Catalog

SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2003 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI Yurdun kuzey ve batı kesımlerı parçalı çok bulutlu, Marmara, Batı Karadenız ıle Orta ve Doğu Karadenız kıyıları yağmurlu ve yer yer sağanak yağışlı dığer yerteraz bulutlu veaçık geçecek. Hava sıcaklı- ğı ıç ve doğu bölgeJer- de bıraz artacak, d^er yerterde önemlı bir de- ğışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B B B B B B B 6 6 7 17 12 14 17 13 Berlın B 12 Moskova Budapeşre B 9 Aşkabat Madrid Y 16 Astana Viyana PB 10 Taşkent B 20 B B 20 Belgraa Y 15 Bakû B 26 Sofya Y 11 Bışkek B Roma Y 21 Tiflıs PB 12 Atına Y 26 Kahıre A 28 Münıh B 14 Zürih PB 12 Şam A 30 Taşkent 'Tahran k Çok bulutlu ^ • f r Yağmurlu c^, j ) K a r t l Sulu kar > Gok gurultulu G U I V C E L CÜNEYT ARCAYTREK • Baştarafı 1. Sayfada muhalefeti bir yana bırakarak manzara-ı umumi- yeye şöyle bir göz atalım, kalın çizgileriyle bakın neierle karşılaşacağız: ••• Devlet küçülecek, memur sayısı azalacak diye vaat ettiler. Başbakan iş isteyenlerin gözlerinin içi- ne baka baka "devlet kapısı artık kapanmıştır" de- di. Bir iki gün önce memur sayısının 31 bin adet arttığı açıklandı. Işsizliğe yoksulluğa çare bulmak ilk hedefleriy- di. Resmi kayıtlara göre, işsiz sayısı son on ayda 8 milyondan 10 milyona yükseldi. Açlık sınırı her ay giderek büyüyor. Dört kişilik bir aile yanm mil- yara geçinebilirse ne âlâ. Milletvekili maaşlanna zam yapmayacaklannı i- lan ettiler. Ancak dokuz ay dayanabildiler ve TB- MM Başkanı Annç, zammı gerekli gördü. Millet- vekillerinin aldıklan maaşla geçinemediğini açık- ladı. Vergi adaleti, vergileri indirmek... Dillerinden düşmüyordu. Verdiklerini misliyle geri almayı ilke olarak benimsedikleri için; Anayasa Mahkemesi Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni iptal mi etti? Hazine şu kadar trilyon gelirden mahrum mu kalıyor? Ma- liye Bakanı diyor ki, ne gam! Formül hazır: Çıkarı- nz yeni bir vergi. Giden geliri, geriye dönen gelire çeviririz! Hokus pokus; bir karamame bakanlan gezer, iktidaria o denli canciğer kuzu saıması olan yala- kos basının, hükümetin atacağı her adımdan ha- berli olduğu, bakanların nefes alışlannı bile izledi- ği sanılan böyyük işadamlarının otomotiv sanayi- ini can evinden vuran, halkın cebine elini uzatan son özel Tüketim Vergisi'nden haberleri olmadı. Şimdi bir yaygaradır gidiyor. Otomobil sanayii olumlu düzeye geldiği bir sırada ÖTV, satışlann önemli ölçüde düşmesine neden olacakmış! Ya halka binen yüzde 2-25 arasındaki zamlar? Ne demek halk? Ayol, bunlar işadamı. Hem koyun derdinde hem de kasap! Bir yandan da bilimsel, bütçesel ahlar oflar... Oysa ne olacak 2004 bütçesi?.. Bakan Unakıtan rahat. Başbakan'ın mahsup lafını da boşverir, bütçe- de açığın kabarmasından kaynaklanan bilimsel, ilimsel irdelemeleri de... Ne der Unakıtan? Der ki: "2004 yılında sıkıntımız yok. Bütçemizi tutturaca- ğız. llave bir gelire de ihtiyacımız yok". Bakan elbette zamanı zemini iyi kollar ve ÖTV çarkı medyada yayına girdikten, zam şenliği baş- ladıktan sonra... hükümet ek vergiyle yitirdiği ge- liri belki de fazlasıyla ÖTV kanalıyla cebine koyar. Rahatlamış insanlara özgü bir hava içinde Unakı- tan, gerine gerine -tabii şimdilik- ek gelire gerek- sinmediğini söyler. • • • Bu iktidar lafla peynir gemisi yürütmekte usta. Tek amacı; devleti hep bana, hep bana anlayışıy- la kullanmak! Vaat ettiği işsizlik, yoksulluk gibi top- lumu sarsan gerçekleıie uğraşacağına; devletin çağdaş toplum düzenini tersyüz etmeye, laikliği askıya almaya gece gündüz çalışıyor. Baykal'ın dediği gibi, Türk milli eğitimini en u- fak duraksamaya kapılmadan "çağdaş düzeni ve laikliği içine sindirememiş, yaşamı boyunca buna karşı mücadeleyi kendisine ilke edinmiş bir siya- setçinin (Hüseyin Çelik'in) e//ne" teslim ediyor. • • • Tezkerenin kabulünden, hükümetin asker gön- derme kararını kesinleştirmesinden sonra Bağdat Büyükelçiliği'nde patlayan canlı bomba, iç ve dış odaklarda "gözdağı" diye nitelenirken; sıfatı Baş- bakan, namı Kasımpaşalı RTE, "saldınyı şu ana kadarki olaylann devamı niteliğinde bireylem" di- ye yorumladı. Oysa, Bağdat'ta Amerikalı Albay Mansoor'un açıklaması RTE'yi doğrulamadı. Büyükelçiliğe saldırı ihbariannın "Türkiye asker gönderme ka- ran aldıktan sonra yoğunlaştığını" söylüyor. Müslüman iktidarın Ortadoğu'yu peşinden sü- rükleyeceğini sananlara Müslüman Irak tan bom- balı, üstelik geleceğe dönük uyarıcı yanıt: Gelme! Denidi'de kurtarma faciası • DENtZLİ (AA) - Denizli'nin Akkale beldesinde, göçük altında kalan işçi, kurtarma çalışmasına katı- lan iş makinesinin darbesiyle ölclû. DSt'nin kanal dö- şeme çalışması için açılan çukurda, işçi Yakup Gün- düz'ün (25) çalıştığı sırada göçük meydana geldi. Kurtarma çahşmalanna katılan operatör Adnan An- kan, iş makinesinin kepçesiyle toprağı kaldırdığı sıra- da vücuduna darbe alan Gündüz, yaşamını yitirdi. Engellilepden hükümete sitem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm dünyada 34 yıldan beri anılagelen Dünya Beyaz Baston Körler Günü'nde, Türkiye'deki görme engelliler sorunlanna çözüm bekliyor. Türkiye'de 7 milyon engelli ve 1 mil- yona yakın görme engelli, yılda sadece bir gün anım- sanmak ve anılmak istemiyor. Altı Nokta Körler Der- neği Genel Başkanı Turhan Içli, iktidann engelliler açısından sınıfta kaldığını söyledi. Cumhupiyetin khnlîk belgesi • İstanbul Haber Servisi - Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kamran Baran, Atatürk'ün, CHP'nin 2. Olağan Kurultayı'nda okudugu Büyük Nutuk'un 76. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, 'Nu- tuk'un Türkiye Cumhuriyeti'nin kimlik belgesi' oldu- ğunu belirtti. Baran, Cumhuriyetin oturduğu temelle- rin anlatıldığı Nuruk'tan yararlanmamanın affedilmez bir kültürsüzlük olduğunu da vurguladı. 4kişiye103milyar • Haber Merkezi - Şans Topu'nda kazanan üst ko- lon numaralan, 3, 5, 6, 11 ve 31, alt kolon numarası ise 1 olarak belirlenirken, 5 artı 1 bilen 4 kişi 103 mil- yar 773 milyon 350'şer bin lira kazandı. 5 bilenler 1 milyar 725 milyon 800'er bin, 4 artı 1 bilenler 157 milyon 450'şer bin, 4 bilenler 17 milyon 50'şer bin, 3 artı 1 bilenler 6 milyon 950'şer bin, 3 bilenler 1 mil- yon 250'şer bin, 2 artı 1 bilenler 2 milyon 200'er bin, 1 artı 1 bilenler ise 1 milyon 150'şer bin lira kazandı Hükümet vazgeçmiyor• Baştarafı 1. Sayfada rını almasının ardından Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan değerlen- dirmelerde, Türkiye'nin başta I- rak olmak üzere yurtdışındaki diplomatik temsilcıliklerinin uluslararası terörün hedefi olabi- leceği öngörülüyordu. Bu değer- lendirmeler ışığında diplomatik temsilciliklerdeki güvenlik ön- lemleri arttınldı. Bağdat Büyükelçisi Paksüt de saldından 3-4 gün önce bakanlı- ğa geçtiği raporlarda elçiliği he- def alabilecek bombalı saldın uyansında bulundu. Bağdat'taki ABD'ii yetkililerle yapılan te- maslar sonrasında büyükelçiliğin etrafı özel bir beton bariyerle kaplandı. Dışişleri kaynaİdan, saldında kullanılan bombanın yalnızca yüzde 10'unun elçilik duvanna yansıdığını belirterek, terörist saldınlara karşı alınan güvenlik önlemlerinin etkili ol- duğunu kaydetti. Kaynaklar, Bağdat için bazı ek önlemlerin ahnabileceğini de bildirdi. Gül: Yetki kullanılacak Gül, dün gazetecilerin saldın- ya ilişkin sorulannı yanıtlarken "Şiddetle kınıyoruz. Bir terö- rist saldındır. Bu Irak'ın ne ka- dar istikrara ihtiyacı olduğu- nu gösteriyor" dedi. Türkiye'nin amacının Irak'ın bir an önce düzene kavuşması ol- duğunu, başka hiçbir gizli niyeti olmadığının altını çizen bakan, şunlan söyledi: "Meclis'in ver- diği yetki de bu çerçevede kul- lanılacak. Türkiye'nin Irak'ın istikrara kavuşması kararüiı- ğını hiç kimse etkileyemez." Diplomatik kaynaklar da saldı- nnın Türkiye'nin asker gönder- me sürecini etkilemeyeceğini be- lirtirken, şu iki noktaya \iırgu yaptı: • Saldın Irak'ta istikrar ve gü- venliğin bir an önce sağlanması gerektiğini gösteriyor. Bunun için de tüm ülkelerin katkıda bu- lunması gerekiyor. •" Teröre karşı alınan güven- lik önlemleri sayesinde elçilik ve elçilik mensuplanna herhangi bir zarar gelmedi. Irak'a gönderile- cek Türk birliklerine herhangi bir zarar gelmemesi için de her tür- lü önlem ahnacaktır. 'Asker Istemlyoruz' Irak geçici yönetim konseyi, "başka ülkelerden barış gücü askeri istemediklerini" bildir- di. Konsey üyeleri, tslam Kon- feransı Örgütü'nün (tKÖ) top- lantısınm yapıldığı Malezya'da düzenledikleri basın toplantı- sında, "ABD birliklerinin ye- rine başka ülkelerden asker istemediklerini" kaydettiler. Üyeler, "Irak'ın en yakın zamanda kendi başına güven- liğini sağlayabileceği bir for- mül arayışında olduklarını" söyledi ler. Mısır Cumhurbaşkanı Hüs- nü Vlübarek, Türk askerinin I- rak'a, saldınya uğrayacağı en- dişesiyle gitmemesi gerektiğini söyledi. Mübarek, "Irak geçi- ci yönetim konseyinin, Iraklı- lar, Kürtler ve Türkiye ara- sındaki gerginlik nedeniyle Türk askerinin bu ülkeye gönderilmesi önerisini kabul etmediğini" savundu. 'KADEK'i silalısızlaııdıraLuır EBRU TOKTAR ANKARA - Kuzey Irak'takı P- KK-KADEK unsurlannın temiz- lenmesinde bugüne kadar somut adım atmayan ABD, Türkiye'ye bu unsurlann bölgeden çıkanl- ması yerine silahsızlandınlması önerisinde bulundu. ABD Büyü- kelçisi Eric Edelman, bu teklifi geçen gün görüştüğü Dışişleri Müsteşan Uğur Ziyal'e de ifade etti. Türkiye, öneriyi yetersiz bir aşama olarak görmesine karşın, müzakerelerdeki ilk somut adım olduğuna da dikkat çekiyor. Türkiye, PKK-KADEK terör örgütünün Irak'tan tasfiyesi ve buradan kaynaklanan tehdidin sona erdirilmesi için ABD ile yaptığı resmi müzakereleri sür- dürüyor. Türk tarafı, Irak'a asker gönderme tezkeresinde vurgu ya- pılan, "Türkiye'nin milli birli- ğini ve toprak bütünlüğünü he- def alan terör unsurlannın I- rak'ta yuvalanmalarının ön- lenmesi, Türkiye için birinci önceiikli hayati bir konudur" göriişünü, müzakerelerin belke- miğini oluşturan unsur olarak sa- vunuyor. Kuzey Irak'ta Kandil Dağı ve tran sının bölgesinde 5 bin civannda PKK-KADEK mi- litanı olduğunu vurgulayan Türk tarafi, bunun Türkiye için ciddi bir tehdit olduğunu ifade ediyor. Ancak. ABD tarafı bugüne kadar sürdürülen görüşmelerde somut bir adım atmazken, bölgeye yö- nelik müdahalenin hâlâ asayiş ve istikrann sağlanamadığı Irak'ı daha da kanşık hale getireceği te- zini işledi. Hükümetin, Irak'a asker gön- derilmesine ilişkin yetkiyi TB- MM'den almasının ardından ise ABD tarafı, müzakere sürecine Oğrencilerden hükümete ve YÖK'eprotesto TBMM'nin Irak'a asker gönderme karan veYÖK, Hacettepe Caiversitesi Beytepe ve Merkez verleşkeleri ile Ankara Universitesi CebeciYerleşkesi'nde yapılan eylemlerle protesto edildi. "Irak'a asker göndermeye hayır", "Üniversiteler bizimle özgürleşecek" yazüi pankartlar taşıyan öğrenciler basın açıklaması yaptılar. Açıklamada, "Irak'a asker göndcrilmesinin kabul edilemeyeceği" bclirtitirken "YÖK'un kıruluş günü olan 6 Kasım'da alanlarda olacağız" denildi. (Potoğraf: AA) ışlerlik kazandırdı. ABD, PKK- KADEK'e karşı önlem olarak Türkiye'ye yeni bir teklif getir- di. ABD tarafı, "PKK-KA- DEK'in Kuzey Irak'tan tasfi- yesi yerine, silahlannın toplan- ması" önerisinde bulundu. 'Silahsızlandırılırlarsa tehdit olmazlar' Bu örgütün Kuzey Irak'tan çı- kanlması halinde bölgede bazı kanşıklıklar yaşanabileceği tezi- ni işleyen ABD tarafı, böylece var olan tehdidin de sona erece- ğüü savundu. ABD tarafi, PKK- KADEK'in tasfiyesi halinde Su- riye ve Iran smınna kaçarak, böl- gede yeni kanşıklıklara neden olabileceklerini öne sürdü. ABD Büyükelçisi Eric Edel- man'ın da önceki gün görüştüğü Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal'e bu görüşü ileterek. Türkiye'nin bu konu üzerinde düşünmesıni istediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Edelman, "Tüm silahları toplanacak ve silahsızlanmaları sağlanacak PKK-KADEK, Türkiye'ye tehdit olmaktan çıkar. Orgüt böylece elimine edilmiş olur" dedi.Türk tarafı, bu öneriyi ye- tersiz bulsa da ABD'nin örgüte karşı ilk somut adımı ve yürütü- len müzakerelerin en önemli aşa- ması olarak niteledi. Edinilen bilgiye göre, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Hilmi Özkök ve Dışişleri Ba- kanlığı vetkılılenyle yaptığı risk analizı eksenlı görüşmeler çer- çevesinde Irak'a asker gönder- meye ilişkin karar aşamasında olduğu öğrenildi. Erdoğan'ın yakın çevresine Türk askerinin sayısı \e görev yapacağı bölge- nin 10 gün içinde belirleneceği- ni belirttiği kaydedildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada azahyor! Gidişte bir terslik var. Şu anda Bağdat ve çevresindeki tek istikrar, her gün 2-3 Amerika- lı askerin yaşamını yitirmesi. Sayı ne artıyor ne azahyor. Ancak buna ek olarak ABD'ye destek veren ülkelere yönelik saldırılann da başladığını görüyoruz. Geçen hafta bir Ispanyol diplomat öl- dürülmüştü, bu hafta da Türkiye'nin Bağdat Bü- yükelçiliği'ne intihar eylemi düzenlendi. 2- Bu tür intihar eylemlerini genellikle Sünni kö- kenli Araplar düzenliyor. Bir başka deyimle, Kürt- ler ve Şiiler bu tür saldın yöntemini benimsemiş değil. Türkiye'nin Irak hesapları arasında şu var- dı: Şiiler bize soğuk bakar. Kürtler de değişik ne- denlerle öyle yaklaşır ama, Sünni Araplar öyle de- ğil. Onlar bize sıcak bakıyor. Son saldırı bu değerlendirmenin yeniden ele alınması gerektiğini kaçınılmaz kılıyor! 3- Saldın sonrasında yapılan açıklamalar, ani bir darbe aldıktan sonra gösterilen reflekse dayalı tepkileri çağrıştırıyordu. "Biziyıldıramazlar", "Yo- lumuzdan dönmeyiz", "Bunlar istikran sağlama- nın kaçınılmazlığını gösteriyor"... Bütün bu sözler Irak'ın bir batak olduğu ve dü- ğümlerin arttığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Olayları bu tür tepkilerle karşılamaya devam eder- sek, bir an gelir, iş kahramanlık-korkaklık hikâye- sine döner ki, o gün aklın yerini hırs alır... 4- Saldırı, Islam Konferansı örgütü (İKÖ) top- lantısının devam ettiği günlere karşılık geldi. Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül, 1.5 milyar nüfusa sahip 57 ülkenin temsil edildiği toplantıda ilginç açıklamalar yaptı. Saddam'ın "Kürtleribirlikteke- selim" önerisini reddettiğimizi söyledi. Irak'ta is- tikrar için herkesin bir şeyler yapması gerektiğini vurguladı. Gül'ün oradaki duruşunu masaya ya- tırdığımızda ortaya çıkıyor: ABD'nin Irak'takı işgalini kabul edilebilir hale getirip bunun propagandasını yapmak bize düş- tü! Bir başka deyişle ABD, Türkiye'yi İKÖ içinde ta- şeron olarak kullanmış oldu! Hatta bunu Arap Bir- liği için de söyleyebiliriz. Gül, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile görüştü, "Irak'ta daha ak- tifolun" dedi! Dağınık bütünlük 5- Irak'taki gelişmeleri irdelerken kuzeydeki te- rör örgütü boyutuna ilişkin durumu da sürekli ya- nına koyuyoruz. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ön- ceki gün TBMM'ye gitti. Edelman 7 Ekim tezke- resi için Meclis'e teşekkür ettiğini açıkladı. Daha sonra da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Zi- yal'le görüştü. Edelman'ın terör örgütüyle ilgili görüşü şu: "örgütü silahsızlandırabiliriz. Böylece sizin için bir tehdit unsuru olmaktan çıkar!" Bunun anlamı şu: Biz terör örgütüyle katı bir mücadele yapmak- tan yana değiliz. işi zamana bırakacağız. Siz de artık bu konuda istediğiniz gibi ileri geri konuşa- mazsınız. Irak'ın bütününde muhatabınız biziz. Ona göre! 6- Türkiye'nin başlıca tezlerinden biri Irak'ın toprak bütünlüğü... Başta vurguladığımız gibi is- tikrarsızlık artışına bu konu da eklenmiş görünü- yor. Güneyde Şiiler, merkezi hükümeti tanımadık- larını baştan beri söylüyorlardı. Geçen hafta so- mut bir adım attılar, "Kendi hükümetimizi kurduk" dediler. Daha, geçici hükümetin kaderi belli olmadan güneyden gelen bu hükümet ilanı karmaşayı da- ha da derinleştirecek. Şu an Irak'ın bütün olduğu iddia ediliyorsa, demek ki bu "dağınık birbütün- lük"\ Bütün bunların Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Ozkök arasındaki 1.5 saatlik "açıklamasız" görüş- mede de ele alınmış olduğunu sanıyoruz! ankcum@ttnet.net.tr Lojistik destek ve iklim açısından en uygun bölge Kilit bölge SelahaddinANKARA/KUALA LUMPUR (Cum- huriyet) - TBMM'den Irak'a asker gönder- me yetkisini alan hükümet, ABD ile henüz uzla^ılamayan Irak'ın hangi bölgesinin se- çileceği değerlendirmesini sürdürüyor. Se- lahaddin bölgesinin, lojistik destek ve iklim açısmdan daha uygun olması, aynca etnik gruplann geçiş yolu olarak kilit özelliği ta- şıması nedeniyle Ankara tarafuıdan tercih edildiği belirtiliyor. Türkiye ile ABD arasında henüz somut görüşmelerin başlamamasma karşm, T- SK'nin hangi bölgeye gönderileceği tartış- malan devam ediyor. ABD ile geçen aylar- da yapılan ön temaslarda TSK için iki böl- ge öne çıkmıştı. Bunlar, Selahaddin ve El Anbar böîgeleri. Genelkurmay tarafından yapılan "risk analizleri" ve Dışişleri Ba- kanlığı'nda yapılan değerlendirmelerde, her iki bölgenin de bazı avantaj ve dezavantaj- lan olduğu belirlendi. Bölgelere ilişkin de- ğerlendirmeler şöyle: Selahaddin: Lojistik destek sağlanma- sı ve iklim açısmdan en uygun bölge. Bu bölge aynca Kürt, Türkmen ve Arap etnik gnıplannın sıkça kullandıklan bir geçiş böl- gesi. Istenmemesine karşm olası bir etnik çatışma durumunda bölgenin kontrolü açı- sından Türkiye etkin olabilir. Bölge aynca etnik mozaik açısından Saraybosna'yı andı- ran Kerkük'e de yakın. Bu bölge Irak'ın ki- lidi olarak tanımlamyor. El Anbar: Lojistik destek sağlanması ve iklim açısmdan uygun göriilmüyor. Bu böl- ge Selahaddin'e oranla etnik olarak daha homojen. Büyük çoğunluğunu Sünni Arap- lar oluşturuyor. Türkiye, bölgedeki aşiretler ile güvene dayalı bir ilişki geliştirirse, Türk birliklerinin daha güvenlikli oîacağı öngö- rülüyor. Ancak Türk askerinin ve askeri ekipmanlannın çöl şartlanna çok da uygun olmadığı düşünülüyor. Lojlstlk destek bellrleylci olacak Genelkurmay'm bölge seçiminde insani yardım ve istikrann sağlanması amacıyla gerçekleştirilecek faaliyetlerin, bunlara sağ- lanacak lojistik desteğin belirleyici olduğu kaydedildi. Genelkurmay'm komuta kont- rol, haberleşme, istikrar bozucu unsurlara karşı gerçekleştirilecek her türlü harekâtı baz alarak bu değerlendirmeyi yaptığı dile getirildi. Helikopter harekâtı konusunda en deneyimli ordu olanTSK'nin gerekmesi du- rumunda bu harekâta lojistik desteğin önemli olduğu, bunun kesintiye uğramama- sı içinTürk sınrnna yakrnlığının da önem ta- şıdığı değerlendirmesi yapılıyor. Türk tü- meni için önerilen bölgeler için uzun süre- den beri teknik çahşmalannı sûrdüren Ge- nelkurmay'ın üzerinde durulan bölgelerden El Anbar bölgesinin Fırat Mihveri için de çahşmalannı sürdürdüğü dile getirildi. Ecevit: İktidar ulusal güvenliği tehdit ediyor 'AKP'den kurtulmalıyız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne yönelik intihar saldınsımn yankılan sürüyor. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, AKP'nin AB- D'nin baskılanna boyun eğerek Irak'm iş- galine katıldığını belirterek "Türkiye'nin bu hükümetten bir an önce kurnılması ulusal güvenüğimizin gereğidir" dedi. TB- MM Dışişleri Komisyonu Başkam Mehmet Dülger saldınnın Irak'ta bu tür hadiselerin olabilecegınin işareti olduğunu söyledi. Ecevit dünkü yazılı açıklamasmda, Irak'la Türkiye arasında sorun bulunmadığını be- lirtti. Irak'tan Türkiye'ye yönelik tehdit de olmadığını vurgulayan Ecevit, buna karşın AKP'nin ABD'nin baskılanna boyun eğe- rek Irakın işgaline katıldığını bildirdi. Hükümet uyarıları dlnlemedl GeneUojrmay'ın, "istihbaratımız ne ka- dar gûçlü olursa olsun aniden gerçekleş- tirilebilecek terörist saldınların 11 Eylül olayındald gibi her zaman bir olasüık ol- duğuna'' dikkat çektiğini belirten Ecevit, bu uyannın ne kadar gerçekçi olduğunun, bir gün sonra Türkiye'nin Bağdat Büyükel- çiliği'ne yapılan saldınyla ortaya çıkhğını dile getirdi. Bu tür saldınların Irak dışı kay- naklardan da gelebüeceğine dikkat çeken Ecevit, şu görüşleri dile getirdi :"Kamuoyu- nun yoğun uyanlanna karşm hükümetin Irak konusunda ABD'den gelen isteklere uyarak aldığı kararlann ne kadar sakın- cah ve tehlikeli olduğu şimdiden açıkça görülmüştür. Türkiye'nin bu hükümet- ten bir an önce kurtulması ulusal güven- üğimizin gereğidir." Tehdit bizlm İçin geçerll değtr Türkiye'nin Irak'a fetih amacıyla değil, istikrar ve güveni sağlamak için gitmeyi planladığmı kaydeden Dûlger, "Bizi iste- meyen güçler, gidip gitmeyeceği belli ol- mayan Türkiye'ye tepki gösterirken tn- giltere orada, hiç ses seda yok. Bu saldı- nlan yapariarsa cezasını görürler" dedi. Dülger, "Türk devleti bunlardan çekin- mez; gözdağı, korkutmak, tehdit bizim için geçerB değildir'' diye konuştu. TKP'den yapılan açıklamada, Bağdat Bü- yükelçiliği'nin önündeki patlama ile Türki- ye'nin Israil'le "özdefleşmeye" doğru git- riği bildirildi. Irak halkımn Türkiye'yi iste- mediği vurgulanan açıklamada şöyle denil- di: "ABD Irak'ta yararhğı kaos sayesin- de kendisini vazgeçilmez ilan etmekte- dir. Bu kaosun Türkiye için bataklık an- lamına geleceği örneklenmiştir. İntihar saldınsına muhatap olmak Türkiye hal- kı için utançhr. Ülkemizi bu duruma sü- rükleyenlerin ar damarlanmn çatlamış olduğu anlaşılmıştır."