24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 EKİM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHU\K ARANIYOR TURHAN SELÇUK DUKUSÎ TA3İATLI İST.4N5UI EFEKEÎSİ ABDÜICAKBA Z1 Itf EAHİKÜUDE MACEKALAHI ^ / KISIM TEK3*Îİ1,T ••i • .-a :•..-'. i v ^ *< i» ^ - Ktftt - Sivil toplum örgütleri Gökçek'e karşı birleşti. II Trafik Komisyonu son karannı bugün verecek Gökçek'inAnkaralıylasavaşıMUSTAFA ÇAKIR ANKARA -Başkent günlerdır An- kara Büyükşehır Beledıye Başkanı MeKh Gökçek'in "Kıalay dayatma- sına" sahne oluyor. Kızılay Meyda- nı nı beton bariyerlerle yayalara ka- patan, otobüslerie yurttaşlan Kızı- lay'a taşıyarak "anket" ıçin oy kul- landırtan Gökçek'in bu uygulamasıy- !a ilgili son karan. bugün toplanacak olan II Trafik Komisyonu verecek. "Ankara Platformu" adı altında bir- Jeşen 28 shiltopJumörgütü de bu haf- ta içinde yeni trafik uygulamasının iptali içın yargıya başvuracak. Gökçek'in "Ankaraidaria çektşme- sinde" son karar bugün verilecek. Ankara II Trafik Komisyonu bugün saat 12.00 'de toplanarak meydanla ilgili karannı açıklayacak. Vali yar- dımcısının başkanlığında toplanan komisyona, Belediye, Emniyet, Jan- darma. MiIIi Eğitim, Karayollan, An- kara Şoförler Odası, ODTÜ ve Tra- fik Vakff ndan birüye katılıyor. Sivil toplum birleşti Trafıkten sorumlu Ankara Vali Yardımcısı Ramazan Urgancıoğlu, Gökçek'in yaptığı oylamaya refe- randum denemeyeceğini, bunun bir "eğilınıyoklaması" olduğunu söyle- di. Konunun valilik içinde inceletil- dığini belirten Urgancıoğlu, bugün son karan vereceklerini söyledı. Cu- martesi günü yaptınlan eğilim yok- lamasının belediye tarafından ko- misyona sunulacağını dile getiren Urgancıoğlu. sonuçlann bağlayıcı- Iığı bulunmadığını, sadece "bilgi" olarak değerlendirilebileceğini kay- detti. Belediye hakkında Içişleri Ba- kanlığı ile Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın soruşturma açmayayet- kili olduğunu kaydeden Urgancıoğ- lu, kendiiennin böyle bir yetkısi ol- madığını bildırdi. Komisyondan yanlış bir karar çık- mayacağına işaret eden Urgancıoğ- lu, "WırttaşlanmEkomiswndandoğ- ru karann çıkacağı konusunda emin olabüirier. Kimse endişeetmesnı" de- di. Urgancıoğlu, komisyondan çıkan karan valının onaylamama yetkisi bulunduğunu da dile getirdi. Kızılay Meydanı"ndaki uygulama- va karşı 28 shil topJum örgütü de "An- YSK'den savunma .nkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 'Kızılay dayatması' başkenü kanştırdı. Kızılay Meydanı 'nı beton bariyerlerleyayalara kapatan, otobüslerie yurttaşlan Kızılay 'a taşıyarak 'anket' için oy kullandıran Gökçek'in uygulamasıyla ilgili son karan, tl Trafik Komisyonu verecek. Ankara Platformu adı altında toplanan 28 shil toplum örgütü de bu hafta içinde uygulamanın iptali içinyargıya başvumcak kara Platformu" adı altında birleşti. Yürütme komisyonunu Inşaat Mü- hendisleri Odası Ankara Şubesi, Mi- marlar Odası Ankara Şubesi ve Şe- hir Plancılan Odası Ankara Şube- si'nin yürürtüğü platform, Kızılay uygulaması ile ilgili dava açmak için hazırlık yapıyor. Kızılay Meyda- nı'ndaki uygulamayla ilgili olarak yurttaşlann da "Kent merkezini kul- lanamama ve insan haklanna aykın okhığu" gerekçesiyle açtıkJan birey- sel davalar bulunuyor. Mimarlar Oda- sı, Kızılay'daki işyerleri sahiplerin- den ve yurttaşlardan topladıgı 15 bin imzayı da bugün II Trafik Komisyo- nu'na iletecek. Mimarlar Odası, II Trafik Komis- yonu'nun Kjzılay'ı yayalara kapa- tan önceki karanyla ilgili olarak da fizibilite raporlan ile plan-projeleri istedi. Ancak II Trafik Komisyo- nu'nun gerekçeleri konusunda Mi- marlar Odası na bir bildirimde buiu- nulmadı. Şehir Plancılan Odası An- kara Şubesi Başkanı Gülten Kubin. uygulamayla ilgili oda olarak da da- va açacaklannı dile getirdi. Gök- çek 'in yurttaşlara, "bakm uygulama ne kadar demokratik demek için" anket yaptırdığına işaret eden Ku- bin, olayın hiçbir ciddiyetinin bulun- madığını kaydefti. 1 DUNYADA ÖRNEGİ Gelişmiş ülkelerde yaya öncelikli trafik düzenlemeleri yapılırken Melih Gökçek, "Avrupa başkenti" olarak tanıttığı Ankara'yı "otobana" çeviriyor. Doç. Dr. Cüneyt Elker'in araştırmasına göre dünyadaki bazı kentlerdeki uygulamalar şöyle: Londra: Kentin belkemigi olan Oxford Street'te yaya alt veya üstgeçidi bulunmuyor. Cadde 1980'li yıllardan bu yana Özel otomobil rrafiğine kapalı. Sadece otobüs ve taksilerin girişine izin veriliyor. Aynca kent merkezine giren otomobillerden günlük 5 sterlin ücret alınarak otomobil kullanım talebi düşürülmeye çalışılıvor. Batı Âvrupa-Kuzey Amerika: New York ve Paris'in ana bulvarlanndaki trafik, yan yollardan gelen taşıtlann ve yayalann geçişlerine olanak sağlamak amacıyla sık sık kesiliyor. Yerel yönetimJer de bu karan destekliyor. Los Angeles'ta ise geçmişte uygulanan yanlış polirikalar YOK I sonucu kent merkezinde taşıt yoğunluğxaıun artması nedeniyle otopark sorununa çözüm aranıyor. Seul:i960'lardan başlayarak kent merkezini kat eden nehrin üstü kapatılarak bir kent içi otoyola dönüştürüldü. Ancak yeni yönetim 2003 yılı sonu itibanyla hız yolunu yıkarak nehri yeniden canlandıran, iki yanda servis yollan ile hızlı otobüs yolu bulunan, yeşil alanlarla desteklenmiş bir projeyi devreye sokmayı planhyor. Valilik yanılttı y Mefih Gökçek'in Kızılay trafiğirun yeni düzenlemesine ilişkin tartışmalı anketi nedeniyle hedef olan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kendisini savundu. YSK'den üst düzey bir yetkili, ellerinden geçen seçim döneminden artan 300 şişe boya olduğunu belirterek "Bunlann mivadı mart ayuıa kadar doluyor. Yerel seçimde kullanılamayacak. Biz de bu artan boyalan zaman zaman isteyen kamu kurumlanna veriyoruz. Daha önce Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne verdik. fçindeki gümüş nitratı kuUanryorlarmış. Kimi hastaneler de hastalann kanserti hücrelerinin işarefJenmesi için istedi. Biz de bunJan veriyoruz" diye konuştu.Yetkili, Ankara Valiliği'nin resmi yazıyla YSK'ye başvurarak yapılacak "ciddi bir ankette" kullanılmak üzere seçim boyası ıstediğini bildırdi. Seçim boyalannın da kullanım süreci dolacağından ellerindeki 300 şişe boyanın verildiğini belirten yetkili, "Daha sonra nerede ve nasil kıülaıulacağı anlaşddı. Halkta, 'referandum mu anket mı' tarüşmalanna yol açacağı için kurul, boyalann geri ahnmasuıa karar verdi. 300 şişe boya da geri gönderildi. Kötü niyetii kuUanılacağı için olay oldu. Yoksa artan boyaJan armaktansa kamu kurum ve kuruluşlanna zaten veriyoruz" diye konuştu. Anakent Belediyesi'nin "ankette" seçim sandıklannı kullanmasının anımsatılması üzerine yetkili, "Seçim araç ve gereçlerini YSK'nin izni oimadan kullanüması görevi kötûye kullanma suçunu oluşfurur. Sandıklan belediye muhafaza ediyor. Oradan çıkanp kuliandüarsa suç teşküeder"dedı. ENTERNET /MEHMETSUCU mehmet(5 cumhuriyet.com.tr Her sene Kuzey Ame- ika'dafarklı birşehirde gerçekleşen 'Associati- ın for ConsumerRe$e- vch Conference'nda (TûketiciAraş- ırmaları Derneği Konferansı) 250 nakale arasından bir Türk makalesi jirincî seçildi. Bu sene Kanada'nın bronto şehrinde düzenlenen konfe- ansın yarışma bölümünde 'Neden eni kıyafet sorusunun cevabını' en n Bilkent Üniversitesi öğretim görev- lerinden Doç. Dr. 'Özlem Sandıkçı' erdi. Sandıkçı makalesi ile ödüle la- ık görüldü. Günümüz tüketim dünyasında her ün yeni ve farklı bir ürünün pıyasa- 3 çıkması ve kişinin içinde bulundu- u sosyal ortamda kendini kanıtla- la isteği iüketicinin yeni kavramı'nı ; 'tüketim dinamik'lerini de de- ştiriyor. Yeni ürün alanında bugüne kadar ıpılan araştırmalar daha çok tek- )loji ağırlıklıydı. Bu alanda sembo- ürün kategorısinde literatürde yer an boşluğu, Bilkent Üniversite- nin bu ödüllü araştırması doldur- Kıyafetin kişilerin sınrfsal, dini, sek- el, etnik ve ulusal kimliklerini yan- an sembollerin en önemlilerinden i olması, modaya bağlı olarak sü- Neden Yeni Kıyafet rekli bir değişim içinde olması ve tü- ketim dınamiklerini tetiklemesi, bu konuyu bir araştırma konusu haline getiren başlıca etmenler, 3 soruda saptandı. - Kıyafetin yeniliğini oluşturan un- suıiar nelerdir? - Insanlar hangi nedenlerle yeni kıyafet alırlar? - Yeni kıyafetler nasıl kişiselleştiril- mektedir? Bu soru başlıklarından yola çıka- rak ve kalitatif metotlar kullanılarak bir araştırma yapıldı. Ve sonunda 'neden yeni kıyafet' so- rusunun cevabı da 3 ana başlrkta toplandı: 1 - Kelime anlamı ile kıyafetin 'ye- ni' yani 'yıpranmamış' olması, 2- Dizayn özellikleri gibi moda \\e ilgili değişken fiziksel unsurlar, 3- Kıyafetin yeniliğini belirleyen sosyal ve sembolik unsurlar olarak verildi. Toplumun sosyal tabakalanna gö- re farklılık gösteren bu nedenler 'es- ki kavramının iki yeni boyutu'nu or- taya koyuyor: Fakirinki yıprandıkça, zengininki görüldükçe eskiyor! Sosyo-ekonomik olarak alt sevryedeki kişilerin yeni kıyafet anlayışı modadan ba- ğımsız olarak şekilleniyor. Bu kişile- rin yeni kıyafet alma ihtiyacı, kıyafe- tin gerçekten eskiyip, yıprandığı du- rumlarda ve dini bayramlar, düğün- ler gibi temiz pak görünme ihtiyacı- nın o/duğu durumlarda ortaya çıkı- yor. Sosyo-ekonomik olarak üst dü- zeydeki kişiler küreselleşen dünya düzenine ayak uydurarak doğum gü- nü, sevgililer günü, ofis partileri, ye- ni yıl kutlamaları gibi günler için ye- ni kıyafetler alıyorlar. Bu kişiler için kı- yafetin eskiliğı bulunduklan sosyal çevrede daha önce kaç defa giyildi- ği ile ölçülüyor. Bilkent Üniversrtesi'nin araştırma- sında aynca; - Kişinin maddi zenginliğini ve gü- cünün de bir göstergesi olarak gö- rülen 'Yeni Kıyafet'in aynı zamanda güç ve statü tamamlayıcı bir sembol olarak görüldüğü, - Satın alınan giysileri aile üyeleri ve arkadaşlararasında giyinip gösterme- nin ise özellikle kadınlar arasında alış- verişi birsosyalleşme aracına dönüş- türen ve tüketim deneyimini tamam- layan bir unsur olduğu tespit edildi. Rüştü Yüzme Biüyor mu?jctıi Yıİ7itip Rîlîvnn mıı? şımd! '" nuzdurbelkjama nUÇUI IIIİIIİB DIHyül IIIIİS "Aziz Bey, ben yine de pay- Rüştüyûzme bi-laşayım. Bir arkadaştan "komik" bir e-posta. Olmaz ya oldu diyelim; düşünün bir sabah memleket halinde kalkıyoruz ve bir de bakıyoruz ki tüm dünya su- laraJtında kalmış. Su üstünde kalan tek kara parçası var, o da Türkiye. Koca gezegende bizden başka kimse kal- mamış. Dünya nüfusu 70 milyon. Buyurun bakalım ilk tepkiler ne olur- du dersiniz? "Tam da 'Uluslararası llişkiler' bö- lümünü kazandıydık. Şansa bak!" "Ihracatımızın düşmesi, hatta bit- mesi ekonomik göstergeleri de olum- suz etkiliyor haJiyle..." "Sevgili Ağrılı hemşerilerim, artık dünyanın en yüksek tepesi bizim ili- mizin hudutlan içinde. Hepimize kut- lu olsunü" "Burdur olarak ülke olmak istiyoruz dersek çok mu garip karşılanır vali bey?.." "Bakanlar Kurulu karan ile karasu- larımızı 12 bin mile çıkanyoruz..." "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok deherdi de.. inanmazdım" 'Stratejikaçıdan da birönemimizkal- madı. Neaçıdan övüneceğiz peki biz liyordu değil mi?" "Biz demiştik ama, Ortega'nın fut- bol hayatını bitirihz diye..." "BaşkentAnkara 'nın ismini de Ana- kara olarakdeğiştirelim oldu olacak..." "Haydaaa. Seneye takıma Alex'i transfer edecektik be.'" "Tayyip Bey müjde müjde! Dünya- da bizdekilerdışında at kalmadı efen- dim..." "Kurt hikâyesi artıkinandıncı olmaz. Tarih kitaplannda da değişiklikyapmak lazım şimdi. Yazbakalım; Orta-Asya Denizi'nden Anadolu'ya gelirken Türklere bir yu- nus yol gösterdi..." "HeyoooU Dünya Coğrafyası'ndan yırttık oğluml Dersler boş geçecek." "An be Orhan Abi! Batsın bu dün- ya deyip durdun! Bilmiyo musun Türk'e bi şey olmaz.. Al buyur! "Duydun mu Miralay Suphi Bey, düşmanın tamamı denize dökülmüş sonunda..." "Abi Edirne'den Ardahan'a gidilir mi be? Dünyanın yolu!!!" "Şimdi işin yoksa 4 yılda bir Olim- piyat düzenle dur." "Amma balık yeriz artık beeü" DUZYAZI ORHAN BİRGİT Baykal Namevcut Cumhuriyetin 80. yıl kutlamalarında, Cumhuri- yeti kuran partinin bugünkü genel başkanı, Türki- ye'den çok uzaklarda, Brezilya'da olacak. CHP Ge- nel Başkanı, çok önem verdiği "Sosyalist Enter- nasyonal Kongresi"nde bulunmak için, sadece 30. kurultayı alışılmışın dışında hafta sonunda top- lamak yerine, çalışma günleri içinde yapmakla ye- tinmedi. Atatürk'ün, göğsünde CHP'nin altıok- lu bayrağı ile 1933 yılının 29 Ekim günü yaptı- ğı konuşmada söylediği "Türk milleti! Ebediye- te akıp giden her 10 senede, bu büyük millet bay- ramını candan ve gönülden kutlamanı dilerim" sözünü de hiçe sayarak Bounes Aires'e uçtu. Sosyalist Entemasyonal Kongresi'ne, genel baş- kanın yerine partinin cfış ilişkilerinden sorumlu bir üyesı, mesela Onur Öymen, ya da Inal Batu gi- demez miydi? Elbette giderdi ve kıyamet de kopmazdı. Ancak Brezilya'daki kongrenin gündeminde Erdal Inö- nü'den boşalan Sosyalist Entemasyonal Başkan Yardımcılığı'na seçim de vardı ve Baykal, Blair, Si- mrtis, Schöreder ve Perez ile bırlikte bu göreve seçilecek, öylece kartvizitine yeni bir görevin sa- hipliği de eklenecekti. Bu nedenle, Cumhuriyet Bayramı kırtlamalann- da partisinin temsilini, henüz yeniden seçimi ya- pılamamış genel sekreterfiğin, belkide31 Ekim'de görevi yeniden üstlenmeyecek eski sahibine bırak- makta sakınca görmeyerek Ankara törenleri yeri- ne Brezilya'yı seçti. öyle anlaşılıyor ki Baykal'ın kafası kanşık. "Tek Adam" olarak girdiği başkanlık seçiminden, de- legelerin önemli bir bölümünün oyunu toplaması- na, parti meclisine blok liste ile üye seçtirmesine karşın Deniz BaykaJ sanıldığı kadar mutlu değil. Ka- fasının kanşıklığı, kurultayın son günü, genel mer- kezde topladıgı 81 il başkanının önünde blok lis- teyi savunma gerekçelerini anlatırken kimi med- ya patronlannın ve ışadamlannın parti meclisine kendi adamlannı sokma amacıyla 30 milyon do- larlık bir fon ayırdıklannı iddia etmesiyle de orta- da. Bu iddianın gazetelerde yayımlanması sonun- da bizzat genel başkan tarafından yalanlanması, Deniz Bey'in kafasının karışmış olması kuşkuları- nı ortadan kaldırmıyor. Tam aksine daha da güç- lendiriyor. Genel başkan, parti meclisi için gösterdiği blok listedeki adaylann isimleri üstünde delegelerin çi- ziklerini gördüğü ve değerlendirme yapamadığı için de Cumhuriyetin 80. yılı törenlerinde ana mu- halefet lideri olarak yerini almama pahasına, Bu- ones Aires yolculuğunu seçmiş olmalı. Benzer bir eylemi Erdoğan yapsaydı? Yannki kutlama törenlerinde Protokol Genel Mü- dürü, "Ana muhalefet partisinin sayın Genel baş- kanı" diye çağrı yapacak. Ama Baykal namevcut! Atatürk'ün huzurunda da, Atatürk'ün kurduğu par- tinin genel başkanı yok. Benzer bir eylemi, AKP Genel Başkanı yapmış ve diyelim ki liberaller ya da muhafazakâr parti- lerin uluslararası birtoplantısı için böylesine bir bay- ram günü namevcut olsaydı ne derdiniz? "Tek Adam"a elbette hiçbir CHP'linin ağzını açacak hali yok. Hele bu kurultaydan sonra 1 Kabul etmeli ki, kafası kanşık olanlar, sadece ge- nel başkanla sınıriı degil, CHP de. Blok listeye oy vermeyi içine sindiren bini aşkın delegenin yogun ilgisini çektiği anlaşıfan Kemal Oerviş ve ekibi, bu ilk yasama döneminde TBMM dahil, herhangi bir alanda fazla tanınacak bir işin altına ellerini koy- madıklan halde, seçilenlerin en üst bölümünde yer aldılar. Bayram Meral'ı, Zeynep Damla Gü- rel'i, Bi/hun Tamaylıgil'i, Ersin Anoğlu'nu omuz- lann üstünde taşıyan delegeler, salt Baykal'ın ya- kınında oldukları içın Fuat Çay'ı, Mehmet Sevi- gen'i, BülentTanla'yı, Bülent Baratalı'yı neredey- se liste dışına atacakiarmış! Baykal, bu sonuçla- ra bakarak bir yargıya varabilir mi dersiniz? Otuzuncu kurultay delegesi, hem Kemal Derviş vearkadaşlannı omuzluyon hem de Derviş'in en azın- dan dış politika görüşleri ile taban tabana zıt düşün- celeri TBMM kürsüsünde açıklayarak CHP'nin na- musunu kurtaran Onur öymen'i, seçilenlerin ikinci sırasına yerleştirerek hem şişi, hem de kebabı yan- maktan kurtarmak istediğini açığa vuruyor. Delegenin yerinde siz olsanız, kafanızın kanşma- sını nasıl önlerdiniz? Genel başkanınız il başkan- larını toplayıp blok listeyi savunacak ve o arada listenin gerekçesi olarak kimi işadamlarının 30 mil- yon dolariık bir fon ile parti mecilisini ele geçirme hazıriığından söz edecek. Hiçbir il başkanı da bu Truva Atı olmakla suçlanan CHP delegelerinin kim olduğunun açıklanmasını genel başkandan iste- meyi akıl etmeyecek. Taş kesilmiş halde kalacak! 30'uncu kurultay, zaferin galibi Deniz Baykal'a, tüm sosyal demokratlara ve Cumhuriyetimizin 80. yıldönümünü kutlamayı unutturacak kadar önem- li olduğu anlaşılan Sosyalist Entemasyonalcilere kutlu ve mutlu olsun. Benzer bir kutlamayı da 29 Mart sabahı için Ke- mal Derviş ve arkadaşlan, IMF ile Dünya Bankası ve vVashington'daki önemli çevreler mi alacak? Erdal Inönü'nün deyimiyle "Aslan sosyal de- mokratlar"... Ne dersiniz? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(â e-kolay.net CUMHURİYETİN 80. YILINDA CUMHURİYETİIV AYDINLARI KONUŞUYOR Açış Konuşması Nazan MOROĞLU Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordinatörü Oturum Başkanı Prof. Dr. Necla ARAT İ.Ü. Kadın Sonınları Araştırma ve Lvgulama Merkezı Müdürü Konuşmacıiar Ahmet Taner KIŞLALI (Cumhuriyet'in 75 yıiında konuşması ile aramızda) Kemalizm 2000'li Yıllara Işık Turuyor Prof. Dr. Erol MANİSALI İ.Ü. Öğretim Üyesı Cumhuriyet'in 80. Yıiında Türkiye'nin Sıcak Gündemi Tarih: 28 Ekim 2003 Salı Saat : 11.00-13.00 Yer : The Marmara Oteli Balo Saionu - Taksim Gınş serbesttir. Istanbul Kadın Kuruluşlan Kadın Araştırmaları Birliği Derneği
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear