırken gazetecilerin sorulan üzerine Güzel'i daha iyi gördüğünü söyledi. Hasan Celal Güzel'in rahatsızlığının ne olduğunun sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, "Şu anda tam teşhisi bilemiyorum. Doktor arkadaşlardan öğrenirseniz daha isabetli olur" dedi. Özden, Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasansının anayasaya aykın olduğunu söyledi: 'Devleti şiıketleştiriyorlar'Yekta Cüngör özden'den tasarıya eleştirller: 'Anayasa değişmeden bu tasannm yasalaşması olanaksızdır' 'Tasanda, devletin tekliği. ulusun birliği ilkeleri göz ardı edilmiştir' 'Tasan, Cumhuriyet'in yapısına, içeriğine, ilkelerine açıkça aykındır' IŞIKKANSU Yekta Güngör Özden KESK'ten uyarı ANKARA - Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanı, CDP Ge- nel Başkanı Yekta Güngör Öz- den, AKP hükümeti tarafindan hazırlanan Kamu Yönetimi Te- mel Yasa Tasansı'nın anayasa- ya aykın olduğunu belirterek "Anayasa değişmeden bu tasan- nın yasalaşması olanaksızdır" dedı. Özden, AKP iktidannın, dev- letin temelüıi, dayanaklannı, ni- teliklerini, iç ve dış gelişmeler- le özellikle göz ardı ederek bir tasan hazırladığını belirtti. Ko- nuyla ilgili sorulanmızı yanıtla- yan Özden, tasannın sakıncalı yanlannı şöyle özetledi: • Tasanmn bölümleri, ilgili olduklan anayasa kurallan yö- nünden ayn ayn ele alınmalıdır. Kimiyle ilgili anayasal dayanak, özel madde bulunmaması, ay- kınlık olmadığını göstermez. Genel kurallar yönünden değer- lendirme yapılır. Örneğin, yo- netimin bütünlüğü ve işleyişi yönünden aynntılan belirlenecek aykınlıklar vardır. Devletin sos- yal ışlevinin dışlanırcasına özel kesime brrakılması da bunlar- danbiridir. • Tasan ile kamu hizmetle- rinden yararlanma "obnaldara'' bırakıhyor. Devlet, devlet yeri- ne şirket anlayışına geçiliyor. Karşılıksız ulusal ve sosyal hiz- metler, ticari amaca bağlanınca olanaklar ölçüsünde yararlan- ma eşitsizliği getirecektir. Bu da anayasanın kanun önünde eşit- liği düzenleyen 10. maddesine aykınlık oluşturur. • Merkeziyetçiliği azaltma adı altında yürütülen çalışmalar çoğulcu- katıluncı kurallar, ku- Kamu çalışanı tasarıya karşı eylem yapacak HAKANDtRtK BERGAMA- Kamu çahşanlan, "Kamu Yönetimi Yasa TasansTna karşı, "işyeri işgatine hazırlanryor'" Bergama'da yapılan "Kamu Çahşanlan KurultayTna katılan KESK Genel Başkanı Sami Evren, "AKP hükümeti geri adım atmazsa, işyerlerini işgal edeceğiz ve terk etmeyeceğiz'' dedi. Bergama'da yapılan Kamu Çalışanlan Kurultayı, memurlann güçbirliğine sahne oldu. KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Eğitim- Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer'in de yer aldığı kurultaya geniş katılım sağlandı. Memurlar, Bergama buluşmasında, sıkıntılaraıı dile getirirken, genel grev söyleminde bulundular. Sami Evren, AKP'nin gündeme getirdiği ve reform diye nitelediği tasannın, uluslararası sermayenin Türkiye'ye dayatması olduğunu vurguladı. AKP'yi uluslararası sermayenin tetikçisi olmakla suçlayan Evren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tasannın yasallaşnıası durumunda nun kamusal alan, özel şirketlerin kâr alanına dönüşecek. 65 milyon insanı müşteri olarak tarumhyorlar. Çahşanlan, şirket manüğma göre kâr anlayışı doğruhusunda isuhdam etmek istiyorlar. Bu tasan, uluslararası sermayeyle birtikte halka saldmdn*. Püskürtmek için tüm demokratik güçlerle birlikte omuz omuza vererek mücadeie edeceğiz. Tasanyı geri çekmezJerse, işyerlerini işgal edeceğiz. Asla da terk etmeyeceğiz. Gerekirse genel grevie durduraca^z." Evren, birlikte mücadeie ıçin DÎSK, TÜRK-tş ve HAK-Iş genel başkanlanyla görüştüğunü ancak sadece DlSK'ten olumlu yanıt aldığını da sözlerine ekledi. Dikensiz gûl bahçesi Kurultayda konuşan Eğitim-Sen Genel Başkam Alaaddin Dinçer de, tasannın ticari boyutuna dikkat çekerek sermayeye dikensiz gül bahçesi sunulmak istendiğini belirtti. Dinçer, emekçilerin hak arama eylemleriyle alay edercesine açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan'ın. emeğiyle geçinen tüm kişilerden özür dilemesi gerektiğini söyleyerek "Bu eylemler Başbakan'ın karizmasmı çiziyor. Eyiem yapan, hak arayan herkesi işsizuk sopasryla terbiye etmeye çahşryor. Ama yanhş yolda" diye konuştu. Sıvas'ta imza kampanyaa Sıvas'ta Selçuk Parkı'nda toplanan KESK üyesi bir grup ise Kamu Yönetimi Reformu Yasa Taslağı'na karşı imza kampanyası başlattı. KESK Şubeler Platformu Sıvas Dönem Sözcüsü Elif Karadeniz yaptığı basın açıklamasında, yasa taslağının geri çekilmesi gerektiğini ifade etti. Kayseri'de YOK'üprotesto Kayseri'de, YÖK'ü protesto eden 2O'ye yakuı gösterici gözalüna ahndt Kayseri Gençfik Derneği üyesi oiduklannı söyleyen bir grup gösterici, Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıkuunası yapmak istedL İzinsiz olduğu gerekçesryle potism dagılmabmnı istediği gruptakikr, acıklama yapmakta ısrar edince, gözatona aundı. "YÖK'e hayır" sloganı atan göstericfler, pofis minibüsüne bindirflerek, Emniyet Müdürtüğü'ne götürüldü. Gruba destek vermek için eylemin yapıiacağı alana gelen Emeğin Partisi (EMEP) Kayseri Ü Başkanı Mehmet Kıhnç ile parti yönetkisi Hasan Daşgm da gözalüna ahndı. (Fotoğraf: AA) rumlar düzeni, gerçek çağdaş demokratik yapıyı değil, tekel- ci sermaye ağu-bğuıı, özelleştir- me savurganlığını, yeni yetki- lerle donatüan Başbakanyoluy- laçoğunluk diktasını, gizlenme- ye çalışılaa, takıyyelerle kadro- laşmaya direnilen dinsel örgüt- lenmeyi anlatmaktadır. Sevr'i yenileme çabası • Tartışılan tasannın, kendi- sini izleyecek öbür taslaklarla birlikte anayasaya uygunluğu öncelikle gözetilmek durumun- da olan bir metindir. Anayasa- nın ikinci maddesınde öngörü- len cumhuriyetin değişmesi öne- rilemez nitelikleri, bu tasanyla büyük ölçüde değişmiş olacak, bunun yanında ulusal egemen- lık, eğitim birliği, denetim işle- vi, yönetimin bütünlüğü ve işleyiş biçimi, yıkıma yakın sarsıntıya uğraya- caktır. Bu ilkeleri yansız, gerçekçi ve içtenlikli bi- çimde ele alıp tartışarak biçımlendirmeden. çağ- daş içerikleriyle ve ülke gerçekleriyle anayasaya yerleştirmeden yasayla dü- zenlemek değişik sakın- calargetirebilecektir. Içer- de etnik veköktendinci te- rörün, dışarda Sevr'in ye- nilenmesine çalışan Lo- zan'ın intikamı peşindeki devletlerin birleşen çaba- lan Türkiye Cumhuriye- ti'nin zayıflamasını, kulla- nılmaya daha elverişli du- ruma düşürülmesini amaç- lamışhr. Devletin tekliği, ulusun birliği ilkeleri de göz ardı edilmiştir. • Tasandaki en sakın- calı bölümün öğrenim bir- liği ilkesini yıkacak biçim- de ulusal eğitim hizmeti- nin yerel yönetimlere bı- rakılmasıdu-. Bunun ana- yasaya aykınlığını görme- mek olanaksızdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'ylakaza- nılan cumhuriyet, cumhu- riyetle edinilen değerler yüalmak, yitirilmek tehli- kesiyle karşı karşıyadu". Belediye başkanlarıyerel seçimler içinyetkilerinin artmasını istiyor AKPTiier karnuyu istiyor BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - AKP yönetimi, 7 böl- gede yapılan yerel yönetim toplan- tılanyla seçime dönük strateji sap- tarken, yerel idarecilerin istemleri- ni de beİirledi. AKP'li belediye baş- kam ve meclis üyelen, yerel seçimi kazanmak için Hazıne arazileri, Köy Hizmetleri, DSİ ve Kara- yollan müdürlükleri dahıl olmak üzere birçok kamu olanağının belediyelere ak- tanlmasını istiyor. AKP'nin tstanbul, Kütahya, Kayse- ri, Trabzon, Kahramanma- raş, Adapazan ve Nevşe- hir'de belediye başkanlan, il genel meclisi üyelen, be- lediye meclisi üyeleri, milletvekille- ri, il ve ilçe başkanlanyla düzenle- diği yerel yönetim toplantılannın sonuç raporu Merkez Yürütme Ku- rulu'na sunuldu. Yerel seçim strate- jisine kaynak ohnası için AKP Ye- rel Yönetimler Başkanlığı'nca top- lanan ve gelecek döneme ilişkin po- litikalarda belirleyici olması tasarla- nan istemler ana hatlanyla şöyle: • SSK borçlan ile ilgili düzenle- me çok kötü. Altından kalkılabile- cek uygun bir ödeme planı yapıhna- sı için konu yeniden değerlendiril- sin. • tller Bankası paylan seçimlere kadar kesilmeyerek belediyelere ya- tınm imkânı sağlansın. • AKP'li yerel yöneticiler, 'özel idare başkanının vali olmamasını, büyük belediyelerin küçüklere kaynak aktarmasına olanak tanınmasını, DSl ve Karayollan'nın belediyelere devrini, Hazine arazilerini ve bürokraside daha fazla kadrolaşmayı' istiyor. • Bakanlıklarca yapılacak yar- dımlarda önceki 5 yıllık haksızhk- lan giderecek biruygulama yapılsın. • Özel idarelerin başı vali olma- malı, risk alabilen bir seçilmiş ol- malı. Yapı denetim kurullan sade- ce rant paylaşıyor. Bu işi belediye- ler yapmah. • Seçim öncesinde büyük bele- diyeler bir mevzuat değişikliği ile küçük belediyelere nakdi yardım yapmah. Bu şekılde seçimi rahat ka- zamnz. tf Kamu kurumlanndan olan ala- caklanmız borçlanmıza mahsup edil- sin. Köy Hizmetleri, DSl, Karayol- lan Genel Müdürlüğü gibi kurum- lar yerel yönetimlere devredilsin. • Bürokraside AKP ağır- lığı halen yok, hızlı bir şe- kılde bu değişim yapılsrn. tller Bankası kesintisi geri verilsin. »/ Şaibeli nüfus sayımı yapılan yerlerin nüfusu ye- niden sayılabilir mi? • Mevcut belediye per- ~~~^~ soneli sözleşmeli olmalı. Çiftçi Malları Koruma Başkanlı- ğı'na yerel yönetimler bünyesinde bir yer veribneli. • Başkanlann araçlannı kullan- malan suç olmamalı. Reform yapı- lmcaya kadar Hazine arazilerinin sa- tışı durdurulmalı. Köyler, altyapı ve planlama itibanyla belediyelere bağ- lanmalı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Ayfar sonra yeniden Diyarbakır'da- yım. Diyarbakır, ülkemizin önemli kent- lerinden. Geride bıraktığımız çatışma dönemının acısını en çokçekenler Diyar- bakırtılardı. Burası aynı zamanda Kürt küftürünün, Kürt dilinin en geliştiği kent- lerden. Diyarbakır, acılı günlerinin ardın- dan şimdi sanat ve edebiyata ilişkin et- kinlikler yaşıyor. Ülkemizin önde gelen yazarlan, sanatçılan, edebiyatçılan, nes- samlan, şairleri, tiyatroculan, akademis- yenlen kendi alanlannda konuşmak, bu- rada atölye çalışmalan yapmak ama- cıyla Diyarbakır"a geliyoriar. Çok ilgili bir kitleyle karşılaşmanın mutluluğunu ya- şıyorlar. Işte bu kentte, bu kez Diyarbakır Kül- tür ve Sanat Festivali'nin üçüncüsü ya- pıldı. Bu kez konu başlığı "EdebiyatGün- terTydi. Aynı etkinliklerin en önemli alt başlıklanndan birisi ise "Ortadoğu Ede- biyatı ve Çok Kültürlülük Konferansı" ydı. Bu etkinliğe çevre ülkelerden ve Av- rupa'dan önemli Kürt edebiyatçılan ve edebıyat araştırmacılan katıldılar. Kürt edebiyaö, Kürt mitolojisi, çevre ül- Diyarbakır'da Edebiyat Günleri kelerdeki dillerle Kürtçe arasındaki etki- leşımler, Türkiye'de, Suriye'de, Kafkas- lar'da Kürt edebiyatı, Kürt şiiri, Kürt ede- biyatında çocuk, sözlü yazılı edebiyat ilişkisi, Arapçayazan Kürtler, Iran'da Kürt romanının tarihi, Isveç kaynaklarında Kürt ımajı gibi birçok konu uzmanlar ta- rafindan tebUğlerie diie getirildi, tarbşma- larda ele alındı. Bu uzun tartışmalann sonunda bir de çeşitli ülkelerden uzmanlann katılımıyla bir sonuç bildirgesi hazıriandı. Bu sonuç bildirgesinde şu görüşler öne çıktı: "Or- tadoğu'da dörtayn devletin smırtan için- de yaşayan Kürtler, sayı ve önem itiba- nyla o toplumlann ikinci halklan olup nesnel olarak bu toplumlan etkileyen birkonuma sahiptir. Konferansımız, yü- rüttüğü tartışmalar sonucunda, Kürt edebiyatının henüzgideremediği önem- li sorunlan olduğunu tespit etmiştir. Bu sorunlardan en önemlisi, Kürtlehn de- ğişikdevletlerin sınıhaniçinde bulunma- lanndan kaynaklanan, o ûlkelerin farklı alfabelerini (Latin, Arap ve Kiril) kullanı- yorolmalandır. Bu durum, farklı devfet- lerin sınıhan içinde yaşayan Kürtlerin edebiyatlannın yakınlaşmalannı güçleş- tiren bir faktördür." ••• Diyarbakır'da edebiyat konuşuluyor. Sunye'den, Irak'tan, Iran'dan gelen ya- zariar, çizerler ilk kez geldikleri Diyarba- kır'da mutlu görünüyorlar. Ben, surlann çevresini merak ediyordum. Diyarbakır Belediye Başkanı Feridun Çelik, keyif- le surlann çevresini nasıl temızledıklen- ni anlattı. Akşam yemek masasında Di- yarbakıriı dostlarım Tabipler Odası Baş- kanı Necdet Ipekyüz, Diyarbakır Baro- su Başkanı Sezgin Tannkulu, eski DEP milletvekili Avukat Sedat Yurttaş, Di- yarbakıriı şair Hicri Izgören'le geçmişi geleceği konuşuyoruz. Herkesin yüzün- de umut var. Geçmiş acı günlerden söz ediyoruz, nerelerden nerelere gelındiği- nı görüp, iyimseryorumlaryapıyoruz. Eski bir Diyarbakırlı Mıgırdıç Mar- gosyan, çocukluk günlerinin Diyarba- kır'ını anlatıyor. 11 yaşmdayken bir oyun yüzünden nasıl karakolagötürüldüğünü bizımle paylaşıyor. Hilmi Yavuz, felse- fe ve şiir konuşması yapmak için geldı- ği Diyarbakır'ın geçmişiyte bugününü karşılaştınyor. Bu arada Belediye Başkanı Feridun Çe- lik, edebiyat günlerinde yaşanan ger- ginliği anlattı. Sırf uzmanlann katıldığı bir toplantıya akademısyenler dışında kimse alınmayınca polisle düzenleyicı- lerarasındatarttşmaçıkıyor. Polis ıçerı- ye girip çekim yapmak istiyor, görevliler izin vermeyince bir itiş kakış yaşanıyor. Polis ilk kez, "Mahkeme karan getir" dı- yen kişilerin isteğini kabul edip savcılı- ğa başvuruyor, savcılık da polisin bu ta- lebine cevap vermiyor. Böylece, polisin isteğinin tersine uzmanlann katıldığı top- lantı, polise kapalı yapılıyor. Bu durumdan hoşlanmayan polis bu kez DGM'ye başvurarak soruşturma açılmasını istiyor. Soruşturma gerek- çesini de şöyle açıklıyoriar: Osman Ocalan geçen^ünlerde bir çağn yapa- rak Abdullah Ocalan için herkesin bir şeyleryapmasını istemişti. Siz de bu et- kinliği bunun için mi yaptınız, kasetleri inceleyeceğiz. Şimdi kasetler incele- nerek bu saptanacakmış. Sonuç olarak Diyarbakır'dasorunlar henüz bitmiş değil. Ancak herkesin or- tak saptaması, artık yaşamın buralar- da normale döndüğü. Halk yaşamını yeniden kuruyor ve yeniden birgergin- lik yaşamak istemiyor. Irak'ın kaderi bu bölgeyi ne kadar ilgilendiriyor? Kuzey Irak'taki gelişmelerGüneydoğu'yu na- sıl etkiler? Kafalarda bu konuda deği- şik sorular var. Biz de bu sorulan bura- daki insanlara sorup öğrenmeye çalış- tık. Diyarbakır suriannın çevresi çok gü- zel olmuş. Parklar, dolaşma mekânla- nyla, eski tarih yeni yüzüyle ortaya çık- mış. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. 2000'Lİ YELLARDA ERDAL ATABEK Sevgili Atatürk... 'Türkiye Cumhuriyeti'r\\ hangi koşullarda kur- duğunu anlamaya çalışıyoruz. O yanıp yıkılmış ül- ke, dağrtılmış ordu, yenilmiş bir imparatortuktan ge- ri kalan 13 milyon umutlannı yitirmiş insan. Işte o koşullarda, dimdik ayakta duran, gözünü gelecege cesaretle diken, her koşula 'değişecek, düzelecek, her şeyi biz yeni baştan yapacağız' di- yen çelik iradeli Mustafa Kemal. Etrafındaki kimısi kendıni geçmişten kurtarama- yan, kimisi uzağı iyi göremeyen, kimisi neyin nasıl olacağını kestiremeyen ama hepsi de sana güve- nen arkadaşlarınla savaşı kazandın, yeni bir tarih yazarak, anadili yeniden keşfederek, ülkeyi yeni- den yapılanma sürecine sokarak yeni bir insanla yeni bir ülke yarattın. Biz seni anlamaya çalışıyoruz, seni anlamanın çok kolay olmadığını biliyoruz. Ama şimdi sensiz ge- çen yıllar birbirine eklenerek 65 yıl geçti. 65 yıl az değil, bıraktığın ülke de çok değişti. Se- nin 1923 ile 1938 arasında geçen on beş yılda yaptıklannın üzerinden dört on beş yıl geçti, faz- lası da var. Sevgili Atatürk; Köy çocuklannı eğitmek istemiştin, onları mü- hendis, doktor, hukukçu, idareci yapmak istemiş- tin. Gösterdiğin yolda Köy Enstitüleri açılmıştı. Kur- duğun halkevleri de kültür merkezleri olarak halkı eğitiyordu. Eğitime, ekonomiye, yönetıme, tarıma, endüstriye yönelmiştin. Anadile dönüş, Türklerin uygarlıklanna ilişkin çalışmalar, gelecege dönük projeler, uygar giyim, uygar alfabe, uygar takvim gibi basit görünen ama senden sonra hiçbiri ya- pılamayan sayısız işler. öyle bir on beş yıl ki, şeyhlerin, mollalann, ha- cılann, hocalann ürkütücü egemenliğini yıkıp ak- la, bilime dönüşün sağlandığı 'Türk rönesansı 'nın yıllan. Okullar bitirip üniversitelere giren, Avrupa'ya yollanan köy çocuklan, kent çocuklan. Bütün dün- yada saygınlık uyandıran bağımsızlık yıllan, kişilîk ve karakter anıtı büyük bir lider. Bu efsane gibi yıllann üzerinden dört on beş yıl- dan fazla zaman geçti sevgili Atatürk. İnsan sanır ki bütün bu hamleler dörde katlandı da Türkiye ar- tık bir dünya devleti oldu. Evet, Türkiye bir dünya devleti oldu da bağım- sız kalamadı, Amerika'nın uydusu durumuna gel- di, Avrupa kapısının da gedikli nöbetçısi. Köy Enstitüleri kapatıldı sevgili Atatürk, imam ha- tip okullan açıldı. Köy çocuklan yerine imamdan doktor, hatipten avukat yetişmeye başladı. Bir imam da başbakan oldu. İmam hatip okullannı bi- tirenler kaymakam, vali, emniyet müdürü olabilsin- ler diye üniversiteye girme haklan verildi. Arabalann arkasına 'egemenlik Allahındtr' söz- leri yazılarak yollarda dolaşıldı. Türkçe ezan Asrap- çaya daha önceden çevrilmişti, sonra da adım adım dine bağlı kurallar yürürlüğe konmaya baş- ladı. Başını örtenler çoğaldı, okullara, devlet da- irelerine 'başı örtülüler neden giremiyor?' diye ül- kenın demokratik olmadığı tartışmalan başlatıldı. 'Çarşafa girme özgürtüğü' gibi akıllann pek alma- dığı yeni özgüriükler ortaya çıktı. 'En hakiki mürşit ilimdir' diyen anlamlı sözlerin üniversitelerin kapılarına yazıldı ama toplumun mürşitleri gene hocalar, hacılar olmaya başladı. Siyaset senın aramızdan aynlmandan bir süre son- ra şeyh eli öpmeyle yürütülmeye başladı. Seni dil- lerinden düşürmeyen iktidar sahipleri senin yap- tıklannı sessizce ortadan kaldırmaya çalıştılar. Bugün, üstüne titrediğin ülken epeyce değiş- miş durumda sevgili Atatürk. Bilmediğin, duymadığın da iyi oluyor, yoksa te- pen atardı da topunu bilmem ki ne yapardın? Soyguncular, yalancılar, talancılar, harisler, dar görüşlüler ortalığı kaplamış durumda. Halkımızın ya aklı ermiyor ya gücü yetmiyor ya da aldatılma- ya doymuyor ki birbirinden beter iktidarlan seçip başına getiriyor. Bu gidişle yakında pek ışık da gö- rülmüyor. Görünen ışık senin yaktığın meşaleden geliyor. Biz mi sevgili Atatürk? Biz aklın yolunda, bilimin ışığında yolumuza de- vam ediyoruz. Kararlıyız, toplumun geleceği için görevlerimizi yapıyoruz. Bildiğimiz gibi, bildiğimiz yönde, bildiğimiz güçlerle birlikte. Sen merak etme. Ülkemiz bugün çok iyi durum- da değil ama senin çizdiğin yolun ne denli aydın- lık, ne denli doğru olduğu her gün daha iyi görü- lüyor. 1920'lerden daha çok gücümüzsün. Ufkumuz hep seninle aydınlanıyor. Seni bu doğum gününde de hep birlikte selam- lıyoruz. Diyarbakır ve istanbul DEHAP'ın banş eylemi olaylı geçti DÎ\'ARBAKIR/tS- TANBUL (Cumhuri- yet) - Diyarbakır'da ba- nş zinciri oluşturmak isteyen DEHAP'lı gru- ba polis müdahale et- ti. Ölaylarda 6 kişi ya- ralandı. Banş zinciri oluştur- mak için Ben u Sen burcu önünde toplanan yaklaşık 2 bin DE- HAP'lı polisin dağıl- malan yönündeki uya- nsı üzerine oturma ey- lemi yaptı. Grup adma basın açıklaması yapan DEHAPII Başkanı Fı- rat Anh, "AB sürecine girilen bugünlerde bu gibi engeDeme ve u> gu- lanıalan kınıyoruz. Burçlarda özgüriüğün ve barışın bayraklan dalgalanacak. Bu top- raklardabanş kazana- cak" dedi. Açıklamanın ardın- dan güvercinler uçu- ran kitle. alkışlarla da- ğılmaya başladı. Polisin alkış yapıl- mamasına yönelik uya- nsı üzerine yüriiyüşe geçen gruba polis mü- dahale etti. Olaylar sı- rasında 6 kişi yarala- nırken, 2 kişi de gözal- tma ahndı. Istanbul'da ise Kadı- köy Iskele Meyda- nında toplanan DE- HAP üyesi yaklaşık 20 kadm, Imralı'da ömür boyu hapis cezasını çe- ken terör örgütü eleba- şısı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakıhnası ta- lebiyle zincirli eylem yaptı. Eyleme müda- hale eden güvenlik güç- leri, grubu polis mini- büsüne bindirerek gö- zaltma aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear