24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EKİM 2003 SALI COMHURİYIET SAYFA 17 Bektronik posta: derazsomecumhuriyetcom.tr Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - Dünya nüfusu genç ve yoksulmuş... "Ate aüzel... Dünvava ömek olduk!" Yiizde 27Istanbul Bostancı'da Emin Ali Paşa Camii'nde 3 Ekim'dte Cuma namazı öncesi imam vaaz veriyor. Caminin avlusunda da cenaze var. Avluda cenaze namazını bekleyenler, imamım vaazına kulak misaf iri oluyor. İmam, "Camâ imarı, onarımı ve kalkındınlması, velh-asıl camiye yapılacak h e r türfü yardımlarınız i ç i n yüce Allah sizlere cennette köşk vaat ediyor" diyor. İmam, "Camide kılınan namaz ve okunan dua, tek olarak yapılan duadan yüzde 27 oranında dLaha kabul görür" diyor. 8.5 milyar M. Sart Arasan: "Başbakan ve bakanlann, ABD'nin vereceği 8.5 milyar dolar krediyle Irak'a asker göndermemiz arasında bir ilişki olmadığına ilişkin açıklamalanna, standart bir vatandaş olarak inanıyorum da, bayram değil seyran değilken ABD'nin bu parayı n i y e verdiğini bir türtü anlayamıyorum!" argıtay'ın 3 Kasım seçiminde DEHAP'ın sahtecilik yaptığı yolundaki mahkeme kara- nnı onaması üzerine, Yüksek Seçim Kuru- lu'nun 1'e karşı 6 oyia "yaptıysa yaptı" ka- ran alırken kamuoyunun dikkatinden kaçan küçük bir ayrıntı vardı... Eğer, DEHAP'ın yaptığı sahtecilik nedeniyle seçi- min iptali yoluna gidilirse "yol açılır", Türkiye'de ka- sıtlı olarak sahtecilik yapılır ve bu durumda her seçi- min iptali söz konusu olur... Bu görüşü özetlemek gerekirse: Türkiye'de sahtecilik, yapanın yanına kâr kalmalı- dır! Ne kadar doğru bir karar! Zaten fiili durum da öyle değil mi? Sahteciliği sadece siyasette düşünmeyin... Ticarette, ibadette, bilimde, her alanda sahtecilik yapanlar hep kazançlı çıkmıyor mu? Yüksek Seçim Kurulu'nun "yol açılır" düşüncesiy- 'Yol açılır'le aldığı bu kararlaTürkiye'de bir başka gerçeğin da- ha açığa çıkmış olmasına da sevinmek gerek: Türkiye'de, hangi kurallan getirirseniz getirin se- çimde sahteciliği engelleyemezsinizl örneğin, DEHAP'ın yaptığı gibi seçime katılacak si- yasi partilerin illerin yandan bir fazlasında örgütlen- miş olması kuralını işletemezsiniz... Çünkü devletin valileri, emniyet müdürieri, başsav- cılan, il seçim kurulu başkanları, o ilde hangi siyasi partinin örgütlü olduğunu, hangisinin örgütlü olma- dığını bilemez; bilemediği için de herhangi bir siyasi partinin örgütlü olmadığı ilde "benim örgütüm var" di- yerek sahtecilik yapmasını önleyemezsiniz. Bu örnek, gündemdeki örnek... Yaşanan olaydan sonra önlemi belki alınır... Fakat sahtecilik sadece örgüt sayısıyla yapılmaz ki... Adaylarda da yapılır... Oy kullanmada da... Sayım- da da... Ve kim bilir, bugüne dek neleryapılmıştır ne- ler... Yeter ki, "seçim takvimi" işlerken sahtecilik anla- şılmasın; gerisi kolay... Bu konuda Avrupa Birfiği'ni ve Amerika Birieşik Devletleri'ni de takdir etmek gerek... Yabancı büyü- kelçiliklerin, Yüksek Seçim Kurulu'na yaptıklan ne- zaket ziyaretlerinin alınan karara tabii ki bir etkisi ol- madı ama en azından moral oldu. Hiç kuşkusuz en büyük morali de Yüksek Seçim Kurulu Başkanı buldu; kurul, başkanın "seçim iptal olursa kaos çıkar" şeklinde görüş bildirmesini "hâki- min görüş açıklama yasağı"na aykırı bulmadı... Avrupalıların ve Amerikalıların yürekten takdir et- tiği böyle bir demokrasi umarız, köşeye sıkıştınlmış ülkeler için güzel bir yol olur! SESSÎZ SEDASIZ (!) Yurttaştan anayasal dilekçe hakkı Izmir'den hukukçu Noyan Özkan'ın, yurttaş sıfatıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özök'e ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e gönderdiği "protesto"dan: "ABD yönetimi ile yılmadan ve usanmadan, tezkere, asker, üs, tesis, para yardımı pazarlıklarını ve müzakerelerini yurttaşlara bilgi vermeksizin yürütüyorsunuz. Saldırgan ve işgalci ABD yönetimi ile yaptığınız ve yapmakta olduğunuz tüm temas ve müzakereler, 'yurtta banş, dünyada barış' temel ilkemize ve uluslararası meşruiyet ilkesine ve onurlu bir ülkenin ulusal çıkarlarına kesinlikle ve kökten aykırıdır. Olayları dikkatle izleyen ve anayasal dilekçe hakkını kullanan bir hukukçu yurttaş sıfatıyla siz sayın baylan protesto ediyorum. Işgal edilmiş Irak'a asker gönderme kararı alınırken, bizlerin de bilgi edinme hakkı ve bir demet sözü vardır: Sizler, hangi hakla ve hukukla, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni açıkça ihlal eden, BM Güvenlik Konseyi kararlannı çiğneyen, ABD yönetimi yanında yer almak istiyorsunuz? ABD ile imzaladığınız 8 Şubat 2003 tarihli gizli mutabakat belgesi ile 23 Haziran 2003 tarihli gizli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve son olarak Dubai'de imzalanan işgale destek vermek karşılığında kredi sözleşmesini neden ve hangi hukuka dayanarak yurttaşlardan gizliyorsunuz? ABD ve Rusya TÜRKKAYA ATAÖV Geçmişin "dünya ihtilalinin üssü" Rusya, Amerika'nın hegemonik küreselleşmesini frenleyecek bir rakip olabilir mi? Ikisinin çıkarları bir mi, çe- lişiyor mu? Çatışma varsa, bunu hangi gruplar ileri süre- bilir? Çeliştiğinde, farklı siya- set izleyebilir mi? Karar veri- ciler ortak hedeflerde birleşi- yorlar mı? Sıradan yurttaşın yeri nerede? SSCB'nin mirasçısı Rusya bugün de on bir zaman dilimi- ni içine alan, Avrasya'nın en yayılmış devleti. Jeopolitikçi A. Mackinder'in egemenlik teorisi, bazı etkili Amerikalıla- ra göre hâlâ geçerli. Yani ora- lara egemen olan "dünyaya egemen olur". Bu nedenle, Amerikan yönetimi içinde, özellikle Kongre üyeleri ara- sında, ayrıca üniversitelerde Rusya Federasyonu'nu da parçalamadan yana olanlar var. örneğin, Z. Brzezinski üçe ayırmayı önerdi. Rus- ya'da kimin iktidara geleceği ABD gündeminin başındadır. Kendi adaylan vardır. örneğin, Yettsin'i seçtirmek için "se- çim kazandırma uzmanı" Dick Dresner başkanlığında birheyeti orayayollamıştı. An- cak, bu gerçeklerin yaygın bi- linmesi komünistlerin ve aşırı milliyetçi çevrelerin destegini artınr. Ulusal gücü oluşturan bazı öğelerde ABD'den geri olan Rusya bugün de nükleer güç sahibidir. Hammadde kaynaklarında ondan geri kal- maz. Amerikan çıkan Rusya'yı silahsızlandırmaktır. Öte yan- dan, kendi silahlanmakta, çevresinde üsler kurmakta, (Polonya, Macaristan ve Çek C. gibi) eski Varşova Paktı üyelerini NATO'ya almakta, eski Sovyet cumhuriyetleriyle askeri antlaşmalar yapmakta, Ukrayna ile Kırım'da ortak manevra düzenlemekte, An- ti-Balistik Füze Antlaşma- sı'ndan (1972) geri dönmekte, ırktaşı Sırplan bombalamakta ve Çeçen sorunu varken Ko- sova Arnavutlanna kalkan ol- makta, ama sınır dışında ka- lan 25 milyon Rus'u korumak için parmağını bile kaldırma- maktadır. Bütün bunlar bazı Rusları, siyasetçileri ve komutanları rahatsız ediyor. Ama darbe, yönetimle Duma arasında çe- kişme, sık seçimler ve anaya- sal değişiklikler görmüş olan Rusya'da demokrasi olduğu da söyleniyor. Karl Popper Açık Toplum ve Düşmanları diye iki ciltlik ünlü bir kitap yazmıştı. Hegel'i Marx'ı ve Sovyetler'i hedef alıyordu. Ona göre, açık toplumundüş- manı komünizmdi. Günümüz Rusyası'nda (ve başka yerier- de de) açık toplumun düşma- nı kapitalizmdir. Kapkaççı ser- maye öylesine adaletsiz bir toplum yaratmıştır ki, G. Zyu- ganov gibileri komünizmi, V. Jirinovski benzeri ırkçılar fa- şizmi getirebilir. Halkın refahı çok ilerde bir gün artsa da, bir- kaç kuşak işsizlik, açlık ve hastalıktan mezarlan doldura- caktır. Birzamanların ürküten Kızıl Ordusu'na maaşlar öde- nememekte, Çeçen başkal- dırması yıllardır sürmektedir. Muhaliflere göre ABD kapita- lizminin hedefi, Rusya'yı düz- lüğe çıkarmak ve onu kendi- ne rakip güce eriştirmek değil, kendi kârını arttıracak kapıla- rı ardına dek açmaktır. Bu arada, eskinin süper gü- cü bazı yönleriyle bir Üçüncü Dünya ülkesi düzeyine indi. Dünya ticaretinin ancak yüzde 1 'ini sağlıyor. Gayrisafi iç biri- kimi dünya toplamının yüzde 1 'inin üçte ikisine düştü. Rus- ya ancak komünizm ya da aşı- n milliyetçilik uçlannayöneldi- ğinde ya da onlann artan bas- kılanyla, ABD hegemonyasına rakebati, daha çok onun gö- rüntüsü ve teorik umudu, gün- deme gelir. Bu yönelişte Çin'in desteğinden yarartanabilir mi? Böyle bir uyumu her ikisi de komünist düzendeyken bile sağlayamamışlardı. ÇtZGlLİK KÂMİL MASARACl kamilmasaracioı mynet.com HARBİ SEMİHPOROY semihporoyn yahoo.com A Ç 0] V 3) <- ııl lQ BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇİ bulutbebek <ı hotmail.com ez$in,sevg İ1 HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BİLGÎI MARTIIARI BİLÇ M± SEVMIYOR- DUK İ 1 1 1 I 1 t I ( 1 I I ! 1 OTOBÜSTEKİLER KEMU LRGENÇ k_urgenc(a yahoo. com KOOR-O İZNİKTE "ÇEVİLERİN ANAYURDU İZNİK" Kültfir ve Sanat gezisi İznik Yerel Gündem 21 'in işbirliği ile 11-12 Ekim 2003 günlerinde yapılacaktır. 1 Gece 2 GündOz tam pansiyon, İki kişUik odada kişi başı 110.000.000.-TL Gezi Mekanlan: Ayasofya Müzesi, Yeşil Camii, İznik Müzesi, Abdülvahap Tepesi, Süleyman Paşa Medresesi, iznik Eğitim Öğretim Çini Vakfi, Sansarak köyü ve kanyonu . PANEL İznik'in Sahip Olduğu Kültürel Değerler Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Bedri Yalman Uludağ Üniversitesi öğretim Üyesi Prot Dr. Yusuf Oğuzoğlu Oturum Başkaru:Sönmez Targan Daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki numaralan araymız. Tel: (0212) 514 18 08-09 Fu: 520 50 23 E-mail: cumhuriyWiaicumhuriyetmahallesi.coin.tr Not: Kooperatif ortaklanna %10 indirim u>gulanacaktır. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN Ekim ictnc.miuntaz-arikan.com BOSNA-HBRSEK ELOEN 6IDINCE 19OB '&£ &U6ÜN, /STANgUl 'PA HALK, AVUSTU*** -A*4- CA/lfSTAU İUPAflATVeuJİtj'NU PKOTESTO İÇİU BİR GCS. TERİ YAPTl. TEMMUZAYINDA,?WDİŞAHl[.ABDaLHA- UİT,J[.lü1EŞBUTİYEr'i /STEAAEPBM ONAYLAMIŞ, İTTİ- UAT VE TEK/VC/a C£AAİYBTİ, OSMANU A IM&U'UUN YÖNerrUlNI ELE G£Ç(SM£Y Tt. ANCAK, BU StüAbA OLUŞAN S£ÇKJ gOŞLUĞUNU f=/jeSAr&l£A/ AVUSnj/SVA TAN, BOSMA (/£ HE/ZSEJC'B EL. ( £K/M) . '& GÜN SONBA, İS7AAJBUL 'DA HAUC, DURUMU PROTESTD fÇıN TOPLAAJD/. AVUSTUS- YA '&AU 6ET/&İLSAJ AAALLAGA l/E ÖZELU&-E £>£ r££ AUMINA SOH VEISlLMESİ İÇİM <ScıS7»e/- LER YAPlLpl. SUNUN ETK/Sİ DAHA ÇOK, FES Y£- HlhSe KALPA&1N YE&LENMESİNP& GÖGÜL£CEKri! GÖRÜŞ Dr. ALPASLAN BERKTAY Mehmetçik.. Mehmet... Onu önce Kore'ye yolladılar. 3 kişinin kararıyla: Menderes, Köprülü, Senatör McCaine.. Mende- res 1 tümen önerdi. Amerikalı şaşırdı, "1 tugayye- ter!"üeö\. "BMideaJH" dediler. "Programımız, prog- ramsızlıktır!" diyen "eyyamcı"ların ne ilkesi, ideali olabilirdi? Sonradan, "Memurlara ödenecek 500 milyon liramızyoktu" diye açıkladılar. Kunuri'de ABD birliğini yok olmaktan kurtaran tugayın üçte biri yok oldu. ABD'liler'Türfcas/cen/ca/ıraman/"dediler, "Ve de en ucuz asker!" diye de kuruşlandırdılar. En pa- halısı, ABD askeri çıktı! Bugünkü gibi.. izmir'de Cumhuriyet Alanı'ndaki evimizin karşısı- na bir gün Kore gazilerini ve yaralılarını getıren bir gemi yanaştı. Tören, bando, kalabalık.. Derken ge- mi merdivenınde bir tabut belirdi. Ve bir kadın çığlı- ğı: - Mehmeeeet!.. Her şey bitiverdi. Ne tören kaldı, ne bando, ne de her zamanki gibi en başta yer alan "Amerikan Mu- hibbi" Osman Kibar... Bir ana çığlığı, Kore serüve- nindeki acı gerçeği ortaya döküverdi. Kunuri'deki Türk Şehitliği'ni ziyaret eden rahmet- li Tabii Senatör HaydarTunçkanat'tanda, 721 me- zartaşını nasıl tekertekeröpüp ağladığını dinlemiş- tim. Kore'ye asker göndenlmesine karşı çıkan bir avuç (Barışseverler Derneği) üyesinin nasıl "vatan haini" ilan edilip hüküm giydiği de unutulmamalıdır! 50 yıl sonra benzer bir oyun Irak'ta tezgâhianıyor. Orada, BM'de özellikle atlatılmış olarak, hangi "/de- al" gündemde? önce, ABD Irak'ta ne anyor? Bu- nun, tarihteki "barbar istilalan"nüan farkı ne? Meh- metçiği oradaki insanlık suçlarına ortak etmeye ça- lışan, dilinden de "inanç"\ düşürmeyenlerin Irak'ta savundukları, inandıkları "ideal" ne? Neye inanıyor- lar? 8 yıllık savaşta Irak'la Iran'ı, -Müslümanla Müs- lümanı- kapıştırıp 1 milyon Müslümanı kırdıran, şim- di de Türk askerini ateşe süren, Irak'ta napalm bom- bası kullanan çocuk katillerinin "demokrasi" getir- diğine mi inanıyorlar? Başı sıkışan "Küresel Haydut" (Kendi yurttaşları William Blum'un deyimiyle) şimdi Pakistan, Hındis- tan, Bangladeş ve Türkiye'den asker istıyor; hep yoksul ülkelerden, kolonilerden asker topladıkları gibi.. önce "Bizyıktık, bizyapacağız" dediler; Ingi- lizleri, Fransızlan bile yağmaya sokmak istemediler; şimdi ise pisliklerini Doğu'nun ezilenlerinetemizlet- mek istiyorlar. Mustafa Kemal'in "Ben size saldırmayı emret- miyorum, ölmeyi emrediyorum, dedim, göreviyap- tılar"dedıği, Akif'in "YediKandilliSüreyya'yıgetir- sem de başına/ Yine birşeyyaptım diyemem hatı- rana" diye seslendiği, "Nâzım'ın "Mehmetçik.. Mehmet." diye andığı, ezilenlerin, "Şark'ın mazlum milletleri"n\r\ mücadelesini veren, bu yüzden herke- sin saygısını kazanan Mehmetçik, şimdi, hiçbir hak- lılığı, meşruiyeti bulunmayan, bu yüzden tüm dün- yanın nefretini kazanan bir savaşta, bir haydut sü- rüsünün emrinde, Gurka'lar gibi kullanılıp yıpratıl- mak istenıyor! Başındaki siyasal iktidar, o Mehmet- çik'e layık mı? Başına, Akif'in "Yedi Kandilli Sürey- ya "sının yerine; çuval geçirdiler! Ve AKP'nin başın- dakiler, özür beklemek ne, bu inanılmaz küstahlığı, edepsizliği -Rumsfeld'i, Wotfowitz'i ile- haklı bul- dular! Teslımıyetçıliğın sonu yoktur ve bu onursuz- luğun muhatabı Mehmetçik değildir! Saldıranın "meşru", "haklı", yurdunu savunan di- renişçinin "gayrimeşnı", "terörist" sayıldığı ahlak- sız bir savaş karşısındayız. Tüm değer yargıları te- petaklak edilmiş. Yurdunu savunan Mustafa Ke- mal'e "eşkıya" diyenler de aynı eşkıya değil miydi? O Mustafa Kemal'in ülkesi şimdi o eşkıyanın yanın- da mı yer alacak? "Savaş bitti" diyorlar. Bittiyse, bu ısrarlı çağn ne- ye? Asıl bela bundan sonradır ve onu Mehmetçik'ın üstüne yıkmaya çalışıyoriar. Yarınki hedef de, Tür- kiye! Bizi Irak'a bulaştıracaklar. Olup bitti ile Türkiye'yi göz göre göre bu iğrenç savaşa itmek isteyenler bu banşçı, onurlu ulusu tem- sil edemezler! Bu halk savaş istemiyor. "Meclis'te yüzde 66 oranındayız" diyenler, Irak'a asker gönder- mede Meclis'in karanndan kaçmak için onu "Hile-i Şer'iye" ile by-pass etme hazırlığı içindedirler. Onun için, Kore'de, "Tanesi 30 sent!" demişler- di. Mehmetçik çok mu ucuz? Analar bir kez daha tabutlara kapanıp "Mehmeeet!" diye inlemek iste- miyor! Irak'tan o tabutlar gelmeye başlarsa, onları oralara yollayanlar, sonrasını da düşünsünler! BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLDAN SAĞA: 1/ Gemide tö- ren için müret- 1 tebarm küpeş- 2 teboyuncadü- „ zenli biçimde dizilmesi. 2/ 4 Üzeri kırmızı 5 parafinle kap- „ lanan bir tür peynir... Gidi- 7 len yol üzerin- g deolmayan.3/ Tuzlanıp ku- rutulmuş yıyecek... Afnka'da bir ırmak. 4/ Önemi ve değeri çok olan yapıt... Ilgi eki. 5/ Kimi balıkla- nn iste kurutularak yapılan pastırması. 6/ Yan memnunluk an- 6 latan bir ünlem. Hintli kadınlann ulu- 8 sal giysisi. II Saniye- 9 de bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi... Insan topluluğu. 8/Ağır- lık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal öl- çü modelı... Boru sesi. 9/Kuru soğuk... Ruh. SOLDA SAĞA: 1/ Osmanlı donanmasında kullanılmış yelkenli bir gemi. 2/ Süreyya Duru'nun bir fılmi... Sarma, ku- şatma. 3/ Güneydoğu Asya'da yaşayan bir may- mun... Atm yavrusu. 4/Güney Anadolu'da bir dağ... Bir nota. 5/Balıkçılann, ateşbaüğı avlarken üzerin- de çıra ve funda yaktıklan ızgara. 6/ Duman leke- si... Zorba hükümdar. 7/Atlann taşınması için ya- pılmış kapalı taşıma aracı... Ekolojide, bir canlının varhğını sürdürebıldiği yaşama ortamının en küçük birimi. 8/ "Şık ve güzel gıyimli" anlamında kulla- nılan argo sözcük... "Erol —": Ressamrmız. 9/ Es- kıden kökboya bitkısinden, bugün ise bireşim yo- luyla elde edi'sn kırmızı boyar madde.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear