24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2003 SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE PB 22 Sınop Y 23 Adana B 32 Edime PB 23 Samsun Y 21 Kocaeli Y 22 Trabzon Y 22 Çanakkale PB 22 Gıresun Y 23 Izmır PB 29 Ankara PB 26 Manisa PB 30 Eskışehır PB 24 Aydın PB 31 Konya PB 29 Denızli PB 30 Sıvas PB 25 Zonguldak Y 21 Antalya B 30 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkâri Van B A A A A B B 31 31 33 32 31 27 23 PB 21 Yurdun kuzey ve batı kesımlerı parçalı çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusu, Batı Ka- radenız ıle Orta ve Do- ğu Karadenız kıyılan sağanak yağışlı, dığer yerteraz bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklı- ğı Doğu ve Guneydo- ğu Anadolu'da bıraz artacak, dığer yerierde azalacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y b 11 9 13 13 12 16 10 Münıh Y 13 Zünh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y PB Y B 13 18 22 14 21 20 23 27 Y 11 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Y B B Y B Y B A 14 17 10 20 24 8 15 30 A 35 0Açk Parçaiı bu'utlu Sslı ^ Çok buiutiu > Yağmuflu d _ 3 Sulu kar , Gok gürültulu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada değinen binlerce söz, yüzlerce söz veren liderdin- ledik, gördük. Bu palavraJann son örneği RTE. AKP kurulurken, kurulduktan kısa süre sonra sürekli parti içi demok- rasiden, katılımcılıktan ve fider sultasına asla yer ve- rilmeyeceğinden söz etti, durdu. Söylediklerini yerine getireceğine belki inanıldı. Adam Kasımpaşalı. Sözü erkek sözü. Vaat etti mi ikı elı kanda da olsa yerine getirir diye düşündüler. Oysa, kimi konularda atmaya geldi mi, ohooo, haz- retin yanına yaklaşmak olanaksız. örneğin Islam cumhuriyetinden, demokratik laik cumhuriyete öy\e bir döndü ki, bu dönüş karşısında bu ilkenin gerçek savunucuları artık çoook geride kaldı. Dönelim fasulyenin faziletine: Batı ayarında bir program ve tabii, Kasımpaşalı va- atlerini doğrulayan bir tüzükle seçime girdi, yüzde 34'le kazandı. Meclis'in yüzde 66'sını ele geçirmenin keyfini yaşamaya başladı. Ne çare, söz verdigi yerde durmuyor. Söyledikle- rinden dönmeye bir kez alıştı, galiba huy edindi. U- fak tefek değişikliklerle yazının girişinde sunulan şu cümle RTE'ye ait: "AKP'nin parti içi demokrasi ve katılımcılık konula- nnda Türk siyasi tarihine geçecek birkongre gerçek- leştirmenin hazırtrğı içindedir." Bu sözün arkasında duruyor mu? Yoksa, gelişme- ler RTE deyince yine bir durup beş kez düşünmeyi mi gerektiriyor? • • • 12 Ekim'de AKP birinci büyük kongresi toplanıyor. 3 Kasım seçimlerinden önce yazılan ve kabul edilen demokratik, katılımcı öğeler içeren parti tüzüğünün sonradan başına gelen haller pişmiş tavuğun başına gelmedi. Şöyle: RTE, parti üst yönetim organı Merkez Yürütme Ku- rulu'nun (MYK) belirienme yetkisinin MKYK'den alı- narak "tekbaşına" genel başkana verilmesini sağla- dı. Yetinmedi, tek lider konumuna gelme ihtirası doy- madı. Listesinin delinmesini engellemek için çarşaf listeyi kaldırdı. Yetinmedi, beşte bir delege imzasıyla olağanüstü kongre girişimlerini engellemek için imza sayısını salt çoğunluğa (1462 delegenin 709 imzasını gerektire- cek duruma) çevirdi. Yetinmedi, "gizli oy" kullanımını yasakladı. Yetinmedi, il ve ilçe kongrelerinin seçim için olağa- nüstü toplanmasını genel merkez iznine bağladı. Bunlarla da yetinmiyorsa 12 Ekim kongresinde da- ha kim bilir hangi yetkileri genel başkanda toplaya- cak girişimlerde bulunacağını bir kendi, bir eşi Emi- ne Hanım, bir de Allah bilir! • • • Bütün bu oldubittileri üstelik kurucular kurulundan, kongre öncesi beyin yıkama mekanizmasını çalıştı- rarak il başkanları ile toplantılardan geçirirken; "par- ti içi demokrasi ve katılımcılık konulannda Türk siya- si tarihine geçecek birkongre gerçekleştirme hazırtı- ğı içinde olduklanm" her sözcüğün altını çizerek söy- lüyor. Söyleyebiliyor. Son konuşmasında iktidara estek köstek olanları (parlamento dışı partileri) "hukukun temizlediğini" söyleyen RTE; "Partideki estekleri köstekleri (olası muhaliflerini) tüzükle temizlemeye" hazırianıyor. Bu iki söylem RTE'nin gerçek yüzünü yansıtıyor. • • • Medya mı? RTE tek adamlığa soyunmuş, RTE içe- ride dışarıda cumhuriyet tarihinde görülmeyen giri- şimlerde bulunuyormuş, RTE laikliğin altına dinamit yerleştiriyormuş vs.. vs... Üstüne üstlük iç ve dış dünyasını RTE'ye açan böy- yük basının ne umuruna! CHPdekî muhalif hareket Baykal'a karşı adayçıkacak ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CH- P'nin eski il başkanla- nnın başını çektiği "Anadolu Hareketi", partinin 30. kurultayın- da Genel Başkan Deniz Baykal'a karşı aday çı- karacak. Eskı CHP Gı- resun tl Başkanı Ömer Adıgüzel, "rehavet" içindeki CHP yöneti- minin partiyi ileriye ta- şıyamadığını savuna- rak Anadolu Hareke- ti'nin CHP"yi iktidar yapmcaya kadar süre- ceğini bildirdi. Anadolu Hareketi Yürütme Kurulu, dün bir basın toplantısı dü- zenleyerek 4 Ekim Cu- martesi günü Anka- ra "da yapılan toplantı- nın sonuçlannı açıkla- dı. Kurul adına konu- şan Adıgüzel, partinin 1995 ve 1999 seçimle- rindeki yenilgisinin, 2002 yılında sol oylar- daki azalmanın ve ikti- dara gelememenin tüm sorumluluğunun mev- cut CHP yönetimine ait olduğunu belırtti. CHP 30. kurultayına genel başkan ve tüm organlar için aday çıkarmaya karar verdiklerini bildi- ren Adıgüzel şöyle ko- nuşru:"Anadolu Ha- reketi, tüm ülkede ya- şanan sorunların çö- zümünün sosyal de- mokrat CHP'nin ikti- dar olmasıyla CHP iktidarının da ancak kendisini yenilemiş. parti içi denıokrasiyi uygulayan bir parti yapısı; ülke sorunla- rını ve çözümlerini bi- len, güler yüzlü, halk- la barışık yeni bir ge- nel başkan ve yeni parti yönetimiyle ola- naklı olacağı ve ka- rarlılığıyla 30. kurul- tayda CHP yönetimi- ni devralacaktır." 75 ilde örgütlendik- lerıni anlatan Adıgüzel. blok liste konusunda yapılmak istenen tüzük değişikliğiyle ilgili so- ruya "demokratik ol- mayan her şeye karşı oldukları" yanıtını verdi. Adıgüzel. kurul- tayda kendilerinin de bir tüzük önerisi suna- caklannı bildirdi. Hareketin genel baş- kan adayı olarak eski CHP Genel Sekreten Ertuğrul Günay'ın adının geçtiği ileri sü- rüldü. Genelkurmay 2. Başkanı Başbuğ, teröre karşı küresel önlem alınması gerektiğini söyledi 'Terörü destekleyen ülkeler var' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay 2. Başka- nı Orgeneral tlker Başbuğ, te- röre karşı küresel boyutta önlem alınması gerektiğini vurguladı. Başbuğ, terörii devlet politikası olarak destekleyen ülkeler bu- lunduğuna dikkat çekerek Tür- kiye'nin bu konuda uluslararası alanda yeterli desteğı görme- _ diğini dile getirdi. TSK Banş için Ortakhk Eğitim Merkezı (BtOEM) Komutanhğı'nın eğitim-öğ- retım dönemine başlama tö- reninde konuşan Başbuğ, so- ğuk savaş sonrası ülkeler için _ en önemli tehditlerden birisi ola- rak gösterilen terör konusuna ılişkin açıklamalarda bulundu. Ön plana çıkan küreselleşme dü- şüncesine bağlı olarak tehdit al- gısının da değiştiğini anlatan Başbuğ. şunlan dedı: "Yeni politik ve askeri stra- tejik ortama, temelde ulusla- rarası terorizm, kitle imha si- lahlanmn yayılması. bölgesel çatışmalar, köktendincilik, et- nik temizlik eğilimleri, yerin- den edilmiş kişiler ve mülteci akımları, insan kaçakçüığı ve yasadışı uyuşturucu madde ve sîlah kaçakçılığından kaynak- lanan istikrarsızlıklar ve be- lirsizlikler hâkim olmakta- dır." Güvenlik politikalannın yeni rorizmle mücadele gelmekte- dir. Hepinizin bildiği gibi dev- let politikalannın bir parçası olarak terörü destekleyen ül- keler vardır. Öte yandan diğer bazı devletler ise devlet politi- kası olarak terörü destekliyor görünmemekle beraber, terö- ristlerin topraklarında faali- • Orgeneral Ilker Başbuğ, TSK BÎOEM öğretim yılı açılışında terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu. Terörü devlet politikası olarak benimseyen ülkeler bulunduğunu ifade eden Başbuğ, Türkiye'nin terörle mücadelede yeterli desteği göremediğine dikkat çekti. boyutlar kazanması nedeniyle yeni tehdit ve risklerin yalnızca bir ülke veya organizasyon tara- fından bertaraf edilmesinin ola- naklı görünmediğinı belirten Başbuğ, daha aktif ve yakın uluslararası işbirliğine ihtıyaç olduğunu vurguladı. Başbuğ, terorizmle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu işbirliğine en çok ihtiyaç duyulan konuların başındate- yet göstermesine müsaade et- mekte ve teröristlere önemli ölçüde yardını etmektedirler. Ayrıca günümüzde küreselleş- me ve teknolojik gelişmelerin etkileri terorizme uluslarara- sı bir kimlik kazandırmıştır." Terörden yıllardır mustarip olan Türkiye'nin üısanlık âlemi- nin bu konuda ne büyük bir teh- likeyle karşı karşıya bulunduğu- na dünyanın dikkatini çekmeye çalıştığını belirten Başbuğ, "Ne yazık ki Türkiye'nin bu konu- da yeterli desteği alabildiğini söylemek münıkün değildir" dedi. önlem önerileri Orgeneral Ilker Başbuğ, terö- — re daha fazla kurban veril- memesi için önlem önerile- rini de şöyle sıraladı: "Or- tak bir terör ve terörist ta- nımında fikir birliğine va- rılmalı. Uluslararası hu- kukta, terorizme yönelik — boşluklar giderilmeli. BM Güvenlik Konseyi'nin tero- rizmle mücadele konusundaki Eylül 2001 tarihli kararı uygu- lanmalı.Terörle mücadele için uluslararası bir organizasyon teşkil edilmeli. Terör örgütle- ri listesi oluşturulmalı. Terör- le mücadele konusundaki ka- rarlara uymayan ve teröre destek veren devletlere karşı uygulanacak yaptırımlar açıkça belirlenmeli." Prof. Azrak: Memurluktan çıkarılmalılar İmam tartışması Meclis'e taşınıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Bursa Millet- vekılı Mustafa Özyurt, Türk Diyanet Vakıf-Sen Istanbul ve Konya şubelerinin, YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz ve Istanbul Üniversitesi Rek- törü Prof. Kemal Alemda- roğlu'nun cenazelerini yıka- mayacaklan ve namazlannı kılmayacaklanna ilişkin açıklamasını Meclis günde- mine taşıyor. Soru önergesi hazırlayan Özyurt, "Dini- mizde aforoz etme diye bir olay yoktur. Ben bunların Miislümanlıklarından da şüpheliyim" dedi. YÖK Ge- nel Kurulu üyesı ve Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakülte- si öğretim üyesi Prof. Dr. Ül- kü Azrak ise söz konusu ki- şilerin devlet memurluğun- dan çıkanlması gerektiğini söyledi. Türk Diyanet Vakıf-Sen Konya ve Istanbul şube baş- kanlannın. Kemal Gürüz ve Kemal Alemdaroğlu'nun ce- nazelerinin ımam hatipliler tarafından yıkanmayacağı ve namazlannın kılınmayacağı- na ilişkin açıklamalan Mec- lis'e taşınıyor. CHP'li Öz- yurt, ilgili Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın yanıtla- ması ıstemiyle hazırladığı so- ru önergesinde, "Bu kişiler devlet memuru mudur? Devlet memuruysa bu cesa- reti nereden buluyorlar? Bu kişiler hakkında her- hangi bir işlem yapılmış mı- dır?" dedi. Özyurt'un grup başkanlığına sunduğu soru önergesinin, TBMM Başkan- lığı'na bugün verilmesi bek- leniyor. Imamlann hiçbir dönemde bu kadar cesaret bulmadıkla- nna dikkat çeken Özyurt, "Bu kadar bağnaz olmala- rı artık iyice gemi azıya al- dıklarını gösteriyor. Bunun kaynaği AKP'dir, bunlara vermiş olduğu güvendir. Yoksa hiçbir devlet memu- ru bunu diyemez" dedi. 'Küçümsenmemeli' YÖK Genel Kurulu Üyesi ve Maltepe Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ülkü Azrak, olayın "küçümsenmemesi gere- ken vahinı bir olay" oldu- ğunu \xırguladı. Azrak şöyle konuştu: "Bu kişiler ve bunların mensup olduğu sendikamn yöneticileri, devlet memuru olduklanm tümüyle unut- muş görünerek sorumsuz- ca davramş içerisine gir- mişlerdir... Bunun Türk Ce- za Kanunu'nun görevi kö- tüye kullanma suçunun kapsanıına girdiği bir yana, Devlet Memurları Kanu- nu'nun 125. maddesinin (E) bendinin (a) fıkrasında ön- görülen ve 'ideolojık veya si- yasi amaçlarla kurumlann huzur, sükûn ve çalışma dü- zeninı bozmak' biçiminde tanımlanan disiplin suçunu da oluşturduğu açıktır. Bu suçun cezası ise devlet me- murluğundan çıkarmadır.' Coşkulu kutlama İstanbul'un Kurtuluşu'nun 80. yıldönümü kentte törenlerle kutlandı. Taksim'de Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bırakılmasıyla başlayan kutlamalar. Vatan Caddesi'ndeki tören ve gösterilerle devanı etti.Vatan Caddesi'ndeki kutlama programı Vali Muammer Güler, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Köksal Karabay'ın, tören arabası üzerinde, vatandaşlan selamlamasıyla başladı. Törende bir grup sporcu tarafından Gebze'den getirilen toprak ve Türk bayrağı Korgeneral Köksal Karabay'a teslim edilirken Korgeneral Karabay da sporculara madalyalarını taktı. Törende çeşitli okullardan folklor ekipleri de halk oyunu gösterileri sundu. Eğitim-Sen bugünkü sistemin 'tepkisel ve dışlayıcı' olduğuna dikkat çekti Alternatif üıriversite modeliIstanbul Haber Servisi - YÖK'ün mevcut yapısının ve AKP tarafından hazırJanan YEK'in de üniversitelerde çö- züm olmaktan uzak olduğunu sa- vunan Eğitim-Sen Eğitim, Bilim ve Sanat Kurulu'nun (EBlSAK) hazırladığı "\lternatif Üniversi- te Modeli" sendika genel başka- nı Alaaddin Dinçer tarafından kamuoyuna sunuldu. Eğitim-Sen 6 No'lu Şube'de dün yapılan ba- sın toplantısında, üniversitelerin yeni akademik yıla belirsizlikler içerisinde girdiğıni ifade eden Alaaddin Dinçer, "Eğitim-Sen olarak, AKP'nin yapmak iste- diği YEK'i de 12 Eylül'ün bes- lemesi YÖK'ü de kamuoyuna teşhir edeceğiz" dedı. tstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Adalet Alada. Ankara Üniversitesi'nden Işıl Ünal, Marmara Üniversitesi'nden Doç. Dr. ŞuleNecef, Boğaziçi Üniver- sitesi'nden Prof. Dr. Rıfat Ok- çabol'un da aralannda bulundu- ğu 22 akademisyen tarafından hazırlanan alternatifmodeli tanı- tan Dinçer, bugünkü üniversite sisteminin banşcıl olmaktan uzak, tepkisel, suçlayıcı, dışlayı- cı katı ve ideolojik bir yapıya sa- hip olduğuna dikkat çekti. Din- çer, "YOK ve YÖK'çü anlayış kırılmalıdır. Bunun yerine top- lumuna insalığa ve doğaya kar- şı sorumlu, yönetimde demok- ratik ve özerk, bilimsel ve sa- natsal özgürlüğün etkin üre- timde var olacak yeni bir üni- versite anlayışının hep birlikte hayata geçirmenin yollarını aramalıyız" diye konuştu. Ha- zırlanmakta olanYÖKYasaTasa- nsı sürecinde yaşanılanlann en- dişe verici olduğunu savunan Dinçer, şöyle devam etti: 'AKP iktidarı diyet ödeme amacında' "AKP hükümetinin öncelik- leri doğrultusunda katılımcı ol- maktan uzak. AKP kendi ide- olojik, politik dinamiklerine di- yet ödeme amacındadır ve ken- di önceliklerini yaşama geçir- me noktasında ısrarcı görünü- yor. Eğitim alanında aymaz ve pervasız bir tutum içerisinde kadrolaşma sürecine hız ver- miştir. AKP imam hatiplerin önünü açmak için her yola baş- vurmaktadır." Dinçer. hazırlanan alternatif modelde nasıl bir ünıversite iste- nildiğini ise şöyle özetledi: "Üni- versiteler her alan ve düzeyde sarf edilen emeğin, güvence içinde liyakat, kamusal aidiyet ve etik anlayış çerçevesinde de- ğerlendirilebUdiği, bireysel akıl ve yeteneklerimizi yararıcılığa dönüştürülebilecek, gelişmeye açık ve insan odaklı bir çalışma ortamına sahip olmalıdır. Bu bağlamda bilimsel özgürlüğün sınırlandınlmasına hiçbir ko- şulda izin vermeyen, karar sü- reçlerinde ilgili tüm bileşenle- rin söz sahibi kılındığı özerk, demokratik, katılımcı bir üni- versiteler ortamında, insanca yaşamaya olanak verebilecek maddi koşullar içinde çalış- mak, üretmek ve paylaşmak is- tiyoruz." GUNDEM MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada ölçüde netleştirilmeye çalışılsa da belirsizlikler sü- rüyor... AKP grubunun içinden değişik sesler geliyor. 1 Mart sürecinden aldığı dersleri ezberlemeyi sür- düren AKPyönetimi, "bukezkazaolmamasıiçin" olağanüstü çaba harcıyor. Yönetim, 30 kadar fire olabileceğini düşünüyor. Bugünkü AKP grubun- dan çıkacak havaya göre, "ikna odaları" günde- me gelebilir! Çiçek ve AKP Grup Başkanvekili Salih Kapu- suz'a göre, tezkere bugün Meclis gündemine ge- lebilir. Kapusuz, tezkerenin geçmesinde sorun ol- mayacağı görüşünde. "En ufak birtereddüdümüz söz konusu değil" diyen Kapusuz, AKP içinde ta- pusuz biri değil, vekiller arasında genişçe yeri var! AKP'nin Meclis grubu, partinin tepesindeki ha- vadan etkileniyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç. 1 Mart'tanfarklı olarak, "atö/frefç/"havasında de- ğil. Bu kez daha ortadan değerlendirmeler yapı- yor. AKP'nin Güneydoğu kökenli milletvekilleriy- le her şeyin önüne dini koyan milletvekillerinin de 1 Mart'taki gibi "blok" olmadığı söyleniyor. Her şeye karşın AKP grubu içinde her türiü sürp- rize hazır olmak gerekiyor. Meclis kulislerinde, tezkerenin 12 Ekim'deki parti kongresinin hemen öncesinde gündeme ge- tirilmesinin de "riskleri azaltmaya yönelik bir sigor- ta"olduğu konuşuluyor. BakarsınızBaşbakan Er- doğan, sigortaların ters bağlanmaması için per- de gerisınden seslenir: "Bizi üzen milletvekillerimizi biz de AKP kong- resinde üzeriz. Parti yönetiminden uzak tutarız!" AKP'de Bakanlar Kurulu değişikliği bekleyen lacivert takım elbiselilerin sayısı da az değil. Soru işaretleri AKP'nin içi böyle... Dışındaki gelişmeler ise şöy- le: 1 - Hükümetin, ABD'ye Irak'ta destek konusun- da ne tür sözler verdiğini henüz bilmiyoruz. Son olarak Dubai'de imzalanan 8.5 milyar dolarlık kre- dinin koşullan dahi tam olarak açıklanmadı. Hü- kümet üyeleri, "Bu koşullar, ABDyönetiminin ay- larönce açıkladığı maddelerden başka birşey de- ğil. Internet sitelerinde de var. Ingilizcesi olan her- kes okuyabilir" diyor. Resmi dilimiz henüz Ingilizce olmadığına, Türk- çe olduğuna göre, hükümet bizi ABD sitelerine göndermese de, Dubai'nin Türkçesini açıklasa! 2- Meclis'ten tezkerenin geçmesi halinde Türk askerinin Irak'ta hangi görevi yapacağı da kamu- oyuna açıklanmadı. Değişik iddialar dolaşıyor. Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül, yolu ABD'ye düşün- ce her şeyin net olduğunu söylüyor. Avrupa do- laylarında belirsizliklerden söz ediyor. Kayseri'ye gidince de ülke içindeki gerçekleri sıralıyor. 3- Irak'ın işgaliyle sonuçlanan savaşın başladı- ğı gün TBMM, ABD'ye hava sahasını açan birtez- kereyi kabul etmişti. O tezkere 6 aylıktı. 20 Eylül'de süre doldu. Onun yerini ne aldı, belli değil. Söy- lenti çeşitli... ABD kaynaklarına göre, hükümetin haziran ayında çıkardığı gizli kararname sadece insani amaçları içermiyor, daha geniş yorumlanı- yor... Bu geniş yorumu, ABD'nin yanı sıra biz de bil- sek! 4- ABD'nin terör örgütü KADEK'le ilgili ne ya- pacağı henüz belli değil. Geçen hafta Ankara'ya gelen heyetle birlikte ortak bir çalışma grubunun oluşturulduğu, terör örgütünün üzerine çok ciddi gidileceği duyuruldu. Durumun ciddi olduğu kesin de, üzerine ne ka- dar ciddi gidilecek, o belli değil... Hükümetin tezkereyi Meclis'e getirirken, K. I- rak'la ilgili neleri öngöreceği de bilinmiyor. Bu ko- nuda bılinen tek şey şu: Terör örgütü, ABD işgalinden sonra herhangi bir rahatsızlık içinde değil! AKP hükümetinin bunca bilinemez arasında bil- diği tek şey var: Bu kez ABD'yi üzmemeleri gerekiyor! ankcum@ttnet.net.tr CHP il başkanı secildi Izmir'de iJdnci Yüksel dönemi OZANYAYMAN tZMİR - CHP îzmir tl Kongresi nde Alaat- tin Yüksel yeniden baş- kanhğa seçildi. Genel Sekreter Ön- der Sav ile Genel Sek- reterYardımcısı Bülent Baratalf nın adaylan- nın çekişmesine sahne olan kongrede Yüksel, seçimi SelçukAyhan'a karşı kazandı. CHP İz- mir îl Örgürü'nün 30. Olağan Kurultayı'nda 3 aday yanştı. Yüksel ve Ayhan'ın yanı sıra gençlerin ekibınden Ceyhan Kayhan da delegeden oy istedi. 646 geçerli oyun 329'u Yüksel'e. 253'ü Ay- han'a ve 8'i de Kay- han'a çıktı. 55 delege il başkanı işaretlemedi, 1 oy da boş çıktı. tzmir kongresinde, genel merkezdeki güç sınama yanşı ön plana çıktı. Ankara'da daha etkili olma ve etkinliğini ko- ruma uğraşı içinde olan Baratalı ve Sav, Iz- mir'de farklı adaylara destek verdiler. Barata- lı ve ekibi "Aday oldu- ğumuz her yerde biz güçlüyüz" mesajı ver- mek isterken farklı bir sonuçla yenildi. Yüksel, başkanlığa seçildiği süre içinde ör- gütüne hâkim olduğu- nu kanıtladı. Gençler "sol" söylemleriyle, Ayhan, il başkamnm uygulamalarma eleşti- risiyle, Yüksel de tasar- ladığı projeleriyle ön plana çıktı. Gençler he- yecanlan ve dinamizm- leriyle kongreyi ideolo- jik tartışmalann odağı- na çekmek istedilerse de bu, "güç gösterisi" karşısında hedefine ulaşamadı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear