Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2003 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Kanatsız Parti
SİYASAL [>artiler iktidar amacıyla kurulur. Yani
ülkeyi yönetir duruma gelmek için. Bu ise ülkenin
sooınlannı izlemek, çözümlerüretiptartışmakde-
mektir. "Programımızda hepsi orada var" demek
yetmez. Programın da gözden geçirilmesi, inanı-
lan temel ilkeler doğrultusunda tekrar yoğurulup
yenileştirilmesi gerekebilir. Kısacası, siyasal par-
ti, iktidar peşi.nde koşarken uygarca tartışmalar-
la ortak akıl oluşturma yeridir. Birbirini yeme yeri
değil.
CHP'nin şirndiki genel başkanı, "Kavga iste-
mem, partipanayıryeriolamaz" diyorama, aca-
ba uygarca tartışma yeri olmasını istiyor mu?
Istiyorsa, çarşaf listeden blok listeye geçiş ne-
yin nesidir?
Peki, karşısındakiler ne istiyorlar? Daha doğ-
rusu, "Parti uygarca tartışma yeri olsun"der-
ken neyin tartışılmasını istiyorlar? Ortaya koyduk-
ları tez yahut antitez nedir? Parti programının ol-
duğu gibi uygulanmasını mı istiyorlar? Yetersiz
bulduklan, geliştirilmeye muhtaç gördükleri nok-
talar var mı? Yoksa "Atatürk'ün partisi" olmayı
ya da "altı ok"a sahip çıkmayı yeterli mi sayıyor-
lar?
Genel başkanın "yenisol, Edibali solu, Anado-
lu solu, sosyal liberal sentez" gibi etiketlerle yal-
palayıp durduğu, Ricky Martin ve Blair'den Der-
viş'e kadar o-lmadık imgelerle görüntüyü "zen-
ginleştinmek" istediği doğrudur. Ama, karşısında-
kilerin programı ne? Nasıl bir 'Tcanaf"tırlar? Sol mu,
sağ mı?
Yoksa, partinin kanatsız uçabileceğine mi ina-
nıyorlar?
Aslına bakarsanız, 'ortanın solu' sözü piyasa-
ya sürüldüğünden beri, özellikle kalkınma
ekonomisi ve gelişme stratejisi bakımından sözün
içi hiçbir zaman tam olarak doldurulmamış, sıkı-
şıldıkça "sosyal demokratlık" gibi ancak Avru-
pa'nın bazı ülkelerinde belirlenmiş anlamı olan bir
kavramın gerisine sığınılmıştır. "Aslan sosyal de-
mokratlar"\n başkanı Erdal Inönü ile Karayal-
çın'ın "sosyal piyasa ekonomisi" sözü Baykal'ın
ya da Derviş'in "sosyal liberal senfez"inden pek
mi daha berraktır?
Oysa, CHP'nin içinde Kemalizmi bugünlereta-
şıyıp çağdaş sorunlara taşıyacak kişiler ve kad-
rolar hep oldu ve hâlâ var. Ama, onların büyük ço-
ğunluğu, yıllar yılı, "Hele dur bakalım, n'olacak"
fıkrasında oldugu gibi, sessiz ya da sesli parti içi
mücadeleye bağlı kalmışlar ve eninde sonunda baş-
ka amaçlı hizipleşmelerde eriyerek "delege kısır-
döngüsü"neyenilmişlerdir. Onlar, pekâlâ, Kema-
list dinamizmden kaynaklanan sol yaklaşımlannı
başka zeminlere taşıyarak düşüncelerini uygula-
ma umutlarını daha canlı ve gerçekçi kılabilirler.
Ziya Paşa Terkib-i Bend'de "Bir yerde ki yok
nağmeni takdiredecekgûş "dedikten sonra, "Taz-
yi-inefes eyleme, tebdili makam et!", yani "Nağ-
meni beğenecek kulak olmayan yerde nefes tü-
ketme, makam değiştir" demişti. Belki beyitteki
"makam" sözünü Tanzimat döneminin ürkek or-
tamında "musiki makamı" saymak mümkündü
ama, şimdi "görev yeri ya da unvan makamı" di-
ye anlamak daha doğrudur.
Parti îçi Demokrasi
Parti içi demokrasinin işlerliğini sağlamak için anayasa ve yasalarda
düzenlemeler yapılmıştır. Öraeğin anayasanm 69/1 'inci maddesinde,
"siyasi partilerin faaliyetierinin, parti içi düzenlemelerinin ve
çalışmalannın demokrasi ilkelerine uygun olacağı" vurgulanmıştır.
Sabİh KANADOGLU Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
D
emokrasilerde
katılımcıhğın
sağlanması,
toplumun si-
yasetten ve siyasetçiden
soğumasının önlenmesi
için, "parti içi demokra-
si" ilkkoşuldur. Giderek
demokrasinin yerleşme-
si, güçlenmesi ve sağlık-
lı bir biçimde işlemesi bu
koşula bağhdır.
Otokratik ve oligarşik
eğilimlerin üste çıktığı,
tek adam egemenliğine
dayalı siyasi partilerin de-
mokrasiye katkısı ola-
maz.
Türk siyasi tarihi, iste-
diğini istediği görev e seç-
tiren, kendi dar kadrosu-
nu kurarak aykın düşün-
celere partide hayat hak-
kı tanımayan, parti karar-
lannı organlann oluştur-
ması yerine, kendi arzu ve
iradesi ile özleştiren ge-
nel başkanlarla doludur.
Ve tarih bu genel başkan-
lann siyasal yaşamlannı
başan ile tamamladıkla-
nnj kaydetmemiştir. An-
cak sonunda zararlı çı-
kan yine ülke olmakta-
dır.
Genel başkan egemen-
liği veya sultası, Türk de-
mokrasisinin onulmaz
hastahğıdır. Yasal olarak
ne önlem alınırsa alınsın,
liderliğe seçimle getiri-
len genel başkan, süreç
içerisinde tek adam ol-
manın çarelerini aramak-
ta ve ne yazık ki bulmak-
tadır. Yasalar değiştiril-
mekte, yaptınmlar kaldı-
nlmakta; devamında sıra,
parti rüzüğünün amaca
uygun hale getırilmesine
gelmektedir. Ilginç ola-
nı, iktidar partisinin veya
partilerinin, bu konuda
muhalefet partilerinden
yardım ve destek görme-
İeridir. iktidar ya da mu-
halefette olsun her genel
başkanın ulaşmak istedi-
ği hedef, partisinin ege-
meni olmaktır. Bu neden-
le, siyasi partiler arasın-
da örtülü bir uzlaşma. da-
yanışma görüntüsü ser-
gilenmekte ve her körü
ömek, diğerleri için özen-
dirici olmaktadır.
Bu kötü olgu, demok-
rasi kültürünün ve gele-
neklerinin gerekli düzey-
de gelişmemesinin. bi-
reylerin demokratik hak-
lannın bilincinde olma-
masının doğal sonucu-
dur.
Oysaki gerekli olan, en
küçük örgüt binmınden
başlayarak demokratik
seçimlerin yapılması ve
kararlann, ortak akıl ve
düşünce ortamında tartı-
şılarak, irdelenerek alın-
masıdır. Böylece parti
üyelerinin örgütte görev
almaları kolaylaştırılır.
Parti örgütlerinin yeni
yüzlerle, kan kazanma-
lanna yol açılır ve parti-
nin denetlenmesi olanak-
lı hale gelir. Katılımcıh-
ğın anlamı ve yaran bu-
dur. Bu katılım sayesin-
de siyasi partiler toplu-
mun isteklerinin sözcü-
sü olabilirler.
Parti içi demokrasinin
işlerliğini sağlamak için
anayasa ve yasalarda dü-
zenlemeler yapılmıştır.
Örneğin anayasanın
69/1'inci maddesinde,
"siyasi partilerin faaliyet-
lerinin, parti içi düzenle-
melerinin ve çalışmalan-
nın demokrasi ilkelerine
uygun olacağT vurgulan-
mıştır. Anayasa koyucu-
nun bu istencine koşul
olarak Siyasi Partiler Ya-
sası'mn (SPY) 4 2'nci
maddesinde,
u
si\asi par-
tilerin kuruluşunun, or-
ganlaruun seçiminin,işle-
yişinin, faaüyet ve karar-
lannın, anavasada nite-
likleri belirtilen demok-
rasi esaslanna aykın ola-
mayacağı" hükmü geti-
rilmiştir. SPY'nin 93 'ün-
cü maddesinde ise ''par-
ti içi çalışmalan, parti yö-
netinü, denetimi; parti or-
ganlan için v apılacak se-
çimler ile organlann ka-
rarian, eylem ve işlemle-
rinin parti tüzüğüne, par-
ti üyeleri arasındaki eşit-
lik ilkesine ve demokrasi
esaslanna aykın otamaya-
cağT kuralı öngörülmüş-
tür.
Parti içi demokrasinin
işlerliği için getirilen bu
kurallann amacına ulaş-
tığı söylenemez.
Hukuksal önlemlerle
sonuç alınamayacağma
örnek olarak parti genel
başkanlannın görev sü-
resiyle ilgili düzenleme
gösterilebilir.
Geçmiş deneyimlerin
etkisiyle, yasama erkini
elinde tutanlar 24.4.1983
gün ve 2820 sayılı
SPY'ye genel başkan, il
ve ilçe başkanlannın gö-
rev sürelerini sınırlayıcı
hükümler getirdiler. Bu
sınu-lamalar, olağan de-
mokratik yaşama geçil-
diğinde ve yeni kurulan
partilerin genel başkanla-
n, etkin ve güçlü konuma
ulaşhklannda, 28.3.1986
gün ve 3270 sayılı yasa ile
daraltılıp; 17.5.1990 gün
ve 3648 sayılı yasa ile ta-
mamen kaldınldı. Konu-
lan sınıra yaklaşıldığında
karşı önlem alınmış ve
tehlike giderilmişti.
Bir diğer örnek ise,
Cumhuriyet
2 9 Ekim 2 00 3 Çarşamba
Cumhuriyet'in yaşayan tanığından
Cumhuriyet'in belgeseli...
Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyetimizin 80. yılı kutlamalanna, çok özel
bir ek ile katılıyor. Ekononü, sanayi, kültür, sanat ve spor alanlanndaki
gelişmeler, Curnhuriyetirnizin tarihini yaşayan Cumhuriyet gazetesinin
arşivindert eski sayılar ve özel resimlerle anlaülacak
Cumhuriyet'in Öyküsü, değerli bir belge olarak kitaplıklardaki yerini
alacak ve yıllar boyu özenle saklanacak.
29 Ekim 2003 Çarşamba günü Cumhuriyetimizin 80. yılını birlikte
kuüayaitm.
MERKEZ Reklam vermek için
REKLAM Tel: (0212) 354 33 73 - 74
Anayasa Mahkemesi'nin
22.01.2003 tarihinde ve-
rerek, 12.7.2003 tarihli
Resmi Gazete'de yayım-
lanan ihtar başvurusunun
reddine ilişkin iki karan-
dır.
Adalet ve Kalkınma
Partisi (AKP) 14.8.2001
tarihinde kurulduğunda,
tüzüğünün 73 'üncü mad-
desinde genel başkana,
merkez karar ve yönetim
kurulunun (MKYK) beş
asil ve üç yedek üyesi için
iki misli aday gösterme
olanağı tanınmıştı. Tü-
zükteki adıyla genel baş-
kan kontenjan adaylan,
nitelikleri 69'uncu mad-
dede açıklanan "çarşaf
Kste" yöntemine göre bü-
yük kongrenin seçimine
sunuluyordu. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı bu seçim yönteminin,
SPY'nin 16 ve özellikle
parti üyeleri arasmdaki
eşitlik kuralını düzenle-
yen 93"üncü maddesine
aykın bulduğundan söz
ederek, AKP'den bu ay-
kınlığı düzeltmesini is-
tedi. AKP, bu düzeltme-
yi gerçekleştirdi. Tüzük-
İerinde genel başkan kon-
tenjanına yer veren ve
aralannda CHP, ANAP
ve Saadet Partisi'nin de
bulunduğu seldz partiden
de aynı istemde bulunul-
du. ANAP, tüzüğündeki
hükmün SPY'ye aykın
olmadığını savunarak de-
ğişiklik yapmayacağmı
bildirdi. CHP herhangi
bir yanıt vermedi. Diğer
partiler istek doğrultu-
sunda. tüzük değişikliği-
ni gerçekleştirdiler. Baş-
savcıhk CHP ve ANAP
hakkında ihtar istemiyle
09.05.2002 tarihinde
Anayasa Mahkemesi'ne
başvurdu. Yüksek Mah-
keme her iki istemi
22.01.2003 tarihinde red-
detti. Karar. "Ekonomik
ve sosyal nedenlerie si\
r
a-
si hayata aktif olarak ka-
ülamayan beürti sınıf ya
da meslekten olanlann se-
çilmesini sağlamak ama-
cıyla, genel başkanın is-
teği doğrultusunda bü-
yük kongrece seçilmek
üzere sınırü savıda aday
gösterilmesi, eşitlikve de-
mokrasi ilkelerine aykı-
nlık oluşturmaz. Seçile-
cek asil ve yedek üyelerin
MKVTC'nin toplam üye
sayısına oranlanması du-
rumundada büviik kong-
renin yetkilerinin devre-
dildiği ya da parti içi de-
mokrasi ilkelerine aykın
davranıldığı sonucunu çı-
karmakolanaksızdu-" ge-
rekçesine dayandınlmış-
ttr.
Bu gerekçelerde iki ana
nokta göz ardı edilmişti.
Konu eşitlik sorunu olup
oran sorunu değildi.
SPY'nin 93'üncü mad-
desinde yer alan "Parti
organlan için yapılacak
seçimler, parti üyeleri ara-
sındaki eşhük ilkesine ay-
kın olamaz" kuralı, genel
başkana bir kişi için da-
hi olsa tercih hakkı tam-
mıyordu.
Aksi halin. aday ola-
bilme ve giderek seçile-
bihne için, üyeler arasın-
da genel başkana yakın
olma yanşına yol açaca-
ğı, bu yanşın genel baş-
kanı hızla tek adam ko-
numuna götüreceği gö-
zetihnemişti.
Aynca, partinin belirli
sınıfveya meslekten olan-
lardan yararlanması dü-
şüncesinin, sadece genel
başkanda oluşabileceği-
ni varsaymak, parti üye-
lerine ve özellikle büyük
kongre üyelerine yapıl-
mış büyük bir haksızlık-
tı. Ve genel başkanı, par-
tiye egemen kılmayla so-
nuçlanacağı açıktı.
Bu karar, siyasi parti-
ler ve genel başkanlan
için isteklendirici bir iş-
lev yüklendi. Kuruluşun-
da, parti içi demokrasiyi
gerçekleştireceği savın-
da olan iktidar partisi tü-
zük değişikliklen ile mer-
kez yürütme kxırulu üye-
liklerine seçim yapma
yetkisini, MKYK'den ala-
rak genel başkana verdi.
Çarşaf liste yerine, blok
liste getirile'rek MKYK
üyelerinin bizzat genel
başkan tarafindan yapıl-
ması sağlandı. Büyük
kongrenin seçme yetkisi
göstermelik hale getiril-
di.
Bu suretle, aykın dü-
şünce sahiplerinin ayık-
lanması ve dikensiz gül
bahçesi özleminin gide-
rilmesi gerçekleşti. Bü-
yük kongreyi olağanüstü
toplantıya çağırma sayı-
sı, delegelerin salt çoğun-
luğuna çıkanlarak zor-
laştınldı. Egemenlik sü-
resince olası tehlikeler
önlendi.
Ana muhalefet partisi-
nin de bu özendirmeye
kayıtsız kalamayacağı an-
laşılmaktadır. Genel baş-
kanhğa adaylığın zorlaş-
tınlmasının, çarşaf liste-
den blok listeye geçişin
yollan araştınldığına gö-
re, iktidar partisine ben-
zer yapıda bir ana muha-
lefet partisi şaşırtıcı ol-
mayacaktu-.
Kaldı ki, SPY'de veya
diğer yasalarda yer alan
ve parti içi demokrasiyi
sağlamaya yönelik em-
redici hükümlere aykın-
lıklara karşı SPY'nin
104'üncü maddesinde ön-
görülen, Anayasa Mah-
kemesi'nce verilen ihta-
ra uymamanın yaptınmı,
devlet yardımından kıs-
men veya tamamen yok-
sun bırakmaya çevrilmiş-
tir. Zaten yardım alma-
yan veya bu yardnndan
vazgeçmeyi göze alan
partiler için hukuka aykı-
nlığa devam olanağı ya-
rahlmış değil midir?
Görülmektedir ki, hu-
kuksal düzenlemelerle
parti içi demokrasiyi sağ-
lamak olanaklı değildir.
Demokrasiyi amaç sa-
yan, demokratik yaşanun
erdemine inanmış parti-
li yurttaşlann, demokra-
tik haklanna ödün ver-
meden sahip çıkmalan
gerekmektedir.
Bu büinçli direnme, ay-
nı zamanda çağdaş olma-
sını istediğimiz demokra-
simizin de güvencesi
olacaktır.
Gripaşısıolun,
kalbinizfkoruyun
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şışli / Istanbul
Tel. 212 212 07 07 Faks. 212 212 68 35
http//www tkv.org tr
e-maıl gen sekreter@tkv org tr
StLİVRİ ASLtYE HUKUK
HÂKtMLİĞt'IVfDEN
2000,776
Davacılar Zülfiye Küçük, Sadife Küçük, Meral Kü-
çük, Nizamettın Küçük vekılı tarafindan açılan gaıp-
lik davasının yapılan duruşması sonunda:
Mahkememızce venlen 10. 4 2003 tarih, 2000 776-
2003 167 sayılı karar ile,
Davanm kabulü ile. Silıvri Seymen Köyü Cilt: 15,
Hane: 167'de kayıtlı Memet ve Sadıfe'den olma
20.03.1945 doğumlu Ahmet Küçük'ün gaiplığıne ka-
rar verildiğı ılan olunur. Basın: 49716
PENCERE
AB Kemalizmi
Kabul Etmiştir...
Bir kez daha anımsatmakta yarar var..
Türkiye AB'nin eşiğinde..
Adamlarşart koşmuşlardı:
- Yasalannızda Avrupa Birliği'nin hukukuna ters
düşen tüm maddeleri ayıklayın!..
Ayıkladık..
Bu ayıklama 2001 yılının ilk aylanndan 2003'ün
ilk ayına dek sürdü.
Adamlarşaşırdılar.
Dediler ki:
"- Bu bir mucize!.."
Adamlar artık AB ile Türkiye arasında hukuk ve
yasa açısından bir engel kalmadığını söylüyortar;
ama, bu kez de diyorlar ki:
"- Uygulamayı görelim!.."
•
AB'ye uyum sürecinde Anayasamızın 'Başlan-
gıç' metninin 5'inci fıkrası da değiştirildi.
Değişiklik tarihi:
3 Ekim 2001..
Yeni metin şöyle:
"Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk
varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esa-
sının, Türklüğün tarihi ve manevi değeıierinin, Ata-
türk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplan ve medeniyet-
çiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve la-
iklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının,
Devlet işlerine vepolitikaya kesinlikle kanştınlama-
yacağı..."
Biliyorum, bu metin Türkiye'de çoğu entelin ho-
şuna gitmeyecektir..
Dincilerin de hoşuna gitmeyecektir..
Etnikçilerin de..
Ne yapalım ki Avrupa Birliği uyum yasalan ara-
sında bu metin kabul görmüş..
AB'ye uyum yasalan arasında onaylanan yukar-
daki metin, arkadaşımız Ahmet Taner Kışlalı'nın
savunduğu Kemalizm'i de vurguluyor.
Atatürkçülük ile Kemalizm birdir.
•
Sevgili Ahmet Taner Kışlalı 21 Ekim 1999'da pu-
suya düşürülüp öldürülmüştü...
Cumhuriyet'in son kırk yıllık geçmişi, hapse atı-
lan, işkence gören ve öldürülen yazarlanmızın ta-
rihiyle özdeştir.
Ahmet Taner, Kemalizm'i yalnız bir siyaset ya da
ideoloji değil, uygarlıktarihininderinliğindevekap-
samında savunan yazanmızdı; bugün basında 'Ay-
dınlanma'y\ es geçerek Atatürkçülük'ü tartışmak
kurnazlığı geçertidir.
199O'lı yıllarda Cumhuriyet'in iki yazan pusuya
düşürülerek öldürüldü...
Ahmet Taner Kışlalı..
Uğur Mumcu
Ikisi de Aydınlanma devriminden, Atatürkçü-
lük'ten, Kemalizm'den, laiklikten, Cumhuriyetçi-
likten, demokrasiden söz açarlardı...
öldürülmelerinin gerekçesi bu muydu?..
•
Atatürkçülük..
Kemalizm..
Aydınlanma..
Üçü de özdeş!..
Islam toplumlan Aydınlanma'yı yaşamadan in-
san haklarına kavuşamazlar...
Çünkü Avrupa, insan haklarına ancak aydınla-
nıp da din ve devlet işlerini ayıran laikliği benimse-
dikten sonra kavuşabilmiştir...
Hem de ne kurbanlar vererek...
Tarihin kuralları ve koşulları tüm insanlık için ge-
çeriidir; Avrupa'da demokrasi, din devletine karşı
savaşımla kuruldu. Türkiye, laik Cumhuriyetini ku-
rabildiği için bugün Avrupa Birfiği'nin eşiğindedir;
Kemalizm'i anayasasından sildiği gün tarihin ka-
ranlık kuyusuna itilecektir.
Tatil Aboneliği Tanıtım Turiarı
1- Gökova'da Haftasonu
Naıl Çakırhan'ın "Ağahan Mımarlık Ödulu" aldığı Akyaka
Yoresı'nde, Yucelen Otet'de bir gun tam pansıyon mısafın-
mızsınız.
Yola Çıkış: 24 Ekim 2003 Cuma. 21:30
Cumhuriyet Gazetesı Bahçesi
Gerı Donuş: 26 Ekim 2003 Pazar, 11:00
2- Gökova'da Sonbahar Gunleri
Tatil Aboneliği Tanıtım Fıyatlarıyla Yucelen Otel'de
8 Gün 8 Gece, Yarım Pansıyon
Ulaşım Dahıl, Kışı Başı: 250.000.000.-TL.
Yola Çıkış: 24 Ekim 2003 Cuma, 21:30
Cumhuriyet Gazetesı Bahçesi
Geri Donüş: 02 Kasım 2003 Pazar, 11:00
llave Paket Turlan:
Marmans, Bozburun Turu,
Gökova Köyü Turu
Koyceğız. Dalyan, Iztuzu Turu,
Sedır Adası, Ingılız Lımanı, Akkaya Turu
* llave tur paketımıze katılım 20 kışı olarak hesaplanmıştır.
katılım bedelı kışı başı 100.000.000.-TL.'dır.
Istanbul Merkez Turkocağı Cad Basın Sarayı No 1 Kat 4
(Gazetecıler Cemıyetı ustul Cağaloğlu-lstanbul
Tel: (0 212) 520 21 91-92. (0 212) 522 49 26 Faks (0 212) 520 50 23
(Cumhuriyet Gazetesı)
10 212)512 05 05 550-561
www yapıc oom tr
YAPI-C Bir Cumhuriyet Vakfı Kunıluşudur.
YAPI-C
"Tatile abone eder"
Tüm sevenlerimiz
ve Bozcaadalılar,
Kızımız ADA'nın
bir kardeşi oldu.
EGE'den herkese merhaba.
Inci ve Hakan GÜRÜNEY