24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4EKİM2003CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA U 1 S HAİJİİiKJLJbjİY dishabfa cumhuriyet.com.tr 11 Birlik üyeleriyle aday ülkeler 16 ayda hazırlanan taslağı görüşmek üzere bir araya geliyor AB 'nin anayasamaratonuI>ış Haberier Scrvisi - Tarihi genişlemenin eşiğinde olan Avrupa Birliği, ilk anayasası için kollan sıvıyor. Roma'da bugün baş- layacak zırvede ele alınacak anayasa. bir- liğin işleyişini, hepsinden önemtisi gücün nasıl paylaşılacağını tanımlayacak. Anayasanm kabulü, birliğin geleceği açısmdan büyük önem taşıyor, ancak birli- ğin küçük üyeleri ile büyük üyeleri, anaya- sa konusunda şimdiden bölündü. Valery Giscard d'Estaing başkanlığındaki Avrupa Konvansiyonu'nun sunduğu anaya- sa projesi ıçin AB liderleriyle birliğe mayıs- ta katılması beklenen 10 ülkenin.liderleri bugün Roma'da bir araya geliyor. Birliğin do- ğumundan neredeyse 50 yıl sonra gerçekleş- irliğin büyük üyeleriyle küçük üyeleri oylama sistemi konusunda şimdiden bölünmüş durumda. 25 üyeliği bir birliğin oybirliğiyle işlemesi mümkün değil. Nüfusa göre oy hakkı ilkesi ise küçük ülkeleri rahatsız ediyor. Konferans başanlı olursa ikinci Roma Anlaşması imzalanacak. nuna kadar Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu (1957) kuran anlaşmaya atfen yeni bir Ro- ma Anlaşması hazırlanacak. Ancak A\ns- turya, Filandiya, Ispanya, Çek Cumhuriye- ti, Polonya, Slovakya ve Macaristan daha konferans başlamadan taslağa itirazlan oldu- ğunu dile getirdiler. Söz konusu ülkeler, Konvansiyon tarafın- dan önerilen oylama sisteminin, mevcut den- tirilecek olan Hükümetlerarası Konferans'ta (HAK), ülkeler siyasi yetkinin paylaşımı ko- nusunu ele alacak. Birlik içinde itiraz sesleri yûkseüyor AB'nin 46 yıllık tarihinde 6. kez düzenle- nen HAK'de Avrupa Konvansiyonu'nun 16 ayda hazırladığı taslak metin temel alınıyor. HAK'nin başanlı olması halinde, yıl so- ENÎ ANAYASA Dikenli konular • Küçük ülkeler taslağın AB'nin Fransa. Almanya, îngiltere. İtalya gibi ağır toplannm gücüne güç katacağı düşüncesinde. Dtş Haberier Servisi - tki ay sürecek ve 13-14 Aralık'taki Roma Zirvesı'nde tamamlanacak olan görüşmeler, AB'nin azmini de sınamış olacak. Küçük ülkeler, taslağın AB'nin Fransa, Almanya. Îngiltere. İtalya gibi ağır toplannın gücüne güç karmasından endişe ediyor. Bazı çevreler de federalizm adına ulus devletlerin feda edilmesinden şikâyetçı. Tartışılan en dikenli konular şöyle: • Avrupa Konseyi Başkam: 6 aylık dönüşümlerle sürdüriilen dönem başkanlığı yerine öneriliyor. Başkan, üye ülkeler tarafından 2.5 yılhğına seçilecek. Görevi kötüye kullanması halinde değiştirilebılecek. Küçük devletler kuşkulu yaklaşıyor. • Bir AB Dışişleri Bakanı: tngiltere "dışişleri bakanı" istemıyor. • Avrupa Komisyonu'nun yetkileriniıı azaitılması: Küçük ülkeler. komisyonu kendi haklannın güvencesi olarak görüyor. • Oyçokluğu sisteminin genişletilmesi: Federal Avrupa istemeyenler karşı çıkıyor. • Oy haklannın nüfusa göre belbienmesi: Büyük ülkelerle küçük ülkeler arasında görüş aynlığı var. İtarvan polisi, Koma da yapüacak AB zirvesi için yoğun güvenlik önlemleri aldı. (Fotoğraf: AP) geleri büyük ülkeler lehine bozacağını ve küçük ülkelerin etkisiz kalacağını savunuyor. Avrupa Konvansiyonu'nun sunduğu ana- yasa taslağında, Konsey'de alınacak kararlar- da oyçoğunluğu olup olmadığının belirlen- mesi, karan kabul eden üye ülkelerin nüfus- lannın oranına bağlanıyor. Bir de Türkiye çekincesi Bir karann kabulü için, yenne göre, AB nü- fusunun 5'te 3'ü veya üçte 2'sini oluşturacak sayıda ülkenin onayı gerekiyor. Bu durum, kalabalık nüfuslu ülkelere avantaj sağlayacak. Başta Almanya, Fransa ve İtalya olmak üze- re taslağı destekleyen ülkeler ise oybirliği il- kesinin korunması halinde, 25 üyeli AB'de her şeyin bloke olacağını savunuyorlar. Polonya ile birlikte AB'nin karar or- ganı olan Konsey'de, Konvansiyon'un önerdiği oylama sistemin kabul edile- mez bulduğunu açıklayan tspanya, nü- fusa göre oy hakkının yanlışlığını savu- nurken Türkiye'nin durumunu örnek göstermişti. îspanya'nın Dışişleri Bakanı Ana Pa- lacio, hafta başmda yaptığı açıklamada. alınan kararlara saygı gösterilmesi halin- de Türkiye'nin de AB'ye katılacağını ve anayasa metnine göre, nüfusu nedeniy- le karar mekanizmasında en ağırlıklı üye olacağını hatırlattı ve "Böyle bir duru- mun ortaya çıkmasını cidden istiyor mu- yuz?" sorusunu yöneltti. AB Komisyonu Başkanı Romano Pno- di de söz konusu projeyi eleştirenler ara- sında yer ahyor. Ancak Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa anayasasının başanlı olması gerektiğini belirterek "Bu anaya- sa olmadan genişleyen Avrupa, siyasi açı- dan iyi yönetilemez, dünyada ağırhğuu kay- beder" demiştı. Giscard d'Estaing de "Bu anayasa tasarm, dengeli ancaktarri- gan bir bütün oluşturmakta. Bir parça- sıyla oynanırsa tûmü çökebüir" görüşü- nü savunuyor. Baü Trakya Türk atağnn konıışuyor MURATİLEM ATtNA - Yunanistan Yüksek Mahkemesi'nin, Atina tarafından "Baü Trakya Müslüman Azınlı- ğı" olarak tammlanan azınlığı yıl- lar sonra "Türk" olarak tanıma olasılığı yankı yarattı. Batı Trak- ya'daki Türk azınlık ise bu adımı yeterli bulmuyor. To Vima gazetesi, Yüksek Mah- keme'nin, mahkemelerin daha ön- ce içinde Türk" sözcüğü bulundu- ğu gerekçesiyle Batı Trakya'da îs- keçe Türk Birliği Derneği'nin kapa- Yunanistan hükümetinin yıllardır 'Müslüman' olarak nitelediği azınlığı 'Türk' olarak tanımaya hazırlanması yetersiz bulundu tılması kararlannı bozma olasılığı- nın çıktığını yazmıştı. Karar çıkar- sa, Baü Trakya'daki azınlığın "Türk" olarak tanınmasının önü açılacak. Yunanistan, Batı Trakya'da "Türk" ismini yeniden tanımaya hazırlanırken bölgedeki Türk azın- lık bunun yetmeyeceği görüşünü dile getiriyor. Görüştüğümüz Türk azınlığın ileri gelenlen, "Yunan devleti 19 yıl bizi Türk olarak ta- nımamakla sadece zaman kaybet- ti. Onlann bizi Türk olarak tanı- >ıp tarumaması önemli değO,önem- li olan bizim kendimizi ne hissetti- ğünizdn-" dediler. Bazı Türkler "Bizim istedigimizsa- dece normal vatandaş muamelesi görmek. Yüzierce yüdır >aşadığımız bu topraklarda 3. snufmuamele gör- mek onurumuzu kınyor" yorumu- nuyaptılar. Yunanistan, 1984'te, tü- züğünde "Bat Trakya Türkleri ve Türk birliği" ifadeleri bulunan Is- keçe Türk Birliği'ni kapatmıştı. Bu karan örnek alan diğer bölge mahkemeleri tüzük ve tabelalann- da "Türk" sözcüğü bulunan der- neklerin faaliyetine son vermişti. Bunun üzerine hukuk mücadelesi başlatan bölge Türkleri, 19 yıldan bu yana verdikleri hukuk savaşını ka- zanma noktasına geldi. 5 Ekım 2003 Focan Funk Latin Project DJ Kenan Onuk Dolmabahçe Kültür Merkezi Deniz Müzesi yanı www.kıtapfuarı.com Tel: 0.212 361 0313 AÇIKÇA ŞUKRU SİNA GUREL Amerikan Salatası Meclis lokantasının sunduğu yemekler bu dönem biraz daha çeşitlendirilmiş. Gazetelerin yazdığına göre, yemek listesine "Amerikan salatası" diyeyazılan "salata" konusunda açıklama yapan garsonlar, •'Amerikan salatası ile Rus salatasının içeriğiaynı olmakla birlikte, milletvekil- lerinin tepkisi nedeniyle isim değişikliği yapıldığını" söylemişler. Herhalde doğrudur. Böylece, Meclis lokantası bir "saiata sorunu"nu çözmüş oluyor. Oysa, TBMM Genel Kurulu'nun ele alması gereken bir ciddi "Amerikan salatası" konusu daha var. Yalınlaştırmayı denersek konu şöyle özetleneblir Birincisi, Türkiye Irak'a asker gönderecek mi? Gönderirse kendisinin -güvenlik, lojistik destek kolaylığı gibi önemli nedenlerle- uygun bulup seçeceği bir bölgeye mi, yoksa ABD'nin tayin edeceği bir bölgeye mi yollayacak? Bunu TBMM'nin belirti bir görevle, belirti bir süre için, belirtenen bir yere asker yollanabileceğine ilişkin izni ile mi yapacak, yoksa TBMM'nin muğlak bir çerçeve çizerek hükümete vereceği bir yetkiyle mi? Şu 8.5 milyar dolarlık anlaşma, ABD'nin hangi konularda izin ve onayına bağlı olarak hareket etmemizi belirliyor? Bu hükümet, bu anlaşmaya -Meclis'e sunmaksızın- uyacak mı, unutacak mı? AKP hükümeti bu anlaşmayı unutursa, ABD hatıriatır mı? Görüldüğü gibi durum çok kanşık... Şimdi, bildiğimiz kadarını bir araya getirip konunun unsurlannı anlarnayaçalışarak "salata'nn "çözümlenmesi işinegirişelim. Çünkü, önümüzdeki yemeğin içinde ne olduğunu anlayabilmemiz, ancak böyle mümkün. öncelikle bilmemiz gereken, önümüzdeki salatanın, büyük "Amerikan sa/afas/"nın birparçası olduğu. Yani, ABD Irak'ta yarattığı büyük kaos'un seçtiği bir bölümünü önümüze koyarak, bu salata yeme işine ortak olmamızı istiyor. ABD, bu salatayı tek ba'şına yiyemeyeceğini bildiğinden, bizi de yanına çekiyor. Ancak, salatanın istediği yerinden bir bölümünü önümüze koyarken, hangi kaşıkla ve nasıl yiyeceğimizi de kendisi belirlemek istiyor. Dolayısıyla, bizim ilk yanrt vermemiz gereken soru, "bu salatayı bizyemek istiyor muyuz?" sorusudur. Yoksa, "bu salatayı yemekzorundayızama, bari kendi kaşığımızia, bildiğimiz gibi yiyetim" demek durumunda değiliz. Zaten işin salataya dönmesi de, büyük ölçüde, her şeyin sırasıyla ve adabıyla yapılmaması; verilecek kararlann olması gereken sırayla değil, aklımızı kanştıran bir düzensizlik içinde alınmaya çalışılmasıdır. Şimdi de, anayasa uyarınca yabancı ülkelere Türk askerini yollama karannı vermesi gereken TBMM'den henüz bu karar alınmadığı halde, hükümet, hem de TBMM'nin onayına sunmaya niyetli olmadığı bir "anlaşma" ile Irak'a hangi koşullarda asker göndereceğimizi belirlemeye kalkışmaktadır. Aklımızı karıştıran aynntılar da var. 2002 Mart ayında, ABD'nin Türkiye'yi üs olarak kullanma isteklerine hayır diyen TBMM, Irak'taki durumla ilgili başka kararlar almış, izinler vermiş, ama bunlar uygulanmadan, ABD ile yapılan bir anlaşmayla hükümet, yeni koşullar oluşturmuştur. 22 Eyiül Dubai Anlaşması (şu 8.5 milyar dolarlık anlaşma), TBMM'nin hükümete verdiği "gerekirse Kuzey Irak'ta güvenlik öntemleri için askerbulundurma /zn/"nin süresi dolduktan iki gün sonra imzalanmıştr. llginç bir nokta daha var: Daha mart ayında ABD Kongresi'nin karan ile ABD, "Türkiye'nin tekyanlıbir biçimde Kuzey Irak'a girmemesi" gerektiği doğrurtusunda bir karar almış, bu, TBMM Dışişleri Komisyonu tarafından oybirliğiyle kınanmış ve "kabul edilemez olduğu" açıklanmıştır. Altı ay sonra, şimdi, 8.5 milyar dolar karşılığında Irak'ta ABD kuvvetlerine "güvenlik katkısı" vermemizi, ama Kuzey Irak'a zinhar girmemiz gerektiğini, girersek, anlaşmayı denetleyecek makamlardan başlıcası olan ABD Savunma Bakanlığı'nın dolar ödemelerini keseceğini hükme bağlayan bir anlaşma yapılmıştr. Ve hükümet, Genelkurmay'ı da tedirgin eden bu anlaşmayı nereye kaldıracağını bilemeden, Meclis'ten asker gönderme yetkisi istemeye hazııianmaktadır. "Salata "yı iyice karıştıran başka unsurlar da var: Dışişleri Bakanı Gül, Dubai Anlaşması'na esas olan Senato Karan'nı, "Ingilizce bilen herkesin kolayca anlayabileceğini" söylemiş, ama böylece, aslında, bu anlaşmanın görüşülerek değil, Amerikan metni aynen kabul edilerek imzalandığını da açıklamıştır. Üstelik, "Ingilizce bilen herkesin" bazen doğruları Türkçe bilenlerden sakladıklan, Babacan ın sorumlu olduğu müsteşarlığın internet sitesinde yer alan ABD Senatosu kararının çevirisindeki saptırma ve eksikliklerden anlaşılmıştır. Babacan, önce "Kuzey Irakyasağıyok; ABD Savunma Bakanlığı her zaman anlaşmalan denetler" diye savunduğu ve "herkes biliyordu" diye yaygınlaştırmaya çalıştığı sorumluluğu bir anda "ağır" bulmuş olacak ki, "istersek uygulanz, istemezsek uygulamayız" diye hafifletmeye çalışmıştır. KKTC ile imzalanan "Gümrük Birliği" anlaşmasını da yok saydığını AB tarafına ifliharla anlatan Gül, bu kez Dubai Anlaşması için de "bizi bağlamaz" demiştir. Biz de soralım: Bu AKP hükümetini, hangi sözleri, imzaladıkian hangi anlaşmalar bağlar, hangileri bağlamaz? Ve tavsiyemizi söyleyelim: Yiyemeyeceğiniz salatanın tabağını önünüze çekmeyiniz... KULTUK • SJLNAT YEDITEPE OYUNCULARI TIPKI SENHaluklşk ^ TIPKI BEN .™ Yöneten: Şakir Gürzumar , HADi ÇAMAN, HALİT AKÇATEPE, SUNA KESKiN, AYÇA BiNGÖL Cuma, Ctesi: 20.30; Pazar: 15.30 /^ ^ HADİ ÇAMAN TİYATROSU TeşvikıyeCad No 160 Nisantası f ^ F E S \ i Tel: (0-212) 24617 77-219 36 29 Wj www hadkaman.com ^ — E F E S Püsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. KOZAN İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLAM DosyaNo-2002 1552 Satılmasına karar verilen gaynmenkulün cınsı. kıymetı. adedı, evsafı: Kozan. Eskikabasakal köyû, Ayhasanlı mev. bahçe cinsinden 262 parel sayüı 34775 m2'lik taşınmazda borçluya isabet eden 15 72 hıssesı toplam 16 663.017.000 - TL. üzerinden açık arttırma sureti ile satışı yapılacakttr. Bu taşınmaz doğudan yola cephelidir, taşuımaz vasfında olduğu gibi muhtelif cins ve yaşlarda narenciye ağaçlan. münfenden zeytm ve kayısı ağaçlan vardır. Kumlu, killi. toprak yapısına sahip, drenaj problemı yok. sulanabilir arazinin lehine 264 parsel aleyhıne su alma hakkı vardır. Satış şartlan: 1. Satış 12.12.2003 günü saat 10.00'dan 10 10'a kadar Kozan Adlıyesı arkası Kamelyada açık arttırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetın %60 ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartt ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 22.12.2003 Pazartesı günü aynı yerde saat 10.00 - 10 10'da ıkincı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edılememışse gayrimenkul en çok arttı- ranın taahhüdü saklı kalmak uzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır. Şu kadar kı, arttırma bedelının malın tahmm edilen kıymetının %40'ını bulması ve satış ısteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır Böyle fazla be- delle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektir. 2. Arttırmaya iştırak edeceklerın, tahmin edilen kıymetin %20'sı nıspetinde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bir bankanın teminat mek- tubunu vemıelen lazımdır. Satış peşın para ıledir, alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Birikmış vergıler satış bedelınden ödenır. 3. Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgililenn (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faız ve masrafa dair olan iddıalannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bıldiımeleri lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4. İhaleye katılıp daha sonra ıhale bedelini yatırmamak suretıyle ıhalenın feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklıf ettıkleri bedel ile son ıhale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerriit faızınden mü- teselsilen mesul olacaklardır İhale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın Dairemızce tahsıl olunacak, bu fark. varsa öncelikle teminat bedelınden alınacaktır 5. Şartna- me, ilan tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiğ itakdirde isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilır. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnarneyı görmüş ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bilgı almak isteyenlenn 2002' 1552 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 25.09.2003 (İc If. K. 126) (*) İlgililer tabırıne ırtifak hakla sahipleri de dahildir. Basın: 46357 ARSİN KADASTRO MAHKEMESİNDEN Esas No: 2001 93 Karar No: 2002/69 Davacı Arsın Orman îşleri Şefliği tarafından Asıye Çüşkün ve diğerlen aleyhine açtlan Kadastro tespıtının ıptalı ve tescıl davasmın mahkememizde yapılan açık du- ruşması sonunda venlen 23.12.2002 gün ve 2001 93-69 sayılı karara göre; Arsın ilçesi Atayurt Beldesi Cumhunyet Mahallesı 187 ada 19 nolu parselın Ka- dastro Tespitının Iptal edilerek taştnmazın orman nitelığı ile hazine adına kayıt ve tes- ciline karar venldıği. Işbu karann adresı bilinmeyen davalı Osman kızı 1967 doğumlu Elmas Çükün'e tebliğ edılemedığınden tebhgat kanununun 29. maddesı gereğince ilanen tebliğine, iş- bu karann ilan tanhinden itibaren 7 gün sonra ilgılıye tebliğ edihniş sayılacağına, ka- rann tebliğinden sonra kanuni süre olan 15 gün ıçerisınde adı geçen tarafından temyiz edılmedığı takdırde karann kesınleşeceğı ve dosyantn ınfazı ıçm Arsm Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderileceği hususu tebligat yenne geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18.09. 2003 Basın: 46400
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear