Catalog

Cumhuriyet tmtiyaz S ahibi: CUMHURİYET \AKFI adna İLILAIS SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim Yıldız # Yazıışlen Müdürü: SaKm Alpaslan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Vıldırım • Ekonomr Öz- lem Y iizak 9 Kultür. Egemen Berköz 9 Spor Abdülkadir \ ücelman 9 Makaleler: Sami Ka- raören 9 Düzeltme- Abdullah Yazıcı 9 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra 9 Vun Haberlen Meh- met Faraç 9 A\rupa Temsılcısı Cüra> Öz Yaym KuruJu. tlban Selçuk (Baş- kan). EmreKongar(Daruşman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya. Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Musta- fa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsılası.MustafaBalba} AtaruABuhanNo l ^ . Bakanlıklar Tel 4195020 rhat). Faks 41950:^91zmırTemsılcısı. SerdarKızık.H Zı>aBh 1352 S 2 ?Tel 4411220. Faks 4418^45 •AdamTemsılcısı Çenn\iğenoğiu. tnonuCd 11 <? S \o I l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 \ntahaTemsılcısı \hmet Onıçoğhı CumhunvetCaA80 5Tel 0242 248CHJ5" Fa\ 243U5O9 Muessese Müdürü Erol Erkut 9 Bılgı Islem Ahmet Korulsan 9 Sa- tış Fazilet Kuza • G e n e l M u d u r CaB Ç*^*? •denel \fudur\rd ıSatış» Tula\ MutluDofen # Mudur Yrd ıFınans \e OpenüNonı Erhan Özdemir # Pazarlama Dı- rektorii Tfila\ Tosun Tel 0212 .154." 00 Faks ^avunh\u: Yenı Gün Haber Aıaıcı Bajm « \ a\ınukk A.Ş TuıkocağıCad *>)41 Casaloğlu '-tVMUenbul PK 146- Sııtecı î44'5 !>L Tei "211 <i;n^u«ı:0haı FİLs ıO;i2l5]'8^^ Bısla: Merke7 Ğarete Dercı Basîm \avmcılık San \eTıc AŞ Bartam.Buhan No 125 -!« Genel Dıgram: BBD Meıfcez ' EKIM 2003 Jmsak 5.32 Güneş. 6.59 Öglel2 59 İkındı: 1610 Akşanrl8-T Yatsı: 20.07 Rüzgârdantadıviski servisi! I Haber IMerkezi -1. Barmen Koşusu'nda Türkiye "nin en hızlı barmenleri yanştı. The ramous Gıouse Scotch Whisky'nin düzenlediği yanşma, 2.5 kilometrelik parkurda gerçekleşti. Yanşmacılar parkın içinde yapılan antrenmandan sonra heyecanlannı yoga ve meditasyoıüa attılar. Ellerinde üzerinde dolu viski şişesi ve iki adet viski bardağı bulunan bir tepsi ile koşan barmenler, yeteneklerini bu kez yanş pistinde gösterdiler. Bayanlarda The Ritz Carlton Otel'den Tuğba Gülşah Öngören birinci olurken erkeklerde Armani Cafe'den Onur Meriç seçiJdi. Birincilere 1000 dolar verildi. • , Sandık dolusu aftın para • Çeviri Servisi - Tokyo'da »altın paralarla dolu geleneksel tarzda som altın |bir sandık, özel bir güvenlik |görevlisinin gözetiminde .teşhir edildi. Kutulann '36 kilo altından yapılan 'orijinal bir çift kopyası ' da Japonya'da Edo ' döneminde kullanılmış. Japonya'nın en büyük külçe evi yetkilisi Tanaka 'Kikinzoku Kogyo fıyatı belirlerken külçe ölçütü göz önüne alınarak her bir gram altının 1500 yenden (yaklaşık 18 milyon TL) hesaplanacağını söyledi. (REUTERS) Caniı yayında Rus rırieti • LONDRA (AA) - Ingiliz sihirbaz Derren Brovvn, Ingiliz Channel Four'da yayımlanan bir programda, izleyicilerin önünde Rus ruleti oynadı. Derren Brovvn (32), gösterisinde, izleyicilerden biri tarafindan bir merminin yerleştirildiği tabancanın tetiğini çekri. Insanlann ne düşündüğünü tahmin edebilen Derren Brown, önceki programlarda, bir kişinin ellerine bakarak bu kişinin mesleğini bilmiş ve bir satıcının söylediği üç cümleden hangisinin yalan olduğurıu anlamıştı. Ancak Rus ruleti oynadığı son gösterisi, polisin ve silahlarla mücadele veren derneklerin tepkisini çelcti. 6 miyon ftre bira tüketüdi _ • Çeviri Servisi - îki geleneksel giysili Bavyeralı garson taz dünyanın en ünlü bira fesrivali olan Münih Ekim Festivali'nin kapanışını bir bira masasının üstündedans ederek kutladı. 20 Eylül'de başlayan vekurulan 14 çadırda etkinliklerle kutlanan festivali toplam 6.3 milyon kişi ziyaret etti. Festivalde toplam 6.1 milyon litre bira tüketildı. (REUTERS) Macar lotosu çıldırdı! • BUDAPEŞTE(AA)-Macaristan'dadevreden loto ikramiyesi 16 milyon dolara yükselerek bir rekora imza attı. Macaristan'da, 5'li loto 31 haftadan beri bilinemiyor. Hafta sonu yapılan çekilişte 5 bilene tam 3 milyar 300 milyon forint (15 milyon dolar) verilecekti, ancak 11 milyon 600 bin kupon oynayan Macar halkı 5 rakamı yakalayamadı. Devreden loto, büyük ikramiye olarak, tam 3 miryar 500 milyon forint (yaklaşık 16 milyon dolar) verecek. Slovakya, Hırvatistan, Romanya, Ukrayna, Sırbistan ve Slovenya'dan Macaristan'a gelen binlerce kişi loto oynayarak zengin olmak istiyor. Zıt kumaşlar kullanılarak yapılan tasarımlar, kış sezonunda montlarda kendini gösteriyor DerivekürkyanşacakÖdülü kucaklayan Cumbul- 'Alkışlar çok güzel' GURSUKUNT A.NTALYA-40. Altın Portakal Film Festiva- li önceki gece yapılan ödül töreniyle son bul- du. Törende konuşan Antalya Valisi Alaaddin Yüksei, "Antalya halkı S gündfir çok muüu ot- du. Antahaya bunu yaşatan herkese teşekkür ediyonım. Yaşanıını toplumla payiaşanlar asla unutulmaz. Öiümün büe unutturamayacağı in- sanlar,sanatçılardır" dedi. Büyükşehır Beledi- ye Başkanı Bekir Kumbul da, Antalya'nın 5 gündürbayram havası yaşadığını belırtri. 4. kez "en iyi yönetmen" seçilen Ömer Ka- vur, filmin çekimleri sırasında oyuncularla gö- nül birliği ortamı oluştuğunu ve güzel bir film ortaya çıkarmaya çahştıklannı anlattı. Filmin başansını öğrendiğinde gözyaşlannı tutamayan oyun- cu Lale Mansur ıse "Karşılaş- ma"dayeralmak- tan büyük keyifal- dığını söyledi. "Umut Veren GençYetenek" se- çilen vefilminen önemli karakter- lerinden biri olan "•Osman"ı canlan- dıran 18 yaşında- kı tsmaii Hacıoğlu da önemli sanatçılarla bir a- rada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söy- ledi. Ziya Oztan'ın yönettiğı "Abdülhamid Dû- şerken"dekı (En İyi tkincı Film) performansıy- la "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü alan Mel- tem Cumbul sahneden kendısıni izleyen eşıne seslenirken ızleyıcıleri ışaret ettı ve "Sabahak- şam çahşrvT)rum ama. bak alkışlar çok güzd" diye konuştu. "Gülûm" fılmindekı rolüyle "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görülen TankAkan ise 13 yıl aradan sonra Altın Portakal heykelciği- ne yeniden kavuştu. "Suçlu", "Maden", "Peb- livan", "Üçüncü Göz", "Karartma Geceleri" fılmlenyle de ödüllendinlen Akan, "Gülüm T> le heykelciği 6. kez elde etti. Mettem Cumbul En İyi Ka- dın Oyuncu seçildi. (AA) iysilerde leopar desen çok kullanılmış. Eskiden gözümüze çok vamp gözüken bu desen, elbiselerde, tuniklerde ama özellikle mont ve kabanlarda varlığını sürdürüyor. (Desen: Ö. BANU OKŞAN) eçen sezon saltanatını sürdüren yalnızca deri değil, kürk de yerini kolay kolay terk etmeyecek. Bu kış deri de her şekle giriyor. Deriler, kürkler ve bomber montların yanı sıra yünlü kumaşlar kullanılarak tasarlanmış montlar var. FATMA O\ACIK Kışın yaklaşması ıle birlikte kışlık tabir et- tiğimiz kıyafetler de yavaş yavaş ortaya çık- maya başladı. Montlar. kabanlar, paltolar kı- yafetimizin en çok gözüken ve en çok yıpra- nan bölümü oluyor. Ve bu yüzden her sene kışlık giysilerimızde bırtakım değışiklikleryap- mak zorunda kalıyoruz. Geçen sezondan kalan deri ceketler bu se- ne de işinize yarayacak gibi gözüküyor. Hat- ta zaman zaman kürkleri bıle kullanabılinz. Fakat derinin inanılmaz baskmlığı altında de- ğerli kürklerin ezılme ihtimalı çok fazla ola- cak. Bu kış deri her şekle girmiş. Süet olarak veya parlak olarak, kendınden desenlı veya düz renkli.. her yerde deri var. Zaman zaman çoban paltosu olmuş büyük kemik düğmelerle kapatılmış, zaman zaman kısa bir ceket olmuş bol çıtçıt ve kemer to- kası eşliğinde kullanılmış. Genelde siyah ol- sa da bu sezonun gözde reklerinden beyaz ve kahverengi de deri giysilerde ön planda kul- lanılan renklerden. Fosforlu montlar... Nobel Tıp OdülüMRI buluşçulanna STOCKHOLM (AA) - 2003 Nobel Tıp Ödülü, tıbbi araştırmalar ve hastalıkların tanısında önemli bir buluş olan Magnetic Resonance (MR) görüntüleriyle ilgili "yeni ufuklar açan buJuşlanndan" dolayı Amerikalı \e tngıliz iki bilim adamına venldı. Isveç Karolinska Enstitüsü Nobel Kurulu tarafindan yapılan açıklamada, Amerikalı Paul Lauterbur (74) ıle Ingiliz Peter Mansfîeld'ın (70) acıyı azaltan ve ameliyat öncesi daha fazla bilgi edinilmesini sağlayan "vücudun içini izleme" yolunu geliştirdiği belirtildi. Bilim adamlarının buluşlarının, iç organların üç boyutlu göriintüsünü sağlayan modern MRI yönteminin geliştirilmesine öncülük ettiği belirtilen açıklamada, MRI kontrollerinin tanı, tedavi ve kanser takibinde özellikle önemli olduğuna dikkat çekildi. Nobel Tıp Ödülü'nün bu yılki sahipleri yaklaşık 1.3 milyon dolar ödül alacaklar. Geçen sezondan saltanatını sürdüren yalnızca deri değil. Kürk de yenni kolay ko- lay terk etmeyecek. Özellikle leopar deseni çok kullanılmış. Eskiden gözümüze çok \-amp gözüken bu desen, elbiselerde, tuniklerde ama özellikle mont ve kabanlarda varlığını sürdürüyor. Bomber montlar ıse kalça altın- da, bol fermuarlı, kapüşonlu, kürk yakalı, özellikle fosforlu renklerde tasarlanmış. Deriler, kürkler ve bomber montlann yanı sıra bu bş yünlü kumaşlar kullanılarak tasar- lanmış montlar var. Tezat kumaşlar kullanılarak yapılan tasa- nmlar, sık sık rastladığımız kış sezonunda montlarda da kendini gösteriyor. Klasik ku- maşlar kullanılarak tasarlanmış, hâkim yaka- lı, karpuz kollu, dar, vücuda oturan farİdı ta- sanmlar göze çarpıyor. Deri ve yün, saten ve rugan birlikte kulla- nıldığında ortaya 2004 için değişik bakış açı- lan çıkarmış. Mezar taşlanndaki ilginç sözler bir kitapta toplandı OlıiıiLsüz yazılar İstanbul Haber Servisi - Çevre Mühendisi Vahap Balnıan. "Me- zar Sesleri" kitabında, mezar taşla- nndaki yazılan bir araya getiriyor. Balman Yayıncılık tarafindan ge- çen ay çıkanlan kitap, mezar taşla- rında gördüğümüz, ancak çok faz- la ilgilenmediğimiz yazılarla, ya- şamım yitirenlerin duygularına ışık tutuyor. Balman. mezar taşlannda- ki yazılarla ilgili hiçbir araştırma- nın yapılmadığını görünce "Geş- mişten Günümüze Mezar Taşı Ki- tabeieri - Mezar Sesleri" adlı kita- bı yazmaya karar verdiğini belirti- yor. Balman, "Mezar taşlannabir- çok hayaün lasa hikâyesi kazınmış- ür. Bu taşlar, onlar hakkındaki ha- Vatan için savaştı, evlatları için yaşadı1 K* Ölüm ne ki.. gönül istediğinı yitirmeyince. (Fazıl Hüsnü Dağlarca) t/ Mezar taşıma şu yazılmalı: Ölü burada, ölen yok. (Ahmet İnam) f/ Bir ömür en güzel çağında bitti. Felekler ağlasın onu kaybetti. Canımdan Ueri sevdigim ya\Tum. Yirmi üç yaşına doymadan gitti. • Emeldi Kurmay Binbaşı. Vatan için savaşü. Evlatlan için yaşadı. • Ben niçin öldüm diyorum.. daha vakti değildi. • Maksat bir duadır. Bugün bana ise yann sanadır. t/ Onaltı yaşımda ey zalim kurşun beni mi buldun? • Erken ölümle gözlerimizde dinmeyecek yaş. îçimizde neler var söyleyecek mi bu taş? fizamız, kendimiz hakkındaki ibre- timizdir" diyor. Balman. "Okuyu- culanmın ûnlü Fizikçi A. Einste- in'in 'Öiümün geliyor olması yaşa- mın değerli olmadığı anlamına gel- mez' sözünü anımsamalannı isö- yorum" diye konuşuyor. Bahnan, mezar taşlanndaki yazılann oku- nurken insanlara bir şeyler fisıldı- yormuş gibi geldiğini dile getiriyor. Sinemada tarihi buluşma Kültür Servisi - istanbul Kül- tür ve Sanat Vakfi'nca (ÎKSV) gerçekleştirilecek olan "2. Fil- mekimi Şenüği'' (10-16 Ekim) kapsamında ilk gösterimi yapıla- cak olan filmler arasında OHver Stone'un çektiği. Fidel Castro'yu anlatan belgeseli de yer alıyor. 'Commandante' adlı belgesel Stone'un 2002 Şubatı'nda Cast- ro'yla geçirdiği üç günün ürünü. Film, 30 saatlik kurgulanma- mış. sansür görmemiş bir kayıt- tan damıtılmış; Küba liderinin asker, politikacı, baba, koca, âşık olarak öyküsünün anlatıldığı ger- çek bir portre. Film, Küba'nın ABD'ninbur- nunun dibinde, en ısrarlı düşma- nı olarak nasıl varlığını sürdür- düğüne zeki bir gerçekçilik örgü- sünde açıklık getiriyor. Stone ve Castro'yu beyazperdede buluşturan film 15 Ekim gii- nü saat 21.30'da Beyoğlu Emek Sineması'nda izlenebilecek. 4- AL GÖZTOI SEYRETLE /IŞELÖZGENTÜRK Bir Kayıp Olayı Vakit gece yansı, festival ve film yor- gunu kendimi otele atıyorum. Antalya hâlâ sıcak, hâlâ yaz, pencereyi açıp manzaraya dalmadan önce beni şeytan mı dürtüyor ne. ansızın bir soru geliyor aklıma. "Cüzdanım çantamda mı?" Al- lah allah, bu duyguyu bir kez daha ya- şamıştım ve çantama baktığımda cüz- danım yoktu, işte ayru duygu, telaşla kal- kıp cüzdanıma bakıyorum ve cüzda- nım çantamda değil. Beynimden voırulmuşa dönüyorum, hadi paradan vazgeçtim, emekli kartım da dahil bir yığın kartı yeniden çücar- mak zorunda kalacağım. düşman ezi- yeti yani. Delirmiş gibiyim, hemen oteün diskosunda eğlenen öğ- rencilerimi anyorum. Bir anda herkes seierber. cüz- dan aranıyor. Festival bo- yunca gidip oturduğumuz çok güzel, porsiyonlan bü- yük, yemekleri lezzetli bir ca- fe-restaurant var. Çe\remdeki on kişi aynı görüşte, cüzdan en son ora- da çantadan çıkanldı. Bekliyorum, ama iyice umutsu- zum, kırk yılda bir, bir festival- de erken yatacaktım. ona da yukardaki izin vermedı. Şoku atlatıp kendi kendime bu kaçıncı cüzdan yitir- mem, diye düşünüyorum Özellikle yolculuklarda. Efen- dün böyle bir hastalık varmış. yolculuk insanı öylesine özgür bir hale getiri- yormuş ki. eşyalan. cüzdanlan unutup gidiyormuşsunuz. Bu hastalık bende en had safhada. Hindistan'da Varanasi (ölüm kentinde) cüzdanımı, pasapor- tumu bir ipekçi dükkânında unutup çık- tım ama cüzdan bulundu. Ispanya'da bir kahvede her şeyimi bırakıp kalk- tım, on beş dakika sonra geri döndüğüm- de mucize gibi her şeyi yerh yerinde bul- dum. Şimdi de bir mucize bekliyorum ve mucize gerçekleşiyor: cep telefonum çalıyor ve asistamm, hemen o güzel kahveye gelmemi istiyor. Cüzdan bu- lunmuş ama teslim almak için benim ora- ya gitmem gerekiyormuş. Vallahi, uçarak gitrim. Kahvede bir gü- venlik görevlisi, yüzünde mutlu bir gü- lümseme beni bekliyordu. Adımı soya- dımı sordu, kartlanmı tek tek kontrol ettirdi ve cüzdanı bana uzattı. Her şey sağlam. Belediyenin büfün sahil bo- yunca görevlendirdiği görevlilerden bi- ri olan Ozgür Acar, benim cüzdanı tra- fik lambalannm yanında kuzu kuzu ya- tarken bulmuş. Hemen alıp başlamış beni civardaki otellerde aramaya. Kal- dığım otele de gelmiş ama nüfus cüz- danında adım, Zeynep I. Türkben oldu- ğundan oteldekiler. "Burada böyle bi- ri kalnuyor" demişler. O da Bakabm cüzdan sahibi ge- lecek mi" diye, merakla beklemeye başlamış. Benim cüzdan Özgür Acar'ın o bölgede bul- duğu on ikinci cüzdan. On tanesinin sahibini ısrar- la bulup vermiş ama iki tane Q elinde kalmış. Bunun için yıllık iznin- 0 delsparta'yagitmeyidüşünüyor. çün- kü iki cüzdanın da sahibi Ispartalıy- mış. Yani Özgür Acar benden da- ha sevinçli. Ben işini böylesine tutkuyla yapan çok az kişi gör- düm. Eşi Sultanla birlikte pek mutlularmış, 3.5 yaşlannda Ra- bia adlı küçük, şirin birkızlan varmış. Evlerine ayda kan koca çalıştıklan için dört yüz elli milyon giriyormuş. Özgür Acar. "Ben yoksulluğun acısmı iyi biB- rim" diyor. "onuniçin bölgemdegezer- ken sürckli yere bakanm, cüzdanım yi- tiren kişinin çektiği acıyı, eziyeti anladı- ğım, bildiğim için." Özgür Acar bir acı kahvemi içip gö- revinin başma geçiyor. Bizi şaşkına uğ- ratmış, uzun zamandır bilmediğimiz, unuttuğumuz bir insan karakterini bi- ze yeniden anımsatmış. Uzayıp giden gecemizi sevince boğmuş ve tabii be- ni sevindirık yapmış. Ona hepimiz adı- na teşekkür ediyonım. seyreyleisilfg yahoo.com isÛozgenturk(â superonline. com