Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
a EKİM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultımy cumhuriyet.com.tr 15
Roman, kişilerin karakterlerini, birbirleriyle çatışmalannı, toplum yaşamınm bir görünümü olarak çiziyor
Birbaşyapıt: YevgeniyOnegin
Konsanlar'ın ikinci çıkarması
• Kültür Servisi - Johnny Depp ve
yönetmen Gore Verbinski ülkemizde
önümüzdeki günlerde gösterime girecek
olan 'Karayip Korsanları: Siyah tncinin
Laneti' filmının ikinci bölümü için tekrar
bir araya geliyor. Depp'i, filmin yeni
bölümünde de Kaptan Jack Sparrow rolünde
izleyeceğiz. ikinci bölümde, birinci bölûmde
de rol alan Orlando Bloom, Keira Knightley,
Ted Elliott ve Terry Rossio rol alacaklar.
Rlmekimi'nin ardından
• Kültür Servisi -Istanbul Kültür ve Sanat
Vakfı'nca (ÎKSV) düzenlenen ve
10-16 Ekim tarihleri arasında
gerçekleştirilen 'ÎKSV Sonbahar Film
Haftası-Filmekimi'nde gösterilen filmler,
16 bin sinemasever tarafından iziendi.
Emek Sineması'nda gerçekleştirilen hafta
îüresince, toplam 20 film gösterildi. 7 gün
boyunca 36 seansta gösterime giren filmler
arasında en çok ilgi görenler. Danimarka'nın
haşan çocuğu Lars Von Trier'nin 'Dogville'i
ile Oliver Stone'un Fidel Castro ile geçirdiği
üç günün belgeseli 'Comandante' oldu.
Kısa sürede biletleri tükenen diğer filmler
ise Michael Haneke'nin en son ve en
lyimser çalışması 'Kurdun Günü', Zhang
Yimou'nun estetik harikası yeni filmi
•Kahraman' ve Denys Arcand'ın kara mizah
yüklü çalışması 'Barbarlann Istilası'ydı.
Pierce Brosnan boş durmuyor
• Kültür
Servisi -
James Bond
filmlerinin
son
kahramanı
Pierce
Brosnan,
'Meksikalı'
adındaki
yeni bir
aksiyon /
macera
fîlminde
başrol
aynayacak.
Unlü oyuncu
filmde,
kansıyla
birlikte Baja'da teknedeyken bir cinayete
tanık olan ve katillerce kovalanan başanlı
bir işadamı rolünü üstleniyor. Brosnan, bu
yeni projeye, 2005 yıhnın yaz aylannda
gösterime girecek olan yeni James Bond
filminden önce başlamayı planhyor.
Senaryosunu Christian Gudegast ve Paul
Scheuring'in yazacağı 'Meksikalı', film
editörü Pietro Scalia'nın ilk yönetmenlik
deneyimi olacak. Brosnan'ın bir diğer film
projesi ise Selma Hayek'le başrol
oynayacağı ve Brett Ratner'in
yönetmenliğini yapacağı 'AfterThe Sunset'.
Behzat Ay Yazın Ödülü
• Kültür Servisi - Elgiz Pamir'in
öncülüğünde tçel Sanat Kulübü'nün
desteğiyle düzenlenen Behzat Ay Yazın
Ödülü, bu yıl deneme dalında verilecek.
Ödül her yıl farklı bir yazın türüne veriliyor.
Yanşmaya katılacak olan yapıtlar, Ay'ın
yazınsal kimliği göz önüne alınarak çağdaş,
toplumcu bir dünya görüşü, dil konusunda
özenli tutum ve özgürlük temel alınarak
değerlendirilecek. Seçici kurulu Emin
özdemir, Yusuf Çotuksöken. Bedrettin
Aykın, Öner Yağcı ve Elgiz Pamir'den oluşan
yanşma için son başvuru tarihi 31 Ocak 2004
olarak belirlendi. Adaylann yayımlanmamış
ve daha önce ödül almamış üç deneme ile her
denemeden altışar örnek, özgeçmiş ve bir
dilekçe eşliğinde yanşmaya katılmalan
gerekiyor. 15Nisan'daaçıklanacakolan
sonuçlar Beyzat Ay'ın doğumgünü olan 2
Mayıs'ta Içel Sanat Kulübü'nde yapılacak
törenle sahiplerine verilecek.
(tçel San 'at Kulübü: îstiklal Caddesi, Sanat
Sokağı 25/A Mersin - 0 324 238 10 88)
Nâzm Kütörevrnde semnerier
• Kültür Servisi - Nâzım Kültürevi'nin
yeni sezondakı seminer programı 'Marksizm
Seminerleri ve Edebiyat Atölyeleri' başlığı
altında toplanıyor. Katılımcılannı bugünün
gerçekliğini anlatmaya ve tartışmaya çağıran
seminer ve tartışma dizileri, sekiz hafta
boyunca çarşamba günleri saat 19.00'da
gerçekleştirilecek. 22 Ekim günü, Erkin
Ozalp'in yöneteceği ilk seminerin konusu
'Marx Hangi Konularda Yamlıyordu?'.
Bugün başlayacak 'Edebiyat Atölyeleri'nde
ise iki haftada bir pazartesi günleri
'Edebiyat Söyleşileri' gerçekleştirilecek.
Söyleşilerin ilkine Bedrettin Aykın 'Dilde
Kirlenme' başlıklı konuyla katılacak.
Yanndan itibaren ise Sadık Albayrak her salı
'19. Yüzyıl Rus Gerçekçiliği'ni ele alan bir
seminerler dizisi başlatıyor. Rus
gerçekçiliğini ilgili okuma ve tartışmalanyla
gündemine taşıyacak atölye çalışması da,
kasım ve aralık aylan boyunca sürecek.
(0 212 245 04 81)
HAYATİ ASILYAZICI
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
(6 Haziran 1799-29 Ocak 1837),
gerçek bir ulusal ozan, Rus edebi-
yatının ulusallaşmasında ve gerçek-
çiliğe ulaşmasında öncü yazar. Top-
lumsal örgütlenme üstüne olan dü-
şünceleriyle de etkiliydı. Puşkin,
gerçekte Rus toplumunun ansiklo-
pedik çizimini de yapmış; 1789
devrimüıden sonra sanat ve edebi-
yattaki yeni gelişmeleri izlemiş, so-
nuçlanndan yararlanmıştır. Tarih ve
gerçekçilik anlayışı sanatına geniş
boyutlanyla yansımıştır. Sözgeli-
mi, VValter Scott (1771-1832), ta-
rihsel romanda çığır açmıştı. Puş-
kin de "Pugaçov Isyanı'nın Tari-
hi"nde aynksı bir kişiyi, köylü
ayaldanmasının kendine özgü ro-
man tekniğiyle "Yüzbaşı'nın Kı-
zı"nda açıklar. Pugaçov (1742-
1775), Rus halk ayaklanmasının
önderi. Rusya'daki köylü ayaklan-
ması 1773-1775 yıllan
arasında sürdü, Pugaçov
idam edildi. Puşkin'in
"Bahçesaray Çeşme-
si"( 1824), Boris Asafi-
yev'in müziğı üstüne
Nikolai Volkov'un lib-
rettosu ve Rostislav
Zakharov'un koreogra-
fisıyle 1934'te Mosko- ^ ^ _ ^
va'da oynandı. Bale ede- ^^^^™
biyatının en önemlı yapıtlanndan-
dır. Ulusal esinli ünlü bir öyküsü
olan "Ruslan ve Ludmila" da
(1820) opera edebiyatını biçimlen-
dirdi.
İlk büyük ulusal
tlyatro yapıtı
Puşkin Tsarskoye Lelo adlı Fran-
sızca eğitim veren lisede okudu.
Fransız aydınlanmacılannı, örne-
ğin J. J. Rousseau (1712-1778) ve
Voltaire (1694-1778) gıbi yazarla-
n erken tanıdı. Rus coşumculann-
dan G. Derjavin'den (1743-1816)
klasisizmi öğrendi; V. Jukovs-
ki'nin (1783-1852) masalsı şiirle-
riyle tanıştı. Bu iki yazar, Puşkin'in
biçimselliğini ilgiyle izlemişlerdir.
Kafkasya ve Kınm'da geçirdiği sür-
gün yaşamında yeni bir dünyayla
tanışmış, bu bölgelerin izlenimleri
olağanüstü güzellikte yapıtlanna
yansımıştır. "Bahçesaray Çeşme-
si" balesi, ülkemizde ilk kez
1979'da Ankara Devlet Opera ve
Balesi'nce oynandı. "Kafkas
Mahkûmu" da trajik bir öyküyü
anlatır. Yapıt, George Skibineın
koreografisı, Haçaturyan'ın mü-
ziğiyle bir baleye dönüştürüldü.
1951 de Grand Ballet du Marqu-
is de Cuevas topluluğu tarafından
Paris'teoynandı. "Poltava" (1828)
adlı ulusal esinli ünlü şiirini yazdı.
Zenci büyükbabasını anlattığı
"Arap Petra Velikogo" (Büyük
Petro'nun Zencisi) adlı ünlü öykü-
sünü 1827'de yazdı. Puşkin 30 ya-
şında, on altı yaşındaki Natalya
Gonçarova'ya tutuldu, on yedisin-
de evlendi. Kansının güzelligi de
başına birçok bela açtı.
• 19. yüzyılın ortalannda dünya edebiyatı
ortamında ağırhğını duyurmaya başlayan
Rus gerçekçi roman anlayışında çok önemli
bir olaydı "Yevgeniy Onegin". Özellikle
kişilerin ruhbilimsel durumlan çevreyle
uyumlu, yapıtta kişilerin bireysel yönleri de
tikel olarak ortaya çıkanlıyordu.
Puşkin'in Karamzininbiryapı-
tından esınlenerek 1825'teyazdığı,
1831 'de yayımladığı "Boris Godu-
nov" adlı tarihsel tragedya, Rus ti-
yatro edebiyatının ilk büyük ulusal
yapıtıdır. Tragedya türündeki bu
oyunun, iki değişik içeriği vardır.
Hem psikolojik, hem tarihsel düz-
lemde yazılmış önemli bir oyundur.
Koşuk ve düzyazı dilini, uyaksız
koşuklu ölçüyü kullanmıştır.
"Boris Godunov"da, şiddet ile
insanlık arasındaki zıtlık, ezenler-
ezilenler arasındaki uzlaşmazlık
derin biçimde ortaya konur. Bu ne-
denle tragedyadaki tarihselciliği,
günümüzde gördüğümüz ezenlerle
ezilenler arasındaki örtüşmeyı gös-
teren tarihsel yaklaşımıdır. Traged-
yadaki tarihsel kurgusu, günümüze
dek uzanan tarihsel yaklaşımdır.
"Pugaçov tsyanı'nın Tarihi"nde
yeni oluşan tarihin çizimiyle bir öz-
nel örnektir. Bunlann ardından
"Bakır Atlı" isimlişiirkitabınıya-
yımladı. Ne var kı, "Boris Godu-
nov" sahnelenmeden yasaklandı.
Çar I. Nikolay, Puşkin'i Mosko-
va'ya çağırdı ve onun 'sansürcüsü*
oldu. Puşkin, yakın şair dostu ve ay-
nı zamanda romanın birinci bölü-
müne epigraf olarak şiirinden bir di-
zesini aldığı P. Vyazemskiy'e yaz-
dığı mektubunda "Ben şimdi bir
roman değil. şiir-roman yazıyo-
rum, cehennemi bir fark var ara-
lannda!" diye yakınır ve başyapıtı
sayılan "Yevgeniy Onegin"i yazar.
Toplumsal yaşamın
bir görünümü
19. yüzyılın ortalannda dünya
edebiyatı ortamında ağırhğını du-
— ^ _ yurmaya başlayan Rus
gerçekçi roman anlayışın-
da çok önemli bir olaydı
"Yevgeniy Onegin".
Özellikle kişilerin ruhbi-
limsel durumlan çevreyle
uyumlu, yapıtta kişilerin
bireysel yönleri de tikel
olarak ortaya çıkanlıyor-
du. Kişilerin karakterleri.
birbirleriyle çatışmalan,
toplum yaşamının bir görünümü
olarak çiziliyordu. Giderek toplum-
sal yapının betimlenişi, kahraman-
lann ruhsal durumlannın belirleyi-
ciliği, toplumsal ilişkilerindeki ege-
men kılınan baskıcı davranışlann
yıkıcı etkisinin şiir-roman diliyle
anlatılması ile benzersizliğin doru-
ğunu oluşturuyordu.
"Yevgeniy Onegin"i, Kanşa-
ubiy Miziev-Ahmet Necdet ikili-
si, şiir olarak Türkçeye çevirdi. Ola-
ğanüstü başanlı bir çeviri.
Dilimize kazandınlmış Puşkin
başyapıtı "Yevgeniy Onegin"i
okurlanmıza salık veriyorum.
(Yevgeniy Onegin-A.S. Puşkin-
Türkçesi: Kanşaubiy Miziev-Ahmet
Necdet-Everest Yayınları. 228 s.)
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, Rus edebiyatının ulusallaşmasında ve
gerçekçiliğe ulaşmasında öncü rol oynamıştı.
Mike Berg'in duvar heykelleri 25 Ekim'e dek Galeri Nev'de sanatseverler tarafından görülebilir
IstanbuPda bir Amerikah sanatçı
SEZER DURU
Paris'te bir Amerikah olacak değil ya
hep, tstanbul'da da yaşayan,
yaşamayı seçen Amerikalılar var.
Sanatçı Mike Berg de bunlardan
biri. 1999'daailesiyle birlikte
Istanbul'a taşınmış New York'tan.
Kentimize ilk geliş nedenleri uzun
zamandır Istanbul'da yaşayan
dostlan şair John Ash'i ziyaret
etmekmiş; bu ziyaretin sonunda
onlar da tıpkı John Ash gibi
Istanbul'a yerleşmeye karar
vermişler. Tüm New York aydınlan
gibi Mike Berg de Bush'un
uyguladığı Amerikan politikasından
tedirgin, bunu sağ görüşlü bir
ideolojinin tehlikeli uygulanışı
olarak algıhyor. tstanbul'da yaşadığı
için çok memnun. Her zaman New
York ve istanbuFun kardeş kentler
olduğu söylenir. Kendisi de öyle mi
düşünüyor acaba diye sordugumda:
"Evet, çok benzerlikler
var, ama buradaki tarih
New York'ta yok. Ayrıca
orada binalar büyük,
ama insani ilişkiler zayıf;
tstanbul'da ise binalar
küçük. ama insani
ilişkiler çok güçlü" diye
cevap veriyor. NewYork
bugünkü dünyanın sanat
merkezi mi? "Bence daha
çok sanarın ticaret
merkezi. Dünyanın çok
çeşitü yerlerinde son
derece iyi sanatçılar
yaşamakta ve
üretmekte." Mike Berg Galeri
Nev'de 25 Ekim"e kadar sürecek
olan sergisinde duvar heykelleri diye
adlandırabileceğimiz yapıtlannı
çıkanyor izleyicinin karşısına.
Amerikalılar bu işlere "etching"
diyorlar. Şeffaf asetat veya ışık
geçiren bir malzemeye desen
ike Berg'in,
Amerikalılann
'etching' adını
verdikleri farklı bir
malzemeyi kullanarak
oluşturduğu yapıtlar
bir çeşit metal kolaj
tekniği, fotoğrafçıhk
ve yontuculuk olarak
nitelenebilir.
çiziliyor, metal plaka üzerine desen
konuyor, kimyasal bir oluşum
dökülüp ışıkla pozlandınhyor,
desenin altı ışık almıyor, ışık alan
yerlerde bir proses oluyor, bir asit
banyosuna konuyor, ışık gören
yerlerde metal asitte eriyor. Bir çeşit
metal kolaj tekniği, fotoğrafçıhk,
yontuculuk. Ortaya
Çinlilerin kesme sıyah
kâğıt sanatını
anımsatan ince, zarif,
duvara asıldığında
gerçekten de
kâğıttanmış izlenimini
veren (ki ben önce öyle
zannettim), geometrik
desenlerin hâkim
olduğu panolar çıkıyor.
Mike Berg îslam
sanatmda önemli yer
tutan bezeme ve
geometrik figürleri
kullanmada ustalaşmış.
Bu sergide yer almayan
çalışmalannın önemli bir bölümü
eski. yıpranmış halı ve kumaşlar
üzerine yeni bezemeler. Kendisi
şöyle anlatıyor: "Başlangıçta tslam
sanatına, kullanılan örüntü, yapı,
renk ile tuğla, seramik. taş ve
kumaşın yanı sıra diğer geleneksel
sanat malzemeleri gibi biçimsel
özeüikleri nedeniyle ilgi duydunw
Gerçek anlamda soyut sanatın inr
büyük sanatkârlan tslam
sanatçılandır. En harika olanı,
zaten bildiğim şeylerin bu kadar
çok değişik tarzlannı tanımak
oldu." Galen Nev'deki bronz işlerde
metalin üzennde kusma yapmış nefis
bir yeşil ile altın rengı gizli. Bunlar
sanki sanatçının mühürleri izlenimini
veriyor. Mike Berg'in îstanbuFdaki
en yakın dostlan Sultanahmet
Arasta'daki Suzani halıcılan ve Altın
Nakış'ın çahşanlan. çünkü kumaş ve
halı üzerine olan çalışmalannı onlar
olmadan gerçekleştiremiyor.
Kendisinin çizdiği desenler
Altın Nakış çalışanlan tarafından
işleniyor. Bronz rölyeflerine şiirsel
adlar da vermiş Miİce Berg.
"Mor At", "Gece Sola Dönüyor",
"Bir Şiirdeki Vahşi Gece Gibi"
bunlara örnek...
SON 20 YTLIN SEÇKlSl 23-30 EKÎM TARİHLERİ ARASINDA ANKARA'DA
Polisiye takip başlıyor
Kültür Servisi - 23-30 Ekim
tarihleri arasında Ankara'da
Fransız polisiye ve dedektiflik
filmlerinin gösterileceğı bir
festival gerçekleştirilecek.
Etkinlik kapsamındaki tüm
gösterimler, Ankara
Kızılırmak Sineması'nda
yapılacak. 'Polar' (Fransızcada
toplumsal eleştiri içeren
polisiye ve gerilim fihnleri)
türündeki fümlerin
gösterileceği etkinlik, Ankara
Fransız Kültür Merkezi,
Istanbul Fransız Kültür
Merkezi, Ankara Sinema
Kültürü Derneği ve Altyazı
sinema dergisi işbirliğiyle
düzenleniyor. Son 20 yılda
çekilen, Claude Miller,
François Truffaut, Claude
Chabrol, Bertrand Tavernier
gibi usta yönetmenler ile
Guillaume Nicloux, Serge Le
Peron, Pierre Salvadori,
Frederic Schoendoerffer gibi
genç yönetmenlerden sekiz
filmlik bir seçki izleyiciyle
buluşacak. Etkinlik kapsamında
23 Ekim günü saat 19.30'da
Kızılırmak Sineması'nda Yrd.
Doç. Nejat Ulusoy'un
katılacağı 'Bir Film Türü
Olarak Polar' başlıklı bir de
söyleşi yapılacak. 'Gözaltı',
'Neşeli Pazar' 'Müfettiş
Lavardin'. 'L'Affaire
Marcorelle / Marcorelle
Olayı', 'Les Marchands De
Sable / Düş Tacirleri'. 'Scenes
De Crimes / Cinayet Yeri',
'L. 627'. 'Le Poulpe/Ahtapot',
gösterilecek filmlerden bazılan.
(0 312 467 2002)
Antalyadakl etklnllğin sanat yönetmenl Fazıl say
Festivale doymayan kent
GURSUKUNT
ANTALYA - Antalya, sanat fesrivalleri
kenti olma yolunda kararlılıkla ilerliyor.
Altın Portakal Film Fesrivali, Uluslara-
rası Opera ve Bale Festivali'nin ardından,
şimdi de 4. Piyano Festivaliyle yelpaze-
sini genişletiyor. Fazıl Say'ın sanat yönet-
menliğini yaptığı festivalle, Antalya' nın pi-
yanoda uluslararası bir
merkeze dönüştürühnesi
hedefleniyor. Antalya
Kültür ve Sanat Vakn ile
Kadir Dursun Production
organizasyonunda düzen-
lenen etkınlikte bu yıl 4
önemli piyanist resital ve-
rilecek.
26 Ekim'e dek sürecek "——™ —
olan festivalin açılışı bugün Gülsin
Onay'la yapılacak. 22 Ekim'de Muhiddin
Demiriz, 24 Ekim'de Özgür Aydın resita-
llerinin ardından, 26 Ekim'de Tuluğ Tır-
pan ve Jose Rirmo'nun sunacağı Latin Pi-
yano Caz Konseri'yle festival sona erecek.
Festival hakkında bilgi veren organiza-
• Piyano Festivali
kapsamında Gülsin
Onay, Muhiddin
Demiriz, Özgür Aydın,
Tuluğ Tırpan ve Jose
Ritmo müzikseverlerle
buluşacak.
tör Kadir Dursun, bu yıl ilk kez bin öğ-
renciyle workshop çalışması yapılacağını
açıkladı "Aydınhk Türkiyemize Her Yıl
Yeni Bir Fazıl Say" sloganı ile yola çıkan
festivalde, aynca önümüzdeki yıl bir piya-
no yanşması düzenlenecek. Bilkent Üni-
versitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fakül-
tesi işbirliğindeki yanşma, Edime'den
Kars'a dileyen tüm katılımcılara açık ola-
, cak. Kazananlar, Bilkent
Senfoni Orkestrasf yla, fes-
tivalde konser verecek ve
müzik eğıtimlerini ücretsiz
olarak Bilkent Üniversite-
si'nde tamamlayacak.
Festivalin başansının iz-
leyiciden kaynaklandığını
belirten Kadir Dursun,
"Ankara, izleyici bulama-
dığı için cesaret edip böyle bir festival ya-
pamıyor. Ama Antalya'da önemli bir sa-
nat izleyicisi oluştu. Festivalin sanat yö-
netmeni Fazıl Say, önümüzdeki yıl Mer-
merli Park'ta. Antalyalılar denize karşı
ça> ını yudumlarken konser vermeyi dü-
şünüyor" dedi.
J