24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2003 SALI DEI Sunuş Özellikle son onyıîda, _ verdikleri oylarla önce İstanbul 'un sonra Türkiye 'nin kaderini değiştiren "varoşlar ", ülke gündemine de damgalanm vurdu. Işsiz gençleri, okula gidemeyen çocuklan, evine aş getiremeyen aile reislerini, sabahın ilk ışıklarıyla megapolistanbul 'un zengin yerîeşim bölgelerine ev işlerine çahşmaya giden genç kızlan ve kadmlanyla "varoşlardaki" günlük yaşamda eğitim, sağlık ve bannma koşullanm araştırdık. İstanbul'un kent merkezini çevreleyen büyiik bölümü Hazine arazileri, orman alanları üzerine kaçak olarak kurulan gecekondu bölgelerindeyaşayan vesayılan milyonlarla anılan, Anadolu 'nun çeşitli kent ve köylerinden gelen yurttaşların, kente göçle birlikte taşıdıklan kültürleri nasıl hayata geçirmeye çahştıklannı belirledik 1970 'liyıllarda Anadolu yakasında Ümraniye-Pendik ve Tuzla ile başlayıp A\tvpa yakasında Zeytinburnu ile Küçükçekmece ve Gaziosmanpaşa da tohumları atılan kaçak kentleşme ile gecekondulaşma, Istanbullulan da yeni bir komşuluk ilişkileıi ağı ve "fakirlik" olgusuyla tanıştırdı. 12 Eylül öncesi dönemde, kimi "sağcı" kimi "solcu" olarak anılan yoksul mahallelerde oluşan bu "gettolar", sonraki dönemlerde de adlarım ve varhklannı giderek arttırarak nasıl söz sahibi oldular? Sahip oldukları ve kontrol ettikleri oylarla da öncelikle yerelyönetimlere, sonra da ülke genelindeki iktidarayön vermeye başladılar. 1994 seçimleriyie birlikte, yoksulluğun kıskacında bunalan varoşlar, sağ iktidarların klasik yöntemleriyle oylannın yönünü de belirlediler. Kömür ve gıda yardımlan, beyazeşya başta olmak üzere ev eşyalarımn bedava dağıtıldığı mahalleler, burs yardımlafıyla kandırılan gençler, varolan düzenin devamı lehinde kullandıklan oylarla ülkenin de kaderini etkilediler. Yoksulluk, umutsuzluk ve işsizlik sarmalında bunalan 'varoş halkı' radikal uçlara doğru savruluyor 'Otekiler'bumundansoluyor İ stanbul'da herseçim öncesinde gündeme ge- len, kımılerince varoş, kimılennce de ken- tin kenan, çeperi, çevresi olarak nitelenen bölgeler, yoksulluk, umutsuzluk ve işsizlik sar- malında yaşam savaşı veriyor. Verdıklen oylar- la, kentin, hatta ülkerun geleceğıru belirleyen va- roşlar yoklukla boğuşurken, yazgısını yenmeye uğraşıyor. Varoşlarda en çok göze çarpan şey iş- sizlik. Sokaklar lıse mezunu gençlerle dolu. Özel- likle kadınlar arasında göze batan eğitımsizlik ıse toplumsal biryara. İşsizlik, efitımsizlik, yoksul- luk. mutsuzluk ve çaresizlik birleşınce. ortaya ka- h ve yakıcı bir varoş tablosu çıkıyor. Bu yerle- şim birimlennin, çehresi değişse de temel sorun- lan değışmıyor. Türkıye'nin en temel sorunlannın başında ge- len yoksulluk ve işsızlik, tüm acımasızlığıyla vu- ruyor buralan. Artık kahveler gençlerle dolup taşmıyor. Çünkü, gençlerin kahvede oturup çay içecek, arkadaşlanna kahve ısmarlayacak para- sı yok. Geçen aylarda Ankara TıcaretOdası'nın yaptığı bir araşhrmaya göre, kahvehane sayısı 400 bin, Kültür Bakanlığı'na bağlı kütüphane sayısı ise 1394 olarak açıklanmıştı. Tek başına bu veriler biJe, ülkemızdekı yoksul nüfusun ağır- lıklı olarak yaşadığı semtlerm durumunu orta- ya koyuyor. ffkeli gençlik Gençler burnundan soluyor. Belli ki, işsizlik hepsini canından bezdirmiş. Bin anlatıyor: ''Bu- ralarda Fethuuah da var, Hizbullah da. Ama bi- zim önceiikli derdimiz ekmek veiş. Çocuğunu iyi körü okutmakisteyen,bedava sünnetettirmekis- teyen, erzak yardınıından yararianmak isteyen, mecbur bir yerlere yaslanmaya... İnsanca yaşa- yabikcek kadar para kazanan, çocuğunu rahat- ça okutan, hasta olduğuoda doktora giden biri, kolay kolay ginnez bu işlere." 1995 genel seçimlennde Refah Partisı'ne, 99'da DSP'ye ve MHP'ye, 2002'de ise AKP'ye oy veren varoşlarda, solun adı geçmıyor. Solu, yoksullann sorunlanndan kopuk. emek öncelık- li politikalan unutmuş, ulusalhğını yitirmiş bu- luyor, "tuzu kurular" içın siyaset yapmakla suç- luyorlar. Eskışehır Anadolu Üniversitesi'nde ik- tisat okuduğunu söyleyen Murat konuşuyor: "Sosyal demokratianndiUerinden düşmeyende- mokrasiye.insan haklanna, hukuk devlerine,öz- gürlüklere itirazımız yok da. hani eşittik. hani emegin üstünlüğü, hani istihdam? Bizdekiler öz- güriük peşinde koşarken,eşitfiği unuttular. Bu ne- denk bizim gözümüzde sağ partUerden farklan kabnadLBu nedenlebaşanhoiarı birsolpartiyok." Güneydoğu'dan kıtlesel göç alan, Kürt köken- li yurttaşların yoğun olarak yaşadığı çevrelerde HADEP-DEHAP'ın oy oranı dikkat çekiyor. Apartman tarzı gecekondular Varoşlarda artık tek katlı gecekondulann ye- rini 4-5 katlı yapılar almış. Apartman şeklınde yükselen "gecekondulann" da büyük bölümü kaçak. En alt kat bir dükkân, onun üzerinde ev sahibi oturuyor, genye kalan dairelerde ya aile- nin diğer fertleri yaşıyor ya da kiraya verilmiş. En fazla iki odalı, tuvaleti dışanda olan, arkasın- da küçük bir kömürlüğün ya da kümesin oldu- ğu gecekondulann yerinde, çatısında çanak an- teni olan apartmanlaryükselıyor. Kimisi site, ki- mısi kooperatif adı altındaki yerîeşim binmleri- nin bazılannda otoparklar, spor sahalan, yeşıl alan- lar da görülüyor. Bu kaçak yapılaşma kendi ya- şam biçimıni, kendi kültürünü ve ilişkiler ağını da beraberinde getiriyor. Yol, su, kanaiizasyon, elektrik gibi altyapı hizmetlerinin bir an önce gel- mesi ıçin hemen bir cami yapılıyor. Hıçbir tek- nik ve estetik kaygı taşımadan yapılan bu cami- lerde de cemaat, altkımlik, darbölge siyasetı ya- pan yerel siyasetçiler için, potansıyel seçmen olarak görülüyor. farklı dünya Seyyar satıcılaruı, çöp kutulanndan plastik, metal ve kâğıt toplayanlann yaşadıklan yer ile çalıştıklan yer arasındakı uçurum, kışıliklenne de yansıyor. Zengin, kentli, eğıtimlı kesrmlenn yoğun olarak yaşadığı mahallelerde, apartman- ların çöplennden topladıklannı satarak geçinen Tayftın Demir. ışını şöyle anlatıyor: "Akrabala- nmın çoğu Kurtköy'de yaşıyor, ben ise Ümrani- ye'deyim. Sabahın erken saatinde kalkıp, Bağdat Caddesi ve çevresinde çöp kanştırmaya gidiyo- rum.Zenginsemtierinin çöpleridezengin oluyoıf Varoşlarda dolaştıkça, hükümenn 2B olarak ad- landınlan arazilenn satışı konusundakı ısran da- ha ıvı anlaşıhyor. Çünkü, dağ taş kooperatif ve site olan öyle yerler var kı, orman talanının bo- yutlannı tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. 2B ko- nusu ortaya atıldıktan sonra, bu tâlanın arttığı. kaçak ağaç kesenlere karşı bir şey yapılmadığı w Tek katlı gecekondulann yerini, son yıllarda birkaç katlı, apartman şeklinde yapılann aldığı varoş semtlerinde yaygın olarak görülen kaçak yapılaşma kendi yaşam biçimini, kendi kültürünü ve ilişkiler ağını da beraberinde getiriyor. Yol, su, kanaiizasyon, elektrik gibi altyapı hizmetlerinin bir an önce gelmesi için yöre halkının bulduğu çözüm hemen bir cami inşa etmek... İstanbul'un görünmeyen yüzü: Varoşlar Barış DOSTER • Oktay APAYDIN w 1995 genel seçimlennde Refah Partisi'ne, 99'da DSP'ye ve MHP'ye, 2002'de ise AKP'ye oy veren varoş semtlerinde solun adı geçmiyor. Solu, yoksullann sorunlanndan kopuk, emek önceiikli politikalan unutmuş, ulusalhğını yitirmiş buluyor, "tuzu kurular" için siyaset yapmakla suçluyorlar. Geçen yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle eskiye tepki, yeniye ilgi, AKP'nin yükselişini getirmiş beraberinde... Günde 2400 kalori alamayan mutlak yoksul Yoksulluk en çok çocuklann belası Y 'oksulluğun göreli bir kavram ol ması nedeniyk. herkesin üzerinde hemfıkir olduğu bir yoksulluk tanımı ol- masa da, Dünya Bankasfnın 1990 yılında yaptığı bir çalışmaya göre, günlük geliri 2400 kilo-kalori besin al- mayayetmeyenin- sanlar, w muüak yoksul" katego- risıne giriyorlar. Buna göre, mut- lak yoksulluk sının, az gelişmiş ülkeler için, kişi başına günde 1 dolar. Gelirinin tamamım harca- dığı halde, mutlak yoksulluk kıs- taslannda esas alınan günlük ka- lori miktarının yalnızca yüzde 80'ini karşılayabilenler ise "ult- ra yoksul" olarak niteleniyorlar. Ultra yoksullann durumlannın, 5 yıldan daha fazla sürmesi ha- linde, dunımlannın düzeltilme- sinin olanaksız ol- duğuna dikkatçeki- liyor ve bu katego- ridekileriçin*kro- nik yoksul" tanımı yapılıyor. BirleşmişMillet- ler Çocuk Fonu UNICEF'in rapo- runa göre, yoksul- luk en çok çocuk- lan vuruyor. Dün- yada 1.2 miryar in- san günde sadece1 dolar kazanırken, bunun yansı- nj çocuklar oluşturuyor. Dünya Bankası'nın 2000 yılı ra- poruna göre, ülkemizde nüfusun yüzde 2.5'i, günde 1 dolarlıkge- çim sınınnın alnnda yaşıyor. Gün- de 2 dolarlık sınınn altında ya- şayanlann toplam nüfusa oranı ise yüzde 18. 2003- 2005 yıllannı kapsayan 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı'na göre, toplam nürus içınde mut- lak yoksullann oranı yüzde 11.8. konuşuluyor. Orman içınde kaçak villalar yük- selırken, yüz metre ötede, gecekondulann ka- pısında -Tazeineksütü saohr" tabelasıyla birahır dikkat çekiyor. Muhafazakârlığtn kaleleri Orman talanını hızlandıran bir başka etke- nin de yerel seçimlerin yaklaşması olduğu gözleniyor. Kaçak katlardakı artış dikkat çe- kici boyutlarda. Bınasının üstüne kaçak kat çıkan, oyunu, "kaçak kata izin veren adaya" atacağmı söylüyor. Bıleşim Internatıonal adlı araştırma kuruluşu, otoriteyi sorgulamayan, kadere ınanan, kültürel değerlen koruyan ve geleneklere karşı son de- rece saygılı olanlann İstanbul'da yüzde otuzu bulduğunu açıklamıştı geçen haftalarda. Araş- tırma, muhafazakârların çoğunluğunun düşük gelirli ve düşük eğitim düzeyinde olduğunu, bü- yük bölümünü 40 yaşın üstündeb evli kadınla- nn oluşturduğunu, bu kesımin maddi olarak ken- dılerinı güvende hissetmek isteyen ve tutumlu ın- sanlardan oluştuğunu saptamıştı. Araştırmanın işaret ettiği kadınlann büyük bö- lümü de varoşlarda yaşıyor. Varoşlarda dikkat çe- ken şey, solun doğal tabanı olması gereken bu kesimlenn, soldan uzak olmalan. Çünkü, sol partilenn gündemınde hıç yoklar. Yoksuiluktan, ışsızlıkten başka bir şeyin konuşulmadığı bu ma- hallelere giren, çalışma yapan, onlann dertlen- nı dinleyip, dillendirip çözüm üreten bir sol par- tı olmaymca da, ya radikal uçlara savruluyor ya da ranta dayalı bir siyaset üzennden sıstemle bü- tünleşen popülist-sağ partilere yönelıyorlar. Ka- çak kata, arazı talanına göz yumanlara yönelme- lerinm temehnde de bu yarıyor. llksel bağların siyaseti İstanbuiun kenanndaki semtlerde kadınlar, medyatik ve sosyetik tarikadara \akın duran hemsinslerinin aksine, ucuz eşarplı. kara çarşaflara bürünmüş, akşam tencereyi nasıl kâ>Tiatacağı endişesi içinde— Düzene muhalif ve eşitlikçi propaganda yapan akımlar daha çok ilgi görüyor Varoşun islatncıbğı da başka türlü T üm toplumsal ve sıyasal hareketler gıbı, Islamcılık da varoşlarda kendıne özgü bir yöntem ve soylem geliştinyor. Lüks semtlerdeki, sosyetik çevrelerdeki Islam yorumu, sıstemle bütünleşme, banşma arayışmdaki tarikat ve cemaat arayışı. sıstem içinde erimeye, bu arada sistemi de kendme benzetmeye çalışan İslami oluşumlann varoşlarda daha zayıf olduğu dikkat çekiyor. Varoşlarm İslami daha sert, daha tepkilı, daha öfkeiı \e daha uzlaşmaz söylemler ıçenyor. Medyatik ve sosyetik tankatlar değil, düzene muhalif. eşitlikçi söylemler kullanan akımlar daha çok ilgi görüyor. Külrürden sigaraya dek, her şeyin "pop" ve "light" olamnı tercih edenlere ınat, varoşlarm dıyanetınde de, sıyasetinde de müzığınde de acı var. Bu bölgeler, her ne kadar verdiklen oylarla, Recep Tayyip Erdoğan"ı başbakan yaptılarsa da, Başbakan'm oğlunun nıkâh törenındekı konuk profili yok buralarda. Başmda türbanı. ayağında pahalı sandaletleri, yüzünde makyajıyla, ünlü markalann takı ve çantalanyla bezenmiş kadmlar görünmüyor sokaklarda. Ucuz eşarp takmış, kara çarşaflara bürünmüş. çocuğuna alacağı önlüğün ya da akşam tencereyi nasıl kaynatacağının endişesini taşıyan kadtnlar çoğunlukta.. Güneşli, Yeni Bosna gibi kara çarşafın ve Ku- ran kurslannın yaygın olduğu mahallelerden Bağcılar'da da Avcılar'da da dikkat çeken. hem- şerilik bağlannın, ernik kımlığin belrrleyıci ol- ması ve bir tür toplumsal dayanışma ağı örerek, kendini yeniden üretip örgütlemesi. Bir tarafta Samsunlular, Giresunlular, bir tarafta Karslılar, Sıvaslılar. Herkes kendi köyünün, ilçesınin, mem- leketinin adına bir güzelleştirme, dayanışma der- neği kurmuş, bir şeyler yapmaya çahşıyor. Ki- mi, o yöreden gelen öğrencilere yurt olanağı sağlıyor, kimi o yörerun çocuklanna burs veri- yor, kimi yılda birkaç kez tamşma, dayanışma yemeklen, balolan düzenliyor. Bu derneklerin iş arayanlara, e\' arayanJara yardımcı olmalan- nm yanı sıra, memleketten haberler vermesı de insanlann ilgisini çekiyor Kahvehaneler de yı- ne bu ilksel bağlara göre müşterilerini ağırlıyor. Varoşlarda, geçen yıllarda yaşanan kasım ve şubat krizlerinin de etkisiyle, eskiye yönelık tep- ki, yeniye yönelik ilgi dikkat çekiyor. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde. varoşlarm da etkisiy- le, pek çok partirun tasfıye edilmiş olması ve bu- nunla birlikte AKP'nin çok yüksek oy alması da bunu gösteriyor. Babasının sıkı Mılli Görüşçü ol- duğunu söyleyen Osman anlatıyor: "Ben mıımu Taj'jip'e verdnn. Çünkü içimizden çıkmış biri Be- ledive başkanlığuıa seçildikten sonra bile halı sa- hada maç \apı>ordu. Hiç unurmam. kolu kıni- nıışû da, sos>ete hastanelerine değil,çıkıkçıy a gjt- mişti. İmam hatip mezunu. Gıda toptancıhğıyap- mış. Bizim kökenimiz Dharbakır. 1994'ten son- ra, Günevdogu'daki pek çok erkek çocuğa onun adı kondu. Yasakh olduğu ve hapse girdiği için, buralarda mağdur, mazlumolarakgöruldüvepar- tisi sandıkta silip süpürdü". Osman a, sol parti- len soruyoruz, yarutı dıkkat çekici; siyaset bilim- cilen, sosyologlan uyancı nitelikte: "Kolejlerde okuyan, yurtdışında yaşayan, eşi yabancı olan, meşhur ünrversite hocalanyla tenis oynayan Kemal Dervış figûrü, bizün buralarda nıtmaz. Zaten herkes onu EVIF ile özdeş görüyor. Derviş'e Akmerkez çevTesi oy verir, bizim bura- lar değiL Bence o, Halk Partisi'ne getirdiğînden çok, oy götürdü ve aynen, İnönü zamanında, SHP'nin HEP ile \apnğı irnfaka benzedL" Yariti: ANADOLU YAKASI'NDAKİ YEŞİL KUŞAK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear