25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASIM 2003 PA2ARTESİ CUMHUfilYET SAYFA 17 Uçkan'ın sergisi Gürtıan Uçkan, I997sonbahannda, Stockrtolm'deki Gustav Adolfs Parkı'nda dolaşırken bırkopek heykeli gördü. Hey- kettıraş, yaprtını ölen köpeği Greta'ya it- haf etmışti. Koskoca parktaki köpeğin yalnızlığı karşısında donup kalan Gür- han Uçkan'ın aklına Attilâ llhan'ın "Üç tenha köpek" dizeleri geldi. Işte Uçkan'ın şiiralıntıları ile donatıl- mış fotoğraf sergisi açma kararı verdi- ği gün, o gündür. Isveç ve Türk yazını- nı izleyen bir şiirsever olarak 30 yıldır yaşadığı Stockholm'ü kanş karış dola- şarakfotoğraflamaya başladığı gün de, o gündür. Yüzlerce kare fotoğraf çekti Gürtıan Uçkan, birodenli kitap karıştırdı veya- rın Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanat- lar Merkezi'nde açacağı sergisi ortaya çıktı. Şiiri ve fotoğrafı buluşturdu Gürtıan Uçkan, Stockholm'ü Ankara'ya getir- dı, izleyelim diye. Açıklamaya Açıklama Milli Savunma Bakanı Vecdi Gö- nül, kendisinin Sayıştay Başkanlığı sürecinin "dinsel inançlan nedeniyle 'gümüş yüzük' takanların kadrolaştı- ğı bir dönem olduğu"na ilişkin yazı- mıza karşılık, "Sayıştay Başkanı Meh- met Damar benden önce Sayıştay üyesi olmuştur. Benim Sayıştay Baş- kanı olduğum sürezarfında hiçbirüye tayin edilmemiştir" açıklamasını yap- mıştı. Bizim bulgulanmıza göre Sayın Gö- nül Sayıştay Başkanlığı görevine 1991 'de başlamış ve yaklaşık 3 yıl ay- nı makamda kalmıştır. Bu üç yıllık sü- re boyunca Sayıştay'da 195 denetçi yardımcısı göreve başlatılmıştır! IŞIK KANSl Katılımcılık, Saydamlık Kimin Için? Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasarısının amacı, "katılımcı, saydam, hesap verebilirbir kamu yönetimi- nin oluşturulması" olarak hüküm altına alınmış. Tâsarı yasalaştığı takdir- de yurttaşlar olarak biz ka- mu yönetimine katılabile- cek miyiz? Hayır. Çünkü, tasarının tek tek maddelerinde dola- şarak ruhunu yakaladığı- nızda, kamu yönetimine "katılımctlık"tan kastın, ye- rel çıkar odakları, aşiretler, şirketler, tarikatlar olduğu- nu kavrıyorsunuz. Peki, tasan yasalaştığında "say- dam" kamu yönetimi biz yurttaş- lara hesap mı verecek? Hayır. Çünkü, Dünya Banka- sı'nın, IMF'nin, Avrupa Biriiği'nin, OECD'nin istemleri doğrul- tusunda hazırianan tasan ile ona bağlı çıkanlması dü- şünülen "Kamu Mali Yöne- timi ve Kontrol Kanunu" taslağında görüldüğü üze- re "saydam "lık ve "kolay hesap verebiliriik" -özellik- le borç geri ödemelerinde- IMF içindir, Dünya Banka- sı içindir, uluslararası finans çevreleri içindir... Biz yurttaşların konumu ne olacak burada? Daha önce de değinmiş- tik. Tasarının 18. maddesi- nin son fıkrasında yer alan ifadeyle biz yurttaşlar "kurum dı- şı müşteri"den öteye gidemeye- ceğiz. AKP'nin söz- de kamu yöneti- mi reformu için CHP çalışmaya başJamış. Çift kişilikli birpartiden bu alanda nasıl bir rapor çı- kacağını çok merak edi- yoruz. Biliyoruz ki refonn, bü- yök ölçüde Türk'ıye Cum- hurryeti'nin tasfiyesine dö- nük hükümler içeriyor. Cumhuriyetin kuruluşfel- sefesine ve ilkelerine hem yürekten, hem gönülden, CHP'nin geleceğini belirleyecek rapor hem de düşünsel açıdan bağlı olanlann CHP'de ezi- ci çoğunlukta olduğu yad- sınamaz. Ulusala, errieğin değerine önem veren, ulu- sal kalkınmadan yana olan, "laik, demokratik, sosyal hukuk devletini" savunan bu kesim, CHP'nin temel kişiliğini simgeler. Son yıllarda CHP için- de yeşeren, hatta yeşer- tilen bir diğer kesim ise; katı piyasacıdır, "sosyal liberal sentez" çorbası- na kaşık sallar, AKP'nin uyguladığı IMF politikala- nnı destekler, Atatürkçü- lüğü - Kemalizmi tartış- maya açar, ANAP'ın ide- oioji üretim merkezlerinde çalışıp sonra CHP'ye mil- letvekili seçilir, Anayasa tay'ın, Danış- tay'ın, Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesi'nin verdi- ği kararlaria zaten çözül- müş olan "tûrban soru- nunu" çözüme kavuştu- racağını ileri sürer. CHP'nin "kamu yöne- timi reformu" ile ilgili ha- arlayacağı rapor, gelecek- te partinin hangi raya otu- racağı açısından çok önemli... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Sosyal Güvenlik Kurumlarında "tsteğe Bağh Sigorta": 2) SSK 15 Mart 2003 günlü Resmi Gazete'nin 24040 (Mükerrer) sa- yısının 171. sayfasındaki verilere göre Türkiye nüfusunun yak- laşık yüzde ellisini (% 47.91) aktif sigortahlar ile bagımhlan oluşturmaktadır. SSK'de "isteğe bağh sigortalı" oranı ise % 1.29'dur (onbin- de yüzyirmidokuz). 2001 Verilerine Göre SSK (Sigortalı ve Bağımlılar) 1) AktıfSıgortalılar 2) Isteğe Bağlı Sigortahlar 3) Tanmdaki Aktıf Sigortahlar 4) Aylık Alanlar 5) Bağımlılar (Eş-Çocuk-Ana-Baba) Toplam SSK Toplanu 4.914.000 889.000 142.000 3.561.000 23.635.000 33.141.000 Nüfusa Göre % Oranı %7.10 % 1.29 %0.21 %5.15 %34.16 % 47.91 En çok değişime uğrayan yasalardan biri de 1 Mart 1965'te yürürlüğe giren 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'dır. Sosyal Sigortalar Yasası'nda "Isteğe Bağlı Sigorta" yasanın 85. mad- desinde yer almıştır. tsteğe bağlı sigorta için öngörülen koşul- laı günümüze kadar değişik dönemler geçirmiştir. 1 Mart 1965'te yürürlüğe giren "tsteğe Bağh Sigorta" için ön- görülen koşullara göre: •*Sigortahhk süresi en az 5 yıl olan ve en az 750 gün maluflük, yaşhhk ve ölüm sigortalan primi ödemiş bulunan sigortalı" ıs- teğe bağlı sıgortadan yararlanabılmekteydi. 3395 sayılı (Süper Emeklilik Yasası) ile bu madde 1 Ekim 1987'den geçerli olarak değiştirilmiş ve isteğe bağlı sigorta- dan yararlanabilmek için "tescil edilmiş olmak" yeterli görül- muştür. 4842 sayılı yasa ile, "tescil edilmiş olmak" koşulu 1 Mayıs 2 (O3'ten geçerli olarak yerinı: "A- a) En az 1080 gün maluDük, yaşhhk ve ölüm sigortalan primi ödemiş ohnak" koşuluna bı- rakmıştır. tsteğe bağlı sigortayla ilgili 85. madde 4958 sayılı yasayla bir kez daha 6 Ağustos 2003'ten geçerli olarak değiştirilmiş- tiı Günümüzde, isteğe bağlı sıgortadan yararlanabilmek için aranan koşullar: -A- a) En az 1080 gün maluflük, yaşhhk ve ölüm sigortalann- dı prim ödemiş olmak, b) Herhangi bir sosyal güvenhk kuruhışuna zorunlu ya da is- teşe bağh sigortah obnamak ve buralardan kendi sigortahhğuı- dın dolayı ayhk bağlannıamış ohnak, c) İsteğe bağh olarak her ay kesintisiz otuz gün üzerinden ma- liüük, yaşhhk ve ölüm sigortalan primi ödemek, d) Orneği kunımca haznianacak isteğe bağıl talep dilekçesiy- kkuruma müracaatta buhınmak, şartür." Bu koşullan yerine getirenlerin uymak zorunda olduklan bızı kurallar da vardır. tsteğe bağh sigortalı olanlar ödeyecekJeri sigorta primJeri- n. "sigorta primine esas kazanç alt sının ile üst sının arasmda onıak şartryla kendileri behrler. İsteğe bağh sigorta primi ora- n % 30 olarak uygulanır." 1 Haziran 2003'ten geçerli olarak sigorta prime esas kazanç- ljr ve % 30 prünleri: 1 Haziran 2003'ten Geçerli Isteğe Baglı SSK Primleri lazanç Sının jlt Sınır (Taban) Ist Sınır (Tavan) Prime Esas Kazanç 458.015.820 2.290.079.100 % 30 Prim 137.404.746 687.023.730 <.349) SUNGURLU ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı. 2003-104 Esas Davacı Yıldınm Akpınar tarafından davalı Ganna Matushanska aleyhrne açılan boşanma davasının mahkememizce yapılan yargı- laması sırasında verilen ara karan uyannca davalıya dava dilekçe- sınin ve duruşma gününûn tebliğıne karar verihniş olmakla, Davalı Ganna Matushanska'nın zabıtaca adresi tesbit edileme- dığınden adı geçen şahsın 15.01.2004 günü saat 09.00'da Sungur- lu Adliyesı'nde yapılacak duruşmada bizzat hazır olması veya kendısinı bir vekille temsil etmesi, aksi takdirde yargılamaya yok- luğunda devam edilip mevcut delil durumuna göre karar verilece- ğinin davalı Oleksadr kızı 08.07.1983 doğumlu Ganna Marus- hanska'ya dava dilekçesı ve duruşma gününün tebliğ yerine geç- mek üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 53490 Yaşamaya da yargıya da müdahaleSözde kamu yönetimi refor- munun miman olarak tanıtılan Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'e göre Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasansı, yasama ve yargı erklerine müdahale et- mediği, yalnızca yürütmenin yetkilerine ilişkin düzenleme- lergetirdiği için "üniterdevlet" yapısını tehdit etmiyormuş... Acaba? Tasarı; eğitimden sağlığa, çevreden kültüre değin mer- kez idarenin birçok alandaki yetkisini yerele devretmekte- dir. Bu uygulama, kurallar koy- ma yetkisinin devri, dolayısıy- la illerde güçlendirilmiş yerel parlamentolar oluşması anlamı- na gelmektedir. Sonuç, Türkrye Büyük Millet Meclisi'nin işlevinin zayıflatıl- ması, yani yasama erkine mü- dahaledir. Tasan; her ilde mahalli idare- lerin işlem ve eylemlerinin "hu- kuka uygunluğunu" değerlen- dirmek üzere "halk denetçisi" seçilmesini öngörmektedir. Bu hüküm de, idarenin tüm işlem ve eylemlerinin "hukuka uy- gunluğunu denetlemekle gö- revli bölge idare mahkemeleri ve Danıştay'ın işlevine, yani yargı erkine müdahaledir. Devletin yapısını değiştirme- ye soyunmuş "örgütsel dav- ranış" doktoralı Başbakanlık Müsteşan ömer Dinçer'in bil- gisine sunulur... KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicaka turk.net 0 bir HARBt SEMİH POROY semihporoy(g yahoo.com KEDl LEVO APTİÜKA CHE &AKtYO*#SZ?j—f~Z i . «ğr •—' a 6 (KlLJKTA aptullı hotmail.com NLÎ^İfJ 1.U2UMU VOK' —"H 1HAYAT EPtK TÎYATROSU MVSTAFA BILGİN, TEIÇL. ÖZELLESTIRMESINIDE VERİLEN AHLAKSIZ TEKLÎFLERE < RA6MEN SATILAC/MCMI ? SUREC AYNEN DEVAMEDİYOR! T I I I I I T l l I I I I I i l l l l i l l l l I İ T A R l H T E BllGÜN MIMTAZARIK.1>\ lOKastm tctctc.mumtaz-ankan.com Sck.lle. 17S9- 18OS ALMAN OZAM SCMLLER ffSS'OA BU6ÜH, ÜHULJ ALMAN OZANl YA2AH VE bÜŞÜNÛfOJ FRIED- RKH VON SCH/U£#(ÇU.LEK) POSMUŞTU. ALMAN İPEALİZ - MİNIN 8AÇUCA ÖMCÜL££ıNC>£H BrKİ SArrLAM SCILLEg, HUKUK «*• TTf> oeeentMi GÖRMÜŞ, eu AJBAOH, Ç#G& Me- KfiKI UEDENİYlS HOMSSÛS I/E £UAKESP£Ag£ && O24NLA - flN YAffTLAeifJt İNC£L£#t/ŞTt. GOETHE il£ DOSTUJK. KüK- KlUf, KAur'IN F£LSEP€SİUİ BEUMSeMİÇTİ. SCH/LLEK, PtnAÜ/tı/l DAHA ÇOK. ÇİIK VE TliATKD OYUNU 8İÇ/M/A/P£ VERUIŞ, KONULA&NI mKİffTEN SEÇMtfTİS. IŞTS, *HEBO (LE L£AMP££ "f irRİNPEM BA2I DİzetS/S • C« " Puyuyor maujnuz ordct saldtran dalgaları, Kırılart, çarphkça kayalara? Kop<*rm/ç ASya'yt Avrtıpa'dan, Aryıa 6/rçey yapaırıam/Ş aşka. * /fifgg'U Kıztuiut Ve SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU OPÖZ: 'Postmodern' Prenses Yeni bir Lady Di doğdu. O kadar yaman mı bilinmez ama Letizia Ortiz'in dört dörtlük bir "medya kraliçesi" olacağı kesin. Kendisi medyadan geliyor bir defa. 31 yaşında, gör- müş geçirmiş bir gazeteci. Başından bir evlilik geçmiş. Annesi "send/7(aa''birhemşire. Dedesi "taksişoförü"... Kraliyet gibi tutucu bir kurum için alışılmışın dışında, "postmodern"birseçim. "Yılın haberi" Letizia Ortiz. Is- panyol televizyonunun gece haberierini sunan popüler gazeteci, meslektaşlan için bundan böyle bir numarah "ava" dönüşecek. Sanat eseri gibi... Lady Di'nin ölümünün ardından, prensesi yaşamı bo- yu takip eden üniü "paparazzi" Massimo Sestini ile bir röportaj yapmıştım. "Bu türkahramanlar, kıymetlisanat eserterigibiyeryüzûnde bırkaç tanedir" demişti: "2O.yüz- yılın son çeyreğine damga vuran 'paylaşılmaz değerier1 Prenses Coroline, Stephanie, Diana ve Prens Char- les'd/. Nişanlanmalan, evlenmeleh, boşanmalan, öpüş- meleri, küsmeleri, çoluk çocuğa kanşmalan, Karayib- ler'e gitmeleri, St. Moritz'de güneşlenmeleri, hepsiha- berdi. Caroline ya da Diana'yt kapağa koyduğunuzda, satardınız. Diana artıkyok. Diğerieri de ortayaşa girdi. Medya şimdi kendisine yeni bir kahraman bulacak. Bu işler böyledir. Insanoğlunun merakı sonsuz. Bu merakı doyuracak yeni bir 'av' lazım..." Letizia Ortiz tam böyle bir "av". Gazeteciler meslek- taşlannın, Avrupa'nın en köklü kraliyet ailelerinden biri- ne yıldınm htzrytayapbğı "yataygeçişi "merak ediyor.Tak- si şoförleri ve hemşireler "Niye benim torvnum, kmm de- ğil de Letizia?" diyor. Sendikal çevreler "kraliyetin yeni proletarya sevdasına" şaşıyor. Koca bekleyen aristok- rat kızlar "Tannm bu da nerden çıktı?" diye karalar bağ- lıyor. Sindirella ile büyüyen kız çocuklan "gerçek Sindi- rella'yı" merak ediyor. Katolik kilisesi "müstakbel dul kraliçe şokunu" aşmaya çalışıyor. Her gece Letizia'yı habederde izleyen izleyiciler "İikri takip" bekliyor. Bun- dan iyisi can sağlığı. "Prenses Letizia "nın ilk röportajı bel- li ki yok satacak. Ama Letizia Ortiz, Lady Di gibi işin acemisi deöil. Ve- lihat Prens Felipe ile aşkını son dakikaya kadar Tspan- yol televizyonu "TVE"daki patronu Atfredo Urdaci'den bile saklamayı başarmış. "Nişanlısı" ile ilk kez TV kame- ralan karşısına çıktığında duruma hâkimdi. Elini bir sa- niye bırakrnayan "beyaz atlı prensi" narf ve heyecanlı bir sesle "ilan-ıaşkederken"; "gelin, prenses, kraliçeada- yı" sıfatıyla ilk kez çıktığı basının önünde o, seçim kam- panyası yapan tecrübeli siyasi lider edasıyla şunu söy- ledi: "Ispanyol halkına, sorumluluk ve misyon bilinciyle hizmet etmek için elimizden gelen herşeyiyapacağız 1 " Ispanyol aristokrasisi için bu tabii şok bir deklarasyon oldu. "Letizia konumunu kanştırdı!" dediler "Televiz- yonda artık tartışma programı yönetmiyor. Yerini bilme- si, Prens 'in yanında hemen başrole çıkmaması gereki- yor..." Halk memnun, burjuvazi şaşkın Letizia Ortiz'in "önlenemezyükselişi" Ispanya'nın mo- dem devrimlerinden sonuncusu. Aristokrasi br yana, 'kök- lü bir sınıf anlayışıyia" yaşayan muhafazakâr burjuvazi için bite "postmodem prensese" alışmak zaman alacak. Madrid'de yaşadığım yıllarda en şaştrdığım şeylerden bi- ri, Ispanyollann "kast" sınınna varan sınıf saplantısıydı. Burjuva evlerde karşılaştıgım hizmetkârlar "üniformasız" servisyapmazdı. Madrid'in Nişantaşı sayılabilecekçev- relerindeki apartmanlarda, mutlaka iki ayn giriş ve iki ay- n asansör bulunurdu. Hizmetkârlar hiçbir şart altında apartman sakinlerinin inip çıktığı asansörü kullanmaz, ka- loriferdairesine inen içerdeki ikinci asansöre binerier, or- tada dolaşmazlardı. Franco faşizminin artıklannı bir bir geride bırakan Is- panya, bu saplantılardan da belli ki kurtuluyor. Kurulu dü- zenin yönelttıği eleştırilere bu yüzden halk kulak asmı- yor. Ürdün Kraliçesi Rania'ya benzettikleri yeni gelinin kraliyete bilakis taze hava ve oksijen getireceğini düşü- nüyoriar. Gazeteterin "webs/feterine"teorikmesajlanyol- layan Ispanyollar, Letizia'dan özellikle "mûtevazı köken- lerini unutmamasını" istiyor. "Devrimd" seçimi için pren- si kutlayan sokaktaki adam "Helal olsun" diyor ve şöy- le mesajlar çekiyor: "Bu, (Franco sonrası) kuşaklann zaferi. Letizia harika bir kraliçe olacak. Sen de onunla çok şey öğrenecek- sin. Yanlız meslek sahibi, güzel, akıllı bir eş seçmekle kalmadın; sınıflar arası sınıhan kaldıran, maço zihn'ıye- te meydan okuyan bir seçim yaptın. Oley!" BULMACA SEDAT YAŞAYA1S 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ "Bıraksalar ince, uzun ba- caklan üstün- de yaylana- 3 rak/ve karan- lıkta akan bir yıldız gibi ka- 5 yarak' —'den 6 Afyon ovasına atlayacaktı" (Nâzım Hik- met). 2/Biray adı... Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad. 3/ Çapraz düğmeli, 2 ipek ya da sırma işle- meli bir tür kısa ye- 4 lek. 4/ Sarp geçit... 5 Gözleri görmeyen. 5/ 6 En büyük ustası Mon- taigne olan düşünce 8 yazısı türü. 6/ Dere- 9 beylik Japonyası'nda en aşağı sınıfi oluşturan halk... Başörtüsü. 7/Orta Amerika'da, kanalıyla da ünlübir ülke... Suudi Arabistan'ın plaka işareti. 8/ Bir gıda maddesi... Yapraklan yaz kış yeşil kalan, beyaz çi- çekli bir ağaç. 9/ Sınır nişanı... Hafif malzemeden yapılan ve iki kontrplakla kaplanan levha. YUKARTOAN AŞAĞIYA: V 1974 Kıbns Banş Harekâtı sırasında, yanhşlıkla batınlan Türk savaş gemisi. 2/ Taş ya da maden çı- kanlan yer... "Gülşen —": Flütçümüz. 3/ Denizci- likte dört köşe yelkenleri boğarak yüzeylerini küçült- me işi. 4/Kızıldeniz'in kuzeyinde bir körfez... "Fa- kat, lakın" anlamında kullanılan bağlaç. 5/Sınama, tecrübe. 6/Yunan abecesinde bir harf... Bir yanşma- da aynı eküri için koşan iki jokeyi ayırt etmeye ya- rayan kumaş bant. II Bir tür yumuşak hasır şapka... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 8/Mısır'ın plaka işareti... Bir ilimiz. 9/ Silifke ilçe- sinde antik bir kent... Üzerine bildiri, açıklama ya da tanıtma kâgitlan tutturulan levha!"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear