01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22EKİM2003ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11 Yorgo Papandreu Kıbns'ta Mayıs 2004 takviminin tehdit değil fırsat olduğunu söyledi Kıbrıs ve Ege'de anlaşmayokSERKAN DEMtRTAŞ ATİNA - 2004 Atına Olimpiyatla- n. Türkiye ve Yunanistan arasında ye- nı bir işbirliği ortamının gelişmesine neden oldu. Kıbns ve Ege gibı kemik- leşmiş sorunlarda henüz bir ilerleme sağlayamayan ıki ülke, olimpıyat me- şalesinin îstanbul'dan geçirilmesi ve çifte vergilendırmenin önlenmesi ko- nulannda uzlaştılar. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu. JCıbns sorununda Mayıs 2004 tarihinin bir tehdit değil. fırsat olarak algılanması gerektiğinı belirtir- ken, Ege sonınlannda ıyi bir hava ol- masına rağmen somut bir sonuca ula- şılamadığını kaydetti. Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül de, Atina'ya bu zi- yaretinin, iki ülke ilişkilerinde ger- ginlik döneminden, işbirliği dönemi- ne geçilmesinin bir teyidi olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Gül. Yunanıstan'a ilk resmi zıyaretinı dün gerçekleştirdi. Bera- berinde Maliye Bakanı Kemal L nakıtan. işa- damlan ve gazetecilerden oluşan kalabalık bir heyetle Atina'ya gelen Gül, temaslanna heli- kopterle olimpıyat köyünü ziyaret ederek baş- ladı. Gül, Cumhurbaşkanı Kostas Stefanapu- los tarafından kabul edilmesinin ardından Olimpik Banş Bildirisrne imza attı. Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan heyetlera- rası temaslann ardından Gül ve Papandreu ortak bir basın toplantısı düzenledıler. Gül, bu- rada iki ülkenin çifte vergilendirmenin önlen- mesi anlaşmasının imzaya hazır hale geldiği- ni belirterek, iki ülke maliye bakanlannın çok kısa süre sonra bu anlaşmayı imzalayacakla- nnı kaydetti. Ticaret hacminin 1.5 milyar dolara çıkma- sının hedeflendiğıni anlatan Gül, "Atina'ya bu ziyaretimin ortaya koyduğu şey, bundan sonra ikili ilişkilerdeki gerginligin yerinî işbir- ligine bırakügının teyit edilmesidir" dedi. Pa- pandreu da, ziyaretin son derece olumlu ol- duğunu belirtirken, ilişkilerin açık bir şekil- de farklı bir çerçeveye girdiğini söyledi. Bu- (jül'ün Yunanistan'a gerçekleştirdiği ilk resmi ziyarette Kıbns ve Ege konulannda ilerleme sağlanamazken, olimpiyat meşalesinin Istanbul'dan geçirilmesi ve çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması konusunda uzlaşmaya vanldı. nun. ilişkilerin otomatik çözümü anlamına gelmediğini ancak, bir dinamizm yarattığını ve bu dinamizmin sistematik bir çalışma so- nucunda önemli yollar açacağını kaydetti. Pa- pandreu, bir soru üzerine, Ege sorunlannın çö- zümünde iyi bir hava oluştuğunu, ancak so- mut sonuçlara ulaşılamadığmı bildirdi. Papandreu'nun verdiği en önemli mesaj ise Kıbns konusunda oldu. Papandreu bir soru üze- rine Kıbns sorununun Mayıs 2004 öncesinde çözümünün Yunanistan'ın değil, AB'nin bir ilkesi olduğunu ve Kıbns'ta sorunun mutla- ka çözülmesi gerekriğirü kaydetti. Pa- pandreu, Kıbns'ta Türkiye"nin tutu- munun belirleyici olacağını belirte- rek, "Bunu bir yükümJülük olarak görmemek gerekir. Bu, Kıbns Türk- leri ve Kıbns Rumlan tarafından bir ihth aç olarak görülmetidir. Tarihi bir sorunu çözmekiçin birfirsatolarak gö- rülmelidir" görüşünü iletti. Kıbns Türİderinin, Türkiye-AB iliş- kileri açısından yeni ve önemli bir bağlantı oluşturacağını anlatan Pa- pandreu, "2004 tarihini bir firsat ola- rak görmeliyiz, tehdit olarak değil" diye konuştu. Taraflar arasında yapılan görüşme- lerde, en somut gelişmeler gelecek yıl yapılacak 2004 olimpiyatlanda iki ülkenin işbirliği alanında oldu. Dışiş- leri Bakanı Gül, olimpiyat meşalesi- nin Asya ile Avrupa'yı birbirine bağ- layan Istanbul'dan da geçirileceğini, bunun için Boğaziçi Köprüsü'nün uy- gun bir mekan olduğunu belirtti. Dı- şişleri Bakanı Papandreu da, tstanbul'un bir- çok açıdan sembol bir kent olduğunu, meşa- lenin geçirileceği 35 kent arasında Istanbul'un da yer aldığını söyledi.Iki ülkenin çifte vergi- lendirme anlaşması konusunda çalışmaları büyük ölçüde tamamladıklan, yakın gelecek- te imzaya hazır hale getirecekleri kaydedili- yor. Abdullah Gül, bugün Yunanistan Başba- kanı Kostas Simitis ile yapacağı görüşmenin ardından ABa tzzetbegoviç'in cenazesine ka- tılmak için Saraybosna'ya hareket edecek. Cülden Atina'ya mesaj Weston Türkiye'nin BM planı üzerinde görüşmelere destek vereceğine inandığını belirtti üyeiik ABD KKTC'de gözlemci istedi sorunlan çözecek' • Dışişleri Bakanı Gül, Yunan To Vima gazetesine yazdığı yazıda, "AB üyesi olursak iki ülke arasındaki birçok sorun çözülecek" dedi. MURAT tLEM ATtVA - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olması durumunda, Yunanistan'la var olan birçok sorunun önemini yitireceğini söyledi. Yunanistan'da yayımlanan To Vima gazetesine yazdığı yazıda, iki ülke arasındaki işbirliğinin son 2 yıl içinde büyük aşamalar kaydettiğine dikkat çekerek Atina ziyarerinin ilişkilenn gelişmesi yönünde yeni bir adım oluşturduğunu vurguladı. Gül, karşıhklı olumlu adımlar neticesinde son dönemde Yunanistan'la 20 anlaşma imzaladıklannı belirterek bu çerçevede güven arttıncı birçok önlemın yürürlüğe konulduğunu ifade etti. tki ülke arasında turistik bağlann daha da geliştiğini söyleyen Gül, BOTAŞ ile Yunan şirketi Depa'nın enerji konusunda yakında ticari anlaşma imzalayabileceklerini de ifade etti. 'İşbirüği havzası oluşur' Dışişleri Bakanı, olimpiyatlann başanlı olması için Yunanistan'a nakliyat ve iletişim dahil birçok konuda katkıda bulunabileceklerini de bildirdi. Gül şöyle devam etti: "Tam üye obnanuz durumunda aramızdaki birçok sorun önemini yitirecek. Böylece Türkiye, Yunanistan ve Kıbns, birleşmiş bir Avrupa'da işbirliği havzası oluşturabilecek. Bu sayede Doğu Akdeniz'de güvenfiğin temelleri de atılmış olacak." Diyalog kanallannın Ege'de gerginliğin azaltılması konusunda önemli rol oynadığını da belirten Gül, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerle ilgili yasal çerçevenin hemen hemen tamamlandığnı, bu sayede başta çifte vergilendirme olmak üzere birçok konuda önemli gelişmeler olabileceğine dikkat çekti. ANKARA (AA) -ABD'nin, KKTC'de 14 arahkta yapılacak seçim- leri gözlemcilerin izlemesini istedi- ği bildirildi. ABD'nin özel Kıbns koordinatörü Thomas YVeston, Af P'ye verdığı demeçte, KKTC se- çimlerinin "serbest ve adil" yapıl- dığından emin olmak için gözlem- ci istediklerini belirtti. "Objektif gözlemciler, sadece seçim gününü değil, bütün seçim sürecini izleye- bilmeli" diyen Weston, KKTC'nin sadece Türkiye tarafından tanındı- ğına işaret ederek, gözlemcilerin, hükümetler değil, sivil toplum ör- gütleri tarafından gönderilebılece- ğinisöyledi. Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, da yaptığı açıklamada, "Gözlemci göndermek istiyorlar- sa, buy ursunlar, hiçbir çekincemiz ve sakınca yoktur" demişti. Öte yandan. Reuters ajansına da demeç veren Weston, KKTC lıden Rauf Denktaş' ın karşı çıkmasına rağmen TürkiyeninBM planı üzerinde gö- rüşmelerin yeniden başlamasına des- tek vereceğine inandığını söyledi. Weston, bunun 14 aralıktaki KKTC seçimlerinden önce olmayabileceği- ni ancak Kıbns Rum Yönetimi'nin Mayıs ayındaAB'ye katılmasından önce bir anlaşmaya ulaşılabileceği- ni söyledi. Papadopıüos'tan ilgmç iddia uĞURHÜKÜM "ağlık ve sigorta harcamalanndaki açık ve gençler arasında sigara içme oranının yükselmesi nedeniyle RafTarin hükümeti, tütün ürünlerine yüzde 18 zam \aptı. Ülkede protestolar düzenlendi. (Fotoğraf: AP) Fransa'da32 bin sigara ve tütün bayii ilk kez greve gitti Sigara zammınıprotesto Güney Kıbns Rum Yönetimi Baş- kanı Tasos Papadopulos da KKTC'de- ki seçmen sayısının artmasmdan ra- hatsızlık duyduğunu açıkladı. Bazı raporlann, kayıtlı Kıbrıslı Türk seçmen sayısında. bir yılda yüz- de 4 artıştan söz ettiğini iddia eden Papadopulos "Bir yılda bu kadar çok seçmen nasıl doğdu düşünemem" derken, Türkiye'ye de şu mesajı gön- derdi: "Türkiye eger,AB'den tarihal- mak için Kıbns kartuıı oynayabilece- ğini düşünüyorsa, bu hatalı bir tak- tiktir. PARİS - Fransa Başbakanı Jean- Pierre Raffarin. hükümetinin tütün ürünlerindeki ortalama yüzde 18'lik zammını protesto eden yaklaşık 32 bin sigara ve tütün bayii dün tarihinde ilk kez vitrinlerini kapattı. Sağlık ve sigorta harcamalanndaki açık ve gençler arasında sigara içme oranının yükselmesi Raffarin hükümetini acil önlemler almaya itti. Tütün Bilgi ve Araştırma Merkezi'nce yapılan araştrrmalara göre 14 milyon sigara tüketicisinin yüzde 40" ı 17-19 yaş grubunda bulunuyor. 2003 yılında bütçe açığının GSMH'nin yüzde 3.7'sini, sosyal sigortalar açığının ise 10.6 milyar Euro'yu aşması hükümeti uygulamayı hızlandırmaya zorladı. 21 Ekim'den itibaren ortalama yüzde 18.1, Ocak 2004 ten itibaren de ikinci bir yüzde 20'lik artış öngördüğünü açıklayan iktidara özellikle sıgara satıcılanndan büyük bir tepki geldi. Clkedeki 33 bini aşkın satıcı dün tümüyle tarihlerinde ilk kez grev yaptılar ve sigara ve tütün ürünleri reyon ve vitrinlerini kapatarak protesto gösterileri düzenlendiler. Fransa böylelikle Ingiltere'den sonra Avrupa'nin en pahah sigara satan ülkesi konumuna geldi. Ingiltere'de bir paket sigaranın ortalama fiyatı 7.05 Euro iken Fransa'da ortalama fıyat son artışlarla 4.60'a yükseldi. Son artışlarla bir paket sigaradan alınan vergi payı Fransa'da yüzde 79'ayükseliyor. Türkiye'nin öncelikli hedefleri arasında cezaevleri ve azınlıklann durumu olmalı diyen Forester: 'AB'ye uyum için yatırıın gereldi' tPEKYEZDANİ BERLİN - Avrupa Komisyonu Almanya Temsilciliği Genişleme- den Sonımlu Başkan Yardımcısı Stefan Forester, Türkiye'nin AB 'ye adaylık sürecinde yapması gereken ev ödevleri olduğunu belirterek "Bunlar arasında öncelikli hedefler, cezaev lerinde tutuklulann ve azınlık- lann durumu" dedi. Türkiye'de doğu ile batı arasın- daki büyük farklılıkların ortadan kaldınlması gerektiğine dikkat çe- ken Forester. "Bunun için de Tür- khe'nin büjiik yarınmlara ihtiyacı var. Bu yöndeki geiişmeleri izlemek üzere Türkiye'yle ilgili yeni ilerleme raporu kasun ayında yayımlanacak" diye konuştu. Forester, son ilerleme raporunun Komisyonu Almanya Temsilciliği Genişlemeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Stefan Forester, 2000 yıhndan bu yana her yıl yapılan 177 milyon Euro'luk yardım miktannın 2004 ve 2006'da 2 katına çıkanlmasmm söz konusu olduğunu söyledi. ardından Avrupa Komisyonu'nun tavsiyesi üzerine Avrupa Konseyi'nin Türkiye'nin AB'ye yakınlaştınlma- sı stratejisini benimsediğini anım- satarak "Ancak Türkiye'de hem ya- salarda hem de gündenk yaşamda değiştirilmesi gereken birçok konu bu- lunuyor" dedi. Forester, Türkiye'de işçilerin çalış- ma koşullan, iş güvenliği, işyerinde aymmcılığa karşı mücadele, kamu sağlığı ve şirketlerin gelir-gider den- geleri gibi konulann AB standartla- nna uyarlanması gerektiğini bildir- di. Balıkçılık, vergilendirme, tanm- cılık. hayvancılık gibi alanlarda da değişiklikler gerektiğine dikkat çe- ken Forester, "Yabancı yatuımcılar yann Türkiye'de yatınm yaptıklan zaman daha sonra eUerindeki ser- maye\e el konulmav acağına dair gü- vencelerinin olması gerekir" diye konuştu. 'Yasadışı göç engellenmeli' Adalet ve ıç politikada yasadışı göçü engelleyecek önlemlerin alın- ması gerektiğini ifade eden Forester, "Türkiye'nin aynca organize suçla- nn engeDenmesi için gerekli önlem- leri alnıası da gerekir ki yann bu so- runlar AB'ye taşuımasm" dedi. AB'nin Türkiye'ye yakınlaşma stratejisi çerçevesınde Türkiye'ye büyük maddi yardımlar öngördü- ğünü belirten Forester, 2000 ylından bu yana her yıl yapılan 177 milyon Euro'luk yardım miktarmın 2004 ve 2006'da 2 katına çıkanlmasının söz konusu olduğunu söyledi. Forester. Türkiye'nin uluslarara- sı malı kuruluşlardan da uygun şe- kilde kredi alma hakkına sahip ol- duğuna dikkat çekti. Forester, "Avrupa Parlamentosu, seçmenlerinin tavnna göre tepkiler gösteriyor. Dolayısryla Türkiye'nm öyle bir strateji izlemesi gerekir ki ileride insanlar Türkiye'nin üyeK- ğinden bir korku duymasınlar" di- ye konuştu. AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Öp Papa'nın Elini! AKP iktidannın, "reform, kılıf; AB/ABDiktidarsi- gortası" ilkesi(!) ile yürüttüğü dış politika iflas etmiş- tir! Irak ve ABD ile ilişkiler, Kıbns ve AB ile ilgi- li olarak, bugün AKP hükümeti, ne yaptığını ve yapacagını bilemez durumdadır. Irak ve ABD ile ilişkiler AKP hükümeti, TBMM'ye Irak'a asker gönderme konusunda yetki almak için tezkere yollarken şunlan söylüyordu: "Biz, ABD'nin amaçlanna hizmet etmek için değil, kendi amaç- larımız doğrultusunda ve Irak'ta düzenin sağlan- masına katkıda bulunmak üzere asker yollayaca- ğız." Ardından da ekliyorlardr. "8,5 m//yar dolaıiık kredi anlaşması, gizli hükümler içermediği gibi, Irak'a Türk askeri yollanmasıyla ilgili de değildir". Şimdi gelinen noktaya ve şimdi söylenenlere ba- kın: Irak'a Türk askennin girmesine Kürt aşiretleri, onlann başını çektiği geçici Irak "Yönetimi", Sün- ni ve Şii Araplar karşı ve ABD yetkilileri de bunlan "ikna" edemediğini belirterek ayak sürüyor. Bir yan- dan PKK/KADEK ile ilgili bir pazaıiığı açıkça sür- dürmekten de geri durmuyor. Bu arada ABD, BM Güvenlik Konseyi'nden istediği kararı çıkarttığı için rahat. Çünkü bu karar, Irak'ta bir BM Gücü değil, ABD komutası altında bir uluslararası gücün oluş- turulmasına olanak veriyor. ABD bu sayede, Irak ba- tağından kendisini kurtarabilecek uluslararası as- keri desteği, kendi isteklerine uygun düzenleyebi- leceğini ummaya başlamıştır. Bu durum karşısında, AKP hükümeti ne yapaca- gını şaşırmış durumdadır. Daha önce Irak'a kendi amaçlarımız doğrultusunda gireceğimizi söyleyen- ler, şimdi gerçeğe yakın sözler etmeye başladılar. Tayyip Erdoğan şimdi, "ABD istediği için tezke- reyi çıkarttık, biz üstümüze düşeniyaptık, bundan sonrası onlann bileceği iş", diyebiliyor. Abdullah Gül ise, asker gönderme yetkisini, "neye hizmet ede- ceğimiz belliolduktan sonra kullanabiliriz" diyerek, ABD ayak sürüdükçe, Türk askerinin Irak'ta bulun- durulması konusunda bir "amaç belirsizliği" orta- ya çıktığını açıkça gösterebiliyor. Demek ki Hükü- met TBMM'denyetki isterken bunun "neye hiz- met edeceğini" bilmez durumdaymış... Daha da kötüsü, belki de o sırada akıllarında olan "hiz- met" anlayışı, şimdi ABD ayak sürüyünce orta- dan kalkmış! Umarız yakında "neye hizmet et- mek" niyetinde olduklannı bilebilirler. Şu 8,5 milyar dolarlıkkrediyegelince... Daha ön- ce Irak'a asker göndermek koşuluna bağlı olma- dığı söylenen, gizli tutulup, TBMM onayına sunul- mayan, ancak ABD Dışişleri ve Savunma bakan- lıklannın onayı ile serbest bırakılacak dilimlerden oluş- tuğu gizlenemeyen bu kredinin akıbeti de şimdi kanşık... En "net" açıklama şu: "İlk taksitin bu ay sonu gelmesimuhtemel". Bu ihtimal neye bağlı ola- rak gerçekleşebilir, onu söyleyen yok. Sakın Türk askerinin, ABD'nin Irak'taki bütün dostlan" ikna edildikten sonra Irak'a girmesiyle mi bu kredinin ilk taksiti AKP Hükümeti'ne ödenecek olmasın? Biz kestirmeden söyleyelim: Türkiye Cumhuriyeti ta- rihinde böyle bir rezalet yoktur ve kaç paralık olursa olsun bu "kredi anlaşması", bu iktidann dış politikasının iflas belgesidir. AB ve Kıbrıs politikası: AB, ABD ve Yunanis- tan açıkça KKTC'dekı seçimlere karışıyoriar. Nere- deyse her gün bu çevrelerden bir sorumlu "KKTC'de seçimleri muhalefet kazanmalı, Denktaş görevden uzaklaştınlmalı ve Annan Planı kabul edilmeli" di- ye demeç verip, KKTC'de kamuoyu oluşturmaya çalışıyor... Bu arada, Kıbns'a gidip muhalefet lider- leriylegörüşmeleryapan Papandreu bile, "seçim- lere dışardan kanşılmasın" diyebiliyor. Yine bu gün- lerde, Kıbns Rum kesiminde yeni bir EOKA örgüt- lenmesinin, "Yunan bayrağını Girne'ye dikmek"\en söz eden Rum subayların haberleri basına yansı- yor. Plan, Annan Planı değil, başka bir plan: "Re- ferandum"a dönüştürülen seçimler sonunda KKTC devletine son vermek isteyenler iktidar yapılacak, ardından da 2004 Mayıs'ında Gir- ne'ye Yunan bayrağı dikilecek! Bu durumda AKP iktidarı ne yapıyor: Tayyip Er- doğan, neye yarayacağı artık Rumlarca bile açık- ça söylenen Annan Planı'nı kabul edecek yeni bir "siyasi profil"\n seçimlerden sonra oluşacağından söz edebiliyor. Bu politikanın kime ve "neye hiz- met" ettiğini bu iktidar acaba ne zaman anla- yacak? Verheugen, Türkiye'nin AB yolunun kısaltılma- sı için "Vatikan'ın da ikna edilmesigerektiğini"söy- lemiş. Demek ki, Kıbrıs, Ege, Ermenistan'la ilişki- ler gibi konulann dışında, henüz yapılması gereken- ler de var. Bunlann hızla ve bir bir yüzümüze söy- lenmesi, AB'nin "Hıristiyan Avrupa"olduğunu açık- lamasına az kaldığı için oluyor. Takvim sıkışık. Da- ha önce Bakan talimatıyla Papa'nın huzuruna Bü- yükelçilik aracılığıyla çıkan tarikat/cemaat liderleri görmüştük. Kim bilir, belki şimdi sıra başkalanna gelmiş- tir ve onlar Papa'nın elini öpeceklerdir... GÖÇMENLER OY KULLANACAK Bulgaristan'a otobüs seferi CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR - Bul- garistan'da bu hafta so- nu yapılacak olan yerel seçimlerde oy kullan- mak isteyen göçmenler için otobüs seferleri dü- zenlenmeye başlandı. Eskişehir Balkan Göçmenleri Derne- ği'nce düzenlenen or- ganizasyona katılan Bulgaristan uyruklu Türklerı taşıyan dört otobüs hareket etti. Der- nek yöneticileri oy kul- landıktan sonra geri dö- neceklerini belirterek, şöyle konuştu: "Oy kuUanmaya gi- denierin bazılan çift pa- saport taşıyor. Bazılan da, Türkrve'de oturma- lanna \e>a çahşmalan- na rağmen halen Bulga- ristan vatandaşıdır. Ozel- likle. önümü/deki yıllar- da Avrupa Birliği'ne gi- recekoian Bulgaristan'da yerel yönetimkr bü>ük önenı taşryacak Bu nedenle, Bulgaris- tan vatandaşı konumun- daki Türklerin demok- rasinin gereği olan \ıu-t- taşhk haklannı kullan- malan gerekir. Aynca, Türklerin de Bulgaris- tan'da söz sahibi olma- ya devam ermeleri için yerel seçimde oy kullan- malan gerekmektedir. Otobüslerimiz ücretsiz olarak, oy kullanma hakkına sahip soydaş- lanmızı Bulgaristan'a götürüyor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear