Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2003 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızli
>
V
Y
Y
Y
Y
PB
PB
29
30
32
26
30
32
32
32
Sırop PB 27 Adana A 32
Zonguldak Y 28 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
Y
Y
B
PB
29
26
26
30
30
29
27
A 29 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıırt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
B
B
31
29
31
31
29
26
22
B 18
Yurdun batı kesım-
len parçalı çok bulutlu,
Marmara, Kuzey Ege
ıle geç saatlerde Batı
Karadenız'ın batisı.
Ankara ve Eskışehır
çevrelen sağanak ve
gok gurüttulu sağanak
yağışlı, dığer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı bu-
tun yurtta artmaya de-
vamedecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
1Ü
11
10
15
14
11
15
11
Münıh Y 10
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
Y
Y
B
Y
Y
Y
PB
Y
Y
15
11
17
13
15
21
21
30
10
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiftis
Kahıre
Şam
Y
PB
B
Y
PB
Y
B
A
A
14
17
15
22
24
10
16
31
33
Taşkent
•Tahran
Açık Parçalı bulutlu t Çok bulutlu . Yağmurlu Sulu kar ı Gok gurultulü
M. Ali Aybar'ı anma sempozyumu
Ordu-siyaset
ilişkisi tartışıldı
İstanbul Haber Servi-
si - Ordunun, Türk toplu-
munun en çok güvendiğı
kurumlann başında geldi-
ği ve 1992 yılından bu ya-
na yapılan kamuoyu araş-
tınnalannda, en az yıpra-
nan kurum olduğu belır-
tildi.
Tarih Vakfi'nca Meh-
met Ali Aybar anısına dü-
zenlenen. "Toplumun
Orduya Bakışındaki De-
ğişim" konulu sempoz-
yumun sabahki oturu-
munda konuşan tarihçi
Mete Tunçay ordunun
"Batılı anlamıyla laik"
olması gerektiğini söyle-
di. Ordu ile gençlik ilişki-
sinı ele alan gazeteci Ay-
dın Engin, gençliğin or-
duya bakışının ideolojik
yansısının Kemalizm'e
bakışı olduğunu savundu.
27 Mayıs ve 12 Mart dar-
beleri arasındaki dönem-
de ordunun gençliğe ba-
kışını "bizim çocuklar
yaklaşımı" olarak nite-
lendiren Engin, "12
Mart'tan itibaren bir
şeyler değişti. Gençlik
bizim çocuklar olmak-
tan çıktı ve 1980'lerege-
lindiğinde bir karşı ta-
raf, düşman konumu
kazandı" dedi.
Tarihçi Ilhan Tekeli,
sempozyumdaki konuş-
masında, toplumun ordu
yönetimine karşı olması-
Başvurular yarın bitiyor
Ekyerleştirmede
tercihlere dikkat
Eğitim Servisi - Ge-
nel yerleştirmede her-
hangi bir üniversiteyi
kazanamamış öğrenciler
için son bir şans daha:
Ek yerleştirme.
Devlet,vakıf,KKTCve
yurtdışı üniversitelerinde-
ki toplam 110 bin 51 kon-
tenjan açığı için başvuru-
lar 7 Ekim'de bitecek. Uz-
manlar, adaylan dikkatli
tercih yapmalan konu-
sunda uyardılar.
Fen Bilımleri Merkezi
Koordinatör Rehber Öğ-
rehneni Cihan Yeşilyurt,
ek yerleştirmenin iyi bir
firsat olduğunu vurgula-
yarak "Ancak adaylar,
kesinlikle okumayı dü-
şündükJeri programlan
tercih etmeliler.Aksi du-
rumda, yani kazanıpda
kayıt olmayı ve gitmeyi
düşünmedikieri prog-
ramlara yerleştirildikle-
rinde, 2004-ÖSS'de pu-
an kayıplarının büyük
olacağını unutmamalı-
lar" dedı. Yeşilyurt, aday-
lann ek yerleştirmede
dikkat etmeleri gereken
diğer noktalan ise şöyle
açıkladı:"Ek kontenjan-
da tercih sayısı 8 oldu-
ğundan tercih listesinin
oluşturulmasının ritiz-
likJe yapılması gereki-
yor. Adaylar, mutlaka
uzmanlara danışsınlar.
- Adayiarın aldıklan
puanın tercih edecekle-
ri bölümün puanıyla
eşit ya da o bölümün pu-
anından yüksek olması
gerekiyor. Örneğin, sa-
yısaldan 298.000 puan
almış olsun. Kılavuzda
yer alan Anadolu Üni-
versitesi Biyoloji Bölü-
mü'nün puanı 298.082
olduğundan bu bölümü
tercih listesine yazamaz.
Yazarsa geçersiz tercih
olur."
Okullaşma oranında çok gerideyiz
Yükseköğretimin
ötekiyüzü
ANKARA (AA) -
YÖK Kanunu'nda yapı-
lacak değişikliklerin tar-
tışma konusu olduğu Tür-
kiye "de, resmi veriler.
yükseköğretimdeki okul-
laşma oranının hâlâ çok
gerilerde olduğunu, üni-
versitelere devlet yardı-
mının giderek düştüğünü,
öğretim elemanı açığının
da büyüdüğünü gözler
önüne seriyor.
Maliye Bakanlığı Büt-
çe ve Mali Kontrol Genel
Müdür Yardımcısı Dr.
Ahmet Kesik'in "Yük-
sek Öğrenimde Yeni Bir
Finansman Modeli
Önerisi: Bütünsel VIo-
del" konulu araştırması,
Türkiye'de yükseköğre-
timde yaşanan gelişmele-
ri ve dünyayagöre hangi
noktada bulunduğunu or-
taya koydu.
Türkiye'de yükseköğ-
retimdeki okullaşma ora-
nı 1950-51 öğretim yılın-
da yüzde 1.3 seviyesin-
deyken. bu oran 1985-86
döneminde yüzde
10.7'ye, 1990-91 döne-
minde 15.7'ye, 2000'le-
rin başında ise 27.4'e u-
laştı. Böylece yüzde
31 'lik hedefin gerisinde
kalındı.
Yükseköğretimdeki
okullaşma oranı Fran-
sa'da yüzde 51, Alman-
ya'da yüzde 46, ABD'de
yüzde 81, Kanada'da yüz-
de 88, Japonya ve İsrail "de
yüzde 41, Güney Kore'de
de yüzde 52. Bu oran, Mı-
sır'da yüzde 20, Hindis-
tan'da ise yüzde 7.
Prof. Tunç Erem, AKP'yi rektörler üzerinden siyaset yapmakla suçladı
Hükümetin göstermelik adımı
na rağmen kamuoyu yok-
lamalannda ordunun en
güvenilen kurum olarak
çıkmasının ikircikli oldu-
ğunu vurguladı.
Öğleden sonraki otu-
rumda söz alan araştır-
macı- yazar Tarhan Er-
dem, "Ordu, öteki ku-
rumlara oranla en az
yıpranan kurum. Ordu-
ya CHP'lilerin yüzde
yüzü güveniyor. CH-
P'nin, uzak solu ve uzak
sağındakilerde ise bu o-
ran azalıyor" dedi.
Ressamlann orduya ba-
kışını ele alan toplumbi-
limci Ali Akay da, "Res-
samlann orduya bakışı
giderek daha nükteli ha-
le geldi. Sanat da kendi
içinde değişime uğradı"
dedi. Gazetemiz çizerle-
rindenBehiçAkıse dün-
yanın her tarafında ordu-
nun, konumu gereği kari-
katürleştirmeye çok uy-
gun bir kurum olduğunu
dile getirdi.
Gazetemiz yazarlann-
dan Oral Çalışlar da ko-
nuşmasmda, basmla ordu
arasındaki ilişkinin, ordu-
nun iktidar içindeki ağır-
lığının artmasına paralel
olarak inişli çıkışlı bir hat
izlediğini anlattı. Çalışlar
"Özellikle askeri darbe-
ler döneminde medya-
nın askeri yönetimlere
bağhlığı artmıştır" dedi.
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Marmara Cni-
versitesi Rektörii Prof. Dr.
Tunç Erem, hükümetin,
"YÖKTaslağı'nı Üniversite-
lerarası Kurul'la beraber ha-
zırüyoraz" mesajı vererek rek-
törlerin üzerinden siyaset yap-
tığını söyledi. Erem, "Biz or-
tak toplantılarda tasfiye fa-
lan konuşmadık. Eski tasla-
ğın üzerinde ba/ı değişiklik-
ler ö'ngörüyorlar ve bunu bi-
zimle konuşmuş gibi gösteri-
yorlar" dedi.
Erem, gazetemizeyaptığı açık-
lamada, AKP'nin YOK taslağını
rektörlerle birlikte hazırladığını
söylediğini ancak taslak üzerinde
değişiklikler yaptığını kaydetti.
ÜAK'nin bu taslağı tamamen
reddettiğini ve "üzerinde çalışı-
lamaz" bulduğunu anımsatan
Erem, "Biz kesinlikie mevcut
taslak üzerinde bir çalışma
yapmıyoruz. Dolayısıyla kadro
tasfiyesinin iptal edilmesi diye
bir şey de yok" diye konuştu.
Hükümetin ÜAK'yi hiçe saya-
rak daha önce hazırladığı taslak
üzerinde çeşitli değişiklikler yap-
mayı sürdürdüğünü vurgulayan
Tunç Erem, "Esld taslağı almış-
lar, onun üzerinde bazı değişik-
likler öngörüyorlar ve bunu
bizle konuşmuş gibi gösteriyor-
lar. Bu komisyonu hiçe saymak-
tır" diye konuştu.
Hükümetin bu yolla YÖK tas-
lağımn üniversitelerin görüşleriy-
le hazırlandığı izlenımini yayma-
ya çalıştığına dikkat çeken Erem,
"Resmen üzerimizden siyaset
yapıyorlar" dedi.MEB bürok-
ratîan ve Başbakanlık danışman-
lanndan ojuşan çalışma komis-
yonunun, ÜAK komisyonuna hiç
damşmadan kendi istemi doğrul-
tusunda mevcut taslak üzerinde
değişiklikler yaptığını anlatan
Erem, "Hükümet bizim toplan-
tılanmızı hiç umursamadan,siJ
baştan uygulamalar yapıyor.
Öyleyse biz niye toplanıyoruz
ki" görüşünü dile getirdi.
Müjdeyi galada duydıdarI Baştarafı 1. Sayfada
daoyuncularla gönül birlıği or-
tamı oluştuğunu ve güzel bir
fihn ortaya çıkarmaya çahştık-
lannı anlattı.
Filmin başansını öğrendi-
ğinde gözyaşlannı tutamayan
oyuncu Lale Mansur ise
"Karşılaşma"da yer almak-
tan bü>oik keyıf aidığını söyle-
di. Oyunculardan Uğur Polat
ise Ömer Kavur'un mükem-
mel bir insan ve yönetmen ol-
duğunu vurgulayarak filmde
tüm ekibin çok uyumlu çalış-
tığını vurguladı.
"Umut Veren Genç Yete-
nek" seçilen ve filmin en
önemli karakterlerinden biri
olan "Osman"ı canlandıran
18 yaşındaki tsmail Hacıoğlu
da önemli sanatçılarla bir ara-
da olmaktan büyük mutluluk
duyduğunu söyledi.
"Gülüm" fılmindeki rolüy-
le "En tyi Erkek Oyuncu"
ödülüne layık görülen Tarık
Akan ise 13 yıl aradan sonra
Altın Portakal heykelciğine ye-
nidenkavuşru. "Suçlu","Ma-
den", "Pehlivan", "Üçüncü
Göz", "Karartma Geceleri"
Ödül törenine katılan sanatçılara yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. (Fotoğraf:AA)
filmleriyle de ödüllendirilen
Akan, "Gülüm "le heykelciği
6. kez elde etti.
Unutulmaz ikili Türkan Şo-
ray ve Kadir İnanırı yıllar
sonra buluşturan "Gönderil-
memiş Mekruplar" da festi-
valden eli boş dönmedi. Bu
filmdeki rolüyle "En tyi Yar-
dımcı Erkek Ovuncu" ödü-
lünü Aytaç Arman kazandı.
Yıldınm Önal Anı Ödülü Eş-
ref Kolçak'ın olurken Yaşam
Boyu Onur Ödülleri, yönet-
men Tunç Başaran, yapımcı
Kadri Yurdatap, görüntü yö-
netmeni Rafet Şiriner ile sine-
ma sanatçılan Tanju Gürsu,
Süleyman Turan, Muhterem
Nur ve Çolpan tlhan a veril-
di. Ödülünü alırken heyecan-
dan uzun süre konuşamayan ve
gözyaşlanna hâkim olamayan
Çolpan Ilhan, "Oyuncu ol-
mak kolay, uzun soluklu ve
gerçek oyuncu olmak zor.
Ama güzel olanı da bu. Altın
Portakal bizim sanat hayatı-
mızda çok önemli bir itici
güç oldu" diye konuştu.
Çağdaş üniversite için çağn
H Baştarafı 1. Sayfada
sitesi (ODTÜ) Öğretim Eleman-
lan Derneği, Samsun Akademik
Elemanlar Derneği, UÜ Öğretim
Üyeleri Derneği ve Trakya Üni-
versitesi Öğretim Elemanlan
Derneği'nin temsilcileri Bur-
sa'da, ortak bildiri yayımladı.
Öğretim üyeleri adına açıkla-
ma yapan Prof. Dr. Aytaç, Milli
Eğitim Bakaru Hüseyin Çelik'in,
iki hafta içinde derneklerin gö-
rüşlerini bildirmelerini istediğini
hatırlatarak derneklerin grup
grup toplanıp bu konudaki görüş-
lerini, ilk önce kamuoyuna duyu-
rup sonra ortak bir ilke doğrultu-
sunda bakanlığa ileteceklerini
söyledi.
Prof. Dr. Aytaç, YÖK ile ilgili
tartışmalann, 12 Eylül sürecinin
bir uzantısı olarak gündemde
durduğunu ileri sürerek şunlan
kaydetti."Var olan yasa taslak-
larının ortak özelliği, Türki-
ye'de yükseköğrenim hizmetle-
rinin özelleşririlmesini amaçla-
yan uluslararası hukuki düzen-
İemelerle uyumlu neoliberal
politikalann hayata geçirilme-
sine yöneük olmasıdır. Öğre-
tim elemanlan dernekleri, Mil-
li Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik
ile 27 Eylül'de yapılan toplantı
sonrasında ortak çözüm üret-
me süreçlerine yeterh" bir kat-
kının yapılamayacağını anla-
mış bulunmaktadır. Yükseköğ-
retimde firsat eşitliği anayasal
bir haktır. Yükseköğretim pa-
rasız olmalıdır. Yükseköğretim
Yasası, bilim özgürlüğünü gü-
vence altına almalıdır. Öğretim
elemanlan dernekierinin ilke-
lerini bir bütün olarak içerme-
yen çalışmalar, ortak çalışma
ve eylemlilik alanı olarak kabul
edilmeyecektir."
Yasa taslağında, üniversitelerin
siyasallaştınlmasının hedeflendi-
ğini savunan Aytaç, YÖK üyele-
rinin yansının hükümet tarafin-
dan atanması ve yeni kurulan üni-
versitelerin rektörlerinin doğru-
dan başbakan tarafindan belirlen-
mesini öngören taslağın, üniver-
siteler üzerinde baskı kurulması-
na yo) açabileceğini öne sürdü.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
(ODTÜ) Öğretim Elemanlan
Derneği Başkanı Çetin Göksu
da, yasa hazırlanma sürecinin de-
mokratik olması gerektiğine işa-
ret ederek bireysel olarak görüş-
lerini açıklayan rektörleri ve ba-
kanhğın yaptığı çalışmalan, de-
mokratik ve yeterli bulmadıklan-
m bildirdi.
Eğitiııı 6
gecekonduya' gırmiyor
BAHAR TANRISEVER
ANKARA - Ankara Üni-
versitesi Kadın Sonınlan
Araştırma ve Uygulama Mer-
kezi'nin (KASAUM) yaptığı
araştırma, Ankara'nın gece-
kondu bölgelerinde yaşayan
her 5 kadından birinin oku-
ma-yazma bilmediğini ortaya
koydu. Kadınlann okumama
nedenleri arasında ilk sırada
"ailenin izin vernıemesi"
gelirken, öğrenme gereksini-
mi duyanlann oranı yüzde
85.4 olarak saptandı. Araştır-
maya göre kadınm eğitim du-
rumu yükseldikçe ailenin ge-
liri artarken sahip olunan ço-
cuk sayısı da düşüyor. KASA-
UM'un Ankara'daki gece-
kondu bölgelerinde, okuma-
yazma bilmeyen işsiz kadın-
lann belirlenmesi için geçen
sene yaptığı araştırma çarpıcı
sonuçlar ortaya koydu. 15 ge-
cekondu mahallesinde, 1975
kadına anket uygulanan araş-
tırmadaki saptamalardan ba-
zılan şöyle:
• Okumaz-yazmaz kadın
oranı yüzde 18.8 olarak belir-
iendi.
5 kadından 11 okuma
yazma bilmlyor
Buna göre gecekondu böl-
gelerindeki her 5 kadından bi-
ri. okuma-yazma bilmiyor.
Okula devam etmeme neden-
lerinin başında yüzde 28.9
oranı ile ailenin izin verme-
mesi geliyor. Bunu maddi so-
runlar, bulunduğu yerde okul
olmaması ve kendisinin iste-
memesi izliyor.
• En fazla okumaz-yazmaz
kadın yüzde 23.2 oranıyla Al-
tındağ'da bulunuyor. Bunu,
Çankaya, Mamak, Keçiören
ve Yenimahalle ilçeleri takip
ediyor. Okur-yazar olmayan
kadınlann yansmdan çoğu
köy doğumlu. Kentte kalış sü-
resi arttıkça okuryazarlık ora-
nı da yükseliyor.
• Kadrnlann yüzde 37.7'si-
nin 1-2 çocuğu, yüzde
47.8'nin 3 ve daha fazla çocu-
ğu bulunuyor. Bu kadınlann
çocuklannın okula gidememe
nedenleri içinde önceliği has-
talık alıyor. Bunu ekonomik
sorunlar izliyor. Her 20 ço-
cuktan biri ekonomik sorun-
Iarla okula gönderilemiyor.
Ancak ilkokul sonrası eğitim-
li anneye sahip okumaz-yaz-
maz çocuğun olmaması dik-
kat çekiyor.
• Ailelerin yüzde 56'sı as-
gari ücretten az bir gelirle ya-
şamını sürdürmek zorunda.
Eğitim durumu yükseldikçe
ailenin geliri de yükselirken,
çocuk sayısı düşüyor.
• 15-65 yaş arasındaki ka-
dınlann yalnızca yüzde
16.7 si gelir getirici bir etkin-
likte bulunuyor. Evde gelir
getirici iş yapan kadınlann
büyük bölümü ilkokul me-
zunları ve okumaz-yazmaz-
lar. Çalışanlann yaklaşık
dörtte üçü, 200 milyondan da-
ha düşük bir ücret alıyor. Iş
arayanlann yansmdan fazla-
sını okumaz-yazmazlar ile il-
kokul mezunlan oluşruruyor,
Kadınlann yüzde 27.7'si hiç-
bir sosyal güvenceden yarar-
lanmıyor.
• Kadınlann yüzde 33. 2'si
mahallelerinde kurs olup ol-
madığmı bilmiyor. "Okuma-
yazma öğrenmeyi ister misi-
niz" sorusuna kadınlann
yüzde 49.3'ü olumlu yanıt ve-
riyor. "Okuryazar olmama-
nın sıkınfısını çekiyormusu-
nuz" sorusuna ise yüzde 85.4
oranında "evet" yamtı geliyor
Öğrenmeyi Istemlyorlar
• Okuryazar olmayan ka-
dmlann yansı okuma-yazma-
yı öğrenmeyi istemiyor. Ka-
dınlann yaşam beklentisinin
düşük olması ve "çoluk ço-
cuk sahibi yetişkin kadınla-
nn eğitim görmesine yöne-
lik olumsuz görüşler" ka-
dınlann öğrenme isteğinde
belirleyici oluyor. Başarısız-
lık korkusu da öğrenme ko-
nusundaki isteksizliğin önem-
li bir nedenini oluşturuyor.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Korkulan olmadı..."
"Türkiye kazandı..."
"YSK, tercihini istikrardan yana koydu..."
Yazının başhğında "duble istikrar" vurgusu yap-
mamızın nedeni şu:
Siyasi sonuçları olan kritik biryargısal karar, ik-
tidarla muhalefeti genellikle karşı karşıya getirir.
Birinin lehine olan, ötekinin aleyhinedir. Bu kez
öyle olmadı. Hem AKP'nin hem CHP'nin arzu et-
tiği yönde karar alındı.
Tek partili iktidar ve tek partili muhalefet sonuç-
tan memnunsa, bunun adına duble istikrar den-
mez de ne denir?
CHP, durumu genelledi. 3 Kasım seçimlerinde
başından beri hata yapıldığı, bu süreçte de ne ka-
rar alınırsa alınsın, hatanın düzelmeyeceğini vur-
guladı. Özetle, ortadan gitti, çevirseçimi yanma-
sın!
AKP, 29 Eylül'de Yargıtay'ın DEHAP kararmı
onamasının hemen ardından kıyameti koparmış-
tı. Kıyamet 3 gün sürdü, sonra cennet! YSK top-
lantısını sakin izleyen AKP'liler istiflerini ve Anka-
ra dışı programlannı bozmadılar. Demek ki sonu-
cu üç gün önceden gördüler!
Hemen açalım, "gördû/er"sözcüğü "tahminet-
tiler" anlamında, başka bir anlamda kullanma-
dık...
Parlamento dışında olup karardan doğrudan et-
kilenen tek parti DYP. Onların beklentileri, barajın
iptal edilmesi, DEHAP oylarının devre dışı bırakı-
lıp barajın yeniden hesaplanmasıydı. YSK bunu da
reddetti. İlk demeçlerden anladığımız kadarıyla
DYP işi yargıda değil, siyaserte çözme kararı al-
dı. DYP'lilerden önümüzdeki dönemde şu tür de-
meçler gelebilir:
"Bu hükümet meşru değildir... Hileli oylann üze-
rinde kurulmuş bir parlamentoyu içinize nasıl sin-
diriyorsunuz..."
İstikrar tekeline doğm!
Ikinci bölümü YSK toplantısına ayıralım... O ün-
lü askeri deyimi, seçime uyarlarsak şöyle diyebi-
liriz:
Seçimin başında yapılan hata, sonuna kadar
devam eder!
3 Kasım öncesinde ve sonra çok kritik YSK ka-
rarları oldu. Başkan Tufan Algan, her karar önce-
sinde ufkunu geniş tuttu ve atılacak adımların ge-
tireceği sonuçlara da bakacaklannı söyledi. Alına-
cak karardan etkilenenleri de düşündüklerini vur-
guladı... Bütün bunlar kafalarda şu soruyu sürek-
li çengelli bıraktı:
- Acaba YSK karar alırken salt hukuk pencere-
sinden bakmıyor mu?
Genç Parti'nin seçime girişi tartışmalı oldu...
Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkeme-
si kararının gecikmesi nedeniyle, parti genel baş-
kanlığı sıfatını kullanması tartışmalı oldu...
DEHAP'ın seçime katılması tartışmalı oldu...
Fadıl Akgündüz'ün aday olması tartışmalı ol-
du...
Bu kadar derin tartışmadan çıkan tek yararlı şey
belki de Akgündüz'ün aday yapılmasıydı. Yapıl-
masa, Türkiye'ye gelmeyecekti ve cezasını çek-
mesi için cezaevine konmayacaktı!
YSK üyeleri önceki gün toplantıya girdiklerinde
287 adet başvuruyu ayrımlayıp önlerine koydular.
Tümünü 6-1 reddettiler. Son anda bir değişiklik ol-
mazsa, karar gerekçesi bu hafta açıklanacak. Ku-
rul üyelerini bu karara iten nedenler önümüzdeki
günlerde de tartışılacak. Her ne kadar kimileri bu
tartışma bitmiştir diyorsa da pek öyle görünmü-
yor.
Türkiye'de istikrarın bozulmasını aklı başında
hiç kimse istemez. Biz de kesinlikie arzu etmeyiz.
Ancak, istikrar bozulmasın diye hukuku bir kena-
ra koymaya girişirseniz, bunun sonu gelmez. İs-
tikrar tekeli oluşur. "fien gidersem, istikrar da gi-
der. O beni çok sevdi, benden aynlmak istemiyor.
Türkiye tercihini yapsın; ya ben ve istikrar ya ka-
os" naraları atılır.
Devamı da şöyle gelir:
Ülkenin ne önemi var, mühim olan istikrar!
ankcum@ttnet.net.tr
Erdoğan'dan sezer'e eleştiri
2 bin kararnamenin
bin tanesiçıktı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
partısinin il başkanları
toplantısında Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer'i eleştirdi. Erdo-
ğan, Çankaya Köşkj'ne
2 bin atam» kararnatnesi
gönderdiklerini aııcak
bunlann yalnızca bi-ı ta-
nesinin çıktığım, bij ko-
nuda sıkıntılı olduklJnnı
söyledi.
AKP il başkanlan.par
-
tinin 12 Ekim'de y a l
cak 1. Olağan
Kongresi öncesindt
doğan'ın başkanh^nda
parti genel merke/,nfje
bir araya geldi. Yakaş^
5.5 saat süren topla'tıda
Erdoğan'ın, il başk,nla-
nna, yerel seçimlen jljş-
kin uyanlarda buluıdu.
ğu, kimseyle polenjğe
girmemeleri talimat \er-
diği öğrenildi. Erdiöan;
il başkanlanndan ereî
seçimlerde yüzde Sruif,
üzerinde oy alacak ;«1Q]_
de çalışmalannı istedi.
Toplantıda, il başkan-
lannın bürokrasiden ya-
kınması üzerine Erdoğan,
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'i eleştirdi.
Köşk'e 2 bin atama ka-
rarnamesi gönderdikleri-
ni ancak bunun bin tane-
sinin çıktığım belirten Er-
doğan, bu konuda kendi-
lerinin de sıkıntılı oldu-
ğunu söyledi. MKYK'ye
10 kadın, 4-5 bakan ve 2-
3 il başkanı alacağını
kaydeden Erdoğan, il
başkanlanna MKYK'de
hangi isimleri istedikleri-
ni belirtmeleri için form
dağıttı. Erdoğan, teşkilat-
lardan il başkanlannın
sorumlu olduğunu, mil-
letvekillerinin sorunlann
parçası haline getirilme-
mesini istedi. Bazı il baş-
kanlannın bakanlann
programlanndan haber-
dar edilmediklerini söy-
lemeleri üzerine Erdo-
ğan, toplantıda bulunan
bakanlan uyardı.