24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 EKİM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI Ege ekonomisi krizde derin yara aldı. Türkiye ortalaması olan yüzde 7.5'lik daralmadan daha fazlası yaşandı Sanayici bürokmsiden dertliEge Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Salih Esen, siyasi iktidarlann çizdiği ikilemlerin ekonomiye tam güven duyulmasını engellediğini söyledi. Esen, "152 milyar dolan bulan iç ve dış borç stokunun çevrilmesine öncelik veren programlar, yatınm ve üretim ikJiminin yeşermesini geciktiriyor" diyor. E konomik büyüklük bakımın- dan 2001 krizinde 16. sıradan 20. sıraya gerileyen Türkiye'de. Ege ekonomisi de derin yara al- dı. Bölgede Türkiye ortalama- sı olan yüzde 7.5'lik daralmadan daha faz- lası yaşandı. isianbuFda yüzde 31 'i bulan kişi başına gelirdeki azalma oranı, Izmir'de 33.8 olarak 3 bın 215 dolara düştü. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) veri- lenne göre Afyon, Kütahya, Uşak ve Ma- nisa'da daralma yüzde 7.5 oldu. Aydın, De- nizli ve Muğla aksında ise turizm ve ma- dencihk alanlannda yaşananlara bağlı ola- rak gerileme yüzde 9.4'lere kadar indi. Ege'de açık işsizlik oranı, Türkiye gene- lıyle beraber yüzde 10.6 oldu. DÎE verile- nne göre. İzmir'de ıstihdam sürekli gerile- yerek 592 bine kadar düştü. Eksik istıhdam da dikkate ahndığında kentteki işsizlik oranının geçen yıl yüzde 20'yi bulduğu belirtıldi. Bunun yanı sıra, kredi kartı borcunu ödemeyenler bir yılda yüzde 115 artarken, karşılıksız çek sayısı da bu yılın ılk 2 ayında 140 bine ulaştı. Kamu yatınmlannın hızla azalmasının ya- nı sıra konut talebındeki hızlı düşüş, ima- lat sektörünü büyük bir durgunluğa itti. 2000 yıhnda yüzde 17 büyüyen turizm sek- törü, 2001 'de yüzde 10 büyümüş ise de, ge- çen yıl ancak yüzde 1.1 gelişti. Kişi başı turizm harcaması ise 1998'de 734 dolar iken. geçen yıl 595 dolara geriledi. Ege'deki değerleriyle Türk tarımı ve ekonomisi Serdar KIZIK Ege'de NASA'ya bakır kablo, kâğıt, dünyanın değişik ülkelerine tekstil ve hazır giyim ihraç eden Ali Abalıoğlu da bürokrasiden yakınıyor, ancak farklı bir bakış açısıyla. Bürokrasinin yabancı sermaye girişine engel olduğunu savunuyor ve bunun da ekonomiyi olumsuz etkilediğini öne sürüyor. 'Krlz hâlâ var' Salih Esen. JConuyu Ege ölçe- ğinde genelleştirip, bu kez Ege Bölgesi Sana- yi Odası Başkanı SaHh Esene uzanalım. Esen, bölge sanayi- cısinin krizin etkısin- den kurtulma mücade- lesi verdiğini vurgula- yarak "Siyasi iktidarlann çizdiği ikilemler, politikalar, ekonomiye tam güven duyul- masını engellerken, 152 milyar dolan bulan ve milti gehrin yüzde 85'ine ula- şan iç ve dış borç stokunun çevril- mesineönceiikveren programlar, yatınm ve üretim ikliminin ye- şermesini geciktirmektedir" diyor. Esen. elektnkte bölgesel tari- feye geçmenin gereklılığıni sa- vunuyor. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ek- rem Demirtaş da benzer gö- rüşleri taşıyor. Ege'nın özel- likle ihmal edildığini savunu- yor. tzmir' in kamu yatınmlan içinden aldığı payın yüzde 7'lerden 3 lere ge- rilediğini anımsatıyor. Kayıt dısı... Ege'de NASA'ya bakır kablo. kâğıt, dün- yanın değişik ülkelerine tekstil ve hazır gi- yim ihraç eden. 3 ana sektörde çalışan, yak- laşık 1500 kişiyle üreten, 60 mılyon dolar- lık ihracat gerçekleştiren AB Abalıoğlu da bürokrasiden yakınıyor. ancak farklı bir bakış açısıyla. Bürokrasinin yabancı sermaye girişine engel olduğunu savunuyor. Bunun ekono- miyi olumsuz yönde etkilediğini öne sürü- yor. Türkiye'nin, kamu borçlan nedeniyle Uşak'ta bir ara sayüan 600'e ulaşan deri fabrikalan, Rusya krtd ve Çin'in deri sektörüne girmesi nedeniyle art arda kapılannı kapamtş-. Yatmmcılar vergi indirimi sağlayan Güney Afrika, Romanya ve Bulgaristan'a kaydı Türk yaünmcı ülkeyi terk etti E; ge'nin diğer illerinde, belirli ihra- cat kapasitelerini gerçekleştiren sa- nayiciler ne diyor acaba? Uşak'ta- ki Er Mensucat'ın sahıbi Mehmet Er, 1990'dan bu yana Uşak'ın lokomotif sek- törü konumundaki pelüş battaniye üretimi- nin büyük gelişme gösterdiğini ancak Kör- fez ve Asya krizlerirun, Ortadogu pazar- lannı yok ettiğini belirtiyor. Er, bazı sa- nayicilerin ülkeyi terk etti- ğini söylüyor. Yatınm kolaylığı ve vergi indirimi sağlayan Gü- ney Afrika, Romanya ve Bulgaristan'a doğru git- miş bazı arkadaşlan. Bu kaçış 6-7 yıl sürmüş, ta ki Güney Afrika'nın gümrük koymasına, Balkanlar'da da hal- kın doyuma ulaşmasına kadar. Ay- nca "Çin buralara gjnfi" diyor Er. ABD'nin uyguladığı ekonomik -« politikalann, ihracatçıyı zarara uğrattığını da vurguluyor. Hitit Seramik Genel Müdürü Ömer Er- türk, inşaat sektöründeki krizin kendilen- ni de olumsuz yönde etkilediğini vurgulu- yor. Kapasitelerini düşürmüşler. Krlzln en büyük kurbanı' Yalnızca Almanya, Hollanda ve Rusya için mal ürettiklerini söylüyor. Ertüfk, bu olumsuzluklara bir de LPG kullanmalan- nın getirdiği aylık 750 milyonluk maliye- tin bindiğini ekJiyor. Uşak'ta bir ara sayılan 600'e ulaşan de- ri fabrikalan da, Rusya krizi ve Çin'in de- ri sektörüne girmesi nedeniyle art arda ka- pılannı kapamış. Sağcan Deri AŞ'nin sa- hibi Nurettin Sağcan, sektörün 1994 yılı- nı aradığını söylüyor. Kentte 30 deri fab- rikasının yaşama mücadelesi verdiğine şöyle dikkat çekiyor: "Ham deri genelde iç piyasa yerine Kafkasya'dan, Türki cunı- huriyetierden geliyor. Dağılan Rusya'nın ham derisini Çin kapö. Ham deri, 8 dolar. Bunun üzerine 4 dolar da işieme gideri ek- lenirse, 12 dolar. Siz bunu ancak 13-14 do- lara satarsanız para kazanırsınız. Ama ne yazık ki hiçbir yabana ülke bu parayı ver- miyor. Çünkü Çin piyasaya hem kaliteti hem de 10 dolardan islenmiş deri ihraç edi- yor. Rusya pazaru Laleti'nin kapanmasıy- İa tamamen durdu. Uşak olarak biz, bir de deride çeşide gidemedik Sadece giysilik deri üretiyoruz. Ham deride hâlâ yüzde 18 KDV uygulanıyor. Dolann aynı düzeyde kalmasL bağlanü yapmak isteyen ülkeier- deki müşterilerde tedirginlik yaratü. Yani deri sanayii krizlerin en büyük kurbanı." riskli ülkeler konumunda olduğunu belir- tip bunun değişmesi gerektiğini söylüyor. Pamuk üretıminin 1.5 milyon tona çıkanl- ması gerektiği görüşünde. "Ne yazık ki, Türktve'deki uygulamalar, belirli bir kesi- nıin oyunu alabilmek için düzenleniyor. Ar- ükezbere politikalar ohnamah.Biryandan çiftçhi aç bırakıyorsun, öte yandan devle- tin kasasından bazı kesimlere sübvanse çı- kanyorsun. Ben Tansu Çiller'in pobtikala- nnı hiç tasvip etmedim. Ama çiftçrve uygu- lanan prim sistemi doğnıydu. Örneğin Yu- nanistan, AB'den aktağı destekle pamuk- ta sıçradL Bugün Türk konfeksiyoncu- su Yunan çiftçisini ihya ediyor ". Abalıoğlu'na göre en büyük sorun- lardan birisi kayıt dışı ekonomı. An- latıyor: "Türkiye ekonomisinin yüzde 50'si kayıt dışıdır. Biz kurumsaDaşı- yonız ama rakiplerinıiz kayıt dışı eko- nomiyle ayakta durmor. Bu da haksız rekabetyaraüyor, adil ohnuyor. Kayıt dı- şı ekonomi kontrol aHma ahnabilir. Ama devleti vönetenler bunu isterlerse." İZLENÎMLER HİKMET ÇETİNKAYA Üretici Kan Ağlıyor... Üzüm bağlanndayız... Gediz Ovası yeşil bir örtü altında... Denızli'den Sangöl'e vurduk, Alaşehir'e doğru yol alı- yoruz... Üzüm üreticisi Süleyman Şekerci, "Artık eskisi gibi değil her şey" deyip ekliyor: "Eskiden bu beş dönümlük bağ ile geçinirdik, şim- di geçinemiyonız..." Her yer üzüm bağı Gediz Ovası'nda... Içerilerde üzüm, tütün, pamuk ve zeytin alanlan... Süleyman Şekerci anlatıyor: "Gübre pahalı, ilaç pahalı, bizim üzüm çok ucuza gi- diyor..." Ege'de üreticiler de dertli, sanayiciler de... Aklıma Denizlili tekstilci Esat Sivri'nin sözleri geliyor: "Oevlet benim girdi fiyatlanmı dünya standartlann- da sağlasın yeter..." Pamukta da durum aynı değil mi? Tekstil ve pamuk... Pamuk üreten bir ülke nasıl oluyor da, ABD'den ve Yunanistan'dan hatta Suriye'den pamuk ithal eden bir ülke konumuna düştü? Bu sorunun yanıtını da pamuk üreticisi Kamuran Kayra yanıtlıyor: "ABD, Yunanistan, Ispanya, Italya gibi ülkeler üreti- ciyi destekliyor, Türkiye'de ise üreticiyi köstekliyor- lar..." Soruyorum: "Köstekleyen kim?" Gözlerimin içine bakarak konuşuyor: "Kim olacak, siyasi iktidar!" Üzüm, tütün, pamuk, incir üreticileri gerçekten peri- şan... Kamuran Kayra devam ediyor: "Devlet üreticiyi desteklemezse biz dünya ülkeleriy- le rekabet edemeyiz! Pamukta durum böyle. Tekstilci uzun süreli, düşük faizli kredi aldığı için ipliği dışandan alıyor. Hayvancılık Doğu'da böyle yok oldu. Pamukçu- luk bitti. Derdimizi dinleyen yok..." Rıza Duran adlı üretici söze giriyor: "Gelişmiş ülkeler kendi sanayicisini ve üreticisini ko- ruduğu için dünya piyasalannda rekabet edebiliyorlar. Bugün 500-600 bin ton pamuk ithal ediyoruz. Hayvan- cılığı öldürdüğümüz için dışandan et ithal ediyoruz. Üç bir yanımız deniz; Almanya, Ispanya, Bulgaristan ve Hollanda 'dan balık alıyoruz..." • • • Akhisar'dayız... Birden otuz üç yıl öncesine gidiyorum... Istasyonun hemen arkasındaki meydanda yapılmış- tı, ilk tütün mitingi... Otuz üç yıl sonra tütün üreticileriyle yine karşı karşı- yayım... Cumhuriyet'te ilk dizi yazım 'Tütün Kuman'ydı... Yıl 1967... Kamil Turanoğlu, "Siziyıllar önce tanımıştım" de- yip boynumuza sanlıyor... Kahvenin önündeyiz... Anlatıyor: "Tütün bitti, tütünü Kemal Derviş bitirdi. AKP ikti- dan da iyice bitirecek. Çünkü Kemal Derviş 'in IMFgü- dümlü politikasını şimdi Ali Babacan uyguluyor..." Sadık Deveci. Kamil'in sözünü kesiyor: "Tütün tekellerine teslim ettiler bizi..." Ali Esmer, "Hikmet abi, durum bildiğin gibi değil" dedikten sonra çok önemli bir konunun altını çiziyor: "Ben bir tütün üreticisi olarak bir alıcıyla sözleşme yapabiliyorum. Böyle bir uygulama olur mu?" Kamil: "Piyasa ekonomisinin temel ilkesi nedir?" Kamil'e "Nedir" diye soruyorum. Kamil yanıtlıyor: "Rekabettirl Kimle rekabet edeceğiz?" Ali Esmer: "Arz ve talebe göre fiyat oluşması da yok. Tütünün fiyatını ürünün sahibi değil, satın alanlar beliriiyor..." Sorunlardağgibi!.. Ali Esmer: "Çiftçi dostu Sadullah Usumi öldüğünden bugüne kapımızı çalan olmamıştı..." Ali, bir başka gerçeğin altını çiziyor... Sadullah Usumi öleli bir yıl oldu... Karadeniz'den Çukurova'ya, Ege'den Trakya'ya dek tüm Türkiye'yi dolaşırdı Sadullah Ağabey... Akhisar'dan aynlıp Manisa'ya doğru yol alıyoruz... Tarlalarda insanlar!.. Gediz Ovası sıcaktan kavruluyor; dallarda yaprak kımıldamıyori.. Aydın'da güzel şeyler de yaşamyor... A ydın benzer sıkıntılan taşıyor. Ancak olumlu haberler de var. Ürettiğinin yüzde 85'ini, 65 ülkeye ihraç eden Jantsa Jant Sanayi AŞ, savunma sanayisine gi- rerek, leopar tanklannın tekerlerini de üret- meye başlamış. Şirketin yönetim kurulu baş- kanvekili Ercan Çerçioğlu, 20 yıl önce kuru- lan fabrikanın büyük atılınüar peşinde oldu- ğunu belirtiyor. 2003 yılı ihracat rakamlan- nın 15 milyon dolara ulaştığını söylüyor. Yeni fabnkalann da devreye alınmasıyla yıllık kapasitelerinin 750 bin adede çıkaca- ğını ve yıl sonu için 20 milyon dolarlık ciro hedefledıklerinı anlatıyor. Bu arada sorun da yok değil. Çerçioğlu, ihracattaki en büyük sı- kınhlannın, Merkez Bankası'nın Aydın şube- si bulunmaması ve navlun sırasındaki kar- maşa olduğunu söylüyor. Aydın Ticaret Borsası Başkanı Aydın Ağa- baba ve Aydın Ticaret Odası Yönetim Kuru- lu Başkanı Mustafa Başnığ da uzun yıllardır Bölgede mayıstanbu yana ihracattaazahnalargörülüyon.» rulması için mücadele verdiklerini, gıda ih- racatı için bunun gerekli olduğunu sa\"unuyor. Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Rona Yır- cah, kentin birçok ile oranla sanayileşmede ön- cü olduğunu belirterek çimento, SEK\, Best gibi önemli kuruluşlara sahip olduğunu anım- satıyor. Balıkesir Elektromekanik Sanayi Te- sisleri'nin (BEST), Türkiye"deki 3 trafo fab- rikasmdan bin olduğunu kaydeden Yırcalı, "BEST, alanında bugün tekuhısal kunıhıştur. Yaklaşık300 kişi çalışıyor. 2 bin ortağı^r. Ça- Lşanlann da büyük bölümü fabrika\a ortak. Önemli ihracat yapıjor. HidroeleköTk, rüz- gâr santrallanna da yatırun yapıyoruz" diyor. Yırcalı. iyimser bir tablo cizıyor. Ulusal sanayici kayıpta... USİAD Ege Bölgesi Yürütme Kurulu Baş- kanı Tacettin Bayır, cumhuriyetin ilk 25 yı- lında yapılan sanayi devnminın, son 25 yıl- da yok edildiğine dikkat çekiyor. "194O'lı yıl- larda Ka\ seri'de uçak yapıp A\rupa'ya satan bir fabrikanın. gaz ocagı fabrikasına dönüş- türülmesi düşündüriicü. bir o kadar da ürkü- tücü değil midir?" diye soruyor. Ardından da "Ülke sanavicisi çok iyi bilme- lidir kl bu ülke yalnızca tekstil tarun ve dü- şük teknolojili sana>i ürünleri ihraç ederek bunlann karşüığında uçak, heükopter. silah, elektronik sistemler yani viiksek teknolojili ürünler saün alarak 130 mihar dolar dışbor- cu azattamaz. Türkhe mutlak yüksek tekno- lojüi sistemler üretmeti, ulusalfirmalann(Ar- Ge) laali\ etlerine destek sağlamahdır. Bunun yanında >erli malı kullanımını özendirici ön- İemler ahnmalıdır. Gelişmiş ülkelerde devlet ulusal sanayisini yabancı rekabetine karşı ko- rumaktadır" diyor. Ege İhracatçı Birliğı Başkanlar Kurulu Baş- kanı Senet Eröcal, özellikle mayıstan bu ya- na aylık bazda bölge ıhracatında azalmalar gö- rüldüğünü belirtiyor. Girdi maliyetlen ve dö- viz kurlan arasında sıkıştıklannı söylüyor. Eröcal, ışçılik, SSK primleri, enerji bedelle- ri gibi sorunlannm yıllardır çözümlenemedi- ğinı anımsatıyor pek çok ihracatçı gibi. 2001 Ocak ayından 2003'ün ocak ayma kadar ge- çen süreçte dolardaki artışın yüzde 103 dü- zeyinde olduğunu, ancak doğalgaz ve elekt- riğe yüzde 265, benzine yüzde 306 zam gel- mesini örnek gösteriyor. Fatura ylne köylüye çıkıyor' Ege Bölgesi'nin, tanm ağırhklı olması ne- deniyle ayn bir ihracat profili çizdiğini ^^ ur- gulayan Eröcal, "Bizim tanmsal ürün ihraca- ûmız dö\ ize endekslL İ stdik dış kredi olana- ğı da yok. Bir de girdi maliyederi sürekli art- ngı için, düşük kurda sektör sürekli zarar edi- yor. İhracatçı yeni sipariş almaya çekiniyor. Aba da, kurtahmininegörehareketediyor. Köy- lüsürektizararettiğiiçin birsonrakİNilbuürü- nü ekmek istemiyor. Sonuçta fatura köylüye çıkıyor'' diyor. Eröcal, enflasyonla doğru oran- hlı, ithalatı patlatmayacak bir kur politikası- nın izlenmesinı istiyor. YARIN: TÜTÜNDE BAĞIMLILIK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear