Catalog

SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2003 PAZARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Y 19 Sinop Y 20 Adana Y 28 Edirne Y 20 Sams-u n Y 22 Kocaelı Y 20 Trabzom Y 22 Çanakkae Y 21 Giresun Y 22 Izmir Y 24 Ankara- Y 21 Manısa Aydın Y 23 Eskışehir Y 20 Y 23Y 25 Konya Oenızli Y 24 Sıvas Y 18 Zonguldak Y 18 Antalya Y 26 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van Y PB PB PB PB PB PB 28 30 30 27 28 20 18 Y 16 Bütun bolgeler par- çalı ve çok bulutlu, Gu- neyüoğu Anadolu ıle Doğu Anadolu'nun gü- neydoğusu dışında tum yurt yagışlı geçecek. Yağışlar Kuzey Ege kı- yılannda yer yer etkılı o- lacak, hava stcaklığı yurdun kuzey kesımle- nnde artacak. dığer yerierde önemlı bır de- ğışıklık olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 2 3 2 12 11 10 10 8 Berlın Y 11 Moskova B Budapeşte Y 14 Aşkabat Madrıd Y 19 Astana Y 23 Viyana Belgrad Y 11 Taşkent Y 25 Y 19 Bakû Y 22 Sofya Roma Y 19 Bışkek Y 22 Tıflıs Atına Y 27 Kahıre A 32 Münıh Y 12 Zürıh Y 13 Şam A 31 AÇIK Parçalı bulutlu Ss BüutL k Çok bulutlu ı Ya§murtu Karlı C _ 3 Sulu Kar t Gok gürultulü 'İhalenin bakan çocuklanna verildiği yalan ve gerçek dışıdır' • Baştarafı 1. Sayfada herhangi bir ihaleyi al- ması asla söz konusu de- ğildir. Haber gerçek dı- şıdır, yalandır. Gerçek dışı bir haberi, müvek- kilim sayın Ulaştırma Bakan'ın, fotoğrafını basıp "îhale Bakan Ço- cuklanna" şekliyle manşetten baber yap- mak basın özgürlüğü- nün dışında, direkt Ba- kan Bey'i ve oğlunu he- def alan, tamamıyla hukuka aykın kişÜik haklannı ihlal eden bir davranıştır. Ihaleyi kazanan, Dem- port tnşat ve Gayrimen- kul Ekspertiz Hizmetleri ve Petrol Ürünleri DışTi- caret Ltd. Şti. ile müvek- kilim Erkan Yıldınm'tn hiçbirticari ilişkisi, ortak- hğı, tanışıklığı veya bir başka ilişkisi yoktur. Ka- dıköy Ticaret Sicil Me- murluğunda kayıtlı olan bu şirketin iki ortağı Ha- nifi ve Ergün Tekin oldu- ğunu biz çok kısa bir araş- tırma ile öğrenmiş bulun- maktayız. Muhabir Coşkun Ya- man da. aynı şekilde çok kısa bir araştırma yap- mış oisaydı müvekkille- rim ile inaleye giren şir- ketin bir bağının olma- dığını öğrenebilirdi. Müvekkillerim veya iha- leyi yapan kurumla bir- kaç dakikalık bir telefon görüşmesi ile olayı sor- saydı, belki gerçek dışı haberi yapmayacaktı. Bu basit araştırma yapılma- dan haberin verilişinin başka bir anıacı olduğu açıktır. Kamuoyu da bu tür haberlerin gerçek amacını gayet iyi bilmek- tedir. Müvekkilim Sn. Bina- li Vıldırım, Ulaştırma Bakanlığı gibi çok önemli bir görevi ifa et- mektedir. Ulaştırma Ba- kanı olarak kendisine bağlı ve ilgili olduğu ku- ruluşlann aldığı kararlar ile Hükümetin sair aldığı kararlardan (özellikleyol- suzlukların önüne geçil- mesi, banka hortumcula- rının üzerine gidilmesi, özelleştirmelerde kamu mahmn peşkeş çekilmesi- nin önlenmesi, devletala- caklanmn hızlt bir şekil- de takip ve tahsil edilme- si vs.) rahatsız olan kimi çevreler sürekli olarak gerçek dışı yayınlar yap- maktadır. Devlete yakla- şık 452 trilyon (gecikme cezaları hariç) borcu olan ve bu nedenle de bütün mal varlığı hac- zedilen eski bir banka yönetim kurulu iiyesi- nin başkanlığını yaptığı gazetede çıkan gerçek dışı haberle başlayan ve ara ara devam eden, bu yayınla da yeni bir hedef- le tekrar gündeme geriril- mek istenen husus, Hü- kümetin çok hassas ol- duğu yolsuzluklarla il- gili olaylarda. "Bakın sayın Bakanlannız da eskisi gibi, değişen bir şey yok" imajı verilmek istenmekte ve yolsuzluk- lar devam ediyor denil- mektedir. Aynca yayırun yapıldığı gün Sn. Bakan- lann ortak açıklamasında vurgulandığı gibi, Bakan- lara ve Hükümete sürekli gerçek dışı yaymlarla şantaj yapılarak devam e- dlen yolsuzluk çarkının STÜrdürülmesi amaçlan- maktadır. Özelleştirme- cien ihale alamayan veya aJdığı ihalelerin taksitleri- ni ödemek istemeyen, ya- dta kamu bankalanna olan b»orçlannı ödemeyerek ü-zerine yatmak isteyen bıazı gazete sahipleri sü- rekli olarak benzer yayın- lan yaptırmaktadır. Bu meyanda da müvekkiller hakkında, gerçek dışı ay- ru veya yeni bir iddiayı tekrar tekrar sürekli ola- rak kamuoyu önünde gründeme getirerek kendi- si rencide edilmek isten- mekte ve toplumun kin ve htısumetinin çekilmesi amaçlanmaktadır. Gerçek olmayan habe- re, müvekkilim Erkan Vıldınm'ın gemi alması v« gemi alınırken ticari kredi alması dışmdaki kısmı hariç. diğer bölüm- lerinin tamamı gerçek dı- şı olan geçmiş olayı da yazarak ve Sn. Bakan'a bağlı olduğu ileri sürülen (Bakan Bey'le hiçbir ilgi- sinin olmadığı bilindiği halde) bir kamu kurulu- şundan Erkan'ın kredi al- cüğı şirkete, devletin ge- misinı bakan ihalesiz ola- rak kıraya vermişti diye- rek, gerçek dışı habere yine gerçek dışı yeni ila- veler yapmak, müvekki- limi töbmet altında ru- tan, kamuoyu nda sü- rekli çocukJarı için dev- letin ve kamunun mal- larını nüfuz suisrimali yaparak yakınlan lehi- ne kullanan bir bakan olarak tanıtnıa gayreti vardır. Bu ise gerçek dı- şı ve öze) amaçlı haber olmakta, müvekkilimin kişilik haklarına, şeref ve haysiyetine, saygınlı- ğına ve görev yaptığı makama ağır ve huku- ka aykın bir saldındır. Diğer müvekkilim Erkan Yıldınm da, kendı işi ve ticareti ile uğraşan bir ki- şi olup devletten hiçbir ihale veya ihalesiz iş al- mamışrır. Gerçek dışı haber ile kamuoyunda- ki saygınlığı zedelenmiş, mane\i üzüntü duymuş, ticari iriban zarar gör- müşrür. Basının, kamuoyunun doğru oluşmasındaki yeri yadsınamaz.Ancak basın özgürlüğü kulla- nılıp kamuoyu aydınla- tılırken de hiçbir zaman yalan haberle kamuoyu oluşturmak basın öz- gürlüğü içinde mütalaa edilemez. Yalan haberle kişilik haklan. şeref ve haysiyete tecavüz edile- mez.Âksi yayın, bu yayı- nı yapanlara hukuki ve cezai sorumluluk geri- rir. Zaten biz de söz ko- nusu yayın nedeniyle hem cezai ve hem de hu- kuki haklarımızı kul- lanmış bulunmaktayız. Bu konudaki davaları- mız yargı merciilerinde devam etmektedir. Kamuoyunun aydın- lanması ve gerçeklerin öğrenilmesi için cevap ve düzeltmemizi kamu- oyuna saygıyla sunanz. 08.09.2003 ' BınaliYILDIRIM, Ulaştırma Bakanı ve Erkan YILDIRIM vekılı Av Ali ÖZKAYA Örgütleıımeye kolaylıkIŞIK KANSU ANKARA - Çahşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı tarafin- dan hazırlanan Sendikalar ile Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lo- kavt yasalannda değişiklik ön- gören taslaklarla çahşma yaşa- mında köklü değişikliklere gidi- liyor. Işçi ve işveren sendikası kurucusu olabilmek için Türk va- tandaşı olma koşulunun kaldınl- dığı taslaklar ile kimi grev ya- saklanndan ve sendika yönetici- si olmak için gerekli 10 yıl bilfi- il çahşma koşulundan vazgeçili- yor, sendikalara radyo ve televiz- yon kurma olanağı tanınıyor, iş- kollan sayısı 28'den 17'ye düşü- riilüyor. Taslak aynca, toplusöz- leşme yetkisi için gerekli yüzde 10'luk barajın yüzde 5'e düşü- rülmesini, yasaya aykın üye ka- yıt fişi düzenleyen ve sendikası- nı yeminli mali müşavirlik dene- timinden geçirmeyen sendikacı- lara da hapis cezası öngörüyor. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı tarafından hazırlanarak çahşma yaşamının taraflarımn görüşlerine sunulan Sendikalar Yasası'ndaki kimi önemli deği- şiklikler şöyle: •Işçi ve işveren sendikası ku- rucusu olabilmek için Türk va- tandaşı olma koşulu kaldınlıyor. Şube genel kurullan için yapıla- cak delege seçimlerinde yargı yoluna başvurma olanağı tanını- yor. •Sendika olağan genel kurul toplantı süresi 4 yıldan 3 yıla in- diriliyor. Profesyonel sendikacı- lann iş sözleşmeleri yöneticilik süresince askıya alınıyor, böyle- ce sendikacının işyerindeki kı- dem haklan korunuyor. • Sendika işyeri temsilcileri- nin nzası olmadıkça işyerinin de- ğiştirilmeyeceği öngörülüyor. • Sendikalar ve konfederas- yonlann radyo ve televizyon kur- ma yasağı kaldınlıyor. • Sendıkalann örgütlendiği 28 işkolu 17'yeindiriliyor. Şekerile gıda, dokuma ile deri, ağaç ile kâğıt, basın-yayın ve haberleşme ile gazetecilik, banka-sigorta ile ticaret-büro, metal ile gemi iş- kollan birleştiriliyor. Aynca, ka- ra, demir, deniz, hava taşımacılı- ğı ile ardiye anteropoculuk işkol- lan tek işkoluna indiriliyor. • Özel eğitim kurumlannda çalışan öğretmenlerle, özel gü- venlik görevlilerine sendika kur- ma ve kurulan sendikalara üye olma yasağından vazgeçiliyor. Bakanhğın, Toplu îş Sözleş- mesi, Grev ve Lokavt yasalann- da düşündüğü değişiİdikler de özetle şöyle: Grup toplu iş söz- leşmelerine olanak tanınıyor. Linyit üretimi, nafta ve doğalgaz- dan başlayan petrokimya işleri, noterlik hizmetleri, bankacılık ile kamu kuruluşlannca yürütülen ulaştırma hizmetleri grev yasağı kapsamı dışına çıkanhyor. Ba- kanlar Kurulu'nun bir grevi 60 gün süreyle ertelemesi karann- dan önce Çahşma Bakanı'na Da- mştay'dan görüş isteme zorunlu- luğu getiriliyor. Işverenin, grev sırasında işçileri işveren tarafin- dan sağlanmış konuttan çıkara- mayacaklanna ilişkin hüküm kaldınlıyor, Avrasya Maratonu'nda gösteri yapan Abdurrahman Dilipak ve SP'lilere (solda ve sağda) miidahale etmeyen polis, TKP'lileri döverek gözaltına aldı. Saraçhane'de ise gösteriye polis müdahalesi sonrası savaş alanına benzer görüntüler yaşandı (iistte). (Fotoğraflar: VEDAT ARIK FATİH ERDOĞDU) Savaş karşıtlan alanlardaHaber Merkezi - Irak'a Türk askeri gönderilmesi tezkeresini TBMM'den çıkaran AKP hükü- meti "savaş karşıtlannın banş çağnsıyla" protesto ediliyor. Sa- vaş karşıtlannın Istanbul'daki gösterisine polis, eğitimli köpek- ler, biber gazı ve cop kullanarak müdahale etti. 25. Kıtalararası Avrasya Maratonu'nda "Iraklı kardeşlerine kurşun sıkma" pankartı açarak gösten yapan 22 TKP üyesi gözaltına alındı. Savaş karşıtlan Ankara, Izmır ve Kay- sen'de de alanlara çıktı. İSTANBUL: Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu olarak gös- terilerini Beyazıt Meydanı'nda yapmak isteyen savaş karşıtlan, alanın polis tarafindan abluka al- tına alınması nedeniyle Şehzade- paşa Camii Parb'nda toplandı. Polis, Şehzadebaşı ve Vezneciler istikametinde barikatlar kurdu. Irak'ta Savaşa Hayır Koordinas- yonu adına parkta yapılan açıkla- mada, "Asker gönderme, top- raklanndan işgalcileri kovmak için direnen Irak halkının düş- manı ve hedefi olmak demek- tir" denildi. Basın açıklamasının ardından polis, slogan atmayı sürdüren göstericilere eğitimli köpekler, biber gazı ve cop kul- lanarak müdahale etti. Çok sayı- da kişi gözaltına alındı. Bu arada, Acıbadem Köprüsü altında başlayan Halk Koşusu sırasında köprüye 200 metre ka- la "Irakta işgale son" slogan- lanyla gösten yapan TKP'li bir grup güvenlik güçleri tarafindan dövülerek gözaltına alındı. Gü- zergâh üzerindeki çeşitli yerler- de yine Irak'taki durumu pro- testo eden gruplar, gözaltına ahndı. ÖZGLTl-DER imzası ta- şıyan savaş karşıtı pankartı köp- rüye asmak isteyen 43 kişi gö- zaltma alındı. Dinci, Anadolu'da Vakit gazetesi yazan Abdur- rahman Dilipak'ın yanı sıra bazı SP'lilenn üzerlerine giy- dikleri kefenle ABD'nin Irak'ta- ki işgalini protestosuna ise mü- dahale edilmedi. İZMİR: Bornova Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitin- ge katılanlar, AKP iktidan ve ABD karşıh sloganlan yineledi- ler. Miting sırasında iki gnıp ara- sında belirlenemeyen bir neden- le kavga çıktı. Sopalarla birbirle- rine giren gruplar yatışrınlırken bazı yurttaşlar yaralandı. ANKARA: SP Gençlik Kolla- n, Irak'a asker gönderilmesine ilişkin tezkereyi protesto ehnek amacıyla gösteri düzenledi. An- kara Şehirlerarası Terminal Işlet- mesi girişinin karşısındaki Anka- ray Istasyonu'na öğle saatlerinde gelen SP gençlik kollan üyeleri, "Kahrolsun ABD, işbirlikçi AKP" sloganını attı. Yüzlerine Recep Tayyip Erdoğan ile Ab- dullah Gül'ün maskelerini takan SP'liler, da\oıl zurna eşliğinde temsili olarak askere gönderildi. KAYSERİ: Irak'a asker gön- derme karannı protesto etmek is- teyen 25-30 kişilik gruba polis müdahale ederken, 8 gösterici gözaltına alındı. Bakan Çelik'e hukuk dersi \L\HMUT GLHER ANKARA - Ankara 11. İdare Mahkemesi, 22 üst düzey bakan- hk müşavirini "YİBO ve PİO'lan incelemek üzere" Gü- neydoğu ve Doğu Anadolu illeri- ne gönderen Milli Eğitim Baka- m Hüseyin Çelik'i haksız bula- rak görevlendirmeleri ıptal etti. Mahkeme karannda, Çelik'in bü- rokratlan cezalandırmak amacıy- la görevlendirdiğinı behrtirken "Geçici görevlendirme ile he- deflenen amacın dışına çıkıldı- ğı anlaşıldığından, dava konu- su işlemlerde takdir yetkisinin kullanılması bakımından hu- kuka uyarhk buiunmamakta- dır" denildi. Çelik'in geçen ağustos ayında 22 üst düzey bü- rokratı "yatıh ilköğretim bölge okulu ve pansivonlu ilköğretim okullarının eksik yönlerini araştırmalan" savıyla Doğu il- lerinde görevlendirmesine ilişkin karar bakanlık müşa\iri Şerafet- rin Secer tarafindan mahkemeye taşındı. Ankara 11. Idare Mahke- mesi de 9 Ekim de aldığı kararla görevlendirmeleri iptal etti. Mah- keme. karannda Çelik'in taşra teşkilatında görevliler bulunma- sına karşın merkez teşkilatından üst düzey bürokrat atamanın ge- reksiz olduğunu belirtti. Bürok- ratlann bakanın takdir yetkisiyle bazı yerlerde görevlendirilebile- ceğinin belirtildiği kararda "Ka- mu görevlilerinin görevtendi- rilmesinde kamu hizmetinin yürütülmesi amaç edinilmeli. kamu yararı ile bağdaşmayan, önıeğin kamu görevlisini göre- vinden fdlen uzaklaştırma gi- bi hizmet gereklerine ters dü- şen bir sonuç amaçlanmamalı- dır" dendı. Mahkeme, YİBO ve PlO'lann sorunlanna ilişkin ça- hşmanın.milli eğitim müdürlüğü göre\lileri tarafindan dayapılabi- leceğini ifade ederken karannda şunlara yer verdi: "Hukuka ay- kın olan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına oybirüğiyle karar verilmiştir." Gecekonducuya çözüm formülü ANKARA (AA) - Ülkemizdeki gecekondu sorununun çözümüne dönük çahşmalar sürü- yor. Maliye Bakanlığı, gecekondulann yerine çağdaş konutlar oluşturulması için gerekirse gecekondu sahiplerine kira yardımım da içeren bir öneri üzerinde çahşıyor. Edinilen bilgiye göre Bakanlık üst düzey bü- rokratlan, Hazine arazileri üzerinde kurulan gecekondulann boşalnlması ve buralann de- ğerlendirilmesine dönük alternatifler üzerinde dunıyor. Bu altematiflerden birini, gecekon- dulann boşaltılmasının ardından özel sektörün de\Teye sokularak buralarda rantı yüksek ko- nutlar üretilmesi projesi oluşturuyor. Buproje- ye göre, işgal altında bulunan Hazine'ye ait ge- cekondular program içinde boşaltılacak. Ge- cekondu sahiplerine 1 ya da 2 yıl süreyle kira yardımı yapılacak. Bu süreçte, gecekondu alan- lannda yeni imar düzenlemelerine gidilecek ve buralarda büyük özel sektör firmalanna ya da Toplu Konut Idaresi'ne yeni konutlar yaptın- lacak. Daha sonra da gecekondu sahiplerine buralarda birer daire verilecek, kalan daireler ise satılarak Hazine'ye gelir yaratılacak. îzzetbegoviçyaşamınıyitirdi • Baştarafı 1. Sayfada îspanya'nın Palma de Mallorca kentindeki For- mentor Forumu'na kahlan Başbakan Erdoğan, önceki gün programını değiştirerek Bosna-Her- sek'e geçmiş, İzzetbegoviç'ı ziyaret etmiştı. Gazetecilerin görüntü almasına izin verilmez- ken Erdoğan hastane çıkışında îzzetbegoviç'in sağlık durumunun iyi olduğunu belirtmişti. Bosnalıların 'Dedesi' Taraftarlan ve yakınlannın "Dede" diye ça- ğırdığı tzzetbegoviç, 8 Ağustos 1925'de Bo- sanski Samac'da doğdu. Bosna-Hersek'te, 1990-2000 yıllan arasında cumhurbaşkanhğı görevini yürüten Izzetbego\iç, 1992-95 yıllan arasındaki savaşın ardından, Bosna-Hersek'in Yugoslavya'dan bağımsızhğını kazanmasında büyük bir rol üstlenmiş ve Batı dünyası ile Is- lam ülkelerinin desteğini almıştı. 2000 yılında sağlık sorunlan nedeniyle başkanlıktan ve par- tısinin başkanlığından çekilen îzzetbegoviç'in, komünist dönem Yugoslavyasf nda cezaevinde geçirdiği yıllann, sağlık problemlerinin artma- sına yol açtığı behrtiliyordu. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Hayır... TÜBİTAK'ta yönetici ya da etkin bir kişi olup bu- nu siyasal ya da başka anlamlarda istismar eden herhangi bir kişi oldu mu? Hayır... Peki ne yapıyor TÜBİTAK? Içe dönük yaptığı bütün bilimsel çahşmalar bir ya- na, toplumun bilimi sevmesini, öğrencilerin bilime olan ilgisinin artmasını sağlayacak yayınlar yapıyor. Bugün bir kitapçıya gittiğinizde en güzel yerlerini TÜBlTAK'ın popüler bilim kitapları süslüyor. TÜBlTAK'ın salt bu dışa dönük çabası bile övgü- ye değer. AKP açısından ise saldınya değer! Kimi dar siyasetçilerin, kimi uçuk solcuların sem- patiyle bakmaya çalıştığı AKP'nin bu tutumu, giriş- te vurguladığımız gibi sadece siyasi içerik taşımıyor. Bunun çok ötesinde bilime yönelik bir kuşatma ile karşı karşıyayız... TÜBİTAK başkanını ve Bilim Kurulu üyelerini bir defacık Başbakan'ın seçmesine yönelik yasa tasa- rısı çarşamba günü Meclis Milli Eğitim Komisyo- nu'na geliyor. Bugünden itibaren biraz sert bir tep- ki gelirse, az öteleyecekler, gelmezse devam... Bilimsel takıyye! Bu tasarının hazırlanış biçimi tam bir AKP klasi- ği... önce, TÜBİTAK başkanının ataması yapılmıyor. Yasaya göre, özerk bir kurum olan TÜBİTAK, kendi başkanını kendi kurullannda seçiyor, Başbakan bu seçimin atamaya dönüşmesi için Cumhurbaşka- nı'na kararnameyi gönderiyor. Onaydan sonra baş- kan görevine başlıyor. Başbakan önüne TÜBlTAK'ın seçtiği Prof. Namık Kemal Pak'ın karamamesi gelince el altından ha- ber gönderiyor: "Ben bu kişiyi atamam, eğer şu kişiyi bana öner- miş olursanız, onu atanm." Başbakan, TÜBlTAK'a bir anlamda "bilimsel ta- kıyye" öneriyor! TÜBİTAK, ılk kez böyle bir durumla karşılaştığı için karannda ısrar ederken bir süre bek- leme dönemine giriyor. Geçen zaman diliminde TÜBİTAK Bilim Kurulu üyelerinden altısının görev süresi doluyor. Onlar için yapılan seçim de yine yukarıda aktardığımız yön- temle ışlevsiz bırakılıyor. Seçilenler, atanmıyor. Yaklaşık 6-7 aydır devam eden bu sürecin ardın- dan AKP hükümeti Meclis'e bir tasarı sunuyor: "Aylardırbaşkansız olması ve Bilim Kurulu 'nda al- tı kişilik boşluğun doğması nedeniyle TÜBİTAK ça- lışamaz hale gelmiştir. Bu yüzden başkanın ve üye- lerin birdefaya mahsus olmak üzere başbakan tara- findan atanmast..." Pişkinliğin, çiğliğin bu kadan olur... TÜBlTAK'ı yöneticisiz bırakan kim? Hükümet. Bundan yakınan kim? Hükümet. Âlemi sersem milleti kör yerine koymak diye bu- na denir. Hükümet gerçekten arada bir söylediği gibi "Tür- kiye'yi germek istemiyorsa" bilime saldırıdan yaz- geçmeli... Bu aşamadan sonra Başbakan, TÜBİ- TAK başkanlığına bunu çok başanlı yürütecek bir ki- şiyi atasa bile, durum şaibeli olacak... TÜBİTAK yöneticileri ellerinden geldiğince duru- mu kamuoyuna anlatmaya çalışıyorlar. Ancak bu salt onlann sorunu değil. Tüm üniversitelerin, tüm okullann, tüm bilimden yanaolanlann sorunu... Ne- redeler? Bilimsel kurulları işlevsiz hale getirerek siyasi ikti- darın güdümüne sokarak bilgi toplumu olunmaz. Bu yasaya en çok "AB hareketi" öncülerinin karşı çıkması gerekiyor... Neredeler? Ortıan Bursalı'nın yeri geldikçe vurguladığı gibi, atılan adım sözcüğün tam anlamıyla "darbe"d\r\ Ama hükümet ikide bir "her şeyi yapacağım ama yerim dar be, dar be" di- ye diye böylesine ağır bir darbeyi bile topluma alış- tınyor! ankcum@ttnet.net.tr Özkaya: Türkiye'de idare yargının üzerine oturmuş SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMA- RAŞ - Yargıtay Başkanı Eraslan Ozkaya, Tür- kiye'de yargı bağımsız- hğı olmadığını savuna- rak "Türkiye'de idare, yargının üzerine tabiri caiz ise gelmiş otur- muş. Yargı, idarenin vesayetinde bir organ haline gelmiştir" dedi. Özkaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Nuri Ok ve berabe- rindeki 26 kişilik heyet. Yargıtay Ormanı oluş- turmak için bulunduk- lan Kahramanmaraş'ta Vali tlhan Atış'ı maka- mında ziyaret etti. Va- lilikte gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Eraslan Özkaya, yol- suzluklann önünün bir türlü alınamadığım ve gün geçtikçe daha da büyük boyutlara ulaştı- ğını belirterek "Bu bo- zukJuk, hukuka ve devlete karşı olan gü- ven duygusunu zede- Uyor" dedi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN '... Acaba Gençler, -Hatta Yaşlılar- Biliyor mu?..' I BaştarafıA rka Sayfada Evet, haklısınız: AB- D'nin, daha Kurtuluş Sa- vaşı esnasında, Anado- lu'ya 'sızmak' konusunda, 'ne törden fırsatlar 1 ha- zıriamaya çalıştığını, ko- nuşacaktık; 'buna Gâ- zi'nin ne cevap verdiğini' filan, bunu unutmadım; fakat önce, bu ülkeyle ara- mızın nasıl alacakaranlık olduğunu belirtebilmek için, bu parantezi açtım. VVashington'ın Os- manlı'nın son yıllarında, hassaten Doğu ve Gü- neydoğu Anadotu'yu ve daha güneyını, nasıl dinsel ve kültürel bir 'muhasa- ra'yaalmış olduğunu; Mü- tareke'de 'manda' fîkrini, -kolej kökenlilerince- nasıl ortaya attınp, nasıl kullan- dığını; o tanhte manda için gelip giden Amerikan he- yetlenni (Harbord Heyeti vs.) şöyle bir hatırlarsak; Ankara'ya yapılan öneri- nin gızli amacını da, bunu açıkça belirten Gâzi'nin cevabının tarıhı önemini de, daha iyi anlayacağız. Şımdi sıra geldi, onu an- latmaya!