Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2C EKİM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KURULTAYA DOGRU CHP
Yitrinini yenilemeye hazırlanan CHP'de asıl mücadele yerel seçimlerden sonra
ListeveçizgikavgasıBWHAR TÂNRISEYTR
/LNKARA-CHP, vitrinını ye-
rulsyeceğı 30. olağan kurulta-
yı "La "çizgi" tartışması ve "Mok
Ksb"" kavgasının gölgesinde ha-
zııknıyor. Parti yönetimi ara-
sınia bile aynşmalara neden
olaı çizgi tartışmasında, CHP
Geıel Başkanı Deniz Baykal,
">lerkezi sola çekeceğiz" söz-
leryle son noktayı koymaya ça-
lıştı Istanbul milletvekili Ke-
mal Derviş'in açıklamalan ise
tartşmanın daha da alevlenme-
sine neden oldu.
Ancakpartideki blok liste kav-
gası, Denk Baykal ekibi içinde-
ki aflaşmayı da Kemal Der-
viş'cn çıkışlanyla yaşanan atış-
malan da geride bırakıyor. Yö-
netmin "nasl" seçileceği tartış-
ması kurultaya damgasını vu-
rurlen, ilk yanş seçime "çarşaP
rru \oksa "Mok" listeyle mi gi-
dileceği konusunda yaşanacak.
îldnci yanş, genel başkanhk için.
Bu, yanşa kahlmak bile öyle
pek kolay olmayacak. Eğerplan-
• CHP, 30. olağan kurultayına "çizgi" tartışması ve "blok
liste" kavgasıyla giriyor. "Yeni sol" ve "Anadolu solu"
kavramlannın ardından CHP şimdi de "merkezin sola
çekilmesi" söylemini tartışıyor. Partide asıl yanş yerel
seçimler sonrasına erteleniyor. Seçim sonuçlanna göre, CHP'de yine olağanüstü
kurultaya çağn için imza toplama döneminin başlayabileceği belirtiliyor.
lanan tüzük değişildiği gerçek-
leşirse adaylığını ilan edenlerin
yanşa katılması zor görünüyor.
Aday olabilmek ıçın gereken 66
delege sayısının 263'e yüksel-
tilmesi tartışılıyor. Bu durumda
adaylann yanşa girebilmeleri
için öncelikle 263 delegenin
oyunu almalan gerekecek.
Kurultayın ikinci gününde ise
partiyi yerel seçimlere taşıya-
cak yeni yönetim belirlenecek.
Burada hem Baykal ekibi için-
de bir yanş var, hem de muha-
liflerin "Kste dehne" çabalan.
Bir de, Kemal Derviş'm çıkış-
lan. CHP tabanının kafası kan-
şık. "6ok"tan "AnadotusohTna;
sosyal-liberal senteze uzanan
çizgide farklı mesajlar veriliyor.
Delegelerin yeni yönetim ter-
cihlerinde tartışmalara neden
olan çizgi konusundaki tavırla-
nnı da net biçimde ortaya koy-
malan bekJeruyor.
Yarış geleneğlne devam
CHP'liler "getenek"lerine uy-
gun olarak yanşlı bir kongreye
hazırlanıyor. Ancak asıl yanş, ye-
rel seçimler sonrasına erteleni-
yor. Yerel seçim sonuçlanna gö-
re, CHP'de yine olağanüstü ku-
rultaya çağn için imza toplama
dönemi başlayabilir.
CHP yöneticileri, genel baş-
kan adaylan ve partı üyeleri ku-
rultay arifesinde, "ideoloji" tar-
tışmasını Cumhuriyet'e değer-
lendirdi:
- Cevdet Selvi (CHP Genel
Başkan Yarduncısı): CHP, Tür-
kiye'nin en bunalımlı dönemin-
de kurultaya gidiyor. Tabii ki bu
ortamda, sorunlann aşılabilme-
si, kurultayda söz sahibi olabil-
mek ve yanşa katılabilmek için
pek çok görüş ortaya çıkıyor.
CHP'nin ilkeleri belli, progra-
mı son derece açık, tüzüğü de or-
tada. Atatürk'ün gösterdiği uy-
garhk yolunda CHP'nin ısrarlı
ve kararlı yürüyüşü, sosyal de-
mokrasinin evrensel değerleri-
ne bağlıhğı da açıkça ortada.
Elbette CHP'nin gerçek sahibi
olan delegeler yeni bir dönemin
başlanlması doğrultusunda tüm
görüş ve düşünceleri değerlen-
direrek bir karar vereceklerdir.
Kurultay öncesinde alelacele
söylenen sözler biraz da kişile-
Nikâhta • " " •
buluştular W^ .
Kadıköy Belediye Başkanı ¥ - ^ H B
Selami Oztürk'ün oğlunun İİ \ ' ^ ^ H ^ l
nikâlu, kurultay mj~' i & ^ ^ H İ
hazuiıkları süren |Sk& Ü ^ ^ 9 ^ 1
CHP'Kleri İstanbuTda I n o B İ H ^ ^ ^ H
buhışturdu. Başkan İ£VgBj^H^^H
Öztürk'ün oğlu Cem M u ^ ^ ^ H ^ ^ H
Öztürk'ün Büyük M E ^ ^ ^ ^ K ^ ^ I
Kulüp'teld nikâhL, son [^•''^PP^Hg^^H
dönemde açıklamalan [W*
r
'î£ZB^^^H
CHP içinde tarbşma ^m.'- -'/VV^^H
yaratan Istanbul BL % -•R^^^^l
MiDerveküi Kemal Deniş p ^ B > ' / ^ ^ ^ ^ ^ B
ile CHP Genel Başkanı 1 ^ ^ JUMM
DenizBaykal'ıbirarava k
<
ta*l|r. j M f i T H
getirdLNikâhaeşi Srflft^H».t^fl
Catherine Deniş ile gelen mLmJ^^ğ^m^ •
Kemal Derviş, CHP Genel ^ ^ ^ ^ ^ H ^
Başkanı Deniz Baykal'la ^ ^ ^ ^ ^ ^ H •
aynı masada buluşarak bir ^ ^ ^ ^ ^ ^ V 1
süre sohbet ettL Ü J ^ ^ H H 1
••rj
;
' .^H
Parti meclisi üyesi ve genel başkan adayı Erol Tuncer, yönetimi eleştiriyor:
' Asıl ideoloji tarbşıhnah9
CHP'de en çok ihmal edilen
konulardan biri ideolojik
tartışmalardır. 1970'lere
kadar ortanuı solunun içeriği
ile ilgili tartışmalar yaşandı.
Parti önemli bedeller ödedi
ama sonunda bu tartışma
sağlıklı bir noktaya geldi.
Parti temel ilkelerinden
aynlmaksızm, kendi
ideolojisini günün koşullanna
göre yeniledi. 1973'te birinci
parti oldu. 1977'de yüzde 41
ile tarihinin en büyük oyunu
aldı. 12 Eylül'den bu yana
kurumlar, kavramlar,
teknoloji değişti; elbette
ideoloji konusunda yeni
arayışlar obnası doğaldır.
Ama bu ciddi bir çalışmayı
gerektirir. ttiraf edeyim, bu
çalışma yapılmadı. Baykal
tarafından ortaya bir "yeni
sol" kavramı atıldı. Ama
brrakın örgütte tartışmayı.
partinin merkez kurullannda
bile tartışılmadı. Sonra
Baykal, "yeni sol"u bir tarafa
bırakarak "Anadolu solu"nu
ortaya çıkardı. Derviş'in
partiye gırmesinden sonra da
"sosyal iiberal sentez" denildi.
Ancak ciddi bir tartışma
ortamı ohnadı.
CHP'nin "6ok" ilkeleri çok
degerli, ancak partinin
yenileşmesine.
yeni çözümler aramasına
engel değil. Ilkelerin içeriği
yeniden düzenlenerek
bugünün gereksinimlerine
yanıt verecek hale getirilmeli.
rin kendini öne çıkarma çabası
olarak görülebilir. CHP'nin ba-
ğımsızlık, devrimcilik ve diğer
ilkeleri her zamankinden daha
çok geçerlidir. Onun için de
CHP'ye belirli çevreler, egemen
güçler tarafmdan sistemli bir
saldın haksızlık sayılacak bi-
çimde sürdürülmektedir.
CHP'nin aksaklıklan, eksiklik-
leri varsa yine gerçek sahibi de-
legeler ve parti tarafından düzel-
tilir. Ama CHP'nin içini boşalt-
maya, diğer partilerden farksız
hale getirmeye hiç kimsenin gü-
cü yetmez.
'CHP'nin ideolojlsi belll1
- Abdülkadir Ateş (Gazian-
tepmiBetvekifi): CHP'nin prog-
ramı bellıdir, ideolojisi bellidir.
6 okla bütünleşmiş sosyal de-
mokrasinin evTensel ilkeleridir.
Sayın Derviş'in, "sosyal demok-
rasinin evrensel ilkeleri ile Ata-
türk ilkeleri bağdaşünlabilir"
demesini yadırgıyorum.
CHP'nin ve daha önceki sol par-
tilerin programlannı okumadı-
ğmı anlıyorum.
'Baykal yozlaştırıyor'
- Adnan Keskin (CHP PM
üyesi-Esld genel sekreter):
CHP'nin sosyal demokrat bir
parti olduğu ve temel tercihini
yaşamını emek ağırlıklı kaza-
nan insanlardan yana koyduğu
programıyla saptanmıştır.
CHP'nin sol anlayışını sulan-
dırmaya yöneUk değeirlendirme-
ler yerine, 3 yıldır askıya alınan
programın uygulanması gere-
kir. Sayın Baykal tekrar genel
başkan olduktan sonra CHP'nin
programını, külterel birikimini,
mirasını bir kenara bırakarak,
kendi anlayışına göre bir siyaset
söylemi geliştirdi.
Bu, siyasal Islama göz kırpan,
onlara hoş görünmeye çalışan
sol söylemleri göz ardı eden,
partinin temel tercihini koydu-
ğu emekçi yığınlan dışlayan,
onlann sorunlanm dile getir-
mekten uzaklaşan bir siyaset üs-
lubudur. Genel başkanın solu
yozlaştırmaya yöneük yaklaşım-
lan nedeniyle, evet bir ideolojik
tartışmaya gereksinim vardır.
EdebaB. Anadolu solu, iiberal
sol gibi anlayışlar bırakümalıdır.
tnsanlann kafasında bir tereddü-
de meydan vermeyecek şekilde
CHP'nin sol bir parti olduğu or-
taya konulmalıdır. Sayın Der-
viş'in sosyal demokrasi anlayı-
şını CHP'ye monte etmeye ola-
nak yok. CHP, geçmişte olduğu
gibi toplumun ezilen kesünleri-
ne sahip çıkan, köylüsü, işçisi,
memuru, emeklisini arkasına
alan bir siyaset anlayışının takip-
çisi olmalıdrr. Partinin genel baş-
kanlık düzeyinde ciddi bir deği-
şime ihtiyaç var.
SÜRECEK
Kurulduğu günden beri parti yönetimi, üyeler ve adaylar arasında ideoloji tartışmalan sürüyor
Arayışlannı bitiremeyen partiCHP, Atatürk tarafından 9 Ey-
lül 1923'te "HalkFırkaa''adıy-
la kuruldu. CHP'nin "Cumhu-
riyetçiük, Halkçıhk, MiDhetçiük.
LaikHk, De\1etçflik ve De\Tİmd-
hk" başlıklanndan oluşan "alt
ok" ilkeleri de 1931 yılındaki
kurulta\ında son halini aldı.
"Ortenm solu" görüşü 1966
yılından itibaren tartışılmaya baş-
lanırken, parti içinde aynşmala-
ndaberaberinde getirdi. 1970'ler-
de Bülent Ece\it ile birlikte
CHP'nin gündemine "demok-
ratiksoJ" kavramı girdi. Arkasın-
dan 1977 seçimlerinde CHP'nin
yüzde 41 ile tarihinin en büyük
oy oranına ulaşması dikkat çek-
ti.
12 Eylül 1980 askeri darbe-
siyle siyasi süreç kesintiye uğrarken, sol-
da önce bölünmeler sonra da parti birleş-
meleri yaşandı. Deniz Baykal, SHP saf-
lannda yer alırken Ecevit, DSP Genel
Başkanı oldu. Baykal, SHP'de Erdaltnö-
nü'ye karşı giriştiği 3 genel başkanlık
yanşında da yenilgiye uğradıktan sonra
'.992'de yeniden açılan CHP'nin başına
geçti. Şubat 1994'te SHP ve CHP birleş-
ti, eylül ayında Baykal CHP'nin yeni ge-
nel başkanı oldu. Ancak birleşmenin san-
cılan sürerken, 1995 seçimi sonuçlan ne-
deniyle partide SHP kökenliler ile CHP
ANADOLU HAREKETİ'NİN GENEL BAŞKAN ADAYI CEMAL ÖZDEMÎR
'Sağa çekmeye çalışıyorlar*
Son dönemlerde CHP yönetimi
partiyi bir sağa çekme ugraşı içi-
ne girdi. Bazı çevrelerden de des-
tek görmeyi planlıyorlardı fakat
merkezin neresinde olduğu siya-
sal bir mücadeleyle saptanmış bir
parti sağa çekilemezdi. O neden-
le bu tartışmayı geri çektiler. Bize
göre Türkiye koşullannda evren-
sel sosyal demokrat bir parti yara-
tümalıdır. Sosyal demokrat parti ya-
ratılırken, eski alışkanlıklanmız
içinde değiliz. Emekten, dar gelir-
liden yanayız ama sermaye düşma-
nı da değiüz. Dünyanın bugün gel-
diği noktada, küreselleşmenin ge-
tirdiği olumsuzluklara, sosyal de-
mokrasınin karşı çıkabileceğini
düşünüyoruz. Liberalleşme, küre-
selleşme dünya banşını bozdu.
Bunlann karşısında sosyal demok-
rasi durabilir, ancak o dünya ban-
şını sağlayabilir diye düşünüyo-
ruz.
kökenliler arasında tartışma başladı.
Baykal, 1998 yılında erken seçim tar-
tışmalanyla gidilen 28. kurultayda Rick>'
Martin'in müziği ve ışık gösterisi altın-
da salona ginşiyle belleklerde iz bıraktı.
Ancak kurultaydaki bu "coşkuhı" hava,
seçim sonuçlanna yansımadı. CHP yüz-
de 8.7 oy oranı ile kapahldığı 1980 dar-
besinden sonra tarihinde ilk kez Meclis
dışında kaldı. Seçim yenilgisi CHP'yi
sarstı, Baykal 22 Nisan 1999'da genel
başkanlıktan istifa etti. Mayıs 1999'da
gidilen olağanüstü kurultayda Altan Öy-
men yeni genel başkan olurken, yönetim
değişikliği parti içindeki tartışmalann
bitmesini sağlayamadı. Altan Oymen'in
genel başkanlığı yalnızca 15 ay sürdü. Bay-
kal, 30 Eylül 2000'de yapılan kurultay-
da tekrar CHP Genel Başkanlığı'na se-
çildi.
Baykal'ın 199O'lı yıllarda "Türkrjç'nin
Tony Blair'i" olacağım diyerek gündeme
gerirdiği "yeni sol" kavramının içi doldu-
rulmadı. Baykal'ın tekrar genel başkan
olduktan sonra dile gerirdiği "Anadoluso-
lu" kavramı da çoktartışıldı. CHP, 57. hü-
kümetin ABD'den getirerek ekonominin
başına geçirdiği Kemal Derviş'i de saf-
lanna katarak "iktidar" beklenti-
siyle girdiği 3 Kasım seçimlerin-
de yine hayal kınklıği yaşadı. Se-
çimlerde yüzde 19 oy alan CHP'ye,
iki partili parlamentoda "munale-
fet" görevi düştü.
Seçim sonuçlannın yarathğı düş
lanklığı, CHP'de yeni arayışlara
yol açtı. Baykal bu kez gözünü
merkez sağ oylara dikti ve "Mer-
kezi sola çekeceğiz" söylemini kul-
lanmaya başladı. Ancak bu görüş,
"CHP sağa kaydı" eleştirilerine
yol açtı.
CHP'deki çizgi tartışmalanna
Istanbul Milletvekili Kemal Der-
viş de katıldı. Seçim öncesi "sos-
yal-liberal sentez"den söz eden
Derviş. daha sonra CHP'nin ide-
olojisi ve Baykal ekibine yönelik
eleştirileriyle gündeme geldi. Devletçi-
lik anlayışuıa karşı çıkan Derviş, "Ata-
riirkçü gelenek ilegünümüzün çağdaş sos-
yal demokratanlayışı arasmda köprii ku-
rutanasmı" istedi. Orgüt için değil, halk
için siyaset yaptıklannı anlatan Derviş,
kurultayda isteklerinin gerçekleşmeme-
si halinde partiden aynlabileceği sinya-
lini de verdi. Kurultayda Deniş' i parti yö-
netimine taşımayı hedefleyen Baykal'ın
da bütün bu açıklamalar nedeniyle artık
ciddi biçimde rahatsızlık duymaya baş-
ladığı vurgulandı.
Yakmayıp da Besleyelim mi?
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in TBMM'ye geri gönderdiği
kızılağaç ve aşılı kestanelikleri
oıman dışına çıkaran ve kesimini
kolaylaştıran yasa, Tanm ve Oıman
Komisyonu'nda aynen kabul
edildi. Görüşmeler sırasında Çevre
ve Orman Bakanlığı APK Başkanı
Yaşar Dostbil ilginç bir kıyaslama
yaptı: "Vatandaş nasıl kendi arazisi
üzerinde domates-biber ekip
bunu işleyebiliyor ve satabiliyorsa
tapulu arazisi üzerinde kızılağaç
olan kişi de bu ağaçlan
kesebilmeli. Daha önce bu
ağaçların kesimi için uzun izin
işlemleri gerekiyordu, yasayla
muhtarlıkların iznini yetehi
sayıyoruz." Dostbil'in açıklaması
CHP'li üyelerin sert tepkilerine
neden oldu. CHP Antalya
Milletvekili Nail Kamacı
dayanamadı: "Domates ile ormanı
nasıl aynı kefeye koyarsınız. Bu
anlayışı şiddetle kınıyorum."
Bürokratın kimden esinlendiği ise
birkaç gün sonra ortaya çıktı.
Çevre ve Orman Bakanı Osman
Pepe de "Orman köylüsü ormanı
yakmayacak, kesmeyecek de
açlıktan ölecek değil ya. O da
bunu yapıyor zaten" demesin mi?
Ormanlan "orman alanı dışına"
çıkarmak için canla başla çalışan,
orman yangınlanndaki artışı
görmezden gelen hükümet,
herhalde tasarılan genel kurulda
şöyle savunacaktır: "Sıkıştınlmış
levha üreticileri hammadde için
kızılağaç ormanını yok etmeyip de
ne yapsın? Kaynak bulamayan
hükümetimiz orman alanlarını,
işgal edilen yüzbinlerce hektan
satmayıp da ne yapsın?"
Bir de imam-hatipli
olmasaydı!
Meclis'te haftanın en renkli
çalışması Milli Eğitim
Komisyonu'nda gerçekleşti.
Toplantının açıldığı dakikalarda
başlayıp uzayan 3 büyük
tartışmayı, birbirine bağıran
milletvekillerine karşı ayağa
fıriayıp bağırarak güçlükle
yatıştıran Komisyon Başkanı
Tayyar Altkulaç bir ara "NTV
muhabiri burada mı" diye sordu.
Toplantılarda sessiz birer fıgüran
rolünü oynayan gazeteciler, sıra
dışı bu durum karşısında şaşırdt.
NTV Pariamento Muhabiri Ünsal
Ünlü kalabalık arasından
"Buradayım sayın başkan" diye
kendini gösterince Altıkulaç
meramını anlattı: "Hafta içi
beyefendinin canlı yayın
programına katıldım. Bana
'Komisyonda işiniz çok zor, nasıl
baş edeceksiniz' diye sordu.
Ben de 'Komisyon üyelerimizin
her biri çok sağduyulu,
birbirlerine saygılı insanlardır,
beni mahcup etmeyeceklerdir,
anlayışla çalışınz' dedim. Şimdi
tüm hfTV izleyicileıinden ve
muhabir arkadaştan özür
diliyonım." Altıkulaç'ın nezaket
içindeki ağır uyarısı bile vekilleri,
ancak birkaç dakika yatıştırdı.
Toplantıdan sonra ise ilginç bir
diyalog yaşandı. CHP'li
Muharrem Ince'nin "imam-
hatip mezunu doktoriar
olmasın" sözlerine karşı AKP
milletvekili Turan Çömez
devreye girdi: "Ben imam-hatip
mezunu bir doktorum Sayın
Ince. Eğer imam-hatip
olmasaydı, Balıkesir'deki
köyümde bir çiftçi olacaktım.
Imam-hatibi birincilikle bitirdim,
tıp fakültesini de birincilikle
bitirdim." Sözü alan CHP'li
Berhan Şimşek "O zaman
CHP'ye teşekkür et, imam-
hatipleri açtığı için" derken
Muharrem Ince araya girdi:
"Imam-hatipte değil de başka
bir lisede okusaydın Oxford
birincisi olurdun!"
i
Kadının Statüsü' türbana takıldı
Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında
hükümetin çıkarmaya çalıştığı Aile
Araştırma Genel Müdürlüğü ve
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
kuruluşuna ilişkin tasarılar Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda ilginç bir
muhalefetle karşılaştı. Hükümetin
tasarısını CHP'liler desteklerken
eleştiri AKP'lilerden geldi. Devlet
Bakanı Güldal Akşit, itirazlanna
karşın tasanları, alt komisyona
gönderilmekten kurtaramadı.
Bazı AKP'lilere göre böyle bir
kurumun "neden gereksiz
olduğunu" tartışmadan anlamak
olanaklı:
Melik Özmen (AKP): Niye erkegin
statüsünü korumak için genel
müdürlük kurulmuyor?
Ruhi Açıkgöz (AKP): Aynı
düşünceye sahip bir erkek
üniversiteye giderken kadınlar
gidemiyor. Bu bir kadın sorunu,
ancak kadınlar tarafından
sahiplenilmiyor. Başörtüsü
konusunda Kadının Statüsü Genel
Müdürlüğü'nün yaptığı bir çalışma
varmı?
Musa Uzunkaya (AKP):
Türkiye'de başörtüsü kadının
sorunu mudur? Gerçekten sorun
mu, ideolojik mi; bu konularda bu
genel müdürlüğün bir açıklaması
var mı? Hakikaten ideolojik
diyeceklerse desinler.
AIJ Kemal Kumkumoğlu (CHP):
Türkiye'nin en önemli sorunu aile
planlaması, ama Başbakan "Bunlar
aldatmacadır, Allah ne verdiyse
yapın"anlayışında. Başbakan
Erdoğan, Paris'e Süreyya Ayhan'ı
izlemeye gitti. Başbakan'ın kızlan,
herhangi birisi, onlar benim
kardeşlerim, böyle bir koşuya katılır
mı? İki kat daha hızlı koşsa katılır
mı? Bunu siyasi tercih açısından
örnek veriyorum. Katılmayacağını
düşünüyorum. Bu siyasi bir tercih.
Güldal Akşit: Ben tasarıyı
savunmaya çalışırken kendi
içimızde kısırdöngüde olmak çok
daha kötü. Tasarılann alt komisyona
gönderilmesi cinayettir. Feminist bir
yaklaşımda değilim, ancak AB'ye
uyum çerçevesinde bu yasaların
mutlaka çıkarılması gerekiyor.
Dokunulmazlık
komisyonu ne yapacak?
Yasama Dokunulmazlığını
Araştırma Komisyonu sonunda
çalışmalanna başladı. Komisyon
Başkanı Hüsrev Kutlu,
gazetecilerin "Bu komisyon ne
yapacak" sorusunu bir fıkrayla
yanıtladı: "Hırsız hâkim karşısına
çıkmış. 'Avukat istiyorum
hâkim bey' demiş. Hâkim,
şaşkınlıkla 'iyi de niye istiyorsun.
Cebinde yumurtalar, elinde
tavukla çiftlikte hırsızlık
yaparken suçüstü yakalandın.
Avukat ne diyecek ki' diye
karşılık vermiş. Hırsız
çaresizlikle yanıtlamış: 'Ben de
avukatın ne diyeceğini merak
ediyorum.' Valla ben de bu
komisyonun ne yapacağını
merak ediyorum."
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu
tbmmcum@ttnetnettr