Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PEKİM 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DİZİ
Dağı taşı zeytin ağacıyla dolu Egfe Bölgesi'nde talan, 12 Eylül ve Turgut Özal'la birlikte başladı
Tannlamımeyvesizeytin
Y:
L
r
eryuzünun
en kaliteli, en
lezzetli zey-
tin ve zeytinyağını üre-
tiyoruz. Bu, uluslararası kabul gören
bır gerçek. Birçok bilımsel araştır-
mada da vurgulandığı gibi, en sağlık-
lı beslenme yöntemi, Akdeniz mut-
fağının temel taşı zeytinyağı. Ana-
dolu'da 7 bin yıllık bir geçmişi var.
Dünya yeni yeni keşfetmeye başladı
ama Ege'nin tunç benizli insanlan-
na bu kutsal iksir, yüzyıllardır can verdi, sağ-
lık verdi. lyonyalı kadınlar ciltlenni bu iksir-
le ovdular. daha ışıltıh görünmek için.
Dövülmüş sarmısakJa kanştınp, saçlannı
beslediler, dişlerini beyazlattılar. Tannlann
meyvesi zeytin ve iksiri zeytinyağı, insanla-
n besledi, iş verdi, aş verdi...
Ancak dığer değerli üriinler gibi kıymeti bi-
linmedi. Dağı taşı zeytin ağacıyla dolu Ege'de,
12 Eylül ve Özal'la birlikte talan başladı.
Binlerce zeytin ağacı köklendi, yerlerini
ikinci konutlar aldı. Lısanlar bugün uğrama-
dıklan ya da yalnızca ayda bir kez kaldıkla-
n yazlıklar uğruna doğayı, zengin zeytin alan-
lannı talan ettiler. Şimdi bitişik nizam ko-
operatif evlerinde doğayı değil, betonlan sey-
rederek tüketiyorlar yaşamlannı. Öte yandân
bugün iktidar, geriye kalan zeytin alanlann-
da maden işletmelenne olanak sağlayan ye-
ni yasal düzenlemelerin peşinde.
llgl artıyor
Ege'deki
değerleriyle
Türk tarımı ve
ekonomisi ı
BSerdar KIZIK
Oretiminin yüzde 98'inin, tüketiminin de
yüzde 78'inin Akdeniz ülkelerinde yapıldığı
zeytin ve zeytinyağı, önemli bir umuttu. Dün-
ya piyasalannda 2 milyon 100 bin tonluk tü-
ketime karşın, yıllık 1 milyon 700 bin tonluk
rekolte, zeytinyağının önemini artnnyor. ABD,
FCuzey Avrupa, Japonya, Brezilya, Avustral-
ya ve Kanada, zeytinyağı pazannın hız-«
lı büyüdüğü ülkeler arasında.
90 milyon zeytin ağacı varlığının bulun-
iuğu Türkiye'de geçen yıl 12 bin 500 ton-
uk zeytinyağı ihracatı gerçekleştirildi.
2003'ün ilk 6 ayında ise artış oranı yüz-
de 400'leri bularak 63 bin tona ulaştı. Üre-
timin yaklaşıkyüzde 90'ının gerçekleştiği Ege
Bölgesi'nin zeytinyağı ihracatı da sürekli ar-
üş gösterdi. Ancak bu artış, dünya tüketimi-
ne bakılırsa oldukça sınırlı kalıyor.
Zeyin ve zeytinyağı sektörü doğrudan ve
dolaylı olmak üzere yaklaşık 10 milyon insa-
nın geçimine katkıda bulunuyor. AB'de, üre-
tım fiyat garantisi altında. Ureticiler, Ortak
90 milyon zeytin ağacı varlığının bulunduğu
Türkiye'de geçen yıl 12 bin 500 tonluk zeytinyağı
ihracatı yapıldı. 2003'ün ilk 6 ayında ise artış oranı
yüzde 400'leri bularak 63 bin tona ulaştı. Üretimin
yaklaşık yüzde 90'ının gerçekleştiği Ege Bölgesi'nin
zeytinyağı ihracatı da sürekli artış gösterdi.
Pazar tanm politikası dahilinde kapsamh ola-
rak destekleniyor. Üreticiye kilogramda 1.32
Euro yardımda bulunuluyor.
Var-yok yıllan arasında arz-talep dengesi
oluşturuluyor, düzenli mal arzı sağlama amaç-
lı stok müesseseleri kuruluyor. Arz fazlası
yaşanan dönemlerde stoklama yardımı veri-
liyor. Son yardımın tutan ton başına 1.22 Eu-
ro. Aynca üretiminin kalitesini geliştirmek için
zirai ve sınai önlemler içeren programlar dev-
rede. Her yıl bu türden programlara yaklaşık
30 milyon Euro aynhyor. Zeytinyağı sektö-
ründe çahşan üretici birlikleri de unutulmu-
yor. Bu kuruluşlann idari ve teknik masraf-
lannın karşılanması için de 30 milyon Euro
aynhyor. Bıze gelince, destekler son derece-
de yetersiz. Uygulanan politikalar, üreticinin
beklenülerinı karşılamıyor.flkkez, üriinde "var
ytfı" olan 1998-1999 iş yılında 40 sent prim
uygulandı verilere göre.
Uretlclne destek verme'
Ancak 1999-2000 iş yılında rekoltenin az
olması ve fıyatlann yükseldiği gerekçesiyle
primden vazgeçildi. Daha sonraki var yılı
olan 2000-200 l'de 28 sent, yok yılı olan 2001 -
2002 döneminde kilogramda 150 bin lira ve
2002-2003 kampanya döneminde de 175 bin
lira destekleme primi verildi. Şimdı manza-
raya bakalım:
Yüzde 5 tanm nüfusuna sahip AB'nin top-
lam bütçesinin yüzde 45'ı tanmsal destekle-
re aynlırken. nüfusunun yüzde 41'i tanmla uğ-
raşan Türkıye'nin tanma ayırdığı destek, top-
lam bütçesinin ancak yüzde 10'u kadar. Ne-
den? Çünkü küresel ekonomi Türkiye'ye,
"üreticine destek verme" dıyor.
Aynı senaryo...
Türkiye'nın altın değerinde zeytinyağlan-
nı, Italya ve Yunanistan markalanyla ulusla-
rarası pazarlara çıkardılar. Üreticinin ürünü,
para etmedi düzenlenen oyunlarla. Türki-
ye'nin IMF'den para alırken. buyruklannı da
yerine getirmeye zorlandığını vurgulayan TA-
RİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkam Ca-
hitÇetin'i dınleyelım:
"AB bu >ılki 101 milyar Euro'luk bütçesi-
nin 43 milyar Euro'sunu, tanm sübvansiyon-
lanna ayınh.Aynı AB,Türkiye'ye,tarımı süb-
vanse etmeyin buynığu verdL Eskiden Türki-
ye tanm ürünleri ihraç eder. sanayi ürünleri
ithal ederdi. Şimdi sana\i toplumlan hızla ta-
nma önem vermeye başladı. AB, sanayide
kendinebağunh ülkeleri,tanmda da bağlamak
istiyor. Birülkenin siyasal bağınısı/Jığı. ekono-
mik bağunsızüğuıdan aynlamaz. Türkiye bu
tuzağa düşüyor gibL."
AB'de üreticiye kılogram başına 1 dolar40
sent destekleme, 45 sent üretim yardımı pri-
mi, 1 dolar 60 sent stoklama desteği yapıldı-
ğını da belirtıyor Çetin. Zengin ülkelerin üre-
ticisini sahiplenmesinin, fakir ülkelerin üre-
timine yönelik en büyük tehlike olduğunu
söylüyor...
Üzümde yanlış hesaplar
T
ürkiye'de çekirdeksiz kuru
üzüm üretimi ve ihracatının
tamamı Ege'de yapılıyor. Iz-
mir, Manisa, Denizli, Menemen, Ala-
şehir, Saruhanlı, Kemalpaşa, Sajihlı
ve Turgutlu gibi yörelerde, Türkiye'yi
ABD'den sonra dünyanın ikinci bü-
yük kuru üzüm ihracatçısı konumu-
na taşıyan bir üretim potansiyeli var.
Başta Ingiltere olmak üzere Alman-
ya, Hollanda, Italya, Fransa, Avustral-
ya, Belçika, trlanda ve Kanada, alıcı
ülkeler arasında ilk sıralarda.
Sektörde en büyük
sıkmtıyı, tütün ve pa-
muk üretiminden
uzaklaşan üreticinin,
bu alana yönelmesi
nedeniyle oluşan arz
fazlası yaratıyor.
Üretime paralel ih-
racat artışının sağla-
namaması, iç tüketi-
min de yetersizliği ana
sorunu oluşruruyor.
îhraç fiyatlan yıllar
itibanyla sürekli dü-
şüyor. Ton başına
1993-1994 sezonun-
da 1013 dolar elde
edilirken, bugün bu
rakam 814 dolara karşılık geliyor.
Ülkemizin 1998-99 sezonunda 212
bin ton olan çekirdeksiz kuru üzüm
ihracatının, 2002-2003 yılı için 176
bin tona gerileyeceği belirtiliyor. Ye-
ni sezon için yapılan rekolte tahmin
çalışmalanna göre de son 10 yılda
bölgedeki bağ alanlan yüzde 34.5
büyüdü. Buna karşın üretim artışı
yüzde 31.7'lerde kaldı. Geçen sezon
794 bin dekar alanda, 230 bin 843
ton olarak gerçekleşen rekoltenin, bu
yıl bağ alanlanndaki 18 bin dekarlık
artışa karşm 215 bin tona gerilemesi
öngörülüyor.
Yeni ihraç pazan bulunmadan ye-
ni bağ alanlannın yapıhnaması ge-
rektiğini belirten İZTB Yönetim Ku-
rulu Başkam TuğrulYemişçi, üzümün
yaş olarak satışının özendirihnesi ge-
rektiğini söylüyor.
Türkiye'nin Çekirdeksiz
Kuru Üzüm İhracatı (Ton)
Ulkeler
Ingiltere
Almanya
Hollanda
Italya
Fransa
Avustralya
Belçika
Irfanda
Kanada
Dığerlen
2000/01
43.194
35.343
30.030
17.355
11.809
12.105
11.626
5.026
3.125
40.935
2001/02
40.833
34.686
25.064
16.807
12.688
10.689
9.230
5.433
2.355
32.105
Topiam 210.548 189.890
Kaynak: Ege Ihracatçı Bırfıklen Bûltenı
2002/03 (*)
30.420
30.847
22.852
14.74S
10.416
7.915
7.243
4.010
1.184
26.347
155.91
Türkiye'de çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve
ihracatının tamamı Ege'de yapılıyor. İzmir, Ma-
nisa, Denizli, Menemen gibi yörelerde, Türkiye'yi
ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük kuru üzüm
ihracatçısı konumuna taşıyan potansiyel var.
Vestel çıtayı yükseltti
E
konomide bır dizi olumsuzluğa karşm
>ıldız gibi parlayan kuruluşlar da var.
Örneğin Vestel... Istanbul Sanayi Oda-
sı (ISO) tarafmdan açıklanan "Türkiye'nin
500 Büyük Sanayi Kuruhışu" listesinde ihra-
cat kategorisinde ilk sırada yer alan Vestel
Elektronik, her geçen yıl hedef çıtasını yük-
seltiyor. 2002'de topiam 6 milyon 397 bin 307
adet TV üretimi ile A\Tupa'daki en büyük te-
levizyon üreticisi şirket konumuna gelen Ves-
tel, Türkiye"deki topiam TV üretiminin yüz-
de 60'ını gerçekleştiriyor. Beyaz eşya, şirke-
tin topiam ihracatırun yüzde 85'ini karşılıyor.
Yestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başka-
nı ÖmerYüngüL "VestelEleklronikSan. veTic.
AŞ, 2002 yıhnda üretimden satış hıtan 960 mil-
yon dolar ve ihracat tutan 783 milyon dolaria
birinci olurken, Vestel Şirketler Grubu (konso-
Bde) 1 milyar 275 mihon dolar üretimden sa-
ûş tutan velmihar 70 mihon dolar ihracat tu-
tan gerçekleşmiştir.
ParalelolarakVestel ElektronikAŞ'nin 2003
ihracat hedefî 1 mflyar dolar, Vestel Şirkeder
Grubu'nun ihracat hedefî ise 1.5 milyar dolar-
dır. Bugün 108 ülkeye ihracat yapan, 1999 yı-
hndan bu yana istikrarlı bir şekilde ihracat
şamphonluğuna koşan Vestel, dünya pazarla-
nnda ekktronikde\ İerhie başabaş rekabet et-
mektedir. Yühk 7 nıihon TV üretimimizin bü-
yük kısnıını ihraç ediyoruz'' diye konuşuyor.
EKONOMİK
BAĞIMSIZLIK SART
~Wm
Jge'nin bereketii topmklarından
r i fışkıran, ülkenin temel stratejik
* -^ tanm ürünleri üstüne oynan
oyunları, bunlann perde arkasmı
anlatmaya çalıştık. Sömürüye, çokuluslu
şirketlerin egemenliğine dayanan Yeni
Dünya Düzeni'nin uluslan parçalamak,
ülkeleri dağıtmak için IMF'lerle, Dünya
Bankalanyla, çeşitliglobal yasalarla
nasıl hareket ettikleri, neyaptıklan
ortada. ABD 'nin Irak'/ işgaliyle
"Gelinen bu noktada küresel entegrasyon
için askeri müdahalelere gerek yok"
diyen yeni dünyanın entelleri,
ekonomistleri duvara tosladı.
Emperyalizm, tarihte birçok kez
görüldüğü gibi askeri güç kullanımı
dahil heryolu deniyor. Ancak yine de asıl
önemli olan, Mustafa Kemal Atatürk'ün
dediğigibi, ekonomik bağımsızlığı
sağlama almaktır. Genç cumhuriyetin
canla, kanla atılan temellerindeki
bağımstzlık ruhunu önce ikili, sonra
NATO gibi çoklu anlaşmalarla
zedeleyenler, bugün üst üste yığdıklan dış
borçlarla köşeye stkıştılar. Uluslararası
güçlerin neredeyse her isteklerine "evet"
dediler. Kendileri bir biçimde çıkışyolu
buluyor ancak bu kıskaçta yoksullaşan,
başına çuval geçirilen halk, her geçen
gün daha büyük olumsuzluklara
sürükleniyor. Oysa Anadolu 'daki büyük
birikimin, önemli bir yaşam pratiğinin
sahibi Türk halkı, bu cendereyi
parçalayabUir. Tütününü, pamuğunu,
zeytinini, üzümünü dilediğigibi kendi
eker, kendi biçer. Cumhuriyetin ilk
yıllannda yoktan var ettiği sanayisini de
geliştirip, güçlü ve saygın bir ülke olarak
diğer ülkelerle yartşır. Anadolu yu
parçalamak, dağıtmak isteyenler
unutmamahdır ki, Türk insanının da
UpkıABD, Fransa, Almanya yurttaşlan
kadar bağımsız kalmaya, ulus olmanın
gönenciniyaşamaya hakkı vardır.
BITTJ
ÎZLENİMLER
HİKMET ÇETtNKAYA
••TÜPkiye IMF'ye Teslim.
Gözlerinde yaşamın çok sık anlatılan masallan vardı...
Gün doğmuş, ova yeşilin altında sanki gülümsemeye
başlamıştı...
Süleyman Mırtlu, çay demleyip getirdi...
Yaşamı Gediz Ovası'nda geçen orta yaşlı adam, bili-
nen gerçekleri anlatmaya başladı:
"Halkın birikimleriyle kurulan Cumhuriyet'in değerli
fabrikalan, kooperatifleri yabancılara peşkeş çekiliyor.
Toprakyasası birbuçukyıl önce birgecede çıkanlıyor..."
Gerçekten öyle olmuştu...
ABD ve AB kendi üreticisine destek verirken Türkiye'ye
şu buyruğu vermişti:
"Ey Türkiye.. dediğimiyap, tanmda desteklerikaldır..."
Kimilerinin büyük kurtancı sandığı Kemal Derviş IMF
ve Dünya Bankası'nın çizdiği ekenomik politikayı uygu-
larken Türkiye'de tanm bitiyor, 3 Kasım seçimlerinde ise
DSP-MHP-ANAP yüzde 10 barajının altnda ezilip gidi-
yordu...
Bugün gelinen noktaya baktığımızda degişen bir şey
yoktu. AKP hükümetinin ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı Ali Babacan, IMF ve Dünya Bankası'nın güdü-
münde bir politika izJiyordu...
Sırtımızı Spil Dağı'na verdik...
Yeniden yola koyulduk...
Akhisar yakınlannda bir benzin istasyonundaki kahve-
de gençlerle konuşmaya başladık...
* • •
Türkiye'de çalışmayan genç nüfusun oranı yüzde 20
değil miydi?
Rıza Güner 25 yaşındaydı...
Lise mezunu olan Rıza, yılda 2-3 ay çalışıyordu...
Sordum:
"Rıza ne iş yapıyorsun?"
Yanıt:
"Pamuğa gidiyorum. Inşaatlarda çalışıyorum. 8-9 ay
da kahvede pişpirik oynuyorum..."
Izlenimlerim sırasında yaklaşık 4 milyon kişi günde 1
dolaria, 7 milyon kişi ise 2 dolaria yaşıyordu...
Rıza, "Benim ülkemde toprak, üretilmeyen bir kay-
nak" diyordu.. Rıza'ya "Neden" diye sordum..
Rıza:
"AbitanmarazileriEge'de, Trakya'da, Marmara'dain-
şaat sektörünün işgali altında..."
Doğru söylüyordu Rıza...
AKP iktidan diğer hükümetler gibi zeytin alanlannda ma-
den işletilmesine yönelik yasal düzenlemeler getiriyordu. ..
Zaten Türkiye'de zeytincilik ölmek üzereydi...
Edremit, Harran, Burhaniye, Ayvalık yöresini de kap-
sayan yasal düzenleme Meclis'ten çıkarsa, Türkiye zey-
tin ürününü ihraç eden bir ülke olmayacaktı...
Çanakkale üzerinden Edremit Körfezi'ne inip denizden
ören tarafına geçerseniz zeytin ağaçlannın yerine yazlık
konutlann yapıldığını göreceksiniz...
Hepsi çirkinlik anıtı!...
•••..
TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer'in başanlı çalışma-
sı Ege'de övgüyle karşılanıyor...
TARİŞ atak yaptı, özellikle zeytin ve zeytinyağında hem
iç piyasada hem de dış piyasada tüketiciyle buluştu...
TARlŞ'in sabunlannı, incir, üzüm, zeytin ürünlerini Tür-
kiye ve dünya tanıdı...
Ayhan özer'i ve ekibini kutlamak gerekiyor...
Ege'deki yolculuğumuz bugün bitiyor...
İkinci yolculuğumuz bir süre sonra Çanakkale'den baş-
layıp Bergama'da noktalanacak...
Serdar Kızık'la birlikte 'tarihe doğru birgezinti' yapa-
cağız, Kaz Dağı'ndayaşayanlarla konuştuk, nelerolup bit-
tiğini anlatacağız...
Ege, tüm renkleri içinde topluyor...
Karadeniz de, Çukurova da, Akdeniz de, Doğu Ana-
dolu da...
Türkiye kendi kendini doyurabilecek topraklara sahip
bir ülke...
Haziran sonlanydı...
Demre Ovası'nda hasat mevsimiydi...
Gözlerimle gördüm, alıcı olmadığı için domatesler or-
tada kalmıştı...
Pamuğa gelince...
Pamuk ihraç eden Türkiye artık pamuğu dışandan ge-
tiriyordu...
• • •
TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer ne diyor:
"Ülkemiz dünyanın attıncı büyükpamuk üreticisi olma-
sına karşın, aynı zamanda en büyük pamuk ithalatçısı-
dır..."
ABD'nin ihraç ettiği pamuğun yüzde 45'ini Türkiye alı-
yor...
Yunanistan'ın ihraç ettiği pamuğun yüzde 25'i Tür-
kiye'ye giriyor...
Acı ama.. gerçek bu!..
Iııci panltısı
YUSUFÖZKAN
İZMİR - Jant ve akümüla-
tör sanayisinin önemli firma-
lanndan Inci Holding, Ege'nin
öncükuruluşlanndan. "Beyin
göçünü" önlemeye yönelik
yaünmlanyla öne çıkıyor.
1968'deJantaş'ı, 1984'tede
Inci Akü'yü kuran Holding
Yönetim Kurulu Başkam Cev-
det Inci, ağırhğı A\-rupa ülke-
leri olmak üzere 56 ülkeyejant
ihraç ettiklerini vurguluyor.
2002 'de 2.5 milyon akü üre-
terek 15.5 milyon dolarlık ih-
racat geliri elde ettiklerini,
2003 için hedeflerinin 1.8 mil-
yon aküyle 20 milyon dolar
olduğunu kaydeden Inci, en
büyük kazanımlannın sayıla-
n bin 600'u bulan nitelikli iş-
gücü olduğunu söylüyor.
Hükümetin, %ergi affiyla dü-
rüst sanayiciyi cezalandırmak
yerine kayıtdışılığı engelleye-
cek önlemler almasını isteyen
Inci, "Sanayi yatınmcısının
biçbir güvencesi yokken, dev-
let iç borçlanmasını döndür-
mek için me\ duata garantiyi
sürdürüyor. Dürüst tüccar ve
sanayici, trihonlarca getir, ku-
rumlar, stopaj, SSK prim ve
vergUerini genetrihvniarca fa-
izyükü alünda dürüstçeöder-
ken cezalandınlıyor.
Hiçbir şey ödemeden tril-
yonlan yıllarca kuUananlar,
sonunda mükâfatiandınldığı
halde. birkısmıyineödemnor.
Arük devlet gücünü göster-
metivebuçarpık düzen sürat-
ledüzehnefi" diyor.