24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6EKİM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Şairi öldürmek Ders kitabının adı "Lise Türk Edebi- yatı Tarihi-2" Yazariarı Hüdayi Gital, Hüseyin Yavuz ve Ihsan Saray. Milli Eğitim Bakanlığı yayınlarından çıkan kitap, Yayınlar Dairesi Başkanlığı'nın 17 Hazıran 2003 tarihli onayı ile basıl- mış. Açıyorsunuz ders kitabının 132. say- fasını, değerli şairirniz Fazıl Hüsnü Dağ- larca'nın işlendiğini görüyor ve sevini- yorsunuz. Ancak, sevinciniz kursağınız- da kalıyor, bır bakıyorsunuz, Dağlar- ca'nınadınınyanında (1914-2002) tarih- leri yazılmış. Yani, şiirimizin halen akmak- ta olan bu büyük ırmağı, binlerce lise öğ- 'encisinin okuyacağı edebiyat kitabına göre 2002'de aramızdan ayrılmış! Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yitirdiğimiz Dirçok şairimizı ders kitaplannda yaşat- Tiamakta kararlı olduğunu zaten bili- /orduk. Hüseyin Çelik'in bakanlığı sırasında 3U kararlılığa yenisi eklendi: Yaşayan ^airierimizi öldürmek! Aman dikkat, şeffaf olun! AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fat- ta'ya göre, ABD ile imzalanan 8.5 mil- \ar dolariık kredi anlaşması gizli tutul- nalıymış: "Her şeyi açıklamak mümkün değil..." Bak, bu olmadı işte... Çünkü, kredi cnlaşmasında açık hüküm var: ABD hü- Kimeti, kredi kullanım koşullannda "ka- nu sektörûnde şeffaflığı arttırmaya yö- relik politikalaryürütülmesini" de kabul ettirmiş AKP hükümetine... Iddia ediyoruz! Anlaşmanın gizli tutul- nası, bizzat anlaşmanın kendisine ay- kndır. Şeffaflığı sağlayın, anlaşmayı açıkla- yn, yoksa gıdım kredi alamazsınız... IŞIK KANSÜ Yeni koşullarHükümet sözcülerine inanırsanız, ABD ile imzalanan kredi anlaşması "ABD Kongresi'nin kabul ettiği yasada öngörûlen koşullan içeriyor, başkaca yeni bir koşul getirmiyor." Hatta, "ABD Kongresi'nin kabul ettiği metin aylardır internet ortamındaydı, uyuyorlar mıydı?" diyerek, kredi anlaşmasından rahatsızlık duyduğunu açıklayan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesine gönderme yapıyorlar. Gerçekte kredi anlaşması metni ABD Kongresi'nin öngördükleri dışında yeni bir koşul getirmiyor mu? Getiriyor... ABD Kongresi metninde, Türkiye'ye kredi verilmesi koşullan şöyle sıralanmıştı: "Türk hükümetinin Irak'a özgürlük harekâtında, insanı yardımları kolaylaştırmayı da içerecek biçimde ABD hükümeti ile işbirliği yapması ve Kuzey Irak'a tek yanlı asker göndermemesi..." Oysa, AKP iktidarının Dubai'de imzaladığı kredi anlaşması ile Türkiye, "Irak'a insani yardım da dahil olmak üzere ABD hükümeti ile işbirliği yapma, Kuzey Irak'a tek taraflı asker göndermeme"ri\n ötesinde, "Irak'ın yeniden yapılanması ve istikrannın sağlanmasında ABD hükümeti öncülüğündeki çabaları desteklemekle" de yükümlü tutuluyor. Yani, anlaşma ile ABD Kongresi'nin kabul ettiği koşullar genişletilmiş... lleri sürüldüğü gibi kimse uyumuyor, ancak kafasına estiği gibi anlaşma imzalayan AKP iktidarının devleti ve yurttaşları uyutmaya kalkıştığı çok açık. AKP hükümeti, geçen mart ayında hava sahasının yabancı güçlere açılması ve Irak'ın kuzeyine asker gönderilmesi yetkisi için TBMM'ye sunduğu tezke- renin gerekçesinde aynen şu görüşleri savunmuştu: "Kuzey Irak'ta bannmak- ta olan silahlı PKK/KADEK militanlannın kriz ortamın- dan yarahanmak amacıyla faaliyetlerine hız verdikleri veyeni tertipleriçine girme- ye çalıştıklan görülmekte- dir. 6 ayda değişen politika Türkiye'nin güvenliği için ciddi bir tehdit potansiye- li taşıyan bütûn bu olumsuz gelişmelere karşı etkili bir caydıncılığın sürdürülebil- mesi evvelemirde Kuzey Irak'taki fiili askeri mevcu- diyetimize bağlı olacaktır. Aynı şekilde, göçün önle- nebilmesi için iteri bir hat- ta gerekli tedbiherin alına- bilmesi de bölgede askeri mevcudiyetimizigereklikıl- maktadır." TBMM, bu gerekçeleri haklı buldu, 6 aylık yetkiyi hükümete vendi. Geldik ey- lüle. 6 aylık yetki bittikten he- men iki gün sonra Devlet Bakanı Ali Babacan, Du- bai'de, 22 Eylül'de ABD ile kredi anlaşması imzaladı. Neydi anlaşmanın en önem- li siyasi koşulu: "Türkiye tek taraflı olarak Kuzey Irak'a asker göndermemeli." Çok değil, daha 6 ay ön- ce Irak'ın kuzeyine asker gönderilmesini "zorunlu" gören, bu nedenle Mec- lis'ten yetki almış hükümet sözcüleri, TBMM'nin kara- nnın tam tersi içerik taşı- yan anlaşma için birgerek- çe buluverdiler: "Anlaşma, ABD Kong- resi'nin Nisan 2003'te ka- bul ettiği yasanın ruhunu taşıyor." ABD'nin 51. eyaleti ilan edildik de, bizim haberimiz mi olmadı? Buyuk koaljsyonun küçük ortağı Kuzey Kıbns Türk Cumnuriyeti ile Gümrük Biriiği anlaşması imzalayacaksın. Sonra döneceksin AB'ye "Zaten bu anlaşmanın içi boştu, Meclis 'e getirmeyeceğim" diyeceksin. ABD ile Cumhuriyet tarihinde örneği görülmeyen bir siyasi koşullu kredi anlaşması imzalayacaksın. Anlaşmanın iler tutar yeri olmadığı anlaşılınca da, "Ister uygular, ister uygulamam" diyerek çark edeceksin. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, hoş bir benzetme yaptı: "Türkiye'de ileri sürüldüğü gibi tekparti iktidan yok. Bir büyük koalisyon söz konusu. Büyük sermaye gruplan, özelleştirmelere zarf atarak devletle ticaret yapan medya gruplan ile yaşadığımız coğrafyaya çıkarian doğrultusunda yeni dünya düzenini dayatmaya çalışan uluslararası kuruluşlar... Bunlar koalisyonun büyük ortaklan. AKP ise, küçük ortak." Küçük ortak AKP, yurtiçinde, dediğim dedik öttürdüğüm düdük, yurtdışında süt dökmüş kedi... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Emekli tkramiyesi ile Kıdem Tazminatı (2) 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası, emekli ayliğı bağlama ora- nını 50 tam yıl karşılığı (en çok 8 yıllık "fiili hizmet zammı" dahil) % 100 (yüz), emekli ikramiyelerini ise 30 tam yıl karşılığı olarak dondurmuş- tur. Dün ve bugün, 30 yıldan fazla görev yaptıktan sonra T.C. Emekli Sandığı'ndan emekli olan pek çok kamu görevlisi vardır. T.C. Emekli Sandığı Yasası ek maddesı 20 uyannca "Verilecek emekli ikramiyesi- nin hesabında 30 fiili hizmet yıbndan fazla süreler nazara ahnmaz." Bu da 30 yılın üstündekı hizmet sürelennı "yok saymaktır." Bunun yani sıra "asker, sivil tfim iştirakçilere her tam fiili hizmet yıü için" ıkramıye öderanektedir. 11 aylık hizmet süresı emekli aylığında "var sayılmak- ta", emekli ikramiyesinde ise "yok sayılmaktadır." 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na göre en yıiksek devlet me- muru başbakanlık müsteşandır. tşçilerin kıdem tazminatlan, en yük- sek devlet memurunun TC Emekli Sandığı'nca "birhizmetyılıiçinöde- necek azami (en çok) emeklilik ikramhesini geçemez." TC Emekli Sandığı Yasası'na göre, 657 sayılı Devlet Memurlan Ya- sası kapsamında görev yapan en yüksek devlet memuruna (başbakan- lık müsteşan) ödenecek 50 (elli) hizmet yılı karşılığı, % 100 emekli ay- lığı ile 1 fbir) yıllık ikramiyeye esas alınacak ödemeler tutan: 1 Temmuz 2003 En Yüksek Devlet Memuro (*) (Bin TL.) KlM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicakı turk.net VillkÖdemt Bİrimkri 1) Genel Gölerge \) lıgı 21 Ek Gösterge Avlığı 3)Kı<JemAvlık 4l°o2000zelTazmınat 5lTaban Aylık 61 Maicam Tazmınalı 71 Temsıl Tazminatı 8ıTemsıIOdenegı Gösterge vekatsaM Gösterge katym 1 500 8000 500 9 500 1 000 15 000 20 000 0 34 300 34 300 34 300 34 300 395 250 34 300 34 300 0 A\lıkıe İkrami\e \>lık İkramhe 51450 2-4 400 1" 150 651 '00 395.250 514 500 686000 0 51 450 2^4 400 T 150 651 "00 395 250 0 0 0 Emekli A\lıgı ile Ikramı>e\e Esas Toplam ı*l Eraeklı \\hiı ile Emekli Ikramıvesını kapsamaktadır 2 590450 138995ü TC Emekli Sandığı Yasası'na göre Eğitim ve Öğretim Hizmetlen Sınıfinda yer alan öğretmene ödenecek % 100 emekli aylığı ile 1 (bır) vıllık ikramiyeye esas alınacak ödemeler tutan: 1 Temmuz 2003 y\lıkÖdeme Birimleri 1) Genel Gösterge -Ulıgı 21 Ek Gösterge \\ lıgı 3|K.ıdem "\vlik 4l*o"0OzelTazrmnat 5 >Tabarı \\ !ık 61 Makam Tazmınan "ıTerasıl Tazminatı 8 ı Temsıl Odenegı Eğitim >e Öğretim (Öğretmen) ( Gösterge teKatsatı Gösterge Kats»i ! 500 3 000 500 9 51*1 1 000 0 o 0 34 300 34 300 34 300 34 300 395 250 34 300 34 300 34 300 *) Bin TL. Aılıkıe Ikramhe A\lık İkramhe 51450 102 900 PI50 228 095 395 250 IJ 0 0 51450 102 900 17 150 228 095 395 250 fl U 0 Emekli \)\\t\ ile İkramıveve Esas Toplam {') Emekli \vlığı ile lkramı>esını kapsamaktadır ~<M J45 -94 845 25 ile 50 yıl arasmda görev yapan "en yüksek devlet memuru" ile sürekJi en yüksek ücretten prim ödeyen ve kıdem tazminatıru tavan üc- retten alan bir SSK emeklisinin, emekli aylıklan ve ikramiye ile tavan kıdem tazminatlan: 1 Temmuz 2003 En Yüksek Devlet Memuru (Bin TL.) Hizmet Yüı 30 40 45 50 Başb. Mnsteşan (Emekli) A>lıgı tkramivesi 2 242 96? 34 ^S.'JO 2 312 460 2 381.958 2 451455 2 520 953 2 590450 41 698 500 41 698 500 41 698 500 41 698.500 41 698 500 Isçi (SSK Enmeklisi-Taıan) Ajlığı k.Tazminatı 460 ""2 34 "48 "50 506 964 54"382 5 - 0 4 " 5"04" 5"04T " 41698 500 48 648 250 55 598 üOO 62 54' T 50 69 49" 500 25 ile 50 arasında görev yapan "öğretmen" ile süreldi en yüksek üc- retten prim ödemiş bir SSK emeklisinin, emekli aylıklan ve ikramiye ile kıdem tazminatlan: 1 Temmuz 2003 Eğitim ve Öğretim Hizmetlen (BinTL.) Hizmet Vüı 25 30 35 40 45 Öğretmen (Emekli 1 '4) Aylığı tkramhesi 596134 19 8-1125 635 8^6 675 618 -15 361 •55 103 23 845 350 23 845 350 23 845 350 23 845 350 Işçi (SSK Enmeklisi-Ta^anı A> lığı K. Tazminatı 460 T2 34 "48 7 50 506964 54-382 5T/4"" 1 4! 69S 500 4S 648 25fi 55 598 000 62 54" "50 "94 845 23 845 350 69 49" 500 HARBl SEMİH POROY semihporoy((i yahoo.com KEDÎ LEVO APTLÜKA aptull 11 hotmail.com IRAKİ4 ABD İLE BîRüKie ASKER HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BJLCAN YOR6O ?. İZAK?.. MEHMET? SARÖS ?. i X, İ 1 i 1 i TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 6 Ekim ı«tt«.ntumtaz-ariktın.com ATATÜRK'ÛN VASIYETMAMESf İS38'P£ BUGÛN, ATATÜRK, LİAZ/RIAD/Ğİ VASİYETKA- MEYİ, İSTANBUL 6. NOTE&NE TESÜM ETTt. ATATÛRtC ÜN ÖUJMÜAJPEAJ SONRA, 28 KASIMDA AÇILA&K OiAft MŞİYETNAME ÖZETLE fOYLEYDİ; SAHİP OLOUSU TÜM PARA, MEA/tU/L VE SAYRIMENkUJLÜ, CUMHO/Sİ- YET HALK PART/Sl 'NE -SA2I KOŞULLAgLA- S//ZAK/- YDRPU. PARA, İÇ &AAIKAS/X/PA DEGEJSLeNDİRİLECBK., YAŞAPIKLAGI SÜg£C£,MAK8UL£'y£ AYM BlAI, AFET'E BOO, SAJBİHA GÖKÇ£A/'£ 6OO,ÜU4J'yE 200L/RA VE RUKİYE İLE NEgİLE'YE ŞİMPİ/a fOO'E/? ÜIZA VEeİLEC£/&-/&MAKBaLE'NlN ÇAHKAYA'PA OTUR- PUSU EV, YAÇADlGl SÜE£C£ EMR/AJÜG KALAOVCnR. İSMET /A/ÖA/Ü 'NÜN ÇOCJJKLARINA, YÜICSEK ÖSRSNIMtMRJK İÇİN SE/2BZ&J YA/tD/M YAPfLACAKn/S. AYR/G4, G£&. PARA, UE/S YIL, TÜR*: 77Q#iH I/E £>İL KJJfSUAyfLAR/NA EÇİT MİKTAROA 8A6LAMACAtCTUe.. SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Roma Konferansında Papa'nın Gölgesi ROMA - Giscard d'Estaing başkanlığında hazııianan anayasa "taslağı" üç yüz sayfa. Metin, MS 37'den kal- ma "Yunanca" bir cümleyle başlıyor "Iktidar; küçük bir azınlık yerine daha büyük bir ço- ğunluğun elinde olduğu için anayasamız... demokrasi adınıalır..." Thucydide'e atfedilen bu sözlerin altında bir sayfalık "geyik" var: "Avnıpalılıkbilinci" ve "kökleri" üzerine ya- zılmış bu uzun laf salatası arasında anayasanın "Avru- pa'nın kültürel, dini ve hümanist mirasından ilham ala- rak" kaleme alındığını betirten kritik bir cümle göze çar- pıyor Ispanya bu cümlenin değiştirilmesini istiyormuş: Genel geçer "dini miras" sözleri yenni "Hıristiyanlık dam- gası taşıyan dini değerler/miras" maddesıne bırakma- lıymış! Konvansıyonda bu istek gerçi veto edilmiş ama ana- yasanın girişindeki bu uzun ve kalabalık laf salatası me- ğer zaten sırf -üstünkörü de olsa "dine" atıf yapan- bu kritik cümleyi sokuşturmak ıçın yazılmış. Bunu yeni öğ- reniyoruz. önceki gün başlayan ve çalışmalannı 2004 Avrupa Par- lamentosu seçimleri arifesıne dek sürdüımesı beklenen "hükümetler arası konferans"ta 25'lerin onayına sunu- lan tarihi "anayasa taslağfrvn babası Giscard d'Esta- ing bakın bu "kritik cümlenin" öyküsünü nasıl anlatıyor: "(Avrupa Konvansiyonu çalışmalan sırasında) Ro- ma'ya kutsalpederigörmeye gittim. Benden Hıristiyan değertere açıkça yer vermemi istedi. Böyle birkonunun anayasa metnine ancak gitiş bölümünde sokulabilece- ğinidüşündüm..." Yani Giscard normal, sağlıklı, demokratik bir anaya- sa metni içinde "dinin" yeri olmadığını bıliyor. "Din ko- nusunu" dogrudan anayasaya sokmaya kalkışsa, skan- dal olacak. Sırf bu nedenle o uzun "girişi kaleme alıyor". Söyleşiyı yapan gazeteci de buna şaşıyor ve üstüne vura vura Giscard'a soruyor: "Nasıl yani? Girişi bizzat siz mi yazdınız?" Soruyu "evet" anlamında yanıtlıyor Giscard d'Esta- ing: "Çün/o/"diyor: "Anayasada dine ancak girişte; Av- rupa'nın tüm tarihi geçmişini özetleyerek atıfyapabılir- dik. Dolayısıyla ben eski Yunan ve Roma 'dan başlaya- rak, baştan sona Hıristiyan olan ortaçağ ve Rönesans Avrupa'sına değindim. Ardından aydınlanma ve rasyo- nel düşünceden bahsettim. Bu şekilde takdim edildi- ğinde, 'dın' bahsinikonu dışı bırakmak söz konusu ola- mazdı... 'Din' de böylece doğal biçimde (anayasadaki) yerini almış oldu..." (Corriere della Sera, 4 Ekim) Giscard "bundan fazlasım" yapamadığını, "daha /7e- ri gidemediğini" söylüyor. Ispanyollar "Hıristiyan değer- ler" diye çok bastırmış. Ama yeterii çoğunluk sağlana- mamış. "Daha ilerigitmeye yeltenseydik" diyor Giscard d'Estaing; "Konvansiyon bölünecekti!" Schröder'den 'Hıristiyan kimliğe' evet Ama AB'deki Papa müttefiklerinin manevralan bura- da bitmiyor. Giscard d'Estaing ne yapmış etmiş, ana- yasa girişine -ortadan da olsa- bır "din" sözcüğü so- kuştunmuş. Hesabı şu: Bu sözcüğü bır kez metne sız- dırdıktan sonra allem edıp kallem edip yanına "Hıristi- yan" sözcüğünü de ekleyebiliriz... Polonya, Irlanda ve ltalya'nın desteğini arkasına alan Ispanya şimdi bu mü- cadeleyi veriyor. Konvansiyonda sonuç alamayan Madrid, Konvansi- yon'un hazıriadığı anayasa taslağını kesinleştirmek için toplanan "hükümetlerarası konferansta" bu bayrağı ta- şıyor. Gözlemcilerin "sert birboğa güreşi" şeklınde ta- nımladığı Ispanya'nın müzakere taktikleri ve müzakere paketi içindeki tek konu "Hıristiyan kimlik" değil. Bu- nun yani sıra Madrid genişlemeyle kaybettiği bölgesel fonlar için tazminat istiyor. Anayasada AB karar meka- nizmalan ve mimansinde Ispanya'ya "büyüklerie" (Al- manya-Fransa-lngiltere-ltalya) eşit konum biçmiyor. Gerçek "iktidar paylaşımına" Ispanya'yı aralanna al- mak istemeyen "büyükler" şimdi bu yüzden Madrid 'in diöer taleplenne daha "sıcak" yaklaşmaya hazır. Tlk ışaret önceki gün geldi. "Hıristiyan kimlik" konu- sunda öteden beri ıslık çalan Schröder, ilk kez Roma doruğunda çark etti ve Avrupa Anayasası'nın girişinde "Hıristiyanlığa" yapılacak bir atıfa itiraz etmeyebilecek- lerini belirtti. Italya başkan yardımcısı Gianfranco Fini de konuyu hemen sahiplenerek "Hıristiyan kimliğin ana- yasaya mutlaka girmesi gerektiğini" söyledi. lyi mi? Cumartesı deyazdım. Bu konu hiçbır biçimde sonuç- lanmış değil. Taktik, manevra, müzakere ve türiü çeşit entrika üzerinden "hükümetlerarası konferans" sonuç- lanana dek AB'de bu tartışma sürecek. Ama tartışma- nın gerçek "taraflan" konuya dogrudan müdahil olama- yacak. Ne "Hıristiyan kimlik" dayatmasının sahibi Vatı- kan ne de dayatmanın hedefindeki Türkiye üye çünkü AB'ye, AB tarihindeki en ilginç hesaplaşma belki bu. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 SOLDANSAĞA: lAKızıl ya da yeşil retıkte, çok sert ve da- marlıbirmer- mertürii...Bir nota. 2/ Bir renk... "Laba- da" da deni- lenveyaprak- ları sebze ola- rak kullanılan bitki. 3/Kana- da'nın kuzey- doğusıında büyük bir yanmada. 4/Eski Mı- sırlılann kutsal say- dıklan öküz... Boyut- lar. 5/ Sevgiliye ka- vuşma... Uluslarara- sı Çalışma Örgü- tü'nün simgesi. 6/Is- kandinav mitoloji- sinde göksel güçlerin 9 tannsı... Parola. 7/Ceylan... Tohumlanndan elde edilen yağ sabunculukta kullanılan bir ağaç. 8/Dil devriminin ilk yıllannda "belediye" anlamında kullanılan sözcük... Tatlı bir çörek. 9/Tifo gibi ba- zı hastalıklara eşlik eden kas zayıflığı. YUKARTOAN .\ŞAĞIYA: 1/ Posta vapurlannda üst güvertenin altındaki gü- \erte. 2/Afrika'dayaşayan, bacaklan beyaz çizgi- li birhay\an... Bir peygamber. 3/Neşter. 4/Yakla- şık beş kılometrelik eski uzaklık ölçüsü... Zihin. 5/ Bir işi yerine getirme... Kuru fasulye. 6/Bir duvar- daki taş ya da tuğla sırası... Radyum elementınin simgesi. II Otel, tiyatro gibi yerlerde girişe yakın geniş yer... Kayak. 8/lstanbul'un eski adlanndan biri. 9/ "Bir — yemiş bozkurt gibi'Sen d"olasın be- nim gibi" (Karacaoğlan)... Kadın baş süslemesin- *de kullanılan, genellikle gümüşten j«apılmış takı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear