24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SJAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2003 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izrnir Manisa Aydın Denızlt Y PB Y PB B B B B 22 24 22 22 26 26 28 25 Zonguldak Y 19 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB PB Y Y PB Y PB PB 22 22 23 23 21 21 24 22 Adana Y 28 B 27 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkân Van Y A A A A B B 26 29 30 27 29 25 22 PB 17 Yurdun kuzey, ıç ve do- ğu kesımlen parçalı çok bulutlu, Marmara'nın öoğusu Batı Karaöenız kıyıları Orta ve Doğu Karadenız, Iç Anado- lu'nun doğusu, Doğu Akdenız, Doğu Anado- lu'nun kuzey ve batısı ıle Guneydoğu Anado- lu'nun batısı sağanak yağışlı dığer yerter az bulutlu geçecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 13 13 12 20 18 18 24 20 Münıh Y 19 Zürıh Berlın Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB Y PB PB PB PB Y 19 21 20 20 21 20 26 27 B 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre Şam Y B B PB PB B Y A A 1/ 20 14 26 21 11 9 32 29 Parçalı bulutlu Bulutlu > Çok öuıutlu ı Yagmuriu 3 Kanı Sulu Kar > Gok gurultulu G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada yaptı. Bay Başkan "AKPneydine oldu"'sorusunu ya- nıtlarken; Atatürk'ü sevdiklerini, -sanki reddet- melerinin beş paralık değeri varmış gibi- Atatürk adı ile özdeşleşmış Atatürkçülüğü, Kemalizmi be- nimsemediklerini söyledi. Yüzyıla damgasını vuran devrimci Atatürk'ü Bay Başkan Arınç, RTE, Gül yesaire sevse ne ya- zaaarsevmese ne yazaaar? Üstelik kimliğine de- ğil kişilığine bağlı olduğunu söyledikleri bu sevgi kerhen mi, gerçek mı, yoksa dünyanın saygı duy- duğu, değer verdiği üstün bir insanı yadsımanın olanaksızlığından mı kaynaklanıyor, kestirmek olanaksız. "Eserieri meydanda", imiş, "bunları inkâr ede- cekyapıda"değillermiş. "Atatürk'lehiçbirzaman 'sorunları' olmamış". Kuzum; eserlerini inkâr etseniz ne yazaaar, Ata- türk'le sorunlarınız olsa ne yazaaar! Daha bir iki yıl öncesine kadar Atatürk devrim- lerini yadsıyan görüşleri savunan, dini siyaset ve günlük hayatta kullananların kurduğu partilerde bulunan velakın kaset kaset kanıtlarla anımsatıl- dığında çok yakın geçmişinı "gençlik günlerine gönderen"Bülent Annç, bugün huzurunuzda Bay Başkan! Bay Başkan takıyyeyi tanımlarken "olduğun- dan farklı görünmektir" diyor. Savunma gayretiy- le, "ğeçmişindekihataları" düzelttiğini söyleyerek; "Herkes, herdüşünce, hermenfaatı ağırbasan ki- şi, yeri geldiğinde takıyye yapar" diye dünkü ve bugünkü konumunu örtüştürmeye çabahyor. Bay Başkan; bir cümlesindeki şu sözcükleri, Bay Başkan için söylemiş olmalı: "... Kimın rengi, düşüncesi neyse ortaya çık- sın..." • • • Atatürk'ü reddetmezlermiş ama Kemalizm baş- kaymış! Oysa: "Kemalizm modernitenin zirvesidir ve birçok ta- lihsiz açıklamada olduğu gibi statükocu değil, ile- rici ve atılımcı fikirlerile çağdaşlığı hedeflemekte- dir." Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yal- man, Harbiyelilere hitap ederken böyle söyleye- rek Bay Başkan'a gerçeği gösterdi. • • • Takıyye şayet "olduğundan farklı görünmek" ise bugün laik cumhuriyetçiliğe oynayan Milli Eği- tim Bakanı Hüseyin Çelik'in 1995'teki Nurcu- Kürtçü Bediüzzaman'la (Saidi Nursi veya Saidi Kürdi ile) ılgili övgü dolu irdelemelerinin anlamı nedir? "Cumhuriyetin başında Bediüzzaman dinlen- seydi ülkenin durumu böyle olmazdı" diyen Milli Eğitim Bakanı Çelik, şu saptamaları yapıyor: "Ûlkemizde huzur ve güvenin, kardeşliğin tesis edilebilmesi için Türkiye'nin geçmişte olduğu gi- bi Islam âlemine önderlik yapabilecek maddi ve manevi konuma gelebilmesi için bugün Bediüz- zaman 'a dönüp onun teşhislerini, tedavi için va- zettiği tekliflerinimutlaka hesaba katmamızgerek- tiği kanaatindeyim." Bakan Çelik'in "kanaatlerini" değiştirmediğini, Bay Başkan'ın tarif ettiği gibi, "(siyasal) menfaatı ağır basan bir kişi" olarak bugün yeri geldiği için takıyye yapmadığını, yani "olduğundan farklı gö- rünmeye çalışmadığını" nasıl bileceğiz? • • • ABD'deki görüşmelerde hükümetin tutumuna değinecek sorulara yanıt verebilmek için gidera- yak RTE ile konuşarak sakın ha ABD ile ipleri ger- meyin tavsiyesinde bulunan, son günlerde YÖK savunularıyla dikkati çeken, oysa başta Başkan Kemal Gürüz, 18'i dışındaki bütün rektörleri ata- dığı için bir yerdeYÖK'üsavunmakzorunda olan Süleyman Demirel: Nurcu ve Kürtçü Saidi Nursi-Kürdi'yi öven de- meçlerverdi. -Bana- "Bediüzzaman'ın 'bir dâhi' ve 'külliyatının derya' olduğunu" söyledi. Bakan Çelik'in Saidi Nursi-Kürdi'yle ilgili irde- lemeleri sorulsa, acaba nasıl bir yanıt alınır De- mirel'den? Çoğu zaman kullandığı dün dündür bugün bu- gündür diyen idare-i maslahatçı bir yanıt mı? KONFERANS-RESITAL PROF.SERVER TANİLLİ Çağdaş Türk Şiirinde Savaşa karşı Barış Saz Eşliğinde 3 Ekim 2003 Cuma, saat: 18.00 rARAŞTIRMACI mumcuSîi!!"1 "Parıs Caddesi No: 14 Kavaklıdere - Ankara Tel (0312) 417 77 20 pbx Faks- (0312)417 57 46 e-posta umag@umag.org tr www umag org tr Komutanlar, 8.5 milyar dolarlık kredi konusunda görüşlerinin alınmadığını açıkladı 4 Koşullar bizî rahatsız etti' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP hükümetinin ABD ile imzaladığı 8.5 milyar dolar- lık kredı anlaşmasına Kuzey I- rak koşulunu koymasına Genel- kurmay'dan tepki geldi. Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hil- mi Özkök, hükümetin anlaşma konusunda kendilerini bilgilen- dirmediğini belirterek "Bizim şahsi görüşümüz para ile po- lirika ayrı değerlendirilmeli" dedi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral îlker Başbuğ, kredi koşulu olarak Türkiye'nin Ku- zey Irak'a tek taraflı girmemesi koşuluna ilişkın, "Siyasi konu- ya ilişkin bir cümlenin ekono- mik anlaşma içine konmasını tasvip etmiyoruz" dıye konuş- tu. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral AytaçYalman Türki- ye'nin Kuzey Irak'a uzak dura- mayacağını belirtirken anlaşma- nın kendilerini çok rahatsız erti- ğini söyledi. TBMM açılış resepsiyonun- da gazetecilerin sorulannı yanıt- layan Özkök, kredinin verilme- sinin "Kuzey Irak'ta sıcak ta- kip yapmama" koşuluna bağ- landığının anımsatılması üzeri- ne şöyle konuştu: "Ben ilk de- fa sizden duyuyorum. Diplo- maside kelimeler çok önemli. Ben o konuyu bilmîyorum. Bu konuda kararı hükümetimiz aJmış. Bu konuda bir şey söy- lememiz uygun olmaz. Ben şu anda oraya ne şart kondu, kondu mu konmadı mı, keli- meler nasıl bilmiyorum." 'Görüşümüz alınmadı' CHP'li Ensar Ögiif ün "Ben bu konuda soru sordum. yanıt verilmedi" diye yakınması üze- rine Özkök, "Bizim görüşü- müz alınmadı. Bizim görüşü- müz olmadığı için ve tabii met- ni görmeden bir şey söylemem münıkün değil" dedı. Özkök, "Kanıuoyunda bir tedirginlik var. Bu konuyu paylaşıyor mu- sunuz" sorusuna ise "Aslında Kuzey Irak'a asker girmesiy- le kredi konusunun apayrı ko- nular olarak ele alınması la- zım. Para konuları, mali ko- nular ve bu konunun bir ara- da işlenmesi pek uygun değil.''' diye yanıtladı. "Ama bundan rahatsız olduğunuz belli" so- rusuna. "Tabii.Ama neden iliş- kilendirdiler, gerçekten doğru mu bilnıem. Basın kanalıvla izliyoruz. Bakın birisi sıcak takip' diyor. Öbürii 'gıremezsi- niz dediler' diyor" yanıtını ve- ren Özkök'ün bu sözleri iizeri- ne araya giren Orgeneral Yal- man, "flişkilendirilmesi bizi rahatsız etti" dedi. Türk birli- ğinin Irak'taki görev yerinin bel- lı olmadığını belırten Özkök, "Bizim aidımızdan geçirdiği- miz yerier var. Ama verilen yetki, şu anda ön konuşmalar yapmak. Vani siyasi kararın ve parlamento onayının çıkması için yeterli bilgiîeri onlardan alıyoruz" diye konuştu. Kuzey Irak'taki olaylara Tür- kiye'nin uzak kalamayacağını belirten Orgeneral Yalman da "Oradaki çıkarlarımızı bu- gün de yarın da gözetmek mecburiyetindeyiz ve olaya ge- niş bir perspektifle bakniamız lazım" dedi. Kuzev Irak'a tek TBMM Başkanı BülentAnnç'ın verdiği resepsiyonaAKP'lilerin büyük bölümü eşsiz katılırken, AKP'li Fikret Badazlı, Muharrem Karslı ile Soner Aksoy türbanlı eşleriyle geldi. (Fotoğraf: AA) taraflı asker gönderme ile 8.5 milyar dolarlık kredinin ilişki- lendirilmemesi gerektiğını an- latan Yalman, "Bu konu da son derece rahatsız bir olay. O ko- nuda rahatsızlığı her vatandaş gibi ben de duyarım. Gazete- den okuduğum kadarıvla iliş- kilendiriyorlar. îlişkilendiril- memesini temenni ederim" dedı. Internetten öğrendik Orgeneral Başbuğ da ABD ile yapılan kredi anlaşmasına iliş- kın sorulan yanıtladı. Anlaşma- dan TSK'nin bılgisi olmadığını belirten Başbuğ, "Biz sadece internetteki bilgilerden biliyo- ruz. Siyasi bir konunun eko- nomik bir anlaşnıanın içine konulnıasını tasvip etmiyoruz. Kredi koşulunu Kuzey Irak'a asker gönderilmesine bağla- yan ciimleyi tasvip etmiyo- ruz" değerlendirmesini yaptı. 8.5 milyar dolarlık anlaşma- da, Kuzey Irak koşulunun orta- ya çıkması ve askerlerin de bu- na karşı olduğunu ortaya koy- ması üzenne hükümet- ten çark sinyali geldi. Devlet Bakanı Ali Babacan, komutanla- nn eleştirilennin anım- satılması üzerine, "Krediyi işimize gelir- se kullanırız, işimize gelmezse kullanma- yız. Sözleşmede es- neklik var, kullanmak zorunda değiliz" dedi. Babacan, sözlerinin an- laşmanın uygulanma- yacağı anlamına mı geldiğınin sorulması üzerine, "O konuda bir şey söyleyemem. Şu anda evet ya da ha- yır demek durumun- da değilim. Onu za- man gösterecek" dedi. Komutanlar eşleriyle katddı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ye- ni yasama yılının açılışı nedeniyle TBMM Başkanı Bülent Annç'ın verdiği resepsi- yona Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hil- mi Özkök ve kuvvet komutanlan da katıl- dı. Annç'ın 23 Nisan'daki türban gerilimi nedeniyle "eşsiz" ev sahipliği yaptığı re- sepsiyona Özkök ve kuvvet komutanlan- nın eşleriyle gelmesi dikkat çekti. Annç, yeni yasama yılı açılış resepsiyo- nunda konuklannı "eşsiz" agırladı. Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile CHP lideri Deniz Baykal resepsiyona katılma- dı. ANAP Genel Başkanı Ali Talip Özde- mir, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile CHP'den bazı mületvekilleri davete ka- tıldı. Katıhmcılann büyük bölümü AKP mületvekilleri başta olmak üzere üst düzey kamu görevlilerinden oluştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dahil AKP'lilerin büyük bölümünün eşsiz olarak katıldığı re- sepsiyona AKP'li Fikret Badazlı, Muhar- rem Karslı ıle Soner Aksoy türbanlı eşle- riyle geldi. Sayıştay Başkanı Mehmet Da- mar da türbanlı eşiyle davette yer aldı. Annç, "Cumhurbaşkanrnın katılma- masına kırgm mısınız?" sorusuna, Se- zerin davete katılmamasının "önemli bir konu" olduğunu belirterek, "Bunun ceva- bını verebilecek tek kişi Cumhurbaşka- nı'dır. Lütfen kendisine müracaat edin. Resepsiyon oluyor değil mi, kıyamet de kopmadı" yanıtını verdı. Annç. DEHAP karanyla ilgili soru üze- rine, "Yargının kararını göreceğiz. TB- MM bu konuda üzerine düşen bir görev varsa yapacaktır" dedi. Ağar da DEHAP karanyla ilgili sorular üzerine "YSK'ye hükümetin çok baskı yaptığtnı" söyledi. Erdoğan.- Terör-asker pazarlığı yok ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, PKK- KÂDEK'in Kuzey Irak'- tan çıkanlmasının Irak'a asker gönderme karan için pazarlık konusu olmadığı- nı belirterek "Bu konular pazarlık konusu falan değil. Ama ABD'li dost- larımızdan KADEK'e yaptırım görürsek bu, özellikie Türk halkını çok rahat ettirir" dedi. Erdoğan, TBMM resep- siyonunda gazetecilerin I- rak \e Kıbns konulanna ilişkin sorulannı yanıtladı. Erdoğan, Irak'a asker gön- derme konusundaki kara- n çok süratli şekilde vere- ceklerinin bilinmesini is- tedi. Erdoğan, Kıbns sorunu- nun çözülmeden AB'ye üyelik adunının atılması halinde sadece Güney Kıbns Rum kesiminin AB'ye girmiş olacağını. bunun da Kopenhag ölçüt- lerine uymayacağını söy- ledi. Denktaş'm çözüm için gereken çabayı göster- diğini vurgulayan Erdo- ğan, Annan planının çer- çeve olabileceğini belirtti. YENİ BİR DÎYALOG SÜRECl ABD'den KADEK için ikinci heyet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Kuzey Irak'ta konuşlu yaklaşık 5 bin teröriste sahip KADEK'in bir an önce bertaraf edibnesi için ısrarlannı sürdürdüğü ABD ile yeni bir diyalog sürecine daha giriyor. ABD Dışişleri Bakanlığı terorizmle mücadele koordinatörü Cofer Black başkanlığındaki heyet, bugün Ankara'da asker ve dıplonıatlarla bir araya gelecek. Görüşmelere hazırlanan Türk diplomat \x askerler ise dün Genelkurmay'da bir araya gelerek gelişmeleri değerlendirdiler. Türk heyetinin başında Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nabi Şensoy bulunacak. KADEK'in geleceği açısından önem taşıyan görüşmeler öncesmde Dışişleri Bakanlıgı'nın üst düzey yönencüerinden Ali Tuygan, Baki İlkin, Nabi Şensoy, Ecvet Tezcan ve Deniz Bölükbaşı Genelkurmay'a gittiler. Görüşmelerde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ABD ziyareti kapsamında bugün yapılacak KADEK görüşmeleri konusunda görüş alışverişi yapıldığı öğrenildi. BAŞBAKAN'DAN UYARI AKP'de 'ikna turu' başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak'a asker gönderme konusunda ABD ile görüşmeler sürerken AKP grubunda "ikna" girişimleri başlatıldı. Grubun basına kapalı bölümünde "tezkerenin Meclis'e geleceği" yönünde işaret veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "1 Mart benzeri sonuçla karşılaşmayı istemediğine" ilişkin değerlendirmeler yaptı. Erdoğan'ın, "Bu kez parti grubunda tam bir mutabakat sağlayacağız" dediği öğrenildi. Erdoğan, Türkiye'nin Irak'ta askeri varlık bulundurması gerektiğini, bunun ABD'ye yardımdan öte, ülke çıkanna olduğunu söyledi. Erdoğan, "Kredinin de asker göndenneyle Ugisi yok. Bu krediye bizim ihtiyacımız yok. Ama krediden bahsedilnıesi bir kez piyasaiarda olumlu hava oluşturdu" görüşünü dile getirdi. Milli Savianma Bakanı Vecdi Gönül ise asker göndermenin Türkiye'nin lehine olduğunu söyledi. Isviçre ile diplomatîk bunalını H Baştarafı 1. Sayfada Türkiye, Calmy-Rey'den 6 Ekim'de yapacağı An- kara ziyaretini erteleme- sini istedi. Vaud Kantonu, 23 Eylül 2003 günü sözde Ermeni soykınmını tanıyan bir karan kabul ehnişri. Ka- rar, sadece sözde Ermeni soykınmıru tanımıyor ay- m zamandaTürkiye Cum- huriyeti'nın kuruluşunun temeli olan Lozan Antlaş- masını da sorguluyor. Türk diplomatik kaynak- lar, kararalınmadan İsv iç- re Federal makamlannın uyanldığını, karann Türk halkında tepkiyle karşıla- nacağının iletildiğını bil- dirdiler. Bu karann kabul edılmesinin ardından Is- viçre Dışişleri Bakanlığı ile yeniden temasa geçen Türkıye, "Bu olumsuz ortamda Calmy-Rey'in Türkiye ziyaretinin iküi ilişkilere oiumlu katkı- larda bulunmasının ola- naklı olmayacağı" mesa- jını iletti. GUNDEM MTSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada masındansonrayaşanangelişmeler... Mahkeme, DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerine katılmak için ha- zırladığı evraklar için şu karara vardı: Tam kanunsuzluk! Bu karardan sonra tartışmasız biçimde 3 Ka- sım'da oluşan Meclis'in üzerine gölge düşmüş- tür. özellikie Meclis çatısı altında yapılan siyasi tar- tışmaları mızahla izah etmek gerekirseşunu söy- leyebiliriz: Herkes gölgeyi taşlıyor! Ancak burada asıl önemli etken iktidarın tutu- mu. Zira AKR iktidardan gelen gücünü kullanmak için her şeyi yapıyor. Yargıtay kararının hemen ön- cesinde ve sonrasında yapılan AKP merkezli de- ğerlendirmeler şunlar: - DYP'nin Meclis'e girmesi söz konusu olursa hemen seçime gideriz. - Istikrar giderse, seçim gelir! - Seçime gidersek 450 kişiyle geliriz. - YSK, istikran tercih edecektir! AKP'nin bu çırpınışlarının özeti de şu: Kamuoyunu seçimle korkutmaya çalışıyor. Dernokratik bir ülkede seçimin "tehdit" ve "kor- kutma" unsuru olması üzüntü verici. Ancak ikti- dar, yürütmeden gelen gücünü kullanıp bunu bir "yöntem" olarak gündemde tutuyor. AKP'liler seçimin blöf olduğunun hissedilmeye başlandığını görmüş olmalılar ki, partinin dünkü grup toplantısının kapalı bölümünde önümüzde- ki günlerde bu konunun fazla dillendirilmemesi görüşü benimsendi! Sezer'in yön ve yol haritası Meclis'in açılmasıyla birlikte ayrıca önem taşı- yan bir başka konu da ABD'nin Türkiye'ye venme- yi karartaştırdığı 8.5 milyar dolarlık kredinin koşul- ları ve bu koşulları düzenleyen anlaşmanın içeri- 9'- ABD, Irak operasyonuna girişirken hükümet son anda TBMM'ye bir tezkere gönderdi ve AB- D'ye hava sahasını açtı. Bu izin 6 aylıktı. Sürenin dolduğu günlerde çok ağır koşulları içeren böyle bir anlaşmanın yapılması manidar. Bu kez öncekinden farklı bir durum var; hükü- met, TBMM'yi devreye sokma gereği duymadan ABD'yle "yeni ve özel ilişkiler" kurmayı planlıyor. İlk kez, bir kredi anlaşması siyasi koşullara bağ- lanıyor. İlk kez, bir kredi anlaşmasının karşı taraf- taki muhatabı Hazine Bakanlıgı'nın yanı sıra Dı- şişleri ve Savunma Bakanlığı oluyor... Hükümet, parmak sayısına güvenerek Meclis'e onaylatsa dahi kabul edilemeyecek bu anlaşma- nın kimı maddeleri hâlâ meçhul! Bir başka deyim- le, "faili meçhul" işlerden sonra bir de "koşulu meçhul" krediler konuşulmaya başlandı! Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in dün Meclis'in açılışında yaptığı konuşma, hükümet ve Meclis üyeleri açısından yol ve yön göstericiydi. Mesajlardan birkaç satırbaşı paylaşalım: - Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli laiklik ve hu- kuktur. - Iktidar gücü ölçülü kullanılmalıdır! - Çoğulculuk, sayıdan değil farklılıklardan kay- naklanır. - Kendi ekibimle çalışınm, yaklaşımı devleti ya- ralar. - Içte ve dışta hukuk göz ardı edilemez. Sezer'in tam birtarafsızlık içinde yaptığı konuş- ma arada bir iktidar, çoğunlukla muhalefet sıra- larından alkış aldı... Son sözümüz hükümete... "Ben gidersem ka- os gelir", "Ben sarsılırsam ülke çöker" edebiyatı- nı çok duyduk. Bugün o edebiyatı yapanlar nere- deyse, bu gidişle AKP'nin yeri de orası olur! ankcum@ttnet.net.tr Yakıt deposu patladı Helikopter düştü: 11 yaralı HAKKÂRİ (Cum- huriyet) - Diyarbakır Jandarma Hava Grup Komutanlığı'na ait bir helikopterin yakıt do- posu, iniş sırasında pat- ladı. Kazada, 4'ü ağır, 11 personel yaralandı. Diyarbakır Jandarma Hava Grup Komutanlı- ğı'na ait MI-17 tipi bir kurye helikopteri. dün Hakkâri'nin Yükseko- va ilçesindekı Birincı Dağ ve Komando Tu- gay Komutanlığı pisti- ne inmek isterken yak- laşık 10 metre kala bi- linmeyen bir nedenle kontrolden çıktı. Piste sert iniş yapan helikop- terin, yakıt deposu de- lindi.14 yolcu ve 4 ki- şilik mürettebatın bu- lunduğu helikopterin yanması sonucu 11 kı- şi yaralandı. Durumu ağır olan 4 kişi Gülha- ne Askeri Tıp Akade- misi'ne sevk edildi. Türkiye'nin önerisi kabul edildi Hortumparaları iade edilecek VTYANA (.AA) - Vi- yana'da gerçekleştiri- len BM Yolsuzlukla Mücadele Konferan- sı'nda, Türk heyetinin önerisiyle "özel sek- törde zimmet" suçu da yolsuzluk suçu ola- rak kabul edildi. Kon- feransta, yolsuzlukla elde edilen gelirlerin kaynak ülkeye iade edilmesi de ilk kez uluslararası bir sözleş- meye dahil edildi. Sözleşme, 9-11 Aralık 2003 tarihleri arasında Meksika'da yapılacak bakanlar düzeyindeki toplantıda üye ülkele- rin imzasına açılacak. Sözleşme, en az 30 im- zacı ülkenin parlamen- tolannda onaylanmala- nndan 90 gün sonra yürürlüğe girecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear